Cumhurbaşkanı Erdoğan, Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "PKK ile FETÖ'nun, DEAŞ ile DHKP-C'nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin devletimizin düşmanıdır. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Cerablus harekatına ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili, "Suriye'nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Ama herkes de haddini bilmeli. Bu adımları atarken bu kararlılık içinde atıyoruz. Biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz. Yönetim zalim. Bir katilden mi izin alacağız? Zaten iş bu noktaya gelmeseydi Suriye çok daha farklı bir durumda olacaktı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "PKK ile FETÖ'nun, DEAŞ ile DHKP-C'nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz'dan sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Tek fert kalıncaya kadar, şahsım için söylüyorum, bu mücadeleyi sürdüreceğim. Bu can bu tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Fetullahçı Terör Örgütü) Belediye başkanlığımdan bu yana tanıdığım bu örgüt, ne yazık ki bizlere ihanet etmiştir, vatana ihanet etmiştir. İşte 1999, ondan sonra da kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken, o da buradan malum yere gitmiştir, Pensilvanya'ya." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Külliye'de yaptığı konuşmadan önemli başlıklar şöyle:

Bugün kurumlarımızın geçmişine baktığımız zaman 200 yıllık 300-500-1000 yıllık kuruluş yıldönümleri görüyoruz. Osmanlı Devlet'nin 33 vilayeti vardı. Bugün aynı topraklar üzerinde 64 devlet hüküm sürüyor.

Devlet yönetim anlayışımız böylesine eski ve güçlüdür. Sizlerin büyük sorumluluğu var. Hükümetin devletin o şehirdeki tutan eli hisseden kalbi durumundadır.

Şayet valiliklerimiz görevlerini hakkıyla yerine getiremezse tıpkı bu uzuvlarını kaybeden bir insanın engelli durumuna düşmesi gibidir. Hayat günün 24 saati haftanın 7 günü yılın 365 günü kesintisiz sürdüğüne göre valilerimizin de aynı anlayışla çalışması gerekmektedir.

Klasik memur anlayışı ile çalışamassınız. Sorumluluğunuz bütünüyle devlete karşıdır. Türkiye son 200 yıldır pekçok şeyi kaçıran geriden takip ediyor. Bu yüzden de büyük bedeller ödeyen bir millettir.

Bu sabah gerek bakanımızın gerek başbakanımızın konuşmalarını izledim. Orada birçok şeyler detaylandırarak anlatıldı. Bazı tespitlerimi aynı zamanda yerel yönetimden gelmiş bir Cumhurbaşkanı olarak ifade etmek istiyorum.

"Klasik memur anlayışı ile çalışamazsınız"

FETÖ'NÜN KANLI YÜZÜNÜ GÖRDÜK

Türkiye aynı anda birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalan bir ülkedir. Bunlardan biri terörle mücadele ikincisi Suriye nedeniyle sınır güvenliğimizi sağlama hususudur.

Suriye krizi ile DAEŞ belasıyla karşı karşıya kaldık. Son olarak da FETÖ'nün kanlı yüzünü gördük. Bu terör örgütleri arka planda irtibat halindedir.

Gaziantep'deki son saldırı başta olmak üzere birçok saldırının arkasında FETÖ'nün izlerini görüyoruz. Bu durum bizim tüm terör örgütleriyle aynı hassasiyetle mücadele etmemizi mecbur kılıyor.

Hepsinin kökünü kazıyana kadar yolumuza devam edeceğiz. Şahsım için söylüyorum bu can bu tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim.

"FETÖ'nün kanlı yüzünü gördük"

BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BAŞI TESLİM EDİLDİ O KAÇTI

Bu örgüt vatana ihanet etmiştir. İşte 1999... O tarihte kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken o buradan gitmiştir.

Bu darbe diğerlerinden farklı olarak milletimizin değerlerini istismar eden kullanan çarpıtan bir çetenin ürünüdür. Diğer darbelerde milletimiz karşısındaki gücün kim olduğunu bildiği için gardını alabiliyordu.

FETÖ milletin kanını emerek büyümüş ve sinsice her tarafa yayılmıştır. 15 Temmuz darbe girişimine karışan subayların rütbelerine bakınca 1990'larda sızdığını görüyoruz.

Çok kişilikli bir hayat süren, sürekli takiye yapan bu insanların haleti ruhiyelerinin sağlıklı olabilmesi mümkün değildir. Askeri kılıktaki bu terörirstlerle harekete geçti ve o geceyi bu millete yaşattı.

"Bölücü terör örgütünün başı teslim edildi o kaçtı"

17-25 ARALIK'TA BU YAPININ KARANLIK YÜZÜNÜ GÖRDÜK AMA İNANDIRAMADIK

17-25 Aralık'ta bu yapının karanlık yüzünü tamamen gördük. Şahsen konuşmalarımda bunlar terör örgütü dedikçe karşımdakiler terör örgütü can alır, silahlı olur diyordu.

Bunlar bu milletin vergileriyle silahlanan bir terör örgütü. FETÖ'nün gerçek niyetini keşfeden milletimiz 15 Temmuz gecesi devletten çok daha kararlı bir şekilde bu ihanet şebekesinin karşısına dikildi.

Bu kişi sadece Türkiye Cumhuriyetini ele geçirme arzusunda olan bir meczup değil. Mısır gazetesine verdiği röportajda 170 ülkede eğitim öğretim çalışmaları yaptığını söylüyor.

Bu, 170 ülkeyi ele geçirmeye çalışıyoruz demek. Bu okullarda o ülkelerin devlet başkanlarının çocuklarını yetiştiriyorlar. Birçok yer onlar bu tür görevler üstlenmeye başladılar.

"17-25 Aralık'ta bu örgütün karanlık yüzünü gördük ama kimseye anlatamadık"

YURT DIŞINDAKİ OKULLARDA TÜRK ÜNVANI YASAKLANACAK

Gittiğim her yerde belgelerle bunları anlatıyorum. Beni anlamakta zorlanıyorlar. Dün Bakanlar Kurulu'nda söyledim. Hemen düzenleme yapalım. Dünyadaki bizim bilgimiz dışında nerede Türkiye ünvanı varsa yasaklamamız lazım.

