Özellikle Türkiye'deki okurlarına hitap ettiğini iddia eden İngiliz The Guardian gazetesi, Türkiye'deki politik iklimin kendilerini nasıl etkilediğini sorduğu bir anket yayınladı.

ANKETTE TÜRKİYE KÖTÜLENİYOR

Ancak anketin hem açıklamasındaki metin, hem de soruları, çalışmanın aslında Türkiye'de yaşayanların duygularını öğrenmeye yönelik olmadığı izlenimi doğuruyor. Daha anketin girişinde "Türkiye'nin bir dönem laik demokrasisiyle Müslüman ülkelere örnek oluşturduğu, ancak şimdi gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesine dönüştüğü" iddia edildi.

REFERANDUM SÜRECİNİ PROVOKE EDİYOR

Referandum sürecini provoke eden gazete, Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump, İngiltere Başbakanı Theresa May ve Rusya Devlet Başkanı Putin gibi liderlerle ilişkilerini koruduğunu ve 16 Nisan'daki 'başkanlık sistemi' referandumuyla da anayasal güçlerini artırmayı amaçladığını belirtti.

Erdoğan'ın dik duruşu Avrupa'yı rahatsız ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın referandum sürecindeki kararlığı, Avrupa basınında geniş yer buluyor.

Almanya'da yayın yapan Der Tagesspiegel gazetesinde Susanne Güsten imzasıyla çıkan haberde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliği teklifi için yapılacak referandumdaki kararı değerlendirildi.

ERDOĞAN KARARLI

Haberde; Erdoğan'ın, Avrupa Birliği'nin tüm baskılarına rağmen Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte ısrarcı olduğuna yer verildi.

AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ KARŞISINA ALIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından; 10 yıl önce AB kriterleri doğrultusunda kaldırılan idam cezasının geri getirileceğinin belirtildiği haberde; bu adımla Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ni net olarak karşısına aldığı ifade edildi.

İstanbul'da 500 bin kişiye iş!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde başlatılan milli istihdam seferberliğine İstanbul'dan büyük destek geldi. İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul'un istihdam hareketinde çok önemli role sahip şehirlerin başında geldiğini ve gereken katkıyı vermeye hazır olduğunu belirterek, "İstanbul'un istihdam taahhüdü 500 bin kişi. Bunun üzerine ne kadar çıkabilirsek kendimizi o derece başarılı saymış olacağız." dedi.

İstanbul Valiliğinde gerçekleştirilen "Çalışma Hayatında Milli Seferberlik" konulu toplantıya, kentteki iş dünyası örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Vali Şahin, yaklaşık iki saat süren toplantının ardından yaptığı açıklamada, çalışma hayatında mili istihdam seferberliği başlığı altında, İstanbul'daki çalışma hayatının ana aktörleriyle bir araya geldiklerini belirtti.

İSTANBUL HAZIR!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde bir istihdam hareketinin başladığını hatırlatan Şahin, "İstanbul, bu istihdam hareketinde çok önemli role sahip şehirlerimizin başında gelmekte. İstanbul, bu sorumluluğunun farkında. Bu farkındalığın gereği olarak da bu harekete en büyük katkıyı vermeye hazırdır. Bugünkü toplantımız da bu minvalde oldu. Getirilen yeni imkanlar, teşvikler ve ülkemizin ekonomik hayatının daha ileri noktaya taşınmasında üzerimize düşen vazifeler ve gerektiğinde yapmamız gereken fedakarlıklarla ilgiliydi." diye konuştu.

