FETÖ’cü hainler yaklaşık bir yıldır Kasım ayına işaret ediyor ve olağanüstü gelişmeler olacağını iddia ediyorlardı. 21 aydır tutuklu bulunan Reza Zarrab sahte belgelerle itirafçı yapılacak, önceden provası yapılmış ifadelerle Türkiye’de yargıya ve siyasete müdahale edilecekti. Gezi’de, 17/25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da büyük bir hüsrana uğrayan Fetullahçı hainler, son umutları olan ABD’deki davada da büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Türkiye ve uluslararası kamuoyunda istedikleri sonucu alamayan FETÖ’cü hainler sosyal medyadan bu hayal kırıklıklarını dile getirmeye başladılar. Kemal Kılıçdaroğlu’na verdikleri kağıt parçalarını iyi kullanamadığı için CHP’yi suçlayan FETÖ’cüler, örgüt içerisindeki huzursuzluğu gidermek için yeni yalanlar uydurma arayışına girdi. Sabah Dış politika yazarı Bercan Tutar, bugünkü yazısını FETÖ’nün son ihanetine ayırdı ve ekledi “Soysuzlar çetesi yine kaybedecek”

BERCAN TUTAR'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR

Bu siyasetin mimarı ise Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu yüzden bütün silahlarıyla dik duran Erdoğan'ı devirmeye kalktılar.
Liderleri pes etmeyen bir milletin asla pes etmeyeceğini iyi biliyorlar.
Çünkü Türkiye'nin direnişi Arap Baharı'nda gördüğümüz üzere İslam dünyasını da harekete geçirdi. Bu başkaldırı, emperyal merkezleri çıldırtmaya yetti.
Fakat Türk halkının siyasi iradesine dönüşen Erdoğan'ı teslim almaya yönelik bütün küresel operasyonlar akamete uğratıldı.
Ellerinde kala kala daha şimdiden kepazelik şahikası olarak tarihe geçen sanal FETÖ tiyatroları ve ucuz kumpaslar kaldı. Ancak ne yapsalar boş!
Bu ülke artık Atlantik lordları ve onların köpekliğine soyunan FETÖ alçaklarının rahatı için bir yüzyılını daha heba etmemekte oldukça kararlı.
Savaşmaya hazır Anadolu halkı bu soysuz çetelerini Çanakkale'de, Gezi'de ve 15 Temmuz'da olduğu gibi yine hezimete uğratacaktır.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın

BERCAN TUTAR'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR

Bu siyasetin mimarı ise Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu yüzden bütün silahlarıyla dik duran Erdoğan'ı devirmeye kalktılar. Liderleri pes etmeyen bir milletin asla pes etmeyeceğini iyi biliyorlar. Çünkü Türkiye'ni

BERCAN TUTAR'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR

Bu siyasetin mimarı ise Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu yüzden bütün silahlarıyla dik duran Erdoğan'ı devirmeye kalktılar. Liderleri pes etmeyen bir milletin asla pes etmeyeceğini iyi biliyorlar. Çünkü Türkiye'nin direnişi Arap Baharı'nda gördüğümüz üzere İslam dünyasını da harekete geçirdi. Bu başkaldırı, emperyal merkezleri çıldırtmaya yetti. Fakat Türk halkının siyasi iradesine dönüşen Erdoğan'ı teslim almaya yönelik bütün küresel operasyonlar akamete uğratıldı. Ellerinde kala kala daha şimdiden kepazelik şahikası olarak tarihe geçen sanal FETÖ tiyatroları ve ucuz kumpaslar kaldı. Ancak ne yapsalar boş! Bu ülke artık Atlantik lordları ve onların köpekliğine soyunan FETÖ alçaklarının rahatı için bir yüzyılını daha heba etmemekte oldukça kararlı. Savaşmaya hazır Anadolu halkı bu soysuz çetelerini Çanakkale'de, Gezi'de ve 15 Temmuz'da olduğu gibi yine hezimete uğratacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın

ABD'de 'iftiracı' yapılan Rıza Sarraf üzerinden Türkiye'ye karşı yürütülen kumpas davası ile eşzamanlı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakınlarına sözde belgelerle saldıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili gündeme bomba gibi düşecek bir iddia ortaya atıldı. FETÖ'nün 17-25 Aralık 2013'teki polis-yargı darbesinden hemen önce ABD'ye giden ve FETÖ'nün ABD'deki üst düzey isimleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu'nun burada çok gizli bir görüşme de yaptığı iddia edildi. AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Kılıçdaroğlu'nun bu ziyarette FETÖ'nün kuruluşu ve gelişmesinde başlıca rol oynadığı bilinen ve 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol oynadığı gerekçesiyle önceki gün hakkında yakalama kararı çıkarılan CIA yöneticisi Graham Fuller'le de görüştüğünü belirtti.

