Politico Dergisi: Obama Türkiye'yle barışmak istiyor

Özel Kuvvetler Komutanlığı’na girmeye çalışan darbeci generali vuran Astsubay Ömer Halisdemir’in çatışmada yaralandığı ancak hainlerce, üzerine şarjör boşaltılarak vahşice şehit edildiği ortaya çıktı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı Karargâhı'nda yaşanan şok bir gerçek daha ortaya çıktı. Şahadeti göze alarak darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi vuran Astsubay Ömer Halisdemir'in vahşice şehit edildiği belirlendi. FETÖ'nün darbe kalkışmasında bulunduğu gün görevli bulunduğu Silopi'den kayınpederinin rahatsız olduğunu iddia ederek, önce helikopterle Diyarbakır'a, sonra askeri uçakla Ankara Akıncı Üssü'ne gelen darbeci general Terzi, buradan da yine askeri helikopterle Gölbaşı'ndaki ÖKK karargâhındaki özel piste yanındaki 10 kişilik timle indi.

SİLAH ARKADAŞI ŞEHİT HALİSDEMİR'İ ANLATTI

CUNTACIYI TEREDDÜTSÜZ VURDU

O gün terörle cansiparene mücadele eden ÖKK Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, cuntacıların Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı da ele geçirmek istediğini öğrenince en güvendiği askeri Astsubay Ömer Halisdemir'i aradı. Ömer Astsubay'a "Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir. Onu karargâha girmeden öldür! Biliyorsun bunun sonunda şahadet var. Hakkını helal et" dedi. Halisdemir de vakur bir sesle "Başüstüne komutanım, hakkım helal olsun" diye karşılık verdi. Astsubay Ömer Halisdemir, cuntacı general ile yanındaki 10 kişilik timin karşısına tek başına dikildi, "Karargâha giremezsiniz, Zekai paşanın emri" dedi. Halisdemir, korumaların müdahalesine rağmen silahının namlusuna mermiyi vererek cuntacı generali vurdu.

DARBECİ GENERALİN VURULDUĞU AN

VAHŞİCE KATLEDİP ORACIKTA BIRAKTILAR

Selih Terzi'yi öldürerek darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında önemli rol oynayan Halisdemir, ana binanın yanındaki ağaçlık alana yönelirken Terzi'nin timindeki 10 koruma tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Ancak Halisdemir'in ilk anda şehit olmadığı, hainlerin ağır yaralı astsubayı kolundan karargâh binasının önüne kadar çekip üzerine şarjörü boşalttığı saptandı. Halisdemir'in vücudundan 30 kurşun çıktı. Öte yandan darbeci askerlerin cuntacı Tuğgeneral Semih Terzi'yi hemen helikopterle GATA'ya götürdüğü ancak şehit Halisdemir'in naaşını öylece karargahın önünde bıraktığı belirlendi. Darbeci general ise GATA'ya gidemeden helikopterde öldü.

O OKULA ONAY ÇIKTI

Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in ailesinin SABAH aracılığıyla Türkiye'ye yaptığı, "Yardım İstemiyoruz Okul Yaptırın Yeter" çağrısı gerçekleşiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, ailenin isteği doğrultusunda, Niğde Çukurkuyu'da 12 derslikli bir okul ve kapalı spor salonu yapılmasını onayladı. Konunun takipçisi olan AK Parti Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen, okulun en kısa sürede tamamlanacağını söyledi. Özegen, "Kahraman şehidimiz Halisdemir'in hatırasının yaşatılmasını isteyen ailesinin isteğini, devletimiz ve milletimiz yerine getiriyor. 12 derslikli ortaokul ve kapalı spor salonu en kısa sürede tamamlanacak. Şehidimiz için ne yapılsa azdır bunun farkındayız. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığımız tarafından Niğde'de yapımı devam eden gençlik merkezime de Şehit Ömer Halisdemir adının verilmesi kararlaştırıldı" dedi.

30 KURŞUNA 30 HATİM

Kahramanmaraş'taki yatılı Kuran kurslarında şehit astsubay için 150 hatim okundu. 30 kurşunla şehit olan Halisdemir için 30 müftü ve imam da 30 hatim indirdi.

17-25 Aralık sonrası FETÖ itirafçısı olan eski FETÖ imamı: Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul’da gireceği bir ameliyattan vazgeçtiğini duyan Ege Bölge İmamı, “Nereden uyandı bu adam!” diye bağırıyordu

FETÖ'nün askeriyeden sorumlu imamıyken, 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası itirafçı olup örgüte ait 200'e yakın gizli bilgi, belge, görüntü ve ses kaydını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'ya teslim eden Hüseyin Sarıçiçek, FETÖ'nün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ameliyatta öldürmeyi planladığını açıkladı. İşte Sarıçiçek'in anlatımları:

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren örgütü tekrar toparlamak için kritpolu talimat gönderdiği ortaya çıktı. MİT'in çözdüğü mesajlarda, "Yurtdışında 'hizmet diasporası' çatısı altında birleşin. Kaçmak yerine 'Hicret ettik' deyin" ifadeleri yer aldı.

MİT'in deşifre ettiği kriptolu yazışmalarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgütü tekrar toplamak için örgüt mensuplarına, "Yurtdışında 'Hizmet diaasporası' çatısı altında birleşin, Hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye'deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine 'Hicret ettik' deyin" talimatları gönderdiği tespit edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen'in darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren, moral çöküntüsü yaşayan örgütü tekrar toparlamak için harekete geçtiği bildirildi. FETÖ üyelerinin kullandığı Eagle ve ByLock isimli mesajlaşma uygulamasının şifresini kıran MİT, önemli bilgilere ulaştı. Hürriyet'te yer alan habere göre; MİT'in rapor ettiği bilgilerde, Gülen'in 'acil eylem planı' adı altında örgüt mensuplarına talimatlar gönderdiği kaydedildi. Dört maddelik talimatta, yurtdışına kaçan örgüt üyelerinin neler yapmaları gerektiği anlatılıyor.

DARBE FİRARİSİ İKİ ALBAY MISIR'A KAÇARKEN YAKALANDI!

"Hizmet diasporası"

Gülen'in talimatlarda, "Yurtdışına çıkan hizmet ehli olanlar, aileleri ve çocuklarını da yanlarına alsın. Eşleri ve çocukları da en yakın zamanda yurtdışına taşınsın. Yurtdışında 'Hizmet diasporası' çatısı altında birleşin, hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye'deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine, bunun yerine zulüm ve baskılar nedeniyle 'hicret ettik' deyin. Hizmetinizi bulunduğunuz ülkelerde devam ettirin" dediği belirtildi. MİT raporunda Gülen'in talimatında örgüt mensuplarından 'Hizmet diasporası' kurarak Türkiye'yi yönetenler aleyhinde faaliyette bulunmalarının istendiği kaydedildi.