TOPLANTILAR DEVAM EDECEK

Herkesin büyük bir heyecanla bu milli seferberliğe katkı verme noktasında birbiriyle yarış halinde olduklarını gördüklerini ifade eden Şahin, şöyle devam etti:

"İstanbul, bu görevini vermiş olduğu taahhüdünün daha da üstüne çıkarak, en iyi şekilde yerine getirecektir. Bundan sonra da bu faaliyetlerimiz ve toplantılarımız devam edecek. Sanayicilerimizle, iş adamlarımızla, iş dünyamızla daha fazla bir araya geleceğiz. Tabii burada, bir de şunu özellikle belirtmek isterim ki iş adamlarımızın en büyük ihtiyaçlarından birisi, nitelikli iş gücü ya da çalışacak iş gücü. Bazen vasıfsız da olsa iş gücünü talep ediyorlar. İstihdam noktasında gayretliler. Bu konuda da vatandaşlarınızın en azından işe başladıktan sonra eğitilme imkanının olduğunu bilerek ilgi gösterirlerse zannediyorum, iş gücü ile istihdam gücü daha rahat buluşmuş ve daha verimli ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlanmış olur."

DEVLET TEŞVİKLERİ CAZİP

İstihdamın sağlanması için sanayici, iş adamları ve kamu yöneticileriyle çok hızlı toplantılar gerçekleştirme kararı aldıklarını aktaran Şahin, şunları kaydetti:

"Bu toplantılar devam ederken, işe yerleştirmelerde başlayacak. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Seferberliği bir an önce başlayıp yolunda hızla devam ettirmek durumundayız. Tabii burada özellikle teşvikler ve devlet destekleri konuşuldu. Çünkü çok cazip devlet teşvikleri var. Mesela, 2 bin kusur lira bir işçi için sarf eden bir iş verenimiz bunun 700 kusur lirasını bundan sonra cebinde bırakacak, bin 400 lirasını, sadece çıplak ücret dediğimiz miktarı ödeyecek. Diğerini devlet üstlenecek. Buna benzer pek çok daha önceden başlatılan teşvikler tekrar gündeme getirildi. Asılında görüldü ki çalışma hayatında devlet, gerçekten büyük fedakarlıklar içerisinde. Yeter ki, bir işçiye daha fazla istihdam alanı sağlansın, ihracatımız ve üretimimiz bir kademe daha artırılsın.

İTO 500 BİN TAAHHÜT ETTİ

Milli seferberlikle İstanbul'da kaç kişiye istihdam sağlanacağı konusunda, iş dünyamızın en önemli temsilcilerinden ticaret odamızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki toplantıda bir taahhüdü var. Bu 500 bin kişi. Evet İstanbul'u taahhüdü 500 bin kişidir. Bunun üzerine ne kadar çıkabilirsek kendimizi o derece başarılı saymış olacağız."

TOPBAŞ: 2017'NİN İKİNCİ YARISI TÜRKİYE'NİN CİDDİ BİR HAMLESİ HALİNE GELECEKTİR

Kadir Topbaş ise konuşmasında kent ekonomisinin önemine değinerek İstanbul'un da Türkiye'nin iktisadi açıdan başkenti olduğuna vurgu yaptı. Topbaş, "Türkiye ekonomisini güçlendirme adına özellikle İstanbul'daki işadamlarımızın, yatırımcıların daha aktif olmaları arzu edilmektedir. Bu süreci hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. İnşallah 2017'nin ikinci yarısı ekonomide Türkiye'nin ciddi bir hamlesi haline gelecektir. Belediye olarak çok ciddi yatırımlar yapmaktayız. Bu yatırımlar aynı zamanda istihdam demektir" dedi.

ÇAĞLAR, İTO'NUN SEFERBERLİK ÇALIŞMASINA 400 BİN ÜYEYLE KATILACAĞINI AÇIKLADI

İTO Başkanı İbrahim Çağlar da İTO'nun 400 binin üzerinde üyesi bulunduğunu bu milli seferberlik çalışmasına da üyelerinin canı gönülden katılacaklarına olan inancını dile getirdi. Çağlar, "Bu seferberlik yarışında istihdam sağlandığında aynı zamanda piyasalarımızı daha da hareketlendirecektir. Sayin valimizin başkanlığında önemli kararlar aldık ve bunlar sıkı bir şekilde takip edilecektir" ifadelerini kullandı.

