Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu

Ne olduysa Trump'ın gelişiyle oldu

Körfez krizinin odağındaki Katar’ın başkenti Doha’da Türkiye’nin büyükelçisi olarak görev yapan Fikret Özer, krizin şifrelerini anlattı ve adres olarak ABD Başkanı Donald Trump’ı gösterdi: “Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu” dedi. Özer, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de Katar’ın 2022’de oynanacak FIFA Dünya Kupası’nı almasını hazmedemediğini söyledi. Büyükelçi Fikret Özer, Hürriyet’e şunları söyledi:

12 Haziran 2017 - 09:25 - Güncelleme: 14 Haziran 2017 - 10:10

Giriş Tarihi: 14.06.2017 02:07 Son Güncelleme Tarihi: 14.06.2017 09:20

Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu

Körfez krizinin odağındaki Katar’ın başkenti Doha’da Türkiye’nin büyükelçisi olarak görev yapan Fikret Özer, krizin şifrelerini anlattı ve adres olarak ABD Başkanı Donald Trump’ı gösterdi: “Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu” dedi. Özer, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de Katar’ın 2022’de oynanacak FIFA Dünya Kupası’nı almasını hazmedemediğini söyledi. Büyükelçi Fikret Özer, Hürriyet’e şunları söyledi:

GÜNDE 30 SEFER

“BU ülkelerden birbirlerine eskiden dolmuş gibi uçak gelip gidiyordu, günde neredeyse 30 sefer olurdu. Şimdi Katar’dan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Bahreyn arasındaki uçuşlar durdu. Ancak bu ülkelerde yaşayan insanlar birbirleriyle akraba. Örneğin Suudi Arabistan’daki bir kabilenin uzantısı burada, aileler farklı ülkelere yayılmış durumda.

RUHANİ’DEN SONRA

Suudi Arabistan, Körfez bölgesinin ‘ağabeyi’ konumunda ve buradaki en yerleşik ülkedir. Kral Selman’ın ilk döneminde de Katar’la ilişkiler normal seyrediyordu ancak Trump’la görüşmenin hemen ardından herhalde ‘Biz ne yapsak Amerika bizi destekler’ düşüncesi olmuş olsa gerek, bu derece sert ve keskin bir tavrı oldu. Yani Trump’ın gelişiyle ne olduysa bir şeyler oldu.
Tabi işin içinde Suudi Arabistan’ın İran karşıtlığı da var. Bu krizin Katar Emiri Tamim bin Hamad El Sani’nin İran’da seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi tebrik etmesinden hemen sonra olması dikkat çekiyor.

BAE HAZMEDEMİYOR

Katar Körfez ülkeleri arasında en zengin olanı, 100 bin doları aşan milli gelirleri var. Aynı zamanda bölgede bir yumuşak güç olmuş. Örneğin Katar’ın El Cezire televizyonu dünyanın sayılı kuruluşları arasında ama şimdi Suudi Arabistan ‘Bu kurumu kapatın’ diyor. BAE de buranın FIFA 2022 Dünya Kupası’nı almasını hazmedemiyor. BAE, kendisi Körfez’de başat ülke olmak istiyor. Ayrıca BAE’nin, Müslüman Kardeşler konusunda da bir hassasiyeti var ancak Müslüman Kardeşler’in bulunduğu tek ülke Katar değil, Kuveyt’te, Umman’da da mevcut.

Ne olduysa Trump’ın gelişiyle oldu

KRİZ ÇÖZÜLMELİ

Bu ülkeler bu krizi çözmek zorundalar. Çünkü bu krizin tarafı olan tüm ülkeler zamanla bu işten zarar göremeye başlayacak. En başta uluslararası nakliye firmaları bu durumdan çok olumsuz etkilenecek. Çünkü BAE, ‘Katar’a mal götüren bir gemi bana uğrayamaz’ diyor. Ayrıca BAE’nin doğalgazının yüzde 40’ı Katar’dan gidiyor.”

