Almanya'da yine cami saldırısı
Giriş Tarihi: 20.3.2018 05:53 Güncelleme Tarihi: 20.3.2018 06:41
Almanya'nın Ulm kentinde bir camiye molotofkokteyli atıldı. Olayın ardından saldırganlar kaçarken, cami çevresinde kullanılmamış molotofkokteylleri bulundu.

İslam Toplumu Milli Görüş'e (IGMG) bağlı camiye saat 03.00 sıralarında düzenlenen saldırı sonrası çıkan yangın büyümeden söndürüldü. Kimliği bilinmeyen kişilerin düzenlediği saldırıda, camide hasar oluştu.
- Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı: Afrin başarısı terör örgütlerini rahatsız etti
- Almanya'da cami kundaklandı
Cami derneğinin eski başkanı İsa Baykuş, olayın çevre sakinleri tarafından polis ve itfaiyeye haber verildiğini, yangının büyümeden kontrol altına alınmasıyla büyük bir felaketin önüne geçildiğini söyledi. Baykuş, "Olayın ardından polis inceleme başlattı. Yetkililerden saldırganların bir an önce bulunup cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Yılbaşından bu yana 28. saldırı
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Dış İlişkiler Müdürü Zekeriya Altuğ geçen hafta yaptığı açıklamada, sadece yılbaşından bu yana Almanya'da 27 camiye saldırı düzenlendiğini, 2017 yılının tamamında bu sayının 100 olduğunu belirtmişti.
Almanya’da bir camiye daha saldırı!

Almanya’da camilere saldırılar devam ediyor. Ulm kentinde Osman Gazi Camii, kimliği belirsiz kişilerin molotofkokteyli saldırısına maruz kaldı.
Sabaha karşı 03.00 sıralarında meydana gelen saldırıda can kaybı olmazken, molofkokteylinin meydana getirdiği yangın yüzünden maddi hasar meydana geldi.
İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı Genel Sekreteri Bekin Altaş, saldırıyla alakalı olarak yaptığı yazılı açıklamada, Federal ve Eyalet hükümetlerinin camileri korumak vazifesinde olduklarını son aylarda her gün camilere dönük yapılan saldırılarla uyandıklarını belirterek, saldırıların sona ermesini istedi.
Camiye yapılan molotof kokteyli saldırının zamanında müdahale edilmesi suretiyle söndürüldüğünü belirten Bekin Altaş, caminin üst katında yedi kişinin yaşadığını, yapılan saldırganların insan hayatına kastettiğini belirtti.
Almanya'da son üç haftada 28 cami saldırısı yapıldı
Köln'de bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Merkez Camisi'ne düzenlenen lazer ışıklı saldırıyla, Almanya'da son üç hafta içerisinde camilere düzenlenen saldırı sayısı 28'e ulaştı.

