Giriş Tarihi: 19.10.2016 05:55 Güncelleme tarihi: 19.10.2016 07:19
PYD Menbiç’ten gidecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Dabık’a ineceğiz” dedik. Şimdi El Bab’a doğru yürüyoruz. PYD/YPG doğuya gidecek, Menbiç’i boşaltacak. Amerikalı dostlar ile şu anda burada da mutabıkız
İlk kez ulusal çapta düzenlenen yükseköğretim akademik yılı açılış töreni dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Kongre ve kültür Merkezi'nde düzenlendi. 181 üniversite rektörünün, öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
MİSAK-I MİLLİ: Suriye ve Irak'ta olanları yaşarken yeni nesil bir şeyi çok iyi bilmeli: Acaba Misakı Milli nedir? Eğer Misak-ı Milli'yi kavrarsak, anlarsak Suriye'deki, Irak'taki sorumluluğumuzun, ne olduğunu anlarız. Bugün Musul üzerinde bizim sorumluğumuz var. Hem masada olacağız hem de arazide olacağız diyorsak bunun bir sebebi var. Bunu durup dururken "Dostlar alışverişte görsün" diye de söylemiyoruz. Benim burada tarihi sorumluluğum, mesuliyetim var ve biz burada olacağız. Bir taraftan diplomatik görüşmeler bir taraftan araziye yönelik hazırlıklarımız devam ediyor.
PYD MENBİÇ'İ BOŞALTACAK: Dabık bizim tarihimizde de farklı bir konumda. Malum Mercidabık. Biz "Dabık'a ineceğiz" dedik. Şimdi El Bab'a doğru yürüyoruz. Ve doğuda Menbiç ile ilgili koalisyon güçlerine şunu söyledik. Orada PYD - YPG gibi terör örgütleri olmayacak. Orası yüzde 95 itibariyle Araplar'ın. Dolayısıyla PYD - YPG doğuya gidecek, Menbiç'i boşaltacak. Dün itibariyle Amerikalı dostlar dediler ki, "Tamam. Siz de bize yardımcı olun." Bu işi bu bölgede biz biliriz. Sizler buraya yabancısınız, bilmezsiniz. Şu anda burada da mutabıkız. KARDEŞLERİMİZİ YEDİRTMEYİZ: Rakka'da ne yapacağız dediler. "Gelin beraber burada bir operasyon yapacağız" diyorsanız, Rakka DEAŞ'ın merkezidir, biz Rakka'da sizlerle beraber bu operasyonu yaparız. Gerekirse oradan da bu DEAŞ gider. Şimdi bunun da görüşmeleri yapılıyor. Biz dürüst, samimi hareket ediyoruz. Bizim ne Suriye'nin ne Irak'ın topraklarında gözümüz yok. Bize 780 bin kilometre karelik vatan topraklarımız evvelallah yeter. Yeter ki kimsenin bizim vatan topraklarımızda gözü olmasın. Irak'ta biz şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz. Ama oradaki Sünni Arap, Türkmen kardeşlerimizi de birilerine de yedirtmek istemiyoruz. GELECEĞİ VARSA GÖRECEĞİ VAR: Şimdi Musul operasyonu başladı. Musul Arap ve Türkmenler'in yoğun olarak yaşadığı, ağırlıklı Sünnilerden oluşan bir bölge. Bize diyorlar ki, "Burada bir Şia, Sünni savaşı olmaması lazım." Peki güzel, senin Bağdat dediğin nedir? Bağdat dediğin tamamen Şia'dan oluşan bir ordunun yönetimi. Biz onlarla mı konuşacağız. Eğer biz kalkıp da Musul'un kaderini onlarla paylaşmaya yönelirsek şunu kabullenmemiz gerekir ki yarın burada Şia, Sünni ile mücadelesini verecek ve ardından da burayı Haşdi Şabi'ye terk edecek. 30 bin kişiyle Haşdi Şabi geliyormuş. Geleceği varsa göreceği var. AFGANİSTAN'A IRAK MI GELDİ?: Şimdi ne oldu bu merkezi yönetime? Hava değişti, dert başka. Onun için biz Amerikalı dostlarımıza, koalisyon güçlerine hep bunu söylüyoruz. Buradaki tezgaha bizi getiremezsiniz. Biz sizinle NATO'da beraber miyiz? Sizin Irak ile NATO'da bir ortaklığınız var mı? Yok. Öyleyse siz bizi burada kalkıp da Irak'la tercih noktasında karşı karşıya bırakamazsınız. Siz Afganistan dediniz, Irak mı geldi sizinle? Afganistan'da beraber terör örgütlerine karşı o mücadeleyi biz yürüttük, hala biz yürütüyoruz. Peki burada terör örgütlerine karşı niçin beraber değiliz de siz burada terör örgütlerine karşı başka terör örgütlerini yanınıza alıyorsunuz?ALİYEV'E AZERBAYCAN'IN 25. YILDÖNÜMÜ TEBRİĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'i dün telefonla arayarak, ülkesinin bağımsızlığının 25. yıldönümünü tebrik etti. Erdoğan, Azerbaycan'ın kısa sürede bölgesinde örnek bir ülke haline gelmesinin gurur verici olduğunu kaydetti. Sosyal medyadan da "Dost ve kardeş Azerbaycan halkının ve Sayın Aliyev'in 18 Ekim Bağımsızlık Günü'nü tebrik ediyorum" diyen Erdoğan, paylaşımına Aliyev'in Twitter hesabını ekledi.