TÜRKİYE’NİN ASKER KARARI KATARLILARI RAHATLATTI

KATAR’la Türkiye’nin son 4-5 yıldır çok özel ilişkileri var. Katar mevcut durumda Türkiye nezdinde mazlum ülkedir. Türkiye ilk başta tarafsız bir açıklama yaptı ancak işin detayına girildiğinde bu krizin sebepleri anlaşıldı ve Türkiye ilkesel olarak Katar’ın yanında yer almaya mecbur kaldı. Tabi 15 Temmuz’da Katar’ın Türk Hükümeti’ne desteğini hatırlarsak işin duygusal boyutu da var. Bizim arzumuz, bu ihtilafın bir an önce sona ermesi. Katar’a asker sevkıyatının TBMM’de onaylanması Katarlıları çok rahatlattı. Çünkü o günlerde Suudi Arabistan, Katar sınırına asker yığıyor diye bir söylenti vardı. Zaten Türkiye’nin bu tavrı, BAE ve Suudi Arabistan’ın söylemlerini de etkiledi. Bizim Katar’daki askeri varlığımız, bölgenin güvenliğine yönelik bir mevcudiyet. Şu anda üste 95 askerimiz var, bu sayının 5000 askere kadar genişlemesi sözkonusu. Katar, psikolojik bakımdan da askerlerin mümkün
olan en kısa sürede  gelmesini arzu edebilir.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

İpek YEZDANİ - Fotoğraflar: Sebati KARAKURT / HÜRRİYET KATAR'DA

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in başını çektiği Körfez ülkelerinin Katar’a uyguladığı ambargo, en çok bu ülkeler arasında karışık evlilikler yapmış olan aileleri vurdu. BAE ve Bahreyn’in vatandaşlarını geri dönmeye zorlaması nedeniyle binlerce kişi, Katar’daki ailelerini terk etmek zorunda bırakılıyor... Katarlılarsa, “Biz Körfez’de altı ülkeye bölünmüş bir büyük aileydik, şimdi bu aileyi dağıttılar” diyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

İPEK YEZDANİ YAZDI...

Doha’nın merkezindeki tarihi çarşı ‘Souq Vakıf’dayız. Katar’da ‘Baba Emir’ olarak bilinen Katar’ın eski emiri ve şimdiki emirin babası Şeyh Hamad bin Halife el Sani’nin özel meclisi olan ‘Dama Meclisi’nden içeri giriyoruz. Duvarlarda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi dahil kulübü ziyaret eden birçok devlet başkanı ve bakanın fotoğrafları asılı. Türkiye’den geldiğimizi duyunca büyük bir tezahürat oluyor, başköşeye oturtuluyoruz, hemen çaylar, bisküviler ikram ediliyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

TORUNLARIMI GÖREMEYECEĞİM

Katarlıların ambargo ve izolasyonla ilgili en büyük sıkıntıları, Körfez ülkelerinin çoğuyla akrabalık bağları olması nedeniyle ailelerin bölünmüş olması.
Ekonomist Faraj el Muhammed, “Suudi Arabistan’ın sınırı kapatması ve ekonomik ambargo bizi rahatsız etmiyor, biz her türlü gıdayı, malzemeyi de temin ederiz. Ama bizi en çok ailelerin bölünmesi üzüyor” diyor ve şöyle devam ediyor: “Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan BAE ve Kuveyt; aşiretlerle, akrabalıklarla ve evliliklerle birbirine bağlanmıştır. Biz altı ülkeye bölünmüş bir büyük aileydik, şimdi bu aileyi dağıttılar. Benim Bahreyn’deki yeğenlerimi ya da Dubai’deki torunlarımı görmeme izin vermeyecekler, kimsenin bize bunu yapmaya hakkı yok” diyor.
Mühendis İbrahim el Sweydi’nin ise hem Suudi Arabistan’da, hem Bahreyn’de hem de BAE’de akrabası var. “Şimdi Ramazan Bayramı geliyor, biz her bayramda birbirimizi ziyaret ederdik ama şimdi ne ben onların yanına gidebiliyorum ne de onlar bizim yanımıza gelebiliyor” diyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

