Referandum kararını kabul etmiyoruz

BM Genel Kurulu'na katılmak için ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Amerikan PBS kanalında yayımlanan "News Hour" programının yapımcısı Judy Woodruff'a mülakat verdi. Cumhurbaşkanı, 25 Eylül'de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin yapacağı bağımsızlık referandumuna tepkisini burada da tekrarlayarak şöyle dedi: "Biz en başından beri Irak'ın toprak bütünlüğünü savunduk, kimse bunu yapmıyorken bile. Bu referandum yapılmamalıdır. Orada Arap, Türkmen, Kürt hep beraber yaşıyorlar. Irak'la 350 km. sınır hattımız varken Türkiye olarak böyle bir referandumu nasıl kabul edebiliriz? İran da bu konuda referandumla aynı fikirde gözükmüyor. Irak federal yönetimi de aynı şekilde. Siz sadece Kuzey Irak olarak tek başınıza böyle bir kararı nasıl verebilirsiniz? Bu kararı kabul etmiyoruz."
PYD/YPG'YE ABD DESTEĞİ ABD'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG'ye verdiği destekle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de PYD terör örgütü yer alıyor, aynı şekilde onun kolu olarak YPG de orada. Bunlar terör örgütü PKK'nın uzantılarıdır ve biz bunlarla savaşıyoruz" şeklinde konuştu. Erdoğan, ABD'nin PKK'yı terör örgütü olarak tanıdığını ancak onun uzantısı PYD/ YPG'yi terör örgütü olarak görmediğini tekrarladı.
3 kadın terörist 1 hafta süren operasyonla Türkiye'ye getirildi!

Suriye’de terör örgütü PYD’den kaçıp teslim olmak isteyen 3 kadın terörist, 70 km’lik planla Kilis’e getirildi. 3 kadın, önce yerel güçlerin yardımıyla Halep’ten çıkarıldı. Esad bölgesinden geçirilen kadınlar, ÖSO’nun elindeki Azez’e ulaştırıldı. Kaçış, üçlünün Kilis’te Türkiye’ye teslimiyle bitti.
Kilis Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbari çalışmalarda, PYD kontrolünde ve Türkiye sınırına yaklaşık 70 kilometre uzaklıktaki Halep'in Şeyh Maksud bölgesinde bulunan M.Y., H.M. ve T.B. isimli kadın teröristlerin örgütten kopup teslim olmak istediklerini belirledi. Gazete Habertürk'ten Neşet Dişkaya'nın haberine göre Milli İstihbarat Teşkilatı ( MİT) ile birlikte hareket eden ekipler, kadın teröristler ile hemen iletişime geçerek teslim olmaları durumunda kendilerini sınıra kadar ulaştırabileceklerini iletti. Örgüt yöneticilerinin teslim olanlara Türkiye'de sürekli işkence edildiğini anlattıklarını belirten 3 kadın, bu nedenle korktuklarını söyledi.
'HUKUK KURALLARI İÇİNDE YARGILANACAKSINIZ'
Bunun üzerine kadın teröristlere teslim olmaları durumunda, hukuk kuralları içinde yargılanacakları ve Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanabilecekleri iletildi. Ekiplerle yapılan görüşmelerden sonra kadınlar, terör örgütünden kaçıp teslim olmaya karar verdi. Kadın teröristlerin verdiği karar sonrasında MİT ve Kilis Emniyet Müdürlüğü ekipleri. 1 hafta sürecek müthiş kaçış planını hazırladı. M.Y., H.M. ve T.B. isimli kadın teröristler, irtibata geçilen bazı yerel güçlerin yardımı ile önce PYD/YPG'nin kontrolündeki Halep'in Şeyh Maksud bölgesinden çıkarıldı. Kadın teröristler daha sonra, Halep'in kuzeyindeki Esad rejimi ve muhalif grupların kortrolündeki bazı köylerden geçirildi. Kaçış planı boyunca MİT tarafından adım adım izlenen kadınlar, ÖSO'nun elinde bulunan Azez'e götürüldü. Buradan da Kilis sınırına getirilen 3 kadın terörist, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim oldu.
'PİŞMANIZ'
Teslim olduktan sonra örgüte katıldıkları için çok pişman olduklarını ifade eden kadın teröristler, yaklaşık 4 yıldan beri Suriye'de olduklarını kaydetti. Örgüt içinde çok kişinin teslim olmak istediğini ifadelerinde belirten kadınlar, örgütten kaçmak isteyen kişilerin "Size işkence yaparlar" yalanı ile korkutulduklarını vurguladı. Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yaralanmak istediklerini söyleyen kadın teröristlerin, ifadelerinin tamamlanmasının ardından adliyeye gönderilecekleri bildirildi.
