Katil Esad’ı savunmak Müslüman’ın haddine mi?

Katil Esad’ı savunmak Müslüman’ın haddine mi?

-Zayiat çok, katılım yok! -ABD oyuna doymadı! -Darbe girişimini yedi kişilik komite yönetti -“Türkiye’yi anlayamadık” -17 Aralık’ın ucu Kaynak’a dayandı -Korkudan doktora bile gidemiyor -Eski YARSAV başkanı en sıkı ByLock’çulardan -Rektörlük binası Kuleli olacak -Binali Yıldırım: Buna hazırız -15 Temmuz’dan iki gün önce kripto toplantı -FETÖ okulunda lüks gizli odalar -Özel harekat polis alımı için başvurular başladı -Adil Öksüz'ün iki baldızı gözaltına alındı -Sağ koluna 12 yıl hapis -“Feto’nun

03 Kasım 2016 - 09:03 - Güncelleme: 03 Kasım 2016 - 10:35

Giriş Tarihi: 03.11.2016 07:41 Son Güncelleme Tarihi: 03.11.2016 08:50

Katil Esad’ı savunmak Müslüman’ın haddine mi?

Katil Esad’ı savunmak Müslüman’ın haddine mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Arap Birliği’nin dik durması lazım. Niye dik durmuyorlar? 600 bini aşkın Müslüman’ı Suriye’de öldüren bir insanı savunmak bir Müslüman’ın haddine midir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Conrad Otel'de düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı"na katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

BİR ASIRDIR SÜREN KİRLİ OYUN
Bölgemizde ve dünyanın her köşesinde dökülen kanlara, yitirilen canlara, uygulanan zulümlere, yaşanan mağduriyetlere baktığımızda sıkıntıyı hep Müslümanlar'ın çektiğini görüyoruz. Daha acısı, dökülen Müslüman kanlarının büyük bölümünün faillerinin de yine Müslümanlar olmasıdır.

HİCAP DUYUYORUM, UTANIYORUM
Türkiyeli bir Müslüman olarak Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Somali'de, Yemen'de, Libya'da yaşananlardan hicap duyuyorum. Akdeniz'de, Ege'de derme çatma deniz araçlarıyla sınır kapılarında itilip kakılma pahasına Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan Müslümanları gördükçe utanıyorum, hicap duyuyorum. Ama bir taraftan da hırsım artıyor, kinim artıyor. Onları o hale getirenler kim? Önce bunun hesabını verelim. Botlarda 70-100 kişi ve ondan sonra botu şişlemek suretiyle batıran o Batı zihniyetini biz ne zaman acaba zihinlerimizde batıracağız?

14 MİLYAR DOLAR HARCADIK
2 milyon 700 bin Suriyeliye bir bakıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama çadır ve konteyner kentler dahil hepsi yaklaşık faturalı olan 14 milyar dolardır. Ayrıca STK'larımızın yaptığı harcamalar da bir o kadar. Peki size bir şey geliyor mu? Bize BM'den gelen destek 550 milyon dolar olmuştur. AB bize söz vermiştir, 'Size temmuz başına kadar 3 milyar euro vereceğiz' demiştir. O günden bugüne gelen 200-250 milyon euro. Niye? Dürüst değiller, samimi değiller. Bu parayı uluslararası koalisyon onlara veriyorlar. Kalbimin dili yok, ondan ne kadar bizarım diyor ya mesele bu.

MÜSLÜMANIN HADDİNE Mİ?
Arap Birliği niye dik durmuyor? Yani katil Esad'ı savunmak samimi bir Müslüman'ın tavrı olabilir mi? 600 bini aşkın Müslüman'ı Suriye'de öldüren bir insanı savunmak bir Müslüman'ın haddine midir? Şayet İslam ülkeleri olarak birlik olursak, bölgemizdeki sorunları başka hiçbir güce, hiçbir odağa ihtiyaç duymadan biz kendimiz çözeriz.

15 TEMMUZ'UN KAHRAMANLARI KADINLAR
Kadınların istihdam ve karar alma mekanizmalarına tam katılımları sağlanmadan ülkelerine, kendilerinden umulan katkıyı vermelerini beklemek gerçekçi değildir. Anne ve çocuk sağlığı, kadına karşı şiddetin önlenmesi konularının şahsım, eşim ve ülkem için özel öneme sahip meseleler olduğunu bilmenizi istiyorum. Kadınlarımız 15 Temmuz'un en önemli kahramanları arasında yer aldılar. Bizim Nene Hatunlarımız var. İşte onlar o Nene Hatunların birer örneği olarak tekrar o günleri hatırladılar bize de hatırlattılar.

ÇEKİNİYORUM
(Paralel Yapı ile ilgili) Ben diyordum ki; bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı da ihanet. Şimdi tabanı ibadet demeye çekiniyorum.

BAHÇELİ İLE GÖRÜŞECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugün Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya gelecek. Saat 15.00'te başlaması beklenen görüşmede bölgedeki gelişmeler, anayasa ve başkanlık konularının ele alınacağı öğrenildi. Görüşmenin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim resepsiyonunda Erdoğan ile Bahçeli arasında gerçekleşen sohbet sırasında kararlaştırıldığı belirtildi.

Beştepe'de Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün saat 15.00'da Devlet Bahçeli ile bir araya gelecek.

Beştepe'de Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelecek.

SÜRPRİZ GÖRÜŞME

Beştepe'de yapılacak görüşmenin bugün saat 15.00'da başlayacağı öğrenildi.

BAŞKANLIK BULUŞMASI

29 Ekim resepsiyonunda kararlaştırılan görüşmenin gündeminde, başkanlık sisteminin olduğu öğrenildi.

İDAM CEZASI

Öte yandan; darbe girişiminden sonra gündeme gelen idam cezasının da görüşmede masaya yatırılacağı belirtildi.

Beştepe'de Erdoğan-Bahçeli görüşmesi

Zayiat çok, katılım yok!

Zayiat çok, katılım yok!

Telsiz konuşmaları PKK’nın son halini ortaya koydu: “Zayiat çok katılım yok, uçaklar başımızı sokacak yer bırakmadı” diyen örgüt sorumluları durumu ortaya koydu

TSK'nın sürdürdüğü operasyonlarda, son 2 ayda bin 550, son 1 yılda ise 15 bine yakın üye kaybı yaşayan terör örgütü PKK'daki çaresizlik telsiz konuşmalarına yansıdı. İşte, güvenlik güçlerince geçen Pazar günü Türkiye-Irak sınırına sıfır noktasındaki dağlık bölgede kaydedilen, grup sorumlularının Kürtçe ve Türkçe yaptıkları kriptolu telsiz konuşmaları;

ANDOK: Nasılsın, ne var ne yok.
ŞİYAR ZİNDAN: Kötü.
ANDOK: Nedir kötü olan?
ŞİYAR ZİNDAN: Hakkâri'de zayiat çok, katılım hiç yok, kötü olan budur.
ANDOK: Doğrudur, katılım yok. Karargâh bölgesinden de gelen yok.
ŞİYAR ZİNDAN: Bizi adamsız kanatlar(İHA) yok etti. Başını çıkarttın mı görüyor ve bombayı bırakıyor.
HOGİR SİNE: Arkadaşın anlattığı konu biz dede var. O adamsız hem de silahlı kanatlar ( Silahlı insansız hava aracı Bayraktar) dağa, taşa, ormana karış karış bakıyor. Gördüğünde ıskalamıyor. Büyük kanatlar(Savaş uçakları) ne mevzi koydu ne sığınak, başımızı sokacak yerimiz kalmadı.
ANDOK ARAS: Kar yağıyor mu orada?
HOGİR SİNE: Kar var. Soğuk var. Başımızı sokacak yer kalmadı.
ANDOK ARAS: Doğrudur, moral yok, teçhizat yok. Bizim arkadalar bu yüzden birbirleriyle tartışıyorlar.
ŞİYAR ZİNDAN: Hepimizin durumu kötü. Cemal Başkan (Murat Karayılan) televizyonda elemana ihtiyaç olduğu beyanatını verdi ama kimse gelmiyor.