'KABADAYILIK YAPACAĞINA DEAŞ VE PKK İLE UĞRAŞ'
"Bağdat yönetiminin Şii kanadı, cesaretlerinin kaynağını gayet iyi bildiğimiz bir tavırla, meseleyi alenen Türkiye düşmanlığına dökmüş durumda. Irak topraklarının bir kısmını işgal etmiş olan DEAŞ'e, bir başka kısmını işgal etmiş olan PKK'ya karşı gösterilmeyen çiğ bir tavır, Türkiye'ye sergileniyor. Sen bize kabadayılık yapacağına git DEAŞ ile, PKK ile uğraş. Onlara karşı en ufak tavır koyamıyorsun, Türkiye'ye meydan okumaya kalkıyorsun."
'TABANDAKİ İBADET DE ZEDELENMEYE BAŞLADI'
"Kim PKK'yı, 'Kürt kardeşlerimizin haklarını savunan örgüt' olarak görüyorsa onun aklından, izanından şüphe ederim. Her kim FETÖ'yü, 'Kendi halinde insanların oluşturduğu hizmet hareketi' olarak değerlendiriyorsa, sadece izanından değil, niyetinden de şüphe ederim. 'Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet' diyordum. Ama 'Tabanındaki ibadet' de zedelenmeye başladı. Her kim DEAŞ'ı bölgenin dinamiklerinin ürünü görüyorsa, ya hiçbir şey bilmiyor ya da derdi başka. Terör örgütleri vardiya usulü çalıştırılarak dikkatimiz ve enerjimizi başka alanlara yöneltilmek istendi. Tüm terör örgütleriyle aynı anda mücadele edecek güce, imkana, kararlılığa sahibiz. Hedef Suriye'nin kuzeyinde, 5 bin kilometre karelik terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturmak."
MECLİS BAŞKANLARINA FETÖ OKULLARI UYARISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği'nin (İSİPAB) 36. İcra Komitesi Toplantısı'na katılan meclis başkanları onuruna Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yemek verdi. 40 yıl boyunca legal kuruluşlar altına gizlenen hayır, eğitim, diyalog gibi kavramları istismar eden bir örgütün, 15 Temmuz'da kanlı bir darbe teşebbüsünde bulunduğunu belirterek, "Düşmanımıza bile adalet borcumuz olduğu bilinciyle bu mücadeleyi yürütüyoruz, sizlerden de destek olmanızı bekliyoruz. Çünkü sizlerin ülkesinde de bunların okulları, çeşitli dernekleri var. Bunları inanıyorum ki ülkenizde barındırmayacaksınız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin görüştü!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.
İki lider, Suriye ve Irak'taki son gelişmeler ile bu çerçevede terörle mücadele hakkında görüş teatisinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konular da ele alındı.
İki liderin Suriye ve Irak'taki son gelişmeler, bu çerçevede terörle mücadele hakkında görüş teatisinde bulundukları belirtildi.
Putin'in, "Suriye'de DEAŞ karşısında elde ettiği başarılardan dolayı" Türkiye'yi kutladığı öğrenildi.
HALEP'TE ÇATIŞMALARIN DURDURULMASI MESELESİ DE GÖRÜŞÜLDÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Putin'e İstanbul'daki Dünya Enerji Kongresi'ne katılımlarından dolayı teşekkür ettiği görüşmede, Ukrayna konusunda Berlin'de yapılacak toplantıya da değinildiği kaydedildi.
İki lider, Halep'te çatışmaların durdurulması ve kente insani yardımların ulaştırılması meselesini de görüştü.
Erdoğan ve Putin'in, Türkiye-Rusya arasında başta ticaret, ekonomi ve enerji olmak üzere her alanda geliştirme konusundaki kararlılıklarını da vurguladıkları belirtildi....
Erdoğan'ın sözünü ettiği Misak-ı Milli nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Misak-ı Milli'yi anlarsak Musul'u da anlarız' dedi ve Musul'u kendi terörün ve işgalcilerin eline öylce bırakamayacağımız gerçeğine işaret etti. Peki nedir Misak-ı Milli? İşte ayrıntılar...
Irak'ın Musul kentinde bulunan terör örgütü DAEŞ'ten temizlemek için başlatılan operasyonlarda Türkiye'nin yer alıp almaması gündemin birinci maddesi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her konuşmasında gündeme getirdiği Misakı Milli sınırları vurgusuyla, Türkiye'nin bu operasyonda yer alması gerektiğini ifade etti. Erdoğan "Misak-ı Milli'yi anlarsak Musul'u da anlarız. Yeni nesile bunu anlatmak en önemli görevlerimizden" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Misak-ı Milli vurgusu
Peki Misakı Milli sınırları nelerdir, Misakı Milli kararları nelerdir? İşte ayrıntılar...
1- Misakı milli sınırları;
2- Günümüz Türkiye sınırları;
Misakı Milli nedir?
Misak-ı Millî (Günümüz Türkçesi ile Milli Yemin) Kurtuluş Savaşı'nın siyasi manifestosu olan altı maddelik bildirinin adıdır. İstanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır.
BARIŞ İÇİN ASGARİ ŞARTLARIMIZI İÇERİYOR
Bildiri, I. Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir. Toplantıdan çıkan kararlar arasında, özellikle Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesi milletvekillerinin yoğun çabasıyla gizli bir oturumda daha önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından hazırlanan Misak-ı millinin kabul edilmesi vardır (28 Ocak 1920).
Bildiri mecliste Ahd-ı Millî Beyannamesi adıyla kabul edilmiş, ancak daha sonra "Misak-ı Millî" olarak anılmıştır. Her iki deyim Ulusal Yemin anlamına da gelir.