FETÖ'NÜN SİNSİ B PLANI ORTAYA ÇIKTI

Tavsiye edilen ülkeler

Kriptoplu mesajlarda, örgüt mensuplarının hangi ülkelere nasıl geçiş yapacakları konusunda yönlendirme yapıldığı belirtildi. Örgüt mensuplarına, Romanya, Gürcistan, Ukranya ve Kuzey Irak'ın geçiş güzergahı olarak kullanmaları, bu ülkelerde uzun süre kalınmaması, Türkiye ile ilişkileri iyi olan bu ülkelerde yakalanmaları durumunda geri gönderilebilecekleri uyarısı yapıldı. MİT raporunda, Gülen'in örgüt mensuplarına yerleşmeleri tavsiyesinde bulunduğu ülkeler arasında 'Arnavutluk, Kırgızistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Belçika, Hollanda, Almanya, Kanada, Amerika, Güney Afrika ve Mısır' bulunuyor.

İzmir'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan ve gizli tanık olmayı kabul eden üst düzey rütbeli subayın anlattıkları Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), sinsi B planını da ortaya çıkardı.

Buna göre, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde Ankara Çukurambar'da işyeri olarak kullanılan villada, çağırdıkları üst düzey rütbeli subaylara darbe girişiminde ne yapacaklarını anlatan darbenin sivil 1 numarası Adil Öksüz ve askeri 1 numarası Akın Öztürk'ün 100'ün üzerinde üst rütbeli subaya ise, farklı bir talimat verdiği belirlendi. ADİL ÖKSÜZ'Ü SORGULAYAN SAVCI A HABER'E KONUŞTU

Gizli tanık, Öksüz ve Öztürk'ün bu subaylara, "Darbe girişimine katılmayıp geri planda kalın. Darbenin gidişatını takip edin. Darbe başarısız olursa bizim askeriye içindeki uyuyan hücrelerimiz olun. Darbecilere müdahale eder gibi yapın ve girişimi lanetleyin.

Asla renk vermeyin, bizden gelecek talimatları bekleyin. Darbe başarısız olursa tüm bağlantılarımız ve gücümüz tamamen ortadan kalkmasın" dediğini anlattı.

ÖKSÜZ'ÜN SIR GÖRÜŞMESİ

Barla Platformu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Said Yüce: "Yurtdışına kaçanlar büyük bir perişanlık yaşıyor. Her yerden çöküntü, yalnız bırakılmışlık ve pişmanlık haberleri geliyor. Gelip adalete sığınmaktan başka çareleri yok. Cumhurbaşkanı’mız yüzlerce kez bu örgüte destek olmamaları konusunda uyardı. Devletimiz bu örgüte yardım ve yataklık yapanlarla karşı kendini korumak zorunda. Tasfiye konusunda çok titiz bir çalışma yürütülüyor."

Tam bir ay önce 15 Temmuz gecesi Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanetini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu ve milletimizin dünya tarihine geçecek destansı mücadelesi ile püskürtmeyi başardık. Türkiye, Fetullahçı teröristlerin bu alçak darbe girişiminin yaralarını sararken Pensilvanya'daki hain ve örgütüne yönelik topyekün mücadeleye başladı.

15 Temmuz ihanetini Nurcu grupların desteğiyle kurulan Barla Platformu'nun Başkanı ve AK Parti Isparta Milletvekili Said Yüce ile konuştuk.

CUMHURBAŞKANIMIZ YÜZLERCE DEFA "ÖRGÜTLE İLİŞKİNİZİ KESİN" UYARISI YAPMIŞTI

-15 Temmuz ihanetinden sonra Devlet tüm kurumlarıyla Fetullahçı Terör Örgütü kadrolaşmasını tasfiye ediyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız bütün konuşmalarında yüzlerce defa toplumu ikaz etti. Bunlardan uzak durmalarını, bankalarına destek vermemelerini, okullarına mesafe koymalarını, gazetelerini desteklememelerini defalarca söyledi. Hiçbir şekilde bu örgüte maddi destek sağlayacak bir işlem içerisinde olmamaları gerektiğinin defalarca altı çizildi. Bütün bu ikaz ve uyarıları dikkate almayıp bu terör örgütü ile ilişkisini koparmayanlar oldu. Bu ikazların ehemniyetini gözardı edenlerin şimdi şikayet etmelerinin de ne kadar inandırıcı olduğunu kamuoyunun ferasetine bırakıyorum. Şehitlerimiz, gazilerimiz, bombalanan Meclis ve kamu kurumları var. Toplum çok büyük bir travma atlattı. Devlet elbette bu hain saldırıyı yapan terör örgütü ve bu örgüte yardım ve yataklık yapanlara karşı kendini koruyacaktır.

TİTİZ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR

-FETÖ'nün bürokrasideki tasfiyesinde nasıl bir yöntem izleniyor?

15 Temmuz gecesinden bu yana Türkiye'de birçok şey değişti ve değişmeye devam ediyor. Görevden almalar, gözaltılar, şirketler ve bazı kurumlara yönelik yaptırımlarda %90 ların çok üzerinde bir isabetle operasyonun yürüdüğünü söyleyebilirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın da belirttiği gibi hukuk devletinin işleyeceği ve adaletin kesin bir şekilde tesis edileceği hususunda vatandaşımızın hiçbir kuşkusu olmamalı. İstihbarat birimlerinin ve ilgili kurumların bu konuda titiz bir çalışması var. Herkes suçu nispetince cezasını çekecek. Varsa bir yanlışlık delillere bakılır, gereği yapılır.

GÜLEN'İN NURCULUKLA DA MÜSLÜMANLIKLA DA İLGİSİ YOKTUR

-FETÖ kendisini dini grup gibi göstermeye çalışıyor. Bu örgütün Nurculukla bir ilgisi var mı?

Fetullah Gülen ve örgütünün kesinlikle Nurcularla bir ilgisi yoktur. Kuran ayetlerini tahrif eden bu hareket Risale-i Nurları da tahrif etmekten çekinmemiştir. Zaten sürekli kendisini ön plana çıkararak Bediüzzaman hakkında birtakım muğlak ifadeler kullanmıştır. Kendi kitaplarının %95'i intihaldir ve çalıntıdır. Bu çalıntıyı da tahrif ederek yapmıştır.

MÜNAFIK VE DECCALİN ÖZELLİKLERİ GÜLEN'E ŞABLON GİBİ OTURUYOR

-Yıllarca bu ülkeyi "Altın Nesil" yalanlarıyla kandırdılar. Bu insanlar nasıl katil nesile dönüştü?

40 yıldır adım adım insanların zihinsel kodlarıyla oynadı. Sızıntı Dergisi'nde bunun şifrelerini görebilirsiniz. Bazen Mehdi, bazen Mesih bazen de kendisini Peygamber vasıflarında biri olarak gösteriyor. Kadıyanilik ve Bahailik gibi adeta yeni bir din ve yeni bir Peygamber gibi gösteriyor. Münafıklarla ilgili âyetlerin tarifleri birebir Gülen'in üzerinde şablon gibi oturuyor. Mektubat isimli eserinde hakikatleri yok eden bazı kişilerin çıkacağını belirten ifadeler yeralmaktadır. Hadislerde de Deccal'in özellikleri anlatılıyor. Bu özelliklere de bakıldığında birebir Fetullah Gülen'e işaret ettiğini görüyoruz.

BEDİÜZZAMAN'IN TALEBELERİNİN VEFATI ARAŞTIRILMAL

-Bir açıklamanızda Bediüzzaman'ın talebelerinin vefatında FETÖ şüphesinden bahsetmiştiniz. Biraz açar mısınız?