PARSA DAĞI'NDAN DA 2 TERÖRİST ALINDI
3 Kadın teröristi yaptıkları kaçış planı ile Halep'ten sınıra kadar getirip teslim olmalarını sağlayan MİT ve Kilis Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, Türkiye- Suriye sınırında bulunan ve PYD/YPG'nin kontrolündeki Parsa Dağı'nda teslim olmak isteyen 2 teröristi de aynı şekilde Türkiye'ye getirdikleri belirtildi. 5 yıldan beri terör örgütünde bulundukları öğrenilen teröristlerin pişman olduklarını söyledikleri bildirildi.
MİT, 3 PYD'li kadın teröristi Türkiye'ye getirdi
MİT ve polis, Suriye’de terör örgütü PYD’den kaçıp teslim olmak isteyen 3 kadın teröristi, 70 km’lik plan ile Kilis’e getirdi.

Kilis Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbari çalışmalarda, PYD kontrolünde ve Türkiye sınırına yaklaşık 70 kilometre uzaklıktaki Halep’in Şeyh Maksud bölgesinde bulunan M.Y., H.M. ve T.B. isimli kadın teröristlerin örgütten kopup teslim olmak istediklerini belirledi.
Milli İstihbarat Teşkilatı ( MİT) ile birlikte hareket eden ekipler, kadın teröristler ile hemen iletişime geçerek teslim olmaları durumunda kendilerini sınıra kadar ulaştırabileceklerini iletti. Örgüt yöneticilerinin teslim olanlara Türkiye’de sürekli işkence edildiğini anlattıklarını belirten 3 kadın, bu nedenle korktuklarını söyledi.
‘HUKUK KURALLARI İÇİNDE YARGILANACAKSINIZ’
Bunun üzerine kadın teröristlere teslim olmaları durumunda, hukuk kuralları içinde yargılanacakları ve Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanabilecekleri iletildi. Ekiplerle yapılan görüşmelerden sonra kadınlar, terör örgütünden kaçıp teslim olmaya karar verdi. Kadın teröristlerin verdiği karar sonrasında MİT ve Kilis Emniyet Müdürlüğü ekipleri. 1 hafta sürecek müthiş kaçış planını hazırladı. M.Y., H.M. ve T.B. isimli kadın teröristler, irtibata geçilen bazı yerel güçlerin yardımı ile önce PYD/YPG’nin kontrolündeki Halep’in Şeyh Maksud bölgesinden çıkarıldı. Kadın teröristler daha sonra, Halep’in kuzeyindeki Esad rejimi ve muhalif grupların kortrolündeki bazı köylerden geçirildi. Kaçış planı boyunca MİT tarafından adım adım izlenen kadınlar, ÖSO’nun elinde bulunan Azez’e götürüldü. Buradan da Kilis sınırına getirilen 3 kadın terörist, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim oldu.
'PİŞMANIZ, ÇOK KİŞİ TESLİM OLMAK İSTİYOR'
Teslim olduktan sonra örgüte katıldıkları için çok pişman olduklarını ifade eden kadın teröristler, yaklaşık 4 yıldan beri Suriye’de olduklarını kaydetti. Örgüt içinde çok kişinin teslim olmak istediğini ifadelerinde belirten kadınlar, örgütten kaçmak isteyen kişilerin “Size işkence yaparlar” yalanı ile korkutulduklarını vurguladı. Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yaralanmak istediklerini söyleyen kadın teröristlerin, ifadelerinin tamamlanmasının ardından adliyeye gönderilecekleri bildirildi.
PARSA DAĞI’NDAN DA 2 TERÖRİST ALINDI
3 Kadın teröristi yaptıkları kaçış planı ile Halep’ten sınıra kadar getirip teslim olmalarını sağlayan MİT ve Kilis Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, Türkiye- Suriye sınırında bulunan ve PYD/YPG’nin kontrolündeki Parsa Dağı’nda teslim olmak isteyen 2 teröristi de aynı şekilde Türkiye’ye getirdikleri belirtildi. 5 yıldan beri terör örgütünde bulundukları öğrenilen teröristlerin pişman olduklarını söyledikleri bildirildi.
İstanbul’da polisin bastığı likit elektronik sigara partisi, dikkatleri kaçak e-sigara pazarına çevirdi.

İstanbul'da 19 Eylül’deki elektronik sigara partisine yapılan polis operasyonunu ‘Likit baskını’ başlığıyla gündeme taşıyan Habertürk, aslında yasak olan bu ‘sigara’nın devasa piyasasını mercek altına aldı. Sigarayı bırakmak isteyenler için “Daha az zararlı” denilerek pazarlanıp hayatımıza sokulan elektronik sigaranın fiyatı 250 TL ile 350 TL arasında değişiyor. ‘Çakma’ları da daha ucuza da bulunabilirken, 600 TL’ye satılanı bile var.