PKK bitiyor! Karayılan yalvarsa da adam bulamıyor

KARAYILAN ADETA YALVARDI
Murat Karayılan, PKK'nın yaşadığı eleman sıkıntısını aşmak için 3 gün önce yaptığı konuşmada, "Gençler kendinizi örgütleyip gerilla saflarına katılım sağlarsanız, o zaman zafer kesin sizin yanınızda olacaktır. Biz bu süreçte zafere ulaşabiliriz" demişti.

 

ABD oyuna doymadı!

ABD oyuna doymadı!

Washington Post, ABD'nin, YPG'ye silah yardımını durdurduğunu iddia etti. Ancak aynı gazete, bugüne kadar yapılan yardımların örgüt depolarını ise ağzına kadar doldurduğunu yazdı. Pentagon'un YPG'ye silah yardımını durdurduğu iddiası, Amerikan Washington Post gazetesinde yer aldı. Rakka operasyonuyla ilgi bir makalede Pentagon'un şimdilik Suriye'de YPG'ye doğrudan silah yardımını durdurduğu belirtildi. Bu kararın alınmasında Türkiye'yle yaşanan görüş ayrılıklarının etkili olduğu vurgulandı. Rakka operasyonu sırasında kentin çevresindeki köylerin kuşatılması için YPG'nin daha fazla silah yardımına ihtiyaç duymadığının da altı çizildi.

Darbe girişimini yedi kişilik komite yönetti

Darbe girişimini yedi kişilik komite yönetti

FETÖ’cü darbe girişiminin tek kilit ismi sadece Adil Öksüz değildi. Öksüz 6 kişilik ekiple darbe toplantıları yaptı. Ekipteki Kemal Batmaz’ın darbe gecesi Öksüz kadar etkin olduğu ortaya çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "Adil Öksüz" soruşturmasında çok kritik ayrıntılara ulaşıldı. Elde edilen bilgiler kapsamında FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi için Adil Öksüz'le birlikte 7 kişilik bir ekibi görevlendirdiği belirlendi. Öksüz'ün bağlantılarını ve ABD seyahatlerini mercek altına alan savcılık, darbe toplantılarının 27 Aralık 2015'te başladığını ortaya çıkardı. Öksüz'ün Ankara'daki bu toplantıdan sonra 31 Aralık'ta ABD'ye gittiği 1 gün sonra da Kemal Batmaz'ın ABD'ye gittiği saptandı. Ancak bu seyahatlerde Batmaz'ın yanı sıra 5 kişilik bir ekibin de yer aldığı belirlendi.

DÖNÜŞ 13 TEMMUZ'DA
ABD ziyaretlerinin mayıs, haziran ve temmuz aylarında da sürdüğü tespit edilirken, Öksüz ve Batmaz'ın en son 11 Temmuz'da ABD'ye gittikleri dikkat çekti. Öksüz ve Batmaz'ın 13 Temmuz'da ABD dönüşü Atatürk Havalimanı'nda birlikte kaydedilmiş görüntüleri de soruşturma dosyasına girdi. Görüntülere göre, uçaktan çıkan Öksüz ile Batmaz, kontrol noktasından ayrı ayrı geçiyor. Öksüz'ün çıkmasının ardından ise Batmaz iki bavuluyla peşine takılıyor. Batmaz'ın takip edilip edilmediğini anlamak için sık sık arkaya baktığı görülüyor. Savcılığın ikilinin son 18 yıllık seyahat verilerini incelediği Batmaz'ın Öksüz'den 2 yıl önce ABD'ye gidip gelmeye başladığı da ortaya çıktı. Kaynak Holding'e bağlı Kaynak Kağıt A.Ş.'nin eski Genel Müdürü emlakçı olarak kendini tanıtan Batmaz'ın FETÖ'nün darbe girişiminde üs olarak kullandığı ve Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ın rehin tutulduğu 143'üncü filoda Öksüz'le birlikte darbeyi yönettiği belirlendi. Batmaz'ın Öksüz'ün muadili olarak değerlendirildiği soruşturmada 15 Temmuz gecesine ilişkin de çok konuşulacak görüntüler ortaya çıktı.

3. İSİM KRİPTO SANIĞI
Batmaz'ın yanı sıra 3'üncü sivil imamın da Harun Biniş olduğu belirlendi. Biniş'in eski TİB çalışanı olduğu ve devletin üst düzey yöneticilerinin mağduru olduğu kriptolu telefonların dinlenmesi davasının sanığı olduğu da ortaya çıktı. Batmaz ve Biniş'in darbe girişimi sabahı üste yakalanarak tutuklandıkları ve ifadelerinde Öksüz gibi "Arsa bakmaya gittik" diye savunma yaptıkları belirtildi. Binişli'nin cezaevine girdikten sonra saçlarını kestirip sakal bırakarak kendisini gizlemeye çalıştığı ancak bilirkişilerin "yüz eşleştirme" incelemesiyle gerçeği ortaya çıkardığı belirtildi. Harun Biniş'in darbe girişimine katılanlar arasında iletişimi sağladığı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kabul etmesi durumunda da FETÖ elebaşı Gülen ile iletişimini sağlayacak kişi olduğu belirlendi.

12 ŞÜPHELİDEN 6'SI YAKALANDI
Soruşturma kapsamında Adil Öksüz'ün darbe toplantılarını yürüttüğü Ankara'daki 2 evi kiralayan ve kefil olan 5 kişi ile darbe toplantılarını düzenleyen 7 kişi olmak üzere 12 şüpheli hakkında operasyon başlatıldı. Dün düzenlenen operasyonla 6 kişinin yakalandığı, diğer 6 şüphelinin de arandığı kaydedildi.

FETÖ'CÜ KOMUTAN BATMAZ'A SELAM VERİYOR
Darbe girişiminin merkezi olan Akıncı Üssü yani 143. Filoda kaydedilen görüntülere Kemal Batmaz da giriyor. Saat 21.50'de kaydedilen bir görüntüde, koşarak koridorda ilerlediği görülen Batmaz'ın telaşlı olduğu, yanında da cuntacıların yer aldığı görülüyor. Cuntacılarla bir şeyler konuştuğu anlaşılan Batmaz, dönemin Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim ile de görülüyor. Bir karede ise Evrim'in Batmaz'a kafa selamı vermesi dikkat çekti. Orgeneral Akar, Evrim'in kendisine Fetullah Gülen'i kast ederek, "Sizi kanaat önderimizle görüştürebiliriz" dediğini ifade etmişti.

Kemal Batmaz'ın akademisyen kardeşi Şakir Batmaz

Kemal Batmaz'ın akademisyen kardeşi Şakir Batmaz

Adil Öksüz ile birlikte darbeyi yönettiği iddia edilen Nevşehirli Kemal Batmaz'ın Erciyes Üniversitesi'nde akademisyen olan kardeşi Prof. Dr. Şakir Batmaz'ın da FETÖ/PDY operasyonları kapsamında tutuklandığı ortaya çıktı.

Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yakın Çağ Tarihi eski Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şakir Batmaz, açığa alınmış, ardından Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri tarafından yapılan FETÖ/PDY operasyonu çerçevesinde çıkarıldığı mahkeme tarafından 23 Ağustos'ta tutuklanmıştı. Prof Dr. Şakir Batmaz'ın telefonunda Bylock bulunduğu da belirlenmişti.

Akademisyenlere FETÖ gözaltısı

Akademisyenlere FETÖ gözaltısı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Marmara Üniversitesi'nde görevli akademisyenlere yönelik Bylock operasyonu düzenlendi. Çok sayıda akademisyen gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah erken saatlerde çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenledi. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda çok sayıda akademisyen gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

“Türkiye’yi anlayamadık”

“Türkiye’yi anlayamadık”

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Blinken’den özeleştiri: Türkiye’de 15 Temmuz’la ilgili neler hissedildiğini tam olarak anlayamadık

Washington'da ABD-Türkiye İlişkileri 35. Yıllık Konferansı'na katılan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken, FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili özeleştiri yaparak, "Gerçek şu ki çoğumuz Türkiye'de 15 Temmuz olaylarıyla ilgili neler hissedildiğini bütünüyle anlamadık" dedi.

KILIÇ: HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIK
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Amerika-Türkiye Konseyi (ATC) iş birliğiyle düzenlenen ABD-Türkiye İlişkileri 35. Yıllık Konferansı'nın kapanış oturumunda, Blinken ile Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass katılımcılara hitap etti. Türk halkının 15 Temmuz'da kahramanca ülkesine ve demokrasisine sahip çıktığını anlatan Blinken, darbe girişimi çerçevesinde Türkiye'ye verdikleri desteği bir kez daha dile getirdi. Antony Blinken, Türkiye ile ABD arasında bazı konularda anlaşmazlıklar yaşandığını ancak bunları iki dost ülkenin yapacağı şekilde açıkça konuşup tartışarak çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Büyükelçi Serdar Kılıç ise, "Amerikan halkı, medyası ve düşünce kuruluşlarından darbe girişimi sonrasında daha güçlü bir tepki ve destek bekledik" ifadesini kullandı. Kılıç, Avrupa ve Amerikan basınının bir kısmındaki ve bazı siyasilerin 15 Temmuz'la ilgili değerlendirmelerinin "hayal kırıklığı" olduğunu da vurguladı. Büyükelçi Bass ise Ankara ile her konuda çok yakın çalıştıklarını dile getirdi.

ABD'li Politico dergisinden 'Katil Gülen' başlığı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın FETÖ iadesi için yaptığı ABD ziyareti ABD basınında geniş yer bulmaya devam ediyor.

ABD'li Politico dergisinden 'Katil Gülen' başlığı

ABD’nin önde gelen dergilerinden Politico’da yayınlanan haberde FETÖ lideri Gülen’e katil benzetmesi yapıldı.

GÜLEN'E KATİL BENZETMESİ

“Nahal Toosi” imzası ile yayınlanan haberde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ABD ziyareti ve ABD Adalet Bakanı Loretta Lynch ile görüşmesine geniş bir şekilde yer verildi. "Türkiye, “katil” Gülen’in iadesi konusunda Birleşik Devletler’e yaptığı baskıyı arttırıyor" başlığı ile verilen haberde Gülen’e yapılan katil benzetmesi dikkat çekti.

TÜRKİYE'NİN BEKLENTİSİ

Haberde, "Türk yetkililer, Amerikalıların şunu iyi bilmesini istiyor: Fetullah Gülen konusunu unutmuş değiller. Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Perşembe günü Washington’da bulunan muhabirlere, Türklerin Temmuz ayının ortasında gerçekleşen darbe teşebbüsünden sorumlu tuttukları Müslüman vaizin ABD tarafından Türkiye’ye teslim edilmesi yönünde ülkelerinin beklentisini iletti.

BOZDAĞ ABD ADALET BAKANI LORETTA LYNCH İLE GÖRÜŞTÜ

Bozdağ, 1999 yılından bu yana ABD’de yaşayan ve kanlı darbe girişiminde rolü olduğu iddiasını reddeden Gülen konusunu görüşmek üzere bir gün önce Amerika Adalet Bakanı Loretta Lynch ile buluştu. Bu buluşma, Türkiye’nin Gülen hakkındaki davayı ABD yetkilileri ve Amerikan kamuoyuna duyurma yönünde gittikçe artan lobi ve PR çabalarının son delili niteliğindeydi" denildi.

"ABD'DE SERBESTÇE DOLAŞMASINA AKIL ERDİREMİYORUZ"

Haberde Adalet Bakanı Bozdağ’ın "Türk vatandaşları olarak bizler, 241 sivil vatandaşın ölümüne ve 2 bin 194 kişinin yararlanmasına sebep olmuş, F-16 jetlerinin meclisi bombalamasından bizzat sorumlu, Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunmuş ve aslında tüm bu insanları öldürmüş olan Fetullah Gülen’in serbest olmasına ve ABD’de serbestçe dolaşabilmesine akıl erdiremiyoruz. ABD’den bunu anlamasını istiyoruz zira hâlihazırda Türk vatandaşlarında artan bir Amerikan karşıtlığı mevcut” dediği aktarıldı.

TÜRKİYE'NİN SABRI YOK

"Bozdağ’ın açıklamaları Türklerin sabırsız olduğuna işaret ediyor" ifadeleriyle devam eden haberde Bozdağ’ın şunları ifadeleri kaydettiği aktarıldı:
"Eğer süreç uzatılırsa veya bu süreç içerisinde aksaklık meydana gelirse bu durum Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilere büyük darbe vurur. Aslında bu, hukuki bir süreç olmasına rağmen bizler halen ABD’nin bir teröristi Türkiye’ye tercih etmeyeceğine inanıyoruz."

TÜRKİYE ADİL YARGILAMA TAAHHÜDÜNDE BULUNUYOR

Haberde Bozdağ’ın ise işkenceye Türkiye’de müsamaha gösterilmediğini ve bunun da aslında demokrasinin bir gereği olduğunun vurguladığı aktarıldı.
Haberde ayrıca Fetullah Gülen’in iade edilmesi halinde, Türkiye’de adil bir şekilde yargılanacağı taahhüdünde bulunulduğuna da yer verildi.

17 Aralık’ın ucu Kaynak’a dayandı

17 Aralık’ın ucu Kaynak’a dayandı

Polisin dijital veri taraması sonucunda, Kaynak Holding bünyesindeki Işık Yayıncılık’ın müdürü Özden Demir’in bilgisayarından, 17 Aralık darbesine ait polis fezlekesi çıktı

17 Aralık darbe girişiminin bir ucunun, Kaynak Holding'e uzandığı ortaya çıktı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY'ye üye polislerce hazırlanan 17 Aralık fezlekesinin, 17 Aralık 2013'te saat 06.57'de Kaynak Holding'e bağlı Işık Yayıncılık Şirketi'nin müdürü olan Özden Demir'in bilgisayarına yüklendiğini tespit etti.