29 gün sabahlara kadar bu millet meydanlardan çekilmedi üzerine düşeni yapmaya devam etti. Artık hükümet olarak devletin şehirlerdeki temsilcileri olara sıra sizlerdedir, bizlerdedir.

İçeride ve dışarda şöyle bir beklentiye kapıldılar. Bu badirenin etkileri yıllar sürer. Biz darbenin üzerinden 40 gün geçmeden Suriey'de uzun süredir planladığımız Cerablus harekatına başladık, PKK'ya tarihin en büyük operasyonunu yürütüyoruz.

Bu kadar cephede bu yapılmaz dediler. Bir defa şuna inanmamız lazım. Bunların hepsi bir iman meselesidir. Bütün bunların yanında Evelallah bu millet ben varım dedi. Bu millet ben varım dediğine göre bu cephelerin hepsi küçüktür. Hala birilerinden müsade mi alacaktık. Onun için imkanlarımızı seferber ettik.

"Yurt dışındaki okullarda Türk ünvanı yasaklanacak"

RAİ'DE DE AYNI ŞEKİLDE

Aynı şekilde Kilis. Sürekli havan toplarıyla rahatsız edildi. Bir yere kadar. Şu anda Cerablus'ta DAEŞ diye bir şey kalmadı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Rai'de de aynı şekilde. Bizimde kendimize göre planlarımız var. Bu plan Türkiye sınırlarını güvence altına alma planıdır.

Suriye'nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Ama herkes de haddini bilmeli. Bu adımları atarken bu kararlılık içinde atıyoruz. Biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz. Yönetim zalim. Bir katilden mi izin alacağız. Zaten iş bu noktaya gelmeseydi Suriye çok daha farklı bir durumda olacaktı.

"Cerablus'ta DAEŞ diye bir şey kalmadı"

CERABLUS HAREKATI DENGELERİ ALT ÜST ETTİ

Türkiye'nin Suriye operasyonlarının hızlı ve başarılı bir şekilde yürümesi dünya kamuoyunun bölgeye bakışını değiştirdi. Cerablus operasyonunun başarısı Suriye'deki dengeleri alt üst etti. Bölgede Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir.

PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin eylemlerinin nedeni yarın Irak'ta kaybedeceğinin bir sancısıdır. PKK ciddi sıkıntı içerisindedir. Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında yaşananlar çeşitli ilçelerimizde bölge halkının örgütle arasına mesafe koymasına neden olmuştur.

Dünyaya buradan bir daha sesleniyorum. Benim milletim, helikopterlerle taranırken onlar elinde silahla yürümediler. Onların tek silahı vardı bayrağıydı. Bir diğer silahı da imanıydı. PKK ve iktisaklı kuruluşlarının devirlerinin kapandığı bir döneme giriiyoruz.

"Cerablus harekatı dengeleri alt üst etti"

TELEFONUM 24 SAAT AÇIK!

Devlet içinde bıraktığını her bir terör örgütü mensubundan dolayı çok büyük vebal altında kalacağınızı bilmelisiniz. Ben 24 saat telefonlarım açık ya da atlar gelirsiniz. Aynı şeyi de sizden istiyorum. Ben gece 1'de de ararım. Dedim ya valinin görevi sabah 9 akşam 6 değil. 24 saat. Bu anlayışla çalışırsak bu devlet devlet olur. Biz devlet doğduk devlet olarak büyüdük bugünlere de öyle geldik.

Terör örgütleriyle mücadelemizi kararlı ve tavizsiz sürdürmek durumundayız. En başta siz bu hassasiyeti göstermelisiniz. Sadece terör örgütleriyle mücadele değil, vatandaşlarımıza daha çok hizmet etmelisiniz.

Zaman zaman vatandaşlardan şikayet alıyorum. Valilerimiz alçak gönüllü değil diyorlar. Arkadaşlar bu şikayetlere yakışan valilerimiz olduğunu sanmıyorum ama bir şeyler var ki bu şikayet gittiğim yerlerde bana kadar geliyor. Hepiniz bu konuda adeta toprak gibi olun. Asla bu konuda taviz vermeyin. Biz bu milletin hizmetkarı olmaya geldik... Erdoğan'dan FETÖ'yle mücadelede kararlılık mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleri arasında bir fark olmadığını belirterek hepsinin kökünün kazınacağını söyledi....

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Valileri kabul ettiği toplantıda kameralar karşısına geçti.

Burada gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz'da askeri darbeyle milletin iradesine el koymak isteyen bölücü terör örgütü FETÖ'yle mücadelede olduğu gibi diğer örgütlerle mücadele konusunda da kararlı olduğunu ortaya koydu.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KÖKÜ KAZINACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK ile FETÖ'nun, DEAŞ ile DHKP-C'nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz'dan sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Erdoğan'dan FETÖ'yle mücadelede kararlılık mesajı VİDEO

PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

"PKK ile FETÖ'nün, DEAŞ ile DHKP-C'nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz'dan sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Tek fert kalıncaya kadar, şahsım için söylüyorum, bu mücadeleyi sürdüreceğim. Bu can bu tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim.

Belediye başkanlığımdan bu yana tanıdığım bu örgüt, ne yazık ki bizlere ihanet etmiştir, vatana ihanet etmiştir. İşte 1999, ondan sonra da kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken, o da buradan malum yere gitmiştir, Pensilvanya'ya.

Dün Bakanlar Kurulu toplantısında hemen bir düzenleme yapalım, Bakanlar Kurulu kararı ile olursa öyle yapacağız, veyahut da KHK içerisine sokup, dünyadaki bizim bilgimiz dışında nerede 'Türk', 'Türkiye' ünvanı varsa bunların hepsini yasaklamamız lazım. Hemen dışişleri bakanlıklarına bunları bildirelim ve o ülkelerin yönetimlerine bunu bildirmek suretiyle bir daha bu ünvanların yasaklanmasını isteyelim. Çünkü bunun üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar, hala bu mevcut."