Satışı yasak olan ürünleri satanlar hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında işlem yapılmasına rağmen internette elektronik sigara satan onlarca site bulunuyor. Özellikle Doğubank ve Tahtakale’de tezgaâhlarda, Şişli gibi ilçelerdeki çeşitli dükkânlarda, kimi de tezgah altında satışı yapılıyor.
‘TABİİ Kİ YASAK’
Elektronik sigara temin etmek için girdiğimiz bir telefon mağazasının sahibinin söyledikleri adeta itiraf niteliğinde. 3 farklı elektronik sigara satışı yapan esnaf, ürünün yasak olduğunu itiraf ederken, tezgâhtaki ürünleri Çin’den getirttiklerini söylüyor: “Tabii ki satışı yasak. Ne yapalım? Kullanana bir sıkıntı olmadığı için biz de satıyoruz. Yakında bir tane gelecek Çin’den. O çok kaliteli. Ben de onu kullanıyorum zaten. Patlamalar kalitesiz ürün kaynaklı. Bozuk parayla aynı yere koyunca patlıyor. Pille temas etmemesi gerek.”
HER TEZGAHTA VAR
Müşteri gibi gittiğimiz Tahtakale ve Doğubank’ta da elektronik sigara aradık. En az 10 işyerine girdik ve hepsinden aldığımız cevap aynı: “Yasal değil ama satıyoruz.” Elektronik eşya satan hemen hemen her dükkânda bulunan e-sigaralar kadar beraberinde satılan likitler de ilgi görüyor. Yaklaşık 50 çeşit aromadan oluşan likitler, hem açık dolduruluyor hem de paketli satılıyor. Tıpkı parfüm alır gibi demoları koklayarak e-sigaranın aromasına karar veriliyor. Başka bir esnaf ise şunları söylüyor: “Size yasal, bize değil. Yani satmamız yasak. Ama ne yapalım? Tansiyon aleti de satıyorum ama kimse almıyor. Ben de bunu satıyorum.”
‘TÜRKİYE YETKİLİ BAYİSİYİZ’
İnternette ise elektronik sigara satan onlarca site var. Buralardaki tanıtımlar ise akıllara durgunluk verecek cinsten. Bir sitede “Elektronik sigara Türkiye yetkili bayisi” ibaresi yer alırken, bir başkası da “Misyonumuz elektronik sigara ile sigarayı bıraktırmak, daha sağlıklı bir nesil için yaşamak”, “Sigara kullanan bir ekibin sigarayı bırakması ile ortaya çıkan bir projenin sonucudur” diyor.
HANUTÇUSU BİLE VAR
Tahtakale’de dolaşırken yanımıza gelen bir kişi “Ne lazım? Elektronik sigara, tütün, CD var” diyerek bizi pasajın içine çekmeye çalışıyor. E-sigara aradığımızı söyleyince de “Size öyle bir ürün vereceğim ki bana dua edeceksiniz. Bu ürün sayesinde 4 günde bırakacaksınız sigarayı. Her şey dahil 250 lira. Alın ve bana da yeni müşteriler getirin” diyor.
‘AKCİĞER HASARINA BİLE NEDEN OLUR’
Sağlık Bakanlığı’nın havanikoru.org.tr adlı sitesinde, elektronik sigaraların zararlarının anlatıldığı bir sayfa bulunuyor. Sitedeki uyarılar şöyle: “Elektronik sigara, nikotin içeren sıvıyı buharlaştıran mekanizmaya sahip. Söylendiği gibi zararsız olmayıp insan sağlığı için tehlikeli maddeler ihtiva etmektedir. E-sigarada, sigara benzeri kimyasallar var.”
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise elektronik sigarının daha az zararlı olduğu yönündeki bilgilerin doğru olmadığını söylüyor: “Elektronik sigara içinde su, nikotin, propilen glikol, gliserol, tatlandırıcılar ve aromalar bulunmaktadır. Çalışmalar elektronik sigara dumanına maruz kalan farelerde akciğer hasarı oluştuğunu göstermiştir. KOAH’ta sigaraya bağlı uzun sürede ortaya çıkan tomografi değişikliklerinin elektronik sigara kullanıcılarında erken dönemde başladığı gösterilmiştir. Elektronik sigara içerikleri akciğerde iltihaplanma ve hasara yol açabilir.”
YILLIK 93 MİLYAR TL
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği’ne göre, elektronik sigara da dahil Türkiye’de her yıl sigaraya ortalama 93 milyar TL harcanıyor. Bunun 56 milyar TL’si doğrudan sigaraya, 37 milyar TL’si ise sigara kaynaklı hastalıklara harcanıyor.
Endonezya'da deprem
Endonezya'da merkez üssü Java Adası'ndaki Surabaya kentinin 125 kilometre kuzeydoğu açıklarında 5,7 şiddetinde deprem meydana geldi.