İSO BAHÇIVAN: İŞ DÜNYASINDA BU HEYECANI FAZLASIYLA GÖRÜYORUZ

Son dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın açıkladığı teşvikler yeni bir heyecan yarattığını kaydederek, "Bütün sanayicilerimizle iş dünyasında bu heyecanı fazlasıyla görüyoruz. İnşallah bu yıl bu hareketliliklerle beraber tekrar olumlu bir dönüş işareti verecek" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Hollande protestolarla ilgili konuştu

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, ülkede çıkan olayları "vandalizm" olarak nitelendirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Paris'in kuzeyindeki bir banliyöde, rutin kimlik kontrolü sırasında polisin bir gence copla cinsel saldırıda bulunmasına karşı yapılan gösterilerde çıkan olaylara tepki gösterdi.

Başkentte olayların sıkça görüldüğü Seine-Saint-Denis banliyösünü ziyaret eden ve yetkililerden bilgi alan Hollande, çıkan olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu.

"VANDALİZM KABUL EDİLEMEZ"

Hollande, "Benim de kınadığım bir dram sonucu banliyölerde ortaya çıkan vandalizm kabul edilemez, yargının görevini yerine getirmesine izin vermemiz gerekir. Karşılıklı birbirimize saygı göstermediğimiz takdirde ortak bir yaşamı sağlayamayız." dedi.

Özel mülkiyet ve kamu mallarına herkesin saygı göstermesi gerektiğini ifade eden Hollande, polis, yargı ve kurumlara yönelik herkesin tam güven içinde olması gerektiğini söyledi.

Hollande, "Fransa'da toplantı ve gösteri özgürlüğü garanti altında. Ancak, ortak yaşantımızı zarar vermek isteyen ve toplumu bölmeye, parçalamaya yönelik bütün tahrikleri reddediyorum." dedi.

NELER YAŞANMIŞTI

2 Şubat'ta kimlik kontrolü sırasında yaşanan olay, Paris ve banliyölerinde şiddetli protesto gösterilerine neden oldu. Theo isimli 22 yaşındaki gencin 60 gün iş göremez raporu aldığı saldırıya ilişkin 4 polis açığa alınmış, polislerden biri hakkında "cinsel saldırı", diğerleri için ise "kasti şiddet" suçundan soruşturma başlatılmıştı.

Suçluların cezasız kaldığı ve polis şiddetinin üstünün örtüldüğünü iddia eden banliyö halkı, iki haftadır protesto gösterisinde bulunuyor. Çok sayıda aracın yakıldığı ve iş yerlerinin yağmalandığı dün akşamki gösterilerde 14 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

Avrupa Birliği, Türkiye'de OHAL'in kaldırılmasını istiyor

Fransa'da 15 aydır devam eden OHAL'e sessiz kalan Avrupa Birliği, Türkiye'de OHAL'in bir an önce kaldırılmasını talep ediyor

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muijnieks, Türkiye'ye ilişkin bir rapor yayınladı.  Basın ve ifade özgürlüğü üzerinden değerlendirmelerin yapıldığı 25 sayfalık raporda, 100'den fazla madde altında Türkiye'deki durum analiz edildi.

İLK ADIM OHAL'İN KALDIRILMASI

Muijnieks; raporda, "Atılması gereken ilk adım mevcut OHAL'i kaldırmak ve kabul edilemez sayısız ifade özgürlüğü ihlalini tersine çevirmek" ifadelerini kullandı.

FRANSA'DA 15 AYDIR OHAL VAR

Fransa'da terör saldırılarından sonra ilan edilen OHAL, 15 aydır devam ediyor. Ülkede uzun süredir devam eden OHAL'e Avrupa Birliği'nden hiçbir tepki gösterilmiyor.

DEAŞ'ın kanlı saldırılarından sonra OHAL ilan eden Fransa, 3 aylık OHAL'in uzatılmayacağını söylese de bu süre 15 aya tamamlandı.