MHP'ninMerkez Disiplin Kurulu, Meral Akşener'i ihraç etme kararı aldı. Meral Akşener'in parti üyeliğinden kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmasına oy birliğiyle karar verildi.

MHP, Genel Başkan adayı Meral Akşener'i disiplin kurulunun kararı ile ihraç etti.

FETÖ'NÜN BAŞBAKANI OLACAKTI

Meral Akşener FETÖ'cülerin darbe girişimi başarılı olsaydı Başbakan olarak düşünülüyordu. Akşener de 15 Temmuz'dan önceki konuşmalarında bu konuya dikkat çekiyordu.

Meral Akşener MHP'den ihraç edildi

İşte MHP'den yapılan Akşener ihraç açıklaması;

MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, "Parti tüzüğünün 11'inci, 79'uncu ve 81'inci maddeleri uyarınca tedbirli olarak kesin çıkarma cezası ile cezalandırılması istemiyle Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilenAkşener hakkında düzenlenen disiplin soruşturması dosyası münderecatının Merkez Disiplin Kurulunca müzakere edildiğini" bildirdi.

OY BİRLİĞİYLE KARAR ALINDI

Öztürk, müzakereler sonucunda bugün yapılan gizli oylamayla MHP İstanbul Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener'in, parti tüzüğünün 78/4 - (c) , (e) , (g) , (h) ve (i) maddeleri uyarınca parti üyeliğinden çıkarılmasına oy birliği ile karar verildiğini belirtti.

ÇAĞRI HEYETİ ÜYELERİ

Halil Öztürk, ayrıca "Çağrı Heyeti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç hakkındaki disiplin soruşturmasının da eksik evrak ikmalinden sonra sonuçlandırılacağını" kaydetti.

Yükseköğretim Kurulunca, 2015-2016 eğitim öğretim döneminde, kapatılan askeri yükseköğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin diplomalarını alacakları koordinatör üniversiteler açıklandı.

Buna göre, Kara Harp Okulu mezunları diplomalarını Gazi Üniversitesinden, Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu mezunları İstanbul Teknik Üniversitesinden, GATA Tıp Fakültesi mezunları ise Sağlık Bilimleri Üniversitesinden alacak. Mezun olmayan öğrenciler ise diğer yükseköğretim kurumlarına, ÖSYM tarafından alacak

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon dünya üzerinde okuma yazma bilmeyenlerin şok edici rakamını açıkladı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon dünya üzerinde okuma yazma bilmeyenlerin ürküten sayısını açıkladı. Buna göre Dünyada okuma-yazma bilmeyenlerin sayısı 750 milyonun üzerinde. İşte ayrıntılar...

250 MİLYON ÇOCUK OKUMA BİLMİYOR

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon 8 Eylül Uluslararası Okur Yazarlık Günü için bir mesaj yayınladı. Ki-moon açıklamasında "250 milyon kadar ilk okul çağı çocuk temel okuma yazma becerilerinden mahrum. Hiç okula gitmemiş çocuk ve ergen sayısı ise 124 milyon" ifadelerini kullandı.

2030'UN GÜNDEMİ OKUR YAZARLIK

Ban Ki-moon Dünya'nın bu yıl, kapsamlı ve dönüştürücü 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemini uygulamaya koyduğunu hatırlattı. 17 evrensel, birbiri ile bağlantılı ve bütünlük oluşturan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefinden oluşan 2030 Gündeminin asıl olarak insanlar, dünya, ortaklık ve barış için bir eylem planı olduğunu belirten Ki-moon, "2030 gündeminin merkezinde okur yazarlık yer alıyor" diyerek tehlikenin boyutunu aktardı.

750 MİLYON KİŞİ OKUMA YAZMA BİLMİYOR

115 milyonu gençler olmak üzere 750 milyonun üzerinde yetişkin insanın okuma yazma bilmediğini kaydeden Ki-moon, bu grubun üçte ikisini kadınların oluşturduğunu ifade ederek, "250 milyon kadar ilk okul çağı çocuk temel okuma yazma becerilerinden mahrum. Hiç okula gitmemiş çocuk ve ergen sayısı ise 124 milyon" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığınca, bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen 11 bin 285 öğretmen açığa alındı.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu belirlenen 11 bin 285 öğretmen açığa alındı. Valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşması bekleniyor.

11 BİN 285 ÖĞRETMEN AÇIĞA ALINDI

Bakanlık tarafından illere gönderilen yazıda, ekli listede adları ve görevlerine yer verilen 11 bin 285 Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevli personelin, güvenlik kuvvetlerince bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.

YAZIDA, ŞU İFADELERE YER VERİLDİ:

"Personelin bu fiilleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 6, 7, 8, 10 ve 11'inci maddelerine aykırı hareket ettikleri anlaşıldığından, 21 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanan olağanüstü hal kararı, 23 Temmuz tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince eyleme katılan ya da destek veren personelin görev başında kalmasında sakınca görüldüğünden aynı kanunun 137'inci maddesi gereğince ilgililer hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri alınmıştır."

Bakanlığın yazısında, söz konusu personele tebligat işlemlerinin acilen yapılması istendi.

Öte yandan Bakanlık yetkililerince, valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşmasının beklendiği bildirildi.

FETÖ üyesi subayların okullara girişten itibaren nasıl yetiştiği ve adım adım öğrenci olma, askerliğe geçiş, aile kurma ve örgüt ekonomisine dahil olma süreçleri deşifre oldu.

Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ'nün Askeri personel düzeyinde kadrolaşması sürecinde yaşananlar, ve örgütün çalışma biçimine yönelik yeni bir gelişme yaşandı. Örgüt hiyerarşisinde Askeri Personele talimat veren 'Abi-Abla' sıfatlı örgüt yöneticilerine yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 kişinin sorgusunda önemli tespitler yapıldı.

HARP OKULU SORULARINI VERİP KAMPA ALDILAR

Buna göre Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce yapılan operasyon ile gözaltına alınan 5'i askeri personel 27 kişinin sorgusunda Harp Okulu ve Harp Akademisi sınav sorularının öğrencilere verildiği, soruların veriliş tarihinden itibaren bu öğrencilerin 'ABİ' tabir edilen örgüt yöneticileri tarafından 'KAMP' adı altında belli yerlerde tutularak soruların ezberletildiği belirlendi.