Türk ve Alman bayrakları ile DİTİB logosunun kullanıldığı lazer ışıklı saldırıda, DİTİB Truva Atı'na benzetildi, Türkiye ve birlik aleyhine ifadeler kullanıldı. Lazerli saldırıda, Afrin'e düzenlenen terör operasyonu aleyhine de siyasi içerikli söylemlerde bulunuldu.
Saldırının ardından DİTİB'ten yapılan yazılı açıklamada, son dönemlerde Almanya başta olmak üzere Avrupa'da artan cami saldırıları kınandı.
Saldırganların tutuklanmaması eleştirildi
Almanya'da son üç hafta içerisinde 13 cami saldırısı yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, saldırıların kamuoyu huzurunda yapıldığı, saldırganlar sosyal medyada boy gösterdikleri halde faillerin tutuklanmaması eleştirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşlenen suçlardan dolayı herhangi bir müeyyide de uygulanmamaktadır. Siyaset veya medya ise ya susmaktadır veya yerel seviyede tepki vermektedir. Bu saldırıların mağdurları yalnız bırakılmakta ve başka saldırılara maruz kalmaktadırlar ve kamuoyu nezdinde onlarla alay edilmektedir. Toplumsal ve siyasi atmosfer rayından çıkmakta ve sorumlular sadece izlemekte, siyasilerin veya önemli aktörlerin konuyla ilgili sesleri duyulmamaktadır. Bu vurdumduymazlık endişe vericidir. Başka mabetler bu tür saldırılarla karşılaşsa tepkiler aynı mı olurdu acaba?"
"DİTİB bu saldırıları kesin bir dille lanetlemektedir"
DİTİB'in, ocak ayının sonunda Suriye'nin Afrin bölgesindeki güncel çatışmalar gerekçe gösterilerek sosyal medyada açıkça hedef gösterildiği ve o tarihten bu yana yapılan saldırıların 13'e ulaştığının hatırlatıldığı açıklamada, "Bu arada camilerin haricinde özel şahısların evlerine de bahis konusu siyasi aşırı hareketin saldırıları gerçekleştirilmiştir. DİTİB bu saldırıları kesin bir dille lanetlemektedir." denildi.
AFRİN’DE, 15 TEMMUZ İŞGAL PLAN'ININ AKTÖRLERİ ŞAŞKIN!
Giriş Tarihi: 04.02.2018 16:17
15 Temmuz işgal planı'nın Aktörleri ve Baş piyonları, en başta ABD, Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere, Hollanda, NATO, Şaşkın, bu aktörler 20 Ocak'ta, TSK nin Afrinde başlattığı Zeytin Dalı Harekatını, başlangıçta karşı görünselerde, TSK’nin başarılı olamayacağını inanıyolardı, 2011 yılından beri, AFRİN de, Alman ve Fransız Mühendislerinin yaptıkları mevziler, 21 ci yüz yılın savaş teknolojisi, bundan daha iyi tuzak yapılamazdı, buna rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üstün başarısı karşısında, Türkiye aleyhine yalan haberlerle, tüm dünya kamuoyunu aldatmaktalar, bağımsız kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 70’e yakın Ülkeden terörist bulunduğu, öldürülen teröristlerin bir çoğunun, PYD Kıyafeti giymiş Alman, Fransız, İngiltere ve Amerikalı olduğu, çünkü 1989 yılında, soğuk savaşın sona ermesiyle, Sovyetlerde bulunan yaklaşık beş (5000) bin Amerikan ajanının, gezgin, misyoner ve diplomat rolünde görev yaptıklarını, bunları Türkiye’ye çektiklerini, bizzat o günkü CİA Başkanının kendi ifadesinden anlaşılmakta.
Başarısız 15 temmuz işgal girişiminden sonra, aynı emperyalist güçlerin itleri, YPG / PKK KCK, DEAŞ da dâhil Amanos Dağları üzerinden, Türkiye’ye yaptıkları sızmalarla, Kilisde, Hatayda sivil halki hedef alarak, Türkiyeye test etmeye başladılar, 20 Ocak günü, Başkomutan Erdoğan Zeytin Dalı Harekatını başlatmamış olsaydı, bu gün 04 Şubat 2018 itbariyle, Amanos Dağları üzerinden Ak Denize Terör koridoru açılmış olacaktı, bu emperyalist güçlerin köpekleri, PYD/YPG’ PKK, KCK, DEAŞ ile savaşımız, Urfa, Gaziantep, Kilis, Hatay İllerimiz içersinde yapıyor olacaktık, ne yapıp edip Türkiye’yi Ortadoğu’da itibarsızlaştırp, diz çöktürmek istiyorlardı! Türkiye, İşgalci değil meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi güvenliği için, sınır ötesinden gelen terörü kaynağında yok etme kararlılığında. Afrin ve Münbiç’i terörden temizleyerek asıl sahiplerine teslim etmek için harekete geçmiştir, aynı zamanda Türkiyenin Beka sorunudur. Unutmayalım ki karşımızdaki düşman ve savaşımız, Kurtuluş savaşımızdaki düşmanlarımızın yüz katı ve beş bin tır en son üretilmiş geliştirilmiş, stratejik silahları bize karşı kullanacaklardır, elbette kaybımız olacaktır,unutmayalım ki, 1970 li yıllarda, uluslar arası kriter 1,Terörist 25 baş, bu gün gelişen teknoloji 1,Terörist 7 baş kabul ediliyor.
Afrin merkeze doğru kararlı ve temkinli şekilde planlandığı gibi ilerleyenen, 'Zeytin Dalı Harekâtı'nda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yürüyüşünü durdurmak, Başta ABD, Almanya, Fransa,İngiltere ve Türkiye karşıtı olan diğer ülkelerin ürettikleri stratejik silahları bize karşı kullanacaklardır, 15 Temmuz 2016 sonrası Haçlı ruhu ile Türkiye’ye zarar vermek, saldırmak asli görevleri olarak kabul etmekteler.Bütün bunlara rağmen kazanacak olan İslamın son kalesi türkiyedir.
,Maide Suresinin 54. ayetinin meali şöyledir:
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorludurlar. Allah yolunda mücadele eder ve bu hususta dil uzatan hiçbir kimsenin ayıplamasından korkmazlar...
”Bu ayet geldiğinde Sahabe, Peygamberimize (S.A.V.) bu ayette bahsi geçen kimlerdir diye sorduğunda, Cevaben siz Türkçeyi öğrenin türkçede saltanat vardır.
Osmanlı Cihan İmparatorluğu, Yaklaşık 6 Asır nasıl ayakta kaldı, Din'i İslam’a hizmet etti Yüceltti. Dünyadaki her mücadele ve davanın kendine özgü bir düşünce ve eylem planı vardır. Osmanlı,İslamın fikir planı ve onun uygulama yolunu, Peygamberlerin hakkı yaymadaki yöntemlerini uygulamıştır.Toplumunun problemlerini ve hayati sıkıntılarını hangi bölgede olursa olsun, hangi zamanda bulunursa bulunsun, hangi türden olursa olsun, çözüm ararken haktan ve adaletten ayrılmamıştır. Başkomutan Erdoğan’da aynı yolda yürümekte, kendisi Kutbül Aktab'dır. Bu millet maslahatını Erdoğan'a emanet etmiştir..
Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
E-Posta: [email protected].
.
YORUMLAR