Giriş Tarihi: 25.12.2016 20:07 Son Güncelleme Tarihi: 26.12.2016 07:12
Son dakika: Erdoğan Putin'e taziyelerini iletti

Görüşmede, iki lider, Suriye'de ateşkesin ülke geneline yaygınlaştırılması ve son gelişmeler hakkında görüş teatisinde bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile bu akşam bir telefon görüşmesi yaptı.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, iki lider, Suriye'de ateşkesin ülke geneline yaygınlaştırılması ve son gelişmeler hakkında görüş teatisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme vesilesiyle Putin'e, Karadeniz'de düşen Rus uçağıyla ilgili olarak başsağlığı dileklerini de iletti.
Telefon görüşmesi esnasında, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in de hazır bulunduğu öğrenildi.
Son dakika: Rus uçağı düştü mü düşürüldü mü?

Rusya Savunma Bakanlığına ait, 93 kişiyi taşıyan Tu-154 tipi uçak Soçi'den havalandıktan sonra Karadeniz üzerinde düştü. Kalktıktan 2 dakika sonra radardan kaybolan uçağın, uçağın 05.25'te Adler hava üssünden havalandığını, 05.27'de de radardan kaybolduğu öğrenildi. Olayın meydana gelmesinin ardından Tu-154 tipi uçağın neden düştüğü araştırılıyor. Rus resmî haber ajansı Ria Novosti'nin verdiği habere göre daha önce radardan kaybolduğu belirtilen uçağın pilotaj veya teknik arızadan dolayı düşmüş olabileceği belirtildi. Rusya Savunma Bakanlığı, Tu-154 uçağının deneyimli ve birinci sınıf pilotlardan Roman Volkov tarafından kullanıldığını açıkladı. Bakanlık, Volkov'un 3 bin saatten fazla uçuş deneyimine sahip olduğunu duyurdu.
Rusya'nın Soçi şehrinde askeriyeye ait bir Tu-154 tipi uçağın düştüğü ve içinde 8'i mürettebat toplam 93 kişinin olduğu bildirildi.
DÜŞTÜ MÜ, DÜŞÜRÜLDÜ MÜ?
Uçak kazasının meydana gelmesinin ardından akıllara bir saldırı olabilir mi ihtimali geldi ama Rus basınına yansıyan haberlerde ve yetkililerden gelen bilgiler uçağın teknik bir arıza ya da pilotaj hatasından dolayı düştüğü yönünde. Rus resmî haber ajansı Ria Novosti'nin verdiği habere göre daha önce radardan kaybolduğu belirtilen uçağın pilotaj veya teknik arızadan dolayı düşmüş olabileceği belirtildi.
UÇAK DENEYİMLİ PİLOT ROMAN VOLKOV TARAFINDAN KULLANILIYORDU
Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, uçağının deneyimli ve birinci sınıf pilotlardan Roman Volkov tarafından kullanıldığı kaydedildi.
SAVUNMA BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ KONAŞENKOV: UÇAĞIN DÜŞTÜĞÜ YER TESPİT EDİLDİ
Anadolu Ajansı'nın geçtiği habere göre, Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Karadeniz'de düşen Tu-154 tipi Rus uçağında bulunan 92 kişiden sağ kurtulan olmadığını duyurdu. Moskova'da gazetecilere açıklama yapan Konaşenkov, Savunma Bakanlığına ait Tu-154 tipi uçağın saat 05.25'te Soçi'deki Adler havalimanından havalandıktan sonra 05.27'de radardan kaybolduğunu söyledi. Konaşenkov, "Uçağın düştüğü yer tespit edildi. Kazadan sağ kurtulan olduğu yönünde işaret bulunmuyor" dedi.
KARADENİZ'İN 70 METRE DERİNLİĞİNDE
Arama kurtarma çalışmalarına dört gemi, dört helikopter, bir uçak ile bir insansız hava aracının katıldığını ifade eden Konaşenkov, Tu-154'ün parçalarının Soçi kıyılarında Karadeniz'in 70 metre derinliklerinde tespit edildiğini belirtti. Konaşenkov, 4 kişinin cesedine ulaşıldığı bilgisini paylaştı.
Rus uçağı düştü mü düşürüldü mü?
UÇAĞIN SON BAKIMI EYLÜL AYINDA YAPILMIŞ
Karadeniz'e düşen Tupolev-154 uçağı 1983 yılında üretildi. Uçağın son tamiratı Aralık 2014'te, son bakımı ise bu yılın eylül ayında yapıldı. Uçağın toplam uçuş süresinin yaklaşık 7 bin saat olduğu ifade ediliyor. Moskova'dan havalanan Tu-154 tipi uçağın Soçi'de yakıt ikmali yaptıktan sonra Suriye'ye gitmesi planlanıyordu. Uçak, Rusya'nın Suriye'deki Himeymim üssünde yeni yıl konseri vermek için giden koro üyelerini taşıyordu.
UÇAĞIN DÜŞTÜĞÜ BÖLGEDE ÇALIŞMA YAPILIYOR
Uçağın düştüğü tespit edilen bölgede çalışmalar sürüyor. Uçak kazasının yaşandığı bölge belirlendi, canlı kişiye henüz rastlanmadı. Tu-154 uçak kazasında hayatını kaybeden 4 kişinin cesedi bulundu. Arama kurtarma operasyonunu Savunma Bakanı Sergey Şoygu yönetiyor. Olay yerine Karadeniz filosundan 6 gemi, uzaktan yönetilen denizaltı araçları ve 63 dalgıç gönderildi.
RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞI, YOLCULARIN LİSTESİNİ YAYINLADI
Sputnik'te yer alan habere göre, Rusya Savunma Bakanlığı, Tu-154'te bulunan yolcuların listesini yayınladı. 93 kişi arasında 'Doktor Liza' adıyla bilinen, Ukrayna ve Suriye'de sivillere yönelik yardımlarıyla tanınan doktor Elizaveta Glinka, Kızıl Ordu Korosu Sanat Yönetmeni Aleksandr Halilov ve Savunma Bakanlığı Kültür Dairesi Başkanı Anton Gubankov gibi isimler uçakta bulunuyordu.
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Uçağın enkazının bulunduğu bölgede arama-kurtarma çalışmaları 7 gemiyle ve bir Ka-32 helikopteriyle yürütülüyor. Simferopol ve Gelencik'te iki Mi-8 helikopteri kalkışa hazır vaziyette bekletiliyor.
KURTARILAN KİMSE YOK
Rusya Savunma Bakanlığı, Tu-154 uçağında kurtarılan kimsenin olmadığının gözlendiğini açıkladı.
PUTİN TALİMAT VERDİ: KOMİSYON KURULACAK
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Başbakan Medvedev'e uçak kazasının soruşturulmasına yönelik devlet komisyonu kurma ve komisyona başkanlık etme talimatı verdi. Rusya Devlet Başkanı Putin, kazada hayatını kaybedenlerin aile ve yakınlarına başsağlığı diledi.
Düşen Rus uçağı hakkında sabotaj iddiası
Habertürk canlı yayınına bağlanan Emekli Korgeneral Hava Pilot Erdoğan Karakuş, sabotaj ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyledi.

Emekli Korgeneral Hava Pilot Erdoğan Karakuş, Habertürk canlı yayınında düşen Rus uçağıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Karakuş, düşen uçağın içerisinde bulunan yüksek rütbeli askerlerin sabotaj şüphelerini artırdığını söyledi.
YÜKSEK RÜTBELİ ASKERLER VE DENİZ DÜŞMESİ
Emekli Korgeneral Hava Pilot Erdoğan Karakuş, şöyle konuştu; "Sabotaj ihtimalini yüksek. Yaklaşık 15 gün önce Sibirya civarında Rus askerlerini taşıyan bir uçak düşmüştü. O zaman da sabotaj tartışmaları vardı.
Karakuş: Denize düşmesi sabotaj ihtimalini yükseltiyor
Ortadoğu'daki gelişmeler bu olayların artmasına neden oluyor. Arızadan da düşmüş olabilir ancak içerisinde yüksek rütbeli askerlerin olması şüpheleri artırıyor. Araştırmanın tamamı belirlenmeden kesin bir şey söylenemez fakat denize düşmesi de sabotaj ihtimalini yükseltiyor."
AP Başkanı vize serbestisi için terörü bahane ediyor
AP Başkanı Martin Schulz kısa bir süre zarfında Türk vatandaşlarına AB’ye vizesiz seyahat uygulaması getirilmesine karşı çıktı.