İŞTE MİSAKİ MİLLİ KARARLARI
1. Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler kesin Türk yurdudur, parçalanamaz.
2. Kars, Ardahan ve Batum'da (Elviya-i Selase) gerekirse referanduma gidilecektir.
3. Araplar kendi geleceklerini kendileri belirleyecektir. (Arapların çoğunlukla yaşadığı yerlerde referandum yapılacaktır.)
4. Batı Trakya'nın geleceği referandum ile belirlenecektir.
5. İstanbul, Marmara ve Halifenin güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar trafiğe açılacaktır.
6. Azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar tanınacaktır.
7. Siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar kabul edilemez. (Kapitülasyonlar)
DEAŞ’lılar Suriye’ye kayarsa askeri müdahale kararı alırız
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, terör örgütü DEAŞ'a ait grupların Musul'dan Suriye'ye kayma riski olduğunu belirterek, böyle bir durumda askeri müdahale kararı alacaklarını söyledi. Lavrov, Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, "Musul'un çevresinin tamamen sarılmamasından ötürü oluşan koridor, DEAŞ unsurlarının Irak'tan ve Musul'dan Suriye'ye çekilmesi riskini oluşturuyor. Bizböyle bir şey gerçekleşirse, askeri ve siyasi anlamda kararlar alacağız" dedi. Operasyonunu takip ettiklerini belirten Lavrov, BM'nin yeni göç dalgası oluşabileceği uyarısına dikkati çekerek, "Umarım bu konular operasyonları hazırlayanlar tarafından hesap edilmiştir. Ancak şimdilik çok fazla soru işareti var" diye konuştu.
NATO komutanları FETÖ’den tutuklandı
Ankara’da NATO’da görevli subayların da olduğu 12 FETÖ’cü asker, İstanbul’da ise “Amerika imamı”nın itirafları sonrası yakalanan 10 albay “darbeye teşebbüs” iddiasıyla tutuklandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ'cü darbe girişimine yönelik soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan 13 asker dün adliyeye getirildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliklerine sevk edilen şüphelilerden aralarında NATO'da görevli subayların da bulunduğu, 4'ü yarbay rütbesinde 12 asker tutuklandı.
FETÖ "Amerika imamı"nın beyanları doğrultusunda gözaltına alınan albaylar Şaban Aydın, Mustafa Aslan, Murat Koca, Mithat Dağlar, Ünal Aktaş, Üret Ahmet Çelebioğlu, Şükrü Bostan, Gürol İçli, Fatih Osman Süsal ve Ayhan Yağcı, İstanbul Adliyesi'nde "FETÖ'ye üye olmak" suçundan tutuklandı. Ayrıca gözaltına alınan 14 kişiden 5'i daha tutuklandı. Soruşturmada önemli bir ayrıntıya da ulaşıldı. FETÖ'cü pilotların 15 Temmuz'dan üç gün önce Özel Harekat Daire Başkanlığı, Havacılık Dairesi ve TÜRKSAT üzerinde keşif uçuşu yaptıkları ortaya çıktı. Başsavcılığın ek ifadesine başvurduğu tutuklu binbaşı Mehmet Semih Üskaya ise Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un Genelkurmay çevresindeki tepe lambalı tüm araçların helikopterlerle vurulmasını emrettiğini söyledi.
ByLock ağı çöktü
MİT, FETÖ'nün gizli yazışma programı ByLock'taki isimleri ortaya çıkardı. İstanbul'da ise 9 FETÖ'cü polisin itirafıyla 61 FETÖ'cü polis tutuklandı.
POLİS İTİRAFÇI OLDU
Darbe teşebbüsü sırasında hainlerin gizli iletişim aracı olarak kullandıkları yazışma programı ByLock operasyonları da eşzamanlı sürüyor. Kahramanmaraş merkezli 4 ildeki operasyonda 43 öğretmen gözaltına alındı. İstanbul'da ise 20 hâkimden 17'si ByLock kullandıkları iddiasıyla tutuklandı. Erzincan'da 2 asker ve 10 polis, Kırşehir'de 4 infaz koruma memuru tutuklandı.
Ferit ZENGİN-Nazif KARAMAN-Ziya RAMOĞLU- Mehmet YILDIRIM - Ceyhan TORLAK /SABAH
DEAŞ üyesi terörist ölü ele geçirildi
Başkentte bir eve düzenlenen operasyonda çıkan çatışmada, canlı bomba eylemi yapacağı değerlendirilen DEAŞ üyesi terörist ölü ele geçirildi. Olay sonrası evde inceleme yapan polis ekipleri, çok sayıda patlayıcı madde buldu.
Ankara'da düzenlenen terör operasyonunda, canlı bomba eylemi yapacağı değerlendirilen DEAŞ üyesi bir terörist ölü ele geçirildi.
Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ üyesi bir teröristin Ankara'da canlı bomba eylemi gerçekleştireceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler, Etimesgut ilçesi Eryaman Mahallesi 47. Sokak'ta yüksek katlı bir binanın çevresinde güvenlik önlemi aldı.
Ekipler, tespit edilen binanın 9. katındaki daireye, Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlileriyle operasyon yaptı.
Operasyonda, "teslim ol" çağrısına ateşle karşılık veren terörist, çıkan çatışmada ölü ele geçirildi.
Söz konusu evde çalışma başlatan Bomba İmha ve İnceleme ile Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlükleri ekipleri, canlı bomba eyleminde kullanılacağı değerlendirilen çok sayıda patlayıcı madde buldu.
Olayın ardından bölgeye gelen Ankara Valisi Ercan Topaca ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan ise operasyon hakkında bilgi aldı.