Endonezya'da 5,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS), merkez üssü Java Adası'ndaki Surabaya kentinin 125 kilometre kuzeydoğu açıkları olan yer sarsıntısının 588 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıkladı.
İlk belirlemelere göre herhangi bir can ya da mal kaybı yaşanmayan depremle ilgili tsunami uyarısı da yapılmadı.
İstanbul'da terör operasyonu: Gözaltılar var
İstanbul'da PKK'lı teröristlere yardım ve yataklık ettikleri öne sürülen 10 şüpheli yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK'nın faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışma başlattı. Çalışmaların ardından 10 ilçede belirlenen 13 adrese operasyon gerçekleştirildi.
Operasyonda, kırsal alanda yaralanan örgüt mensuplarının kente getirilerek tedavilerine yardımcı oldukları öne sürülen 10 şüpheli yakalandı.
Zanlıların yaralı teröristlerin tedavilerini ve ameliyatlarını anlaştıkları doktorlara yaptırdıkları belirtildi.
Gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından işlemleri için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Erdoğan: Bir türlü anlamıyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD temasları kapsamında TÜRKEN Vakfının düzenlediği yemekte katılımcılara hitap etti.

FETÖ ile mücadele konusunda FETÖ'nün DEAŞ'tan farkının olmadığının anlaşılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'li dostlarımıza bunu anlattık ama bir türlü anlamıyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Bizi bu sofra etrafında buluşturan herkese teşekkür ediyorum. Bu sofrayı aynı zamanda bir muhabbet sofrası olarak da kabul ediyorum. Vakıf geleneğimizin buradaki temsilcisi olarak gördüğüm TÜRKEN'in her geçen yıl güçlenmekte olduğunu, ülkemiz ve Amerika arasında sağlam bir köprüye dönüştüğünü görmenin bahtiyarlığı içindeyim.
- TÜRKEN Vakfı'nın faaliyetlerini, bilhassa da gençlerin eğitimine akademik ve ilmi tekamüllerine yönelik hizmetlerini taktirle izliyorum. Vakfın kendini sadece öğrenci yurtlarıyla sınırlandırmayarak dayanışma ve yardım etkinlikleriyle de hizmetlerini sürdürecek olması bizim için ayrı bir memnuniyet kaynağıdır. 2014 yılından bu yana geçen kısa sürede böylesi anlamlı hizmetlere imza atan vakfımızın tüm emektarlarını tebrik ediyorum.
- Bugün aramızda Türk öğrencilerin yanı sıra diğer toplumlardan öğrenci kardeşlerimizin de bulunduğunu memnuniyetle görüyorum. Az önce ekranda da izlediğimiz gibi bu kardeşlerimizle burada hemhal olan ve adeta bir ümmet bilincinin tezahürü olarak meydana çıkan bu gençlik inanıyorum ki biraz sonra da ifade edeceğim gibi gelecekte çok daha farklı yükleri yüklenmek suretiyle inşallah dünyada ses getirecektir.
- Adeta BM Genel Kurulu'ndaki gibi toplanmış şu kardeşlik tablosunun herkese örnek olmasını temenni ediyorum. Ayrımcılığn arttığı zor bir dönemde sizlerin bu muhabbetinizde herkese örnek olduğunuza inanıyorum.
-Kendi milletine tepeden bakan sözde aydınların bize verdiği zararı düşman dahi vermemiştir. Hainlerin ele başlarına baktığımızda bir çoğunun iyi eğitim aldığını görüyoruz Eğitim cehaleti alıyor ama hainlik baki kalıyor.
-Hiçbir medeni devlet darbe teşebbüslerini cezasız bırakmaz Biz de adımlarımızı atıyoruz. Birileri akıl vermeye çalışıyor. Onlar akıllarını kendilerine saklasınlar.
- Vatanına, milletine, kendi bağrından çıktığı topluma aidiyetini kaybedenin varacağı tek yer, unutmayın, ihanet çukurudur. Hiçbir medeni devlet, darbe teşebbüsü gibi demokrasiye ve milli iradeye yapılan bir saldırıyı cezasız bırakmaz. 15 Temmuz gecesi işlenen bu suçun hesabını da bizler hukuk içinde soruyoruz, soracağız. Bundan geri adım atmak yok.
FETÖ İHANET ŞEBEKESİ
-Dünyanın her köşesinde hizmet diye örgütlenen bu ihanet şebekesinin foyası ortaya çıkmıştır
- Bu ihanet hiç kimsenin yanına kâr kalmayacak. Türk adaletinden firar ettiğini düşünenler hesap verecektir. FETÖ'cüler nereye kaçarsa kaçsınlar daima korku içinde yaşayacaklar. FETÖ kara propagandaya her yerde devam ediyor. AK Parti'ye karşı çıkanlar FETÖ yalanlarının yayılmasına devam ediyor. Yalanın panzehiri hakikattir. Bu anlayışla çalışmalıyız. FETÖ'nün DEAŞ'tan farkının olmadığının anlaşılması gerekiyor. ABD'li dostlarımıza bunu anlattık ama bir türlü anlamıyorlar.