Schulz, Türkiye’nin halihazırda vizesiz AB seyahatleri için öngörülen terörle mücadele yasalarındaki gerekli düzenlemeleri yapmadığını belirtti.
BAHANESİ TERÖRLE MÜCADELE
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, “Türkiye terörle mücadele yasalarında reform yapmadığı müddetçe AB’ye vizelerin kaldırılması süreci de devreye giremeyecek” diyerek “bu yüzden AB Komisyonu’nun vize serbestisi başvurusunu ilgili parlamento komisyonlarına iletmedim, halen masamda duruyor” dedi.
Son dakika haberi: El Bab'da 12 DEAŞ'lı terörist öldürüldü

Türk Silahlı Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab'da terör örgütü DEAŞ'a ait 140 hedef imha edildi, ilk belirlemelere göre 12 terörist etkisiz hale getirildi.
24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatının 124'üncü gününde 25 Aralık 2016 günü saat 07.00'ye kadar meydana gelen gelişmelerle ilgili açıklamada, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, havadan ve karadan sağlanan yoğun ateş desteği ile Bab'ın ele geçirilmesine yönelik planlı harekatın icrasına devam edildiği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Gün içerisinde; 2 Muhalif şehit olmuş, tank atışları sonucu ve yaşanan çatışmalarda 3 DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirilmiştir. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 134 DEAŞ terör örgütü hedefi ateş destek vasıtalarımızla ateş altına alınmıştır. Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından, Bab ve Bzagah bölgesinde tespit edilen DEAŞ terör örgütüne ait 6 hedefe 9 bomba atılarak; DEAŞ terör örgütü mensuplarınca kullanılan 6 adet savunma ve silah mevzii imha edilmiş ve ilk anda alınan görüntülerden 9 DEAŞ terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği tespit edilmiştir. DEAŞ TÖ'den temizlenen bölgelerde Muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timlerimiz tarafından 53 el yapımı patlayıcı imha edilmiş, harekâtın başından bugüne kadar, çoğu tuzaklanmış 2 bin 261 el yapımı patlayıcı ve 42 mayın kontrollü olarak etkisiz hale getirilmiştir. Türk
SAĞ OLARAK ELE GEÇİRİLEN TERÖRİSTLER VAR
Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir."
Açıklamada, ele sağ olarak geçirilen terörist ifadelerine ve teröristlerin aralarında sıkça yaptıkları telsiz görüşmelerine göre; ölü ve yaralı sayılarının görüntüyle tespit yapılarak belirlenen rakamdan daha fazla olduğu tahmin edildiği de belirtildi.


Son dakika haberi: Kayseri'deki hain saldırıyla ilgili yeni gelişme!

Çarşı iznine çıkan askerleri hedef alan hain terör saldırısı soruşturmasını yürüten emniyet birimleri, yeni bilgilere ulaştı. Olaydan bir gün önce Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinden çalındıktan sonra Gaziantep üzerinen Adana'ya ulaşan bomba yüklü kamyonetin, Kayseri’ye doğru yola çıkmadan önce bu bölgede 10 saat beklediği belirlendi. İşte katliamın güzergahı...
Kayseri 1. Komando Tugayı'ndaki askerleri çarşı iznine götüren sivil halk otobüsüne yönelik 17 Aralık'taki bombalı araçla terör saldırısı soruşturmasını yürüten emniyet birimleri, bazı önemli tespitler yaptı. Milliyet'in aldığı bilgiye göre, olaydan bir gün önce Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinden çalınan beyaz kamyonetin kullandığı güzergah belirlendi. Çalındıktan hemen sonra cuma sabaha karşı Şanlıurfa'dan TAG Otoyolu'nu kullanarak çıkış yapan kamyonet, Gaziantep üzerinden Adana'ya ulaştı.
İKİZ PLAKA TAKILIĞ BOMBA DÜZENEĞİ YERLEŞTİRİLMİŞ
Otoyolun kadirli çıkışını kullanarak ilçe yoluna giren kamyonetin Kayseri'ye doğru yola çıkmadan önce yaklaşık 10 saat bu bölgede kaldığı belirlendi. Karayolları üzerindeki plaka tanıma sistemi ve MOBESE'lerdeki incelemelerde çalıntı aracın, "bölgede buharlaşması" sırasında çalıntı kaydının gözükmemesi için Kırıkkale'deki aynı renk ve modeldeki bir kamyonete ait sahte ikiz plakanın takılıp bomba düzeneğinin yerleştirildiği anlaşıldı.
ARA YOLLARDAN KAYSERİ'YE GEÇMİŞ
Sahte plakalı ve bomba düzeneği yüklenmiş olarak bu kez ara yollardan Kayseri'ye geçen bomba düzeneği yüklü aracın, Kozan-Feke-Saimbeyli'yi bağlayan ara yolu kullanıp Kahramanmaraş-Kayseri anayoluna çıktığı ve Pınarbaşı ilçesinden kente giriş yaptığı anlaşıldı.
ŞÜPHE ÇEKMEMEK İÇİN...
Araştırmalarda, çalıntı aracın güvenlik güçlerinin ana yollar ve otoyollardaki uygulamalardan şüphe çekmemek için ara güzergahları kullandığı değerlendiriliyor. Patlayıcı artıklarının kriminal incelemesi sonrasında, Kayseri'deki bomba düzeneğinde Beşiktaş'taki bombalı saldırıda kullanılan fabrikasyon patlayıcıların kullanıldığı tespit edildi. Kayseri'deki düzenekte de yine RDX ve TNT'nin yanı sıra yeni kullanılmaya başlanan PETN adlı kimyasalın kullanıldığı anlaşıldı.