EŞİMİN GİTMESİNİ İSTEMİYORUM

Emekli asker Hasan el Muhammed’in eşi Bahreyn vatandaşı. Onun da ailesini bırakıp ülkeyi terk etmesi gerekiyor. “Eşim Bahreynli, 4 çocuğumuz ise Katar vatandaşı, eşimi ülkesi geri çağırıyor ama ben gitmesini istemiyorum çünkü giderse bir daha geri gelemez, o da kendi ülkesinin vatandaşlığını kaybetmek istemiyor, çok zor durumda kaldık” diyor. Muhammed, “Şu ana dek bu şekilde çok fazla aile ayrıldı, çok kişi eşini ve çocuklarını bırakıp Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn’e geri dönmek zorunda kaldı, böyle saçmalık olur mu?” diyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

‘TÜRKİYE KARDEŞİMİZ’

PEKİ, Katarlılar, ülkelerinin içinde bulunduğu bu zor durumda Türkiye’nin politikasını nasıl görüyorlar? Farac el Muhammed, “Biz Türkiye’yle olaylara aynı açıdan bakıyoruz. Biz Türkiye’yi sadece bir ülke değil, aynı zamanda kardeşimiz olarak görüyoruz, Türkiye’nin bizim yanımızda olması, kardeşin kardeşe destek vermesidir” diyor. Naji el Nami ise “Türkiye’nin buraya asker gönderiyor olmasından dolayı çok memnunuz, bu askeri işbirliği her zaman devam etmeli” diye konuşuyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

TÜRKİYE’DEN DJ’LERLE ELLER HAVAYA

Türk işletmeci Ahmet Demet’in, Katar’ın başkenti Doha’da dört ay önce açtığı ‘Nişantaşı Başköşe’ adlı restoran, lezzetli yemekleri ve ilginç dans şovlarıyla sadece Katarlıların değil, ülkede yaşayan Batılıların da uğrak yeri olmuş durumda.

Daha önce Reina’daki ‘Köşebaşı’ adlı restoranı işleten Ahmet Demet, her hafta perşembe-cuma geceleri yeni mekânında ‘Bosphorus nights’ (Boğaz geceleri) düzenliyor, bu gecelerde daha önce İstanbul Reina’da DJ’lik yapan Ali Arsan ve Şenol Aycan çıkıyor. DJ’ler çaldıkları müziklerle şimdi Katarlıları coşturuyor. Demet, Doha’daki Melia Otel’in içinde açtıkları restoranın mutfağında Türk şef ve aşçıların çalıştığını söylüyor.

Katarlı gelinlerin zor seçimi

KRİZİN TEK İYİ TARAFI

KATAR’da birkaç gün önce süt ürünleri ve tavuğun bittiği ülkede market rafları Türkiye’den giden ürünlerle dolarken, Katarlılar özellikle süt ürünlerine hücum etmiş durumda. Doha’da ziyaret ettiğimiz bir süpermarketin süt ürünleri bölümünün önü oldukça kalabalık. Katarlılar, Türk olduğumuzu anlayınca üzerinde Türkçe yazan süt, yoğurt ve ayranı bize gösterip “Burada ne yazıyor?”, “Bu süt yağsız mı?”, “Kaymaksız yoğurt ne demek?” diye sormaya başlıyor. İlk kez Türk ürünlerini deneyenlerle konuştuğumuzda “Bu krizin tek iyi yanı Türk ürünlerinin gelmesi oldu, önceden katkı maddeli süt içiyorduk” diyorlar.

Bu arada güvenlik görevlileri ‘izinsiz çekim yaptığımızı’ öne sürüyor. Daha sonra yanımıza gelen ve son derece nazik bir şekilde bizi sorgulayan Katarlı polis Muhammed Hamad, birdenbire cep telefonunu çıkarıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karakalem bir portresini gösteriyor: “Bunu ben çizdim, Erdoğan’a göndermek istiyorum, nasıl gönderebilirim?”

Katarlı gelinlerin zor seçimi

TÜRK DOKTORUN VİDEOSU REKOR KIRDI

KATAR Emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Sani’nin birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Twitter’dan teşekkür mesajı olarak gönderdiği ve Katar-Türk dostluğunu anlatan videoyu, meğer Katar’daki Turkish Hospital’ın kurucusu, Dr. Volkan Uygunuçarlar yapmış.

