TamamGiriş Tarihi: 07.10.2016 05:07 Güncelleme Tarihi: 07.10.2016 07:14
Yasin Börü katliamı FETÖ ve PKK tezgâhı
PKK ve FETÖ'nün en kanlı işbirliğini Diyarbakır'da 2 yıl önce '6-8 Ekim provokasyonunda' sergilediği ortaya çıktı. Kurban eti dağıtan Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi ile başlayan ve bölgede 53 kişinin öldüğü olaylarda ihanet şebekesi FETÖ'nün de parmağının olduğu belirlendi. Yasin Börü ve arkadaşlarının sığındığı evin sahibi kadın ve vatandaşların ısrarla polisi aramasına rağmen olay yerine ekipleri sevk etmeyen 155 Polis hattından sorumlu Emniyet Müdürü Nihat Urgancı FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanırken, yardımcısı ihraç edildi. Yine o dönem Muhabere Şube Müdürlüğü'nde görevli personelin 15 Temmuz'dan sonra yarısı ihraç edilirken, diğer yarısı açığa alındı
VAHŞETİN İKİNCİ YILI
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısı üzerine 6-8 Ekim 2014'te Diyarbakır'da 13, bölgede çıkan olaylarda ise 40 kişi hayatını kaybetti. Olayların başladığı 6 Ekim 2014'te Diyarbakır Bağlar'da kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ve 3 arkadaşı sığındıkları bir evde vahşice katledildiler. Olay günü Yasin Börü ve arkadaşlarının önünü kesen PKK ve HDP'lilerin olduğu grup "Bunlar DEAŞ'lı öldürün bunları" diye bağırdı. Yasin Börü ve arkadaşları kaçarak bir binaya sığındılar. Binanın 2'nci katındaki kadın ev sahibi, onları dairesinde saklamaya çalıştı. Ancak binanın üst katından perde yardımıyla alt daireye inen PKK yandaşları, Börü ve arkadaşları Riyat Güneş (28), Ahmet Dakak (19) ve Hasan Gökoğuz'a (25) ateş açıp, bıçakladı. Sonra onları balkondan atıp, yaktılar ve arabayla üzerlerinden geçtiler.

"YETKİ ALANIMIZ DEĞİL"
O gece ölümden kıl payı kurtulan Yasin Börü'nün arkadaşı Yusuf Er olay gecesini anlatırken, "Binanın önünde büyük bir kalabalık vardı. Arkadaşlarımı daireden aşağı atmışlar. Dışarıdan yanık et kokusu geliyordu. Babamı arayıp durumu anlattım. Babam polisi aramış. Ancak telefonu açan amir 'Orası bizim yetkili olduğumuz bölge değil' diye cevap vermiş" demişti.
İHRAÇ EDİLDİ
Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürüldüğü evin sahibi kadın L.O. da, olaylardan sonra savcıya verdiği ifadesinde "155 polis hattını aramama rağmen, polisler olaya müdahale etmedi" demişti. Yine Van, Batman ve Siirt'te de polisin göstericilere müdahale etmediği daha sonra yapılan incelemeler sonucu tespit edildi. Diyarbakır'da ve bölgede yaşanan katliamların ardında FETÖ'nün parmağının olduğu ortaya çıktı. Bölgeyi yangın yerine çeviren terör örgütü yandaşlarına müdahale etmeyen polis ve müdürler 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında ya tutuklandı ya da ihraç edildi.
KAÇARKEN YAKALANDI
Diyarbakır'da Yasin Börü ile birlikte 12 kişinin öldüğü olaylar sırasında 155'ten sorumlu 3'üncü sınıf Emniyet Müdürü Nihat Urgancı ile yardımcısı 3'üncü sınıf Emniyet Müdürü İ.Ç. görev yapıyordu. FETÖ'den tutuklu Emniyet Müdürü Recep Güven döneminde ve onun ekibinde yer alan Urgancı hakkında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yakalama kararı çıkarıldı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında gözaltı kararı verilen Urgancı, polislerin kovalamacası sonucu Konya'da yakalandı. Urgancı'nın daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı'nda bilişim ve yazılım programı uzmanı olarak görev yaptığı, daha sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi'nde görev aldığı öğrenildi. O dönem Diyarbakır'da görevli Emniyet Müdürü İ.Ç. de darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında emniyetten ihraç edildi. 6-8 Ekim gösterileri sırasında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Muhabere Şube Müdürlüğü'nde görevli personelin 15 Temmuz'dan sonra yarısının ihraç edildiği, diğer yarısının ise açığa alındığı ifade edildi.
6-8 EKİM: HDP'NİN KANLI FAŞİST YÜZÜ
Eylül 2014'te, DEAŞ'ın Suriye'deki Aynel Arap (Kobani) bölgesine saldırısını bahane eden HDP, yandaşlarını "sokağa" eyleme çağırdı. Sokaklarda terör estiren PKK ve HDP yandaşları ise 6-8 Ekim'de adeta katliam gerçekleştirdi. DEAŞ'çı diye sakallı vatandaşlar hedef alındı, 13'ü Diyarbakır'da 53 kişi öldü, 682 kişi yaralandı. Olaylarla ilgili açılan davalar ise hâlâ sürüyor..
..
Yasin Börü bu evde öldürüldü!

