İnfaz timine dair şoke eden detaylar! Alkol...

İnfaz timine dair şoke eden detaylar! Alkol...

-Cemal Kaşıkçı cinayetine karışan ekibin başındaki Maher Abdulaziz Mutreb'i taşıyan aracı kullanan Türk şoför, cinayetin hemen sonrasını anlattı. Şoför, "Havaalanına doğru giderken yemek yenilecek bir yer sordular, bunları dönerciye götürdüm. Gayet neşelilerdi. Arabada da sigara, alkol kullandılar" dedi. - Hatice Cengiz ilk kez canlı yayında konuştu. Kaşıkçı'nın vasiyetini açıklayan Cengiz, "Cemal Kaşıkçı, Medine'ye gömülmeyi vasiyet etmişti" dedi

26 Ekim 2018 - 17:33 - Güncelleme: 26 Ekim 2018 - 18:53

İnfaz timine dair şoke eden detaylar! Alkol...

26 Ekim 2018 Cuma - 17:16 | Son Güncelleme : 26 10 2018 - 17:26

Suudi suikast timini Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü gün boyunca taşıyan şoför: "Gayet neşelilerdi, alkol kullandılar!"

Kaşıkçı cinayetinde suikast ekibinin başındaki Maher Abdulaziz Mutreb'i taşıyan aracı kullanan şoför, cinayetin hemen sonrasını, "Bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı. Minivanın içine özellikle baktım, o kadar incelememe rağmen hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti" sözleriyle anlattı. Şoförün anlattığı en ilginç detay ise, konsolosluk önünde beklerken gelen telefon oldu. Binadaki ekibin birkaç saat sonra arayıp şoföre, "Biz oteldeyiz, gelin bizi alın" dediği ortaya çıktı.

Suudi Arabistan'ın İstanbul'a gönderdiği suikast timinin başındaki ismin Türk şoförü, ilk kez konuştu.

Suikastçıları taşıyan şoför konuştu! Neşeliydiler ve...

Suikastçıları taşıyan şoför konuştu! Neşeliydiler ve...

Cemal Kaşıkçı cinayetine karışan ekibin başındaki Maher Abdulaziz Mutreb'i taşıyan aracı kullanan Türk şoför, cinayetin hemen sonrasını anlattı. Şoför, "Havaalanına doğru giderken yemek yenilecek bir yer sordular, bunları dönerciye götürdüm. Gayet neşelilerdi. Arabada da sigara, alkol kullandılar" dedi.

Suudi Arabistan'ın İstanbul'a gönderdiği suikast timinin başındaki ismin Türk şoförü, ilk kez konuştu.

Şoför, A Haber'de yayınlanan röportajda "Bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı. Minivanın içine özellikle baktım, o kadar incelememe rağmen hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti" diyerek cinayetin hemen sonrasını anlattı.

Röportajdan öne çıkan bölümler şöyle:

"Saat gece 03.20'de uçakları indi. Dokuz kişi geldiler. Her arabaya üç kişi bindi. Benim arabama Maher Abdulaziz Mutreb bindi. Levent'te konsolosluğa yakın bir otele götürdük kendilerini. Bize, 'Saat 8'de burada olun' dediler. O saatte otelin önünde bizimle beraber bekleyen iki konsolosluk aracı vardı. Konsolosluğa geldim, barikatların dışında indirdim kendilerini. Barikatları açtılar, benim aracımı konsolosluğun otoparkına aldılar. Güvenlik kapısına oturdum, çay verdiler bana. Ben dışarı çıkmak istediğimi söyledim, saat 10-11 arası. Biz dışarıda beklerken, 'Çıkış yapılacak' diye haber verildi.

"KAŞIKÇI İÇERİYE GİRDİ"

Cemal Kaşıkçı, 'İçeri gelebilirsiniz' denince üzeri aranıp içeriye geçti. Nişanlısı da orada bir süpermarketin önünde beklemeye başladı Kaşıkçı'yı. Daha sonrasında maksimum bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı.

"CAMLARI KARANLIKTI"

Minivanın içine özellikle baktım, 'Bizimkiler mi çıkış yapıyor?' diye. Ama o kadar incelememe rağmen minibüsün içinde hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti. Bunun öncesinde gelen bazı Suudi misafirler vardı. Herkes kağıt işini yarım saatte dışarı çıkıyordu. Ama bayan 1-2 saat bekleyince dikkatimi çekti.