Doha’da dört ay önce ‘Türk hastanesi’ni kuran Uygunuçarlar, videonun hikâyesini şöyle anlattı:

“15 Temmuz sonrası Katar’ın Türkiye’ye verdiği destekten dolayı Katar’daki birkaç Türk arkadaşımla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Katar Emiri el Sani’nin dostluğunu anlatan bir video hazırladık. Geçen hafta Katar’da kriz ve ambargo olayı başlayınca bu videoyu bizim hastanenin sitesinde ve kendi sosyal medya hesaplarımızda yeniden paylaştık, ancak bu sefer video Katarlılar arasında yayıldıkça yayıldı. Neredeyse sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı. En sonunda Emir’e kadar ulaşmış olmalı ki o da kendi Twitter hesabında kullandı.”

Türkiye’nin desteğini unutmayız

İPEK YEZDANİ - Fotoğraflar: Sebati KARAKURT
12 Haziran 2017 - 23:45Son Güncelleme : 13 Haziran 2017 - 09:16

Katar Prensesi Şeyha El Mayassa Es Sani, Hürriyet’e yaptığı özel açıklamada, Suudi Arabistan’ın başını çektiği altı Körfez ülkesinin Katar’la ilişkilerini kestiği bir dönemde Türkiye’nin Katar’a desteğine atıfta bulunarak, “Türkiye’nin yaptıklarını asla unutmayacağız” dedi.

KATAR’daki sanat kurumlarının ve Katar Müzeleri’nin başında bulunan Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es Sani’nin kız kardeşi Prenses Şeyha El Mayassa Es Sani, Katar’da ve hatta dünyada kültür-sanat dünyasının en güçlü isimlerinden biri olarak gösteriliyor.

SANAT DÜNYASININ KRALİÇESİ

Sanat dünyasına ve sanatçılara verdiği destekle bilinen Prenses, aynı zamanda da Forbes dergisi tarafından ‘Sanat dünyasının kraliçesi’ ve ‘Dünyanın en güçlü 100 kadını’ arasında gösterilmişti. Başında bulunduğu Katar Müzeleri, aralarında Damien Hirst, Andy Warhol ve Cezanne gibi sanatçıların eserlerinin de bulunduğu zengin koleksiyonu ve yıllık 1 milyar dolar olan bütçesini de yine Prenses El Mayassa’ya borçlu.

Türkiye’nin desteğini unutmayız

Doha’nın merkezindeki en büyük sanat galerilerinden birinde, modern sanat merkezine dönüştürülen eski ‘İtfaiye İstasyonu’nda, açılışını Prenses Mayassa’nın yapacağı bir sergideyiz. Burada, Katar Müzeleri’nin dokuz aydır atölye çalışmalarını desteklediği yerli ve yabancı 20 sanatçının eserleri sergileniyor. Soyut sanat örnekleriyle dolu yağlıboya tablolar, kübik heykeller, video enstalasyonları vs. ile Doğulu ve Batılı küratörlerle sanatçıların yer aldığı bu uluslararası ortamda kendimizi Ortadoğu’da değil de New York’ta, Soho’nun göbeğinde bir sergi açılışında gibi hissediyoruz. Prenses Şeyha El Mayassa salona girdiğinde herkes saygıyla eğiliyor.

Türkiye’nin desteğini unutmayız

İPEK YEZDANİ YAZDI...

KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK

Katar Müzeleri’nin CEO’su ve Prenses El Mayassa’nın özel Danışmanı Mansur bin İbrahim El Mahmud’dan beni Prenses’le tanıştırmasını rica ediyorum. “Tamam” diyor. Prenses sergiyi gezmeyi bitirdikten sonra yanına gidiyorum, El Mahmud, beni Prenses’le tanıştırıp Türkiye’den geldiğimi söyler söylemez Mayassa bana dönüp içten bir şekilde gülümsüyor, “Hoşgeldiniz, Türkiye’den gelenlere her zaman kapımız açık, sizi burada gördüğümüze çok sevindik” diyor. Gazeteci olduğumu söyleyip “Türkiye’ye ve Türk halkına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?” diyorum. “Türkiye’nin bize yaptıklarını asla unutmayacağız” diyor ve şöyle devam ediyor: “Türkiye’yle Katar’ın ilişkileri her zaman çok iyi olmuştur. Katar’da da çok güzel bir Türk toplumu var. Biz Türkiye’nin ve Türk halkının bize yaptıklarını ve dostluğunu asla unutmayacağız...”