Bediüzzaman'ın hayattaki talebeleri 17 Aralık darbesinden sonra bir açıklama yaparak FETÖ'ye karşı meşru hükümetin yanında yeraldıklarını açıkladı. Bu açıklamadan sonra ABD'den Mehmet Fırıncı ağabeye tehdit mesajları geldi. "Biz önümüze çıkanı yokederiz" dediler. Dershane tartışmalarında önce merhum Mustafa Sungur ağabey beni Gülen'in imamı Harun Tokak'a göndermişti. Kuzguncuk'taki yalıda iki saat konuşmuştum. Kapıdan çıkarken bana şunu söylemişti: "Onlara söyle konuştuklarına dikkat etsin, yoksa hayatları ile öderler." Ben donmuş kalmıştım. Birçok faili meçhul cinayette FETÖ parmağı görüyoruz. Ben hedefe ulaşmak için herşeyi yapabileceklerini düşünüyorum. Vefat eden ağabeylerden bazıları onların hastanelerinde kalmıştı. O günlerde bazı şüphelerimiz oldu. Hatta uyaranlar da oldu. Bu iddiaların da araştırılması gerekir.

BATI YAKINDA TÜRKİYE'DEN FETÖ KONUSUNDA ÖZÜR DİLEYECEK

-FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Batı'nın ve özellikle ABD'nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Avrupa ve ABD sadece maddi güç ile ayakta duruyor. İnsani değerler noktasında çok büyük eksikleri var. Bu terör örgütüne destek veren Batı için şunu söyleyebiliriz. Bu örgüte destek vermeye devam ederlerse en kısa zamanda onlar daha fazla zarar görecek. Çeşitli ülkelerde aynı yöntemle çocukları alıp kritik yerlere yerleştirdiler. Bir müddet sonra onların gerçek yüzünü görecek. Batı'nın FETÖ konusunda Türkiye'den özür dileyeceği günleri göreceğiz. Yakın bir zamanda onların da bu örgütten kurtulmak isteyeceklerine eminim.

FETÖ 16 TEMMUZ'DAN SONRA BİR DAHA BELİNİ DOĞRULTAMAZ!

-15 Temmuz ihanetinden sonra bu örgüt istisnasız bütün Türkiye'nin nefretini kazandı. Bu örgüt maddi kaynaklarla ayakta kalmayı başarabilir mi?

Nereye giderlerse gitsinler, varlıklarını sürdürebilmeleri asla mümkün değil. 2017 yılında FETÖ'yü konuşmayacağız. Cenab-ı Allah'ın inayetiyle, dini tahrif eden bu hainlere 16 Temmuz'da büyük darbe vuruldu. En uçlardaki insanlar bile omuz omuza bu örgüte karşı dik bir duruş sergiledi. Dünya da yakında bu gerçeği anlayacak. Bilmem kaç milyar doları varmış hiç önemli değil. Onlar bu milletten büyük bir tokat yedi. Türkiye 2017 yılında maddi ve manevi büyük bir sıçrama gerçekleştirecek ve bu hainler bükemediği bileği yakında öpmek için gelecekler.

YURTDIŞINDA PERİŞAN OLUYORLAR

-Örgütte büyük bir çöküşü gözlemliyoruz. Size de benzer duyumlar geliyor mu?

17/25 Aralık yargı darbesinden sonra örgütte büyük bir kopuş yaşanmıştı. Ancak asıl büyük çöküntü 15 Temmuz darbesinden sonra gerçekleşti. Dünyanın dört bir yanında gelen haberler büyük bir çaresizlik yaşadıkları yönünde. Başına geleceklerden korkanlanlar var. Yaşadıkları sıkıntının altında ezilenler var. Yurdışına kaçanlar perişanlık yaşıyor, 15 Temmuz'dan sonra kaçanlar da bu perişanlığı yaşayacak. Terk edilmişlik ve yalnız bırakılmışlık duygusu yaşayanlar var. Gecikmiş pişmanlıklar yaşayanlar var. Güçlü olanlar yurtdışına kaçtı; burada okkanın altına giren cemaat tabanı onları tasalandırmıyor. Gülen ve yakın çevresinin bir pişmanlık duyacağını zannetmem.

TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLEYİN VE TESLİM OLUN

-Türkiye'de ve dünyada büyük bir çaresizlik yaşayan FETÖ üyelerine ne tavsiye edersiniz?

Geçmişte bu örgüte mensup olup son 15 Temmuz ihanetinden sonra samimi olarak pişmanlık yaşayanlar varsa önce bulundukları ülkede bu pişmanlıklarını dile getirsinler. Türk milletinden özür dilesinler. Sonra Türkiye'ye gelip devletin adaletine sığınsınlar ve yurt dışında ihaneti sürdürmekten vazgeçsinler. Devletimiz onlara en adil şekilde davranacaktır. Onların yapacağı yegâne makul iş, pişmanlık hükümlerinden faydalanma yoluna giderek, bu belâdan milletin ve devletin kurtulmasına samimi bir şekilde yardımcı olmaktan ibarettir.

ŞİMDİ DEVLETİMİZE VE STK'LARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

-Türkiye FETÖ belasından zor da olsa kurtuluyor. Bundan sonra benzer tehlikeler için ne yapmamız gerekir?

Pırlanta gibi çocuklar bunların okullarında yok oldu gitti. Bireysel özgürlüklerini ve kabiliyetlerini kullanmalarına izin vermediler. Çünkü ağabeylerinin önüne geçmesini istemezler. Bu örgütte kendi dalında bireysel başarı elde etmiş, öne çıkmış tek bir isim göremezsiniz. Şimdi eğitim sistemimize, STK'lara ve Diyanetimize çok büyük vazife düşüyor. İslam başlı başına şeffaflık dinidir. Peygamberimiz nasıl inanıyorsa öyle yaşadı. Bunlar ise PKK gibi kod isim kullanıyorlar. Bir insan neden kod isim kullanmayı tercih eder? Neden İslâmiyetin değil de terör örgütlerinin metodlarını benimser? FETÖ ihaneti bize büyük bir ders verdi. Türkiye'deki bütün oluşumların şeffaflığa özen göstermeleri gerekir. FETÖ belâsından, devletimizin yanı sıra şeffaflığı ilke edinen dinî oluşumların ve STK'ların da elbirliğiyle tam mânâsıyla kurtulabileceğimizi düşünüyorum.

Can Dündar, yaklaşık 1,5 yıl önce, 9 Şubat 2015'te üstlendiği Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevini bıraktığını açıkladı.

Can Dündar istifa kararını, Cumhuriyet'in "Okurlara" başlıklı editoryal köşesinde yayımlanan "Veda vakti" başlıklı yazısında duyuran Dündar, gazetede yazmayı sürdüreceğini açıkladı.

CAN DÜNDAR FETÖ AĞZIYLA KONUŞTU

Can Dündar'ın istifa kararını Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Twitter'dan duyurdu.