SUBAYLAR SADECE 'ÖRGÜT AİLESİ' KURABİLDİ

Söz konusu isimlerin sorgusunda Örgüt mensubu Subayların istediği kişilerle evlenmesine izin verilmediği ve evleneceği kişinin FETÖ yöneticileri tarafından belirlendiği ortaya çıktı. Buna göre ortaya çıkan 'Örgüt ailesi' Erkekler abiye, kadınlar ablaya bağlanacak şekilde kurulmuş oluyordu.

TÜM AİLEDE BANK ASYA HESABI

Anlatılan yolla teşekkül eden ailenin örgüt ekonomisine dahil edilmesi adımının ise; Eşlerin birinci derece yakınlarının tamamına Bank Asya hesabı açılması ile gerçekleştiği belirlendi.

Sabah.com.tr

Terör destek veren belediyeler için direneceğini söyleyen HDP'ye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu ifadelerle karşılık verdi: 'Belediyelerde Terör örgütüne halkın parasıyla yardım eden bir anlayışı kabul etmeyeceğiz. Neymiş? Müsaade etmezlermiş. Ya Herro ya Merro!'

Valiler Toplantısı'nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "15 Temmuz'da yaşananlar bizi istikametimizden ayırmamıştır" dedi. Bakan Soylu, konuşmasında şunları kaydetti:

"FETÖ'YÜ BU ÜLKEDEN KAZIYIP ATACAĞIZ"

Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması, bakanlığımızın stratejik ve operasyonel önemini daha da arttırmıştır.

Etrafımızda bir ateş çemberi olmasına rağmen, Türkiye hedeflerinde çok önemli mesafeler almış ve buradan dönmemiştir. Elbette bunda büyük devlet geleneğimizin, medeniyetimizin çok önemli bir rolü var. Biz, zorluklardan kaçan bir medeniyetin evlatları değiliz.

FETÖ'yü kazıyıp atacağız bu ülkeden. Birilerinin başımıza musallat etmeye çalıştığı bu illeti milletimizin başından çekip atacağız. Nasıl bir şekilde def ettiğimizi bütün dünyaya göstereceğiz.

Bu dönem daha fazla daha önemli bir gayretle çalışmak zorundayız. Bilmenizi isterim ki 15 Temmuz'u gerçekleştirenler meseleyi 15 Temmuz'da bırakmak istemeyeceklerdir. Cumhurbaşkanımız da söylüyor eğer yakınınız olduğu için bu yapıya mensup kişilere müsamaha gösteriyorsanız 241 şehidimiz bizden hesap soracaktır.

Anadolu coğrafyası 780 bin km'den medeniyetinin ışığını dünyaya saçan bir coğrafyadır. Hür olmalıyız geleceğe kararlı ve dik durarak bakmak zorundayız. Ak Parti Türkiye'de birçok meseleyi düzeltmiştir. Milletin kendisini güvende hissedecek

"FETÖ'yü bu ülkeden kazıyıp atacağız"

YA HERRO YA MERRO!

Yerel yönetimler üzerinden terör örgütüne yardım eden bir anlayış söz konusu. Devletimiz bunu tespit etmiştir. Bizim görevimiz milletin verdiği emaneti yerine getirmektir. Gereğini yerine getireceğiz. Neymiş müsaade etmeyeceklermiş Ya Herro Ya Merro! Öyle bir şey söz konusu değil.

Devletin gücünü anlamayanlara, 6-7 Ekim olaylarında fırsat bulduğunu zannedenlere gerekli cevabı verdik ve vermeye devam edeceğiz.

Soylu: "Neymiş müsaade etmeyeceklermiş Ya Herro Ya Merro!"

Cumhuriyet döneminin din alimlerinden Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu Ahmet Denizolgun vefat etti. Ahmet Denizolgun 20. Dönem Antalya milletvekilliği ve seçim hükümetinde Ulaştırma Bakanlığı yapmıştı.

Gece saat 03:00 sularında geçirdiği beyin kanaması sonucu Beykoz'da bir hastaneye kaldırılan ve 04:00 sularında vefat eden Arif Ahmet Denizolgun'un cenazesinin bugün Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmesi bekleniyor.

Arif Ahmet Denizolgun'un cenazesi bugün ikindi namazına müteakip Şakirin Cami'sinden kaldırılacak.

ARİF AHMET DENİZOLGUN KİMDİR?

1955 yılında dünyaya gelen Ahmet Arif Denizolgun doğma büyüme İstanbulludur. Türk mimar ve siyasetçi olan Denizolgun 08 Eylül perşembe günü itibariyle hayatını kaybetmiştir.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar akademisi Mimarlık Bölümünü bitiren Ahmet Arif Denizolgun daha sonra çeşitli çalışmalar yürütmüştür.

Columbia University Wagner College Ekonomi İş İdaresi bölümünden mezun olan Arif Ahmet Denizolgun Serbest Mimar ve Müteahhitlik yaptı. 1994 seçimlerinde Antalya'da milletvekili seçilen Denizolgun; 20. Dönem Antalya Milletvekilliği ile Ulaştırma Bakanlığı yaptı.

Denizolgun, NATO (North Atlantic Treaty Organization) Komisyon Başkanlığı ile Teknoloji ve Bilim Komisyon üyeliği görevlerini yürütmüştür.

Eski ABD Başkanı Reagan ve Eski İngiltere Başbakanı Thatcher’ın danışmanlığını yapan Ekonomi teorisyeninden Türkiye ekonomisine övgü.