ANITKABİR CİVARINDA 3 DEFA GÖRÜLDÜ
Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara'da ölü olarak ele geçirilen canlı bomba hakkında, "Bugün ele geçirilen şahsın Anıtkabir civarında 3 defa görülmesi üzerine keşif faaliyetleri oldu. Daha sonra da eski meclis binasının civarında tespit edilmesinden hareketle kişi takibe alındı, yapılan incelemede kişinin DEAŞ'la bağlantılı olduğu tespit edildi" dedi.
Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara Eryaman'da polis ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyon sonucu ölü olarak ele geçirilen canlı bomba hakkında açıklamalarda bulundu. Şahın Anıtkabir civarında 3 kez görüldüğünün altını çizen topaca, "Bugün ele geçirilen şahsın Anıtkabir civarında 3 defa görülmesi üzerine keşif faaliyetleri oldu. Daha sonra da eski meclis binasının civarında tespit edilmesinden hareketle kişi takibe alındı yapılan incelemede kişinin DEAŞ'la bağlantılı olduğu tespit edilmiş ve bu gece 03.00 civarında operasyona başlanmıştır. Yapılan operasyon sonucunda şahıs ölü olarak ele geçirilmiştir. Kimliğiyle ilgili bazı tespitlerimiz var ancak henüz doğrulanmış değil. Doğrulandıktan sonra kamuoyuna açıklayacağız" şeklinde konuştu.
Canlı bombanın ölü olarak ele geçirildiği evde bulunanları açılkayan Topaca, "Operasyon sonrasında yapılan aramalarda canlı bomba eylemi yapacağı yönünde çok ciddi bulgular ele geçirildi. Yapılan tespitte 2 adet dinamit lokumu, 6,7 kilogram civarında amonyum nitrat, tntp tipi denilen iki kavanoz patlayıcı , ateşleme düzeneği, mahiyeti henüz belirlenemeyen toz tnt denilen madde ve 2 kilogram somun bulundu" ifadelerini kullandı.
Canlı bomba eyleminin 29 Ekim ve benzeri toplantılarda gerçekleştirilebileceğini kaydeden Topaca, "Evi kiralık olduğu belirtiliyor ama kim tarafından kiralandığı henüz araştırılıyor. Bizim de endişe ettiğimi gerek 29 Ekim törenlerinde, gerekse diğer toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde bu eylemin yapılabileceği yönünde tahminlerimiz var" dedi.
Ankara'da DEAŞ operasyonu: 1 terörist öldürüldü
Ankara'da düzenlenen terör operasyonunda, canlı bomba eylemi yapacağı değerlendirilen DEAŞ üyesi bir terörist ölü ele geçirildi
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ üyesi bir teröristin Ankara'da canlı bomba eylemi gerçekleştireceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler, Etimesgut ilçesi Eryaman Mahallesi 47. Sokak'ta yüksek katlı bir binanın çevresinde güvenlik önlemi aldı.
Ankara'da DEAŞ operasyonu: 1 terörist öldürüldü
Ekipler, tespit edilen binanın 9. katındaki daireye, Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlileriyle operasyon yaptı.
Operasyonda, "teslim ol" çağrısına ateşle karşılık veren terörist, çıkan çatışmada ölü ele geçirildi.
Ankara Valisi: Canlı bomba Anıtkabir ve civarında 3 defa görülmüştü
Söz konusu evde çalışma başlatan Bomba İmha ve İnceleme ile Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlükleri ekipleri, canlı bomba eyleminde kullanılacağı değerlendirilen çok sayıda patlayıcı madde buldu.
Olayın ardından bölgeye gelen Ankara Valisi Ercan Topaca ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan ise operasyon hakkında bilgi aldı.
TERÖRİSTİN KİMLİĞİ
Operasyonda ölü ele geçirilen DEAŞ üyesi teröristin kimliği tespit edildi.
Bu teröristin, 1992 Adana doğumlu Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Ahmet B. olduğu öğrenildi.
VALİDEN AÇIKLAMA
Olayın ardından bölgeye gelen Ankara Valisi Ercan Topaca ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan, operasyon hakkında bilgi aldı.
Topaca, gazetecilere yaptığı açıklamada, saat 03.00 civarında başlayan operasyonda, teröristin ölü ele geçirildiğini söyledi.
Teröristin bulunduğu binanın tespitine ilişkin bilgileri paylaşan Topaca, "Şüpheli, Anıtkabir ve eski Meclis civarında 3 defa kamera kayıtlarında görüldükten sonra yapılan tespitlerde DEAŞ terör örgütüyle bağlantıları itibarıyla şüpheli görüldüğü için takibe alındı." dedi.
Söz konusu evde yapılan aramalarda, teröristin canlı bomba eylemi yapacağı hakkında ciddi bulgulara ulaşıldığını vurgulayan Topaca, şöyle devam etti:
"İçeride yapılan aramalarda iki adet dinamit lokumu, 7 kilogram civarında amonyum nitrat, TNTP tipi dediğimiz iki patlayıcı ki bu çok güçlü bir patlayıcıdır, ateşleme düzeneği, ayrıca mahiyeti tam olarak tespit edilemeyen toz TNT dediğimiz madde, iki kilogram somun ele geçirildi. Bu (somun), patlama olduğu zaman şarapnel etkisi yapan küçük metal parçacıklardır ki bunun 400 civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu, patladığı zamana insanlara kurşun gibi saplanan metal parçalarıdır."
Vali Topaca, ev ile ilgili araştırmalar da yapıldığını aktardı.