CAN DÜNDAR A HABER'İN SORUSUNA SİNİRLENDİ

CAN DÜNDAR'DAN VEDA YAZISI

Can Dündar, veda yazısında "Buradaki deneyimi hayatım boyunca unutmayacağım. Cumhuriyet'te bir köşe yazarı olarak varlığımı sürdüreceğim. Nice darbeler, baskı dönemleri gibi, bunun da geçip gittiğini, ama Cumhuriyet'in ve gazeteciliğin bitmediğini, bitirilemediğini hep beraber göreceğiz" dedi.

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde çevik kuvvet polislerini taşıyan araca PKK'lı teröristlerce bombalı araçla düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden aynı aileden 5 kişi için Ergani ilçesinde taziyeler devam ediyor.

Merkez Sur i·lçesi· On Gözlü Köprü mevki·si·nde çevi·k kuvvet poli·sleri·ni· taşıyan araca, PKK'lı teröri·stlerce bombalı araçla düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren anne Behi·ye Yıldırım (52), kızları Derya Yıldırım (23) ile Demet Yıldırım Aydın, torunları Oğuz Kaan ve Ceyli·naz Aydın'ın (3) yakınları, Ergani ilçesindeki taziye evinde taziyeleri kabul ediyor.

Evi ziyaret eden DBP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve beraberindekilere, yakınlarını kaybedenlerin tepki gösterdiği öğrenildi.

"ONLARA İLGİ GÖSTERMEDİK, TAZİYE EVİNİ BOŞALTTIK"

Terör saldırısında yakınlarını kaybedenler adına AA muhabirine açıklama yapan Hasan Bozdoğan, saldırıda çok yakın olan akrabalarını kaybettiklerini belirterek, HDP heyeti·nin telefon açarak tazi·yeye gelmek i·stedi·ğini illettiğini, ancak kendilerinin bunu kabul etmediğini söyledi.

"Bugün Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Kışanak ve beraberindekiler 15 araçla taziye yerine geldiler. Biz onlara ilgi göstermedik. Taziye evini boşalttık. Hiç bir ikramda bulunmadık. Bunlar hangi yüzle buraya geliyorlar? Hem bombayı patlatıyorlar hem de taziyeye geliyorlar. Biz onları istemiyoruz." diyen Bozdoğan, saldırıda canlarını yitirdiklerini belirtti.

Bozdoğan, şöyle devam etti:

"Yapacakları siyasete lanet olsun. Bir de taziyeye geliyorlar. Başsağlığı dilemelerine gerek yok, istemiyoruz. Ergani halkı olarak onlara hiçbir zaman meyil vermeyeceğiz. Bizim bir tek bayrağımız var. O da Türkiye bayrağı, tek vatan, tek millet, tek bayraktır. Milletvekilleri ile beraber gidip bombaların önünde beklesinler, 'Biz halkımız için kendimizi havaya uçuracağız' desinler. Biz o zaman inanalım ki onların siyaseti gerçektir."

Masum insanları katlederek, küçük çocukları parçalayarak, bomba tuzakları ile milletin evini ve ocağını yıkarak ellerine hiçbir şey geçemeyeceğini aktaran Bozdoğan, patlamaları, bu can kayıplarını istemediklerini kaydetti.

"TÜRK BAYRAĞINI VE VATANINI SEVMEYENLERİ TAZİYEMİZDE GÖRMEK İSTEMİYORUZ"

"Ömür boyu Allah onlara bir acı yaşatsın. Acının ve ölümün ne olduğunu anlasınlar. Şehitlerimizin ruhu için biz ne gerekiyorsa yapacağız. Ergani halkı olarak birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım. Birinci hedefimiz buradaki belediyeyi onlardan almak. Belediyeyi emin ellere teslim etmek." diyen Bozdoğan, onlardan hiçbirini istemediklerini anlattı.

"SİZDE, NAMUS DİYE BİR ŞEY OLMUŞ OLSAYDI, BU TÜRK BAYRAĞINI GÖRDÜĞÜNÜZDE BURAYA GELMEDİNİZ"

Bozdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bugün buraya geldiler ve cevaplarını aldılar. Bunlarda yüz yok mu? Canlarımızı elimizden aldınız, bir de utanmadan taziyeye geliyorlar. Bunlarda insanlık namına bir şey kalmamış. Bunlar insan olamaz. Kahrolsun PKK. Kadınların taziye yerine de gitmek istediler. Onlara müdahale ettiler. 'İstemiyoruz sizi, canımız yanıyor' dediler. Ben de onlara tepki gösterdim. Burada Türk bayrağı, şehitlerin bayrağı asılı. 'Sizde, namus diye bir şey olmuş olsaydı, bu Türk bayrağını gördüğünüzde buraya gelmediniz' dedim. Türk bayrağını ve vatanını sevmeyenleri taziyemizde görmek istemiyoruz."

Sur ilçesinde 10 Ağustos'ta polis servis aracına PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla saldırı düzenlenmiş, patlamada aynı aileden 5 kişi hayatını kaybetmiş, 5'i polis 12 kişi yaralanmıştı.

Saldırıda hayatını kaybeden 5 kişiden anne Behiye Yıldırım ve kızı Derya Yıldırım'ın cenazesi Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Ortayazı köyünde toprağa verilmiş, Demet Yıldırım Aydın ile çocukları Oğuz Kaan ve Ceylinaz Aydın ise Kocaeli'nde defnedilmişti.

Sultangazi ve Gaziosmanpaşa'da terör örgütüne yönelik operasyonda 8 kişi yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 15 Ağustos öncesinde ve sonrasında yasa dışı eylemlere katılacakları öne sürülen şüphelilerin yakalanması için özel harekat polislerinin desteğiyle Sultangazi ve Gaziosmanpaşa'da tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Operasyonda 8 şüpheli gözaltına alındı. Zanlıların ev ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda 4 ruhsatsız tabanca, 2 av tüfeği ve bu silahlara ait 250'ye yakın fişek ele geçirildi.

Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine götürüldü.

Küçükçekmece’de park halindeki araçların kundaklanacağı ihbarı üzerine harekete geçen emniyet ekipleri, bir aracı takibe aldı. Polisin ’dur’ ihtarına uymayan otomobildeki sürücü, vurularak yakalandı.

Küçükçekmece Kanarya Mahallesi'nde şüpheli bazı şahısların park halindeki araçları kundaklayacağı ihbarı üzerine emniyet ekipleri harekete geçti. Dar bölge uygulamasına geçen emniyet ekipleri, şüphelendikleri bir aracı durdurmak istedi. 'Dur' ihtarına uymayan araçtan bir süre sonra elinde silahla inen 31 yaşındaki M.E.A. isimli şahıs, polis ekipleri tarafından vurularak etkisiz hale getirildi.

