Giriş Tarihi: 01.01.2017 05:27 Son Güncelleme Tarihi: 01.01.2017 09:12

Terörseviciler Ortaköy'deki hain terör saldırısı sonrasında yine piyasaya çıktı. Akademisyen Ayşe Hür, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ve Modacı Barbaros Şansal'ın attığı provokatif tweetler sosyal medyada büyük tepki çekti.

Onlarca vatandaşımızın şehit olduğu kalleş saldırıyla ilgili atılan tweetlerde yer verilen akıl dışı iddialar ve çirkin ithamlar yuh artık dedirtti. Tweetleri atan isimler art arda yaptıkları benzer yorumlarla dertlerinin terör saldırısı değil olaydan kendine bir pay çıkarıp kaos tetikçiliği yapmak olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

İşte çileden çıkaran o tweetler:

Amberin Zaman'ın PKK hayranlığı

Amberin Zaman, Ortaköy'deki kanlı terör saldırısından sonra terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantılarına vurgu yaptı.

PKK'nın Suriye'deki uzantılarının IŞİD'e karşı en etkin güç olduğunu savunan Zaman, "Hain diyebilirsiniz ama gerçek bu" dedi.

Amberin Zaman, Ortaköy'deki kanlı terör saldırısından sonra terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantılarına vurgu yaptı.

İstanbul'daki terör saldırısı 'Bataclan' ve 'Orlando'yu hatırlattı

İstanbul'da bir gece kulübündeki insanları hedef alan terör saldırısı, Avrupa ve ABD'deki benzer saldırıları akla getirdi.

İstanbul'da bir gece kulübüne yönelik saldırının benzerleri daha önce Avrupave ABD'de de yaşanırken, bu terör eylemlerinde onlarca kişi hayatını kaybetti.

İstanbul'da yeni yılı kutlamak için toplanılan bir eğlence merkezindeki insanları hedef alan olay, Avrupa ve ABD'deki bazı saldırıları akla getirdi. Kalabalıkların üzerine ateş açılarak yapılan saldırılar, çok sayıda can kaybına yol açtı.

İLK ÖRNEĞİ FRANSA

Bu tür saldırıların ilk örneği Fransa'da görüldü. 13 Kasım 2015'te, Paris'i kana bulayan saldırılarda, Bataclan tiyatrosu da hedef alındı. Yerel saatle 21.40'ta ABD'li rock grubu Eagles of Death Metal konseri sırasında içeri giren saldırganlar, kalabalığın üzerinde ayrım gözetmeden ateş açtı.

Olay anında yaklaşık bin 500 kişinin olduğu tiyatro kan gölüne dönerken, saldırganlar, kaçamayan yüze yakın kişiyi de rehin aldı. Daha sonra yaklaşık 20 dakika boyunca içeridekilerin üzerine ateş açıldı, el bombaları atıldı.

22.15 sıralarında olay yerine gelen polis, 00.20'de harekete geçti. Yaklaşık 3 dakika süren müdahale sırasında, iki saldırgan üzerlerindeki bombaları patlatırken, üçüncü saldırgan polis tarafından vuruldu.

DEAŞ'ın üstendiği olay, Fransa tarihine "en kanlı silahlı saldırı" olarak geçerken, sadece Bataclan'da 89 kişinin öldüğü açıklandı. O gün Bataclan ve Paris'in diğer bölgelerindeki saldırılarda 130 kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından terörle etkin mücadele için OHAL ilan edildi.

ABD'DEKİ SALDIRIDA 50 KİŞİ ÖLDÜ

12 Haziran 20016'da bu kez, ABD'nin Florida eyaletine bağlı Orlando kenti hedef alındı. Eşcinsellerin gittiği bir gece kulübüne önce silahlı saldırı düzenledi, ardından da çok sayıda kişiyi rehin aldı. Olayda, 50 kişi öldü, 53 kişi yaralandı.

29 yaşındaki Afgan asıllı ABD vatandaşı Ömer Metin'in gerçekleştirdiği saldırıyı, DEAŞ üstlendi. Metin, olaydan hemen önce 911'i arayarak terör örgütü DAEŞ'e biat ettiğini açıklayarak, saldırıya gerekçe olarak da ABD'nin DEAŞ emirlerinden Ebu Vahab'ı öldürmesini gösterdi.

Saldırgan, rehine pazarlığı sırasında ise, "Irak ve Suriye'ye ABD öncülüğündeki müdahale nedeniyle saldırıyı gerçekleştirdiğini ifade ederek, müzakereci polislere ABD'nin DEAŞ'ı bombalamasına son vermesi" talebini iletti.

Gece 02.02 de başlayıp, 05.14'te saldırganın öldürülmesiyle sonuçlanan olay, ABD tarihine "tek kişi tarafından gerçekleştirilmiş en kanlı saldırı" olarak geçti.

KUTLAMA YAPANLAR TIR VE KAMYONLA HEDEF ALINDI

14 Temmuz 2016'da, Fransa'nın Nice kentinde, ulusal gün kutlamalarına katılanlar hedef alındı. Bir kişi tarafından kalabalığın içine kamyon sürülerek yapılan intihar saldırıda, 84 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. DEAŞ'ın üstlendiği saldırının ardından, ülkedeki OHAL 3 ay daha uzatıldı.

19 Aralık 2016'da Almanya'nın başkenti Berlin'de, Nice'tekine benzer bir saldırı gerçekleştirildi. Bir tırın Noel pazarına girmesi sonucu gerçekleştirilen saldırıda, 12 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Bu saldırıyı da DEAŞ üstenirken, saldırgan Enis Emri, kaçtığı İtalya'da polis tarafından öldürüldü.