AK Partili il başkanının istifası istendi!
AK Parti Genel Merkezi, Batman il başkanı Diyadin Uçar'ın istifasını istedi.

Batman'da 3 yıldan beri il başkanlığı görevini yürüten Diyadin Uçar'ın istifası istendi. AK Parti Genel Merkezi tarafından istifası istenen Diyadin Uçar'ın önümüzdeki günlerde il başkanlığı görevinden istifa etmesi bekleniyor.
Ruhani'den İsrail'e: Haydutlar
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, nükleer anlaşmayı ilk bozan taraf olmayacaklarını belirtti.

Ruhani, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ülkesinin ılımlılık ve diyalog peşinde olduğunu belirtti.
"TEHDİT ETMİYORUZ, TEHDİTLERİ DE TOLERE EDEMEYİZ"
"Biz kimseyi tehdit etmiyoruz, kimsenin de bizi tehdit etmesini tolere edemeyiz" diyen Ruhani, "Bizim söylemimiz saygı ve onurdur. Tehdit ve korkutmalarla hareket etmeyiz" ifadelerini kullandı.
İran ve P5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşmanın (JCPOA) 2 yıllık müzakere sonucunda elde edildiğine dikkati çeken Ruhani, bu anlaşmanın BM Güvenlik Konseyi'nin de onayıyla artık uluslararası bir hüviyete kavuştuğuna işaret etti. Ruhani, "Bu anlaşma tamamıyla uluslararası topluma aittir, sadece bir ya da iki ülke veya entite arasında değildir." diye konuştu.
"HAYDUT SİYONİST REJİMİN NÜKLEER SİLAHLARI VAR"
İran'ın nükleer silah hedefi olmadığını ve olmayacağını savunan Ruhani, İsrail'i kast ederek, "Haydut Siyonist rejim, nükleer silahlarıyla bölgesel ve küresel güvenliği tehdit edip hiçbir uluslararası anlaşmaya uymamasına rağmen barışçıl bir ülke gibi ders verme cüretini göstermesi esef vericidir." değerlendirmesinde bulundu.
"İLK BOZAN BİZ OLMAYACAĞIZ"
Ruhani, nükleer anlaşmayı bozan ülke olmayacaklarını da vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Huzurunuzda, İran İslam Cumhuriyeti olarak nükleer anlaşmayı ilk bozan ülke olmayacağımızı beyan ediyorum. Ancak herhangi bir tarafın bunu ihlal etmesi durumunda kararlı bir şekilde cevap vereceğiz. Eğer bu anlaşma, dünya siyasetine yeni çıkan haydutlar tarafından bozulursa çok yazık olur. Dünya büyük bir fırsatı kaçırmış olur. Bu talihsiz eylem İran'ın gelişme ve ilerlemesinin önünde duramaz. Uluslararası anlaşmaları ihlal ederek yeni ABD yönetimi ancak kendi kredisini bitirir. ABD'nin uluslararası müzakerelerdeki sözlerine duyulan güven zedelenir."
"MÜSLÜMANLAR SIKINTIDAYKEN İSTİKRAR BEKLEMEYİN"
Filistin konusuna da değinen Ruhani, "Irkçı rejimlerin" Filistinlilerin en temel hakları ve topraklarını alamayacağını ifade etti. Ruhani, "Yemen, Suriye, Irak, Bahreyn, Afganistan, Myanmar ve diğer bölgelerdeki Müslümanlar savaş, sıkıntı ve yoksulluk altındayken kimse uzun dönemli istikrar, kalkınma ve refah beklemesin." şeklindeki görüşlerini dile getirdi.
Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ile bir araya geldi.
Birleşmiş Milletler (BM) 72. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili görüşmelerini sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, The Peninsula Otel'de Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme 40 dakika sürdü.
Başbakan Yıldırım'dan hicri yeni yıl mesajı
Başbakan Binali Yıldırım, Twitter'daki hesabından, Hicri yeni yılın başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Başbakan Binali Yıldırım, "Rahmet peygamberi Hazreti Muhammed'in hem dünya hem de İslam tarihine ışık tutan hicreti, manevi kurtuluşumuza vesile olacak müstesna bir yolculuktur." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, Twitter'daki hesabından, Hicri yeni yılın başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Yıldırım, mesajında, Sultan Ahmet Camisi'nin görseli eşliğinde, "Rahmet peygamberi Hazreti Muhammed'in hem dünya hem de İslam tarihine ışık tutan hicreti, manevi kurtuluşumuza vesile olacak müstesna bir yolculuktur. Hicri yılbaşı olarak kabul edilen bu mukaddes günün, başta Müslüman coğrafyası olmak üzere insanlığa hayırlar getirmesini temenni ederim." ifadesine yer verdi.