Üzerinden 1 tabanca ve çok miktarda benzinli bez parçaları çıkan M.E.A. olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye sevk edildi. Şahsın daha önce 7 aracın kundaklandığı olaya karıştığı ve arandığı öğrenildi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yakalanan Polatlı Topçu Füze Okulu Komutanlığı’ndan Albay Selçuk Serhat Tefek’in üzerinden 2 işgal listesi çıktı. Hainler Ankara’da aralarında AK Parti Genel Merkezi’nin de bulunduğu 11 noktayı işgal için görev dağılımı yapmış

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen darbe girişimine ilişkin soruşturmaya delil olacak çok kritik bir liste ortaya çıktı. Başsavcı vekili Necip Cem İşçimen'in koordinesinde yürütülen soruşturmada, darbecilerin Ankara'nın bazı kritik yerlerini ele geçirmek için Polatlı'da tam teçhizatlı askerlerden "bölük" oluşturdukları belirlendi. Polatlı Topçu Füze Okul Komutanlığı'nda görev yapan darbeci Albay Selçuk Serhat Tefek'in üzerinden 2 ayrı liste ele geçirildi. Tefek'in hazırladığı listelerde FETÖ ile bağlantılı askerlerin 15 Temmuz kalkışmasında görevlendirildiği belirlendi. Listelerde darbede görev alacak olan rütbeli ve erlerin isimlerinin yer aldığı birlikler oluşturulduğu görüldü.

FETÖ'NÜN SİNSİ B PLANI ORTAYA ÇIKTI

TÜRKSAT VE TİB LİSTEDE

Hazırlanan listede darbecilerin AK Parti Genel Merkezi başta olmak üzere yasa dışı dinlemelerin merkezi olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve 15 Temmuz gecesi 5 bomba atılan TÜRKSAT dikkat çekti. Devamında Sögütözü, Bilkent, ODTÜ, Bağlıca, Ümitköy, Beytepe, AŞTİ, Samsun- Konya yolu gibi noktaların tam teçhizatlı askerlerle işgal edilmesinin planlandığı belirlendi. Her bir nokta için 15 ile 30 arasında değişen sayılarda başlarında rütbelilerin olduğu askerin görevlendirildiği saptandı. Ayrıca listede "Özel Takım" diye adlandırılan rütbeli askerlerin olduğu bölüm de dikkat çekti. Darbecilerin hazırladıkları listede belirledikleri '31+1' askeri Türksat ve TİB'e destek amacıyla göndermek istedikleri görüldü.

ODTÜ'YE 19 ASKER

Listede subay, astsubay ve erlerin de yer aldığı tespit edildi. Ümitköy'e '14+1', ODTÜ'ye '18+1', Samsun yoluna '16+1' ve AK Parti'ye '12+2' şeklinde askeri gönderme planı yaptıkları belirlendi. Ancak darbeci albay Tefek'in planları suya düştü. O gece Polatlı'dan planlanan yerlere herhangi bir askeri gönderemediler. Daha sonra Polatlı'da yakalanan darbeci albay tutuklanarak cezaevine gönderildi. Liste kapsamında yapılan operasyonla da çok sayıda asker gözaltına alındı ve cezaevine gönderildi. Öte yandan şüpheli askerler ifadelerinde Albay Tefek'in kendilerine "Nizamiye'de önünüze çıkanı vuracaksınız. Gün bugündür" dediğini söyledi.

Şehit özel harekat polisi 28 yaşındaki Muhsin Kiremitçi'nin Konya'nın Seydişehir ilçesi Yenicami Mahallesi'ndeki babaevine taziye ziyaretleri sürüyor. Aile, taziye ziyaretleriyle teselli bulmaya çalışıyor.

Hep dik duruşlarını koruyan, "Vatan sağ olsun" diyen ailenin fertlerinden, şehidin 23 yaşındaki 8 aylık hamile eşi Seda Kiremitçi, darbe girişimi gecesini ve eşiyle bugüne kadar yaşadıklarını anlattı.

İYİ BİR AİLE OL, TORPİLSİZ, NİTELİKLİ AMİR OL

Kiremitçi, eşinin bilgisayarında, "İyi bir aile ol", "Torpilsiz, nitelikli amir ol", "İngilizceyi öğren", "Misyon sınavına hazırlan" gibi hedeflerinin yazdığını söyledi.

"Torpilsiz komiser yardımcısı olamazsın, çalışma boş yere" deseler de eşinin hep başarılı olacağına inandığını aktaran Kiremitçi, sabah namazlarından sonra uyumadan hazırlandığı sınavı kazandığını ifade etti.

Eşinin komiser yardımcılığı sınavını kazandığını ve eğitimlerin ardından tayininin Gölbaşı'ndaki Özel Hareket Daire Başkanlığına çıktığını aktaran Kiremitçi, komiser yardımcısı olarak göreve başlayacağı ilk günü "O gün çok heyecanlıydı. Akşam yeni üniformalarına baktık. Sabah işe giderken çok mutluydu." şeklinde dile getirdi.

HAVADAN BOMBALANACAĞINI DÜŞÜNEMEDİM

İşten geldikten sonra eşinin evdeyken birden hızlı hızlı yürümeye başladığını anlatan Kiremitçi, bir süre sonra üstünü giyinip, düğmelerini bile iliklemeden evden çıktığını anlattı.

Kiremitçi, eşine "Ne oluyor?" diye sorduğunda "Çıkartma var" cevabı aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Koşarak aşağıya indi. 'Bebişim ben gidiyorum' dedi. Bu sırada bomba patladı. 'Ne oluyor' diye sorunca 'İçeriye girin' dedi. 'Gitme' demek hiç aklıma gelmedi. Desem de giderdi zaten. O gün hiç korkmadım. Hemşire olan karşı komşumuza, 'Eşim hamile, size emanet' dedi. Normalde hiç yapmayacağı bir şey. Jetler uçtu, bombalar patladı, hiç korkmadım. Ablama 'darbe nedir' diye sordum. O da 'Güç gösterisi, hiçbir şey olmayacak' dedi. Eşim çok profesyoneldi. Çok zor yerlerde görev yaptık, burada bir şey olacağını düşünmedim çünkü daha öncesinde çok kötü günler geçirmiştik. Havadan bomba atılacağını düşünememiştim."

DİKKATİ DAĞILIR DİYE TELEFONLA ARAMADIM

Eşinin çalışırken telefonla aranmak istemediğini, bu yüzden o gece de "dikkati dağılmasın, sıkıntı olmasın" düşüncesiyle aramadığını belirten Kiremitçi, ancak zamanın bir türlü geçmek bilmediğini söyledi.

YARALI LİSTESİNDE ADI GEÇTİ

"O gün kendisine ulaşılamadı. 'Karışıklıkta telefonunu düşürmüştür, bana ulaşır' dedim. Yaralı listesinde adı geçti. 'Kolu kopmuştur, bacağı kopmuştur. Protez takarlar, hayata yeniden tutunuruz. Biz birbirimizi seviyoruz, zoru başarırız' dedim." ifadelerini kullanan Kiremitçi, şöyle devam etti:

"Ağabeyimler adli tıp önünde beklemeye başladı. İlerleyen saate rağmen haber gelmeyince çok mutlu oldum. Hep onu bir şekilde bulacaklarını düşündüm. Sonra psikologla kapıya geldiler. Benim en değerlimi, yaşam enerjimi aldılar. Biz birbirimize kıyamazken, ona kıymışlar. Hala inanamıyorum. Onu gördüm. Buz gibiydi. Onu gömdüler. Ama hala idrak edemiyorum. Cizre'deymiş gibi bekliyorum. Kapıyı çalıp, sırt çantasını bırakıp, 'Ben geldim' diyeceğini düşünüyorum. Sarılınca bütün yorgunluğumuz gidiyordu. Onu hala bekliyorum. Ona daha sütlü kahve yapacaktım. Sarı saçlarına kıydılar. Günlerce onu uyumadan bekledim. Cizre'de 75 gün yolunu gözledim. İşini çok seven biriydi. Sürekli 'İstiyorsan Özel Harekat'tan çıkayım' derdi. Çıktığında mutlu olmayacağını bildiğim ve mutsuz etmek istemediğim için hep 'Sen bilirsin' karşılığını veriyordum."