AVRUPA'DAKİ DİĞER TERÖR SALDIRILARI

11 Mart 2004: İspanya'nın başkenti Madrid'de 3 ayrı trene bombalı saldırı düzenlendi. El Kaide'nin üstlendiği saldırılarda 191 kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 2 bin kişi yaralandı.

7 Temmuz 2005: İngiltere'nin başkenti Londra'da 4 terörist çantalarında taşıdıkları patlayıcılarla yoğun ulaşım noktalarında intihar saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda 56 kişi öldü, 700 kişi yaralandı.

22 Temmuz 2011: Norveç'in başkenti Oslo'da, aşırı sağcı Anders Behring Breivik bombalı saldırı düzenledi. Saldırıdan iki saat sonra da polis üniforması giyen Breivik, Oslo yakınlarındaki Utoya Adası'nda öğrencileri katletti. Saldırılarda toplam 77 kişi öldü, 200'den fazla kişi yaralandı.

7 Ocak 2015: Fransa'nın başkenti Paris'te mizah dergisi Charlie Hebdo'nun ofisine silahlı saldırı düzenlendi. Olayda biri polis 12 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.

22 Mart 2016: Belçika'nın başkenti Brüksel'de havalimanı ve bir metro istasyonundaki intihar saldırılarında 32 kişi öldü. Yine IŞİD'in üstlendiği saldırılarda 270 kişi yaralandı.

4 Temmuz 2016: Medine'de Mescid-i Nebevi yakınlarında iki bombalı saldırı düzenlendi. Saldırılarda 2'si sivil 6 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralandı. İslam'da Kabe'den sonra ikinci en kutsal mescit olarak kabul edilen Mescid-i Nebevi yakınlarındaki saldırı, İslam dünyasının büyük tepkisini çekti.

Bakan Soylu'dan saldırıya ilişkin kritik açıklama

İstanbul Ortaköy'de düzenlenen hain terör saldırısı hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 39 kişinin hayatını kaybettiğini, saldırıyı ise bir kişinin gerçekleştirdiğini açıkaldı.

İstanbul Ortaköy'de düzenlenen terör saldırısı hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "39 insanımız hayatını kaybetti." dedi.

Soylu, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden özel uçakla İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanında, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile burada bir araya gelen Soylu, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin açıklama yaptı.

Saldırıda hayatını kaybedenlerden 21'inin kimliğinin belirlendiğini belirten İçişler Bakanı Soylu, "Bizim de aldığımız bilgiler çerçevesinde 39 insanımız hayatını kaybetti. Bunların şu anda 21'inin kimliği belli. Henüz diğer 18'inin kimliğiyle ilgili tespit çalışmaları devam ediyor. 16'sı yabancı uyruklu, 5'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, diğer kimliği belli olmayanlarla ilgili böyle bir değerlendirme yapamıyoruz." diye konuştu.

"GEREKLİ OPERASYON BAŞLADI"
Olayın, gece saat 01.15 sıralarında gerçekleşen bir terör saldırısı olduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

Elbette ki bir terör saldırısıyla karşı karşıyayız. Hain, sivil insanlara yönelik ve milletin umutlarını tazelediği bir yılbaşında gerçekleşen ve insanların korunmasız olduğu bir yerde, onların böyle bir şeyden habersiz, hiçbir şekilde akıllarından geçmeyen bir durumda yapılan insanlık dışı ve alçak bir saldırı. Teröristi arama çalışmaları devam ediyor. Emniyetimiz gerekli operasyonları başlattı. İnşallah yakın bir zamanda ele geçeceğini ümit ediyoruz. İnşallah bir daha böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmayız. Tekrar başımız sağ olsun."

"TERÖRİSTİ ARAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR"
Terör saldırısını yapan örgütle ilgili bir soru üzerine Soylu, "Tüm detaylı çalışmalar gerçekleşiyor şu anda. Net bir değerlendirme yapmamız çok doğru olmaz. Net bir değerlendirme olunca da kamuoyuyla paylaşırız." ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Soylu, Sağlık Bakanı Akdağ, Vali Şahin, Emniyet Müdürü Çalışkan ile önce olay yerine gideceklerini, daha sonra da hastanelerde tedavisi devam eden yaralıları ziyaret edeceklerini sözlerine ekledi.

"SALDIRGANIN BİR KİŞİ OLDUĞU GÖZÜKÜYOR"
İçişleri Bakanı Soylu, "Emniyetin yaptığı çalışmalar, bize verdikleri bilgiler, (saldırganın) bir kişi olduğu gözüküyor. Yani birden fazla kişi değil. Bir mont, pantolon şeklinde içeriye silahla tarayarak girmiş, ondan sonra da içeride de farklı bir giysi ile beraber dışarıya çıkmaya çalışmış olduğuna yönelik bir bilgi var. Bu bilgilerin hem emniyet tarafından değerlendirilmesi devam ediyor. Saldırganın, katilin yakalanmasına yönelik çalışmalar emniyet birimlerince devam ediyor." dedi.

Bakan Akdağ yaralı sayısını açıkladı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul'daki terör saldırısında yaralananların son durumuna ilişkin bilgi verdi. Akdağ, "Şu an hastanelerde 65 yaralı var. 4'ünün durumu oldukça ciddi." dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Valisi Vasip Şahin, Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul'daki terör saldırısının yaşandığı olay yerindeki incelemelerinin ardından yaralananları hastanelerde ziyaret etti.

Akdağ, Şişli Hamide Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi süren yaralıları ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, gece yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden ve yaralanan, aralarında yabancı uyruklu kişilerin de bulunduğu vatandaşların olduğunu söyledi.

Akdağ, saldırıyı duyar duymaz kendisinin Ankara'dan, İçişleri Bakanı Soylu'nun da Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden geldiğini belirterek, önce olay yerine gittiklerini, ardından da hastanelerde tedavisi süren yaralıları ziyaret ettiklerini dile getirdi.