RedHack'in algı ekibine operasyon

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, RedHack isimli yasadışı hacker gurubu ile irtibatı tespit edilen be gurubun algı ekibi olarak değerlendirilen 9 isme yönelik gözaltı ve yakalama kararı çıkardı. 5 şüpheli gözaltına alınırken 3 şüphelinin yurtdışında olduğu tespit edildi.1 şüpheli ise aranıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Redhack isimli yasadışı hacker grubu ile irtibatları tespit edilen ve gurup adına kamuoyunda algı yöneten 9 ismi yönelik operasyon başlattı.
Başsavcılığın talimatı ile harekete geçen İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 5 ismi gözaltına aldı. Hedef 3 ismin yurtdışında olduğu anlaşıldı. 1 ismin ise halen arandığı öğrenildi.
TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ,
KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ VE YAYILMASI
Şüphelilerin RedHack isimli hacker grubunun gayri yasal bazı faaliyetlerinin sosyal medya da propagandasını yaptıkları ve algı yönettikleri öğrenildi. Şüphelilere yönelik suçlamalar, 'terör örgütü üyeliği've 'Kişisel verilerin kaydedilmesi yayılması'
4 ilde başlatılan operasyon kapsamında 9 şüpheliden; Fatih Yağmur ve Deniz Yücel Hünkar Alican Duman'ın yurtdışında bulundukları belirlendi.
Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca İlker Öğreten, Eray Sargın ve Mahir Kanaat gözaltına alındı. Bir şüphelinin ise halen aradığı öğrenildi.
Şüpheliletin adreslerimde çeşitli terör örgütlerine yönelik çok sayıda döküman ele geçirildiği kaydedildi.
Veysi Kaynak: Bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak'tan başlar.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak'tan başlar. Sınırlarımızı sağlama almalıyız ama Avrupa da kendi güvenliğinin Türkiye'den başlayacağını unutmamalıdır." dedi.
Kaynak, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Kilis'te Vali İsmail Çataklı, Belediye Başkanı Hasan Kara, AK Parti Kilis milletvekilleri Hilmi Dülger, Reşit Polat ve diğer yetkililerce karşılandı.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab bölgesinde yaralanan askerler ile bölgeden gelen yaralı sivilleri ziyaret etmek üzere kente gelen Kaynak, Kilis Valiliğini ziyaret ederek, Vali Çataklı ile görüştü.
Kaynak, Valilikte düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de devam eden iç savaş nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Suriyeli sığınmacıların durumları ile ilgili değerlendirmede bulunmak üzere Kilis'e geldiklerini söyledi.
Çarşamba günü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğiyle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarınca yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı operasyonu çerçevesinde El Bab'ta meydana gelen saldırı sonrası çok sayıda askerin yaralandığını ve 16 askerin şehit olduğunu anımsatan Kaynak, son durumu yerinde görmek adına kente geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"ÖSO'yu destekleyen Türk Silahlı Kuvvetlerimiz aslında kendi içindeki hain unsurlardan temizlendikten sonra dünyanın en kabiliyetli, en cesur ordusu olduğunu şu anda Fırat Kalkanı Operasyonu ile göstermektedir. Yaklaşık 3,5 yıllık bir maceradır DEAŞ macerası. Suriye'nin topraklarının yarısından fazlasını Irak'ın ise üçte birini işgal edebilmiştir. Dünya 65 ülkeyle en modern silahlara sahip, en güçlü donanımlara sahip ve büyük sayıda askeri olan koalisyon güçlerinin uzunca bir süreden bu yana hava harekatı ile yok etmeye çalıştığı DEAŞ terör örgütüne karşı en ciddi, en kapsamlı ve en netice alıcı mücadeleyi TSK yapmaktadır. Harekatın başladığı tarihten bu yana yaklaşık 4 ay geçti bu tarihe kadar 2 bin 200 kilometrekarelik alan DEAŞ ve PYD terör unsurlarından temizlenmiştir ancak ülkemizin güvenliğinin oradan başlama stratejisi üzerinde TSK o sahadadır. Asla işgal, ilhak ve istila niyetiyle Suriye topraklarında değildir."
- "HAREKATIN DOĞRULUĞU ANLAŞILIYOR"
Suriye'de oluşan otorite boşluğu ve kalmayan devlet yapısı münasebetiyle Türk halkının bazı acılar yaşadığına işaret eden Kaynak, başta Kilis olmak üzere Gaziantep ve bazı sınır illerine roketler düştüğünü ve teröristlerce saldırılar gerçekleştirildiğini aktardı.
Hükümetin sınır güvenliğinin o noktadan başlaması gerektiğine dair karar verdikten sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlatıldığını vurgulayan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah'a hamdolsun başarıyla yürütülüyor. Operasyonun ardından sanırım bir tek hadise oldu. Dolayısıyla operasyonun ne kadar doğru bir karar olduğu, stratejinin ne kadar doğru bir strateji olduğu anlaşılıyor. Biz şunu biliyoruz yapılan iş Türkiye'nin güvenliği ve bölünmez bütünlüğünü muhafaza içindir. Yapılan iş insanımızın geleceği ve güvenliği içindir ancak müttefiklerimizin şunu bilmeleri gerekir Türkiye nasıl kendi güvenliği için bu operasyonu yapıyor ve Allah'a hamdolsun başarılı oluyorsa, müttefiklerimiz şunu bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak'tan başlar. Sınırlarımızı sağlama almalıyız ama Avrupa da kendi güvenliğinin Türkiye'den başlayacağını unutmamalıdır. Türkiye, asla bir işgal, bir istila, bir ilhak ve topraklarını genişletme heveslisi değildir. Bizim 786 bin kilometrekare vatan toprağımız var. Şehit kanıyla sulanmış bu topraklar milletimize bol bol yeter de artar da. Refah içerisinde, huzur içerisinde özgürlük içerisinde yaşamamıza yeter."
- "ÇOBANBEY'E YENİ MERKEZ KURULUYOR"
Başta Azez olmak üzere bölgede 180-190 bin insanın ağır kış koşullarıyla karşı karşıya kaldığını anlatan Kaynak, Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni ayırımı yapılmaksızın bu insanların hem barınmalarını hem iaşelerini hem organizasyonlarını yapmanın hesabını yaptıklarını belirtti.
Türk milletinin cömert olduğunu ve yıllardır Suriye'deki kardeşlerine destek vermeye devam ettiğini dile getiren Kaynak, sadece Halep'in tahliyesinden sonra yaklaşık 10 günde bin 10 tır insani yardım malzemesinin sınır ötesine yollandığını belirterek, "Tarihi bir gümrük kapısı olan Çobanbey Gümrük Kapısı yeniden hayata geçirilecek ve bölgeye Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı olarak gelişmiş ve modern bir lojistik merkezi kurma kararı aldık. Bu sayede gönderilen yardımlar doğru yerlere, doğru zamanda ulaşacak." dedi.
Kilis'in Suriye'deki insanlık dramı sonrası mazlum insanların sığındığı ilk liman olduğunu hatırlatan Kaynak, nüfusunun 1,5 misline yakın "muhacir" kardeşine "ensar" görevi yaptığını, Valilik, belediye dahil bütün Kilis'in, gerçekten her türlü takdire şayan hizmetler ürettiğini söyledi.
- "BARZANİ'NİN BAŞARILI OLMASINI DİLİYORUZ"
Barzani yönetiminin Şengal kararını da değerlendiren Kaynak, şu ifadeleri kullandı:
"BM sözleşmesi sınırımız dışından bize gelen her türlü terör faaliyeti, ülke güvenliğine tehlike ve tehdit getiren her türlü faaliyeti yok etme görevi veriyor. Zaten o yüzden sözleşmenin verdiği o yetkiye istinaden Fırat Kalkanı Operasyonu'nu ve Kandil'e hava operasyonlarını yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız çeşitli defalar ilan ettiler MGK'nın çeşitli toplantılarının sonuç bildirisinde bunları açıkladılar, Şengal'de yeni bir Kandil oluşumuna asla müsaade etmeyiz. Bu ülkemize yeni bir mikrop yuvası kapısı açmak demektir. Ülkemize yeni bir mikrop sirayet edecek bir merkezin oluşmasına Türkiye Cumhuriyeti hükümeti asla müsaade etmez. Tabii Barzani kendi egemenlik sınırları içerisinde olduğu için kendi görevini yapıyor. Sayın Barzani'nin başarılı bir netice alması en büyük dileğimiz ama olmadığı takdirde bunun gereğini Türkiye TSK marifetiyle yerine getirecektir."
El Bab'ta başarılı bir şekilde yürüyen bir harekat olduğunu ve bütün hakim tepelerin tutulup kuşatıldığını, çok yakında mutlu havadisin duyurulacağını anlatan Kaynak, TSK'nın bu hareketi tek başına yapmadığını, "eğit- donat" çerçevesinde eğitilen ve donatılan ÖSO ile birlikte onları destekleyerek yaptığını anımsattı.
Kaynak, daha sonra Kilis Devlet Hastanesine giderek, Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab bölgesinde yaralanan askerleri ziyaret etti.
Yaralı yakınlarıyla da bir süre sohbet eden Kaynak, hastane yetkililerinden yaralıların durumuna ilişkin bilgi aldı.
Firari Adil Öksüz'ün kuzeni Zübeyir Öksüz tutuklandı

FETÖ'cü hainlerin 15 temmuz darbe girişiminin "kilit ismi" ve İzmir'de hazırlanan FETÖ iddianamesinde "TSK imamı" olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kuzeni Zübeyir Öksüz, tutuklandı. Öksüz, yurt dışına kaçmak isterken Adnan Menderes Havalimanında yakalanmıştı.
İzmir merkezli 5 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve FETÖ iddianamesinde "TSK imamı" olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kuzeni Zübeyir Öksüz, tutuklandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, yurt dışına kaçmak isterken Adnan Menderes Havalimanında yakalanan Adil Öksüz'ün kuzeni Zübeyir Öksüz'ün emniyetteki işlemleri tamamlandı.
O DA BYLOCK'ÇU ÇIKMIŞTI
Sağlık kontrolünden geçirilen Öksüz, ''Silahlı terör örgütü üyesi olmak'' ve örgütün şifreli haberleşme programı ''ByLock'u kullandığı iddiasıyla çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 1 Aralık'ta İzmir, İstanbul, Iğdır, Muğla ve Kütahya'da FETÖ/PDY'nin sözde "Bornova eyaleti"nde örgüt adına faaliyet gösteren ve kapatılan Çalışkan Girişimci İş Adamları Derneği, Helezon Gençlik ve Spor Derneği ile Mersinli Yeni Mahalle Cami Yaptırma Yaşatma Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneğine yönelik operasyon düzenlenmiş, İzmir'de hazırlanan FETÖ iddianamesinde "TSK imamı" olduğu belirtilen Adil Öksüz'ün kuzeni Zübeyir Öksüz yurt dışına kaçmak isterken Adnan Menderes Havalimanında yakalanmıştı.


İşte FETÖ'cülerin FETO karşısındaki hali!