Evin kiralık olduğunun anlaşıldığını ancak kim tarafından nasıl kiralandığı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getiren Topaca, "Şu an verdiğimiz bilgiler de çok teyit edilmiş bilgiler değil. Sadece ele geçirilen malzemeler, bu kişinin canlı bomba eylemi yapmayı planladığını gösteriyor ki bizim de endişe ettiğimiz önümüzdeki günlerde gerek 29 Ekim törenlerinde gerekse diğer vatandaşlarımız tarafından yapılacak olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kalabalık mekanlarda bu eylemin yapılabileceği yönünde tahminlerimiz var." diye konuştu.
TAKİP VE OPERASYONLAR SÜRECEK
Topaca, terörist hakkında kısa sürede yapılan araştırmalardan yola çıkarak, bu kişinin Anıtkabir civarında şüpheli hareketlerinden dolayı terör örgütü DEAŞ ile bağlantısı dolayısıyla canlı bomba eylemi planladığının düşünüldüğünü anlattı.
Teröristin Anıtkabir ve eski Meclis civarında keşif yapmasından, 29 Ekim veya 10 Kasım törenleri ya da halkın yoğun bulunduğu yerlerde terör saldırısı hedeflendiğini tahmin ettiklerine değinen Topaca, "Dolayısıyla hedefin kalabalık insan toplulukları olduğu şüphesiz. Onun için Anıtkabir'in orası olur, eski Meclis olur, şu andaki bilgiler itibarıyla somut bir yer söylemek mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Topaca, bu başarılı operasyondan dolayı polise teşekkür etti.
Özellikle operasyonu düzenleyen özel harekat timlerine, planlayan ve yöneten emniyet kadrosuna teşekkür eden Topaca, "İnşallah bu tür eylem planlayanlara karşı bundan sonra da başarılı operasyonların devam etmesini diliyorum. Neticede kamu düzeni güvenliği, vatandaşımızın emniyetini sağlamak devletimizin en temel görevidir. Bu anlamda çalışmalarımız, takiplerimiz ve operasyonlarımız devam edecektir." ifadelerini kullandı.
"YASAKLAR, 29 EKİM VEYA 10 KASIM'I KAPSAMIYOR"
Ankara Valiliğinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerine getirdiği yasağa ilişkin soruyu yanıtlayan Topaca, bunun temel amacının bu tip terör eylemlerini önlemeye yönelik olduğunu vurguladı.
Topaca, şunları kaydetti:
"Kamuoyunda sanki 29 Ekim veya devamında 10 Kasım Atatürk'ü anma etkinliklerinin yasaklandığı gibi bir algı da oluştu. Bu yasak kapsamına bu tür milli bayramlar ve Atatürk'ü anma ve 10 Kasım gibi günler dahil değildir. O etkinlikler yine yapılacaktır. Devlet olarak biz gerekli güvenlik tedbirlerini Allah'ın izniyle alacağız. O etkinliklerin de yasaklanması söz konusu değildir. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında yapılacak olan toplantılarla ilgilidir. Ancak yapılacak diğer toplantılar, bayram törenleri olsun, Atatürk'ü anma törenleri olsun veya kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak olan diğer törenler, bizim iznimiz dahilinde tedbir alınması için Valiliğe bildirilecek, tedbirler alındıktan sonra onlar yapılacaktır. Vatandaşlarımızın bu konuda bizi anlayışla karşılayacağını umuyorum. Bu yasaklama kararı da bu çerçevede verilmiştir. Risk tamamıyla ortadan kalktığı takdirde de her zaman o yasaklar, alınan tedbirler değiştirilebilir, yumuşatılabilir ve kaldırılabilir, bunlar mümkündür."
FETÖ'cü savcı ve eşinin öğrenciyi darp etme anları kameraya yansıdı
Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan savcı ve öğretmen eşinin, imam hatip öğrencisini darp etme anları güvenlik kameralarınca kaydedildi.
Şanlıurfa'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklanan savcı ile öğretmen eşinin, bir kız öğrenciyi darp etme anlarıgüvenlik kameralarına yansıdı.
Alınan bilgiye göre, Harran ilçesinde Kız İmam Hatip Lisesinde eğitim gören A.B. ile derste tartışan İngilizce öğretmeni Elif Gündüz, yaklaşık bir hafta boyunca öğrencisinin derse girmesini istemedi.
Öğrencisini okul yönetimine şikayet eden Gündüz, okul yönetiminin mağdur A.B'yi haklı bulmasının ardından olayı savcı olan kocası İbrahim Gündüz'e aktardı.
Bunun üzerine okul girişine gelen savcı Gündüz ile öğretmen eşinin, öğrenci A.B'yi köşeye sıkıştırıp darp etmesi ve boğazını sıkma anları okulun güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, okul idarecilerinin araya girmesiyle sonlandı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında İbrahim Gündüz ile eşi Elif Gündüz tutuklanınca mağdur öğrenci A.B, öğretmeninden ve savcı eşinden şikayetçi oldu.
FETÖ'cü savcı ve eşinin öğrenciyi darp etme anları kameraya yansıdı
'KİM OLDUĞUMUZU BİLİYOR MUSUN?'
Öğrenci A.B, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suçsuz olduğu halde öğretmeni tarafından sınıftan kovulduğunu söyledi.
A.B, özür dilemesine rağmen öğretmeninin bunu kabul etmediğini, hatta "Benimle uğraşmayın. Kafayı taktım mı tam takarım. Benim kocam sadece savcı diye değil benim babam var arkamda" diyerek de tehdit ettiğini ileri sürdü.