"HASTANELERDE 65 YARALI VAR"
Sağlık Bakanı Akdağ, "Şu an hastanelerde 65 yaralı var. 4'ünün durumu oldukça ciddi. Böyle hadiselerden sonra yaralanan kişilerin daha sonra da durumu değişebiliyor. Şu anda bizdeki bilgiler, arkadaşlarımızın verdiği bilgiler, 4 kişinin durumunun oldukça ağır olduğu şeklinde. Tekrar hepimize geçmiş olsun. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza en kısa zamanda şifalar temenni ediyorum. Tabii bir taraftan kimlikler belirleniyor ama çok sayıda yabancı uyruklu kişinin de yaralıların içinde olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

"EMNİYET GEREKLİ TESPİTLERİ YAPIYOR"
Bakan Akdağ, yaralıların uyrukları hakkındaki soru üzerine, "Zaman içerisinde netleşecek. Şimdi daha ziyade yaralıların tıbbi durumlarıyla alakadar olunuyor. Bir taraftan emniyet gerekli tespitleri yapıyor." ifadelerini kullandı.

Yaralı görgü tanıkları o anları anlattı

İstanbul Ortaköy'deki terör saldırısı sonrası Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilen bir yaralı, "Herkesi taradılar. 3-4 kişi taramalarla taradı. Sağ olan herkesin kafasına sıktılar içeride." diye konuştu.

Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yaralı bir arkadaşını getiren gece kulübü çalışanı terör saldırı anını anlattı. Kulüpte garson olarak çalışan kişi, "Arkadaşımı getirdim. Panikle attık kendimizi biryere. İki kişilermiş. Birini gördük ama" dedi. "Patlama oldu mu? sorusuna , "Patlama olmadı sadece taradılar. İçeride çok yaralı var. Mekanda 500- 600 kişi vardı. tam olarak bilmiyorum" dedi.

Hastaneye getirilen bir başka yaralı da, "Herkesi taradılar. 3-4 kişi taramalarla taradı. Sağ olan herkesin kafasına sıktılar içeride" diye konuştu.

Saldırı sırasında gece kulubünde bulunan bir başka kadın tanık da da hastane önünde olay anını gözyaşları içinde anlattı: "Saate en son baktığımda 01.30 sıralarıydı. Ayıldığımda annemi aradım. 'Bizi vurdular, eşim öldü' dedim. Hiç konuşmuyordu. Sonra özel Harekat polisleri girdi içeri. O sırada telefon açıyorum çünkü yapacak hiçbir şey yok. Allahıma sığındım. İnsanlar üstümüze basarak geçtiler. O barut kokusunu hala alıyorum. Polis geldi 'Elinizi başınızın üstüne koyun teslim olun' dedi. Biz yerden kalkamadık polisler sağolsun bizi yerden kaldırdı. Üst kata çıkıp oradan çıktık. Denize atlayanlar olmuş. Hergün televizyonda izliyoruz biz bunları ama başına gelince gerçekten çok kötü bir şeymiş. Nasıl yaşayacağız biz bu ülkede? Bombalar patlayacak, silahlar patlayacak" dedi. "Eşinizden haber aldınız mı?" sorusuna ise görgü tanığıkadın, "Röntgene götürmüşler. Konuşuyormuş" diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ortaköy saldırısıyla ilgili açıklama yaptı. Soylu 39 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'daki terör saldırısında 39 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Bunların şu anda 21'inin kimliği belli. Henüz diğer 18'inin kimliğiyle ilgili tespit çalışmaları devam ediyor. 16'sı yabancı uyruklu, 5'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, diğer kimliği belli olmayanlarla ilgili böyle bir değerlendirme yapamıyoruz." dedi.

Soylu, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden özel uçakla İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanında, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile burada bir araya gelen Soylu, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin açıklama yaptı.

"39 İNSANIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"

Süleyman Soylu, "Bizim de aldığımız bilgiler çerçevesinde 39 insanımız hayatını kaybetti. Bunların şu anda 21'inin kimliği belli. Henüz diğer 18'inin kimliğiyle ilgili tespit çalışmaları devam ediyor. 16'sı yabancı uyruklu, 5'i Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, diğer kimliği belli olmayanlarla ilgili böyle bir değerlendirme yapamıyoruz." diye konuştu.

"TERÖRİSTİ ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR"

Olayın, gece saat 01.15 sıralarında gerçekleşen bir terör saldırısı olduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

"Şu anda 69 vatandaşımız, daha doğrusu 69 kişi hastanelerde tedavi görüyor. Bunun 4'ü ağır olarak bize bildirildi, 1'i çok ağır. Elbette ki bir terör saldırısıyla karşı karşıyayız. Hain, sivil insanlara yönelik ve milletin umutlarını tazelediği bir yılbaşında gerçekleşen ve insanların korunmasız olduğu bir yerde, onların böyle bir şeyden habersiz, hiçbir şekilde akıllarından geçmeyen bir durumda yapılan insanlık dışı ve alçak bir saldırı. Teröristi arama çalışmaları devam ediyor. Emniyetimiz gerekli operasyonları başlattı. İnşallah yakın bir zamanda ele geçeceğini ümit ediyoruz. İnşallah bir daha böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmayız. Tekrar başımız sağ olsun."

SALDIRIYI YAPAN ÖRGÜT SORULDU

Terör saldırısını yapan örgütle ilgili bir soru üzerine Soylu, "Tüm detaylı çalışmalar gerçekleşiyor şu anda. Net bir değerlendirme yapmamız çok doğru olmaz. Net bir değerlendirme olunca da kamuoyuyla paylaşırız." ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Soylu, Sağlık Bakanı Akdağ, Vali Şahin, Emniyet Müdürü Çalışkan ile önce olay yerine gideceklerini, daha sonra da hastanelerde tedavisi devam eden yaralıları ziyaret edeceklerini sözlerine ekledi.