 

17 ARALIK SABAHI YÜKLENMİŞ
Daha önce kayyum atanan Kaynak Holding'de, emniyet yetkililerince dijital verilerin incelenmesi sonucu hazırlanan rapor, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu'na gönderildi.
Raporda, holding bünyesinde faaliyet gösteren Işık Yayıncılık Genel Müdürü Özden Demir'in bilgisayarında, çarpıcı belgelere ulaşıldı. Dönemin FETÖ'ye bağlı İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından hazırlanan 17 Aralık dosyasına ilişkin fezleke, Demir'in bilgisayarında bulundu. Fezlekenin holding bilgisalarına, 17 Aralık sabahı saat 06.57'de yüklendiği saptandı.

İK MÜDÜRÜ DE 'İMAM'A YOLLAMIŞ
Demir fezlekeyi, Kaynak Holding İnsan Kaynakları Koordinatörü Sedat Kocar'a 14 Mart 2014'de e-postayla gönderdi. "Fezlekenin tamamı" başlığı ve "Belki arkadaşlara gönderirsiniz" notuyla gönderilen e-postanın ek kısmında, 17 Aralık operasyonu için hazırlanan fezlekenin bulunduğu tespit edildi. Raporda, söz konusu belgenin Sedat Kocar tarafından da 19 Mart 2014'te e-posta ile FETÖ imamı olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Hürol Karadaş'a gönderildiği tespitine yer verildi. İncelemeler sonucu, her 2 e-postanın ekinde 17 Aralık fezlekesinin bulunduğu, fezlekenin son değiştirme tarihi ise 18 Aralık 2013-14.01 olarak görüldü.

Kumpas fezlekesi Kaynak'tan çıktı!

KAYNAK'TA MI TEZGÂHLANDI?
17-25 Aralık operasyonlarının Kaynak Holding'te ve FETÖ'cüler tarafından hazırlandığının belgesi olarak değerlendirilen bu son bulgudan hareketle savcılık, fezlekenin holdingte hazırlanmış olma ihtimalini değerlendiriyor.
FETÖ'cü polislerin yasadışı bazı takipler yaptığının belirlenmesi üzerine, İçişleri Bakanı'nın talimatı ile dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın görev yerinin değiştirilmesi talimatı verilmişti. Bu durumdan haberdar olan Ardıç ve Saygılı da operasyonu yapacak savcı Celal Kara'ya gelerek bir an önce operasyonun yapılması gerektiğini söylemişti. Savcı Kara da operasyon için düğmeye basmış ve kumpas operasyonu start almıştı.

KUMPAS FEZLEKESİ KAYNAK'TAN ÇIKTI!

Korkudan doktora bile gidemiyor

Korkudan doktora bile gidemiyor

FETÖ'nün Pensilvanya'da yaşayan elebaşısı Fetullah Gülen'in, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki durumuna ilişkin çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Korku içinde yaşayan Gülen, ciddi böbrek rahatsızlığı olduğu halde ABD'den tıbbi destek almıyor. Suikast korkusuyla da her gece başka odada uyuyor.

BÖBREK HASTASI
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, ABD'de Gülen ve örgütüne bakışın giderek değişmesi ve iade sürecinin hız kazanması karşısında Gülen, korku içinde yaşamaya başladı. Öyle ki FETÖ elebaşısı, korku nedeniyle doktora bile gidemiyor. Fetullah Gülen, çok ciddi böbrek rahatsızlığı yaşıyor. Bu hastalığın, tedavi edilmemesi durumunda ölümüne neden olabileceği belirtiliyor. Ancak Fetullah Gülen, ABD'li sağlık kurumları ve doktorlarına artık güvenmediği için çiftliğinden dışarı adımını atamıyor, kontrole dışarıdan birilerini çağıramıyor. Gülen'i, örgüt üyesi doktorların evinde tedavi etmeye çalıştığı belirtiliyor. Gülen, kendisine bir suikast yapılacağı korkusuyla da Pensilvanya'daki çiftliğinde, her gece başka bir odada uyuyarak kendini güvence altına almaya çalışıyor.

FETÖ elebaşı Gülen’i ölüm korkusu sardı

elebaşı Fetullah Gülen'in öldürülme su sebebiyle farklı güvenlik tedbirlerini devreye soktuğu belirtildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'nin sini istediği 'in çok ciddi bir böbrek rahatsızlığı yaşadığı kaydedildi.
İstihbarat birimlerine ulaşan bilgilere göre, Gülen'in hastalığının tedavi edilmemesi hâlinde çok ciddi sağlık problemlerine neden olacağı belirtiliyor. Ancak, özellikle 15 Temmuz'dan sonra 'nin tavrına güvenmediği için Pensilvanya'daki çiftliğinden hiç çıkamadığı, Amerika'daki doktor ve hastanelerden tıbbi destek de almadığı ifade edildi. Bu nedenle FETÖ üyesi bazı doktorların sürekli Gülen'in çiftliğinde kaldığı ve bu doktorlar aracılığı ile tedavisinin yapıldığı öne sürülüyor. Yıllardır, ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki çiftliğinde yaşayan Gülen'in öldürülme endişesi nedeniyle her gece farklı bir odada uyuduğu da kaydedildi.Kendi çiftliğinde bile sabit bir odada kalıp yerinin belli olmasını istemeyen Gülen'in güvenlik gerekçesiyle farklı odaları kullandığı belirtiliyor.

FETÖ ELEBAŞI GÜLEN’İ ÖLÜM KORKUSU SARDI

20 VİLLA, 500 ARAÇLIK OTOPARKI VAR
Gülen, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde 500 dönümlük bir arazi üzerine kurulu çiftlikte yaşıyor. Çiftlikte 20 villa, 500 araçlık da bir otopark bulunuyor. Her villada, büyüklüklerine göre 50'nin üzerinde kişi kalabiliyor. 100 civarında kişinin çalıştığı çiftliğin, çatısında sürekli çevreyi dürbünle gözetleyen bir koruma ekibinin bulunduğu da biliniyor. Ayrıca acil durumlar için tam teşekküllü bir ambulansın da çiftlikte hazır bekletildiği ifade ediliyor..

Eski YARSAV başkanı en sıkı ByLock’çulardan

Eski YARSAV başkanı en sıkı ByLock’çulardan

FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında geçen ay tutuklanan eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Murat Arslan'ın, örgütün haberleşme ağı "ByLock"u kullandığı ortaya çıktı. Arslan'ın, programı en sık kullananların yer aldığı "kırmızı liste"de bulunduğu belirtildi. Tutuklama kararına hükmedilen 7. Sulh Ceza Hakimliği'nde hakkındaki iddiaları reddeden Arslan'ın, ifadesinde "ByLock isimli programı kullanmadım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra adını duyduğum programdır" dediği öğrenildi. YARSAV, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmıştı.

Rektörlük binası Kuleli olacak

Rektörlük binası Kuleli olacak

Yeni yıldan itibaren Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanan harp okulları eğitime açılıyor. Kuleli Askeri Lisesi’nin bulunduğu bina ise rektörlük binası olacak

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile harp okullarındaki öğrenciler üniversitelere yönlendirilmiş, askeri liseler de kapatılmıştı. Milli Savunma Bakanlığı, Milli Savunma Üniversitesi altında eğitim verecek harp okulları için yeniden alım yapılacağını doğruladı. Hava Harp Okulu için üniversitelerin ikinci ve üçüncü sınıflarından geçiş yapılabileceği duyurulmuştu. Bu kapsamda 4 bini geçen başvurular alınmıştı. Şuan öğrencilerin mülakatlarının sürdüğü belirtilirken, önümüzdeki yıldan itibaren eğitimler başlayacak. Yeni kurulan üniversitenin çatısı altında hizmet verecek olan harp okullarının 2017'de öğrenci alımına başlayacağı öğrenildi. İlk olarak Hava Harp Okulu'nun öğrenci alacağı ve Şubat 2017'de eğitime başlanacağı belirtildi. Daha sonra da Deniz ve Kara Harp Okulu öğrenci alarak eğitime başlayacak. 15 Temmuz sonrası kapatılan Kuleli Askeri Lisesi'nin bulunduğu binanın ise yeni dönemdeki pozisyonu belli oldu. Kuleli artık Milli Savunma Üniversitesi'ne "Rektörlük Binası" olarak hizmet verecek. Milli Savunma Üniversitesi'ne Rektör olarak ünlü tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu atanmıştı.

