ODA TV'nin "MİT deşifresi" yanına kalmayacak! Haber Müdürü Barış Terkoğlu gözaltına alındı
Giriş Tarihi: 04.03.2020 Güncelleme Tarihi: 04.03.2020
Tıpkı FETÖ'nün yayın organları gibi Türkiye karşıtı provokatif haberleriyle bilinen ODA TV, dün yayımladığı bir haberde Libya'da şehit düşen bir MİT mensubunun cenazesine ilişkin bilgileri paylaşarak suç işledi. Söz konusu haberin ardından ODA TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu hakkında gözaltı kararı verildi. ODA TV'nin skandal haberi "2. MİT TIR'ları vakası" olarak değerlendirilirken toplumun her köşesinden de büyük tepkiyle karşılandı.
Türkiye karşıtı odakların ve milli çıkarlarımızın tersine hareket edenlerin yuvası ve operasyon merkezi haline gelen ODA TV, 03.03.2020 tarihli, "Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı" başlıklı haberinde "Geçen ay Libya'da şehit düşen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu S. C., sessiz sedasız defnedildi." ifadelerine yer vermiş ve cenazenin görüntülerini paylaşmıştı.
YASAYA AYKIRI HAREKET ETTİLER
ODA TV böylece, Libya şehidi MİT mensubunun kişinin kimlik bilgilerini, fotoğrafını ve cenaze görüntülerini yayınlayarak suç teşkil eden bir habere imza atmış oldu.
MİT MENSUBUNUN İLETİŞİMDE OLDUĞU BAĞLANTILARINI TEHLİKEYE SOKTU
Sessiz sedasız ebedi aleme uğurlanan MİT mensubunun hangi görevde olduğu bilinmezken, ODA TV, bu görevlendirmeyi açık ederek resmen suç işledi.
ODA TV'nin kimliğini ortaya çıkardığı şehit MİT mensubunun, Türkiye'ye çalışan ve iletişim halinde bulunduğu bağlantılarının da tehlikeye girdiği değerlendirildi.
GÖZALTINA ALINDI!
Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu hakkında söz konusu haberin ardından gözaltı kararı verildi.
ODA TV'de yer alan habere göre Barış Terkoğlu gözaltı kararının ardından Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'ye götürüldü. Terkoğlu, ifadesi alınmak üzere gözaltında tutuluyor.
DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNU
Madde 27 – (Değişik: 17/4/2014-6532/7 md.)
Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde;
9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların üzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir.
ODA TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu
CEZA ÜÇTE BİRİ ORANINDA ARTIRILIR
Bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerin kullanılmasını engelleyenlere üç yıldan beş yıla kadar, ihmal veya suistimal suretiyle önleyenlerle yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Söz konusu fiillerin MİT mensuplarınca işlenmesi hâlinde verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.
FETÖ'DEN FARKLARI YOK!
MİT mensubunun deşifre haberiyle bir kez daha gündeme gelen ODA TV, tıpkı FETÖ'nün medya organları gibi Türkiye karşıtı operasyonel haberlerin başını çekiyor. ODA TV'nin MİT mensubu bir kişiyi deşifre ederek adeta düşman kuvvetlerinin ekmeğine yağ sürmesi, FETÖ'nün ihanet operasyonu olan MİT TIR'ları vakasına benzetildi.
TEPKİ YAĞDI
ODA TV'nin söz konusu "MİT deşifresi" haberi sosyal medyada da tepkiyle karşılandı. Twitter kullanıcıları ODA TV'yi "devlet görevlilerini düşman kuvvetlerine ispiyonlamayla" suçladılar.
.Odatv'nin skandal MİT haberi sonrası harekete geçildi! Haber Müdürü Barış Terkoğlu gözaltına alındı
Odatv geçtiğimiz günlerde Libya'da şehit düşen iki MİT mensubundan birinin kimliğini yaptığı haberle deşifre etti. Skandal haber sonrası harekete geçen emniyet Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nu gözaltına aldı. Odatv'nin skandal haberi sonrası sosyal medyada #odatvihaneti başlığı ile Odatv'ye tepki yağdı. Kimi kullanıcılar Odatv'nin bu yaptığını Cumhuriyet Gazetesinin "MİT Tırları" ihanetine benzetti.
SON DAKİKA: Libya'da Hafter milisleri tarafından düzenlenen saldırıda iki güvenlik personeli şehit oldu. Şehitlerin kimlikleri açıklanmadı ve resmi bir cenaze töreni düzenlenmedi. Olay ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada şehitlerin MİT mensubu olduğunu bu ailelerinin deşifre olmaması için isimlerinin açıklanmadığını söylemişti.