A.B darp olayını da şöyle anlattı:
"Savcı direkt bana bağırarak 'Sen kimsin, çete başı mısın, terörist misin? Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun?' dedi. 'Evet, Elif hocanın eşisiniz' dedim ama 'Çık dışarı karakola gidiyoruz' dediğinde ben 'Ne oluyor, ne karakolu, babamı arayın' dedim, çıktım. Ayakkabımı giyiyordum. Elif hoca boğazıma sarıldı 'Seni öldüreceğim, sen daha benim kim olduğumu bilmiyorsun, sana daha neler yapacağım, dur, daha neler gelecek başına' dedi. Ondan sonra karakola gittik. Orada babama ve bana hakaret etti. Karakoldaki işlemlerin ardından tekrar okula geldik ve disiplin kurulu beni öğrenci arkadaşlarımın da şahitliğiyle suçsuz buldu. Şu an eğitimime devam ettiğim için mutluyum. Dava açtık. O dönem nüfuzunu kullanan savcı ve öğretmen eşinin gereken cezayı almasını bekliyorum."
Yastık kavgası firari FETÖ’cüleri yakalattı
Kahramanmaraş'ta öğrenci evinde yastık kavgası yapan gençlerin alt kattaki balkona düşürdüğü yastık, FETÖ'nün aralarında 'Emir' kod adlı dershaneler bölge sorumlusunun da olduğu 4 kişiyi yakalattı. Onikişubat ilçesi Yirmiikigün Mahallesi'ndeki bir sitede yaşanan olayda gençlerden biri, alt kata düşen yastığı almak için girdiği evde Fetullah Gülen'e ait kitaplarla polis telsizi farketti. İhbar üzerine eve gelen polisler ise Evde bulunan "Emir" kod adlı Mustafa Tatlı (40), "Fatih Mehmet" kod adlı Muhammed Özata (24), "Soner" kod adlı Ömer Altun'un (23) ile Yusuf Doğan'ı (24) gözaltına aldı. Mustafa Tatlı'nın "dershanelerden sorumlu "imim" olduğu, polisi farkedince telefonunu pencereden attığı belirlendi. Evdeki aramada ise 5 bin dolar, cep telefonu, projeksiyon cihazı, polis frekansına ayarlanmış telsiz ele geçirdi.
İşte DEAŞ’ın tünelleri
Sünni nüfus ağırlıklı Musul'da Şii İran etkisindeki Bağdat hükümeti ve Tahran'ın kontrolündeki Haşdi Şâbi isimli Şii milislerin Sünnileri göçe zorlaması endişesi duyuluyor.
"ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPTIK"
Musul'a adım adım yaklaşan Peşmerge, şehrin 12 kilometre uzağında bulunan Başika bölgesinde Ezidilerin ve Hıristiyanların yaşadığı Bertilla kasabasını almak için yeni bir operasyona başladı. Peşmerge Komutanı Ahmet Gerdi, SABAH'a yaptığı açıklamada kazanılan başarılar sonrasında peşmergenin moralinin en üst seviyede olduğunu söyledi. Gerdi, "Biz üstümüze düşeni yaptık. Almamız gerek yerleri aldık. Bundan sonra Irak ordusunun üstüne düşeni yapması gerekiyor. Diğer adımda Irak ordusunun Musul'a ilerlemesi ve içeri girmesi var" diye konuştu.
DEAŞ'IN TÜNELERİ
DEAŞ'tan kurtarılan Şakoli köyünde kontrolü el geçiren peşmergeler DEAŞ'lıların köyün içinde kazdığı tünelleri buldu. Tünelde jeneratör, derin dondurucu ve yemek malzemeleri bulundu. Olası bir göç harekâtına karşı da hazırlıklar yapılmaya başlandı. öte yanda Duhok'ta 7 bin Musullu göçmen için 3 kampın yapımı tamamlandı.
Cumhurbaşkanımız büyük risk aldı
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, Meclis'te kurulan 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimi araştırma komisyonuna önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la, "Gelin ben sizi korurum" şeklinde bir görüşmesinin olmadığını belirten Dündar şunları söyledi: DİREKTİFLERİ HAVALİMANINDAN İTİBAREN ALDIM: Cumhurbaşkanımız İstanbul'a büyük bir risk alarak indi. Bu konuda hiçbir bilgim yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın direktiflerini havalimanından itibaren adım. NECDET ÖZEL, DARBECİ BİRLİKLERİ SÖYLEDİ: O gece eski Genelkurmay Başkanımız emekli Orgeneral Necdet Özel ile birkaç kez telefonda görüştüm. Kendisi darbeyi yapanların hangi birlikler olduğunu söyledi. DARBEYE İLİŞKİN BİLGİMİZ YOKTU: Darbe olacağına dair bilgimiz yoktu. TSK içinde FETÖ'cü olup olmadığı konusunda zaman azalan istihbari bilgiler oluyordu. Kimlerin bu oluşum içerisinde olacağı konusunda fikirlerimiz oluyordu ama bu oluşumun darbeye dönüşeceği ihtimali düşünmedik. EMİR SUBAYIM FETÖ'CÜ ÇIKTI: Emir subayım yerimi tespit etmek konusunda gayret sarf etmiş. Darbe girişiminin ardından firar etti. Darbenin kırılma noktası, komutanlarımızın tek tek televizyonlara çıkıp bunu desteklemediklerini açıklamalarıdır. Bu açıklamalar Türk halkının kuşkularını silmiştir. DARBE RİSKİ KALMAMIŞTIR: Darbe riskinin kalmadığını düşünüyorum. O gece Mehmet Partigöç imzasıyla sahte darbe emri verildi. 15 Temmuz darbe gecesinde FETÖ'den başka örgüt olacağına ihtimal vermiyorum.