"KAŞIKÇI GİRDİ VE ÇIKMADI"

Kaşıkçı girdi ve çıkmadı. Hatta şöyle durum da oldu. Başka Suudi misafirler de geldi. Güvenlikler bunlara, 'içeride teftiş var, şu an sizi alamıyoruz. Yarın gelin' dediler.

Ä°nfaz timine dair şoke eden detaylar! Alkol..."İKİ SAAT SONRA TELEFON GELDİ"

Kaşıkçı'nın girmesinden yaklaşık iki saat sonra telefon geldi. 'Biz oteldeyiz gelin bizi alın' dediler. Otele geçtik. Sonrasında dört kişi belirdi kapıda. Akşam aldığım insanlara benzemiyordu. 'Biz sizin gruptanız, bir araba, bir de valiz arabası istiyoruz. İki araç havaalanına gideceğiz' dediler.

"SİGARA VE ALKOL KULLANDILAR"

Havaalanına doğru giderken yemek yenilecek bir yer sordular, bunları dönerciye götürdüm. Gayet neşelilerdi. Arabada da sigara, alkol kullandılar."

CIA Başkanı Haspel Kaşıkçı kaydını Hakan Fidan'ın yanında dinledi

Şoför, A Haber'de yayınlanan röportajda, "Bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı. Minivanın içine özellikle baktım, o kadar incelememe rağmen hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti" diyerek cinayetin hemen sonrasını anlattı.

'SAAT 8'DE BURADA OLUN'

Röportajdan öne çıkan bölümler şöyle:

"Saat gece 03.20'de uçakları indi. Dokuz kişi geldiler. Her arabaya üç kişi bindi.

Benim arabama Maher Abdulaziz Mutreb bindi. Levent'te konsolosluğa yakın bir otele götürdük kendilerini. Bize 'saat 8'de burada olun' dediler. O saatte otelin önünde bizimle beraber bekleyen iki konsolosluk aracı vardı. Konsolosluğa geldim, barikatların dışında indirdim kendilerini. Barikatları açtılar, benim aracımı konsolosluğun otoparkına aldılar.

Güvenlik kapısına oturdum, çay verdiler bana. Ben dışarı çıkmak istediğimi söyledim, saat 10-11 arası. Biz dışarıda beklerken 'çıkış yapılacak' diye haber verildi.

'HAREKETLİLİK OLDU, ÜÇ ARAÇ ÇIKIŞ YAPTI'

..İçeri gelebilirsiniz deyince üzeri aranıp içeriye geçti. Nişanlısı da orada bir süpermarketin önünde beklemeye başladı Kaşıkçı'yı. Daha sonrasında maksimum bir saat içerisinde hareketlilik oldu, üç araç dışarı çıkış yaptı, CC plakalı araçlardı. 

Minivanın içine özellikle baktım, 'Bizimkiler mi çıkış yapıyor?' diye. Ama o kadar incelememe rağmen minibüsün içinde hiçbir şey göremedim. Çok karanlıktı camları. Birisi sola, diğer ikisi düz devam etti.

Bunun öncesinde gelen bazı Suudi misafirler vardı. Herkes kağıt işini yarım saatte dışarı çıkıyordu. Ama bayan 1-2 saat bekleyince dikkatimi çekti. Kaşıkçı girdi ve çıkmadı. Hatta şöyle durum da oldu. Başka Suudi misafirler de geldi. Güvenlikler bunlara 'içeride teftiş var, şu an sizi alamıyoruz. Yarın gelin' dediler.

Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz canlı yayında ağlayarak anlattı

Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın evlilik hazırlığı yaptığı nişanlısı Hatice Cengiz ilk kez canlı yayında konuştu. Kaşıkçı'nın vasiyetini açıklayan Cengiz, "Cemal Kaşıkçı, Medine'ye gömülmeyi vasiyet etmişti" dedi

Hatice Cengiz'in açıklamaları şöyle;

Merhumun ailesine evlatlarına yakın dostlarına Suudi Arabistan halkına baş sağlığı diliyorum. Arapça bilmemden dolayı bir takım STK'larla, Arap baharından sonra gelen entelektüel gruplarla, yazarlarla yakın temas içindeydim. Coğrafya ile haşır neşir olmam bu süreçte başladı.