ODATV DEŞİFRE ETTİ! AİLELERİNİ ZORA SOKTU
Odatv geçtiğimiz günlerde Libya'da şehit düşen 2 MİT mensubundan birinin kimliğini yaptığı haberle deşifre etti. Skandal haber sonrası harekete geçen emniyet Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nu gözaltına aldı.
Gözaltı kararının, 'Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı' başlıklı haber nedeniyle olduğu iddia edildi.
MİT KANUNUNA GÖRE SUÇ TEŞKİL EDİYOR!
937 SAYILI MİT KANUNU MADDE 28'DE; "MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini,makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler…üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir.
SOSYAL MEDYADAN BÜYÜK TEPKİ YAĞDI!
Odatv'nin skandal haberi sonrası sosyal medyada #odatvihaneti başlığı ile Odatv'ye tepki yağdı. Kimi kullanıcılar Odatv'nin bu yaptığını Cumhuriyet Gazetesinin "MİT Tırları" ihanetine benzetti.
7 Şubat MİT kumpasında yeni detaylar! FETÖ, MİT'çileri PKK'ya deşifre etmiş
7 Şubat kumpasından FETÖ'nün MİT'i hedef alan operasyonunu davanın tek müştekisi olan Mustafa Özer açıkladı. Mustafa Özer: "FETÖ, Dünya tv isimli bir kanal kurmak için Kandil'de Karayılan ile görüştü" dedi. Mustafa Özer PKK ile anlaşmak isteyen FETÖ'nün MİT'çileri deşifre ettiğini belirtti.
FETÖ'nün hükümet ile açıktan ilk savaşı olan 7 Şubat 2012'deki MİT kumpası ile ilgili iddianame mahkemeye sunulurken, davadaki tek müşteki olan Mustafa Özer önemli bilgiler verdi. FETÖ tarafından MİT personeli olduğu deşifre edilen Özer, kumpasın tüm detaylarını anlattı. O dönem Kandil'den bilgi akışının sağlanması amacıyla MİT'te irtibat görevlisi olarak çalıştığını söyleyen Özer, FETÖ-PKK bağlantısı konusunda da önemli bilgiler verdi.
"7 ŞUBAT MİT KUMPASI" SORUŞTURMASINDA SON DAKİKA GELİŞMESİ |VİDEO
ARABULUCULUK YAPALIM
Yeni Şafak'ın haberine göre FETÖ'cülerin Dünya TV isimli bir kanal kurmak üzere PKK yöneticileriyle Kandil'de görüştüğünü aktaran Özer, "Örgüt adına bu görüşmeyi Murat Karayılan'la Selahattin Sevi yaptı. Kanal kurmak için izin isteme maksadıyla Kandil'e gitseler de PKK'ya, 'hükümet ile çözüm sürecinde size arabuluculuk yapabiliriz' teklifinde bulundular. Bu teklif üzerine Murat Karayılan FETÖ'cüleri geri çevirdi. Karayılan bu görüşmeyi bana bizzat anlattı" dedi.
MAHMUT ÖVÜR: 7 ŞUBAT MİT OPERASYONU VE İKİZ ÖRGÜTLER
PLASTİK KELEPÇELİ MİSİLLEME
FETÖ militanlarının yaşananlara misilleme yaparak BDP'li belediye başkanlarına yönelik operasyon gerçekleştirdiğini aktaran Özer, "BDP'li yöneticilerin plastik kelepçelerle Diyarbakır Adliyesi'ne götürülürken ünlü bir fotoğrafı vardı. O fotoğrafı da TEM Şube'de çalışan bir polis memuru çekerek Cihan Haber Ajansı muhabirine ulaştırdı. 7 Şubat MİT krizine uzanan taşlar böyle döşendi. Bölgede MİT'in faaliyetleri vardı ve FETÖ bu faaliyetleri deşifre etmek üzere çalıştı. Medyanın bildiklerinin dışında örgütlere deşifre edilen çok sayıda arkadaşımız var, arkadaşlarımızdan bazıları şehit edildi" diye konuştu.