Diyarbakır'da HDP'nin çağrısıyla gerçekleştirilen 6-8 Ekim'deki saldırılarda teröristlerce katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının davasında üçüncü duruşma bugün gerçekleştirilecek. Davayı takip eden ve öldürülen gençlerin otopsi görüntülerini izleyen Avukat Mehmet Mahmut Doğan çok çarpıcı detayları anlattı. Polisin vahşet evinde kaydettiği görüntüler de ilk kez yayınlandı.
Diyarbakır'da 6-8 Ekim 2014'teki saldırılarda Yasin Börü, Dakak, Güneş ve Gökguz'un öldürülmesine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün yapılacak. Güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen davanın üçüncü duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak. Mahkeme, 34 sanığın yargılandığı davanın ara kararında tutuklu sanıklardan 4'ünün tahliyesine karar vermişti. Sanıklardan 17'sinin tutukluluğu ise devam ediyor.

HDP'nin çağrısıyla başladı
50'den fazla insanın öldüğü 6-8 Ekim olaylarını başlatan çağrı ise Demirtaş'ın başkanlığında toplanan HDP Parti Meclisi tarafından yapılmıştı. Demirtaş, Suruç'taki canlı bomba saldırısından sonra ise tabanına seslenerek, "herkes kendi güvenlik önlemini alsın" demişti. Demirtaş, terör tepki eylemlerinde HDP binalarına yapılan saldırılara karşı partililerden misli ile karşılık vermelerini de isteiş
Vahşet evinden kan donduran fotoğraflar
Bugünkü duruşmada bazı gizli tanıkların beyanının alınması beklenirken, davayı takip eden Avukat Mehmet Mahmut Doğan, Twitter hesabı üzerinden geride kalan döneme dair çarpıcı gerçekleri yayınladı. Ayrıca olay yeri inceleme ekiplerince kaydedilen fotoğraflar ilk kez gün yüzüne çıktı.

İddianameye yansımayan 6. isim 12 yaşında
Avukat Doğan, iddianameye yansımayan Yasin Börü ve 4 arkadaşının yanında altıncı bir kişinin bulunduğunu, o ismin Yusuf Er'in 12 yaşlarındaki kardeşi olduğunu ve et dağıtımı esnasında arabada bekletildiğini açıkladı. Daha sonra Börü ve arkadaşlarının mahalle arasında evleri gezerken YDG'li terörist bir grup tarafından takibe alındığını dile getiren Avukan Doğan, ardından yaşanılanları tüm detayları ile anlattı. Olay yeri inceleme polisinin kaydettiği görüntüler ile Börü ve arkadaşlarının otopsi görüntülerini izlediğini belirten Doğan, "Ben olay yeri ve otopsi görüntülerini izledim böyle bir vahşet yok" dedi.
"Kimse evine almak istemiyor"
Avukat Doğan kan donduran cinayetin tüm detaylarını şu şekilde anlattı:
"Yasin ve arkadaşları kalabalık YDG'li grubu fark edince bulundukları yerden hızla uzaklaşarak evlere sığınmaya çalışıyorlar.
Birkaç apartmanın zillerine basıyorlar ancak kapıları kimse açmıyor. En son olayın olduğu Özturan 3 apartmanında kapı açılıyor. Ancak bu sefer de dairelerde oturanlar 5 kişiyi evlerine almak istemiyor. Bir süre merdiven aralığında gizleniyorlar. Bu süre zarfında ailelerine ve büyüklerine ulaşmak için sürekli telefonla aramalar yapıyorlar. En sonunda 3. katta 5 numaralı dairedeki kadın merhamet ediyor ve 5 kişiye kapıyı açarak evine alıyor. Bu kadın evden defaatle 155'i arayarak yardım istiyor.

Saat 18.50'de katledildiler polis 21.17'de geldi
Yasin ve arkadaşları saat 18.50 civarında katlediliyor. Polis 21.17'de olay yerine gitmek için yola çıkıyor. (iddianameden) Yasin ve arkadaşlarını eve alan kadın hem eşini hem de polisi arıyor. Bu sırada grup evin kapısına kadar geliyor. 155 kaydında ilk aramada evin kapısına dayanan grubun sesleri rahatlıkla duyulabiliyor.
Üst katın balkonundan girip ateş ediyor
Bu sırada grup kapıda uzun süre bekliyor ve eve giremiyor. Ancak sanıklardan Uğur Doğanay üst kat daireye zorla giriyor. Üst katın balkonundan iplerle sarkarak Yasinlerin sığındığı eve giriyor ve ilk silahlı ateşi açıyo
Vahşet evinde 3 kişiyi öldürdüler
Daha sonra ev sahibi evin anahtarını Uğur Doğanay'ın önüne doğru fırlatıyor. Sonrasında grup eve giriyor. YDG'li grup eve girdikten sonra 3 kişiyi öldürüyor. Diğer 2 kişi yaralanıyor.
Yusuf Er'i kan izlerinden takip edip buluyorlar
Olaydan yaralı kurtulan Yusuf Er, önce tuvalete saklanıyor (silahla yaralanmış) grup tuvalete saklandığını fark ediyor ve çıkarıyor. Kalabalık grup aynı esnada evin içerisinde 3 ölü ve yaralıyı linç etmeye devam ediyor. Her yeri kesik olduğu için tahminen yerde bıraktığı kan izlerinden merdiven altına saklandığını fark edip bu
Olayın canlı şahidi
Olayların devamında kapı önü kalabalığı ve sokağın karanlığından bir şekilde fırsatını bulup yine kaçıyor. 1 sokak sonra bayılıp düşüyor. Düşüp bayıldığı yerde PKK'lı kimse yok ve görenler bir şekilde hastaneye götürüyor ve yaşıyor. Olayın en önemli şahidi.
Böyle bir vahşet görmedim
Grup öyle vahşi ki ölenlerin cansız bedenlerini yerde dakikalarca tekmeliyor sopalarla vuruyorlar. Ben olay yeri ve otopsi görüntülerini izledim böyle bir vahşet yok. Bir cansız beden düşünün burnu var, olması gerek yerde değil! Yasin Börü'nün annesi oğlunu adli tıpta ayağındaki "BEN"den teşhis edebiliyor!"
Canavarca hislerle katledilmişler
Vahşet, öldürülen 4 gencin otopsi yaralı kurtulan Yusuf Er'in Adli Tıp raporlarına da yansımış durumda. Raporlara göre öldürülen gençlere çok ağır işkenceler yapılmış. Ahmet Dakak'ta 22, Hasan Gökguz'da 20, Yasin Börü'de 15 bıçak darbesi var. Riyat Güneş'in ise kafatası kemiği kırılmış. Hasan Gökguz hariç öldürülen gençlerin vücutlarında birer tane de kurşun izine rastlandı.
Ahmet Dakak
22 kesici delici alet yaralanması (boğaz kesiği, bıçak girişi) 1 mermi girişi (çekirdek bedenden çıkarılmış) Ölüm, iç kanama.
Hasan Gökguz
20 kesici delici alet yaralanması(baş ve boyun bölgesinde yoğunlukla) Ölüm, beyin kanaması, iç kanama.
Riyat Güneş
Çok sayıda kesici delici yaralanma (kafada öldürücü ezik ve parçalanma) Bir mermi girişi (çekirdek çıkarılmış) Ölüm nedeni, kafatası kemik kırığı, beyin kanaması, beyin doku harabiyeti.
Yasin Börü (16)
15 kesici delici yaralanma (baş ve boyun bölgesinde yoğun) 1 mermi girişi (çekirdek bedenden çıkarılmış) Ölüm nedeni, beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve iç kanama.
Yusuf Er (yaralı)
Çok sayıda kesici delici yaralanma (sırt,kafa ve özellikle sağ bacakta çok sayıda kesik delinme) Acile ulaştığında sol akciğerde sönme...
Yenibosna bombacısı yakalandı!
Yenibosna saldırısını gerçekleştiren terörist gözaltında
İstanbul Yenibosna'daki saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı terörist dahil 6 kişi gözaltına alındı.
Bombacı sahte plaka takıp kaçmaya çalışmış
Yenibosna 75. Yıl Polis Merkezi yakınlarında yaşanan bombalı terör saldırısının ardından olay yerinden kaçan bombacı ve 2 şüpheli Aksaray'da yakalandı.