SUÇ DUYURUSU YAPILDI
Kılıçdaroğlu'yla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan Külünk, Kılıçdaroğlu'nun ABD'de FETÖ'cülerle çekilen fotoğrafları ile bu FETÖ'cülerin Graham Fuller'le olan fotoğraflarını da suç duyurusunda delil olarak sundu. Külünk, CHP liderinin FETÖ ile olan bağlantılarıyla ilgili tüm detayların yer aldığı 69 sayfalık suç duyurusunda Kılıçdaroğlu'nu Fuller'le görüştüren ismin FETÖ'nün ABD'deki en önemli yapılarından Rumi Forum'un Başkanı Emre Çelik olduğunu öne sürdü. Suç duyurusunda Emre Çelik'in Graham Fuller'le çekilmiş samimi bir fotoğrafı da yer aldı. Suç duyurusu dosyasına ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'de görüştüğü FETÖ'cülerden Kemal Öksüz'ün de Graham Fuller'i ABD'deki bir toplantıda aynı karede gösteren bir fotoğraf da konuldu. Yahudi asıllı Fuller, ılımlı İslam projesinin mimarlarından biri olarak tanınıyor.

DOSYASI KABARIK
Kılıçdaroğlu'nun devamlı halkı hükümete karşı kışkırtma çabası ile ülkede kaos ortamını tetikletmeye çalıştığını belirten Külünk, Kılıçdaroğlu'nun siyasi arenada yapmış olduğu her hareketin aslında siyaset için değil FETÖ terör örgütünün amaçları doğrultusunda olduğunu ifade etti.
Külünk, Kılıçdaroğlu'nun ABD'de FETÖ'cü işadamları ile samimi pozları ve hakkında yakalama kararı olan Fuller'le bağlantısı olduğunu ileri süren Külünk, suç duyurusunda CHP liderinin ABD'de FETÖ'cü işadamları ile bu işadamlarının Fuller ve FETÖ'nün ABD'deki hamilerinden Demokrat Parti'nin senatodaki lideri olan Senatör Chuck Schumer ile olan fotoğraflarını da suç duyurusu dosyasına koydu.

ÖRGÜTÜN BİR PARÇASI
Yapmış olduğumuz araştırmalar sonucu ülkemizde meydana gelen olaylar öncesi izahı mümkün olmayan bir şekilde ve birçok noktada şüpheli Kılıçdaroğlu ve beraberinde bulunan kişilerin , ülkemize yönelik eylem gerçekleştiren kişiler ile öncesinde bir araya geldikleri, şüphelinin bu kişiler ile bir araya gelmesinden sonra ise ülkemize yönelik FETÖ silahlı terör örgütünün her seferinde yeni bir eyleme kalkıştığı gözlemlenmiştir" diyen Külünk, şunları söyledi:

"Kemal Kılıçdaroğlu'nun, sahte belge operasyonu ile sadece ülkemizin Cumhurbaşkanına değil, aynı zamanda ülkemizin huzur ve sükunetine karşı yürütülen uluslararası operasyonun işbirlikçisi durumunda olduğu anlaşılmıştır. Kılıçdaroğlu son açıklamalarla aleni devleti zaafiyeti uğratmak amacıyla hareket etmiştir. 28 Temmuz'da gerçekleştirmiş olduğu ve sahte belgelere dayanarak FETÖ silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda yapmış olduğu açıklamaların, eş zamanlı olarak ABD de New York'ta açılan ve 17/25 Kumpas Operasyonun yurtdışındaki ayağıyla aynı anda olması bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı hareket ettiğinin göstergesidir. Devletler açısında insani güvenliğin sağlanmasının en önemli unsurlarından biri de devletin vatandaşlarına karşı her türlü zihinsel baskıyı önleyerek toplumun militarize edilmesinin önüne geçmektir. Bu durum aynı zamanda devlet güvenliği ile doğrudan ilişkilidir."

ABD'de lüks içindeki hayatlarıyla gündemde yer bulan FETÖ'cüleri bir dönem Gülen'in kara kutusu olarak bilinen Nurettin Veren Star gazetesinden Mehmet Bayar'ın sorularını cevapladı.

Veren, "Gülen'in malikanesi yakınından 12 tane otelde oturan Türkiye'den giden çok sayıda isim tespit edildi. Himmet trafiğinin merkezi Altunizade'den İzmir'e kaydı. 5 milyon lirayı veren Pensilvanya'ya gönderiliyor" dedi.

- Hakan Şükür'ün Türkiye'den bir şey alamadan kaçması üzerine ABD'de nasıl lüks hayat sürüyor?
Hakan Şükür'ün buradan bir şey almadan kaçıp kaçmadığını iyi araştırmak lazım. Resmi prosedürlere uygun ikinci ve üçüncü ellere sattığı mallarını elinden çıkarıp çıkarmadığının incelenmesi lazım. Bank Asya'ya para yatırın denildiği zaman Hakan Şükür'ün Bank Asya'dan para çektiğini görüyoruz. 2013'te FETÖ'nün bankasına yatıranlar da belli çekenler de belli.

Gülen, Hakan Şükür, SüleymanTiftik'in ikamet adreslerini ABD neden saklıyor. Diğer FETÖ üyelerinin ismi çıkarken neden bu isimler ABD kaynaklarında bulunmuyor?

FETÖ'nün Persilvanya'da bulunan malikanesinin yakınında 12 tane otel tespit edildi. Gülen'in malikanesi yakınından 12 tane otelde oturan Türkiye'den giden isimler tespit edildi. Belki şu anda tespit edilemeyen isimler arasından bu isimler çıkacak.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, mahkemeye sevk edilen 95 şüpheliden 85'inin tutuklanmasına, 10 şüphelinin de adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından FETÖ'nün TSK yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltında tutuldukları İstanbul Emniyet Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan 95 şüpheli Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına getirildi.

Burada soruşturma savcılığınca ifadesi alınan şüphelilerin tümü, tutuklanma istemiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakimlikçe sorgulanan şüphelilerden 85'inin tutuklanmasına, 10'unun ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verildi.

Emniyet Müdürlüğünde 153 şüpheli var

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDE 153 ŞÜPHELİ VAR
Nöbetçi hakimliğin adli kontrolle serbest bıraktığı 10 şüpheliden 7'sinin itirafçı olduğu ve etkin pişmanlık yasasından yararlandırıldığı öğrenildi.

Başsavcılıkça yürütülen soruşturma kapsamında başsavcılıkça ifadesi alınan 17 şüphelinin de itirafçı olduğu ve etkin pişmanlıktan yararlanmaları nedeniyle savcılıktan serbest bırakıldıkları kaydedildi.

Soruşturmada gözaltına alınan 153 kişinin ise İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin sürdüğü ifade edildi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "paralel darbe" girişiminin kaynağına ulaşıldı. CHP ile e-mail üzerinden iletişime geçen bir kişi, sahte belgelerle dolu kargoyu partiye gönderdi ve "26 Kasım'da elinizde olacak" dedi. 27 Kasım'da CHP "yarını bekleyin" açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu da 28 Kasım'da yaygarayı kopardı. FETÖ, "bavul" belgelerinden sonra şimdi de Pensilvanya'dan "kargo" ile sahte belge servisi başlattı.

CHP'nin 'yurt dışına para transferi yapıldığı' iddiasıyla kamuoyuna açıkladığı, fakat konuyla alakasız olduğu ortaya çıkınca çark ettiği belgelerin altından FETÖ çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bavul dolusu belgeyle tongaya düşüren örgüt, bir zamanlar kullandığı 'kurye' taktiğini bırakıp, bu sefer kargo ile döküman yollayarak siyasi gündemi yönetmek istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlatmasının ardından CHP'nin kamuoyuyla ayak sürüyerek paylaştığı belgelerin serüvenine ulaşıldı.