İzmir Katip Çelebi Üniversitesindeki (İKÇÜ) Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmada ifadesine başvurulan bir tanığın anlattıkları, örgüt elebaşının Pensilvanya'daki malikanesinin nasıl korunduğunu, bazı akademisyenlerin Örgüt lideri FETO karşısındaki acizliğini gözler önüne serdi.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesinde ifadesine başvurulan tanık H.O, örgütle temasını ve bu süreçte şahit olduğu bazı olayları anlattı.
Lise yıllarında tanıştığı örgütle bağlantısının 2013'te koptuğunu savunan tanık, o sene Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bursuyla gittiği ABD'de, İKÇÜ'de görevli bazı öğretim üyeleriyle yeniden FETÖ ile temasa geçtiğini belirtti.
Pensilvanya'daki malikanede ABD polisi
Pensilvanya'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile yaptıkları görüşmeden detaylar veren H.O, şunları kaydetti:
"Örgüt elebaşıyla daha önce yüz yüze görüşmeler yapan ev arkadaşımın aracılığıyla Eylül 2013'te Pensilvanya'ya gittik. Burada örgüte ait araziler gezdirildi. Polislerin burayı koruduğunu gördüm. Tatil köyü gibi tasarlanan malikanenin oldukça geniş bir ormanlık alan içerisinde yürüyüş parkuru da vardı ve yüksek güvenlik tedbiri alınmıştı. FETÖ'nün malikanesine girişte detaylı üst araması yapılıyor, cep telefonları dışarıda bırakılıyordu. Güvenlik noktasında ise FETÖ mensupları ABD polisiyle görev yapıyordu."
Tanık H.O, örgüt elebaşıyla görüşmek için FETÖ'nün ikinci adamı olduğu belirtilen ve İçişleri Bakanlığı "terörden arananlar" listesinde "Turuncu" kategoride yer alan Cevdet Türkyolu'nun yanına gittiklerini aktardı.
"Morali çok bozuktu"
Yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra şu anda FETÖ/PDY'den tutuklu, eski Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Egercioğlu, eski Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özdemir, eski Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Çete ile içeriye girdiklerini anlatan tanık, şu bilgileri yer verdi:
"Orada bulunanlardan, FETÖ elebaşının, kişilerin görevine göre şifreli kelimeler kullanarak görüşmeler yaptığını, Gezi Parkı olayları nedeniyle de moralinin çok bozuk olduğunu, yaklaşık 2 ay boyunca da örgüt mensuplarıyla sohbet programı yapmadığını öğrendim. Ev arkadaşım Mehmet Çete, 'doktor' kod adlı Türkyolu'na, 'İzmir', 'Katip Çelebi', 'dekan yardımcısı' gibi şifreli kelimeler kullandı. Şifreli kelimelerin kullanıldığına bizzat şahit oldum. Görüşmek için de koridordaki halıda oturarak yaklaşık 45 dakika bekledik. Burada bekleyenler arasında, eski Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'yi gördüm. Burada bulunuş nedeninin 2014'te yapılacak rektörlük seçimleri için yerini sağlamlaştırmak amacıyla ilgili olduğunu düşünüyorum."
Akademisyenler FETÖ'nün elini öpmüş
Tanık, örgüt üyesi Türkyolu'nun kendilerini çağırması üzerine, lüks odaya girdiklerini, sandalyede oturan terör örgütü elebaşının elini öptükten sonra dizinin dibine oturdukları belirtti.
İfadesinde, FETÖ ile aralarında geçen diyalogu da anlatan tanık, "Bize, üniversiteyle ilgili bir sıkıntımızın olup olmadığını sordu. Birlikte geldiğimiz akademisyen arkadaşlarımız terör örgütü elebaşı karşısında tir tir titriyordu. Örgüt elebaşının sorusuna sadece Mehmet Çete, 'Sizin himmetiniz sayesinde herhangi bir sıkıntımız yoktur' şeklinde cevap verdi. Odada yaklaşık 10 dakika kaldık, çıkarken de yeniden elini öptük. Biz bu şekilde malikanedeki misafirhanede 2 gece konakladık." dedi.
Tanık H.O, FETÖ/PDY'nin toplantılarına katıldığını ancak örgütün din kisvesi altında insanları kandırdığını ve paralel devlet yapılanması için örgütlendiğini gördükten sonra 17-25 Aralık sürecinin ardından bağlantısını kopardığını kaydetti.
İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan, 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 139 sayfalık iddianamede, aralarında örgütün sözde "İKÇÜ imamı" olduğu öne sürülen Adem Fidan ve mesleklerinden ihraç edilen eski akademisyenlerin de bulunduğu 29 tutuklu sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Soylu: Baharda öyle bir göstereceğiz ki...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Biz şu anda PKK ile yapmış olduğumuz mücadelenin sadece bir safhasındayız. Bu ülkeyle bir daha ama bir daha oyun oynama kabiliyeti olmayacağını onlara önümüzdeki baharda öyle bir göstereceğiz ki..."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Buradan Kandil'de aklı bez bağlamışlara söylüyorum; bahara varamayacaksınız söylüyorum size" dedi.
İşte açıklamalarından öne çıkanlar:
"Buradan Kandil'de aklı bez bağlamışlara söylüyorum; bahara varamayacaksınız söylüyorum size. Orda kalamayacaksınız, orda Türkiye'yi tehdit edemeyeceksiniz ve başkalarının uşağı ve esiri olarak bu milletin fertlerini bir birlerine vuramayacaksınız. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bugün aynısını DAEŞ yapmaya çalıştılar, sınırlarımızı tehdit ettiler. Bizi birbirlerimize düşürmeye çalıştılar. İçeride bir sürü oyunun, bir sürü tiyatronun sahnesini sergilemeye çalıştılar. İşte bugün evlatlarımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, askerlerimiz orada bir büyük mücadele veriyorlar. Eskidendi o, bekleyelim acaba bize hücum ederlerse kendimizi savunalım. Öyle bir şey yok artık. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, başbakanımızı talimatıyla teröre karşı taarruz politikası ortaya koyan bir anlaşışı ortaya koyacağız. Şehitlerimiz ölüyor içimiz yanıyor, her düşen şehit ateşi bizim içimizde kopardığı fırtınalar, bilmenizi istiyorum ki bizi ürkütmüyor ve korkutmuyor. O çocuklarımızın bize emanet ettiği omuzlarımıza sorun olarak yüklediği anlayışla beraber bu terörün tasfiyesini gerçekleştirmek için bizi daha çok kararlı, daha çok iradeli ve daha çok azimli bir hale getiriyor"
TSK’ya Rus desteği iddiası

Rus savaş uçaklarının El Bab’da Türk askeriyle işbirliğine başladığı iddia edildi. Yerel kaynaklar Rus uçaklarının El Bab-Menbiç arasındaki Amira bölgesini bombaladığını bildirdi
Fırat Kalkanı Harekâtı'nda Rusya'dan ilk desteğin geldiği öne sürüldü. Yerel kaynaklar Rus uçaklarının, El Bab-Menbiç arasında bulunan Amira Bölgesi'nde DEAŞ hedeflerini bombaladığını ileri sürdü. Bu gelişme, Türk ve Rus kuvvetlerinin ortak bir operasyona başladığının işareti olarak yorumlandı. TSK'ya şimdiye dek harekâta ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinden hiçbiri destek vermedi. ABD'nin PKK/PYD ile birlikte yapacağı Rakka operasyonunu bahar aylarına ertelemesi, Rakka'daki DEAŞ'lı teröristlerin El Bab'a gelip TSK ve ÖSO'ya karşı direnişi artırmasıyla sonuçlandı. Öte yandan harekât kapsamında16 şehit verdiğimiz Akil Tepesi'ndeki hastane de DEAŞ'lı teröristlerden temizlendi. El Bab'ın anahtarı sayılabilecek bölgenin kontrolü tamamen TSK'ya geçti.
68 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
TSK Fırat Kalkanı Harekâtı'nın 123. gününde El Bab'da terör örgütü DEAŞ'a ait aralarında karargâh binasının da bulunduğu 141 hedefin ateş altına alındığını, 68 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Çatışmalarda 2 muhalifin şehit olduğu, bir muhalifin de yaralandığı bildirildi. Verilen bilgilere göre top ve havan atışlarıyla bir silahlı araç ve bir insansız hava aracı imha edildi. Hava harekâtında ise DEAŞ'a ait 3 karargâh binası ve 3 bombalı araç garajı imha edildi.
Jandarmadan nefes kesen kurtarma operasyonu

Uludağ’da mahsur kalan 6 kişi, jandarmanın 1 metreyi aşan karda yaptığı operasyonla kurtarıldıAyakları donan genç kızı askerler sırtında taşıdı
Uludağ'ın eteklerindeki Süleymaniye Mahallesi'nde şehir merkezine inmek isteyen 6 kişi, 1 metreyi aşan karda mahsur kalınca, jandarmanın yaptığı operasyonla donmaktan kurtarıldı. Yaklaşık 15 kilometre yürüyen ekipler, soğuktan dolayı yürüyemeyen bir kişiyi de sırtlarında taşıdı.
Edinilen bilgiye göre, Uludağ'ın eteklerinden yürüyerek şehir merkezine inmek isteyen 6 kişi, 1 metreyi aşan kar kalınlığı ve soğuk havadan dolayı kayboldu. Bunun üzerine şahıslar, cep telefonlarıyla jandarmayı arayarak yardım istedi. Kar kalınlığından dolayı araçların girmediği araziye ekipler yürüyerek intikal etti. Yaklaşık 15 kilometrelik mesafenin ardından 4'ü erkek 6 kişi, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve Yiğitali Jandarma Karakolu Komutanlığı ekipleri tarafından Süleymaniye Mahallesi su deposu mevkiinde bulundu. Bir süre sonra soğuk havadan dolayı ayakları donan genç kızı jandarma ekipleri sırtlarında taşıdı. İsmi öğrenilemeyen genç kız, 112 ekibinin ilk müdahalesinin ardından Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Yürüyüşü tertipleyen şahıs hakkında, Bursa Valiliği'nin alan kılavuzu alınması yönündeki kararına uymamaktan dolayı idarî işlem yapıldı. Diğer şahıslar hakkında da nöbetçi savcının talimatıyla işlem yapıldı.
Erdoğan: Sırada Menbiç ve Rakka var