Binali Yıldırım: Buna hazırız

Binali Yıldırım: Buna hazırız

Başbakan Binali Yıldırım İstanbul'da düzenlenen Türkiye Afrika İş Forumu'nda Türkiye Afrika İş Forumu'nda konuşma yaptı.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye-Afrika Ekonomi İş Forumu gala yemeğine katıldı. Programda konuşan Başbakan Yıldırım, Afrika kıtasının öneminden bahsederek, "Afrika 54 ülke, 1 milyar aşkın nüfustan bahsediyoruz. Dünyada ekonomik kriz devam ederken yüzde 6'ya yakın büyüyen bir kıtadan bahsediyoruz. Dolayısıyla geleceği olan bir kıtadan bahsediyoruz. Türkiye-Afrika ilişkileri batı dünyasının veya gelişmiş ülkelerin Afrika ile olan ilişkilerinden farklı. Tek taraflı menfaat ilişkisin bizim geleneğimizde yoktur. Biz işbirliği yaptığımız, beraber çalıştığımız ülkelerle uzun vadeli bir yol arkadaşlığı yaparız. Beraber kazanırız, birlikte kaybederiz. Beraber seviniriz, beraber üzülürüz. Menfaat ve işbirliği bizim geleneğimizde yoktur. Bu bakış açısıyla son on yılda Türkiye Afrika ile her anlamda ilişkilerini geliştiriyor" diye konuştu.

Türkiye-Afrika ilişkilerinin gelişmesindeki en önemli noktalardan birinin havacılık sektörü olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bugün Afrika kıtasına sadece Kuzey Afrika'ya 4 noktaya uçulurken, bugün 31 Afrika ülkesine 50'den fazla uçuş gerçekleştiriyoruz. Eskiden Afrika'ya gitmek için Avrupa'ya giderdiniz, bir sonraki uçağı beklerdiniz. İki gününüz en az yollarda geçer, perişan vaziyette verimli bir çalışma yapamadan geri gelirdiniz. Bunu ortadan kaldırdık. Sadece Afrika değil dünyanın 283 noktasına erişimi olan küresel bir havayolu şirketimiz var. Türk Hava Yolları, Türkiye havacılıkta çok mesafe kat etti. Sadece yurtiçi değil yurtdışında. Sadece taşımacılıkta değil havaalanı yapımında da büyük mesafe kat ettik. Türkiye'de alternatif finansal yöntemlerle havaalanlarının yapılması, bugün dünyaca bilinen bir iş yapma şekli olarak güncelliğini koruyor. Birçok ülkede müteahhitlerimiz yap-işlet-devret modeli ile havalimanları yapıyorlar, işletiyorlar. Bu modellerle bütçe imkanlarının el vermediği durumlarda yatırım için kaynak üreterek bu eksikliği gideriyorlar" şeklinde konuştu.

"6 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİMİZ, 18 MİLYAR DOLARA ÇIKMIŞ VAZİYETTE"

İki ülke arasında hava taşımacılığı ile başlayan ulaşım kolaylığının ticari ilişkilere de yansıdığını söyleyen Yıldırım, "Afrika ile ticaretimiz son yıllarda önemli ölçüde arttı. Bundan on yıl önce 6 milyar dolar bir toplam ticaretimiz varken, şu anda 18 milyar dolara yaklaşmış vaziyette. Bu yeterli mi? 1 milyar nüfus, 2.7 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklükten bahsediyoruz. Tabii ki bu gerçek potansiyeli yansıtmıyor. Türkiye ile Afrika arasındaki gerek ekonomik potansiyel, gerek yatırım imkanları bunun çok üstünde. Bu ve buna benzer toplantılar, bu potansiyelin ortaya çıkmasını ve daha da geliştirilmesini sağlıyor. Şu anda Türk müteahhitlerinin Afrika kıtasındaki doğrudan yatırım tutarları 6 milyar doları aşmış durumda. Yatırımlardaki bu artış ve üstlendiği iddialı projelerle takdir kazanan Türk müteahhitlik sektörünün öneminin altını çizmek isterim. Engin tecrübeleri ve kaliteli hizmetleri ile Afrikalı dostlarımıza, imkan tanındığı takdirde yatırımcılarımızın kıtanın ihtiyacı olan altyapı geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağına hiçbir tereddüt yoktur. Afrika'da faaliyet gösteren firmaların büyük çoğunluğu orta ve küçük ölçekli işletmeler. Bu firmalar tecrübelerini araziden doğrudan muhatapları ile paylaşmakta ve bölgenin ekonomisinin, istihdamının gelişmesine katkı sağlamaktadır" ifadelerini kullandı.

"GÜVENLİĞİN OLMADIĞI YERDE, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DA MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Konuşmasında terörizm konusuna da değinen Yıldırım şunları söyledi: "Güvenliğin olmadığı yerde sürdürülebilir kalkınma da mümkün değildir. Terörizm ve sınır aşan suçlar uluslararası işbirliği ve dayanışmayı gerektiren önemli konulardan biridir. Türkiye olarak Afrikalı dostlarımıza her türlü desteği vermeye hazırız. 2016 Haziran ayına kadar Afrika ülkelerinden toplam 3 bin askeri personele eğitim sağladık. Türkiye polis akademisinden mezun olan bin 165 polis amiri, eğitimini tamamlayarak ülkelerine dönmüş ve görev almışlardır. Afrika Birliği'ne her yıl sağlanan maddi destek çerçevesinde Afrika Barış ve Güvenlik Mimarisi'ne katkıda bulunuyoruz. Kıtadaki 9 birleşmiş milletler barışı koruma misyonundan 7'sine Türkiye olarak destek sağlıyoruz."

"ASLA BUNLARI ARANIZDA BARINDIRMAYIN"

Başbakan Yıldırım, konuşmasının sonunda FETÖ ile ilgili Afrikalı yetkililere uyarılarda bulunarak, "15 Temmuz'da ülkemizde yaşadığımız alçak darbe girişimi hiçbir ülkenin terörden ari olmadığını göstermiştir. Biz gelmeden bu salonda o gece yaşananların özetini gördünüz. Belki Türkiye'ye gelmeden olaylara dışarıdan baktığınızda farklı düşünceleriniz olabilir ama darbeden sonra geçen süre içerisinde bütün ziyaretçilerimiz duydukları ile gördüklerini kıyaslayarak işin nasıl anlatıldığı değil, nasıl olduğu konusunda çok daha keskin kanaatlerle memleketlerine dönmüştür. Maalesef bu alçak terör örgütü Türkiye'nin huzuruna, güvenliğine zarar vermekle kalmamış, Türkiye'nin dışarıdaki imajına da zarar vermiştir. Bu terör örgütünün yaptıklarının sadece Türkiye ile sınırlı olduğunu düşünürseniz büyük yanılgı içinde olursunuz. 160 civarında faaliyeti olan bu küresel terör örgütü, ülkelerinizde gelecekte sizin için potansiyel bir tehdit olduğunu asla aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Gereken tedbirleri vakitlice alıp, böyle bir belayla yüzleşmek zorunda kalmayın. Darbe girişim ardından siz değerli dostlarımızın desteğinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Girişimin bünyesinde bulunan eğitim, yardım dernekleri kılığı altında faaliyet gösteren birçok kuruluş, sizin ülkelerinizde de var. Örgütle bağlantılı iş adamları, örgütün illegal faaliyetlerine destek sağlamaktadır. Örgütün kıtadaki varlığına son verilmesi istikametinde var olan desteğinizin devamını bekliyoruz. Emin olun ki bu küresel terör örgütü herkes için bir tehdittir. Asla bunları aranızda barındırmayın" dedi