"Arz yönlü iktisadın babası" olarak tanınan ABD'li ekonomist Arthur Laffer Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK)'in davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Burada Türkiye Ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Laffer Türk ekonomisinin durumunu çok parlak gördüğünü ve ABD ekonomisinin kötü yönetildiğini söyledi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ İNANILMAZ İYİ DURUMDA

Eski ABD Başkanı Ronald Reagan ve eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in danışmanlığını yapan Laffer "Türkiye ekonomisi bana göre inanılmaz iyi durumda. Kötü ekonomi görmek istiyorsanız ABD'ye gelin. Türkiye'de hem vergi hem özelleştirme konularında yapılan çalışmalar takdiri hakkediyor. Özelleştirme faaliyetleri, devletteki kurumlarını özel sektöre satmak doğru bir adım. Daha fazla devam etsin demiyorum ama benim ülkemde bu uygulamanın tam tersi yapılıyor" dedi.

ABD'NiN DE BİR ERDOĞAN'A İHTİYACI VAR

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hayata geçirilen ekonomi politikalarının Amerika'nın da ihtiyacı olan politikalar olduğunu söyleyen Laffer "Bazı alanlardaki vergi politikalarını ayrı tutarsak Türkiye ekonomisinin başka ülkelere oranla çok iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. ABD ekonomisi şuanda iyi yönetilmiyor. Bir arkadaşım buraya gelirken "bizim de bir Erdoğan'a ihtiyacımız var" demişti." dedi.

TÜRKİYE İÇİN İYİMSERİM

15 Temmuz darbe girişiminin ekonomik olarak en az hasarla atlatılmasına da yorum getiren Laffer şunu söyledi: "Darbe girişiminin iyi atlatılması yatırım ortamına güveni tazeleyecek diye düşünüyorum. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok iyimserim"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Külliye'de valilerle yaptığı toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Bölücü terör örgütü elebaşı buraya teslim edilirken, o da(Fetullah Gülen) malum yere gitmiştir, Pensilvanya'ya." ifadelerini kullandı.

İŞTE ERDOĞAN'IN O AÇIKLAMALARI:

Bu örgüt vatana ihanet etmiştir. İşte 1999 sonra da kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken o buradan gitmiştir.

Bu darbe diğerlerinden farklı olarak milletimizin değerlerini istismar eden kullanan çarpıtan bir çetenin ürünüdür. Diğer darbelerde milletimiz karşısındaki gücün kim olduğunu bildiği için gardını alabiliyordu.

1990'LARDA SIZDILAR

FETÖ milletin kanını emerek büyümüş ve sinsice her tarafa yayılmıştır. 15 Temmuz darbe girişimine karışan subayların rütbelerine bakınca 1990'larda sızdığını görüyoruz.

Çok kişilikli bir hayat süren sürekli takiye yapan bu insanların haleti ruhiyelerinin sağlıklı olabilmesi mümkün değildir. Askeri kılıktaki bu terörirstlerle harekete geçti ve o geceyi bu millete yaşattı.

Son bir yılda 700'e yakın terör şehidi verildiğine dikkati çeken Mehmet Müezzinoğlu, "Kamuda, Güneydoğu'daki PKK eylemlerine yataklık yapan kim varsa bu süreçte onlar da inceleniyor. Bu anlamda da önümüzdeki 15 gün veya 1 ay içinde PKK ile ilişiği olan, destek veren kim varsa bunlarla ilgili kararlar da gelecek" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, darbe girişiminin ardından kamudaki görevden almaların bir komisyon tarafından yeniden gözden geçirileceği iddiaları üzerine, "15 Temmuz hain kalkışmasında 241 şehidimiz var. Mağduriyet, bu şehit ailelerinin. 2 bin 100 civarında gazimiz var. Bunların bir kısmı hayatını engelli yaşayacak. Bir de 80 milyon insan, o geceyi korkuyla, panikle geçirdi. Bu hain işi yapanlar, her türlü cezai müeyyidenin muhatabı olmalı ve kamu vicdanı bu anlamda rahat olmalı. Bunu yaparken de bir mağdur kitle oluşmamalı."

"MAĞDURİYET OLUŞMASINA ASLA MÜSAADE ETMEMELİYİZ"

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, Bursa'nın Harmancık ilçesinde Eko Turizm Tesisleri'nde dağ yöresi ilçe başkanları, yönetimleri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Bakan Müezzinoğlu, mağduriyetlerin giderilmesi için güçlü bir iradeyle yola devam etmek gerektiğini ifade ederek, "Mağdur olduğunu söyleyen herkesin başımızın üstünde yeri var. Mağduriyetinde haklıysa, devlet ve milletin bu yaşadığı süreçte, o da bir gazi gibi, şehit yakını gibi kısa süreli bir mağduriyet yaşamış olur. 'Devletime, milletime, vatanıma helal olsun' der ve yine görevinin başına geçer. Cumhurbaşkanımız, 'Hak edeni cezalandırırken, bir mağduriyet oluşmasına asla müsaade etmemeliyiz. Titiz davranmalıyız. Bu hızlı kararlarda olaki bazı mağduriyetler varsa onların da hak ve hukukunu korumalıyız' talimatını verdi. Bütün bakanlıklarda geri dönüş taleplerini zaten alıyoruz. Bu incelemeleri hızla yaparak, hiçbir mağduriyet yaşanmamasının gayreti içinde olacağız" ifadelerini kullandı.

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, yüz binlerle insanın açığa alındığını ifade ederek, "ByLock sistemiyle darbe eyleminin iletişimi içinde olan yaklaşık 180 bin kişiden bahsediliyor. Takdir edersiniz ki henüz daha 2 ay olmadı. Binlerle ifade edilen kişinin analizini yapabilmek, bir taraftan da hızlı karar vermek gerekiyor. Burada minimum da olsa mağduriyet olabilme ihtimalini söylüyoruz ve görüyoruz. 'Bu ihtimal devam etsin' bakışımız yok. Kim elini vicdanına koyup 'Ben mağdurum' diyorsa, bizim vicdanımız onlara açık" dedi.

Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'ndan 785 kişinin ihraç edildiğini, 180 kişinin açığa alındıktan sonra iade edildiği bilgisini veren Bakan Mehmet Müezzinoğlu, 520 kişiyle ilgili araştırmanın da devam ettiğini bildirdi.