‘B PLANIYKEN A PLANI OLDU’

KATAR’da FIFA 2022 Dünya Kupası için yapımı süren ve 2018 Ağustosu’nda bitirilmesi planlanan metro inşaatının yapımında yer alan Türk şirketlerinden birinin başında bulunan Türk inşaatçı Hamdi Güneş, Körfez ülkeleriyle yaşanan krizin ardından Katar’daki birçok inşaat şirketinin alternatif pazar olarak yüzünü Türkiye’de döndüğünü söylüyor. Güneş, durumu şöyle anlatıyor: “Bu abluka başladıktan sonra hem Katarlı hem de yabancı inşaat şirketlerinden ‘Buraya malzeme getirmek için İstanbul’da acil ofis açmak istiyoruz, nasıl yapabiliriz, bize yardımcı olur musunuz?’ diye telefonlar alıyoruz. Özellikle çelik ve hırdavat malzemeleriyle ilgili ciddi sıkıntı olabileceğini düşündüğümüz için biz de yardımcı oluyoruz. Aynı şey gıda sektöründe de geçerli. Bu krizden sonra Katarlılar, Türkiye’den gelen gıda ürünlerinin hem daha ucuz hem daha kaliteli olduğunu gördü. O yüzden Türkiye her iki sektörde de Katar’ın B planıyken A planı oldu.”

Türkiye’nin desteğini unutmayız

TÜRKİYE ÖNEMLİ ROL OYNADI

Katarlı işadamı Khalid El Yazeedi, Katar’ın en büyük petrol şirketi olan ‘Qatar Petroleum’ şirketinde çalışıyor. El Yazeedi, Körfez ülkeleriyle yaşanan gerilim ve ablukadan sonra Katarlı işadamlarının yatırım yapmak için Türkiye’yi daha çok düşüneceklerini söylüyor. El Yazeedi, “Körfez ülkeleri gerçekleri söylemiyor, yalan ithamlarla Katar’ı izole etmeye çalışıyorlar. Türkiye bu durumda, özellikle gıda pazarında çok önemli bir rol oynadı. Ben işlerini büyütmek isteyen birçok Katarlı işadamının şimdi Türkiye’de iş yapmayı düşündüklerini biliyorum. Katarlı işadamları yüzünü artık Türkiye’ye dönüyor” diyor.

Türkiye’nin desteğini unutmayız

‘KOCAM VE BABAM KIZAR’ POZU

İTFAİYE İstasyonu’ndaki sergide Prenses El Mayassa’nın en çok ilgi gösterdiği işlerden biri, 32 yaşındaki sanatçı Meryem Ahmed’e ait ‘İstikrar’ isimli resim ve heykel oluyor. “Bu çalışmamda Katarlı kadınların geleneklerine bağlı, istikrarlı ve güçlü olduklarını anlatmak istedim” diyor. Bursa’da bir evleri olduğunu söyleyen Meryem, heykelinin kilini yaptıktan sonra bronzla kaplatmak için Bursa’ya geldiğini ve heykeli orada tamamladığını söylüyor: “Türkiye’de bu tür sanat çalışmalarını çok güzel yapıyorlar, o yüzden Bursa’daki bir atölyeyi tercih ettim.” Üniversitede tıbbi laboratuvar okuyan, bir yandan da sanat okuluna gidip sanat çalışmalarına devam eden Meryem, iş fotoğraf çekmeye gelince fotoğraflarda yüzünün gözükmesini kesinlikle istemiyor, “Kocam ve babam kızar” diyor. Biz de kararına saygı gösterip kendisini arkadan çekiyoruz.

Türkiye’nin desteğini unutmayız

Katar, komşusu Körfez ülkeleri tarafından ablukaya alındı. Katar’daki marketlerde her türlü gıda maddesi rahatlıkla bulunabiliyor. Türkiye’den de giden ürünlerin bulunduğu marketlerde alışveriş normal seyrinde devam ediyor. Marketlerde alışveriş yapan müşteriler, gıda stoklamak için herhangi bir neden görmediklerini söylüyor.

 

Bu haber 18131 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı | Kamuya kaç öğretmen atanacak?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı | Kamuya kaç...
ALLAH (C.C.)
ALLAH (C.C.)