İstanbul’da astronomi ve matematiği canlandıran bilgin: Ali...

İstanbul'da astronomi ve matematiği canlandıran bilgin: Ali Kuşçu

Kendisi de büyük bir alim olan Uluğ Bey, Kuşçu'ya babası vasıtasıyla ya da aslen Bursalı olan ve tahsil için Maveraünnehir'e giden Kadızade-i Rumi aracılığıyla ders verdi. Kuşçu, matematik ve astronomi alanındaki temel bilgileri Semerkant'ta Uluğ Bey, Kadızade-i Rumi ve Gıyaseddin Cemşid'den aldı.

15 Aralık 2018 - 15:31 - Güncelleme: 16 Aralık 2018 - 01:41

İstanbul'da astronomi ve matematiği canlandıran bilgin: Ali Kuşçu

Giriş Tarihi: 15.12.2018  15:29 Güncelleme Tarihi: 15.12.2018  15:35

Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu, 544 yıl önce bugün vefat etti.   

İstanbul'da astronomi ve matematiği canlandıran bilgin: Ali Kuşçu

İSTANBUL - Zeynep Rakipoğlu

AA muhabirinin kaynaklardan derlediği bilgilere göre, asıl adı "Alaeddin Ali" olan Ali Kuşçu'nun, doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 15'inci yüzyıl başlarında Özbekistan'ın Semerkant şehrinde dünyaya geldiği tahmin ediliyor. 

Babası, Uluğ Bey'in doğancıbaşısı olduğu için "kuşçu" lakabıyla anılan Ali Kuşçu, Timurlular devrinde Semerkant'ta yetişti ve daha sonra Osmanlı Devleti'nde büyük bir şöhret kazandı.

Kendisi de büyük bir alim olan Uluğ Bey, Kuşçu'ya babası vasıtasıyla ya da aslen Bursalı olan ve tahsil için Maveraünnehir'e giden Kadızade-i Rumi aracılığıyla ders verdi. Kuşçu, matematik ve astronomi alanındaki temel bilgileri Semerkant'ta Uluğ Bey, Kadızade-i Rumi ve Gıyaseddin Cemşid'den aldı.

Ali Kuşçu'nun Uluğ Bey ve Kadizade'den izin alamama endişesiyle ilim almak için gizlice Kirman'a giderek, birçok kitabın yanı sıra Nasirüddin-i Tusi'nin "Tecridü'l-kelam" adlı eseriyle şerhini de okuma fırsatı buldu. Daha sonra Tusi'nin eserini "Şerhu't-Tecrid" adıyla şerhederek, Ebu Said Han'a takdim etti.

Tekrar Uluğ Bey'in yanına döndüğünde ona Kirman'da kaleme aldığı "Hallü eşkali'l-kamer" adlı risalesini sunarak, takdirini kazanan Kuşçu, Semerkand Gözlemevi'nin müdürü olan Kadızade-i Rumi'nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçti ve "Uluğ Bey Zici"nin tamamlanmasında yardımcı oldu.

İlmi araştırmalarına bir yenisini daha katmak için rasathanede çeşitli çalışmalar yapan Kuşçu'nun, Uluğ Bey tarafından ilmini ilerletmek üzere Çin'e gönderildiği, dönüşünde de dünyanın yüz ölçümünü ve meridyeni hesap ettiği biliniyor.

Fatih Sultan Mehmet ilmine hayran kaldı

Uluğ Bey'in 1449'da öldürülmesinden sonra koruyucusuz kalan Ali Kuşçu, Timurlular'ın sarayından ayrılarak, hac maksadıyla Mekke'ye giderken uğradığı Tebriz'de Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'dan büyük ilgi gördü ve elçilik göreviyle Fatih Sultan Mehmet Han'a gönderildi.

İlmine hayran olan Fatih Sultan Mehmet'in ısrarı üzerine elçilik görevini tamamladıktan sonra İstanbul'a dönen Kuşçu, yol boyunca büyük törenler ve armağanlarla karşılandı.

Fatih Sultan Mehmet, 1473'te Uzun Hasan üzerine yaptığı seferde yanında götürdüğü Ali Kuşçu'yu, dönüşte Ayasofya Medresesi'ne müderris tayin etti. İstanbul'da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getiren Ali Kuşçu'nun derslerini ilim adamlarının dahi takip ettiği biliniyor.

İstanbul'un boylam ve enlem derecelerini tespit etti

Öte yandan Ali Kuşçu'nun Fatih Sultan Mehmet zamanında Molla Hüsrev'le birlikte Semaniye Medreseleri'nin programını düzenlemek için görevlendirildiği rivayet ediliyor.

Ali Kuşçu'nun, İstanbul'un 60 derece olarak belirlenen boylam değerini düzeltip 59 derece, enlemini de 41 derece 14 dakika olarak tespit ettiği bilinmekle birlikte Fatih Camisi'nde güneş saati de bulunuyor.

15 Aralık 1474 İstanbul'da vefat eden Ali Kuşçu, Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedildi. Kuşçu'nun yetiştirdiği talebeler arasında torunu Mirim Çelebi ile Molla Lutfi meşhurdur.

Eserleri

Ali Kuşçu'nun daha çok şerhhaşiye türünden olan eserlerini "Astronomi-Matematik", "Kelam ve Usul-i Fıkıh" ve "Dil-Gramer" olmak üzere 3 grupta toplamak mümkün.

Kuşçu'nun "Astronomi-Matematik" alanında "Risale fi'l-heye", "Risale fi'l-hisab", "Er-Risaletü'l-fethiyye", "Er-Risaletü'l-Muhammediyye", "Şerh-i Zic-i Ulug Beg" ve Şerhu't-Tuhfeti'ş-şahiyye"; "Kelam ve Usul-i Fıkıh" alanında "Eş-Şerhu'l-cedid ale't-Tecrid" ve "Haşiye ale't-Telvih"; "Dil-Gramer" alanında ise "Şerhu'r-Risaleti'l-vaziyye", "Risale fi vazi'l-müfredat", "Unküdü'z-zevahir", "Şerhu'ş-Şafiye li'bni'l-Hacib", "Faide li-tahkiki lami't-tarif", "Risale Ma ene kultü" ve "Risale fi'l-hamd" adlı eserleri bulunmaktadır.

Ayrıca, nüshaları tespit edilemeyen "Tarihu Ayasofya", "Tefsirü'z-zehraveyn", "Mahbubü'l-hamail", "Risale fi halli eşkali'l-kamer", "Risale fi mevzuati'l-ulum" ve "Meserretü'l-kulub fi defi'l-kürub" adlı eserler de kaynaklarda Kuşçu'ya nispet ediliyor.

Bu haber 149339 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Katillerin ortaklığı! İşte Esad ve Netanyahu'nun kirli işbirliği
Katillerin ortaklığı! İşte Esad ve Netanyahu'nun kirli...
Esad'ın insan mazbahanesi: Sednaya! 10 yıl boyunca esir tutulan Vakkan Orhan A Haber'de! Neler yaşadığını tek tek anlattı
Esad'ın insan mazbahanesi: Sednaya! 10 yıl boyunca esir tutulan...