12 Kasım 2019 - 11:58 - Güncelleme: 12 Kasım 2020 - 12:47
Son dakika: Skandal patladı! Striptizciden gayrimeşru çocuğu ortaya çıktı...
Dünyanın kilitlendiği 3 Kasım'daki ABD Seçimleri'nin resmi olmayan sonuçları açıklandı. Buna göre Demokrat aday Joe Biden, ABD'nin yeni başkanı olmaya hak kazandı. Ancak seçimlerin üzerinden neredeyse 10 gün geçmesine rağmen hem Trump hem de Biden cephesinden haberler gelmeye devam ediyor. Görevi 20 Ocak'ta başkanlık seçimlerini kazanan Joe Biden'a devretmesi gereken Trump, seçim sonuçlarında hilelerinin varlığından bahsededursun, Biden tarafından ise başını ağrıtacak bir haber patladı. İngiliz Daily Mail gazetesi özel haberini manşetten verdi. İşte son dakika haberinin detayları...
3 Kasım'daki ABD Seçimleri'nin resmi olmayan sonuçları açıklandı ve Joe Biden, ABD'nin yeni başkanı seçildi. Ancak seçimlerin üzerinden neredeyse 10 gün geçmesine rağmen hem Trump hem Biden cephesinden haberler geliyor. Trump, seçim sonuçlarında hilelerinin varlığından bahsededursun, Biden tarafından ise başını ağrıtacak bir haber patladı. Daily Mail, özel haberini manşetten verdi.
Joe Biden, Cumartesi gecesi, 2020 ABD Başkanlık seçimlerini kazandığını duyurduktan sonra, torunlarından altı tanesini sahnede karşıladı.
Aralarında eksik olan, Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın striptizci Lunden Roberts'tan olan ve utançla reddedilen iki yaşındaki kızı Navy Joan Roberts'tı.
Çocuğun adı, cinsiyeti ve konumu şimdiye kadar bir sır olarak kaldı, ancak İngiliz gazetesi Daily Mail, yaptığı özel haberde onun Arkansas'ın kırsal bölgelerinde mutlu bir şekilde büyüdüğünü ortaya koydu.
Roberts'ın mahkeme dosyalarına göre, iyileşmekte olan bir uyuşturucu bağımlısı olan Hunter Biden, evlilik dışı ilişkisinden olan kızı Navy Joan ile hiç tanışmadı ve fotoğrafını hiç görmedi: Hatta iddiaya göre Hunter Biden, kendi çocuğunu bir dizi fotoğraf arasından teşhis bile edemedi.
Biden ailesi, adı daha önce de skandallara karışan Hunter'ın kızı hakkında hiç konuşmadı ve açıklama yapmadı. Ancak Navy Ağustos ayında doğum gününü kutlayıp iki yaşına geldiğinde, Roberts'ın kız kardeşi Randi Jo, Facebook'ta Navy Joan'ın nadir bir fotoğrafını yayınladı.
Roberts ve Hunter, Washington, D.C.'de Lunden'in çalıştığı bir striptiz kulübü olan Mpire Club'da tanıştıktan sonra 2017'nin sonlarında kısa bir ilişki yaşadılar.
Navy Joan 2018 yılının Ağustos ayında dünyaya geldi ve Roberts, Mayıs 2019'da babalık testi ve çocuk nafakası başvurusunda bulunana kadar bir sır olarak kaldı.
50 yaşındaki Hunter Biden'ın gizli aşk çocuğunun, Melissa Cohen ile evlendikten günler sonra ortaya çıkması da 2019 yılında gazete manşetlerine taşındı.
10
Avukat ve yatırım danışmanı olan Hunter, ilk önce Navy Joan'un kendisinden olduğunu inkar etti ancak Kasım 2019'da babası olduğunu kanıtlayan bir DNA testi yaptırmak zorunda kaldı.
Avukat ve yatırım danışmanı olan Hunter, ilk önce Navy Joan'un kendisinden olduğunu inkar etti ancak Kasım 2019'da babası olduğunu kanıtlayan bir DNA testi yaptırmak zorunda kaldı.
Daily Mail gazetesi, Lunden Roberts'ın avukatı Clint Lancaster ile iletişime geçti ve müvekkilinin durumuyla ilgili bilgi aldı.
Lancester, "Size Lunden Roberts'ın gayet iyi olduğunu ve çocuğun da sağlıklı, sevimli, güvende ve çok mutlu olduğunu ayrıca çok sevildiğini doğrulayabilirim." ifadelerini kullandı.
Biden’ın kampanya sözcüsü, Daily Mail'in, 2012'de ABD Başkanlığı'nı devralacak olan Joe Biden'in yedinci torununu kabul etmesi konusunda yorum talebine yanıt vermedi.
Hunter-Roberts anlaşması hakkında bilgi sahibi olduğunu iddia eden bir özel dedektif, sözleşmenin ekstra güvenlik vaatleri veya Navy Joan ile Biden ailesi arasında daha fazla bağlılık sözü içermediğini söyledi.
