Erdoğan: Maskeli balo sona erdi

Erdoğan: Maskeli balo sona erdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sırtını sıvazladıkları terör örgütleriyle, bir dolara satın aldıkları ajanlarıyla bizi sıkıştırmaya çalışanlar artık bizzat sahaya indiler. Kardeşlerim, maskeli balo sona erdi." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'yı hedef alarak; "Aba altından sopa gösterenler, o günler geride kaldı" dedi.

20 Mart 2017 - 10:14 - Güncelleme: 20 Mart 2017 - 10:18

Tarihi: 19.03.2017 14:32 Son Güncelleme Tarihi: 19.03.2017 17:19

Cumhurbaşkanı'nın İlim Yayma Vakfı konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'yı hedef alarak; "Aba altından sopa gösterenler, o günler geride kaldı" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın İlim Yayma Vakfı konuşması

Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da İlim Yayma Vakfı'nın Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şunlar;

"İLİM YAYMA VAKFI VATANINI SEVEN NESİLLER YETİŞTİRİYOR"

"Ülkemizin en kasvetli döneminde baskının ve şiddetin sokaklarda kol gezdiği dönemde bu vakfı kuran büyüklerimiz, 'Ben varım' dediler ve yola öyle çıktılar. Gençlerimiz birbirini kırmasın diye bu iyilik hareketi başlattılar. Hamdolsun 44 yıldır İlim Yayma Vakfı vatanını imanla seven nesiller yetiştiriyor. Yarım asırdır gençlerimiz bu vakfı çatısı altında ilimle, irfanla, hikmetle yoğrularak geleceğe hazırlanıyor.

Erdoğan: Maskeli balo sona erdi

Cumhurbaşkanı'nın İlim Yayma Vakfı konuşması

"FATİH'TE SULTANBELİ'DE BAŞÖRTÜLÜ AVINA ÇIKILAN GÜNLERİ UNUTMAYACAĞIZ"

Yarım asra yaklaşan birikimiyle İlim Yayma Vakfı, Türkiye'nin hafızasıdır. Özgürlük atmosferini yakalamak için ne bedeller ödendiğini çok iyi biliyorsunuz. 1970'li yıllarda bu ülkenin gençliğinin sağ-sol denilerek nasıl parçalandığının en yakın şahidisiniz. 1990'lı yıllarda bu ülke evlatlarının yüzlerine üniversite kapılarının nasıl kapatıldığını bizzat gördünüz. İmam hatip okullarının tehdit olarak görülüp kapılarına kilit vurulduğuna hep birlikte şahit olduk. Güvenlik güçlerinin Fatih'te, Sultanbeyli'de başörtülü avına çıktığı o utanç günlerini unutmadık, unutmayacağız. Demokrasinin askıda olduğu, özgürlüklerin rafa kaldırıldığı o kara günleri hep hatırlayacağız.

Cumhurbaşkanı'nın İlim Yayma Vakfı konuşması

"BUNLARDA YALAN BOL ALDANAN DA ÇOK"

16 Nisan bir kırılma günü. Hayır diyenlere bakıyoruz, bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne de hayır dediler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Osman Gazi Köprüsü'ne, Marmaray'a da, Avrasya Tüneli'ne de hayır dediler. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'ne de utanma olmasa hayır derler. Demek ki doğru yoldayız. Onlar bunlara hayır dediğine göre biz istikametteyiz. Bunlarda yalan bol, aldanan da çok. Onun için kararlı bir şekilde adım atacağız.

"BİZİM SİSTEMİMİZ TERCÜME DEĞİL"

Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile geliyoruz. Bizim gelenek ve göreneklerimiz var. Yerli ve milli bir sistem oluşturduk. Ey muhalefet bizim sistemimiz tercüme değil.

"O GÜNLER GERİDE KALDI"

Hollanda sayımızı azlatmakla tehdit ediyorlar. Ben de vatandaşlarıma diyorum ki; Türkiye'de en az 3 dedim, orada en az 5 çocuk yapın. Merkel, sen şu anda Nazi uygulaması yapıyorsun. Orada yaşayan Türk kardeşlerime oraya gelen bakanlarıma, milletvekillerime bu siyaset ahlakı sığar mı? Bize aba altından sopa gösterenlere diyorum ki; o günler geride kaldı. Sizin tehditlerinize evet diyecek Türkiye yok. İnanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz. Bizler, birileri hasta adam derken bile Çanakkale'de destan yazmış bir milletin evlatlarıyız."