15 Temmuz’dan iki gün önce kripto toplantı

15 Temmuz’dan iki gün önce kripto toplantı

FETÖ’nün mahrem imamlarının darbeden 2 gün önce general rütbesi altındaki kripto militanları ile toplantı yaptığı ve “Komutanlarınızın emirlerine itaat edin” talimatı verildiği saptandı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması derinleştirildi. Savcılığın şüpheli, mağdur ve tanık ifadelerinin yanı sıra ele geçirilen dijital veri ve belgelerin incelemesinde ihanetin planlanma aşamasına ilişkin ipuçlarına ulaşıldı. Buna göre FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesi darbeyi organize eden komutanların yanı sıra onların altında görev yapan rütbelilere ilişkin de stratejik toplantılar yaptıkları ortaya çıkarıldı.

DÖRDER KİŞİLİK TOPLANTILAR
FETÖ'nün yıllarca TSK içinde yetiştirdiği general rütbesi altında bulunan albay, yarbay, binbaşı, yüzbaşı ve teğmen pozisyonundaki kripto elemanları için 13 Temmuz'da toplantılar düzenledikleri saptandı. FETÖ'nün TSK'dan sorumlu "mahrem" imamlarının Ankara'daki 50 ayrı hücre evinde kripto elemanları bir araya getirdiği tespit edildi. Örgütün kripto olarak yetiştirdiği elemanların 4'er kişilik gruplar halinde ilk kez aynı toplantıda bir araya getirildikleri belirlendi. Çoğunluğunun adresinin tespit edildiği Yenimahalle, Çankaya, Altındağ ve Keçiören'deki evlerde toplanan kripto elemanlara başlarındaki komutanlara itirazsız itaat etmelerinin istendiği öğrenildi. İmamların, "Komutanlarınızın emirlerine mutlaka uyun. Ne söyleniyorsa yapın. Canınızı bu yolda feda edin. İtaatten kaçınmayın" talimatını verdikleri kaydedildi.

FETÖ okulunda lüks gizli odalar

FETÖ okulunda lüks gizli odalar

Samsun'un İlkadım ilçesinde bulunan Feza Berk Koleji, Milli Eğitim Bakanlığına devredildikten sonra Yıldırım Beyazıt Ortaokulu adıyla hizmet vermeye başladı. Okulda yetkililerce yapılan incelemelerde, binanın 4. katında sadece özel kartla çalışan asansörle ulaşılabilen bölüm bulunduğu ortaya çıkarıldı. Yetkililer, odalara kilitleri kırarak girebildi.Lüks otel konforunda döşenmiş 3 dinlenme ve toplantı odası, 24 kişilik yatak kapasiteli odalarda, 3 mutfak ile yemekhane de bulunuyor. Odalarda videokonferans görüşmesi yapılabilmesi amacıyla projeksiyon cihazı ve perdeler bulunduğu da belirlendi. Günlük kayıt yapan kameraların bulunduğu gizli bölümde kayıtların, masaüstü bilgisayarlarda değil, dizüstü bilgisayarlarda tutulduğu değerlendiriliyor. FETÖ'nün üst düzey toplantılarının gerçekleştirildiği ve misafirhane olarak kullanıldığı düşünülen katta uzaktan kumandalı aydınlatma sistemleri ve ayrı banyolara sahip odalara da rastlandı.

Özel harekat polis alımı için başvurular başladı

Özel harekat polis alımı için başvurular başladı

Özel harekat polisi yetiştirmek üzere alınacak 10 bin erkek öğrenci adayı için 10 Ekim olarak belirlenen başvuru tarihi 17 Ekim tarihine ertelenmiş, daha sonra teknik sorunlar nedeniyle tekrar ileri bir tarihe ertelenmişti. Yapılan açıklamada özel harekat polisi olmak isteyen adaylar için başvuruların 2 Kasım'dan itibaren alınacağı duyuruldu.

Özel harekat polisi yetiştirmek üzere Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne, askerliğini yapmış ve 28 yaşından gün almamış olan en az lise veya dengi okul mezunlarından 10 bin erkek öğrenci adayı alınacağı belirtildi.

Başvuranlar arasında fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı yapılacağı belirtilen duyuruda, online müracatların 2 Kasım'da başlayacağı, adaylardan istenecek belgeler ile aranan şartların başvuru tarihinden önce aynı siteden açıklanacağı bildirildi.

BAŞVURULAR ERTELENMİŞTİ

10 bin erkek öğrenci adayı için başvuruların, 10 Ekim'de yapılmaya başlanacağı duyurulmuştu.

Ancak Polis Akademisi'nin internet sitesinde yer alan açıklamada, "Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne Özel Harekat polisi yetiştirmek üzere 10.000 erkek öğrenci adayı alınacağı ve Polis Akademisi internet sitesinden yapılacak online başvuruların 10 Ekim 2016 başlayacağı bildirilmiştir. Ancak bilgi işlem sisteminde yaşanan teknik sorunlar nedeniyle ön başvurular 17 Ekim 2016 tarihine ertelenmiştir" açıklamasında bulunuldu.

Daha sonra yapılan duyuruda "Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne Özel Harekat polisi yetiştirmek üzere 10.000 erkek öğrenci adayı alınacağı ve online başvuruların 17 Ekim 2016 tarihinde başlayacağı bildirilmiştir.

Sistemde yaşanan teknik sorunlar sebebiyle ön başvurular ileriki bir tarihte https://www.pa.edu.tr resmi internet sayfamızdan duyurulacaktır" açıklaması yapılmıştı.

POLİS ALIMI ŞARTLARI

Polis özel harekat alımları şartları ise şöyle: 671 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. KHK'ya göre, özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere,
En az lise veya dengi okul mezunu
Askerlik hizmetini tamamlamış
KPSS şartı yok
28 yaşından gün almamış
Fiziki yeterlilik ve mülakat sınavlarıyla polis meslek eğitim merkezlerine alınabilecek.
Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürleri

ÖZEL HAREKATÇI NASIL OLUNUR?

Öncelikle polis olabilmek için Polis Meslek Yüksekokulu yani PMYO'na katılmanız gerekmektedir. Lise ve dengi bir okuldan mezun olan bunun yanında gerekli başvuru şartlarını sağlayan kimseler alım olduğu sürece PMYO okuyabilmektedir. Daha sonra ise aynı tıpta olduğu gibi polislik mesleğinde de branş seçebilir ve o alana yönelebilirsiniz.

Özel harekat polisi olmak için iki farklı yöntem bulunmaktadır. PMYO öğrencisi iken seçiminizi özel harekat polisi olmak istiyorum şeklinde yapabilir ya da kadrodayken ve başka bir birimde görev yapmakta iken gerekli şartları sağlamanız durumunda müracaatınızı polis özel harekat olmak istiyorum şeklinde belirtmeniz durumlarında özel harekatçı olabilirsiniz.