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şimdi El Bab’dayız. Ve El Bab dört bir yanından kuşatılmış vaziyette. İnşallah orada da işimiz bitti bitiyor. Ama şimdi sırada Menbiç var. Sonra, yeni dönemde ABD ile el ele verebilirsek Rakka var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen Erol Olçok'un adının verildiği SGK Maltepe Şehit Erol Olçok Kampüsü'nün dün açılışını yaptı. SGK'nın kampüse Olçok'un isminin verilmiş olmasını 15 Temmuz şehitlerine gösterilen bir vefa örneği olarak nitelendiren Erdoğan, özetle şöyle dedi:
Türkiye 100 yıllık kirli oyunu bozdu AHLAK SEVİYELERİ DÜŞTÜ: FETÖ'den PKK'ya, DEAŞ'tan DHKP-C'ye kadar yelpazenin her köşesinden terör örgütlerini bir araya getirmeyi başaranlar Türk milletinin cesareti ve dirayeti karşısında hezimete uğradılar. Türkiye direndikçe saldırıların şiddeti arttı, ahlak seviyeleri düştü. Terör örgütleri de attıkları her adımda sonlarına biraz daha yaklaştıklarını gördüler.
''Bu millet zulmetmez" GAFİLLERE HATIRLATIYORUM: Türkiye'nin El Bab'da ne işi olduğunu orada bu kayıpları ne için verdiğimizi soranlar hala meselenin ne olduğunu anlayamamış. Bu gafillere bir kez daha hatırlatıyorum. Gaziantep'te 56 kardeşim şehit olduğu zaman siz demiyor muydunuz "Nerede devlet, nerede hükümet."
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Büyük devlet bu operasyonlarda belli olur" ÖSO TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL: O olaydan sonra artık "Durmak yok" dedik. Önce Cerablus'a girdik. Ardından El Rai'ye girdik. Özgür Suriye Ordusu'yla (ÖSO) yola devam ettik. Şimdi birileri "ÖSO terör örgütü" diyor. ÖSO Suriye'nin içindeki ılımlı muhaliflerin ta kendisi. Terör örgütüyle alakası yok. Tam bir direniş hareketidir.
MÜSAADE ETMEYİZ: Yürüttüğümüz bu mücadelede "Terörden arındırılmış bir güvenli bölge yapmamız lazım" dedim Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurulmasına müsaade etmeyeceğiz bu böyle biline. Kimse gelip de oradan Kilis'i Gaziantep'i Şanlıurfa'yı artık tehdit edemez.
SIRADA MENBİÇ VE RAKKA: Üçüncüsü neydi hatırlayın, "Uçuşa yasak bölge." 20 Ocak'ta Amerika'da yeni yönetim işbaşı yapıyor. Onlarla da konuşacağız. Şu anda Halep'te 45 bin kardeşimizi kurtardık. Dün akşam Sayın Putin'le bir görüşmem oldu. Bizlere teşekkürü oldu. Dediler ki "Bu insanların kurtuluşunda kararlılığınız olmasaydı, el ele vermeseydik, bu süreci bu şekilde bitiremezdik." Şimdi Menbiç var. Amerika'yla eğer burada da yeni dönemde el ele verebilirsek Rakka var.
EL BAB: El Bab dört bir yanından kuşatılmış vaziyette. İnşallah orada da işimiz bitti bitiyor. Oraya asıl sahipleri gelip yerleşecek. Nerede bir zulüm varsa, zulmün olduğu yerde biz varız. Hint Yarımadası'na bizim ecdadımız keyfinden dolayı mı gitti? Bugün on binlerce kilometreden buraya gelenler niye geliyor? Bu soruları sorun kendinize.
GÜÇLÜ OLACAĞIZ: Bugün Suriye'de varsak, güçlü devlet olduğumuz için varız. Ve olacağız. Dilleri zehir kusan, yürekleri kin bağlamış bu tiplere diyoruz ki "Gölge etmeyin, başka ihsan istemez." Milletimiz emin osun ki, bugün yaptığımız fedakarlıkların karşılığını yarın çok daha büyük hedeflere ulaşacak güce kuvvete kavuşarak inşallah alacağız. Yeter ki bir olalım, iri olalım.
Meydanın kendilerine kalacağını sanan Fetoşlar
"15 Temmuz musibeti, millet ve devlet olarak önemli dersler verdi. Darbelerin artık öyle eskisi gibi kolayca yapılamayacağını 15 Temmuz göstermiştir. Üç beş kurşun sıkınca üç beş bomba atınca üzerine tankları sürünce tepesinden uçakları helikopterleri geçirince bu milletin kaçacağını sanan, meydanı kendilerine bırakacağını sanan Fetoşlar durumun öyle olmadığını o gece net bir şekilde anladı. Siyasetçileri darağaçlarıyla tehdit ederek, merhum Menderes'te olduğu gibi infaz ederek kendi vesayetlerini sürdürmek isteyenler milli irade duvarına çarptı."
'Türkiye küresel bir güç'
"Dünyadan bize ne" diyenlere sesleniyorum. Biz bu dünyada yaşıyoruz. Türkiye küresel bir güçtür, bunu bileceksin. Bize bu soruyu soranlara diyorum ki 'Sizin bu parlamentoda ne işiniz var?' Bu parlamentoda yer alanın, eğer dünyaya bakışı yoksa, siyaset bilimiyle ilgili nasibi yoksa orada durmasına gerek yok. Geldiğin yere dön. Biz milletimizin ve devletimizin bekasını konuşuyoruz. Yapacağımız çok iş var. Pazartesi günü (yarın) Sayın Başbakan Ilgaz Tüneli'nin açılışını yapacak. Eskiden o dağlardan kışın geçilmezdi. Ama şimdi yazı kışı yok."
Son dakika haberi: Rus uçağı düştü

Rusya'nın Soçi şehrinde askeriyeye ait bir Tu-154 tipi uçağın düştüğü ve içinde 8'i mürettebat toplam 93 kişinin olduğu bildirildi. Rusya savunma bakanlığı basın departmanından yapılan açıklamada kaybolan uçakta bulunanlar Suriye'deki Rus hava üssü Hmeymim'de bulunan Rus Hava Kuvvetleri'nin yeni Yılını kutlamak için giden Rusya Silahlı Kuvvetleri, sanatçılar ve çeşitli Rus basın mensuplarından oluşuyordu.
Rusya'nın Soçi şehrinde askeriyeye ait bir Tu-154 tipi uçağın düştüğü ve içinde 8'i mürettebat toplam 93 kişinin olduğu bildirildi. Rus resmî haber ajansı Ria Novosti'nin verdiği habere göre daha önce radardan kaybolduğu belirtilen uçağın pilotaj veya teknik arızadan dolayı düşmüş olabileceği belirtildi. Daha önce Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Adler Havaalanı'ndan havalanan uçak kısa bir süre sonra radardan kaybolmuştu. Savunma Bakanlığı Basın servisi yaptığı açıklamada uçakta askeri yetkililerin yanı sıra bazı sanatçılar ve dokuz kişilik bir basın mensubu grubunun bulunduğunu belirtti. Şuanda uçağın aranmasına devam edildiği ve radarda kaybolan uçak ile ilgili Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bilgi verildiği bildirildi.
KARADENİZ KIYISINA 1.5 KİLOMETRE UZAKLIKTA
Soçi taraflarında kaybolan Rusya Savunma Bakanlığı'nın Tu-154 uçağı Karadeniz'de düştü. Uçağın parçaları Soçi'nin Karadeniz kıyısından 1,5 kilometre uzaklıkta bulunduğu bildirildi.
UÇAĞIN PARÇALARI BULUNDU
Uçağın parçaları Soçi'nin Karadeniz kıyısından 5,5 kilometre uzaklıkta bulunduğu; yolcuların özel eşyalarına ulaşıldığı bildirildi.
KAZADAN KURTULAN OLMADI
Rus basını kazadan kurtulan olmadığını duyurdu.
BAKANLIK SÖZCÜSÜ: 1 KİŞİNİN CESEDİNE ULAŞILDI
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, "Rusya Savunma Bakanlığı'na ait Tu-154 uçağının düşmesi sonucunda hayatını kaybeden bir kişinin cesedine Soçi kıyı şeridinin 6 kilometre açıklarında ulaşıldı" dedi. İgor Konaşenkov, mürettebatı dahil 93 kişinin bulunduğu belirtilen uçak kazasına ilişkin açıklamasında "Rusya Savunma Bakanlığı'na ait Tu-154 uçağının düşmesi sonucunda hayatını kaybeden bir kişinin cesedine Soçi kıyı şeridinin 6 kilometre açıklarında ulaşıldı. Ceset, arama-kurtarma gemisine alındı" ifadelerini kullandı.
KREMLİN SÖZCÜSÜ PESKOV: İLK YARDIM ÇALIŞMALARI YAPILIYOR
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov da, Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e kazaya ilişkin gelişmelerle ve kurtarma operasyonuyla ilgili düzenli olarak bilgi verdiğini ifade etti. Sputniknews'a göre, gazetecilerin Karadeniz'de düşen Tu-154 uçağıyla ilgili sorularını yanıtlayan Peskov, ilk yardım çalışmalarının yapıldığını ifade etti.