Referandum baharda
Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli’nin ‘uzlaşı’ görüşmesi başkanlık sürecinin takvimini de yol haritasını da netleştirdi. 15 maddelik anayasa değişiklik paketi yılbaşına kadar Meclis’e getirilecek. MHP ‘evet’ oyu kullanacak, nisanda referandum yapılacak
Başkanlık sistemi ile ilgili gelişmeleri en yetkili organ MKYK'da masaya yatıran AK Parti, sürece ilişkin yol haritasını belirledi. AK Parti, içinde sadece başkanlık sistemi ile ilgili düzenlemelerin yer alacağı 15 maddelik paketi yılbaşına kadar Meclis'ten çıkartıp, 2017'nin baharında referandum sandığını vatandaşın önüne getirmeyi planlıyor. Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında önceki gün yapılan MKYK toplantısının en önemli gündem maddesi başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliği oldu. Yıldırım, toplantıda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmenin detayları hakkında bilgi verdi.
MHP'DEN TAM KADRO DESTEK
Bahçeli'nin, sistem ve başkanlık tartışmalarının gündemden kalkması gerektiğini belirtmesi üzerine "MHP, Genel Kurul'da yapılacak oylama sırasında anayasa değişikliği için 'evet' oyu kullanacak mı" diye sorduğunu belirten Yıldırım, "Sayın Bahçeli, 'Oylamada tüm grubuma kabul oyu kullanmaları yönünde gerekli telkini yapacağım. Ancak biz başkanlık sistemine karşıyız. Teklif, referanduma sunulduğunda meydanlarda hayır oyu kullanılmasını isteyeceğiz' dedi. Bundan anladım ki MHP, Meclis'te tam kadro evet oyu kullanacak" diye konuştu. Başbakan Yıldırım'ın verdiği bu bilgi ile kulislerde bir süredir konuşulan, "MHP sadece AK Parti'nin 330'a ulaşmak için ihtiyaç duyduğu eksiği tamamlayacak. Tam kadro destek vermeyecek" iddiaları da sona erdi. TBMM'nin bütçe maratonu da dikkate alındığında değişikliğin yılbaşına kadar, en geç ocak ayı içinde çıkartılması hedefleniyor. Melis'te MHP desteği ile kabul edilecek paketin, 2017 yılının nisan ayında referanduma sunulması planlanıyor. Böylece Türkiye'nin 2017 yılının bahar aylarına sistem tartışmalarını geride bırakarak girmesi isteniyor.
‘Turuncu’ listede
Eski milletvekili Hakan Şükür'ün, MİT tarafından deşifre edilen ByLock uygulamasını kullananlar arasında bulunduğu öğrenildi. Uygulamanın MİT tarafından deşifre edilmesinin ardından hazırlanan ve aktif kullanım durumuna göre, "kırmızı", "turuncu" ve "mavi" şeklinde renk gruplarına ayrılarak hazırlanan listede Şükür'ün adı, "programı indiren ve normal yoğunlukta kullananların" bulunduğu "turuncu" kategoride yer alıyor.
Profesöre ByLock tutuklaması!
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Teoman Erdem, haberleşme sistemi ByLock'u kullandığı tespit edilince tutuklandı.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Teoman Erdem, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında YÖK tarafından açığa alındı, ardından da meslekten ihraç edildi.
Terör örgütünün haberleşme sistemi ByLock'u kullandığı tespit edilen Erdem hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Gözaltına alınan Erdem, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bu arada, Sakarya Kışlası'nda Bakım Bölük Komutanı olarak görev yaparken darbe girişimine destek verdiği için gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Yüzbaşı İsmail Şenyüz de Bylock kullandığı tespit edilince tutuklandı.
ABD'den Türkiye'ye kritik ziyaret!
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, bölgesel güvenlik konularını görüşmek üzere cuma günü Türkiye'ye gelecek.
ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan açıklamaya göre, Carter, 20-27 Ekim arasında DEAŞ ile mücadelenin önemli ortaklarıyla görüşmek ve NATO savunma bakanları toplantısına katılmak üzere Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Belçika'yı ziyaret edecek.
Programına Türkiye'den başlayacak olan Carter, 21 Ekim cuma günü Türk yetkililerle bir araya gelecek.
Pentagon açıklamasında, Carter'ın Türkiye'deki görüşmelerinde bölgedeki güvenlik konularının yanı sıra Irak ve Suriye'deki gelişmelerin ele alınacağı kaydedildi.