BM'de ortalığı kızıştıracak çağrı
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Kuzey Kore'yle diyalog zamanının olmadığını artık baskı uygulanması gerektiğini belirtti.
Abe, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 2006'dan bu yana gerçekleştirdiği 6 nükleer denemenin ikisini son üç haftada yapan Kuzey Kore'ye karşı "diyalog süreci"nin artık bittiğini ve şimdi "baskı zamanı" olduğunu bildirdi.
BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR TEHDİT
ABD Başkanı Donald Trump'ın BM kürsüsünden yaptığı konuşmada Kuzey Kore rejiminin "tamamen imha"sı şeklindeki sert ifadelerinden sonra Japonya Başbakanı Abe de Kuzey Kore'nin füze denemelerinden vazgeçmeyeceğini ve "benzeri görülmemiş bir tehdit" olduğunu söyledi.
Kuzey Kore konusunda, "gerekli olan şey eylem" diyen Abe, "Kuzey Kore'nin provokasyonlarına bir son verebilmemiz, uluslararası toplumun dayanışmasına bağlıdır. Fazla zamanımız kalmadı." ifadelerini kullandı.
Abe, konuşmasında şunları kaydetti:
"Kuzey Kore bir füze denemesi daha yaparak karara (BM Güvenlik Konseyi kararı) uymadığını şimdiden göstermiş durumda. Karar başlangıcın ötesinde bir şey değildir. Füze yapımı için gerekli maddi, insani ve teknoloji gibi kaynakların Kuzey Kore'ye gitmesini engellemek zorundayız."
ŞİMDİ DİYALOG ZAMANI DEĞİL
"Şimdi diyalog zamanı değil. Artık baskı uygulamanın zamanı geldi." diyen Abe, "Sadece BM'nin Kuzey Kore'ye yeni yaptırımları kabul etmesiyle memnun olamayız. Şimdi önemli olan yaptırımlar sekteye uğramadan yürürlüğe konmalı ve bu da Çin ve Rusya ile yakın işbirliği gerektiriyor." ifadesini kullandı.
TRUMP KUZEY KORE'Yİ 'TAMAMEN YOK ETME' UYARISINDA BULUNMUŞTU
ABD Başkanı Trump da Abe'nin konuşmasından bir gün önce yaptığı ilk BM hitabında, ABD'nin tehdit edilmesi halinde Kuzey Kore'yi "tamamen yok etme" uyarısında bulunmuştu.
BM Güvenlik Konseyi'nin veto hakkı bulunan iki doğu bloğu ülkesi Çin ve Rusya, Kuzey Kore'nin nükleer füze deneme programı konusundaki krizde diyalog önerisinde bulunurken, bu yıl BM Genel Kurulu çalışmalarına katılmayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Trump'ın sert Kuzey Kore açıklamasını eleştirmişti.
Barzani'ye sert uyarı: Bedeli olur
ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de düzenlemeyi planladığı referanduma "sert bir şekilde" karşı olduklarını belirtti.

Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert, yaptığı yazılı açıklamada, Irak'a komşu ülkelerin tamamının planlanan referanduma karşı olduğuna dikkati çekti.
"ABD sert bir şekilde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin 25 Eylül'de düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumuna karşı çıkmaktadır." ifadesini kullanan Nauert, Bağdat ile Erbil arasında müzakere yapılması çağrısında bulundu.
"BEDELİ OLUR"
Sözcü Nauert, "Bu referandum gerçekleşirse büyük olasılıkla Bağdat'la müzakere olmayacak ve bunun ötesinde uluslararası toplumun müzakereye vereceği desteğin önüne geçilmiş olacak." değerlendirmesini yaptı.
Referandum kararında diretmenin Kürtler dahil bütün Iraklılara "bedelinin" olacağını vurgulayan Nauert, referandum tartışmalarının terör örgütü DEAŞ'a karşı verilen mücadeleyi "kötü etkilediğini" de kaydetti.
Nauert, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"TEHLİKEYE SOKAR"
"Referandum Irak Kürdistanı'ndaki ticari ilişkileri tehlikeye sokmaktadır ve referandum Irak'ın uluslararası müttefikleri istemese dahi yapılan her türlü yardımı etkileyecektir. Bu ise böylesi zor bir durumun en basit gerçeğidir. Aksine, bizim Kürt liderlere alternatif olarak çağrısını yaptığımız gerçek bir müzakere, Iraklı Kürtlerin haklı dertlerine çözüm sözü barındırmaktadır ve bu bütün Irak halkının yararına olan Bağdat-Erbil arasında yeni ve yapıcı bir yol olacaktır.