İstanbul Yenibosna'da 10 sivilin yaralandığı motosikletle bombalı saldırı olayını gerçekleştiren PKK'lı teröristler yakalandı. Bombacı dahil 6 kişi gözaltına alındı.
Yenibosna'daki saldırı ile ilgili İstanbul istihbarat ve Terörle mücadele Şube müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları sonucu olayın bütün ayrıntıları çözüldü...

İstanbul Yenibosna'daki terör saldırısını düzenlediği iddiasıyla aranan PKK'lı teröristin sahte kimlikle kaçmaya çalışırken Aksaray ilinde yakalandığı bildirildi.
SALDIRGAN ÜLKE DIŞINA KAÇACAKTI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Yenibosna 75. Yıl Polis Merkezi ve Askerlik Şubesi yakınında meydana gelen ve 10 kişinin yaralandığı patlamanın faili olduğu tespit edilen PKK'lı teröristin, terör örgütünün Suriye veya Irak'taki kamplarına gitmek üzere sivil bir araçla kentten ayrıldığını belirledi.
AKSARAY EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ YAKALADI
Buna ilişkin, 81 ilin emniyet müdürlüklerine ve MİT'e bilgi verildi. Aksaray Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelendikleri bir aracı durdurdu. Araçta, terör saldırısının faili olduğu iddiasıyla aranan kişi, sahte kimlikle yakalandı. Şahsın beraberindeki 2 kişi de gözaltına alındı. Şahısların, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul'a gönderileceği öğrenildi.
ÇEVREDEKİ VATANDAŞLAR TERÖRİSTLERE TEPKİ GÖSTERDİ
Gözaltına alınan Ekrem G, Felek G. ve Serdar G, emniyetteki işlemlerinin ardından Aksaray Devlet Hastanesine götürüldü. Çevredeki vatandaşlar, sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilere, hastaneden çıkartılırken tepki gösterdi.
ARACIN PLAKASI SAHTE ÇIKTI
Aksaray Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü önünde takibe alınan ve kent merkezi yakınında düzenlenen operasyonda durdurulan söz konusu aracın plakasının sahte olduğu öğrenildi. Ayrıca araçta, Glock marka bir tabancanın ele geçirildiği bildirildi.
PKK'lı teröristlerden bombacı dahil 3'ü sahte kimlikle sivil bir araçla kullanarak kaçmaya çalışırken Aksaray ilinde yakalandı. Araçtan bir silah ve saldırganın kullandığı kıyafetler çıktı.
Gözaltına alınanların 3'ü ise İstanbul'da yakalandı. Patlatılan motosikletin Şirinevler'de bir kebapçıya ait olduğu belirlendi.
Şüphelilerin PKK'dan kaydı olduğu ve bir kısmının cezaevine girip çıktıkları belirlendi.
FETÖ’den çözülmeye karşı para transferi

Darbe girişiminden sonra peş peşe operasyonlarla köşeye sıkışan FETÖ, yurtdışından Türkiye içindeki örgüt üyelerine para transferi yapmaya çalışıyor. FETÖ'nün, yurtdışındaki servetinin bir kısmını kuryelerle veya yabancı kredi şeklinde Türkiye'ye getirip, açığa alınan veya tutuklanan FETÖ üyelerinin ailelerine yardım yaptığı ve bu yolla örgüt elemanlarının çözülmesini engellenmeye çalıştığı belirlendi. 15 Temmuz'un ardından devlete sızmış FETÖ mensuplarına yönelik art arda operasyonlar yapıldı. 70 bin 50 şüpheli hakkında işlem yapıldı, bunların 31 bin 48'i tutuklandı. Yaklaşık 50 bin kişi de memuriyetten ihraç edildi. Bu operasyonlar Türkiye'deki FETÖ mensuplarını köşeye sıkıştırırken, üst düzey FETÖ'cülerin yurtdışında rahat içinde yaşaması, Türkiye'de kalan örgüt mensupları arasında rahatsızlık yarattı.