Peki ama nasıl? Öncelikle 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile özel harekat polisi olma şartlarında bazı değişikliklere gidildiğini belirtmek isteriz.

Adil Öksüz'ün iki baldızı gözaltına alındı

Adil Öksüz'ün iki baldızı gözaltına alındı

Adil Öksüz'ün iki baldızı ile tutuklanan ve örgütün sözde "Rusya İmamı" kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım'ın eşi Melike Yıldırım Sakarya'da gözaltına alındı.

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Akıncı Üssü'nde gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Adil Öksüz'ün iki baldızı ile tutuklanan örgütün sözde "Rusya İmamı" kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım'ın eşi Melike Yıldırım gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığıca başlatılan soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri kent genelinde önceden belirlenen adreslere operasyon düzenledi.

Operasyonda Adil Öksüz'ün daha önce adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakılan baldızları Belkıs Nur Tetik ve Seyyide Öznur Yıldırım ile tutuklanan kayınbiraderi örgütün sözde "Rusya İmamı" Ali Sami Yıldırım'ın eşi Melike Yıldırım gözaltına alındı.

Zanlıların emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

Örgütün sözde "Rusya imamı" Ali Sami Yıldırım İstanbul Üsküdar'da Öksüz'ün saklanıp kaçmasına yardımcı olduğu iddiasıyla gözaltına alınmış ve 9 Ağustos'da tutuklanmıştı.

Öksüz'ün Akyazı ilçesinde yaşayan kayınpederi Cevat Yıldırım 13 Ağustos, kayınvalidesi Hatice Yıldırım ise 2 Eylül'de tutuklanmış, baldızları Belkıs Nur Tetik ve Seyyide Öznur Yıldırım, 9 Eylül'de adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı.

Sağ koluna 12 yıl hapis

Sağ koluna 12 yıl hapis

PKK'nın Ağrı'daki Tendürek Dağı bölge sorumlusu olan ve sözde özerklik ilanıyla Diyarbakır'da saldırı hazırlığındayken yakalanan Serhabun kod adlı Abdulhaluk Kaplan, 4'üncü Ağır ceza mahkemesindeki davada 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kaplan'ın terör örgütünün elebaşlarından Duran Kalkan'la birlikte çektirdiği fotoğrafları ortaya çıktı. Duruşmada hazır bulunan teröristi daha önce yakalanan 4 terörist fotoğraflarından teşhis ederek, "Kandil'deki Şehit Rüstem Taburunda ile Hakurk Kamplarında bölük komutanımızdı" dediler. Kaplan'ın, YPG saflarında çatışmalarda yaralanınca, kendisini Suriye uyruklu Ahmed Abdulvahap adıyla tanıtarak Diyarbakır'da tedavi olduğu da belirlendi.

“Feto’nun iadesi için delillerimiz yeterli”

“Feto’nun iadesi için delillerimiz yeterli”

ABD’li mevkidaşı Lynch ile Feto’nun iadesine ilişkin görüşmeler yapan Bekir Bozdağ’ın “iade” ve “iade amaçlı tutuklama kararı” için ellerindeki delillerin yeterli olduğunu söylediği öğrenildi

Terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye giden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bu ülkedeki temasları Washington yönetimini "FETÖ'nün terör örgütü olduğu" gerçeğine yaklaştırırken Adalet Bakanlığı yetkilileri Türkiye'nin sunduğu delillerin tutuklama ve iade için yeterli olduğunu belirtti. Bozdağ ile ABD'li mevkidaşı Loretta Lynch arasındaki görüşmenin ardından her iki bakanlık da hukuki süreç noktasında işbirliğinin önemine dikkat çekti. Yetkililer, hem 15 Temmuz öncesi hem de sonrasında iade taleplerine ilişkin dosyaların savcılıklarda ciddi bir çalışma sonunda hazırlandığını, Bakanlık'taki çalışmalarla da bu taleplerin ABD ile Türkiye arasındaki Suçluların İadesi Sözleşmesi'nde yer alan hükümlerin gereklerine göre düzenlendiğini belirtti. Türkiye'nin ABD'ye gönderdiği "iade amaçlı tutuklama" ve "iade" talepli dosyalarla sonradan gönderilen ek bilgi ve belgelerin terör örgütü elebaşı Gülen'in tutuklanması ve iadesi için yeterli olduğunu savunan Adalet Bakanlığı, bu görüşün Lynch'e bir kez daha iletildiğinin altını çizdi. Adalet Bakanlığı'nda, Bozdağ ile Lynch görüşmesindeki olumlu havanın korunmasının önemli olduğu değerlendirmesi yapıldı. Bakanlık yetkilileri, Türkiye'nin iade talebinin ABD Adalet Bakanlığı'nca mahkemelere sunulmasından sonra da işbirliğine açık olunacağına dikkat çekti.

DOSYADA EKSİK YOK
ABD ile Türkiye arasındaki Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Sözleşmesi, iade istenen tarafın iade sürecinde ek bilgi ve belge isteyebileceğini, iade talebinde bulunan tarafın da işbirliği için gerekli bilgi belgeleri her aşamada karşı tarafa gönderebileceğini hüküm altına alıyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin sunduğu dosyada eksiklik olmadığını, yeterli bilgi ve belgenin sunulduğunu ancak süreç içinde oluşabilecek hukuki taleplerin ilgili sözleşme çerçevesinde değerlendirilmesinde görüş birliği bulunduğunu vurguladı.

Diyarbakır temizleniyor

Diyarbakır temizleniyor

Örgüt talimatıyla iş bırakıp halka zulüm eden Diyarbakır belediyesine atanan kayyum işbaşı yaptı. Sokaklarda biriken pislik temizlendi, garaja kilitli otobüsler kontak açtı, vatandaş derin nefes aldı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak atanan Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla, sabah saatlerinde geldiği belediyede görevine başladı. Atilla'nın birim amirleri ve daire başkanları ile toplantı yaptığı belirlenirken, kentin temizliği ve duran hizmetlerin yeniden başlaması için talimat verdiği belirtildi. Atilla, günlerdir kontak kapatan belediyeye ait toplu taşıma otobüslerini yeniden hizmete soktu. Kayyum Cumali Atilla'nın göreve başlaması nedeniyle polis zırhlı araçlarla, belediye çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında DBP'li (Demokratik Bölgeler Partisi) Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasının ardından belediyeye kayyum olarak atanan Ankara'nın Etimesgut İlçe Kaymakamı Cumali Atilla, dün gece kente geldi. Sabah saatlerinde belediye çevresinde polis, zırhlı araçlar eşliğinde güvenlik önlemleri aldı. Aralarında bazı HDP'li milletvekillerinin bulunduğu toplanan küçük çaptaki bir grubu polis uyarı yaparak dağıttı. Kaymakam Atilla, polisin güvenlik önlemleri altında binaya giriş yaparak, başkanlık katındaki makam odasına geçti. Kaymakam Cumali Atilla, daire başkanları ve birim amirleriyle bir toplantı yaptıktan sonra çalışmalar hakkında bilgi aldı. Belediye hizmetlerinin aksatılmaması için birim amirleri, müdürler ve daire başkanlarına talimat verdiği belirtildi.