Referandum süreci Kürtleri bir araya getirdi, yaklaşık iki yıldır ilk defa Kürt parlamentosunu canlandırdı ve önemli konular uluslararası ortamlara taşındı. Referandumun kendisi ABD ve uluslararası toplumun desteklediği alternatif yol göz önünde bulundurulduğunda gereksizdir."
Almanya'da 'Türkçe' krizi
Almanya'da bazı belediyeler tarafından, okullarda verilen Türkçe derslerinin engellenmeye çalışıldığı bildirildi.

Almanya'da bazı okullarda Türk öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenleri tarafından sunulan Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin, başkent Berlin’de bazı belediyelerce engellenmeye çalışıldığı belirtildi.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Cemal Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, bu öğretim yılından itibaren Berlin Mitte ve 2018’in ocak ayından itibaren Friedrichshain-Kreuzberg belediyelerinin dersler için sınıf kullanım ücreti talep ettiğini bildirdi.
Yıldız, "Berlin'de yaklaşık 40 yıldan bu yana devam eden ve MEB öğretmenleri tarafından Alman okullarında sunulan Türkçe ve Türk Kültürü dersleri risk altında." ifadesini kullandı.
17 OKULDA ÖĞRENCİLER TÜRKÇE DERSİNE GİREMİYOR
Okullar açılalı iki hafta olmasına rağmen ilgili mercilere yapılan itirazların ve görüşmelerin sonuç vermediğine işaret eden Yıldız, öğrencilerin Mitte Belediyesi sınırları içindeki 17 okulda Türkçe dersine giremediğini kaydetti.
BELEDİYE PARA İSTİYOR
Alman basınında yer alan haberlerde de Mitte Belediyesi’nin 2017-2018 öğretim yılında sınıfların kullanılması için yaklaşık 30 bin avro talep ettiği belirtildi.
YAKLAŞIK 3 BİN ÖĞRENCİ TÜRKÇE DERSLERİNE KATILIYOR
Berlin’de 100’ün üzerinde okulda 3 bine yakın öğrencinin Türkçe ve Türk kültürü derslerine katıldığı ifade ediliyor.
MEB öğretmeleri tarafından verilen söz konusu dersler, birçok eyalette çok sayıda öğrenci tarafından ilgi görüyor.
Erbaş’ı kabul etti
Başbakan Binali Yıldırım dün önemli ve kritik görüşmeler gerçekleştirdi.

Başbakan Yıldırım, ilk olarak çiçeği burnunda yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı kabul etti. Çankaya Köşkü’nde, gerçekleştirilen kabul, yarım saat sürdü.
MGK Öncesi kritik görüşme
Başbakan, kuvvet komutanlarıyla da görüştü. Yıldırım, Barzani’ye karşı yol haritasının belirleneceği kritik Milli Güvenlik Kurulu öncesi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’i Çankaya’da ayrı ayrı kabul etti.
Trump siyasetin yeni Hitler’i
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD Başkanı Donald Trump’ı, “uluslararası siyasetin yeni Hitler’i” olarak nitelendirdi.

Maduro, BM Genel Kurulunda dünya liderlerine Venezuela’daki demokrasinin yeniden tesis edilmesine yardımcı olmaları çağrısında bulunan Trump’a sert tepki göstererek ABD Başkanı’nı İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanya’sının lideri Adolf Hitler’e benzetti.
BM Genel Kurulu’na katılmayan Maduro Trump’un açıklamalarını “Uluslararası siyasetin yeni Hitler’inden Venezuela halkına saldırganlık şeklinde“ değerlendirdi.
“Kimse Venezuela’yı tehdit edemez ve kimse Venezuela’nın sahibi değil diye Maduro, Trump’un kendisini ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü.

SABAH’ın Avrupa’da ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalan 5 milyon Türk’ün sesi olması, Almanya’nın insan hakları ihlallerini duyurması. Angela Merkel yönetimini rahatsız etti 15 Temmuz’da Türkiye’yi kana bulayan FETÖ ve eli kanlı PKK gibi terör örgütlerinin üssü haline gelen Almanya, hukuk dışı vergi cezalarıyla SABAH’ı susturmaya kalkıştı
SABAH, Avrupa'da ırkçılığa, ayrımcılığa maruz kalan 5 milyon Türk'ün haklarını savundu, gözü kulağı oldu. Türk toplumuna, Müslümanlara ve göçmenlere karşı insanlık dışı muamelelerin karşısında durdu. 15 Temmuz 2016'da Türkiye'yi kana bulayan kanlı örgüt FETÖ'nün maskesini düşürdü. Avrupa'da yuvalanan hainleri tek tek deşifre etti, hainlere karşı önlem almaları için uyardı.