YASTIK ALTI HİMMETLER
Darbe girişimin arkasındaki FETÖ örgütü, bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak ve örgüt mensuplarının itirafçı olmasının önüne geçmek için, yeni bir planı devreye soktu. Terör örgütünün, yurtdışından kuryelerle ve yabancı kredi şeklinde getirdiği paralarla, tutuklanan veya açığa alınan üyelerinin ailelerini desteklemeye çalıştığı öğrenildi. Örgütün, geçen yıl FETÖ ile bağlantılı şirketlere kayyum atanmasının ardından, önlem olarak bağlantılı şirketlerin kasalarını boşalttığı, mutemet örgüt elemanlarına devrettiği veya gizli kasalara sakladığı üzerinde duruluyor. Darbe girişimi öncesinde yurtdışına kaçırılan kara parayı FETÖ mensuplarının ailelerine aktarmaya çalışan FETÖ'nün, yastık altı himmet paralarını da örgüt üyelerini desteklemek için kullanmayı hedeflediği belirtildi.

Adliyeye ihbarda FETÖ şüphesi

FETÖ’cü polislerin duruşmasının başlayacağı saatlerde Antalya Adliyesi’ne yurtdışından yapılan asılsız bomba ihbarı panik yarattı
Dün sabah saatlerinde Antalya Emniyeti'ne gönderilen bir maille adliyeye bombalı saldırı yapılacağı ihbar edildi. Hemen alarma geçen Antalya polisi adliye binasını boşaltıp, özel eğitimli köpeklerle 4 saat boyunca arama yaptı. İhbar asılsız çıkarken, Emniyet Müdürü Cemil Tonbul ve Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz birlikte açıklama yaptı. Tonbul, IP adresine göre ihbarın Hollanda'dan yapıldığını söyledi. İstihbarat ve terör uzmanları ise ihbarın, Antalya'da 2009 ile 2013 arasında 130 kişiyi yasadışı yollarla dinleyen 12 polisin duruşmasından hemen önce ve emniyetin FETÖ'nün polisteki yapılanmasına yönelik olarak 4 ilde başlattığı operasyon devam ederken yapıldığına dikkat çekti. Adliye personeli görevlerine döndükten sonra tele kulakçı polislerin duruşması gecikmeli olarak görülürken, TEM ekipleri de operasyon kapsamında, bazılarının ByLock kullandığı belirlenen aralarında polisler ve sivillerin de bulunduğu 20 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde Bank Asya'ya ait dekontlar, Zaman gazetesi nüshaları ile pasaportlar da ele geçirildi.

Colorado imamı uyuyan hücreleri albümden tanıdı
FETÖ'nün olası bir yeni kalkışma girişimine katılmaları için gizlediği ve önceki gün gözaltına alınan 28'i albay 39 kişiden 20'si tutuklandı. FETÖ'nün TSK'daki gizli hücresiyle ilgili ilginç detaylarda ortaya çıktı.

ALBÜMDEN TEŞHİS ETTİ
Her şey, ABD'de Colorado eyaleti imamı olan F.T.'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda itirafçı olmasının ardından başladı. F.T. ifadesinde "Orduda kripto olarak saklanan FETÖ üyeleri var. Bir dönem Harp Akademisi öğrencilerinin imamlığını yaptım. Bu öğrencilere Gülen'in kitaplarını okuttum. Kripto öğrencilerin çoğunu tanırım. Daha sonra öğrencileri Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri imamlarına teslim ettim" dedi. F.T.'ye akademi yıllığındaki fotoğraflar gösterildi. Numaralandırılan ve isimleri gizlenen fotoğraflarla F.T.'nin ifadeleri örtüştü.
CAĞALOĞLU İMAMI...
İtirafçı F.T., albay rütbesindeki Adem O., Ahmet Y., Atalay U., Ayhan Y., Bora Ö., Fatih O.S., Fehmi T., Gürol İ., İlker D., İlyas D., Mehmet H., Mevlüt K., Mevlüt Y., Mithat D., Murat C.G., Murat K., Mustafa A., Sabit H.Ş., Şaban A., Şükrü B., Ünal A., Üret A.Ç. ve Yalçın Ç.'yi teşhis etti. Bu isimlerden bazılarının Bank Asya'da hesapları bulundu. Bazıları ise gizli yazışma programlarını kullanmıştı. F.T. ve başka bir gizli tanığın ifadesi doğrultusunda FETÖ'nün Cağaloğlu imamı olduğu iddia edilen "Selim" kod adlı Sezai S.'nin de aralarında bulunduğu 6 isim daha tespit edildi. Merkeze alınan vali yardımcısı Şaban Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 4 sivil şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. 16 asker de "'Terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklandı. Şüphelilerden 19'u ise yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı.
İşte FETÖ’nün 19 gelir musluğu