BELEDİYE OTOBÜSLERİ YENİDEN ÇALIŞTI
Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile eş başkan Fırat Anlı'nın terör soruşturması kapsamında tutuklanmasını protesto etme bahanesiyle çöpler toplatılmamış ve toplu taşıma araçları kontak kapatmıştı. Yaklaşık bir haftadır vatandaşların mağdur eden sözde protesto eylemi belediyeye kayyum olarak atanan Kaymakam Cumali Atilla'nın göreve başlamasıyla sona erdi. Çöpler toplatılırken, toplum taşıma araçları vatandaşlara yeniden hizmet vermeye başladı.

DİYARBAKIR'DA ALA İLE ÇALIŞTI
Belediyeye kayyum olarak atanan Cumali Atilla, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Diyarbakır Valiliği yaptığı dönemde vali yardımcılığı yaptı.

ÖDENMEYEN İKRAMİYELER DAĞITILDI
İçişleri Bakanlığı'nca Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlendirme yapılan Batman Belediyesi'nde işçilere bir yıllık ikramiyeleri ödendi. Böylece işçilere bir yıldır verilmeyen 1 milyon 750 bin lira tutarındaki ikramiye ödenmiş oldu. Vali Yardımcısı Ertuğ Şevket Aksoy, "İşçilerimiz artık alın terleri kurumadan maaş ve ikramiyelerini alacak" diye konuştu.

‘ABD gerçekleri söylemeye başladı’

‘ABD gerçekleri söylemeye başladı’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin FETÖ'yü iyi ve yararlı bir dini hareketten çok organize suç örgütüne benzetmesini değerlendirdi. ABD'nin 15 Temmuz'un arkasında FETÖ'nün olduğuna dair hiçbir şüpheleri olmadığını belirten Çavuşoğlu, "FETÖ'nün olduğuna dair bilgi, belge, delilleri verdik. Şuanda ellerinde hukuki bakımdan en sağlam dosya var. Diğer taraftan FETÖ'nün peşini bırakmayacağımızı bize iade etmeleri gerektiğini süreli hatırlatıyoruz. Geçici tutuklama kararı var ama halen tutuklanmadı" dedi. ABD'de FETÖ'nün okullarıyla ilgili incelemeler yapıldığını açıklayan Çavuşoğlu, "Biran önce hukuki süreci başlatıp bize iade etmesi gerekiyor. O nedenle gerçekleri söylemeye başlamaları esasen önemli" diye konuştu. Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin "Ankara ile savaşmak istemeyiz ancak buna hazırız" açıklamasını da değerlendiren Çavuşoğlu, "Biz dostluk mesajları veriyoruz, İbadi kışkırtıcı mesajlar veriyor" dedi.

Cumhuriyet, kalkışmadan 2 gün önce darbenin şifresini vermiş

Cumhuriyet, kalkışmadan 2 gün önce darbenin şifresini vermiş

Sabah.com.tr önceki gün operasyon yapılan ve “15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre öncesinde darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar” yaptığı gerekçesiyle bazı yazarları gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesiyle ilgili dosyaya giren çarpıcı bir bilgiyi ortaya çıkarıyor. İşte Cumhuriyet’te darbeden sadece 2 gün önce yayınlanan ve toplumu darbeye hazırlamak üzere yazıldığı belirtilen yazı…

Sabah.com.tr Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyon ve gözaltılara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamasında belirtilen ve "15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre öncesinde darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler" şeklinde ifade edilen delilleri açıklıyor…

DARBEDEN 2 GÜN ÖNCE DARBE ŞİFRESİ CUMHURİYET'TE

Başsavcılığın "Darbe girişiminden kısa süre önce darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar" notu sonrasında gazetenin 15 Temmuz öncesi arşivinden gözaltına alınan Cumhuriyet yazarı Aydın Engin'in hain kalkışmadan sadece 2 gün önce FETÖ'nün darbe şifresi ile yazdığı yazı ortaya çıktı.

DOSYAYA GİRDİ!

Cumhuriyet soruşturmasında darbecilerin şifresi ve bildirisinin başlığı olan "Yurtta Sulh"ün Aydın Engin'in yazısıyla kalkışmadan kısa süre önce kullanılarak toplumu darbeye hazırlama faaliyeti iddiasıyla dosyaya delil olarak girdiği öğrenildi.

ISRARLA VE DEFALARCA "YURTTA SULH" VURGUSU

Engin'in başlık ve içeriğinde defalarca ve ısrarla vurgulayarak geçirdiği "Yurtta Sulh" ibaresinin anlamıyla yazı içeriğinin ilgisi olmadığı da dikkat çeken diğer bir nokta oldu. Barış anlamına gelen "Sulh" sözcüğünü seçen Cumhuriyet yazarı yazı içeriğinde "Erdoğan ve iktidarın artık kimse ile uzlaşamayacağı, işin bittiği" türünden mesajlar vererek sözde gizemli bir öngörü ile makalesini tamamlıyor:

Yurtta da bir barış yönelimi var mı?
"Var" diyenlere sormalı: Peki, kimlerle barışacak AKP iktidarı ve onun başı Tayyip Erdoğan?
Kürtlerle mi? Alevilerle mi? Akademisyenlerle mi? Öğrencilerle mi? İşçilerle mi? Gazetecilerle mi?
Soru, cevabını içinde taşıyor gibi.
Galiba yanılmıyorum…

İşte başsavcılık açıklamasında da geçen "15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre öncesinde darbeyi meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler" suçlamasına karşılık gelen o 13 Temmuz tarihli o yazı:

Kaynak: Sabah.com.tr

Özel harekatçı alımına yoğun talep!

Özel harekatçı alımına yoğun talep!

Polis Akademisine bağlı POMEM'lerde özel harekat polisi olarak yetiştirilecek adaylar için başvuru tarihinin 2 Kasım olarak açıklandığı 31 Ekim'den bu yana, duyurunun açıklandığı internet sitesine 900 binden fazla giriş yapıldı.

Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde (POMEM) verilecek özel harekat polisi eğitimini almak isteyen adaylar için başvurular başladı.

Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde özel harekat polisi olarak yetiştirilecek 10 bin aday için başvuru tarihinin 2 Kasım olarak açıklandığı 31 Ekim'den bu yana, duyurunun açıklandığı internet sitesine 900 binden fazla giriş yapıldı.

Yetkililer yoğunluk nedeniyle internet sitesine erişimde zaman zaman aksaklıklar yaşandığını, bu durumun başvuru sayısının, alınacak aday sayısının çok üzerinde olacağını gösterdiğini belirtti.

Polis Akademisinin resmi internet sitesinden yapılan duyuruya göre, Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde özel harekat polisi olarak yetiştirilmek üzere 28 yaşından gün almamış ve en az lise veya dengi okul mezunu 10 bin erkek öğrenci adayı alınacak. Başvuranlar arasında fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı yapılacak.
Belgeler ve şartlar Polis Akademisin internet sitesinde

Özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere POMEM sınavına internet üzerinden ön başvurular, 14 Kasım 2016 saat 17.00'ye kadar https://www.pa.edu.tr internet adresi üzerinden yapılacak.

Adaylardan istenecek belgeler ile adaylarda aranan şartlar Polis Akademisinin internet sitesinde yer alıyor.

Bu haber 5579 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Memur olmak isteyenler dikkat! Kamuya 57.052 personel alımı yapılacak! 17 kurum ilanları yayımladı 
Memur olmak isteyenler dikkat! Kamuya 57.052 personel...
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan 19 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın gençlerine çağrı:
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan 19 Mayıs'ta Türkiye...