Beşiktaş Ortaköy'de bir gece kulübünde yaşanan silahlı terör saldırısında şehit olan polis memuru Burak Yıldız'ın cenazesi Adli Tıp Morguna götürülmek üzere hastaneden çıkarıldı.

Beşiktaş Ortaköy'deki bir gece kulübüne yapılan silahlı terör saldırısında şehit olan polis memuru Burak Yıldız'ın cenazesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden çıkarıldı. Şehidin cenazesi meslek arkadaşları tarafından cenaze arabasına konuldu. Şehidin mesai arkadaşları cenaze aracının arkasından dualar ederken yakınları ise göz yaşlarına boğuldu. Şehidin cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı..

Gece kulübü önündeki ticari taksi incelenmek üzere götürüldü

Ortaköy'deki bir gece kulübünde gerçekleştirilen terör saldırı sonucunda hayatını kaybedenlerin cansız bedenleri ambulanslarla İstanbul Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürülmeye devam ediyor. Olay yeri inceleme ekiplerinin ise gece kulübündeki delil çalışmaları sürüyor. Öte yandan saldırının gerçekleştiği gece kulübü önünde bulunan bir ticari taksi ise çekici aracına yüklenerek incelenmek üzere polis merkezine götürüldü. Polis ekipleri saldırıyı gerçekleştiren kişi yada kişilerin bu taksi ile eğlence mekana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor..

Diyanet işleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, İstanbul'un ünlü mekanında yaşanan terör saldırısıyla ilgili önemli bir mesaj yayınladı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin sosyal medya hesabından "Hiçbir Müslüman vicdanın asla kabul etmeyeceği bu katliamı yapanları şiddetle telin ediyor, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum." açıklamasını yaptı.

"BU BİR VAHŞETTİR"

Görmez, İstanbul'da yaşanan terör saldırısının ardından Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, yeni yılın ilk saatlerinde savunmasız insanlar üzerine hunharca yapılan silahlı saldırının tüm milleti derinden yaraladığını belirterek "Bu bir vahşettir, dehşettir, cinayettir ve katliamdır" ifadelerini kullandı.

"Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur" değerlendirmesini yapan Görmez, teröristlerin hedefinin mekanlar değil insan, ülke, millet ve topyekün insanlık olduğunu vurguladı.

Görmez, şunları kaydetti:

"Terör nerden, kimden ve kime gelirse gelsin asla kabul edilemez. Bu gece yapılan bu terörü diğer olaylardan ayıran tek fark toplumda fitne oluşturarak yaşam biçimlerine göre toplumu bölmek ve karşı karşıya getirmektir. Gün terörün her çeşidine karşı milletçe kenetlenme günüdür. Hiçbir Müslüman vicdanın asla kabul etmeyeceği bu katliamı yapanları şiddetle telin ediyor, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun."

Ortaköy'de meydana gelen hain terör saldırısında da FETÖ izlerine rastlandı. Daha önce STV'de yayınlanan bazı görüntüler yılbaşı gecesi meydana gelen elim olay sonrasında tüm okların Pensilvanya Çetesi'ne yönelmesine sebep oldu.



FETÖ'nün yayın organı STV'de büyükelçi suikastinin yayınlandığı dizinin bir sonraki bölümündeki Noel sahnesi dikkatlerden kaçmamıştı. Noel Baba kılığında oyuncaklara bomba gizleyerek yapılacak bir saldırının haberini veren sahneler adeta izleyenlerin kanını dondurmuştu.

Ankara'daki büyükelçi suikastinden sonra Ortaköy'deki terör saldırısı sonrasında da akıllara yine olayın bir FETÖ eylemi olabileceği ihtimali geldi.

STV dizisinden yeni sahne: Noel Baba kılığında canlı bomba

FETÖ'ya ait Samanyolu TV'de daha önce Büyükelçi'nin suikastını işleyen dizi 90. bölümünde de 'Noel Baba' kılığındaki bir canlı bombanın işlendiği senaryoyu da ekranlarına taşımış.

Türkiye, Ortaköy'de düzenlenen terör saldırısının sarsıntısıyla 2017'ye girdi. Ortaköy'de düzenlenen hain terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybederken 65 kişi de yaralandı.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YI ÖVDÜ
Yaralıların tedavisi devam ederken olayla ilgili geniş çapta soruşturma başlatıldı. Hastane önlerinde acı bekleyişler sürerken gazeteci Amberin Zaman'dan tepki çeken tweetler art arda geldi.

Fransa'nın Nice şehrinde yaşanan terör saldırısından sonra da terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantılarının önemine vurgu yapan Amberin Zaman, Ortaköy saldırısından sonra da aynı örgütleri işaret etti.

PKK'nın Suriye'deki uzantılarının DEAŞ'a karşı en etkin güç olduğunu savunan Zaman, "Hain diyebilirsiniz ama gerçek bu" dedi.

İstanbul Valisi Vasip Şahin, Ortaköy'de gece kulübüne yönelik terör saldırısında en az 35 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Şahin, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Vali Şahin daha sonra gazetecilere açıklama yaptı. Saldırının saat 01.15 sıralarında gerçekleştiğini belirten Şahin, "Bir teröristin uzun namlulu silahla önce kapı önünde bekleyen polis memurunu şehit ederek daha sonra bir vatandaşımızı şehit ederek daha sonra içeriye girerek masum insanların üzerine kurşun yağdırarak bu olayı gerçekleştirmiştir. Bu bir terör saldırısıdır. Şu ana kadar yapılan tespitlere göre en az 35 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir, 1 tanesi polis memuru. 40 vatandaşımız hastanelerde tedavi altında" diye konuştu.