Maskeli balo bitti

Erdoğan: Maskeli balo sona erdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sırtını sıvazladıkları terör örgütleriyle, bir dolara satın aldıkları ajanlarıyla bizi sıkıştırmaya çalışanlar artık bizzat sahaya indiler. Kardeşlerim, maskeli balo sona erdi." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Duruş doğru olunca, istikamet doğru olunca ortaya yerli ve milli bir nesil çıkıyor. Gözünü ve gönlünü hakkın rızasına kilitleyince, Rabbim insanın önünü açıyor, işlerini de kolaylaştırıyor. Amaç sadece güç ve tahakküm olduğunda ise FETÖ'nün düştüğü ihanet çukuruna yuvarlanmak kaçınılmaz hale geliyor. 40 yıl boyunca sinsice kurulan planların hepsi işte böyle bir gecede boşa çıkar. 'Gücümüz var, güçlüyüz; orduyu, polisi, yargıyı ele geçirdik. Öyleyse biz yaparız.' diyenler, işte bir gecede ilahi tokadı yiyerek, milletimizin o duruşuyla elhamdülillah yerle yeksan oldular." dedi.

Erdoğan, 'nın, 'nde gerçekleştirilen genel kurulunda, Adıyaman'ın Samsat ilçesinde meydana gelen depremler nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti.

Sabah Samsat'ın güne 3,6 büyüklüğüne kadar çıkan yeni sarsıntılarla uyandığını ifade eden Erdoğan, 2 Mart'ta meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki depremde can kaybı olmadığını ancak 2 binin üzerinde binada hasar meydana geldiğini, hasar tespiti ve vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi konusundaki çalışmaların sürdüğünü söyledi.

İlim Yayma Vakfı bünyesinde görev alanların, vatana ve millete faydalı olacak nesiller yetiştirmek misyonuyla hiçbir engel tanımadan gayret gösterdiğini dile getiren Erdoğan, 1973'ten bu yana istikbalin teminatı olacak gençler yetiştirmek amacıyla vakıf çatısı altında hizmet veren yöneticilere, gönüllülere, hayırseverlere şükranlarını sunduğunu ve hayatını kaybedenlere rahmet dilediğini ifade etti.

Erdoğan, "Ülkemizin en kasvetli döneminde, baskının ve şiddetin sokaklarda kol gezdiği o zor dönemlerde bu vakfı kuran büyüklerimiz, üstadın ifadesiyle 'Sağına, soluna bakmadan ben varım' dediler ve yola öyle çıktılar. Benim olmadığım yerde kimse yoktur diyerek ilk adımı attılar. Gençlerimiz birbirini kırmasın, körpe dimağlar sapkın ideolojilerin esiri olmasın diye işte bu iyilik hareketini başlattılar. Tam 44 yıldır İlim Yayma Vakfı, diğer gönüllü kuruluşlarımızla birlikte vatanını imanla seven nesiller yetiştiriyor. Yaklaşık yarım asırdır gençlerimiz, bu vakıf çatısı altında ilimle, irfanla, hikmetle yoğrularak hayata, geleceğe hazırlanıyor." diye konuştu.

Vakıf çatısı altında terbiye alan gençlerin, bugün çeşitli alanlarda Türkiye'ye ve ümmete hizmet ettiğini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlim Yayma Vakfının rahle-i tedrisinden geçen nesiller birilerinin sözüm ona 'altın nesil' gibi ihanetle, cinayetle, hırsızlıkla, sapkınlıkla anılmadı. Bu çatının altında yetişmiş hiçbir genç, ekmeğini yediği vatanına, bağrından çıktığı milletine kurşun sıkmadı. Vakfımıza gönül vermiş hiçbir kardeşim, Türkiye karşıtı, İslam düşmanı şer odaklarına kapı kulu olmadı. Hamdolsun bu ocak senelerdir kavline ve davasına sadık kuşaklar yetiştiriyor. Duruş doğru olunca, istikamet doğru olunca ortaya yerli ve milli bir nesil çıkıyor. Gözünü ve gönlünü hakkın rızasına kilitleyince, Rabbim insanın önünü açıyor, işlerini de kolaylaştırıyor. Amaç sadece güç ve tahakküm olduğunda ise FETÖ'nün düştüğü ihanet çukuruna yuvarlanmak kaçınılmaz hale geliyor. 40 yıl boyunca sinsice kurulan planların hepsi işte böyle bir gecede boşa çıkar. 'Gücümüz var, güçlüyüz; orduyu, polisi, yargıyı ele geçirdik. Öyleyse biz yaparız' diyenler, işte bir gecede ilahi tokadı yiyerek, milletimizin o duruşuyla elhamdülillah yerle yeksan oldular."

