Son dakika: İletişim Başkanı Altun'dan "Külliye'ye giden İnce" iddiasına ilişkin açıklama
Giriş Tarihi: 23.11.2019 Güncelleme Tarihi: 23.11.2019
"Demokratik siyasetimize gölge düşürmeye çalışanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Beştepe'ye giden CHP'li siyasetçi iddialarına ilişkin, "Türkiye kamuoyunu manipüle etmeye, algı operasyonlarıyla demokratik siyasetimize gölge düşürmeye çalışanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz." dedi.
'Beştepe'ye giden CHP'li Muharrem İnce' iddiasıyla ilgili açıklamalarda bulunan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Mesnetsiz iddianın haber kaynağı olarak gösterilen şahıs tarafından yapılan son açıklama hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır." ifadelerini kullandı. Ayrıca Altun, yalan haberlerin kaynağı gazeteci 'nın verdiği plakalarla ilgili de "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Ziyaretçi Kabul Programı'nda bu plakalara sahip herhangi bir araç kaydı söz konusu değildir. Dahası Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığımız kayıtlarına göre bu plakalar mevcut dahi değildir." dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 'Beştepe'ye giden CHP'li Muharrem İnce' iddiasıyla ilgili açıklamada bulundu.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açıklaması:
"Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili geçtiğimiz günlerde ortaya atılan mesnetsiz iddianın haber kaynağı olarak gösterilen şahıs tarafından yapılan son açıklama hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır.
PLAKALAR SAHTE ÇIKTI
Söz konusu şahıs, bahsi geçen tarihte "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne 06 SFG 4543 plakalı bir araçla giriş, 06 GHJ 1290 plakalı bir araçla da çıkış gerçekleştirildiği"ni iddia etmektedir.
Her şeyden önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Ziyaretçi Kabul Programı'nda bu plakalara sahip herhangi bir araç kaydı söz konusu değildir.
Dahası Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığımız kayıtlarına göre bu plakalar mevcut dahi değildir.
MİLLETİMİZİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ
Türkiye kamuoyunu böylesi bir gündemle manipüle etmeye, algı operasyonlarıyla demokratik siyasetimize gölge düşürmeye çalışanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz."
MUHARREM İNCE: CHP YÖNETİMİ KUMPAS KURMUŞ DEMEKTİR
Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu'nun "Doğrudur. İsim vermek istemiyorum" açıklamasının ardından "Cumhurbaşkanlığı 'böyle bir görüşme yok' dedi. Buna rağmen açıklamıyorsa, bu şu demektir: Bu gazeteci ve CHP yönetimi, kurultayda aday olmak isteyenlere karşı kumpas kurmuş demektir." diyerek Kılıçdaroğlu'na ismi açıklama çağrısı yaptı.
Külliye'ye gittğini iddia ettiği ismi açıklamayı reddeden Kılıçdaroğlu'na seslenen İnce, "Olur mu öyle şey. İsmi açıklamaktan başka çareniz yok. Böyle bir isim yoksa, böyle bir görüşme olmamışsa, bu kumpası kuranlara yazıklar olsun." İfadelerini kullandı.
YALANIN KAYNAĞI TALAT ATİLLA NE DEMİŞTİ?
Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın 'Saray'a giden CHP'li' iddiasının kaynağının Talat Atilla olduğunu açıklamasının ardından gözler Atilla'ya çevrilmişti.
Atilla, konuya ilişkin yazdığı yazıda şu ifadeleri kullandı:
Rahmi Turan "Gazeteci kaynağını açıklamaz" dediği için ve Rahmi Turan'ı korumak için "Benim dememeyi tercih ettim"
Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi.
Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim...
Hatta, bununla yetinmedim.
Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na da bir şekilde "Bu haber doğru mu?" diye doğrulattım.
Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, Rahmi Turan'a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım.
Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar'ı aradım. Dündar bana "CHP'yi dizayn ediyor diye saldırırlar" dedi.
Bunun üzerine haberi kendi sitemde yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan'ı çaldırıp kapattığım için, 'Neden aradın?' sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim.
"Tamam, yazarım" dedi.
Ve bilgileri gönderdim.
Şimdi geleyim bu habere…
1 - 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2 - Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 SFG 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 GHJ 1290 plakalı beyaz Audi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı.
Tüm bunlar bilgi olarak geldi.
Kısa süre önce İyi Partili bir yetkilinin de Erdoğan'la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı.
Tüm bunlara rağmen CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.
Ne Muharrem İnce'ye…
Ne CHP'ye…
Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım.
Gelelim haber kaynaklığı meselesine…
Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP'li… Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu..
Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.
Yine altını çizerek, "Yüzde yüz doğru" dedi.
Şimdi, Kemal Bey'in ve doğrulattığım CHP'li kaynağın konuşmasını bekliyorum…
Uğur Dündar'dan kendi gazetesine ve Kılıçdaroğlu'na ağır sözler!Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan tarafından gündeme getirilen ve günlerdir konuşulan iftira ile ilgili gazeteci Uğur Dündar konuştu. Dündar, "Bunun bir kumpas olduğuna inanıyorum. Haberin kaynağına takılmak yerine bu kaynağa o iddiaları kimler, bilgileri kimler iletti? Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bu CHP Genel Merkezi kaynaklı bir algı operasyonu" dedi.
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan tarafından gündeme getirilen ve günlerdir konuşulan iftira ile ilgili gazeteci Uğur Dündar konuştu. Dündar, "Bunun bir kumpas olduğuna inanıyorum. Haberin kaynağına takılmak yerine bu kaynağa o iddiaları kimler, bilgileri kimler iletti? Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bu CHP Genel Merkezi kaynaklı bir algı operasyonu" dedi.
Gazeteci Uğur Dündar "Külliye'ye giden CHP'li yalanı" ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dündar, "Bunun bir kumpas olduğuna inanıyorum. Haberin kaynağına takılmak yerine bu kaynağa o iddiaları kimler, bilgileri kimler iletti? Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bu CHP Genel Merkezi kaynaklı bir algı operasyonu" dedi.
İŞTE UĞUR DÜNDAR'IN O AÇIKLAMALARI;
"Mezardan babam çıksa bana söylediği bir şeyi doğrulatmadan haber yapan bir gazeteci anlayışına asla sahip değilim. Bana bu haber geldiğinde aklıma gelen ilk şey Uğur Dündar CHP'yi kurultaya doğru yönlendiriyor diye ortaya iddialar atılabileceği oldu. İftiralarla karşı karşıya gelmek istemedim. Üstelik belgesi olmayan bir haber. Bir taraf yalanladığında çamur at izi kalsından öte gitmeyecek bir haber. Bunun bir kumpas olduğuna inanıyorum. Haberin kaynağına takılmak yerine bu kaynağa o iddiaları kimler, bilgileri kimler iletti? Bunun üzerine gidilmesi lazım. Bu CHP Genel Merkezi kaynaklı bir algı operasyonu. Ben "Ciddi bir şekilde yanıltılıyor olabilirsin" demiştim, uyarılarda bulunmuştum. O kişi de, "Bu haber yüzde 100 doğru" dedi. Ben bunu yayınlamayarak bir kumpasın aleti olmadım. Gerçeğin ortaya çıkması için dün geceden beri uğraş veriyorum. Bu bir tezgah ve kumpas. Sayın Kılıçdaroğlu'nun daha iddiaları araştırmadan doğrudur demesi bence bir talihsizliktir."
DSP Genel Başkanı Aksakal: "CHP içerisinde bu tip entrikalar hep olmuştur"
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Beştepe'ye giden CHP'li siyasetçi iddialarına ilişkin, "Bizim sistematik olarak yadırgadığımız bir durum değil. Çünkü CHP içerisinde bu tip entrikalar hep olmuştur." dedi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Beştepe'ye giden CHP'li siyasetçi iddialarına ilişkin, "Bizim sistematik olarak yadırgadığımız bir durum değil. Çünkü CHP içerisinde bu tip entrikalar hep olmuştur." dedi.
Aksakal, partisinin Gaziantep il teşkilatını ziyaretindeki konuşmasında, artık yavaş yavaş il kongrelerinin sonuna yaklaştıklarını, 15 Aralık'ta DSP'nin 34. kuruluş yıl dönümünde de 11. Olağan Kurultayı gerçekleştireceklerini söyledi.
Son 18 yılda Türkiye'nin ciddi kan kaybettiğini savunan Aksakal, kurultayın ardından da Türkiye'ye yeni açılımlar ve yeni yol haritalarını ortaya koyacaklarını dile getirdi.
Aksakal, Beştepe'ye giden CHP'li siyasetçi iddialarının hatırlatılması üzerine, şunları belirtti:
"Biz de sizler gibi konuyu basından izliyoruz ve muhataplarının da demeçlerini takip ediyoruz. Bizim sistematik olarak yadırgadığımız bir durum değil. Çünkü CHP içerisinde bu tip entrikalar hep olmuştur. Devletin Cumhurbaşkanı, 'Ben kimseyle görüşmedim.' diyor. İsnat edilen kişi, 'Ben görüşmedim.' diyor. Bu haberi yapan gazeteci, 'Kusura bakmayın yanlış haber yaptım.' diyor. Bir gazetecinin haysiyet cellatlığına soyunmuş olmasının bir karşılığı yok mudur? Adı, sanı, gazetesi ne olursa olsun. Sayın Kılıçdaroğlu, görüşmeyi yapanı bildiğini söylemişti. Bugün haberin kaynağı olan gazeteci, hangi plakalı araçla külliyeye girildiğini açıkladı. Ardından da İletişim Başkanlığı yaptığı açıklamada böyle plakalı bir aracın olmadığını söyledi. Doğrudan doğruya toplumla alay edilen bir siyaset kulvarı oluştu."
Eskiden bu tip durumlarla karşılaşılmadığını ifade eden Aksakal, "Bizim bu tip şeylere kafamız çok basmaz. Çünkü DSP entrikalar içerisinde olmaz, vatan, millet ve halk için siyaset yaparız. CHP içerisinde önümüzdeki süreçte çok ciddi kargaşanın olabileceğini değerlendiriyorum. Umarım onlar da siyasette aklı selim bir noktada olmaya çalışırlar. Ama umudunuz var mı derseniz, biz 27 senedir yeni Cumhuriyet Halk Partisi'ni tanıyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanının ana muhalefet partisiyle uğraşmasına gerek olmadığını söyleyen Aksakal, "Zaten onlar birbirleriyle uğraşarak yeteri kadar kendilerini yıpratıyorlar. İnşallah önümüzdeki süreçte DSP, siyasette bu tip yaşam biçimlerinin ortadan kaldırılması için çalışmalarını toplumla paylaşacak." değerlendirmesinde bulundu.
YORUMLAR