HSYK, örgütün başlıca gelir kaynakları arasında, şantaj yoluyla alınan paralar, yardım maskesi altında toplanan himmet ve kamu ihalelerinde yapılan usulsüzlükleri saydı
HSYK'nın, FETÖ bağlantılı 66 hâkim-savcıyla ilgili ihraç raporunda, örgütün başlıca gelir kaynakları kalem kalem sıralandı. MİT TIR'ları olayını yürüten savcıların amacının, 15 Temmuz darbe girişimini yapanlarla aynı olduğunun belirtildiği raporda, HSYK müfettişlerinin elde ettiği gelir kaynakları şöyle sıralandı:
Kamu ihalelerinin örgütle bağlantılı firmalara verilmesi.
Örgütle ilişkili firmaların rakiplerinin adli ve idari işlemlerle elimine edilmesi.
Kurumların gizli kalması gereken finansal ve yatırım planlarının sızdırılması.
Kamu arazi tahsislerinin örgütle kurumlara bedelsiz devri.
İmar değişikliklerinin, örgütle ilgili vakıf, dernek veya şirketler lehine yapılması.
Kamu hibe, destekleme ve teşviklerin takibi ve proje kabullerinde FETÖ firmalarının kayrılması.
İşadamlarından, adli ve idari süreçlerdeki işlemlerini lehlerine sonuçlandırma karşılığı alınan paralar.
İşadamlarından ses ve görüntü kaydına dayalı tehdit ve şantajla alınan paralar.
İşadamlarından iş bağlantılarını sağlama karşılığı alınan paralar.

KİMSE YOK MU VE TUSKON
TUSKON ve bağlı federasyon, dernek, şirket ve vakıflardan toplanan aidatlar.
Medya sektöründen sağlanan gelirler.
Kimse Yok Mu ve benzeri sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yardım adı altında toplanan paralar.
Ticaret odası yönetimleri ele geçirilerek sağlanan gelirler.
Kurban bayramı öncesi 'kurban' adı altında toplanan paralar.
İl ve ilçelerde, işadamlarının katıldığı mütevelli heyetleri oluşturup zekat ve burs adı altında toplanan paralar.
Memur maaş ve ödüllendirmelerinden 'himmet' adı altında yapılan kesintiler.
Devlet kurumlarına yerleştirilen örgüt mensuplarının ilk maaşlarını örgüte vermesi.
154 ülkede bulunan örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar.
Yurt içinde örgütle ilişkili eğitim kurumlarında okuyan öğrencilerden alınan paralar.

‘İmam’a önce tahliye sonra tutuklama...

FETÖ'nün Erzurum'daki 'emniyet imamı' olduğu iddia edilen Ünal Şahin'in tahliyesi tepki çekti. Tahliyeden kısa süre sonra da Şahin için tutuklama kararı çıktı. Kuyumcu Ünal Şahin, 31 Mayıs'ta Ankara'da yakalandı. Erzurum'a getirilerek ifadesi alınan Şahin, FETÖ/PDY üyesi olma suçundan tutuklandı. Şahin'in firar ettiği dönemde, işlettiği 15 yıllık Ünalan Kuyumculuk'un ismini ise 'Sır Kuyumculuk' olarak değiştirdiği ortaya çıktı. Türkiye 'Sır' ismini, firari FETÖ imamı Adil Öksüz'ün araç plakasındaki harf grubu olarak duymuştu.
DARBENİN KARATUSU ADİL ÖKSÜZ’ÜN ‘SIR’ PLAKALI ARACI ORTAYA ÇIKTI
SADECE O TAHLİYE EDİLDİ
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, hâkim Ömer Özgür Ercan, sanıklardan sadece Şahin'i, yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Sosyal medyada, FETÖ'ye ve Fetullah Gülen'e verdiği destek paylaşımları dikkat çeken Ünal Şahin'in tahliyesine savcılığın yaptığı itiraz sonrası, Şahin için tutuklama kararı verildi.
Ünal Şahin'in sosyal medyada yaptığı Gülen yanlısı paylaşımlar...

FETÖ'nün Adliye Ablası gözaltına alındı

FETÖ soruşturmasında örgütün adliyede çalışan kadın katip, mübaşir ve müdürlerinden sorumlu olduğu ileri sürülen Z.K. yakalandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan adliye personelinin verdiği ifadeler doğrultusunda, örgütün İstanbul Adalet Sarayı'nda çalışan kadın katip, mübaşir ve yazı işleri müdürlerinden sorumlu olduğu iddia edilen "Rana" kod adlı şüpheli Z. K., savcılığın talimatı üzerine İstanbul'da ikamet ettiği evinde, emniyet ve MİT'in destek verdiği operasyonla gözaltına alındı.
ÜST DÜZEY ABLA
Örgütte "üst düzey abla" olduğu iddia edilen şüpheli Z. K.'nın polis baskının da evinin arka penceresinden kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi. Ayrıca şüphelinin Yıldız Teknik Üniversitesinde doçent olan A.K.'nin de eşiyle birlikte gözaltına alındığı belirtildi.
İSTİHBARATA KARŞI KOYMA EĞİTİMİ ALDI
Savcılık kaynaklarınca edinilen bilgiye göre, Z.K.'nın örgüt içi kullanılan gizli haberleşme programı Bylock'u kullandığı, ayrıca kendi altındaki gruplara da bu programı kurdurduğu ve bütün örgüt içi iletişimini Bylock üzerinden sağladığı tespit edildi. Şüpheli Z. K.'nın, kendisine bağlı 5 tane ev ablası ile her ev ablasının sorumlu olduğu ikişer evin bulunduğu iddia edildi. Şüpheli Z.K.'nın, istihbarata karşı koyma eğitimi aldığı, takipten kurtulmak amacıyla özel aracını kullanmayarak ticari taksiyle her yere gittiği iddia edildi.
Kucağındaki emaneti içindeki evlat acısıymış