Hazreti Muhammed'in bir Hadis-i Şerifini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Allah Resulü Aleyhissalatu Vesselam ashabına hitap ederken şöyle seslenir; 'Din samimiyettir, din samimiyettir, din samimiyettir.' Sahabeden bazıları, 'Din kime karşı samimi olmaktır?' diye sorunca Sevgili Peygamberimiz bunun üzerine 'Allah'a, kitabına, Resulüne, Müslümanların önderlerine ve bütün Müslümanlara karşı samimi olmaktır.' buyurur. Bu Hadis-i Şerifi bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız. Zira heva ve hevesleri için dinin naslarını tahrif edenlerin, günahla, hırsızlıkla, ahlaksızlıkla güç devşirmeye çalışanların geldikleri yer ortadadır. Takiye yaparak milleti kandıracağını zannedenlerin düştükleri durum herkesin malumudur. Allah'a değil de güç dengelerine, paraya, makama kul olanların nasıl yerle yeksan olduklarını hep birlikte gördük. Ne diyorlar Pensilvanya'daki malum kişiyle ilgili? 'O bize şah damarımızdan daha yakındır' diyorlar. Burada ciddi bir şirk söz konusudur. Rabbimiz ayetinde 'Şah damarından size daha yakınım' diye bunu ifade ediyor. Onun dışında böyle bir ifadeyi kullanmak, kişiyi zaten şirke götürür. Bunların işi zaten bu. Rabbim bizleri yolundan ayırmasın, ayaklarımızı dini üzerinde sabit tutsun."

"ÖZGÜRLÜK İÇİN NE BEDELLERİN ÖDENDİĞİNİ İYİ BİLİYORSUNUZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarım asra yaklaşan birikimiyle İlim Yayma Vakfının Türkiye'nin hafızası olduğunu dile getirerek, katılımcılara şöyle seslendi:

"Sizler ülkemizin nereden nereye geldiğini, bugün milletçe teneffüs ettiğimiz özgürlük atmosferini yakalamak için ne bedellerin ödendiğini çok iyi biliyorsunuz. Sizler 1970'li yıllarda bu ülkenin gençliğinin sağ, sol denilerek nasıl parçalandığının, şartlar henüz olgunlaşmadığı için yüzlerce gencin hayatının kararmasına nasıl göz yumulduğunun en yakın şahidisiniz. 1990'lı yıllarda bu ülkenin evlatlarının yüzlerine üniversite kapılarının nasıl çarpıldığını, ikna odalarında kızlarımıza nasıl zulmedildiğini bizzat gördük. İmam hatip okullarının nasıl tehdit olarak görülüp kapılarına kilit vurulduğuna, 600 bin olan öğrenci sayısının nasıl 60 binlere düşürüldüğüne yine hep birlikte şahit olduk. Bu ülkenin güvenlik güçlerinin, Fatih'te, Sultanbeyli'de, İstanbul'un, Türkiye'nin farklı yerlerinde çarşaflı, sakallı, başörtülü avına çıktığı o utanç günlerini unutmadık, unutmayacağız. Demokrasinin askıda olduğu, özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, hukukun ayaklar altına alındığı o kara dönemleri hep hatırlayacağız. Aynı şekilde 2002'den itibaren ülkemizde özgürlüklere, ekonomide, diplomaside, yatırımlarda yaşanan sessiz devrimin de en yakın şahidi buradaki dostlarımızdır."