SALDIRIDAN KURTULMAK İÇİN DENİZE ATLADILAR

Beşiktaş Ortaköy'de bir gece kulübüne yapılan silahlı saldırı esnasında, bazı kişilerin denize atladığı ve deniz polisinin vatandaşları kurtarmaya çalıştığı öğrenildi.

Ortaköy'de bulunan gece kulübüne silahlı saldırı sonrası polis gece kulübüne saldırganları yakalamak için operasyon başlattı. Polis karadan gece kulübünün etrafını sararken, deniz polisi de denizden olaya müdahale etti. Öte yandan gece kulübünden bulunan bazı vatandaşların saldırıdan kurtulmak için denize atladığı deniz polisinin de şahısları kurtarma çalışması yaptığı öğrenildi.

Vali Vasip Şahin'den saldırıyla ilgili ilk açıklama

Rusya uzmanı eski MİT görevlisi Cemal Alparslan Ertuğ: FETÖ tehdidini ilk fark eden Rusya oldu. Sınır dışı ettikleri FETÖ’cülerin evraklarına “CIA adına casusluk yapıyor” diye not düştüler. Putin, Büyükelçi Karlov cinayetinin intikamını mutlaka alacaktır

Rusya uzmanı eski MİT görevlisi Cemal Alparslan Ertuğ, Rusya'nın FETÖ mensuplarına CIA adına çalışan ajanlar olarak baktığını açıkladı. Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi ardından Putin'in FETÖ tehlikesini daha iyi gördüğünü söyleyen Ertuğ, Putin'in bu suikastın perde arasında CIA'nın olduğunu düşündüğü ve bu cinayetin intikamını alacağını düşündüğünü belirtti. Ertuğ SABAH'a çarpıcı açıklamalarda bulundu:

SUİKAST AMACINA ULAŞAMADI

FETÖ'nün Rusya yapılanmasını anlatır mısınız?
FETÖ'nün Rusya'da şu anda yapılanması yok. Daha önce vardı. Bu konuda en erken farkına varan Rusya oldu ve bu okullar kapatıldı. Tüm öğretmenler de sınırdışı edildi, hatta bazı öğretmenlerin sınırdışı kaşelerinin altında gerekçe olarak CIA hesabına casusluk yaptıkları notu düşüldü.
Rus Büyükelçisi FETÖ'cü çevik kuvvet mensubu polis tarafından öldürüldü. Daha önceden de Rus uçağının düşürülmesinde de bir FETÖ parmağı olduğunu söylemiştiniz...
Ben senelerdir FETÖ'nün bir sahte bayrak operasyonu olduğunu söyledim. Bu sahte bayrağın arkasında çok açık ABD derin devleti görünüyor. Fakat Amerikan derin devletinin de bir kanadı. Yani BOP'u yapmak isteyen, Ortadoğu'daki Müslüman devletlerin içine kan ve ateş saçmak isteyen kliğin kontrolündeki bir sahte bayrak operasyonudur. Büyükelçinin öldürülmesi olayıyla bu uçağın düşürülmesi olayı arasından hiçbir fark yok.
Başarıya ulaşabildiler mi?
Hepimiz de gördük ki başarıya ulaşamadılar. Putin cinayetin arkasındaki gerçek suçluyu gördü ve bugün Türkiye Rusya ilişkileri çok daha sıkı hale gelmiştir.

PUTİN GEREĞİNİ YAPAR

Rusya'nın FETÖ'ye yönelik ne gibi yaptırımları olur?
Trump sözlerini tutarsa CIA'da her akşam içtikleri viskinin içine iki damla Ortadoğulu çocuk kanı koymaktan zevk alan alçak sürüsü evde oturmak zorunda kalacak. O nedenle de giderayak son bir hamle yaptılar ve çok problemli bir ilişki yumağını Donald Trump'ın kucağına bırakmaya çalıştılar. Şimdi bunu Rus gizli servisi görüyor, Putin ve Rus gizli servisi bu tehlikenin devam etmesine izin vermeyeceklerdir. Putin gereğini yapacaktır.
Bu polis memuru gibi başka uyuyan hücreler de olabilir mi?
Ben bu polis memurunun uyuyan bir hücrenin mensubu olduğunu zannetmiyorum. Bu polis memurunun, 15 Temmuz'dan sonra da faal bir şekilde ilişki içinde olduğu bir yapı olduğunu düşünüyorum.

RUSLAR MİSİLLEME YAPACAK TIR

Ruslar FETÖ izini tespit ettiği zaman CIA ile karşı karşıya gelir mi?
O izi gördüler ki "Putin cinayetin arkasındaki gücü biliyorum" dedi. Bunlar zaten karşı karşıya geldiler. Özellikle Suriye ve Ortadoğu'da kimlerin parmağı olduğu konusunda Rusya'nın çok ciddi çalışmaları var,
Rus gizli servisi intikam alır mı? Nasıl karşılık verir? "
Onlar bizim elçimizi öldürdü, biz de bir Amerikan elçisi öldürelim." Böyle bir intikam tarzı olmaz. Ama öyle bir iş yapacaklardır ki CIA'da oturanlar "Keşke 20 elçimizi vursalardı da bunu yapmasalardı" diyecektir. Mesela Ukrayna'da ya da dünyanın herhangi bir yerinde kimsenin aklına gelmeyecek biçimde bir cevap verirler.

DOLMABAHÇE'DE KARTVİZİT BIRAKTILAR

FETÖ'nün uyuyan hücreleri ne gibi suikastlar yapabilir?
Örgütün gücü zayıfladıkça eylem tarzı değişir. İşte mesela PKK yola mayın döşüyor, bombalı araçla saldırıyor. Bundan sonra sadece FETÖ'den değil, diğer terör örgütlerinden de suikast tarzı eylemler beklemeliyiz. Çünkü mesela PKK-PYD'nin ve FETÖ'nün küratörü Langley'deki insanlardır. Bunu nereden uyduruyorsun derseniz, ilk defa kartvizit koydular.
Nasıl kartvizit koydular?
Dolmabahçe saldırısında kullanılan patlayıcı TNT PETN RDX karışımıdır. Ordu envanteri dışında hiçbir yerde yoktur. Laboratuarda yapamazsınız. Hatta RDX'in kimyasal formülü gizlidir. Bunlar sadece NATO ordularının cephaneliklerinde vardır. Bunu Suriye'den gelen bir katile vererek insanlarımızın şehit ettirilmesi, kartvizit anlamına geliyor.