Çukurca şehidi Yüzbaşı Özgür Özekin’in cenaze töreninde çekilen bu fotoğrafın ardında bir komutan ve askerin ‘vefa’ öyküsü var. Şehit Özekin’in ailesini yakın diyalog kurduğu Korgeneral Temel’e emanet ettiği ortaya çıktı
Hakkâri Çukurca'da bombalı terör saldırısında yaralanan ve 5 gün sonra şehit düşen Yüzbaşı Özgür Özekin'in cenaze töreninde tüm Türkiye'yi gözyaşına boğan fotoğrafın öyküsünü emekli bordo bereli Abdullah Ağar anlattı... Yüzbaşı Özekin'i son yolculuğuna uğurlamak için Cerablus'tan Fethiye'ye giden 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, şehidin 1 yaşındaki oğlu Yağız Pars'ı kucağına alıp gözyaşlarını tutamamıştı. O fotoğrafın hikâyesini anlatan güvenlik uzmanı ve emekli bordo bereli Abdullah Ağar, Yüzbaşı Tekin ile Korgeneral Temel'in aralarındaki dostluğu gözler önüne seren duygu dolu hikâyeyi anlattı. Ağar, Korgeneral Temel için de şu ifadeleri kullandı: "O komutan, bütün rütbelerini doğuda aldı, yıllarca orada görev yaptı, hâlâ da görevinin başında. Yüzlerce askeri şehit düştü ve her birine ayrı ayrı hürmet gösteren çok değerli bir komutan. Orada şehit düşen tüm askerleri için gözlerinden yaş aktı" dedi. Ağar o fotoğrafın yürek burkan hikâyesini şöyle anlattı:
TÖREN BOYUNCA KUCAĞINDAYDI
Özgür Yüzbaşı'yı Eğirdir Komando Okulu'ndan tanıyan komutanı Korgeneral Temel, onunla birçok göreve çıkmış. Değer verdiği bütün öğrencilerine ve silah arkadaşlarına yaptığı gibi Özgür Yüzbaşı'ya da telefon numarasını vermişti. "Her ne olursa ara Özgür. Bu telefonun ucundayım" diyerek verdiği numarasını Özgür Yüzbaşı değil, o şehit düştükten sonra annesi Aliye Hanım aradı. Oğlunun "Bana bir şey olursa komutanım size bakar" dediği Korgeneral Temel'e o kara haberi acılı anne verdi: "Oğlum şehit oldu..." O sırada Cerablus'ta Fırat Kalkanı operasyonunu takip eden Korgeneral Temel hemen Gaziantep'e geçti oradan da Dalaman'a uçtu, Fethiye ye ulaştı. Cenaze töreninde Özgür Yüzbaşı'nın 1 yaşındaki çocuğu minik Yağız Pars'ı kucağına aldıktan sonra da hiç bırakamadı. Emrinde şehit düşen yüzlerce Mehmetçik'e sarılamadı. Onun kaderinde şehitlerin bebelerine sarılmak, onları öpmek koklamak vardı. Minicikti Yağız Pars bebek. Babasının çehresi, gözleri, bakışları vardı onda da. O sırada Korgeneral Temel'in dudaklarından bir sözün döküldüğü duyuldu: "Bu çocuk bize emanet..."
ELLERİYLE TOPRAĞA VERDİ
2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel silah arkadaşı, öğrencisi Özgür'ünün naaşını tören alanında da bırakıp gidemedi. Defnedileceği kabrine kadar gitti. Kabrine indi ve kendi elleriyle indirdi naaşını. Toprağını attılar, sonra dağlara, vatan için gelecek aramaya. Bir kez bir kez bir kez daha. Şehit vermek ve şehit bebelerine sarılmak uğruna.
FETÖ’nün TSK şifreleri
Bursa’daki soruşturmaya göre, askeri okullara hazırlanan öğrenciler, sahte isimle dershaneye kayıt oldu. Sınav sorularını da ev abileri dağıttı
Bursa'da yürütülen soruşturmada FETÖ'nün TSK'ya giriş şifreleri ortaya çıkarıldı. FETÖ'cü abilerin, askeri okullara giriş sınavı sorularını örgüt üyelerine, 'ev abileri' aracılığıyla dağıttığı belirlendi. Askeri okullara yerleştirdikleri öğrencilerin tercihlerine göre, subaylık sınavları SU, Hava Kuvvetleri Komutanlığı HOLLANDA, Jandarma Komutanlığı DANİMARKA, Kara Kuvvetleri ise KANADA olarak şifrelendi. TSK'ya yerleştirilen her öğrencinin tercihine göre yaptığı şifreleme yöntemi de deşifre edildi. 7 ilde yapılan eşzamanlı 2 operasyonda gözaltına alınan 18 kişi mahkemeye çıkarıldı. Mahkemeye çıkarılanlardan 11'i cezaevine gönderildi. 6 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken bir şüphelinin ise başka suçtan cezaevinde olduğu belirlendi.
FETÖ'NÜN TSK, MİT VE EMNİYETTEKİ HÜCRE YAPISI ORTAYA ÇIKTI
SAHTE İSİMLE KAYIT OLDULAR
Askeri okullar sınav ve mülakatları için öğrencilerin sahte isimlerle dershanelere kayıt yaptırdıklarının tespit edildiği soruşturmayla ilgili emniyetten yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: "FETÖ/PDY'ye müzahir öğrencilerin hiçbir şekilde örgüte ait dershanede ve okullarda kayıtları tespit edilemedi. Sahte isimlerle kayıt yaptırdılar, 'ev abileri' haricinde FETÖ'ye bağlı şahıslar ile de irtibata geçmediler. Öğrenciler FETÖ mensuplarının yer aldığı komisyonlarda mülakata girecek şekilde internetten randevu aldı ve bu sayede askeri okullara yerleştirildiler."
6-7 Ekim olaylarının ikinci yılı
HDP'nin çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te terör örgütü PKK yandaşlarının gerçekleştirdiği saldırıların üzerinden iki yıl geçti.

HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle PKK/PYD yandaşlarının gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu ve 31 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olaylarının üzerinden iki yıl geçti.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, HDP Merkez Yürütme Kurulu ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "sokağa çıkın" çağrısı üzerine, terör örgütü PKK/PYD yandaşlarının Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle 35 ilde gerçekleştirdiği şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.
Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu, olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlanırken, şiddet eylemlerinin devlete maliyeti 300 milyon liranın üzerinde oldu.
Çözüm Süreci'nde Doğu ve Güneydoğu'da sağlanan huzur ve güven ortamına büyük zarar veren bu şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra bölge ekonomisine, turizmine ve sosyal hayatına da büyük darbe vurdu.
DİYARBAKIR'DA 12 KİŞİ ÖLDÜ
Kentte yaşanan saldırılarda Yasin Börü ve arkadaşlarının da arasında bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetti, 65 vatandaş ile aralarında 4. sınıf emniyet müdürü ve komiser yardımcısının da bulunduğu 14 güvenlik görevlisi yaralandı.
Olaylarda 144 özel bina ve iş yeri, 16 kamu binası, 6 av bayisi, 17 özel ve kamu bankası, 4 okul, bir müze, 88 özel araç, 40 kamu aracı, bir parti binası ve 36 MOBESE kamerası zarar gördü. Gözaltına alınan 189 kişiden 175'i nöbetçi mahkemeye sevk edildi, şüphelilerden 45'i tutuklandı.
VAHŞİCE KATLEDİLDİLER
Yoksulların bayramda evlerine kurban girmesini sağlamak için çalışan Yasin Börü ve üç arkadaşı, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi.
DAEŞ üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı, ayrıca 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi, Hüseyin Dakak'ın ise başı taşla ezildi.
Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi.
Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü.
Polis kamerasından 6-7 Ekim olayları
OKULLARI DA HEDEF ALDILAR
Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana geldi.
Tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede hizmete açıldı.
Olaylara ilişkin bin 600'ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatılırken, gözaltına alınan 894 şüpheliden 386'sı tutuklandı, 244'ü hakkında adli kontrol kararı verildi.
Yasin Börü olayında tüyler ürperten konuşma kaydı
MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Olaylarda Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş'in vahşice öldürülmesi, bir kişinin de yaralanmasına ilişkin 34 sanık hakkında 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davanın güvenlik gerekçesiyle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verildi.
DAVA SÜRÜYOR
Olaylara ilişkin yaşı 18'den küçük 7 suça sürüklenen çocuk hakkında Diyarbakır'da açılan ve daha sonra Ankara'ya gönderilen davalar da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirildi. Kararın ardından dosyada sanık sayısı 41'e yükseldi.
Diyarbakır'da, izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili 19'u tutuklu 41 kişinin Ankara'da yargılanmasına devam ediliyor.
Börü, Dakak, Güneş ve Gökguz'un ailelerinin avukatları, cinayetlere ilişkin 41 kişinin yargılandığı davanın "insanlığa karşı suç" kapsamında değerlendirilmesini ve "azmettiricilerin" de yargılanmasını istiyor.
YASİNLER KURBAN ETİ DAĞITMAYA DEVAM EDİYOR
Önceki yıl Kurban Bayramının 4. gününde ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken vahşice öldürülen Börü ile arkadaşları Dakak, Güneş ve Gökguz için Şehitler Kervanı Platformu öncülüğünde "Yasin Börü'nün ulaştıramadığı kurban etini sizler ulaştırın" kampanyası düzenlendi.
Kampanya kapsamında her yıl Kurban Bayramı'nın dördüncü günü Börü ve arkadaşları anısına terör mağdurları ile Suriyeli ailelere kurban eti dağıtılıyor.
TAZMİNAT ÖDENDİ
Diyarbakır'da olaylarda zarar gören 73 esnafa Diyarbakır Valiliği tarafından 234 bin 997 lira ödeme yapıldı.
Hayatını kaybeden 8 kişi için yapılan başvurudan 7'si çatışmalı ortamda zarar gören, yakınlarını kaybeden, alıkonulduğu için iş kaybı yaşayan vatandaşların mağduriyeti, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında tazmin edilerek, komisyon tarafından aralarında Yasin Börü'nün de yer aldığı 6 kişinin ailesine 170 bin lirayı bulan tazminat ödendi.
GAZİANTEP
Gaziantep'te, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 4'ü polis 42 kişinin yaralandığı "6-7 Ekim olayları"nın acısı hala tazeliğini koruyor.
Olaylarda, aralarında polis merkezinin de bulunduğu 12 kamu binası, 5 okul, 5 ev, 44 iş yeri, 77 araca yaklaşık 1 milyon liralık zarar verildiği tespit edildi.
Olaylar sırasında hastaneye yetişmek istediği 8 aylık bebeğini eylemcilerin arasında kalarak düşüren Gönül Kalkanlar'ın evlat acısı ise dinmedi.
VAN
Olayların ve tahribatın en fazla yaşandığı şehirlerin başında gelen Van'da izinsiz gösteri yapan terör örgütü yandaşları, çok sayıda iş yeri, araç, kamu binası, okul, Kur'an kursu, dershane, dernek ve yurt binasına zarar verdi.