Özel dedektif Dominic Casey Daily Mail'a yaptığı açıklamada Hunter'ın mali durumu hakkında bilgi sağlayarak Roberts'a yardım ettiğini söyledi. Ayrıca 2019'da Roberts'ın 2,5 milyon dolar almasıyla sonuçlanan anlaşmayı da kendisinin başlattığını belirtti.
Özel dedektif Dominic Casey Daily Mail'a yaptığı açıklamada Hunter'ın mali durumu hakkında bilgi sağlayarak Roberts'a yardım ettiğini söyledi. Ayrıca 2019'da Roberts'ın 2,5 milyon dolar almasıyla sonuçlanan anlaşmayı da kendisinin başlattığını belirtti.
Hunter Biden, başkanlık seçimine iki haftadan az süre kala yeniden gündemin başına oturmuştu. ABD Başkanı Trump, geçen yıl Kiev'den, 'Ukrayna'da iş yapan Hunter Biden'ın babasını da karıştırdığı yolsuz ilişkileri hakkında soruşturma açılmasını talep etmişti.
Aynı zamanda eski New York Belediye Başkanı ve Trump'ın kişisel avukatı Rudy Giuliani, Delaware eyaletinde bir bilgisayar tamircisinin kendisine gelen bozuk Apple MacBook Pro'daki Hunter Biden'a ait belge ve görüntüleri aralık ayında FBI'a teslim ettiğini duyurmuştu.
20
FBI'ın eline geçen belgeler, Hunter Biden'ın yönetim kurulu üyesi olduğu Ukrayna enerji şirketi Burisma'yı soruşturmak isteyen başsavcıyı ABD Başkan Yardımcısı babasının Kiev'e baskı yapmasını sağlayarak görevden aldırdığına dair yazışmalar açısından önem taşıyordu.
FBI'ın eline geçen belgeler, Hunter Biden'ın yönetim kurulu üyesi olduğu Ukrayna enerji şirketi Burisma'yı soruşturmak isteyen başsavcıyı ABD Başkan Yardımcısı babasının Kiev'e baskı yapmasını sağlayarak görevden aldırdığına dair yazışmalar açısından önem taşıyordu.
Trump'ın kişisel avukatı, cinsel içerikli malzemeyi Delaware polisiyle paylaştığını, içlerinde reşit olmayan kızların fotoğraflarının da olduğunu iddia etmişti.
Bir televizyon programına konuk olan Giuliani'nin parçalar okuduğu mesajlar, kısmen karartılarak ekrana yansıtılmıştı. Mesajların ne zaman gönderildiğine dair tarih açıklanmadı, ancak üç yıl öncesine ait olabilecekleri ima edildi.
Giuliani'nin açıklamalı okumalarına göre, Hunter Biden, babası Joe Biden ile bir mesajlaşmasında 14 yaşında bir kızla ilişkisi olduğunu belirtmiş. Babasına eski eltisinden ve onunla sevgili olduklarından söz eden Hunter, kendi terapistine giden kadının kendisi için 'cinsel açıdan uygunsuz' dediğini anlatmış.
Giuliani, okuduğu alıntıların reşit olmayan kızların çok sayıda fotoğrafıyla desteklendiğini söylemişti. Hunter Biden'la ilgili iddiaların ayyuka çıkması, 14 Ekim'de New York Post gazetesinin e-postaları haberleştirmesi, ancak Twitter'ın e-postaların yasadışı ele geçirildiği ve doğruluğunun teyit edilemeyeceği gerekçesiyle haberi sansürlemesiyle olmuştu.
Haberde, Biden'ın Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde, oğlu Hunter Biden'ın Ukrayna menşeli enerji firmasıyla ilişkilerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcıyı görevden almaları için Ukrayna'ya baskı yaptığı iddia edilmişti.
E-postalarda, Hunter Biden'ın aylık 50 bin dolar maaşla yönetim kurulu üyesi olduğu Burisma'nın yönetim kurulunda bulunan Vadym Pozharskyi'nin mayıs 2014'teki bir e-postasında, Hunter Biden'a "Etkinizi, şirketimizin yararına nasıl kullanabilirsiniz" diye sorduğu ortaya çıkmıştı. 28
Pozharskyi'nin, 17 Nisan 2015'te Hunter Biden'a gönderdiği e-postada, Joe Biden ile tanıştığını anlattığı, bundan bir süre sonra dönemin ABD Başkan Yardımcısı'nın Burisma'yı soruşturmak isteyen başsavcıyı görevden aldırdığı ileri sürülmüştü.
Son Dakika: Resmen ihanet itirafı! Rus savaş helikopterleri...
BBC, Rus barış gücü askerlerinin yerleştiği Dağlık Karabağ'da anlaşma metninde yer almayan helikopterler ve insansız hava araçlarının sevk edildiğini duyurdu. Ermenistan, Rusya ile Dağlık Karabağ hava sahasını kapatıp uçuşa yasak bölge ilan etti. Başbakan Paşinyan'ın nerede olduğu bilinmiyor, Harutyunyan ve genelkurmay başkanı ise yenilginin perde arkasını itiraf etti.