Son dakika haberi: Düşen Rus uçağının içinde Kızıl Ordu Korosu da vardı

Rusya şokta... Rusya’nın Soçi kentinden havalanan uçak Karadeniz’e düştü. Kızıl Ordu Korosu mensuplarıyla birlikte toplam 93 kişinin içinde olduğu uçağın enkazına ulaşıldı. Düşen uçakta Suriye'nin Lazkiye kentindeki Rus üssüne giden ve aralarında Kızıl Ordu Korosu'ndan 65 kişi ve 9 basın mensubu dahil 93 kişi vardı.
Rusya Savunma Bakanlığına ait, 93 kişiyi taşıyan Tu-154 tipi uçağın Soçi'den havalandıktan sonra Karadeniz üzerinde düştüğü bildirildi.
Tass ajansı, Soçi şehri güvenlik birimlerinden bir kaynağa dayandırdığı haberinde, uçağın Karadeniz üzerinde düştüğünü duyurdu. Haberde kıyıdan 6 kilometre uzaklıkta uçağa ait parçalara rastlandığı belirtildi.
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Soçi şehrinden Rusya'nın Suriye'deki Himiymim üssüne doğru yola çıkan Tupolev Tu-154 tipi uçak havalandıktan kısa süre sonra radardan kayboldu.
Bakanlık, 93 kişinin bulunduğu uçağı arama çalışmalarına başlandığını duyurdu.
Rusya Savunma Bakanlığı düşen uçağın enkazına Soçi açıklarında ulaşıldığını belirtti.
DÜNYANIN EN ÜNLÜ KOROSU DA UÇAKTAYDI
Noel kutlaması için Suriye'nin Lazkiye kentindeki Rus üssüne giden ve aralarında Kızıl Ordu Korosu'ndan 65 kişi ve 9 basın mensubunun da bulunduğu toplam 93 kişiyi taşıyan uçak, bilinmeyen bir sebeple kalkıştan kısa süre sonra Karadeniz'e düştü. Tupolev Tu-154 tipi uçağın enkazı, Soçi açıklarında yaklaşık 50 metre derinlikte bulundu. Çalışmalar sırasında 1 de cesede ulaşıldı.
"UÇAKTA 93 KİŞİ VARDI"
Rus basınında yer alan haberlere göre, uçakta Rus askerler, Kızıl Ordu Korosu ve gazeteciler bulunuyor.
UÇAĞA BİNMEDEN ÖNCE BU FOTOĞRAFI PAYLAŞTI
Uçakta bulunduğu düşünülen Rus televizyon kanalı NTV'nin ses kayıtçısı Yevgeniy Tolstov uçuştan önce Facebook hesabından uçağın resmini yayınladı.
3 ÇALIŞANININ FOTOĞRAFINI YAYINLADI
Rus kanalı Channel One, içinde 93 kişinin bulunduğu düşen uçakta bulanan yayın ekibinden 3 çalışanın fotoğraflarını yayınladı.
BAKANLIKTAN DÜŞEN UÇAĞIN PİLOTUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Sputnik'te yer alan habere göre, Rusya Savunma Bakanlığı, Tu-154 uçağının deneyimli ve birinci sınıf pilotlardan Roman Volkov tarafından kullanıldığını açıkladı. Bakanlık, Volkov'un 3 bin saatten fazla uçuş deneyimine sahip olduğunu duyurdu.
YOLCULARIN LİSTESİNİ YAYINLANDI! ÖNEMLİ İSİMLER VAR
Rusya Savunma Bakanlığı, Karadeniz'de düşen Tu-154 tipi Rus uçağında bulunan 93 kişinin isim listesini açıkladı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan listeye göre, uçakta sekizi mürettebat 93 kişi bulunuyordu. Listede, Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Aleksandrov Kızıl Ordu Korosu'ndan 64 müzisyen, 9 gazeteci, 8 asker, 1 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile 2 bakanlık yetkisinin ismi yer aldı. Uçağın düştüğü bölgede havadan ve denizden arama kurtarma çalışmalarına devam ediliyor. Arama kurtarma çalışmalarına çok sayıda gemi ve helikopter katılıyor. Öte yandan Rus basınında yer alan haberlere göre, Karadeniz'de en az bir kişinin cansız bedenine ulaşıldığı bilgisi yer aldı.
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Rus askeri nakliye uçağının düşmesi nedeniyle Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'ya taziyelerini iletti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Işık, düşen Rusya Savunma Bakanlığına ait TU-154 tipi uçak nedeniyle Rus mevkidaşı Şoygu'ya taziye mesajı gönderdi. Bakan Işık, mesajında, şunları kaydetti:
"Soçi'den kalkan Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı'na ait TU-154 tipi askeri nakliye uçağının Karadeniz'de Rus arama kurtarma sahası içinde bulunan bir yere düştüğünü ve uçakta bulunan mürettebat ile yolcuların hayatını kaybettiğini üzüntüyle öğrendim. Bu elim kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine ve bütün Rus halkına başsağlığı diliyorum."
BAŞBAKAN YILDIRIM'DAN MEDVEDEV'E TAZİYE MESAJI
Başbakan Binali Yıldırım'ın, Rus uçağının Karadeniz üzerinde düşmesi sebebiyle Rusya Federasyonu Başbakanı Dimitri Medvedev'e doğrudan bir taziye mesajı gönderdiği bildirildi.
Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Başbakan Yıldırım, Tupolev Tu-154 tipi bir uçağın bugün Soçi kentinden 92 kişiyle havalandıktan sonra düşmesi üzerine, Rus mevkidaşı Medvedev'e doğrudan bir taziye mesajı gönderdi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın, hayatını kaybedenler için hükumetin taziye ve dayanışma mesajını ilettiği kaydedildi.
Düşen Rus uçağında Kızıl Ordu Korosu da vardı
Uçakta 92 kişi bulunuyordu. Çoğu Kızıl Ordu korosu mensubu askerlerin yanı sıra komutanlar ve gazeteciler de kafiledeydi.

Rusya'nın Karadeniz kıyısında bulunan Soçi kentinden Suriye'nin Lazkiye şehrine giden bir askeri uçak kalkıştan 20 dakika sonra radardan kayboldu. Uçağın Karadeniz'e düştüğü açıklandı.
Rus basını ise uçağın Krasnodar yakınlarında bir dağlık bölgeye çakıldığını yazdı.
HAVA ŞARTLARI NEDENİYLE DÜŞMEDİ
Karadeniz'e düşen uçağın meteorolojik bir nedenle kaza yapma ihtimalinin düşük olduğu ifade ediliyor. .
RUS YETKİLİLER 'KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİL' DEDİ
Uçağın enkazı Soçi sahilinine bir buçuk kilometre uzaklıktaki alanda bulundu. Arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı, ancak Rus basınına konuşan yetkililer mürettebat ya da yolculardan sağ olarak kurtulmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Karakuş: Denize düşmesi sabotaj ihtimalini yükseltiyor
84'Ü YOLCU 92 YOLCU
TU-154 tipi uçağın Rusya hava sahasındayken radardan kaybolduğu ve içerisinde sekizi mürettebat, 84 yolcu toplamda 92 kişinin olduğu belirtildi. Uçağın Rusya Savunma Bakanlığı'na ait olduğu ifade edildi.
ASKERİ YETKİLİLER VE KIZIL ORDU KOROSU DA VARDI
Suriye'ye doğru havalandıktan sonra düşen askeri uçakta savaştaki askerlere moral vermek için yılbaşında gösteri düzenleyecek Rus Kızıl Ordu Korosu; dansçılarının yanı sıra gazeteciler ve askeri yetkililer de bulunuyordu.
UÇAKTA BULUNANLARIN LİSTESİ YAYINLANDI
Rus Savunma Bakanlığı kendi internet sitesinde TU-154 uçağında bulunanların listesini açıkladı. 64 yolcunun Kızıl Ordu Korosu'nun üyelerinden oluştuğu belirtildi.
Ceddin Deden - Mehteran ve Kızıl Ordu Korosu İ
DÜNYANIN EN BÜYÜK VE EN ÜNLÜ KOROSU
Kızıl Ordu Korosu, Türkiye dahil dünyanın pek çok ülkesinde verdiği konserlerle tanınıyordu. Dünyanın en büyük ve ünlü ordu korosu olan ve 1928 yılında özellikle savaş koşullarında askerlere ve SSCB halklarına moral vermek amacıyla gösterilerine başlayan Kızıl Ordu Korosu, değişik birliklerden gelen, farklı rütbelerde subay ve askerlerin görev aldığı solistler, koro elemanları, orkestra ve dans gruplarından oluşuyor.