ÖZLEDİĞİMDE NASIL DAVRANACAĞIMI BİLMEDİĞİM İÇİN AĞLIYORUM

Gelen misafirlerin, büyüklerin kendisinden hep güçlü olmasını istediğini belirten Kiremitçi, anneleri, babaları, kardeşleri olduğunu, herkesin arkasında durduğunu çok iyi bildiğini vurguladı.

Röportaj esnasında da gözyaşlarına hakim olamayan ve anlattıklarıyla çevresindekileri duygulandıran Kiremetçi, sürekli ağlama nedenini, "Onu özlediğimde nasıl davranacağımı bilmediğim için ağlıyorum. Ben asla ezik, gariban değilim. Eşimin olmadığını ben idrak edememişken, bebeğime bunu nasıl açıklayacağımı bilemediğim için hüzünleniyorum." cümleleriyle dile getirdi.

ALLAH BUNLARI YAPANLARI KAHRETSİN

Kocasının vatanını, milletini seven birisi olduğunun altını çizen Kiremitçi, şunları kaydetti: "Hamile olduğumu öğrendiğimde, eşim görevde olduğu için yanımda değildi. Öğrendiğinde çok mutlu oldu. Çocuğumuzu sporcu yetiştirecek, koşup, yürüyüş yapacaklardı. Hamileliğim çok kötü geçmişti. Eşimle fazla zaman geçiremiyor, birbirimizi çok göremiyorduk. Vatanını çok seviyordu, önceliği de hep bu olmuştu. Ankara'ya gelince az da olsa rahat edeceğimizi düşünmüştüm. İşini çok seviyordu. Henüz dört yıllık evliydik ve çok mutluyduk. Allah bunları yapanları kahretsin."

aHaber firari FETÖ imamı Adil Öksüz'ün, serbest bırakıldıktan sonra geldiği İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki görüntülerini yayımladı. Ankara'dan İstanbul'a 18 Temmuz'da gelen Öksüz'ün ilk görüntüsü 09.31'de kaydedildi. Öksüz'ün terminale girerken cep telefonu ile görüntülü görüşme yaptığı belirlendi. Öksüz ile kendisini karşılamaya gelen kişi, terminalden çıkarken bir ara durarak cep telefonundan canlı görüşme yaptıkları kişiye selam verdi. Görüşme tamamlandıktan sonra kendisini karşılayan kişiyle kucaklaşan Öksüz'ün 34 SIR 49 plakalı aracı ile havalimanından çıkışı da kameralara yansıdı.

Adil Öksüz'ün yeni görüntüleri ortaya çıktı!

İzmir’de ifade veren tutuklu general: Adil Öksüz, FETÖ imamı ve generallerle hain darbe için yaptığı çalışmayı ABD'ye götürdü. FETÖ elebaşısı Gülen'in son şeklini verdiği planla 13 Temmuz'da Türkiye'ye döndü

Darbe girişiminin ardından tutuklanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi askerlerin ifadeleri; 15 Temmuz'un karanlıkta kalan noktalarını tek tek aydınlatıyor. İzmir'de tutuklanan bir generalin itiraflarına göre, FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imamı' Yrd. Doç. Adil Öksüz, darbe girişiminden önce 3 gün FETÖ imamlarıyla, 3 gün de generallerle toplantı yaptı. Hazırlanan çalışma taslakları, Öksüz tarafından ABD'ye götürüldü. FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen de bu çalışmalara son şeklini vererek hain planı hazır hale getirdi. Plan Gülen'in talimatıyla 15 Temmuz'dan 2 gün önce hayata geçirildi. İzmir'de tutuklanan ve itirafçı olan bir general ile farklı rütbedeki askerlerin anlattıkları, darbe girişimi öncesindeki sürece ilişkin önemli noktaları aydınlattı. İfadeler, darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü'nde yakalanan, ancak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün 2 günlük ABD ziyaretinin sırrını da ortaya çıkardı. Polisin belirlemelerine göre Adil Öksüz, 15 Temmuz'dan önce Ankara'da belirlediği adreslerde ilk olarak FETÖ'nün asker ve polisteki imamlarıyla toplantılar yaptı. Ardından da FETÖ üyesi generallerle bir araya geldi. Her ilde, darbe yapılanmasında görev alacaklar isim isim belirlendi. Ardından da Adil Öksüz bu taslak çalışmaları yine polisin tespitlerine göre 11 Temmuz günü ABD'ye götürdü.

ADİL ÖKSÜZ'Ü SORGULAYAN SAVCI A HABER'E KONUŞTU

'VİLLADAKİ HAZIRLIKLARI GÖRDÜM'

Pensilvanya'da bulunan Fetullah Gülen de bu çalışmalara son şeklini vererek, planı hazır hale getirdi. FETÖ elebaşısının onayının ardından da Öksüz bu kez 13 Temmuz tarihinde tekrar Türkiye'ye göndü. Bundan 2 gün sonra yani 15 Temmuz'da, FETÖ'nün hain darbe teşebbüsü yaşandı. İzmir'de anlatımlarıyla tüm sürecin çözülmesine neden olan itirafçı general, 8 Temmuz'da Ankara'ya çağırıldığını anlattı. Burada MİT, polis ve jandarmadan sorumlu imamlarla buluştuğunu söyleyen itirafçı general, götürüldüğü villada da darbenin hazırlıklarının yapıldığını gördüğünü kaydetti.

ÖKSÜZ'ÜN SIR GÖRÜŞMESİ

ABD'YE GÖTÜRDÜ, GÜLEN EMİR VERDİ

Bu çalışmaların 3 gün sürdüğü bilgisini veren general şöyle dedi: "Tüm yapılanları Adil Öksüz aldı, 'Amerika'ya, onay için hocaefendiye götürüyorum' dedi. Ardından ben İzmir'e döndüm. Öksüz'ün 13 Temmuz'da ABD'den döndüğünü öğrendim. 15 Temmuz'da sorumlu imam benimle saat 18.00'de görüşmek istedi. Yanımda 2 albay da vardı. 'Darbe bu gece yapılacak' dedi. Gece saatlerinde ismini verdiği bir komutanın arayacağını ve yapacaklarımızın talimatını vereceğini söyledi." General, FETÖ'nün hazırlayıp, onayladığı darbe planının Adil Öksüz tarafından uygulandığını ifade etti. Son bulgular ışığında İzmir'deki darbe soruşturmasının da bir numaralı sanığı Fetullah Gülen oldu. Adil Öksüz'ün kim ya da kimlerin yardımıyla kaçtığını ve halen nerede bulunduğunu, MİT ile polis istihbarat dahil her birim araştırıyor.