"PKK İLE İLGİLİ OLANLAR DA İHRAÇ EDİLİYOR"

Son bir yılda 700'e yakın terör şehidi verildiğine dikkati çeken Mehmet Müezzinoğlu, "Kamuda, Güneydoğu'daki PKK eylemlerine yataklık yapan kim varsa bu süreçte onlar da inceleniyor. Devlet ve millet adına kamu görevi üstlenen, tavrı, devlet ve milletten yana olmayanların kamuda durma şansı olmayacak. Bu anlamda da önümüzdeki 15 gün veya 1 ay içinde PKK ile ilişiği olan, destek veren kim varsa bunlarla ilgili kararlar da gelecek" şeklinde konuştu.....

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı MehmetMüezzinoğlu, kamuda, terör örgütü PKK eylemlerine yataklık yapanların da incelendiğini belirterek, "Devlet ve millet adına kamu görevi üstlenen ve tavrı, devlet ve milletten yana olmayanların kamuda durma şansı olmayacak. Bu anlamda da önümüzdeki 15 gün veya 1 ay içinde PKK ile ilişiği olan, destek veren kim varsa bunlarla ilgili kararlar da gelecek." dedi.

Harmancık Eko Turizm Tesisleri'nde dağ yöresi ilçe başkanları, yönetimleri ve belediye başkanlarıyla bir araya gelen Müezzinoğlu, Türk milletinin, milli birlik ve beraberliğine sahip çıkma anlamında aydınlık bir 16 Temmuz sabahını herkese yaşattığını söyledi.

"MAĞDUR BİR KİTLE OLUŞMAMALI"

Müezzinoğlu, bir gazetecinin "darbe girişiminin ardından kamudaki görevden almaların bir komisyon tarafından yeniden gözden geçirilmesi ve olası mağduriyetlerin giderilmesinin gündeme getirildiğini" anımsatması üzerine, şunları kaydetti:

"Burada iki başlık var; temel başlık, mağduriyetin oluşmaması ama mağduriyetin oluşmamasının iki kesimi var. Birinci kesim, millet ve devlet. 15 Temmuz akşamı hain kalkışma, milleti ve devleti mağdur etme ve bunun sonucunda 241 şehidimiz var. Mağduriyet, bu şehit ailelerinin... 2 bin 100 civarında gazimiz var. Bunların bir kısmı hayatını engelli yaşayacak. Bir de 80 milyon insan, o geceyi korkuyla, panikle, kaderiyle oynayan hain bir yapıyla yaşadı. Bir defa ilk mağdur olmaması gereken 80 milyon. İkinci, bu hain girişimi yapanlar, her türlü cezayı müeyyidenin muhatabı olmalı ve kamu vicdanı bu anlamda rahat olmalı. Bunu yaparken de bir mağdur kitle oluşmamalı."

"MAĞDURUM DİYENE VİCDANIMIZ AÇIK"

Mağduriyetlerin giderilmesi için güçlü bir iradeyle devam etmek gerektiğini dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bu güçlü iradeyi gösterirken, buradaki kararların yeni mağduriyet oluşturmaması gerekli. Bu anlamda 'Ben mağdurum' diyen herkesin başımızın üzerinde yeri var. Mağduriyetinde haklıysa devlet ve milletin bu yaşadığı süreç adına o da bir gazi gibi, şehit yakını gibi kısa süreli bir mağduriyet yaşamış olur. 'Devletime, milletime, vatanıma helal olsun' der ve yine görevinin başına geçer. Cumhurbaşkanımızın talimatı, 'Hak edeni cezalandırırken, bir mağduriyet oluşmasına asla müsaade etmemeliyiz. Titiz davranmalıyız. Bu hızlı kararlarda ola ki bazı mağduriyetler varsa onların da hak ve hukukunu korumalıyız'. Bütün bakanlıklarda geri dönüş taleplerini zaten alıyoruz. Bu incelemeleri hızla yaparak, hiçbir mağduriyet yaşanmaması gayreti içinde olacağız."

Müezzinoğlu, kamuda açığa alınanlara değinerek, "ByLock sistemiyle darbe eyleminin iletişimi içinde olan yaklaşık 180 bin kişiden bahsediliyor. Takdir edersiniz ki henüz daha 2 ay olmadı. Binlerle ifade edilen kişinin analizini yapabilmek, bir taraftan da hızlı karar vermek gerekiyor. Burada minimum da olsa mağduriyet olabilme ihtimalini söylüyoruz ve görüyoruz. 'Bu ihtimal devam etsin' bakışımız yok. Kim elini vicdanına koyup 'Ben mağdurum' diyorsa bizim vicdanımız onlara açık." ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Bakanlığında 785 kişinin ihraç edildiğini, 180 kişinin açığa alındıktan sonra iade edildiği bilgisini verenMüezzinoğlu, 520 kişiyle ilgili araştırmanın da devam ettiğini bildirdi.

"MİLLETTEN YANA OLMAYANLARIN KAMUDA DURMA ŞANSI OLMAYACAK"

Son bir yılda 700'e yakın terör şehidi verildiğine dikkati çekenMüezzinoğlu, "Kamuda, Güneydoğu'daki PKK eylemlerine yataklık yapan kim varsa bu süreçte onlar da inceleniyor. Devlet ve millet adına kamu görevi üstlenen ve tavrı, devlet ve milletten yana olmayanların kamuda durma şansı olmayacak. Bu anlamda da önümüzdeki 15 gün veya 1 ay içinde PKK ile ilişiği olan, destek veren kim varsa bunlarla ilgili kararlar da gelecek." dedi.

Diyarbakır'ın Sur ve Silvan belediyelerine kayyum atandı.

Sözde öz yönetim ilanıyla ilgili daha önce gözaltına alınan ve sorgulamaları yapıldıktan sonra serbest bırakılmalarına rağmen göreve iade edilmeyen DBP'li Sur ve Silvan İlçe Belediyeleri'ne DiyarbakırValiliği tarafından kayyum atandı.

Alınan bilgiye göre, Diyarbakır'ın merkez Sur ve Silvan ilçe belediyelerine Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Valilikçe kayyum ataması yapıldı.