Son dakika: Başbakan Yıldırım'ın ailesinden Halepli çocuklara yardım

Suriyeli çocuklar için hazırlanan 3 tır dolusu süt ve gıda yardımı İdlib'e ulaşt. Başbakan Binali Yıldırım'ın ailesi tarafından Suriyeli çocuklar için hazırlanan 3 tır dolusu süt ve gıda yardımı İdlib'e ulaştı. Yardımlar, yetimhaneler başta olmak üzere bölge halkına dağıtıldı.
Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Başbakan Yıldırım'ın çocukları Erkam, Bülent ve Büşra Yıldırım (Köylübay) ile kardeşi İlhami Yıldırım, Suriye'de yaşanan drama dikkati çekmek ve Halep'teki çocuklara yardım etmek için harekete geçti.
Suriye rejiminin saldırıları sonucu Halep'ten tahliye edilen ve İdlib'deki yetimhanelere yerleştirilen çocuklara süt ve gıda yardımı yapılması kararlaştırıldı.
Bu kapsamda İstanbul'da hazırlanan gıda kolileri ve süt paketleri Kızılay'a bağışlandı.
YARDIMLAR İDLİB'E ULAŞTI
Yıldırım ailesi adına hazırlanan 3 tır dolusu süt ve gıda malzemesi, İlhami Yıldırım'ın başkanı olduğu Türk Kızılayı İstanbul Şubesi aracılığıyla İdlib'e ulaştırıldı.
Çocuklar için özel hazırlanan yardım tırlarından sade, meyveli ve kakao aromalı uzun ömürlü mini süt paketleri dağıtıldı.
İdlib merkezi ve civarında yaşayan aileler için ise litrelik tam yağlı süt ve gıda malzemesi yardımı yapıldı. Süt ve gıda paketi dağıtımı bölgede bulunan Kızılay ekipleri tarafından gerçekleştirildi.
"BU TÜR KAMPANYA VE YARDIM FAALİYETLERİ DEVAM EDECEK"
Dağıtımın, yetimhanelerin yanı sıra diğer bölgelerde de devam ettiği bildirildi.
Yıldırım ailesinin bu tür kampanya ve yardım faaliyetlerine devam edeceği kaydedildi.


Son dakika: Doktor Liza'da düşen Rus uçağındaydı

Karadeniz'e düşen Rus uçağı ile ilgili detaylar gelmeye devam ediyor. Kısa süre önce Rusya Devlet Başkanı Putin'den takdir madalyası alan "Doktor Liza" adıyla bilinen doktor Elizaveta Glinka'nın da olduğu öğrenildi.
Rusya Savunma Bakanlığına ait, 93 kişiyi taşıyan Tu-154 tipi uçağın Soçi'den havalandıktan sonra Karadeniz üzerinde düştüğü bildirildi. Rus basınında yer alan haberlere göre, uçakta Rus askerler, Kızıl Ordu Korosu ve gazeteciler bulunuyor. Uçakta bulunduğu düşünülen Rus televizyon kanalı NTV'nin ses kayıtçısı Yevgeniy Tolstov uçuştan önce Facebook hesabından uçağın resmini yayınladı. Rus kanalı Channel One, içinde 93 kişinin bulunduğu düşen uçakta bulanan yayın ekibinden 3 çalışanın fotoğraflarını yayınladı.
UÇAKTAKİ 93 KİŞİNİN İSİM LİSTESİ AÇIKLANDI
Rusya Savunma Bakanlığı, Karadeniz'de düşen Tu-154 tipi Rus uçağında bulunan 93 kişinin isim listesini açıkladı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan listeye göre, uçakta sekizi mürettebat 93 kişi bulunuyordu. Listede, Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Aleksandrov Kızıl Ordu Korosu'ndan 64 müzisyen, 9 gazeteci, 8 asker, 1 sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile 2 bakanlık yetkisinin ismi yer aldı. Uçağın düştüğü bölgede havadan ve denizden arama kurtarma çalışmalarına devam ediliyor. Arama kurtarma çalışmalarına çok sayıda gemi ve helikopter katılıyor.
ÜNLÜ DOKTOR DA DÜŞEN UÇAKTAYDI
Hürriyet'in haberine göre, 93 kişi arasında 'Doktor Liza' adıyla bilinen doktor Elizaveta Glinka, Kızıl Ordu Korosu Sanat Yönetmeni Aleksandr Halilov ve Savunma Bakanlığı Kültür Dairesi Başkanı Anton Gubankov gibi isimler uçakta bulunuyordu. "Adil Yardım" adlı fonla yıllardır hasta çocuklardan savaş mağdurlarına kadar herkesin yardımına koşan Doktor Liza kısa süre önce Putin'in elinden takdir madalyası almıştı.
FETÖ’ye itirafçı operasyonu

Etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan 3 rütbeli askerin verdiği TSK’daki 27 isme yönelik 15 ilde başlatılan operasyonda 20 ayrı adrese eş zamanlı baskınlar yapıldı. İlk gün listedeki 13 FETÖ’cü gözaltına alındı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı FETÖ subay ve astsubaylar ile onların örgüt imam ile ağabeylerini kapsayan 15 ilde 27 şüpheliye yönelik operasyon başlattı. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından sürdürülen bir soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 3 rütbeli asker, FETÖ'nün silahlı kuvvetlerdeki yapılanması ve bu yapılanmanın asker ile sivil ayağına ilişkin önemli bilgiler verdi.
İKİ YÜZBAŞI DA VAR
Etkin pişmanlıktan yararlanan şüphelinin verdiği bilgiler doğrultusunda 2 yüzbaşı, 4 üsteğmen, 7 teğmen, 2 astsubay olmak üzere 15 asker ve 11 imam ile abi pozisyonundaki FETÖ mensubu hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Operasyon için dün sabah 06.00'da düğmeye basılması üzerine İstanbul merkez olmak üzere Bursa, Diyarbakır, Ankara, Gaziantep, Iğdır, Muğla, Antalya, Edirne ve Şırnak'ta 20 ayrı adrese eş zamanlı baskınlar düzenlendi. 15 ilde arama ve gözaltı kararları uygulandı. Örgütün deşifre olan 27 üyesinden 13'ü ilk gün operasyonunda yakalandı. Adreslerde delil arandı. Sivil şüphelilerin örgütün kapatılan dershanesi ve diğer kurumları ile irtibatlı oldukları öğrenildi. Haklarında gözaltı kararı bulunan firarilerim yakalanması için de polis çalışmalarını sürdürüyor. Yurtta dün yapılan diğer FETÖ operasyonları ise şöyle; TRABZON: Trabzon merkezli 4 ilde yapılan FETÖ/PDY operasyonu kapsamında 30 kişi gözaltına alındı. Örgütün Akçaabat ilçesi yapılanmasına yönelik yürütülen operasyonda Trabzon merkezli Ordu, Samsun ve İstanbul illerini kapsayan 4 ilde aralarında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğretim görevlileri, memur, öğretmen, zabıta, esnaf ve iş adamlarının bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı.
NEVŞEHİR: Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında bir öğretmen tutuklandı.
İZMİR: Kınık ilçesinde FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 4 öğretmenden 2'si tutuklandı, diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
KOCAELİ: FETÖ/PDY'nin kriptolu mesajlaşma uygulaması "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 56 şüpheliden 12'sinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye çıkarılan şüphelilerden 2'si tutuklanırken, 10'u serbest bırakıldı.
MALATYA: FETÖ soruşturması kapsamında adliyeye sevk edilen 23 eski polisten 8'i tutuklandı, 15'i hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
ADIYAMAN: Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden 10'unun emniyetteki işlemleri tamamlandı. Aralarında infaz koruma memuru, zabıt katibi ve mesleklerinden ihraç edilen öğretmenlerin de bulunduğu zanlılardan 2'si tutuklandı, 8'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.
ESKİŞEHİR: Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında arama kararı bulunan Hava Astsubay M.G. gözaltına alındı, İstanbul'a gönderildi.
BYLOCK'ÇI SUBAY LİSTESİNDEN GÖZALTI SAYISI 317'YE ÇIKTI
FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik yürütülen ve ByLock verileri ışığında hazırlanan 530 askerli gözaltı listesinden yakalananların sayısının 317'ye yükseldiği açıklandı. 58 ile yayılan operasyonun gözaltı listesinde 280 subay ve 250 astsubay bulunuyor. Operasyon çerçevesinde, haklarında gözaltı kararı bulunanlardan 4 şüphelinin yurt dışında olduğu belirlendi. Ekiplerin diğer 179 şüpheli askeri arama çalışmaları sürüyor.
Nazif KARAMAN - Ferit ZENGİN - Özgür ÖZDEMİR - Abbas ÇAKAR - Rıdvan UYSAL/SABAH
El Bab neden mi önemli?