Terörden temizlenen bölgede yıkılan, tahrip olan binaların yerine yenileri yükseliyor. 7 bölgede 10 milyar liralık yatırım yapılırken, Şırnak Cizre’ye de 10 bin kişilik stat yapılacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu'da terörden zarar gören bölgelerin ayağa kaldırılması için başlatmış olduğu çalışmalarına zorlu hava şartlarına rağmen ara vermeden devam ediyor. Diyarbakır, Şırnak, Mardin ve Hakkari'deki 7 bölgede yapılacak olan çalışmaların maliyeti ortalama 10 milyar lirayı bulurken, bölgelerin birçoğunda konut yapımına da başlandı. Hükümet, terör örgütü PKK'dan temizlenen Diyarbakır Sur, Şırnak il merkezi ve Cizre, Silopi, İdil ile Mardin'in Nusaybin ve Hakkari'nin Yüksekova ilçelerinin yeniden imar ve inşası için başlattığı huzur seferberliğine devam ediyor. Bölgede gerçekleştirileğn çalışmalarla ilgili son durum şöyle:

İLK ETAPTA SONA GELİNDİ
Diyarbakır Suriçi'nde 3 bin 393 konutun yapımına başlandı. Bin konutluk ilk etap tamamlandı. 8 etaptan oluşan sokak sağlıklaştırma projesinin birinci etabı olan Gazi ve Melik Ahmet Caddeleri sokak sağlıklaştırma uygulama çalışmalarına başlandı. Öte yandan içme suyu hattı, kanalizasyon şebekesi yapımı çalışmaları sürüyor.

ŞIRNAK YENİDEN İNŞA EDİLİYOR
Şırnak merkezde ise İlbank'ın açtığı 40 milyon liralık kanalizasyon inşaatı ihalesi sonuçlandı. İrtibat ofisi de açılırken evi zarar gören vatandaşlarla ilk imzalar atıldı. Silopi'de ise metrekaresi 44 liradan 276 dönüm alanın kamulaştırılması gerçekleştirildi. Söz konusu alanda 516 konut için uygulama projeleri tamamlandı, ihale süreci devam ediyor. 2017 nisan sonu itibariyle 96 konutun teslim edilmesi planlanıyor. Hak sahipleri ile görüşmeler başlatılırken 403 kişi ile uzlaşma sağlandı. İdil'de yapılan protokol kapsamında Erkonut A.Ş. tarafından riskli alan içinde 344 adet iskân konutu bölgesinde tek katlı bahçe içinde 340 adet konutun yapımı start aldı. Ocak sonu itibarıyla 140 konut teslim edilecek. Cizre'de ise rezerv yapı alanında yapılacak 967 konutun 2017 sonu itibariyle bitirilmesi düşünülüyor. Cizre kent surlarının meydana çıkarılmasına ilişkin çalışmalar da devam ediyor. İlçede 10 bin kişilik yeni stat için ise çalışmalar sürüyor.

YÜKSEKOVA'YA 10 BİN KONUT
Hakkari Yüksekova'da 10 bin konut planlandı.Hak sahipleri ile görüşülmesine yönelik irtibat ofisi çalışmaları devam ediyor. Riskli alanda ağır hasarlı yapıların bulunduğu ve mülkiyeti Hazine'ye ait olan bölgelerde ise park alanları oluşturulacak. Mardin Nusaybin'de de Abdülkadirpaşa, Dicle, Fırat ve Yenişehir mahallelerinde hasarlı yapıların yıkımı ve enkazının kaldırılması çalışmaları bitti. Hak sahiplerinin taşınmazlarının bulunduğu alanda yüksek katlı konut ve ya rezerv yapı alanından tek katlı bahçeli konut arasında yapacakları tercihlerine ilişkin görüşmelere geçildi.

EYLEM PLANI HAYATA GEÇTİ
Doğu ve Güneydoğu'da yapılan çalışmalar hakkında SABAH'a değerlendirmede bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, hayatın yeniden normale dönmesi için oluşturdukları acil eylem planını hayata geçirdiklerini belirterek, "Bölücü terör örgütü PKK kirli yüzünü Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde pek çok yerleşim merkezinde açtığı çukurlarla, tuzakladığı bombalarla masum halkımızın canını hiçe sayarak 30 bin konutu, yüzlerce işyerini kullanılamaz hale getirerek bir kez daha göstermiştir" dedi. Özhaseki, bölgeye 36 bin yeni konut kazandırılacağının altını çizdi. 6 yerleşim yerinde 1 yıl içinde, Sur'da ise 2 yıl içinde çalışmalar tamamlanacak.

İstanbul Ortaköy'deki Reina'ya 35 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı düzenleyen saldırganlar 'Noel Baba' kıyafeti giyerek içeriye girdiği iddia edildi.

A Haber muhabiri Emrullah Erdinç, saldırganın ilk bilgilerin aksine noel baba kıyafetli olmadığını ve henüz yakalanamadığını söyledi.