Carter, Türkiye ziyaretinin ardından Birleşik Arap Emirlikleri'ne geçecek ve ardından Paris'e giderek 25 Ekim'de DEAŞ karşıtı koalisyon üyesi ülkelerin savunma bakanlarıyla bir araya gelecek. Carter, 26 Ekim'de de Brüksel'de yapılacak NATO savunma bakanları toplantısına katılacak
İslam âleminin ‘Bilge Kral’ı
Bosna Hersek'in "Bilge Kral"ı Aliya İzzetbegoviç'in bugün vefatının 13'üncü yıldönümü. En zor dönemlerde Bosna'yı yeniden var eden ve halkını kenetleyen İzzetbegoviç, 1970'te kaleme aldığı "İslam Deklarasyonu" isimli bildiriyle İslami düşüncenin yeni çağda nasıl canlandırılıp yaygınlaştırılacağını ilan etmişti. Batı ile İslam dünyasının ilişkisini ele alan İzzetbegoviç, bu deklarasyonun ardından "Bölücülük ve İslam devleti kurma" suçlarından beraberindeki 12 Bosnalı aydınla 1983'te 14 yıl hapse mahkûm edildi. 1988'de Yugoslavya hükümetinin "Sözlü muhalefet sebebiyle cezalandırılan mahkûmların serbest bırakılması" kararının ardından hapisten çıktı. Bosna Hersek'in Bosanski Şamats şehrinde 1925'te doğan İzzetbegoviç, İkinci Dünya Savaşı boyunca faşist ideolojiye, sonrasında ise komünist ideolojiye karşı mücadele verdi. Boşnaklar'ı biyolojik ve manevi soykırımdan korumak için kurulan Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar) isimli yapıda yer aldı. 27 Mart 1990'da Demokratik Eylem Partisi'ni (SDA) kurup ilk seçimde 240 milletvekilliğinden 86'sını kazandı. Bağımsızlık için referandum düzenleyip yüzde 99.44'lük oranla Bosna'yı özgürleştirdi. Sırplar'la çıkan savaşı yönetti. Srebrenita'da 1995'te soykırım uygulanırken, İzzetbegoviç halkını direnişe çağırdı.1 Kasım 1995'te imzalanan Dayton Antlaşması ile Bosna Hersek'in sınırlarını korumayı başardı. Savaşın yaralarının sarılmasına ve ülkenin kalkınmasına önemli katkılarda bulundu. Rahatsızlığı nedeniyle 2000'de devlet başkanlığı görevinden çekilen İzzetbegoviç, 19 Ekim 2003'te vefat etti.
Bizce hiçbir sakıncası yok
Bahçeli: Milletimize görüş sormanın hiçbir mahzuru ve sakıncasını görmeyiz. Türkiye’nin istikrarı için üzerimize düşeni harfiyen yaparız. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında başkanlıkla ilgili açıklamalarda bulundu:
MİLLETTEN KORKMAYIZ: Biz millete gitmekten korkmayız. Bunda da mahzur görmeyiz. Ve de Türk milleti ne derse, neye karar verirse baş göz üstüne diyerek gereği neyse seve seve yaparız. Adında halk olan, halkın partisi olduğunu iddia eden CHP niye celalleniyor, niye rahatsız oluyor? PKK'yla kuytu köşelerde fiskos yaparken, HDP'nin aparatı, PKK'nın siyasi sim kartı olurken bir şey olmuyor da biz bir teklifle gelince mi kıyamet kopuyor? Hem kaçmak hem de davul çalmak siyasi ahlaka sığar mı? Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olurmuş, biz devrilmeden yola devam edilsin istiyoruz. Demirin tavında dövüleceğini söylüyoruz.
CHP'YE: ZURNA BEĞENMEZLER
HAMAMA GİDER KURNA BEĞENMEZLER: Gerçi şunu da biliyoruz ki CHP'li sözcülere, ekran ve gazete köşelerinde saldırgan tutum takınan zevata ne desek boştur. CHP ve yandaşları düğüne giderler zurna beğenmezler, hamama giderler kurna beğenmezler. Bunlar MHP'yi tanımıyorlar, tanımak istemiyorlar. FETÖ'cüler, mandacılar, bölücüler, Türkiye'nin varlığını çekemeyen mihraklar bir de kendilerine aydınlıkçı diyenler üzüm üzüme baka baka nasıl kararıyorsa birbirilerini göre göre, duya duya her tarafları zifte bulanmıştır. CHP'nin bu tuzağa düşmesi akla zarar, siyasi geçmişine haksızlıktır. Bunlara diyorum ki yağ mı yoğurttan yoğurt mu yağdan çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, biraz daha sabredin.
PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN: Şartlar oluşursa, egemenliğin sahibi millete herhangi bir sorunun ve muammanın çözümü için müracaat etmekten en ufak tereddüt göstermeyeceğiz. Bu nedenle diyorum ki pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Zahmetsiz rahmet olmayacağı meydandadır. Gerekirse zahmet çekeriz, çileye katlanırız ama Türkiye'nin siyasi ve hukuki istikrarı için üzerimize düşeni harfiyen yaparız.
HECELEYE HECELEYE HEPİNİZE ANLATACAĞIM
Bahçeli, grup toplantısı çıkışında bir gazetecinin "Konuşmanız, referanduma destek şeklinde yorumlandı. Biz de öyle anlıyoruz. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna, "Vallahi nasıl anlıyorsanız, öyle yazın. Ben heceleye heceleye hepinize anlatacağım tekrar" karşılığını verdi..
Milli Savunma Bakanı Işık'tan Musul açıklaması
Bakan Fikri Işık, Türkiye olmadan Musul'un geleceğine karar almanın mümkün olmadığını söyledi.
İtalya’nın başkenti Roma’daki İtalya Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ev sahipliğini yaptığı Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Toplantısı’na katılan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, buradaki temaslarının ardından, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nde Türk gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MUTABAKATA VARDIK
Milli Savunma Bakanı Işık, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılıp katılmayacağı sorusuna, "Musul operasyonuna hava unsurlarımızın katılması yönünde koalisyon güçleriyle mutabakata vardık." yanıtını verdi.
TÜRKİYE OLMADAN MUSUL'UN GELECEĞİNE KARAR ALMAK MÜMKÜN DEĞİL
Fransa’nın başkenti Paris’te ilerleyen günlerde yapılacak Musul toplantısına, Türkiye’nin davet edildiği ve bu konudaki değerlendirmeleri sorulan Bakan Fikri Işık, davet kararının isabetli olduğunu belirterek, "Musul’daki gelişmelerde ve toplantılarda Türkiye’nin bulunması tabiidir. Türkiye olmadan Musul’un geleceğine ilişkin karar almak mümkün değil." diye konuştu.
YORUMLAR