Cemal Bey ile tanıştığımızda kendisini takip ettiğimi yazılarını okuduğumu söyledim. kısa bir tanışma faslından sonra konuşma ortak alanların çok olmasından dolayı olması gereken yere evrildi. Kendi yazılarının burada da yayınlanmasını konuştuk.

Çünkü Cemal Bey Avrupa ve Amerika'da çok tanınan bir gazeteci olmasına rağmen Türkiye'de pek tanınmıyordu.

Türkiye'ye geldiğinde görüştük. Bu konuşmadaki elektrik arkasından gelecek konuşmaların daha özel bir ilişki olacağını gösteriyordu.

Kendisi ABD'ye döndü ama tekrar gelmek istediğini söyledi.

Biz tanıştığımızda 1,5 yıldan bu yana ABD'de yaşıyordu. Suudi Arabistan'daki dönüşümde yıpranmaktansa üretmeye devam etmek istedi.

ABD vatandaşlığı başvurusu vardı ama henüz onaylanmamıştı. Suudi Arabistan vatandaşıydı. Çok büyük bir yalnızlık yaşıyordu. Belki bizim tanışmamız sonrasında duygusal ilişkiye yönelmesinin en büyük nedeni, Cemal bey'in o dönemde büyük bir yalnızlık yaşıyor olmasıydı.

Suudi Arabistan'daki ailesiyle ilgili derinlemesine bilgim yok. Son evliliğinin siyasi nedenlerden dolayı bittiğini söylemişti bana. Hem çok yalnız hem de çok üzgündü.

Kendisin çok yalnız hissettiğini arkadaşlarından haber alamadığını, arkadaşlarının önemini ve içinde bulunduğu durumu aşamadığını söylüyordu.

Cemal Bey'in gene olarak duruşunu muhalif olarak tanımlamak ne kadar doğru olur bilmiyorum. Şu an ülkesinde bir dönüşüm var.

"Arkadaşlarıma yazma imkanı verilmiyor bunu benim yapmam lazım" derdi. İçerideki arkadaşlarının sorumluluğu vardı üzerinde. Günün büyük kısmını bu üzüntü ve düşüncelerle geçiriyordu.

Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz canlı yayında ağlayarak anlattıCemal Bey ile ilk tanıştığımızda onun hayatında böyle bir arayış vardı. Ailesinin olmadığını ve bu yarayı kapatamadığını, yeniden evlenmek istediğini söylerdi.

İstanbul'a çok sık gelen birisiydi. İstanbul'u Türkiye'yi çok seven birisiydi. Cumhurbaşkanı ile de bir dostluğu var.

Evlilik düşüncesi oluşunca zaten gidip geldiği bir ülkede ev almak kötü bir fikir gibi gelmedi.

Konsolosluğa evli olmadığını gösteren bir evrak almak için gitti. Konsolosluğa gidip bu kağıdı almasının gerekliliğini bana sorduğunda ben kendisine söylemiştim.

Cemal Bey'in ABD'ye gidip oradaki konsolosluktan evrak almak istediğini ben bilmiyorum. Böyle bir bilgi konuşuluyor. ama böyle bir süreç olsa bana mutlaka söylerdi.

Gerginlik çıkar, reddedilir diye konsolosluğa gitmek istemiyordu. 

İlk gittiğimizde konsolosluğun önünde beklerken sürekli etrafı kolladım. 1 saat geçti ve şunu düşündüm 10-15 dakika daha çıkmazsa gidip sormam lazım. Çünkü uçağı kaçacak.

Ben bunu düşünürken Cemal hemen çıktı mutlu bir şekilde çıktı. telefonları bana bırakmıştı. Psikolojisini öyle görmüş olmak beni çok mutlu etti. Kendi ülkesinin toprağına girmiş oldu. Çalışanların kendisiyle sohbet ettiğini kendisine çok iyi davrandığını ikramlarda bulunduklarını söyledi.