“Türkiye yeni istiklal harbi veriyor. Milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz, ekonomimiz tehdit altında. Terör örgütleri sadece maşa. Asıl mücadelemiz arkalarındaki güçlerle”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı şöyle:
2016'yı geride bırakıyor, yeni ümitler ve beklentilerle 2017'ye giriyoruz. Yeni yılın, ülkemizdeki, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm insanlar için hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum. 2016'da Sultanahmet'teki canlı bomba saldırısıyla başlayan, Ankara'da, Gaziantep'te, Bursa'da, Diyarbakır'da, Mardin'de yaşanan hadiselerle süren pek çok kanlı terör eylemine maruz kaldık.
DEAŞ ve PKK-PYD terör örgütlerinin saldırılarında çok sayıda güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız hayatını kaybetti. 15 Temmuz ise hiç şüphesiz, tarihimizin en alçak terör eylemi ve işgal girişimi olarak sadece 2016'ya değil, Cumhuriyet dönemimize damgasını vurmuştur.
Türkiye, 79 milyon insanıyla, darbe girişimi karşısında gösterdiği güçlü duruşla, bu felaketi, yeni bir dirilişe, yeni bir başlangıca çevirmeyi başarmıştır. Milletimiz o gece, ülkesini, bayrağını, ezanını, devletini, istiklalini ve istikbalini koruma konusunda gösterdiği kararlılıkla, içerideki ve dışarıdaki tüm ihanet odaklarına hak ettikleri cevabı vermiştir.
Aldığımız tedbirlerle devletimizi içerden kuşatan terör örgütleri birer birer çözülmüş ve çökertilmiş, yıllarca milletimize zulmeden çeteler darmadağın edilmiştir. Kamuda yapılmakta olan büyük temizliğe ilave, STK'lardan iş dünyasına kadar her alanda bu kanser hücreleri kazınıp atılmıştır. Bu, uzun soluklu ve daima dikkatli olmamızı gerektiren bir mücadele.
Ülkemizin desteğiyle Suriye'de, Cerablus'tan başlayıp El Bab'a doğru ilerleyen operasyon, DEAŞ'ın ve onun arkasındaki güçlerin yüzlerindeki maskenin inmesine vesile teşkil etti. Sınırlarımız tüm terör örgütlerinden temizlenmektedir.
Türkiye, son yıllarda yeni bir istiklal harbi vermekte. Milli birliğimiz, toprak bütünlüğümüz, kurumlarımız, ekonomimiz, dış politikamız, velhasıl devlet olarak bizi ayakta tutan tüm unsurlarımız büyük bir saldırı altındadır.
Terör örgütleri bu mücadelenin görünen yüzleri ve maşaları. Biz, asıl bu örgütlerin gerisindeki güçlerle mücadele halindeyiz. Tüm dünya yeni bir döneme geçişin sancılarını yaşıyor. Şayet bu geçiş sürecini güçlü bir şekilde atlatır, hedeflerimizden kopmadan yolumuza devam edebilirsek, parlak bir gelecek bizi bekliyor.
İnşallah 2017'de, hem terör örgütlerinin başını ezeceğiz, hem de çok daha büyük ekonomik başarılara imza atacağız. ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Ortaköy'deki saldırıyla ilgili olarak yetkililerden bilgi aldı.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, saldırı haberinin ardından, Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile telefon görüşmeleri yaptığını açıkladı. Hadiseden büyük üzüntü duyan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gelişmeleri yakından takip ettiği, can kayıpları ve yaralıların durumu hakkında da bilgi aldığı kaydedildi.

Bursa’daki darbe iddianamesi kabul edildi. 3 kez ağır müebbet hapsi istenen Bursa İl Jandarma Alay Komutanı Akkuş’un çantasında bulunan darbe direktifleri ve cuntacı atama listesi de iddianameye girdi

FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan ilk isim olan ve çantasında "sıkıyönetim atama listeleri" ve "yeni yapılanma" isimli darbe direktiflerinin yer aldığı doküman bulunan eski Bursa İl Jandarma Alay Komutanı Albay Yurdakul Akkuş ile 15 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen ve Akkuş hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, darbe girişimi gecesinde, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Şahin'in, 23.00 sıralarında Bursa'daki durumu ve gelişmeleri sormak amacıyla Akkuş ile eski Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık'ı aradığı belirtildi.

'HAREKÂT YILDIRIM' KODUYLA..
Şahin'in durum tespiti için yönelttiği sorulara Akkuş'un, "Bursa ilinde herhangi bir olumsuzluk olmadığı" cevabını verdiği, Saldık'ın ise "İl Jandarma Komutanı Albay Akkuş'un yanına gelerek sıkıyönetim komutanı olarak atandığını, bu nedenle yönetime el koyduğunu kendisine söylediğini" ifade ettiği belirtildi. Akkuş adına 15 Temmuz'da 22.30 sıralarında darbecilerin hazırladığı "Harekat Yıldırım" kodlu öncelikli mesaj geldiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi: Saat 22.45 sıralarında kendisine ilgili mesajların kapalı zarfla verilmesinden sonra Akkuş, 'Tüm ilçe jandarma ve karakol komutanlarının tüm personeli ile birliklerinde hazır olması, tüm birimlerin kendi emniyetlerini almaları, birliklere kimsenin sokulmaması, 156 ihbar hattının kapatılması ve yol kontrolü ile görevli birliklerin çekilmelerini emretmiş, saat 23.00 sıralarında kullandığı cep telefonundan İl Jandarma Komutan Yardımcısı'nı arayarak, 'Sıkıyönetim komutanı olarak atandım, benden başka kimseden emir alma ve İl Jandarma Komutanlığında görevli tüm personeli hizmet binasına en kısa sürede çağır' emrini vermiştir."