Kayyum olarak belediyelere ilçelerde görev yapan kaymakamların atandığı belirtilirken, 9 il genel meclis üyelerinin yerine de yeni atamaların yapılacağı öğrenildi.

HAKLARINDA DAVA AÇILMIŞTI

Diyarbakır'ın Sur ve Silvan ilçelerinde sözde "öz yönetim" ilan ettikleri gerekçesiyle Sur Belediye Başkanı Seyid Narin ve Silvan Belediye Başkanı Yüksel Bodakçı hakkında dava açılmıştı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamaları devam eden Sur Belediye Başkanı Narin hakkında "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması devam eden Silvan Belediye Başkanı Bodakçı hakkında "Devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan da 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sur ve Silvan belediyelerine kayyum atandı

MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan, avukat Tanrıverdi'nin Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki evinde yapılan aramada devlet sırrı niteliğinde 13 çuval evrak ele geçirildiği öğrenildi.

MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık ile tutuklu savcılar Özcan Şişman ve Aziz Takçı'nın avukatı Alp Değer Tanrıverdi, gözaltına alındı. Tanrıverdi'nin Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki evinde yapılan aramada devlet sırrı niteliğinde 13 çuval evrak ele geçirildiği öğrenildi.

13 ÇUVAL EVRAK ELE GEÇİRİLDİ

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında avukat Tanrıverdi hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

Ankara Emniyet Müdürlüğüne gönderilen yakalama kararının ardından Tanrıverdi, Gölbaşı ilçesindeki evinde gözaltına alındı.

Tanrıverdi'nin evinde yapılan aramada, MİT tırları soruşturmasına ilişkin devlet sırrı niteliğinde 13 çuval evrak ele geçirildi. Yapılan aramada tutuklu eski savcı Takçı'ya ait bilgisayarlara da el kondu.

Evde, tutuklu eski savcılar Takçı ve Ahmet Karaca'nın ailelerinin de bulunduğu öğrenildi.

Adana ve Hatay'da MİT tırlarının yasa dışı yollarla durdurulmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tırların durdurulmasında görev alan eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bağrıyanık ile savcılar Karaca, Takçı ve Şişman tutuklanmıştı. Savcılar, daha sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten ihraç edilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Valilere FETÖ temizliğinde adil davranma uyarısında bulundu: "Görevinde kalmasına neden olduğunuz her bir FETÖ üyesi için vebal altında kalacağınızı unutmayın"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün 81 ilden gelen Valileri Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Burada misafirlerine bir konuşma yapan Erdoğan FETÖ temizliği sırasında yanlışlıklar ve hukuk dışı uygulamalar konusunda azami dikkat ve hassasiyet gösterilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

"KARARLI, DİKKATLİ VE ADİL OLUN"

Gerek FETÖ, gerekse PKK ile mücadelenin önemli boyutu da kamu görevlilerinin tasfiyesi oluşturuyor. OHAL çerçevesinde süratli bir takım adımlar attık. Aynı süreci PKK terör örgütünün kamu kurumları içindeki destekçileri için de başlattık. Sizden ricam kararlı ve dikkatli çalışma yapmanızdır. Sizlerden memurları açığa alma yarışına girmenizi istemiyorum, adil davranmanızı istiyorum.

VEBALİ UNUTMAYIN

Devlet içinde bıraktığınız her bir terör örgütü mensubundan dolayı da çok büyük vebal altında kalacağınızı da bilmelisiniz. Devletin devlet gibi davranmadığı yerde meydan terör örgütlerine kalır.

GÖREVİNİZ 24 SAAT

Ben bir valiyi aradığım zaman; gece 01.00'de, 02.00'de, 03.00'te ararım. 'Bu saatte aranır mı' denilmez. Valinin görevi 24 saat. Bu anlayışla çalıştığımızda bu devlet, devlet olur

Terör örgütünün Suriye yapılanması içerisinde bulunan ve ele başlarından Murat Karayılan'a yakınlığı ile bilinen Amara kod Ebru FIRAT Atatürk Havalimanı'nda ele geçirildi. Fırat'ın canlı bomba eyleminde bulunacağı ihbarı bulunduğu öğrenildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube ekipleri başarılı bir operasyona imza attı. Canlı bomba eyleminde bulunacağı ihbarı bulunan Amara kod Ebru Fırat Atatürk Havalimanı'nda yakalandı.

Örgütün Suriye yapılanması içerisinde görev yaptığı bilinen ve terör örgütünün ele başlarından Murat Karayılan'a yakınlığı ile tanınan Ebru Fırat'ın Diyarbakır'dan İstanbul'a geleceği bilgisini edinen İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri Atatürk Havalimanı'nda çalışma başlattı. Ebru Fırat'ın İstanbul'a indiğini belirleyen ekipler havalimanında gözaltına aldı. Murat Karayılan ile fotoğrafları basına yansıyan Ebru Fırat hakkında canlı bomba eyleminde bulunacağına ilişkin ihbar olduğu öğrenildi.

Gözaltına alınan Fırat, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdülüğü ekiplerine teslim edildi. Kadın terörist, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü binasına getirildi.

İşte canlı bombanın fotoğrafı;

PKK'lı kadın canlı bomba havalimanında yakalandı

Canlı bomba eyleminde bulunacağı ihbarı bulunan Amara kod Ebru Fırat Atatürk Havalimanı'nda yakalandı..

Örgütün Suriye yapılanması içerisinde görev yaptığı bilinen ve terör örgütünün ele başlarından Murat Karayılan'a yakınlığı ile tanınan Ebru Fırat'ın Diyarbakır'dan İstanbul'a geleceği bilgisini edinen İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri Atatürk Havalimanı'nda çalışma başlattı.

GÖZALTINA ALINDI

Ebru Fırat'ın İstanbul'a indiğini belirleyen ekipler havalimanında gözaltına aldı. Murat Karayılan ile fotoğrafları basına yansıyan Ebru Fırat hakkında canlı bomba eyleminde bulunacağına ilişkin ihbar olduğu öğrenildi.

Gözaltına alınan Fırat, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdülüğü ekiplerine teslim edildi. Kadın terörist, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü binasına getirildi.