AK Parti iktidara geldiğinde "IMF kapılarında kapılarında avuç açan", "ekonomisi IMF komiserleri tarafından yönetilen", "gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'lere kadar çıktığı" bir ülke devraldıklarını anlatan Erdoğan, "Davos'ta kendisiyle konuşuyoruz, o zamanki IMF'nin başındaki zatla, 'Siz parayı mı yöneteceksiniz, Türkiye'yi mi?' Cevap yok. Eğer Türkiye'yi yönetecekseniz, kusura bakmayın biz Türkiye'yi yönetiyoruz. Parayla ilgili kontrollerinizi yapacaksanız, gelirsiniz onu yaparsınız, o ayrı bir konu. Biz şu anda size taksitlerimizi, her şeyimizi ödüyor muyuz? Ödüyoruz. Süreç o kadar kararlı bir şekilde yürüdü ki 2013'te 23,5 milyar dolar olan IMF borcunu sıfırladık ve şu an bizim IMF ile bir ilişkimiz kalmadı. İş bitti. Ondan sonra onlar bizden borç istedi, '5 milyar dolar bize borç verebilir misiniz?' Veririz, dedik. Bu noktaya geldik. O dönemde 27,5 milyar dolar Merkez Bankası döviz rezervi vardı. Şimdi bu 120 milyar dolarlara çıktı, ki bir ara 135 milyar dolarlara çıkmıştı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadınların, gençlerin önündeki engelleri siyasette, bürokraside, ticarette her alanda kaldırdıklarını belirterek, "Bugün kızlarımız başörtüleriyle devlette, akademide, iş hayatının en üst kademelerinde, yargıda, silahlı kuvvetlerde her yerde serbestçe görev yapabiliyor. Nereden nereye... Nerede başladık, nereye geldik. Daha iyi günler var önümüzde inşallah. İşte 16 Nisan aynı zamanda bunun kararının da verileceği gündür. Buna hazır mıyız? Bu önemli. 16 Nisan aynı zamanda bir kırılma günü." dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen İlim Yayma Vakfı Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, tüm meselenin azim, inançla birlikte, işini de bilmek olduğunu söyledi.

Eskiden karşılarında esnafın siftahsız dükkan açıp kapattığı, memurun maaşının borçla ödenmeye çalışıldığı bir Türkiye manzarası olduğunu, o günlerin hatırlanması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Memurunun maaşını ödemeyen bir Türkiye... Eğitim sistemi çökmüş, sağlık sistemi bitmiş, adalet sistemi alarm veren bir ülke... Nereye elimizi atsak yıllardır birikmiş sorunlar yumağıyla karşımızdaydı. Ülkemizi işte bu vahim tablodan kurtararak, Allah'a hamd olsun bugünlere geldik." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide Türkiye'yi üçe katladıklarını, üç kat büyüttüklerini, demokraside geçmişte hayal dahi edilemeyen reformları hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Ülkemizde vatandaşına tepeden bakan bir devlet anlayışı yerine, ona hizmetkar olan bir yönetim anlayışını hakim kıldık. Biz şunu söyledik, 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.' dedik. Kadınlarımızın, gençlerimizin önlerindeki engelleri siyasette, bürokraside, ticarette her alanda kaldırdık. Bugün kızlarımız başörtüleriyle devlette, akademide, iş hayatının en üst kademelerinde, yargıda, silahlı kuvvetlerde her yerde serbestçe görev yapabiliyor. Nereden nereye... Nerede başladık, nereye geldik. Daha iyi günler var önümüzde inşallah."

"16 NİSAN AYNI ZAMANDA BİR KIRILMA GÜNÜ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşte 16 Nisan aynı zamanda bunun kararının da verileceği gündür. Buna hazır mıyız? Bu önemli. 16 Nisan aynı zamanda bir kırılma günü." diyerek, şöyle devam etti:

"Bu bakımdan çok önemli. Şimdi bu 'hayır diyenlere bakıyoruz. Bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne de yapıldığı zaman 'hayır' dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne de bu zihniyet 'hayır' dedi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de bu zihniyet 'hayır' dedi. Osman Gazi Köprüsü'ne de bu zihniyet 'hayır' dedi. Avrasya Tüneli'ne de bu zihniyet 'hayır' dedi. Marmaray... Üç senede 200 milyon insan geçti Marmaray'dan, ona da bunlar 'hayır' dediler. Dün işte Çanakkale'de söyledim. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'ne de bunlarda utanma, arlanma olmasa ona da 'hayır' derler. Demek ki doğru yoldayız. Onlar, bunlara 'hayır' dediğine göre biz istikamet üzereyiz. Öyleyse çok çalışacağız, gayret edeceğiz. Çünkü bunlarda yalan bol. Yalana aldanan da çok. Onun için kararlı bir şekilde adım atacağız."