TSK ve ÖSO, DEAŞ'ın Türkiye sınırına dönmesini engellemek için Bab'ı almaya kararlı. Peki Bab neden bu kadar önemli...
Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ ve PYD/PKK'yı sınırından uzak tutup "terör devletçikleri"ne engel olabilmesi ve Suriye sığınmacıları güvenle yeniden yerleştirmesi, sınıra 30 kilometredeki Bab'ı kurtarmasını gerektiriyor.
Halep'in kuzeydoğusundaki Bab ilçesi, Türkiye sınırına 30 kilometre mesafede bulunuyor.
30 kilometrekarelik alan üzerine kurulu ilçede, iç savaştan önceki son nüfus sayımına göre 64 bin kişi yaşıyordu.
Çoğunlukla Sünni Arapların ikamet ettiği Bab, ülkenin en önemli ticaret merkezlerindendi. Refah seviyesi yüksek ilçe, çevre yerleşimlerden gelen tüccarların büyük pazarlar kurduğu bir bölge olarak biliiniyordu.
DEAŞ kontrolündeki Bab'ın savaş dönemindeki asıl önemi ise yol güzergahları üzerindeki konumu.
Ülkenin kuzeyindeki Bab ilçesi, Akdeniz kıyısında Beşşar Esed rejiminin kalesi Lazkiye'den başlayıp, Halep-Rakka-Haseke'ye ve oradan Irak'ın Musul kentine uzanan M4 otoyolunun üzerine bulunuyor.
Suriye'nin batısıyla doğusunu birbirine bağlayan ilçenin adı "kapı" anlamına geliyor.
SINIR VE YERLEŞİMCİ GÜVENLİĞİ İÇİN BAB'IN ALINMASI ŞART
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle 24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'nda Özgür Suriye Ordusu güçleri, Halep'in kuzeyinde Türkiye sınırındaki Azez-Cerablus ilçeleri arasında bin 840 kilometrekareyi DEAŞ'tan arındırmıştı.
Ancak DEAŞ, kaybettiği topraklara dönebilmek için zaman zaman Bab'dan sevk ettiği gruplarla saldırıyor.
DEAŞ'ın Türkiye sınırından 27,5 kilometre uzaklaştırılmasıyla sınırdan sızmalara karşı da önemli bir avantaj sağlanmıştı.
Türkiye, örgütü olabildiğince geriletip sınır topraklarını DEAŞ'ın füze menzilinin dışına çıkarmayı amaçlıyor.
Sınırın ve arındırılan bölgenin korunabilmesi halinde, güvenli alana Suriyeli sığınmacıların yerleştirilmesi ve yaşam alanları inşa edilmesi mümkün olacak.
Bab'ın alınması halinde DEAŞ sınırdan yaklaşık 30-35 kilometre uzaklaştırılmış olacak.
Bu nedenlerle DEAŞ'ın yuvalandığı Bab'dan çıkartılması gerekiyor.
ESED'İN BAB'I ALMASI GÜVENLİ BÖLGEYE TEHDİT
Bab ilçesinin Fırat Kalkanı'yla ele geçirilmemesi halinde burayı ABD destekli PYD/PKK'nın ya da Beşşar Esed rejiminin girmesi bekleniyor.
Halihazırda Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı terör gruplarından Hizbullah, Bab'a 10 kilometre mesafede.
Rejimin Bab'ı alması durumunda, buranın kuzeyinde öngörülen güvenli bölge tehdit altına girecek.
DEVLETLEŞECEK PKK TEHDİDİNE KARŞI TEDBİR
PKK/PYD Bab'a hakim olursa, yüzlerce kilometreye yayılmış ama iki parça olan hakimiyet kuşağını birleştirecek.
Terör örgütünün Fırat Nehri'nin batısındaki parça ile doğusundaki parçayı birleştirebilmesi, Bab'ı almasına bağlı.
PKK, Suriye'deki "devlet inşası"nı, Türkiye-Suriye sınırının kuzeydoğusundan Hatay'ın karşısındaki Afrin ilçesine uzanan hatta gerçekleştirmeye çalışıyor.
Türkiye, PKK'nın çok daha büyük bir tehdide dönüşmesine set çekebilmek için örgütü Bab'dan uzak tutmak zorunda.
BOMBA YÜKLÜ ARAÇLARIN ETKİSİ
TSK destekli ÖSO, 13 Kasım'da Bab'ın 2 kilometre yakınına ulaşmış, 9 Aralık'ta kuzeybatı yönünden ilerleyerek ilçe merkezine girmek için hazırlıklara başlamıştı.
Önceki gün de ilçe merkezinin girişindeki bazı noktaları çok şiddetli çatışmaların ardından ele geçirmişti.
DEAŞ, Fırat Kalkanı Harekatı boyunca en ciddi direnişini Bab'ta gösteriyor.
Harekata karşı savunma hattını Bab'da kuran örgüt, sık sık bomba yüklü araçlarla saldırıyor.
Araçlara yüklenen bomba miktarı, çoğu zaman uçakların attığı bombanın eşdeğer düzeyinde olabiliyor.
Kimi zaman sivil araç gibi sokulan patlayıcı yüklü kamyonetler, yüksek süratle hedefe yol alıyor. Bu nedenle vurularak durdurulmaları oldukça zorlaşıyor.
Güdümlü füze ya da tankların isabet yüzdeleri, hedefin hızlı hareket etmesinden ötürü azalıyor. Bomba yüklü araçlar, her an tüm yönlerden hatta cephe hattının arkasından gelebiliyor.
Bu tür mobil saldırı araçları en iyi, 24 saat devrede olan insansız hava araçlarının nokta atışlarıyla durdurulabiliyor.
SİVİLLERİN İÇİNDEN TERÖR SALDIRISI
Bab ilçe merkezinde meskun mahal savaşı başlarken, yaklaşık 2,5 yıldır ilçede yerleşik olan teröristler, "sivilleşme" avantajını kullanıyor.
Sivil yaşama kamufle olmuş teröristler kendilerini gözden kaybettirebiliyor. Küçük gruplar halinde sık sık hızla mobilize oluyorlar.
Bu nedenle sayılarını, hangi noktalardan saldıracaklarını, nerede yığınak yaptıklarını, cephane sakladıklarını ve tuzak kurduklarını tespit etmek kolay değil.
Teröristler, Harekat unsurlarının geçecekleri yerlere çok sayıda el yapımı patlayıcı ve bubi tuzakları kurmuş durumda.
Harekat ilçe merkezinde ilerlediği esnada, sivillere ait evlerdeki terör hücreleri arkadan ansızın saldırabiliyor.
Fırat Kalkanı Harekatı'nda ele geçirilen diğer bölgelerin aksine, Bab'da halen onbinlerce sivil bulunuyor.
Öte yandan terör örgütü, hava taarruzları, top ve havan saldırılarına karşı sivilleri kalkan olarak kullanıyor.
DEAŞ teröristleri ilçedeki karargah, komuta, toplanma merkezi gibi unsurlarını sivillerin kalabalık olduğu yerlerin içine taşıdı.
Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki üst düzey bir karar alıcı, DEAŞ karşısında kayıpları en az tutacak ama kararlı bir şekilde ilerlemeyi amaçladıklarını, bunun aceleye getirilmesinin doğru olmadığını bildirdi.
Yetkili, stratejik aklın, "gerektiği kadar bekleme" ve "saldırı için en uygun anları yakalama"yı mecbur kıldığını belirterek, "Hareket tarzımız yavaş yavaş çabuk çabuk ilerlemek. Bab'ı da böyle alacağız" dedi.
YORUMLAR