Türkiye'de 40 bin insanın katili olan eli kanlı terör örgütü PKK'nın yıllardır Avrupa'da pervasızca faaliyetler yürütmesini, gazete diye yayımladığı paçavralarından insanlarımızı tehdit etmesini gündemine taşıdı. Türkiye'nin Almanya'ya gönderdiği 4 bin 500 PKK dosyasının açılması için Alman devletine çağrı üstüne çağrılar yaptı.
ACIMASIZ VERGİ CEZASI FETÖ ve PKK'nın hamiliğini yapan Almanya, SABAH'ın yayınlarından rahatsız oldu. 5 milyon Türk'ün ilgiyle takip ettiği manşetleri devlet eliyle susturmak için yasalar devreye sokuldu. Almanya, SABAH'a resmen savaş ilan etti.
Yıllardır özgür basın, demokrasi ve insan hakları yalanıyla göz boyayan Almanya devleti, Avrupa'daki Türklerin özgür sesi olarak yayın hayatını sürdüren SABAH'ı susturmak için akıl almaz yöntemler uygulamaya başladı.
20 yıldır Avrupa'da yayın yapan SABAH, örneği görülmemiş denetim kıskacına alındı. Hukuk dışı yöntemlerle SABAH'ı kıskaca alan Alman vergi makamları, kurumumuza acımasız bir vergi cezası kesti, icra takibi başlattı.
MERKEL'İN UTANÇ KARNESİ NSU terör örgütü cinayetleri ortaya çıktığında kurban yakınlarına olayın her boyutuyla aydınlatılacağı sözü verdi. Bu sözü tutmadı.
FETÖ'cülere kucak açtı. Türkiye'yi kana bulayan teröristlere ülkesinde her türlü kolaylığı sağladı, pasaport bile verdi.
Pek çok terör örgütü ile mücadele eden Türkiye'ye yapılan silah ihracatının önemli ölçüde azaltıldığını duyurdu.
Referandum döneminde 'Hayır' oyu için her türlü girişimde bulundu. Bakanlarımızın toplantılarını iptal etti.
Yasakladığı PKK'nın ülkesinde çok rahat hareket etmesine olanak tanıdı. 4500 PKK'lının dosyasını sümenaltı etti.
Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulanması için girişimler başlattı. Türkiye'yi turizmden vurmak istedi.
Vahşi terör örgütü propagandası yapmaktan tutuklanan ajan terörist Deniz Yücel'in serbest bırakılmasının en büyük isteği olduğunu açıkladı.
Türkiye ile yürütülen AB üyelik müzakerelerinin dondurulması ya da tümüyle kesilmesini Avrupa Konseyi'nden isteyeceğini ilan etti.
Camiler kundaklandı, başörtülü kadınlarımıza saldırılar yapıldı, saldırganlarla ilgili işlem yapılmadı. Diyanet'in imamlarına terörist muamelesi yapıldı.
SABAH Avrupa'nın FETÖ İhbar Hattı, hain FETÖ'cülerin korkulu rüyası oldu.
İŞTE O MANŞETLER
MASKELER DÜŞTÜ
SABAH Avrupa, yabancılara uygulanan ırkçı yaklaşımlar ile PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı mücadele ediyor. Bu örgütlerin ve işbirlikçilerinin maskelerini bir bir indiriyor. Bu da birilerini rahatsız ediyor.
YALANA GEÇİT YOK
Almanya'da Türkiye düşmanları, Türkiye'nin demokrasisine, insan haklarına ve basın özgürlüğüne akla gelmedik iftiralar atıyor. SABAH Avrupa yayınlarında, demokrasi ve özgürlük dersi vermeye kalkışan siyasetçilerle Türkiye düşmanlarının yalanlarını yüzlerine vuruyor
Günün âyet ve hadisi
Sizler için seçtiğimiz günün âyet ve hadisini istifadelerinize sunuyoruz...

VAHYİN DİLİNDEN:
(Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla)
"Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin." (Ahzap, 56)
Allah’ın salevâtı, rahmet etmek ve kulunun şânını yüceltmektir. Meleklerin salevâtı, Peygamber’in şânını yüceltmek, müminlere bağış dilemek anlamınadır. Müminlerin salâtı ise, dua anlamına gelmektedir. Allah bütün müminlere, peygamberlerine salât ve selâm getirmelerini emretmekte ve ona saygı göstermelerini istemektedir. «Allahümme salli alâ Muhammedin» demek salât, «Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü» demek selâmdır. Peygamberimizden rivayet edilen çok sayıda salevât-ı şerîfe vardır. Bunları okumak, mümkün olduğu kadar çok salât ve selâm getirmek, Peygamber’in sevgisini celbeder, şefâatine sebep olur.
(Meal Kaynak: T. Diyanet Vakfı Meali)
ALLAH RASULÜ'NDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem)
YORUMLAR