Mardin ve Erzurum’da cemaat evlerinden hem PKK hem de FETÖ dokümanları çıktı. Aramalarda FETÖ’nün şifre olarak kullandığı 1 dolarlar da ele geçirildi. Hain ittifak aynı evde buluştu

Terör örgütlerinin hain ittfakı Mardin Midyat ve Erzurum'daki operasyonlarda deşifre oldu. Midyat Cumhuriyet Başsavcılığınca tarafından öğretmen ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu şüphelilerin PKK terör örgütü propagandası yaptıkları ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. 30 kişi hakkında yakalama kararı verilirken bu kişilerden 23'ü gözaltına alındı.

İŞTE FETÖ İLE PKK'NIN DARBE ANLAŞMASI
Aramalarda, PKK terör örgütüne ait dokümanlarla FETÖ'de örgüt üyelerinin şifre olarak kullandığı "F" serisi 1 dolarlık banknotlar bazı evlerde ise hem PKK hem de FETÖ'ye ait örgütsel dokümanlar bulundu. Öğretmen A.D, doktor M.S'nin evinde ise hem PKK hem de FETÖ'ye ait dokümanların bulunması dikkati çekti. M.A ile M.B'nin evlerindeki aramalarda 1 dolar ile PKK dokümanları yakalandı. Diğer şüphelilerle ilgili soruşturma kapsamındaki aramalarda ise PKK ve FETÖ dokümanları yakalandı. Savcılık, her iki örgüt arasındaki bağlantının ortaya çıkarılması için soruşturmayı derinleştirme kararı aldı. Erzurum'da da PKK/KCK'ya yönelik Karayazı ilçesinde düzenlenen operasyonda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yazıp imzaladığı kitaplar bulundu. Operasyonda PKK üyesi M.Ş, D.K. ve K.P. gözaltına alındı. Evlerdeki aramalarada K.P.'nin evinde Fetullah Gülen imzalı "İrşat Ekseni" ve "Sonsuz Nur" isimli kitaplar bulundu.

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 67 zanlıdan 60'ı çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Elbistan İlçe Cumhuriyet Başsavcılığınca, "Silahlı terör örgütü üyesi olmak ve terör örgütüne finans sağlamak" suçlarını kapsayan iddialarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Elbistan Sanayici ve İş Adamları Derneği (ELSİAD) eski başkanlarından Aleattin Arslan, Emin Polat ile mevcut Başkan Ahmet Karakuş'un da aralarında bulunduğu 67 şüpheli, Afşin, Göksun ve Elbistan'da gözaltına alındı.

FETÖ ÜYELİĞİ VE ÖRGÜTE FİNANS SAĞLAMAK SUÇUNDAN...

''Terör örgütü üyesi olmak, terör örgütüne finans sağlamak'', suçlamalarıyla ilgili emniyetteki işlemlerinin ardından Elbistan Adliyesine sevk edilen ve aralarında Arslan, Polat ve Ahmet Polat'ın da bulunduğu 67 şüpheliden 60'ı çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer 7 zanlı ise adli kontrol kararı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Mahkeme, 10 firari şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkarttı.

PKK'LININ EVİNDEN FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN KİTAPLARI ÇIKTI

İFTAR YEMEĞİNDE TOPLANAN FETÖ'CÜ HUKUKÇULAR

FETÖ'NÜN YERALTI GRUBU ÇÖKERTİLDİ

Politico Dergisi: Obama Türkiye'yle barışmak istiyor

Suriye'nin kuzeyinde yer alan Münbiç'in IŞİD'ten alınmasından sonra, Irak'ın kuzeyinde de bugün sabah saatlerinde Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani komutasında IŞİD'e yönelik 3 cephede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Peşmerge güçleri Koalisyon güçlerinin hava desteği ile Musul'un Mahmur, Güwer ve Hazır cephelerinde IŞİD'e karşı kapsamlı bir operasyon başlattı.

Irak'ta Musul'un IŞİD'ten temizlenmesi için uzun süredir operasyon hazırlıkları yapılırken, peşmerge güçleri bugün saat 05.30 sıralarında IŞİD'e karşı Mahmur, Güwer ve Hazır cephelerinde ağır silahlar ile geniş çaplı operasyon başlattı. Irak'taki Kürt siteleri ve televizyonlarında yer alan haberlere göre operasyona Irak Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin 'Başkomutan' sıfatı ile komuta ettiği belirtilirken, Peşmerge Hazır'a yakın Kerqeşe köyünü IŞİD'den geri aldı.

Peşmergenin top atışı ile Koalisyon uçakları ise havadan IŞİD'in hedeflerini bombalarken, operasyon ile Güwer, Dibege, Erbil ve Erbil Uluslararası Havaalanı üzerindeki IŞİD tehlikesinin kaldırılmasının hedeflendiği belirtildi. Peşmerge kaynakları, bugün sabah başlayan operasyon kapsamında yaklaşık 10 kilometre bir ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
BİR GÜN ÖNCE ABD'LİLER BARZANİ'Yİ ZİYARET ETTİ

Operasyon öncesi dün Irak Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani'yi ABD'den bir heyet ziyaret etti. ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD'le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Falih El Feyyaz, ABD Bağdat Büyükelçisi Stewart Jones, ABD Erbil Başkonsolosu Ken Gross ve ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir heyet dün Selahadin'de Barzani ile bir araya geldi.

Görüşmede McGurk, IŞİD'le savaşta Bağdat, Erbil ve koalisyon güçleri arasındaki işbirliğinden memnun olduklarını belirterek, ülkesinin Musul Operasyonu'na yönelik stratejisi konusunda bilgi verdi. Barack Obama'nın, IŞİD'in bitirilmesi amacıyla tüm imkanları kullanacağını belirten Brett McGurk, Musul Operasyonu'nun askeri yönünün yanı sıra, insani ve siyasi tarafının da önemini vurguladı.

Mesut Barzani ise görüşmede, operasyon sonrası başta Ezidi Kürtler ve Hristiyanlar olmak üzere tüm grupların birlikte ve güven içinde yaşayabilmesi için ayrıntılı bir anlaşma yapılması gerektiğinin altını çizerek, "IŞİD'in, Ezidi Kürtler'e ve Hristiyanlar'a yaptığı katliamların hiçbir zaman unutulmayacak" dedi.

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Boğaziçi Köprüsü'nde halka ateş açılması ve TRT'nin basılması emirlerini verdiği belirtilen Albay Nebi Gazneli ile Taksim'de toplanan halka havadan ateş açılması talimatını veren Albay Müslüm Kaya, Konya'da Mısır'a kaçma hazırlıkları yaparken kıskıvrak yakalandı.

Fethullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde halka ateş açılması ve TRT'nin basılması emirlerini verdiği iddia edilen Albay Nebi Gazneli ile Taksim'de toplanan halka havadan ateş açılması talimatını veren Albay Müslüm Kaya Konya'da yakalandı.

FİRARİ TÜMAMİRAL ABD'DEN SIĞINMA İSTEDİ

Darbe gecesi ortadan kaybolan ve bir daha haber alınamayan firari darbeciler Albay Nebi Gazneli ile Albay Müslüm Kaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında yürütülen darbe soruşturması kapsamında her yerde aranıyorlardı. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin yaptıkları titiz çalışma sonucu 2 şüphelinin Konya'da bir evde saklandıkları tespit edildi.