7 ŞUBAT MİT KUMPASINDA FLAŞ DETAY! BİLİRKİŞİ TEK TEK TESPİT ETTİ
MİT'ÇİLERİ EMNİYETE SOKMADILAR
PKK/KCK ile yaptığı görüşmeler bahane edilerek 20 Aralık 2011'de evi FETÖ'cü polislerce basılan Özer, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 4 gün süren sorgusunu ise şöyle anlattı: "İstanbul Emniyeti'ne götürüldüm. Daha sonra bizim arkadaşlar beni kurtarmaya gelince benim kurumda çalıştığım ortaya çıktı. Savcı Bilal Bayraktar sorguya telefonla katıldı. Kurumdan hiç kimseyi emniyet binasına sokmadıkları gibi, benimle ilgili gelenlerin binaya sokulmaması için kapıya not bile yazdılar. Emniyette verdiğim ifade üzerine çay döküldüğü gerekçesiyle değiştirildi. Polislerle sorgu arasında yaptığımız sıradan sohbet, ifademin içerisine yerleştirildi. Gerçek ifadem ise 15 Temmuz'dan sonra bilgisayar aramalarında ortaya çıktı."
SORGU SÜRECİNİ ANLATTI
4 gün süren sorgu sırasında uykusuz bırakıldığını belirten Özer, "Vakit geçtikçe zaman kavramını yitiriyorsunuz. Hangi gündesiniz bilmiyorsunuz, polisin kolunda saati görmesem vakti bile anlayamayacaktım. Tam uykuya dalacakken, bir polis memuru 'parmak izin alınacak' diye geliyor. Parmak izi verdikten sonra bir daha uykuya dalar gibi oluyorsun, gürültü yapıyorlar, hücrene çok konuşan birilerini yerleştiriyorlar. Uyutmuyorlar. Uyumazsanız, ne yapmanız gerektiğini unutursunuz. İlk günlerde birşey anlatmadım. Sonuçta ellerinde bir şeyler vardı, aynı soruları tekrar tekrar sordular. 3'üncü gün uykusuzluktan yurtdışına giriş çıkış tarihlerini karıştırmaya başladığımı hatırlıyorum" ifadelerini kullandı.
DEŞİFRE EDEN İHRAÇ OLDU
Alman ve Fransız istihbaratının faaliyetlerini yakından incelediğini söyleyen Özer, "CIA zaten peşimizdeydi, hatta kim olduğumuzu soruşturduğunu biliyorum. O dönem bizim MİT adına çalıştığımız bilgisini FETÖ'ye veren kişi eski MİT görevlisi Aykut Akbulut'tu. Akbulut, her türlü sisteme erişim yapabiliyordu" dedi. İstanbul MİT Bölge Başkanlığı'nda Bölücü Büro Amiri olarak çalışan Akbulut, 667 sayılı KHK ile ihraç edildi.
AKYÜREK MİT'İN BAŞINA GEÇECEKTİ
Mustafa Özer, FETÖ'cülerin Hakan Fidan yerine Ramazan Akyürek'i MİT'in başına getirmeye çalıştığını, ancak başarılı olamadığını anlattı. FETÖ'nün istihbarat örgütü olduğuna vurgu yapan Özer, "Benim üzerimden giderek kurumu suç işleyen, terör örgütüyle müsteşarın bilgisi dahilinde işbirliği yapan bir pozisyona çekmek istediler. En kolay ulaşacakları kişilerden biriydim, bir lojmanda kalmıyordum. Çok aktiftim, ayda iki kez Kuzey Irak'taydım. Bu faaliyetleri yürütebilmek için haber ajansı kurdum, New York Times benim abonemdi, fotoğraflarımı alıp yayınlıyordu" diye konuştu.
OSLO GÖRÜŞMELERİ 17 DAKİKADA SIZDI
Özer, kamuoyunda 'Oslo görüşmeleri' olarak bilinen ses kayıtlarının sızdırılma sürecini anlattı. Kayıtların 17 dakika içinde basına sızdığını anlatan Özer, "Kayıtların internete düşürülmesi tam bir operasyon işiydi. O gece Dicle Haber Ajansı'nın VPN'lerine dışarıdan girerek, görüşmelerin ses kayıtlarını yayına verdiler. Sabah 4 sularında Fırat News'i iddia edilene göre gazeteci Yener Dönmez arıyor. 'Dicle Haber Ajansı'nda bir haber var, bu haberle ilgili ne düşünüyorsunuz?' diyor. Fırat News'in gece sorumlusu olan kişi de 'Dicle'de yayınladıysa biz de yayına verelim' diyor. Kayıtlar yayınlanıyor ve ortalık karışınca apar topar kaldırılıyor. Oslo görüşmelerinin medyaya sızma olayı toplam 17 dakika sürdü" dedi. 13 Eylül 2011 sabahı Fırat News'le görüştüğünü belirten Özer, "Pek çok PKK'lı kayıt yayınlandıktan sonra görüşmelerden haberdar oldu" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR