Son Dakika: Hüsnü Mahalli’den şok itiraf!

Son Dakika: Hüsnü Mahalli'den şok itiraf!

Sözcü gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, “Özür Dilerim…” başlıklı köşe yazısında; 24 Haziran seçimleri öncesinde yazdığı yazılardan dolayı vatandaşlardan özür diledi. CHP ve katil Suriye rejimine yakınlığı ile bilinen Hüsnü Mahalli, 24 Haziran seçimleri öncesinde gazete yazıları ve TV konuşmalarında CHP’nin iktidara yürüdüğünü ve Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı seçileceğini ısrarla vurguluyordu. Mahalli, bugünkü yazısında baştan bu yana Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın kazanacağını bildiğini belirt

27 Haziran 2018 - 15:22 - Güncelleme: 27 Haziran 2018 - 16:22

Son Dakika: Hüsnü Mahalli’den şok itiraf!

Giriş Tarihi: 27.6.2018 13:53 Güncelleme Tarihi: 27.6.2018 14:38

Son dakika haberi... Sözcü gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli, “Özür Dilerim…” başlıklı köşe yazısında; 24 Haziran leri öncesinde yazdığı yazılardan dolayı vatandaşlardan özür diledi. ve katil Suriye rejimine yakınlığı ile bilinen Hüsnü Mahalli, 24 Haziran seçimleri öncesinde gazete yazıları ve TV konuşmalarında CHP’nin iktidara yürüdüğünü ve ’nin seçileceğini ısrarla vurguluyordu. Mahalli, bugünkü yazısında baştan bu yana Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın kazanacağını bildiğini belirtti ve yanılttığı CHP seçmeninden özür diledi.

Son Dakika: Hüsnü Mahalli’den şok itiraf!

Mahalli, "Yanılttığım ve umutlarını boşa çıkardığım insanlardan özür diliyorum. Çünkü insanlarda şöyle bir algı var 'Hüsnü Mahalli yalan söylemez, şimdiye kadar ne dediyse doğru çıktı ve ne derse o olur'. Umarım onların bana olan güveni sarsılmamıştır. Onlara yani sizlere yalan söylemedim ama sizi motive etmek, heyecanlandırmak ve mutlu kılmak istemiştim. Yani benimki 'beyaz' yalandı. Çünkü ben Erdoğan ve AKP'nin kaybedeceğine inanmıyordum" dedi.

ve 24 Haziran seçimleri sonrası özür diledi

Seçimlerden önce yazdıkları yazılarla algı operasyonu yaparak kitleleri yönlendiren ve halkın arasına nifak tohumu sokan isimlerden olan yerli şebbiha ile sözde tarafsız gazeteci , seçim öncesi yaptıkları paylaşımlar nedeniyle halktan özür diledi.

Milleti aptal yerine koyup utanmadan özür dilediler

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. dönem milletvekilleri seçimleri boyunca kamuoyuna yalan söyleyerek algı operasyonu yapan isimler, seçimle uğradıkları hüsran sonucu bir bir çark ederek yalan söylediklerini itiraf edip özür dilemeye başladılar.


*Hüsnü Mahalli'nin köşesinde yazdığı yalanlardan bir örnek

Suriye'nin katil lideri Esed'i her fırsatta destekleyen ve Meral Akşener'in yılmaz savunucusu yerli şebbiha Sözcü yazarı Hüsnü Mahalli, seçim süreci boyunca "hile yapacaklar, oy çalacaklar vs" türünden köşe yazıları yazarak kamuoyunu kandırarak halkın gerçek iradesine gölge düşürmeye çalışmıştı. Milleti yalanlarıyla yönlendirerek kandıran, Muharrem İnce'yi ve Millet İttifakı'nı köşesinde kahramanlaştırarak insanların yaşadığı hayal kırıklığının artmasını sağlayan Mahalli, bugün köşesinde yazdığı yazıda özür diledi. Okurunu adeta aptal yerine koyarak açık bir şekilde seçim öncesi "taktik ve strateji" gereği yalan söylediğini itiraf eden Mahalli, tüm bu itiraflarının yanında utanmadan "umarım okurumun güveni sarsılmamıştır" dedi ve "yanılttığım ve umutlarını boşa çıkarttığım insanlardan özür diliyorum" satırlarıyla yazısını sürdürdü.


*Muharrem İnce'nin Maltepe Mitingi'ne katılan sözde tarafsız gazeteciler (İsmail Saymaz, Mirgün Cabas, Şirin Payzın)

Sözde tarafsız olduğunu iddia eden gazetecilerden da seçim süreci boyunca yaptığı yorumlarda yanıldığını ve gerçekleşeceğini iddia ettiği hiçbir şeyin gerçekleşmediğini söyledi. Seçim süreci boyunca yazdığı yazılarla halkı yanılttığını ve yanlış bilgi verdiğini kabullenen Saymaz, tıpkı Mahalli gibi "özür dilerim" dedi.

Hüsnü Mahalli'nin "Özür Dilerim…" başlıklı o yazısı:

Davranışlarda olduğu gibi yazılarda da taktiksel ya da stratejik yola başvurulur.
Ya da ben öyleyim.
Taktiksel yazılarda o günün konu ve ortamına göre sözcük ve cümleler kullanılır.
Gerektiğinde taraf tutar duygusal olunur.
Stratejik olanlarda orta ve uzun vadeli tespitler yapılır, net, açık ve somut verilere dayalı objektif olunur.
'Beğenmeyen ya da kızan varsa beni ilgilendirmez' denilir.
Gerçek ve onurlu bir gazeteci için en iğrenç şey düşündüğünü yazamaması ya da anlatamamasıdır.
Bazen korkudan değil insanlar üzülmesin diye.
Bazen de bazı şeyler gerçekten yazılmaz.
Tıpkı bu sürecinde olduğu gibi.
Gelinen noktada ve sonuçların açıklanmasıyla yazılacak hiçbir şey kalmadı.
Görüntü bazen flu ama çoğu zaman karanlık.
Somut karşılığı olmayan onlarca soru ve soru işareti var.
Kafası biraz olsun çalışan bir insan her şeyi anlar.
İşte bu nedenle bu köşede yazmaya başladığım 18 Nisan'dan seçim gününe dek yazdığım tüm yazılarda yukarıda anlatmaya çalıştığım iki yönteme başvurdum :
Taktik ve strateji.
Birinci türde İnce, , Akşener, Karamollaoğlu, Demirtaş ve Millet İttifakı'na destek vermek için motivasyon amaçla yazılar yazdım.
Yani duygusal ve taraflı davrandım.
Ama yalan söylemeden ve abartmadan.
İnsanların buna gereksinimi olduğunu biliyordum.
Öyle olmasaydı:
Cuma günü yazımı şöyle bitirmezdim.
'Kader' karşınıza 'yi çıkardı.
Değerini bilin.
Ben çok ciddiyim.
Televizyonlardan hatırlayın beni.
Ben ne dersem çıkar ve olur.
İnce de olacak'
Ayşenur Arslan o gün bu bölümü Halk Tv'deki programında okuyunca insanlar çok heyecanlandı.
Çok sayıda okuyucum ve izleyicim aradı.
Doğal çünkü herkes çok duygusal, umuda hasret ve rüya görmek istiyordu.
Oysa stratejik gerçekler ve matematik buna izin vermiyor ve vermeyecekti.
Kişisel sohbetlerde hep bunları konuşuyorduk.
Bu nedenle yanılttığım ve umutlarını boşa çıkardığım insanlardan özür diliyorum.
Çünkü insanlarda şöyle bir algı var 'Hüsnü Mahalli yalan söylemez, şimdiye kadar ne dediyse doğru çıktı ve ne derse o olur'.
Umarım onların bana olan güveni sarsılmamıştır.
Onlara yani sizlere yalan söylemedim ama sizi motive etmek, heyecanlandırmak ve mutlu kılmak istemiştim.
Yani benimki 'beyaz' yalandı.
Çünkü ben Erdoğan ve AKP'nin kaybedeceğine inanmıyordum.
Bunun bir çok nedeni var.
Bunları 12 Haziran gecesi tarihe bir not düşmek için yazdığım ancak o gün yayınlamadığım yazıda özetlemiştim.
'Sakıncalı sözcüklerini' ayıklayarak bu yazıyı yarın sizinle paylaşacağım.
Sonrasında geçen süre içinde bu köşede yazdığım yazılarda uyarı niteliği taşıyan bölümleri yine buraya taşıyacağım.
Aynı süre içinde Twitter hesabımda paylaştığım benzer tespit ve uyarıları hatırlatacağım.
Herkes olup bitenlerden ders çıkarsın diye.
Özellikle 'bizim cenahtakiler'.
Önümüzdeki günlerde onlarla ilgili çok şey yazabilirim.
Bu kafa, karakter ve davranışlarla Türkiye AKP'ye teslim edildi.
Tek olmasa da en büyük sorumlu ve dolayısıyla suçlu CHP ve kaprisli 'sol' kesimler.
Aptalca yaklaşımlar, cahil kafalar ve bilgi yoksunu beyinlerle televizyonlara çıkıp halka yalan söyleyenler ayrı bir konu.
Türkiye'nin artık farklı bir ülke olduğunu bilmiyorlar, görmüyorlar ya da bu durum onların da işine geliyor.
Herkes 'işini gücünü' ona göre ayarlamış, tezgahını kurmuş ya da küçük tatminlerle avunuyor.
Genetik, sosyolojik ve psikolojik hikayeler.
Muhalif olmak ya da muhalefet yapmak bu tiplere maksimum haz veren bir fantezidir.
Öncesi de var ama Halk Tv'de Ayşenur'la yaptığım her programda üç yıldır mutlaka şöyle demişimdir 'Karanlığın da karanlığı gelecek'.
Şimdi artık bu lafa da gerek kalmadı.
Daha önce anlattım ama yine de önümüzdeki günlerde tekrar yazarım.
Ders alanlar olur mu?
Hiç sanmam.
Bari halktan özür dilesinler.
Benim yaptığım gibi.
Sonrasında mı!
Birlikte düşünür karar veririz.

'nin provokatör trolü !
’ın, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki şahsi hesabından 25 Haziran 2018 tarihinde paylaştığı hakaret içeren tweetlerinde yer alan ifadeler, 24 Haziran 2018 tarihinde ’te yayınlanan yazıyla aynı çıktı.
CHPnin provokatör trolü Mahmut Tanal!

İstanbul Milletvekili 'ın; 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından seçmenleri aşağılayan ve hakaret içeren tweetlerinin kaynağının olduğu ortaya çıktı.

Mahmut Tanal'ın, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki şahsi hesabından 25 Haziran 2018 tarihinde paylaştığı hakaret içeren tweetlerinde yer alan ifadelerin, 24 Haziran 2018 tarihinde Ekşi Sözlük'te yayınlanan yazıyla aynı olduğu öğrenildi.

TANAL'IN KILAVUZU EKŞİ SÖZLÜK
24 Haziran tarihinde gerçekleşen seçim sonuçlarının ardından Ekşi Sözlük'te seçmeni aşağılayan şu yazı paylaşıldı:

"Arkadaşlar moral bozmak gibi olmasın ama seçimi kaybettik. fındık fiyatlarına ağlayan Giresun ve Ordu yüzde 65 oy veriyorsa seçimi kaybettik. Turizmin bitmesinden yakınan Antalya yüzde 43 veriyorsa seçimi kaybettik. Suriyelilerden illallah eden Antep ve Kilis yüzde 51 oy veriyorsa seçimi kaybettik. Şeker fabrikaları satıldığı için sitem eden Çorum, Yozgat, Kırşehir'de açık ara birinci çıkıyorsa bu adam, biz bu seçimi kaybettik. Lakin bu saydıklarım bizden çok onları etkiliyor, asıl kaybeden onlar. Bırakın sevinsinler. Yolları kemirip, buzdolabı yalayarak beslenir, dünya liderleriyle övünürler. Ben şahsen ayda kazandığım 3500 tl ile öyle veya böyle bu kitleden daha iyi yaşayacağıma eminim. Siz de kendinizi kurtarmaya odaklanın, s….. edin. Asıl sürünenler halinden memnun."

MAHMUT TANAL, EKŞİ SÖZLÜK'TE YAZILAN, SEÇMENE HAKARET EDEN YAZILARI KENDİ GÖRÜŞÜYMÜŞ GİBİ AYNEN PAYLAŞTI
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi, Cumhur ittifakının da Meclis'te çoğunluğu sağlamasının ardından 25 Haziran'da sosyal paylaşım sitesi Twitter'da seçmeni hakaret eden ve aşağılayan paylaşımlarda bulundu.

Mahmut Tanal'ın, seçmene hakaret eden paylaşımlarının aynısının bir gün önce Ekşi Sözlük'te yer alan yazıyla aynı olması dikkat çekti. Tanal'ın Ekşi Sözlük'te yer alan hakaret içerikli yazıyla aynı olan paylaşımları:

"Bugün fındık fiyatlarına ağlayan Giresun, Ordu'nun %65 oy veriyorsa"

"Turizmin bitmesinden yakınan Antalya %43 oy veriyorsa"

"Suriyelilerden illallah eden Urfa, Antep, Kilis %51 oy veriyorsa"

"Şeker fabrikaları satıldığı için sitem eden Çorum, Yozgat ve Kırşehir açık ara birinci çıkartıyorsa"

"Lakin bu saydıklarım bizden çok onları etkiliyor, asıl kaybeden onlar. Bırakın sevinsinler."

"Asıl kaybeden onlar. Bırakın sevinsinler"

"Yapılan yol ve köprüleri kemirerek, buzdolabı yalayarak beslenir, dünya liderleriyle övünürler."

"Asıl sürünenler halinden memnun"

EKŞİ SÖZLÜK YÖNETİCİSİNE 10 AY HAPİS
"Ekşi Sözlük" isimli internet sitesinin yöneticisi Sedat Kapanoğlu, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Hz. Muhammed'e yönelik "hakaret içeren ifadeler" kullandıkları iddiasıyla "Ekşi Sözlük" isimli internet sitesinin yöneticisi Sedat Kapanoğlu ile 39 yazarının yargılandığı davada Kapanoğlu, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Anadolu Adalet Sarayı 32. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Ahmet Kaya, Sedat Kapanoğlu'nu "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tutum ve davranışlarını dikkate alarak tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğunu belirten Kaya, hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına karar verdi.

İŞTE TANAL'IN PAYLAŞIMLARI VE EKŞİ SÖZLÜK'TEKİ ENTRY




gecesi CHP Türkiye'de kan dökecekti! CHP nasıl HDPKK'laştı?

gecesi CHP'nin Türkiye'yi nasıl bir yangın yerine çevirmek istediğinin ve kanlı kaos planının detayları ortaya çıkmaya başladı. HDPKK'yı Meclis'e sokmak için partisini tam anlamıyla PKK terör örgütünün siyasi temsilcisine dönüştüren , 24 Haziran gecesi Türkiye'de büyük kan döktürecekti.

CHPnin 24 Hazirandaki kaos planı kan dondurdu

gecesine dair en karanlık nokta, CHP'nin ve başkanı 'nun Türkiye'de nasıl bir kaosu tetiklemek istediğine dair sorular. Takvim.com.tr'nin ilk kez gündeme getirdiği "24 Haziran gecesinin en karanlık noktası"na dair soru işaretleri bugün farklı köşelerden cevap buldu. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı 'nin Fox TV'den İsmail Küçükkaya'ya yolladığı "Adam kazandı" mesajıyla 24 Haziran'da CHP fena halde boşa çıktı. Ortaya çıkan gerçekler CHP'nin nasıl terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı HDP'ye dönüştüğünü de gösterdi.

24 Haziran gecesi CHP nasıl bir provokasyon planladı? Detayları gün geçtikçe ortaya çıkmaya başladı. Güneş gazetesi yazarı Turgay Güler bugün köşesinde 24 Haziran gecesi CHP'nin nasıl bir kanlı plan yaptığını şöyle yazdı:

"Sosyal medyayı takip edenler bilecektir; bu çapulcular, o gece FETÖ ve PKK'lılarla birlikte ülkeyi yangın yerine çevirmeyi planlamışlardı. Gezi olayları sırasında söylenen yalanların benzerleri yine o gece bir kez daha tedavüle sokuldu. Muharrem İnce'yi rehin almışlar, eşini kaçırmışlar diyenler çıktı. Peki ortalık karışsaydı bunun kime ne faydası olacaktı? Muharrem İnce'ye fayda getirmeyeceği açık. Dahası siyasi hayatını bitirirdi. O da bunu görmüş olmalı ki, operasyon çekip bu vandallığı engelledi. Bakmayın siz İsmail-Muharrem atışmasına. O işin algı kısmı.

Kemal Bey erken seçim kararı açıklandıktan sonra şu açıklamayı yapmıştı:
Haziran aydınlık bir ay. Haziran ayında ağaçlar çiçeğe durur. Kirazların bol olduğu bir aydır. Haziran iyilerin galip geldiği ama kötülerin yenildiği bir aydır. Biz haziranı böyle görüyoruz.
24 Haziran'ın galibi belli, mağlupları da. Benim şimdi asıl merak ettiğim CHP ağacı hangi çiçeğe duracak?"

24 HAZİRAN GECESİNDEN BOMBA KULİSLER

24 Haziran'ı kana bulama planına dair ilginç bir kulis de Ensonhaber sitesinin "Özel Kalem" mahlaslı yazarından. İddiaya göre Muharrem İnce Kılıçdaroğlu'nun 'kaos çıkaralım' teklifini reddetti, ortalık karıştı! Seçim sonuçları gelmeye başladığında ve Erdoğan'ın ilk turda Cumhurbaşkanı seçildiği anlaşıldığı anda Kılıçdaroğlu Muharrem İnce'yi aradı ve bir teklifte bulundu.

CHP'LİLERİ SOKAĞA DÖKMEK İSTEDİ

Bu teklife göre Muharrem İnce seçim sonuçlarının şaibeli olduğunu duyuracak ve CHP seçmeninde zaten var olan öfkeyi iyice kışkırtarak partilileri sokağa dökecekti. Tıpkı Gezi olaylarındaki gibi polisle çatışmalara girilecek, YSK baskına uğrayacak Ankara ve İstanbul gibi Türkiye'nin büyük şehirlerinde 'kurtarılmış bölgeler' oluşturulacaktı. Bu planla CHP seçmeni 'tek yürek tek bilek' olacak şekilde kenetlenmiş olacak ve yabancı basın sayesinde de dünyanın her yerine "Türkiye'de otorite yok, Erdoğan yönetemiyor" algısı oluşturulacaktı.

Kılıçdaroğlu, 8 yıllık genel başkanlık tecrübesinde öğrene öğrene bir tek bunu öğrenebilmişti: Kaos yarat, Türkiye'yi dünyaya 'kaos' ülkesi olarak göster, Erdoğan'ı ancak bu şekilde gönderebiliriz..

Muharrem İnce ise, CHP seçmeninin hiç de alışık olmadığı bir biçimde, aradaki 10 milyonluk oy farkını üstüne basa basa vurguladı ve kaybettiğini resmen ilan etti. Bu açıklamanın yanında bir dizi dizginleyici açıklaması daha var İnce'nin. Mesela 'Kazananı, başarısından dolayı tebrik etmek' gibi..

Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu ve yönetiminin çok tehlikeli teklifini reddettiği andan itibaren telefonları susmadı. Seçim sonuçlarına konsantre olmak bir yana CHP yönetiminin kaos teklifiyle de baskı altına giren İnce çareyi telefonunu kapatmakta buldu.

İşte o anda da, İnce'ye kimse ulaşamayınca yeni senaryo devreye girdi ve kendisinin de 'şizofren' diye nitelediği kitle birden türedi ve "İnce'ye ulaşılamıyor, demek ki kaçırıldı"gibi dünyanın en saçma teorisi ortaya atıldı.

GEZİ KIŞKIRTMASINA GERİ DÖNECEKTİK

CHP koridorlarından, soğuk odalara sinen taktik savaşlarından ne çıkar bilinmez ancak bildiğimiz şu ki Muharrem İnce o gece Kemal Kılıçdaroğlu'nun aklına uysaydı, Türkiye ikinci bir gezi kışkırtmasını daha yaşayacaktı.

Özel Kalem CHP Genel Merkezi'nde: O gece neler oldu

CHP'liler hazım sorunu yaşayacak belki ama işte gerçeği açıklıyorum: Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu'nun kaos teklifini reddettiği için 'kötü adam' ilan ediliyor.

Özel Kalem CHP Genel Merkezi'nde: O gece neler oldu

özel kalem

Ensonhaber.com/ÖZEL KALEM

Ankara'nın en özel kalemi, bomba kulislerle geri döndü.

24 Haziran akşamından bu yana ortalık toz duman, CHP'liler genel merkezin önünü ağlama duvarına çevirdi ama yönetimden beklentileri karşılayacak tek bir açıklama yok. Kazanamasa da AK Parti karşısında alternatif olabilecek tek CHP'li olduğunu gösteren Muharrem İnce'ye taban sahip çıkıyor ama bu durum, Kılıçdaroğlu yönetiminden nemalanan delegelerin ve yöneticilerin işine gelmiyor.

Haliyle "Kılıçdaroğlu'nu yedirmeyiz" şeklinde özetlenecek tavrın nedeni belli; İnce genel başkan olsa, hepsini kapının önüne koyacak.

Adımlarım CHP koridorlarında uzarken, 24 Haziran'ın parti yönetiminde meydana getirdiği kavgayla ilgili medyaya/sosyal medyaya yansımayan söylentileri de tek tek not alıyorum.

MUHARREM İNCE OYUNA GELMEYİNCE SENARYO ÜRETİLDİ

Muharrem İnce ise, CHP seçmeninin hiç de alışık olmadığı bir biçimde, aradaki 10 milyonluk oy farkını üstüne basa basa vurguladı ve kaybettiğini resmen ilan etti. Bu açıklamanın yanında bir dizi dizginleyici açıklaması daha var İnce'nin. Mesela 'Kazananı, başarısından dolayı tebrik etmek' gibi..

Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu ve yönetiminin çok tehlikeli teklifini reddettiği andan itibaren telefonları susmadı. Seçim sonuçlarına konsantre olmak bir yana CHP yönetiminin kaos teklifiyle de baskı altına giren İnce çareyi telefonunu kapatmakta buldu.

İşte o anda da, İnce'ye kimse ulaşamayınca yeni senaryo devreye girdi ve kendisinin de 'şizofren' diye nitelediği kitle birden türedi ve "İnce'ye ulaşılamıyor, demek ki kaçırıldı" gibi dünyanın en saçma teorisi ortaya atıldı.

GEZİ KIŞKIRTMASINA GERİ DÖNECEKTİK

CHP koridorlarından, soğuk odalara sinen taktik savaşlarından ne çıkar bilinmez ancak bildiğimiz şu ki Muharrem İnce o gece Kemal Kılıçdaroğlu'nun aklına uysaydı, Türkiye ikinci bir gezi kışkırtmasını daha yaşayacaktı.

Kılıçdaroğlu'na bir darbe de 'dan

24 Haziran hezimetinin ardından "Tek kaybeden " yorumunu yapan 'na bir darbe de

    Kılıçdaroğluna bir darbe de Fatih Portakaldan

    Cumhurbaşkanı karşısında ağır bir yenilgi daha alan Genel Başkanı , seçim sonuçlarını değerlendirdiği basın toplantısında kullandığı ifadelerle herkesi şaşkına çevirdi.

    "Seçimin tek kaybedeni AK Parti'dir" diyen CHP Lideri, partisini başarılı bularak istifa etmeyeceğini belirtti.

    FOX Ana Haber sunucusu , Kılıçdaroğlu'nun son açıklamalarını değerlendirdi.

    "ARTIK UMUT VERMİYORSUNUZ"

    CHP Lideri'nin üst üste 9 seçim kaybettiğini belirten Portakal, "Artık umut vermiyorsunuz" dedi.

    Fatih Portakal, şunları söyledi: "Kişiliğine lafım yok liderlik vasfını konuşuyorum. 9'uncu kez yenilen bir CHP'den bahsediyoruz. Yüzde 22'lik bir oy oranına sahip. Henüz umut veremiyorsunuz. Önemli olan oy oranına bakmak. Henüz değil, artık umut veremiyorsunuz. Heyecan da veremiyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu"

    Bu haber 149590 defa okunmuştur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum
    Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
    İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
    MSB'den Çelik Kubbe açıklaması: Yapılan yatırımlarla katmanlı hava savunma tüm ülkeye yayılacak
    MSB'den Çelik Kubbe açıklaması: Yapılan yatırımlarla katmanlı...
    Mahmud Ahmedinejad'ın yıllar önce yaptığı açıklama  
    Mahmud Ahmedinejad'ın yıllar önce yaptığı açıklama