Eve yapılan operasyon sonucu Nebi Gazneli ve Albay Müslüm Kaya kıskıvrak yakalandı. Darbeci komutanların Mısır'a kaçma üzere hazırlık yaptıkları, sahte pasaport ve kimlik temin ettikleri belirlendi. İstanbul'a getirilmek üzere yola çıkarılan 2 darbeci önce İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilecek, buradaki işlemlerin tamamlanması ardından İstanbul Adliyesi'nde savcı karşısına çıkarılacak.

DARBECİ ALBAY'IN WHATSAPP'TAKİ MESAJLARI

15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeci komutanlar tarafından kurulan Yurtta Sulh isimli Whatsapp grubunda bulunan Albay Müslüm Kaya şu korkunç mesajları yazmıştı: "İş makinelerini AKOM'a yaklaştırıyorlar. Arkadaşlar ateş ediyor. Taksim'de gaz atmışlar. Gözler görmüyormuş. Taksim'e giden araçların depolarına ateş etmişler araç hareket etmiyor. Taksim'deki takviye Beşiktaş lojmanına gitmiş uçaklar uçuyor. Özel hareket gelmiş Taksim'e. Hava desteği? Polis AKOM'a operasyon yapacakmış. Hava desteği olamaz mı Taksim ve AKOM'da durum kritik. Taksim TRT radyo polis zırhlı araçları sarmış hava desteği sürekli gaz atıyorlar. Uçak taksimde alçak uçuş yapsın Taksim zorda. Taksim'de askeri almışlarTaksim radyo gaz ve çok halk var Taksim kötü. Radyonun önünde asker vurulmuş ambulans çağırtıyoruz 112 cevap vermiyormuş bacağından sıkıntılı. Taksimle irtibat için batarya sorunu uçaklar az önce üç defa ateş etti nereye bilmiyoruz Uçaklar yaramış Taksim'e. Şu an sakinmiş. Uçaklar moral için önemli hava aydınlanınca hava desteği artırılabilir mi? Taksim ekibi yakalanmış? Deniyor teyide çalışıyoruz taksim ekibi yakalanmış geri kalanlar radyoya binaya gidiyor Komutanım yandaş medya devam ediyor TRT tvden Taksim meydana kuvvet kaydırıyoruz. Yenişafak 1. Ordu Komutanı'nın açıklamasını verdi Taksime zırhlı araç ihtiyacı var. Osman TRT radyoda çatışma. Karşılık veriliyor. Zırhlı birlik takviye lazım. Taksim'e takviye ihtiyacı var zırhlı araç gönderebilirler mi Taksim'e takviye bir kol gönderiyoruz. Medya devam ediyor. TRT tvde gösteri var. Durum normal Yayınları kesmemiz lazım Arıcılar camisini susturuyoruz. Taksim'e halk ateş desteği? Taksim'de çevrilmişler bizimkiler ateş ediyor."

Albay Nebi Gazneli ise Boğaziçi Köprüsü'nde halka ateş açılması talimatını veren komutanlar arasında bulunuyordu. Gazneli ayrıca TRT'nin basılması için buraya asker göndermişti. Çok sayıda asker, Gazneli'nin TRT için talimatvoerdiğine ilişkin savcılığa ifade vermişti.

Dışişleri Bakanlığı, Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Schwechat Uluslararası Havalimanı'nın, "saygınlığı bulunmayan bir gazete tarafından yayınlanan sorumsuz, çarpık ve yanlış mesajların yayılmasına alet edilmesini" şiddetle kınadı

Dışişleri Bakanlığı, Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Schwechat Uluslararası Havalimanı'nın, "saygınlığı bulunmayan bir gazete tarafından yayınlanan sorumsuz, çarpık ve yanlış mesajların yayılmasına alet edilmesini" şiddetle kınadı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Viyana Uluslararası Havalimanı'nın yolcu salonunda, Kronen Zeitung gazetesine ait elektronik panoda dün Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların istismarına izin verildiğini iddia eden, gerçeklerle hiçbir şekilde örtüşmeyen ve çarpıtılmış bir haber başlığına yer verildiği bildirildi.

VİYANA HAVALİMANI'NDA İKİNCİ SKANDAL

Bir süre önce aynı havalimanındaki panoda, "Türkiye tatili sadece Erdoğan'ı destekler" şeklinde yine maksatlı diğer bir başlık kullanıldığının anımsatıldığı açıklamada, "Avrupa'nın merkezinde yer alan ve çeşitli milletlerden yolcuların yoğun şekilde kullandıkları bir uluslararası havaalanının, dost bir ülkeyi ve milleti karalamak amacıyla saygınlığı bulunmayan bir gazete tarafından yayınlanan bu tür sorumsuz, çarpık ve yanlış mesajların yayılmasına alet edilmesinden esef duyuyoruz ve şiddetle kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığınca Avusturya'nın Ankara Büyükelçiliği nezdinde ve Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğince gerekli girişimlerde bulunulduğu ve Türkiye'nin tepkisinin dile getirildiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

VİYANA HAVALİMANI'NDA SKANDAL YAZI!

"Türkiye, evrensel insan haklarının korunup geliştirilmesini her daim kendine hedef edinmiş uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak çocuk hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere ve ek protokollerine lafzı ve ruhuyla bağlı bir devlettir. Ülkemiz bu alandaki sorumluluklarının ve ödevlerinin bilincindedir.

Avrupa'da giderek artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığının yükselen merkezi konumundaki bir ülkenin, siyaset dünyası, medyası ve toplumuyla bu hastalıkları iyileştirmeye odaklanması gerekmektedir. Bunun yerine burada bir kısım sorumsuz medyanın, başka ülkelerdeki yargı kararlarını dahi bir topluma karşı nefret ve düşmanlık söylemlerini beslemek amacıyla çarpıtarak yansıtabilmesini bu hastalıkların tezahürü olarak görüyoruz. Ne yazık ki son dönemde bazı Avusturyalı siyasetçilerin ve yetkililerin Türkiye ve Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği karşıtı beyanları bu tür karalayıcı haberleri teşvik edici niteliktedir. Bu eğilim 300 binden fazla Türkiye kökenli insanın yaşadığı Avusturya'da sosyal uyumu ve huzuru da zedelemektedir."

Avusturya'nın başkenti Viyana'da Schwechat Uluslararası Havalimanı'ndaki panoda, dün "Türkiye, 15 yaş altı çocuklarla cinsel ilişkiye izin veriyor" başlığıyla Türkiye aleyhtarı haber yayınlanmış, haber Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun tepkisi ve girişimde bulunması sonrası panodan kaldırılmıştı. Havalimanındaki skandal sonrası Avusturya Maslahatgüzarı, Dışişleri Bakanlığına çağrılarak Türkiye'nin tepkisi iletilmişti.

Geçen haftalarda da aynı havalimanındaki ekranda "Türkiye tatili ile sadece Erdoğan'ı destekliyorsunuz" başlıklı Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı haber yayınlanmış ve haber yine Dışişleri Bakanlığının müdahalesi sonucu kaldırılmıştı.Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
E-Posta: [email protected]..