Bursa’da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan eski İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya’nın evinde bulunan Fethullah Gülen imzalı not dikkat çekti. "Ümidin emin temsilcilerinden aydınlık ruh, mübarek ve mümtaz kardeşim, Emniyet Müdürü Ali Osman Kahyaoğlu Beye en içten muhabbetlerimle..... M. Fethullah Gülen" yazılı not, Kuran-ı Kerim Türkçe Meali içerisinde bulundu. Kahya’nın, "Bana böyle bir belge verilmedi. Kurulan komplodur" dediği not, adliyedeki soruşturma dosyasına konuldu.

Bursa'da, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından devam eden FETÖ/PDY operasyonu kapsamında eski Bursa İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya 28 Temmuz günü Bursa'daki evinin önünde polis tarafından gözaltına alındı. Evde yapılan aramada, iddiaya göre bir ilaç firmasına ait antetli kağıda yazılı Fethullah Gülen'in imzası bulunan not ele geçti. "Ümidin emin temsilcilerinden aydınlık ruh, mübarek ve mümtaz kardeşim, Emniyet Müdürü Ali Osman Kahyaoğlu Beye en içten muhabbetlerimle..... M.Fethullah Gülen" yazılı not, evde bulunan Kuran-ı Kerim Türkçe Meali içersinde ele geçirildi. Bu not adliyedeki soruşturma dosyasına konuldu.

Sorgulaması tamamlanan ve 12 Ağustos çıkartıldığı mahkemece tutuklanan Ali Osman Kahya, Nöbetci Sulh Ceza Mahkemesi'nde yaptığı savunmada darbe girişimini ve darbecileri lanetlediğini belirtip şöyle dedi:

"Gözaltına alındığımda evimin önünde arabadaydım. Beni arabanın içerisinde tuttular. Arama esnasında eve sokmadılar. Aramada evimde ele geçen ve Fethullah Gülen'in bana hitaben yazdığı bildirilen not hakkında bilgim yoktur. Bana böyle bir belge verilmedi. Bu belge bana ait değildir. Bana kurulan bir komplonun bir parçası olduğunu düşünüyordum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Dikkat edileceği üzere notun üzerinde soy ismim 'Kahya' yerine 'Kahyaoğlu' yazılmıştır. Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim. Hakimliğiniz aksi kanaatteyse adli kontrol hükümlülüğünün uygulanmasını talep ederim."

ZİRVE YAYINEVİ KATLİAMINDA MALATYA'DAYDI

Malatya'da İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı sırada Zirve Yayınevi'ndeki saldırı sonrası eleştiri odağı olan Ali Osman Kahya, Kasım 2011 yılında Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne atandı. Bursa'da 2014 yılının Ocak ayına kadar görev yapan Ali Osman Kahya daha sonra merkeze alındı.

Genelkurmay Başkanlığınca, 6 Eylül'den bu yana Çukurca kırsalına düzenlenen hava harekatlarında 29 teröristin etkisiz hale getirildiği, bölgedeki operasyonlarda etkisiz hale getirilen toplam terörist sayısının ise 186 olduğu bildirildi

Genelkurmay Başkanlığından yapılan bilgilendirmeye göre, Çukurca kırsalında hava harekatı düzenlendiği, 6 Eylül'de saat 15.47-16.30 arasında Çukurca/Seni Tepe bölgesinde 4 teröristin, 7 Eylül'de saat 04.53-05.15 arasında ise Çukurca/Dede bölgesinde 8 teröristin, aynı gün saat 16.55-17.05 arasında Çukurca/Uzundere'de alınan anlık bir istihbaratın değerlendirilmesi sonucu yapılan hava harekatında 6 teröristin; bugün saat 07.40-08.00 saatleri arasında yerli Silahlı İHA (Bayraktar) ile gerçekleştirilen hava harekatında 5 teröristin yine bugün saat 10.52-11.05 arasında düzenlenen hava harekatında ise 6 terörist olmak üzere toplam 29 teröristin etkisiz hale getirildiği kaydedildi.

Şu ana kadar toplamda Hakkari Çukurca bölgesinde 186 teröristin etkisiz hale getirildiği, hava taarruzunu icra eden tüm savaş uçaklarının ve Silahlı İHA'nın da emniyetle üslerine döndükleri belirtildi.

ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ABD Başkanı Barack Obama'dan çok daha iyi bir lider olduğunu söyledi.

Turmp'ın açıklamaları, Pentagon'un Rusya'yı küresel istikrarsızlık tohumları ekmekle suçladığı bir günde geldi. BBC Türkçe'nin haberine göre, New York'ta eski muharip askerlerin başkan adaylarına soru sormalarına olanak sağlayan forumda konuşan Trump, kasım ayındaki seçimleri kazanırsa ''Putin'le iyi bir ilişki kuracaklarını düşündüğünü'' de söyledi.

GENERALLER OBAMA YÖNETİMİNİ ENKAZA DÖNÜŞTÜRDÜ

Trump'ın yarım saat süren forum sırasında ordu hiyerarşisini de hedef alırken, generallerin Obama yönetimi altında enkaza dönüştüklerini belirtti.

TRUMP'IN PUTİN İLE İLGİLİ SÖZLERİ OTURUMUN GÜNDEMİNİ BELİRLEDİ

Oturumun gündemini belirleyen ise Trump'ın Putin'le ilgili sözleri oldu. Sunucunun Rusya lideri hakkında daha önce sarfettiği övgüleri hatırlatması üzerine Trump, ''Halkın yaptığı işe desteği yüzde 82. Benim parlak biri olduğumu söylediğinde de ben bu iltifatı kabuıl ederim, tamam mı?'' dedi.

Trump'tan önce Oxford Üniversitesi'nde konuşan ABD Savunma Bakanı Ash Carter ise, Rusya'yı ilkeli bir uluslararası sistemi aşındırmak istemekle suçladı.

ABD'li yetkili, ayrıca Demokrat Parti'nin bilgisayarlarına yönelik saldırı girişiminde Rusya'nın parmağı olabileceğini de ima etti.