Dağlık Karabağ savaşında bozguna uğrayıp yenilgi anlaşmasını imzalayan Ermenistan'da fırtına dinmiyor, Facebook yayınında yeni ihanet itirafları da geldi.
17 muhalefet partisinin organize ettiği protesto gösterisine başkent Erivan'da 10 bini aşkın insan katıldı, Başbakan Nikol Paşinyan'ın istifasını isteyenler Özgürlük Meydanı'nı hınca hınç doldurdu.
'Paşinyan hain' ve 'Paşinyan gitsin' sloganları yükselirken, muhalifler nerede olduğu bilinmeyen başbakana koltuğunu bırakması için gece yarısına süre verdi.
BBC muhabiri Jonah Fisher, Dağlık Karabağ'ın kaybedilmesini içine sindiremeyen Ermenilerin protesto sırasında gözyaşlarına boğulduğunu aktarıyor.
Uluslararası haber ajansı Reuters'ın geçtiği fotoğraflardan birinde ise, küçük çocuğuyla Erivan'daki protestoya katılan bir kadının hüngür hüngür ağladığı göze çarptı.
BBC, Erivan'daki protestocuların 44 günlük savaşı bitiren anlaşmanın iptal edilmesini istediğini ancak muhalefet partilerinin parlamentoda olağanüstü toplantı için yeterli çoğunluğa ulaşamadığını bildiriyor.
Reuters zaman zaman polisle çatışan muhaliflerden birçok kişinin gözaltına alındığını, karakola götürülenler arasında Müreffeh Ermenistan Partisi lideri Gagik Tsarukyan'ın da olduğunu duyurdu.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, muhaliflerin parlamentodaki 132 sandalyeden 88'ini elinde tutan Paşinyan'ı devirmek için çoğunluğa ulaşmasının zor olduğunu aktarıyor.
Çatışma hatları ve Laçın koridorunda görev yapacak Rus barış gücü askerleri bölgeye gelmeye devam ederken, Ermenistan güçleri de işgal altında tuttukları yerlerden ayrılmaya hazırlanıyor. 10
BBC, 16 gözlem noktasında görev yapacak 1960 barış gücü askerlerinin Suriye deneyimi olduğunu bildiriyor. Rus ordusu, askerlerin uçak, helikopter ve insansız hava araçları kullanacağını açıkladı.
Rusya Savunma Bakanlığı, sekiz Mi-8 ve Mi-24 helikopterlerinin Erivan'a ulaştığını belirtiyor. 10 Kasım tarihinde imzalanan anlaşma metninde, helikopterler ve insansız hava araçları yer almıyordu.
Ermenistan Savunma Bakanlığı sözcüsü Şuşan Stepanyan ise, bu sabah Rusya ile birlikte Ermenistan ve Dağlık Karabağ hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edildiğini duyurdu.
Uluslararası toplum tarafından tanınmayan işgalci Dağlık Karabağ yönetiminin lideri Arayik Harutyunyan, yine Facebook'tan açıklamalar yapıp savaş sırasında kaçan sivillerin geri gelmesini istedi.
Harutyunyan, cephedeki hezimeti "Hepimiz askerlerimize ihanet ettik, anlaşmayı imzaladık çünkü binlerce asker kuşatma altındaydı. Hankendi'yi artık koruyamıyorduk" sözleriyle değerlendirdi.
Ermenistan Genelkurmay Başkanı Albay Orgeneral Onik Gasparyan ise, kendisinin önerisiyle imzalanan anlaşma için "Bu acil bir karardı. Bu bizim için çok acı bir gerçek ancak durumun objektif bir değerlendirmesinin sonucudur" dedi.
Ateşkes anlaşmasıyla silahların sustuğu bölgede yeni bir savaş tehlikesi var mı? Bazı analistler 44 günlük savaşın bittiğini söylüyor. Ancak diğerleri aynı fikirde değil. Bunlardan biri, ABD'nin eski Azerbaycan büyükelçisi Richard Dale Kauzlarich.
BBC'ye konuşan diplomat, bölgedeki son yıllarda yaşanan nefretin kolay kolay geçmeyeceğini söylüyor: "Bu koşulsuz ateşkese yol açar mı? Emin değilim. Ama eminim ki savaş henüz bitmedi."
Amerikalı diplomatın aksine, Chatham House düşünce kuruluşundan Laurence Broers, anlaşmanın Azerbaycan'da savaşı 'bitirdiğine' ve 'çatışmanın ana hedeflerini karşıladığına' inanıyor: "Şu anda Rus barış güçleri daha fazla kan dökülmesini önlüyor ve görünüşe göre Bakü'nün üçlü anlaşma yoluyla Azerbaycan'ın ulaştığı hedeflerin çoğunu karşılamak için ödemek zorunda olduğu bedel bu."
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı. 20
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.
Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında.
25
YORUMLAR