Erdoğan, şu anda Avrupa'da oralara giden bakan ve milletvekillerinin konuşturulmadığını aktararak, "Niye? PKK'yı konuşturuyor, FETÖ'cuları konuşturuyor. Türkiye'den Barolar Birliği Başkanı oraya gidiyor, bu terör örgütünün uzantılarıyla beraber orada toplantılar yapıyor. Kim bu? Barolar Birliği Başkanı. Sözde hukukçu, sözde profesör. Demek ki istikamet üzereyiz ya. İstikamet üzereyiz. Kişi sevdikleriyle beraberdir. Kandil'deki ne diyor? 'Hayır deyin.' Kandil'deki 'hayır' diyorsa onlarla beraber hareket edilir mi? İmralı'daki 'hayır' diyorsa, bunlar bizim ülkemizi bölenler değil mi? Bunlar ülkemizde katiller değil mi? Öyleyse bunlarla beraber hareket etmek düşündürücü değil mi?" ifadelerini kullandı.

"SİZ DE BUNUN KARŞILIĞINI ALIRSINIZ"
Şu anda Türkiye'den Daily Sabah'ı Avrupa Parlamentosu'na sokmak istemeyenler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Önerge veriyorlar. Bunlar neyi getiriyor biliyor musunuz? Karşılığını getiriyor. Ha onlar buradan mili, yerli olan bir gazetemizi oraya sokmuyorsa, ha o zaman siz de bunun karşılığını Türkiye'de göreceksiniz. Arapların güzel bir sözü var; 'Men dakka, dukka'. Karşılığını göreceksiniz." dedi.

Erdoğan, "Her yarışın, her mücadelenin kazananı olduğu gibi, bir de kaybedeni vardır." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimiz zenginleşirken, gariplerin yüzü gülerken elbette birileri de büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Peki kimdir bunlar? Son 14 yılın kaybedenleri kimler? Bugünümüzü ve yarınımızı planlamak için bunun tespitini çok iyi yapmalıyız. Kurdukları faiz düzeni üzerinden milletin ekmeğine, emeğine, çocuklarının rızkına ortak olanlar kaybetti. Darbecilerin hazırladığı anayasalar tarafından korunan, kollanan, hiçbir yetkileri olmadığı halde milletin iradesine ortak olan vesayet odakları bu süreçte kaybetti. Sandık yoluyla iktidara gelmek yerine tankların ve tankların namluları, bunlarla iktidar hayali kuran kifayetsiz muhterisler kaybetti. Kürt kardeşlerimizin hayatlarını hendekle, çukurla, silahla karartan, onların evlatlarının kanı üzerinden kendilerine sefahat düzeni kuran terör baronları kaybetti. Ekonomisi çökmüş, maliyesinde para kalmamış üç kuruş için boynunu bükmek zorunda olan eski Türkiye'yi sömürenler kaybetti."

Türk yazar, akademisyen ve fikir adamı Nurettin Topçu'nun, "Zaferin değerini kazananlar bilmez. Onu asıl mağluplara sorun." sözünü hatırlatan Erdoğan, "Yıllardır bu ülkenin kıt kaynaklarını hortumlayanlar, Türkiye üzerinden istedikleri gibi at koşturanlar emin olun son 14 yılın anlamını çok iyi biliyor." değerlendirmesinde bulundu.

"BİZ BU SALDIRILARLA İLK DEFA KARŞILAŞMIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi kahramanlıklarla dolu bu milleti "takunyacı", "gerici", "makarnacı", "göbeğini kaşıyan" diye aşağılayanların son 14 yılda yaşanan değişimin manasının çok iyi farkında olduklarını söyledi.