BÖLGE KOMUTANIYLA TARTIŞTI
İddianamede Akkuş'un Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Sadık ili tartışmasına da yer verilerek "Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık, Erkan Başkanı Jandarma Albay Kemal Şahintürk ve Albay Akkuş karşılıklı konuştu. Saldık ve Şahintürk'ün nizamiyeden birlik içine doğru ayrılmalarını müteakip, Akkuş 'Sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildim, yanlış yapıyor, ya o (Saldık) gidecek ya ben gideceğim.' dediği ve ardından İl Jandarma Komutanlığının bütün personelinin Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığında toplanması emrini verdiği tespit edilmiştir" denildi. İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan Akkuş'un çantasında bir sarı zarf içinde, 'Harekat Yıldırım' kodlu 20 maddelik darbe direktiflerinin yer aldığı belge , 3 sayfalık 'Sıkıyönetim Bölge Komutanları' başlıklı liste, 10 sayfalık 'Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi ve 8 sayfalık ' Diğer Atama Listesi'nin çıktığı iddianamede belirtildi.

84 SIKIYÖNETİM KOMUTANI
İddinanamede Akkuş'un çantasından çıkan "Sıkıyönetim Bölge Komutanları' yazılı belgede FETÖ'nün 84 sıkıyönetim komutanı ve yardımcısına darbe talimatı verdiği, Akkuş'un adının 19'uncu sırada Bursa Sıkıyönetim Komutanı olarak yer aldığı 'Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi' isimli belgede de 413 FETÖ'cü askeri hakim ve savcının sıkıyönetim mahkemeleri için görevlendirildiğinin tespit edildiği, 450 rütbeli askeri personele de darbede görev verildiği belirtildi.

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında Ankara'da helikopter bombasıyla ağır yaralanan İhsan Çağ (37), hem felç kaldı hem de konuşma yetisini kaybetti. 5 aydır hastanede tedavisi süren gazinin babası İbrahim Çağ, oğlunun başucunda duygu dolu bir şiir kaleme aldı. 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan milyonlarca vatandaştan yalnızca biri olan servis şoförü İhsan Çağ, FETÖ'cü hainlerin darbe girişimine 'dur' demek için iki çocuğunu ve eşini bırakıp, bombaların atıldığı Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne koştu. Vatan ve demokrasi uğruna canını hiçe sayan İhsan Çağ, burada cuntacı hainlerin idaresindeki helikopterden atılan bombayla başından ağır yaralandı. Beynine şarapnel parçası saplandı. İşte baba İbrahim Çağ'ın, demokrasi gazisi oğluna hastane odasında yazdığı şiir:

Vatan sağolsun

Et sipere tankın gücü yetmedi
Hainin muradı olmaz inşallah
Uyan oğlum daha nöbet bitmedi
O gülen yüzlerin solmaz inşallah

Bak fitneye planını kuruyor
Açık sinelere mermi vuruyor
Necip millet kararında duruyor
Fitnenin vatanı olmaz inşallah

Hastane koridorları esiyor serin
Duymuyorsun sesimi uykun pek derin
Milleti uğrunda her bir neferin
Kanları da yerde kalmaz inşallah

Cumhuriyet gazetesinin iki yöneticisi hakkında ‘terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayımlamak’ suçu kapsamında dava açıldı

Cumhuriyet gazetesinin 29 Ağustos 2016'da yayımlandığı "KCK'dan yeni eylem tehdidi", "KCK: Eylemlerimiz Artarak Sürecek" haberi nedeniyle Sorumlu Yazı İşleri Müdürleri Abbas Yalçın ve Bülent Özdoğan hakkında 'terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayımlamak' suçu kapsamında soruşturma başlatılmıştı.

ÖRGÜT YAYINI
İddianamede şöyle denildi: "Söz konusu yazıda PKK/ KCK silahlı terör örgütü ve bu örgüte bağlı alt örgütlerin cebir ve şiddet içeren açıklamalarına yer verilmiş olduğu, PKK/ KCK silahlı terör örgütünün Yargıtay tarafından da kabul edilen tarihin en kanlı silahlı terör örgütlerinden biri olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1. maddesi, Anayasamızın 17. maddesi uyarınca yaşam hakkının bütün haklardan öncelikli birincil hak olduğu, bu hakkın önüne diğer hakların geçemeyeceği, terörün de yaşam hakkına en büyük saldırı olduğu açıktır. Böylelikle şüphelilerin 'terör örgütlerinin yayınlarını bastırmak veya yayımlamak' suçunu işlediği anlaşılmıştır." Dava ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık önceki gece Şırnak'ta Namaz Dağı Üs Bölgesi'nde incelemelerde bulundu. Işık, geceyi 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'nda geçirdi. Bakan Işık Şırnak Valiliği'ni ziyaretinden sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Işık, Suriye'deki ateşkese dair "Şu ana kadar ateşkesi bozacak bir ihlal olmadı. Ama bazı ülkelerin ateşkesin sabote edilmesine yönelik girişimlerde bulunduklarını da biliyoruz" dedi. Işık, Fırat Kalkanı ile ilgili ise "Bölgedeki her gelişmeyi yakından izliyor, gerektiğinde müdahale ediyoruz. Bizim söyleyeceğimiz şey; 'Herkes aklını başına alsın.' Bölgenin huzurunu, istikrarını tehlikeye atan, zora sokan hiçbir gelişmeye Türkiye uluslararası meşruiyet çerçevesinde müsaade etmeyecek. PYD'nin her hareketini yakından takip ediyoruz" diye konuştu.

Sözde emir Ebu Ensari öldürüldü
TSK, Fırat Kalkanı Harekâtı'na ilişkin yaptığı açıklamada Türk savaş uçaklarının El Bab'a hava harekâtı düzenlediğini duyurdu. Harekâtta DEAŞ terör örgütünün sözde emirlerinden Ebu Ensari'nin öldürüldüğü kaydedildi. Bir gün önce de sözde emirlerden Ebu Husen (Hüseyin) Tunusi öldürülmüştü. Harekâtta silah mevzisi ve deposu olan 12 bina da imha edildi. Çatışmalarda ise 23 DEAŞ'lı etkisiz hale getirildi.