Her şey yolundaydı. İçeriden bu evrakın birkaç güne hazır olacağını söylemişler. Salı günü döneceğini söylemiş. Arkasından "tamam biz sen gelene kadar hazırlarız" demişler. Bunu ben de aynı kendisi gibi düşündüm. Önünü arkasını düşünemiyorsun.

Bu olumlu gelişmeler içeride olanlar kendisini inanılma rahatlattı. kendisi havalimanına bıraktım. Londra'da 3 günlük bir programı vardı.

2 EKİM'DE NELER YAŞANDI

2 Ekim gerçekten çok çok zor bir gün. Anlatması değerlendirmesi halen benim anlamadığım çok fazla sorunun olduğu işin içinde bilemediğim, bir yerde acaba bir şey ihmal mi ettik diye kendime sorduğum bir gün.

2 Ekim'de normal bir şekilde Londra'dan dönüyor. O gün neler yapacaklarımızı konuştuk. 

Konsolosluğa giderken gündelik hayata dair şeylerden konuştuk. İkinci kez konsolosluğa giderken hiç endişeli değildi. Aldığımız bazı beyaz eşyaları beğenmemişti neden beğenmediğini anlatıyordu.

Konsolosluk önünde hiç beklemedik. Prosedürü biliyorduk. Telefonları bana bıraktı. Ve o uzun bekleyiş başladı. 

Cemal Bey buradayken bir kere rahatsızlanmıştı. ve o programa katıldığı gün rahatsızlığı nedeniyle konuşmasını yapamayacak durumdaydı. Beni de davet etmişti. Gittiğimde onu çok hasta gördüm ve onu hastaneye götürdüm.

O sırada şunu düşündüm "Türkiye'de bir şey olursa kimi aramalıyım?". Hastaneden dönerken kendisine sormuştum "Bana tavsiye edeceğin biri var mı aramam için?"

Bana dedi ki Yasin Hoca'yı arayabilirsin dedi. benim eski dostumdur dedi. Konsolosluğa ilk defa giderken bu cümle benim aklıma geldi. Konsolosluğa giderken "Başıma bir şey gelirse Yasin Aktay'ı ara" diye bir şey demedi. Bu bilgi bu anlamda önemli.

ben ısrarla Cemal'in onlarla sohbet ettiğini. Uzun bir zaman geçtiği için onları özlediğini ülkesinden çıktıktan sonra yaşadıklarını merak ettikleri için bir sohbet oramı olduğunu düşündüm.

Suudi Arabistan yetkililerin Cemal'e böyle bir kumpas nasıl ifade edilecek bilmiyorum en ufak bir endişem olsaydı kapıya ilk ben koşardım. Ama anormal bir şey de görmedim. Aklıma zerre kadar bir şey gelmedi.

Kötü bir şey olduğunu anlamaya başladığımda elim ayağım titremeye başladı. hemen kardeşimi aradım. Suudi Arabistan Konsolsoluğu mesaisinin kaçta bittiğini sordum.

Çok büyük bir korkuya kapıldım. hayatımda hiç öyle bir, dünyanın bütün renkleri kafamdan indi aşağıya yer sallandı, büyük bir endişe ve bağırma ihtiyacı hissettim.

En yakın arkadaşımı arayıp gelmesini istedim. Konsolosluk kapısına koştum. oradaki Türk yetkiliye cemal bey'in içeri girip çıkmadığını söyledim.

Türk yetkili herkesin çıktığını söyledi. hemen konsolosluğu aradım. Telefona çıkan genç dışarı çıkıp içeride kimse yok dedi.

"Cemal bey az önce buradan içeri girdi ben onu burada bekliyorum telefonları bende çıksa yanıma gelirdi" dedim. O anda çok büyük bir şey kaybettiğimi biliyorum.

Çok büyük bir korku oluştu içimde. Sonra Yasin Aktay'ı aradım. Turan Kışlakçı'yı aradım.

KAŞIKÇI'NIN VASİYETİ

Cemal Kaşıkçı, ailesine Medine'ye gömülmek istediğini vasiyet etmişti.

Bu haber 148116 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
AK Parti'de reform hareketi! Yol haritası belirleniyor: Yeni anayasa ve yeni iletişim stratejisi...
AK Parti'de reform hareketi! Yol haritası belirleniyor: Yeni anayasa...
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...