Hükümetler değişse de iktidarlarını koruyanların, 2002'den bu yana gerçekleşen sesiz devrimin manasını gayet iyi anladıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yarım asırdır Avrupa kapılarında sığıntı gibi bekleyen, pısırık, güçsüz bir Türkiye arzulayanlar, hem son 14 yılın hem de Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne demek olduğunun çok iyi farkındalar. Bunun için var güçleriyle üzerimize geliyorlar. Esasen biz bu saldırılarla ilk defa karşılaşmıyoruz. 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca, 14 yıllık iktidarımız süresince suikast girişiminden darbe teşebbüsüne, ihanetten ekonomik sabotajlara kadar birçok tehdide maruz kaldık. Sizlerle beraber yürüdüğümüz bu zorlu yolculukta vesayet güçleriyle, manşetlerle, iftiralarla çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Gece yarısı internete konan bildirilerin, hukukun ayaklar altına alındığı, kapatma davalarının bizi yıldırmasına asla izin vermedik."
"Bu çatı altında terbiye almış, bu ocaktan çıkan hiçbir genç ekmeğini yediği vatanına kurşun sıkmadı. O sözde altın nesil safsatalarıyla ihanet edenlerden olmadı. İşte 40 yıl boyunca sinsice kurulan planların hepsi böyle bir gecede boşa çıkar. 'Gücümüz var, orduyu, polisi yargıyı ele geçirdik' diyenler, bir gecede evet o ilahi tokadı yiyerek milletimizin duruşuyla bozguna uğramıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan- Delikanlı ol ciğerimi ye!

16 NİSAN KIRILMA GÜNÜ
Bu ülkede özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, bu ülkenin evlatlarının yüzlerine üniversite kapılarının nasıl çarpıldığını, güvenlik güçlerinin, İstanbul'un, Türkiye'nin farklı yerlerinde çarşaflı, sakallı, başörtülü avına çıktığı o utanç günlerini unutmadık.
Kadınlarımızın, gençlerimizin önlerindeki engelleri her alanda kaldırdık. Bugün kızlarımız başörtüleriyle devlette, akademide, yargıda, silahlı kuvvetlerde serbestçe görev yapabiliyor. Daha iyi günler var önümüzde. İşte 16 Nisan, aynı zamanda bunun kararının da verileceği gündür. 16 Nisan bir kırılma günü. Onlar 'hayır' dediğine göre doğru yoldayız. Onlarda yalan bol. Barolar Birliği Başkanı orada konuşuyor. Bakan arkadaşlarım konuşturulmuyor. Kandil'deki ne diyor? 'Hayır' deyin diyor. Bunlarla beraber hareket etmek olur mu?
Yalan üstüne yalan söylüyorlar. Avrupa'da yaşananlar yeni bir safhaya geçildiğini gösteriyor. sona erdi. 16 Nisan'da sadece yönetim sisteminin değil istedikleri gibi kullandıkları düzenin yıkılmak üzere olduğunu çok iyi biliyorlar. İkide bir tek adam tek adam. Gazi Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsunuz ya! Gazi İnönü ile anlaşamadı mı? Anlaşamadı. İstifasını istedi mi? İstedi. Arka sından İnönü geldi. Yine aynı. O süreç de işte bize kadar geldi. Kimse bize Amerika şöyle, Latin Amerika böyle demesin. Biz Türk tipi bir cumhurbaşkanlığı sistemiyle geliyoruz.
Bize aba altından sopa göstermeye kalkanlara diyorum ki o günler artık geride kaldı. Biz hasta adam yakıştırması yapıldığında bile teslim olmamış Çanakkale'de destan yazmış bir milletin evlatlarıyız. 15 Temmuz'da bu değerlerinden sapmadığını gösteren böyle bir milleti kim dize getirebilir? Biz milletimize, özellikle de gençlerimize güveniyoruz. Gençler 16 Nisan'da asıl gün sizindir."



'ELLERİNDEN GELSE GAZ ODALARINI YENİDEN KURARLAR'
"Bunlar ellerinden gelse gaz odalarını kuracak yeniden. Biz Srebrenitsa'yı unutabilir miyiz? Nazi deyince rahatsız oluyorlar. Başta Merkel. Sen de şu anda Nazi uygulaması yapıyorsun. Kime? Almanya'daki kardeşlerime de vekillere de. Terör dosyalarını eline verdik. Bizzat kendisi teyit etti. Ama netice vermedi. Bu dürüstlük mü? Adalet, siayset anlayışına sığar mı? Konsoloslukta yakalanan bir terör ajanını benden istedi. Biz de ne dedik? 'Bizde yargı var.' Ve tabii çıktı mahkemeye ne oldu? Tutuklandı."

Bu haber 181225 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Erdoğan: Kararlıyız Şara’yı Suriye'de yalnız bırakmayacağız
Başkan Erdoğan: Kararlıyız Şara’yı Suriye'de yalnız...
Başkan Erdoğan: Kararlıyız Şara’yı Suriye'de yalnız bırakmayacağız
Başkan Erdoğan: Kararlıyız Şara’yı Suriye'de yalnız...