Eylemler nedeniyle 170 araç, 20 okul, 5 dini müessese, 40 kamu binası ve 523 iş yerinin büyük hasar gördüğü kentte, valilik ve kaymakamlıklarca oluşturulan hasar tespit komisyonlarının incelemesinden sonra Başbakanlık tarafından gönderilen ödenekler zarar gören vatandaşların hesaplarına aktarıldı. Hasara uğrayan kamu binaları, okullar, dernek binaları ve Kur'an kursları da baştan sona yenilenerek hizmete başladı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, saldırılarda hasar gören ve yakılan 20 okulda baştan sona yenileme çalışması yürüttü. Hasarlı okullar tadilattan geçirilerek kısa sürede eğitim öğretime açıldı.
SİİRT VE BATMAN'DAKİ OLAYLAR RAPORLARA YANSIDI
Siirt ve Batman'daki izinsiz gösterilere ilişkin valilik ve emniyet tarafından hazırlanan raporlar, saldırıların boyutunu ortaya koydu.
5 sivilin hayatını kaybettiği, 17 sivil ile 20 emniyet mensubunun yaralandığı Siirt'te valilik bünyesinde oluşturulan hasar tespit komisyonu raporuna göre, gözaltına alınan 69 kişiden 16'sı tutuklandı.
Planlı yapılan operasyonlarda olaylarda kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanmış 2 uzun namlulu silah, 168 kalaşnikof fişeği, bir patlayıcı düzeneği, 2 kilogram amonyum nitrat, 2 patlayıcı mühimmat, 2 pompalı av tüfeği, çok sayıda çeşitli numaralarda av tüfeği fişeği, maske, bıçak ve satır ele geçirildi.
Olaylardan sosyal ve ekonomik hayat olumsuz yönde etkilendi. Eğitime 3 gün ara verildi. Çalışmalar sonucunda il genelinde kamu ve vatandaşlara ait iş yeri, mesken, araç ve benzeri yerlerde oluşan hasarın bedeli 23 milyon 575 bin lira olarak belirlendi.
Şiddet eylemlerinde, kamuya ait ilk ve orta dereceli 12 okul, kütüphane, halk eğitim merkezi, 4 sağlık merkezi, bir acil sağlık istasyonu ve erkek öğrenci yetiştirme yurdu yakılarak kullanılamaz hale getirildi.
Olaylarda tahribata uğrayan yerler, devletin sağladığı imkanlarla bir bir onarılarak yeniden hizmete açılırken birçok ilde zarar gören kamu binalarının yerine fazlasıyla yenileri yapıldı.
BATMAN
İl Emniyet Müdürlüğünce 6-7 Ekim olaylarına ilişkin hazırlanan rapora göre, saldırılarda bir kişi hayatını kaybetti, 56 kişi yaralandı.
İlde güvenlik güçlerince 105 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 32'si tutuklandı.
Olaylarda 6 kamu binası, 15 özel banka ve ATM, 2 siyasi parti binası, 62 resmi ve özel araç, 91 iş yeri ve 5 evde hasar meydana geldi.
Güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda 3 av tüfeği, 10 molotofkokteyli, 2 sapan, bir yasak yayın ele geçirildi. Kentte zararın 4 milyon 828 bin 623 lira olduğu tespit edildi.
MARDİN
İldeki olaylarda 6 kişi yaşamını yitirdi, 29 sivil ile 22 polis yaralandı, 14 otomobil, 69 polis aracı, kaymakamlık binaları, emniyet binaları, 39 okul, 6 siyasi parti ve 69 bina zarar gördü.
Gözaltına alınan 311 kişiden 108'i tutuklandı.
ŞIRNAK
30 kişinin yaralandığı Şırnak'ın Cizre ilçesinde terör örgütü yandaşları Cudi, Sur, Yasef ve Nur mahallelerindeki sokaklara güvenlik güçlerinin girişini engellemek amacıyla çok sayıda çukur kazdı.
İlçede ateşe verilmesi sonucu tahrip olan 10 okul ile yağmalanan 2 özel öğrenci yurdu, valilik tarafından kısa sürede onarıldı.
MÜZE YAKTILAR
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü PKK yandaşlarınca yakılan Ziya Gökalp Müzesi yakıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokol kapsamındaki çalışmaların ardından 1 milyon 800 bin lira harcanarak restore edilen müze binası, teşhir için en son teknoloji ile donatılmış şekilde Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edildi.
Müzedeki eserlerin yeniden sergilenebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığınca çalışmalara başlandı. Müze çalışmaların tamamlanması ile 2017'de ziyarete açılacak.
MÜZE YAKANLARA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Ziya Gökalp Müzesi'nin yakılmasıyla ilgili hazırlanan iddianamede 7'si tutuklu 12 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 5 yıldan 54 yıla kadar değişen oranlarda hapis istemiyle dava açıldı.
İddianame, 6-7 Ekim 2014'teki olaylarda YDG-H üyeleri tarafından Ziya Gökalp Müzesi'nin yakılıp yağmalanmasının terör örgütü ideolojisi doğrultusunda gerçekleştirildiği, eyleme çok sayıda YDG-H mensubunun katıldığının değerlendirildiği bildirildi.
6-7 EKİM'İN YARALARINI DEVLET SARDI
Valilikler ve kaymakamlıklarca başlatılan hasar tespit çalışmaları, olayların tahribatını gözler önüne serdi, Başbakanlık tarafından illere gönderilen ödeneklerle vatandaşların ve esnafın zararı giderildi.
Olaylarda tahribata uğrayan yerler, devletin sağladığı imkanlarla onarıldı.
Van'da 22 milyon 469 bin, Diyarbakır'da 234 bin 997, Muş'ta 3 milyon 550 bin, Mardin'de 5 milyon 180 bin, Batman'da 4 milyon ve Tunceli'de 618 bin lira olmak üzere olayların yaşandığı illerdeki zarar gören esnafa yaklaşık 50 milyon lira tutarında ödenek aktarıldı.
Haftanın en güzel ve yeni Cuma mesajları (Resimli)

YORUMLAR