İRTİBAT E-POSTA İLE
Basınla zoraki paylaşılan belgelerin CHP'ye nasıl geldiğinin ayrıntıları belli oldu. ABD'de yaşayan ve kimliğinin tespitine çalışılan bir FETÖ mensubu, önce CHP'ye 'elinde belgelerin olduğunu' belirten bir elektronik posta gönderdi. E-postayı alan parti yönetimi, şahısla yine elektronik ortamda iletişime geçti. CHP yönetiminin 'oltaya geldiğini' anlayan FETÖ mensubu, e-posta ile bazı belgeler gönderdi.

'26 KASIM'DA SİZE ULAŞIR'
CHP'liler bunun üzerine FETÖ'cüden 'belgelerin asıllarını' istedi. Bu talebi yanıtlayan 'meçhul şahıs', "Belgeler CHP'nin bu haftaki grup toplantısına kadar size ulaşır. En geç 26 Kasım'da elinizde olur" dedi. Daha sonra paket, 28 Kasım'daki CHP grup toplantısından iki gün önce, 26 Kasım'da parti genel merkezine kargoyla geldi. Ellerine ulaşan paketle heyecana kapılan CHP yönetimi, sözkonusu gelişmeyi kamuoyuna duyurma kararı aldı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel kameralar karşısına geçerek, "Yarın bir grup toplantısı var, çıkacağız milletin önüne. Yarın milletin önüne belgelerin çıkışını grup toplantısında izleyeceksiniz" dedi.

O DAVAYLA AYNI ANDA
'Yolsuzluk' algısı oluşturarak hükümeti düşürme amaçlı 17-25 Aralık darbe girişimini hatırlatan sürecin, ABD'de Rıza Sarraf kullanılarak yürütülen 'Halk Bank davası'nın duruşmalarına denk getirilmesi dikkat çekti. CHP'ye kargo ile teslim edilen kutunun direkt ABD'den gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Kutudaki banka dekontlarını inceleyen Kılıçdaroğlu, ertesi gün yaptığı grup toplantısında belgeleri açıkladı. Kılıçdaroğlu, kameraların karşısına belgelerin geldiği kutuyla birlikte çıktı.

FETÖ'NÜN GÖNÜLLÜ SAZANI
Kılıçdaroğlu'nun 'devamı da var' dediği belgeli plan, akıllara Balyoz Davası'nın bavullu kumpasını getirdi. FETÖ'cü Mehmet Baransu'ya kumpas belgeleri 'bavulla' gelmiş, o da bavulu kameralar önünde savcılığa teslim etmişti. Bu tür teslimatların daha çok kurye üzerinden yapıldığı biliniyor. Ancak uzunca bir süredir FETÖ'cü teröristler rahat hareket edemiyorlar. Bu nedenle de yeni yöntem 'kargo' oldu. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'a ilişkin iftiralarını da yine kendisine gelen bir e-posta ile aldığı talimat sonrası atmıştı. FETÖ'nün e-posta ve kargolarla Kılıçdaroğlu'nu yönlendirmeye devam ettiği son olayda da bir kez daha ortaya çıktı.

O KUMPASI HATIRLATIYOR
FETÖ'cü Mehmet Baransu, örgüt üyelerinin bir bavul içerisine koyduğu belgeleri olduğu gibi savcılığa götürmüştü. Belgelerde 'Balyoz Harekât Güvenlik Planı'nın yanısıra 1. Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri'nin darbe hazırlıklarının konuşulduğu toplantıda aldığı öne sürülen özel notlar, altında dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına'nın isminin olduğu 'Oraj Harekât Planı', altında dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek'in isminin bulunduğu 'Suga Harekât Planı' ve fişleme listeleri vardı. Baransu, elinde bavulla gittiği İstanbul Adliyesi'nde Balyoz kumpasının fitilini ateşlemiş, birçok asker de bu kumpasın mağduru olmuştu. CHP de bugünlerde, ABD'nin Türkiye'ye yönelik finansal darbe girişimine, imzasız postalarla ulaştırılan 'belgeleri' kullanarak alet oluyor.