Başlarını Suudi Arabistan ve Mısır'ın çektiği altı Arap ülkesinin, Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alması dünya gündemine bomba gibi düştü.
06 Haziran 2017 - 08:28 - Güncelleme: 06 Haziran 2017 - 08:47
Giriş Tarihi: 06.06.2017 02:31 Son Güncelleme Tarihi: 06.06.2017 03:13
Ortadoğu bu kez Katar kriziyle sarsılıyor: "Suudiler kolay kolay durmayacak"
Başlarını Suudi Arabistan ve Mısır'ın çektiği altı Arap ülkesinin, Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alması dünya gündemine bomba gibi düştü. Ortadoğu'da yaşanan Katar krizini ve beraberinde yaşanan gelişmeleri Kadir Has Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ile konuştuk
Sabah saatlerinde Körfez'den peş peşe gelen haberler dünya gündemine bomba gibi düştü. Önce Suudi Arabistan ve Mısır, ardından Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Libya, 'terörizme destek olduğu gerekçesiyle' Katar ile diplomatik ilişkileri kestiğini duyurdu.
Suudi Arabistan'ın açıklamasında, Katar'ın Yemen'de İran destekli Husi militanlarına verdiği destekten söz edilirken, Mısır yönetimi Katar'ın Müslüman Kardeşler'e olan desteğini Mısır milli güvenliğine aykırı olduğunu belirtti. Bahreyn ise Katar'ın kendi topraklarındaki terör örgütlerine destek sağladığı gerekçesiyle ilişkileri kestiğini duyurdu.
Katar cephesinden, 6 Arap ülkesinden gelen ilişkileri kesme kararının ardından, yapılan ilk açıklamada, hiçbir gerçekliği olmayan iddia ve suçlamalar' ile alındığı belirtilen kararın 'gerekçesiz' olduğu kaydedildi ve "Esefle karşılıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson taraflara diyalog çağrısı yaparken, "Taraflar oturup farklılıklarını konuşmalı" ifadelerini kullandı. İran'dan gelen açıklamalarda ise kararın Trump'ın Riyad ziyaretinin ardından gelmesine vurgu yapıldı ve tarafların konuyu diyalogla çözmesi gerektiğinin altı çizildi.
Gıda ihtiyacının yüzde 90'ın Suudi Arabistan'dan karşılayan Katar'da, yaşanan krizin ardından halk marketlere akın etti
Dünya gündemini sarsan Katar krizini, nedenlerini ve olası sonuçlarını Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, haberturk.com için değerlendirdi.
"ESAS MESELE KATAR'IN MÜSLÜMAN KARDEŞLERE VERDİĞİ DESTEK"
Bu krizin nedenleri nedir? Nasıl bu noktaya gelindi?
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Bu krizin iki nedeni var. Suudi Arabistan, Katar'ın sahip olduğu medya gücünü kullanış biçiminden rahatsız. Bunun rejim güvenliği açısından sorun teşkil ettiğini düşünüyor. Bu vaziyetin kendisini zayıflattığı kanaatinde. Bu medya kaldıracını kullanarak rejim güvenliğini tehlikeye düşürürken, Körfez'deki stratejik işbirliğini bir şekilde sakatladığını ve İran karşısında sıkıntılı bir duruma düşürdüğünü düşünüyor. Kendisinin hakim olduğu düzeni bir tehdit altında bıraktığını düşünüyor. Bu iki mesele arasında daha küçük olanı. Sonuçta Suudiler, Katar'ın İran'ı Körfez dengelerinde avantajlı konuma getirecek bir hamle yapmayacağını biliyordur. Ama esas mesele Katar'ın Müslüman Kardeşler'e verdiği desteğin yarattığı sıkıntı. Bu nedenle Suudiler, Mısır'ı da yanına alarak dahaağır bir tepki gösterdi. Bu rastlantısal olarak ortaya çıkmış bir tepki değil. Katar, bunun önlemini anlamak için Hamas'ın Müslüman Kardeşler'den uzaklaştığını deklare etmesini sağladı ancak bu ilgili tarafların çok dikkate aldığı bir durum olmadı. Bunu yeterli bulmadılar.
Peki bundan sonra neler göreceğiz, tarafların bir sonraki adımları ne olacak?
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Katar, bir hayli izole olmuş durumda. Bu işin sonunu Suudilerin Katar'dan ne isteyeceği ve Katar'ın Suudi isteklerine yaklaşacağı belirleyecek. Önce ortaya gri bir alan çıkması lazım. O noktadan sonra ancak bir takım arabulucular devreye girmeye başlayabilir. Ama bu belli ki Suudi Arabistan için hayati bir meseleye dönüşmüş vaziyette. Az buz bir diplomatik efor değildir Mısır'ı ve bütün Körfez ülkelerini arkasına alıp izolasyon başlatmak. Suudilerin kolay kolay duracaklarını düşünmüyorum.
Bu kriz üzerinden Ortadoğu'da yeni bir kamplaşma görebilir miyiz? Veya önümüzdeki dönemde var olan kamplaşmaların daha keskinleştiği bir süreç mi bizi bekliyor?
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Katar'ın bunu devam ettirebileceğini zannetmiyorum. Ama eğer devam ettirirse bu çok ciddi bir dönüşüm anlamına gelir. Böyle bir durumun İran'ı çok güçlendireceğini düşünüyorum. Çünkü bırakın Sünni olmayı, onun ötesinde Vahabi bir gücü kendi kampına çekebilmiş olur. Ama bu çok detayları olan, düz bir mantıkla yürütülebilecek bir durum değil. Katar topraklarında birçok Amerikan üssü var. Katar'ın en büyük avantajı var. Mamafih, ABD'deki cumhuriyetçilerin ağzından da, bu üslerin ABD'ye ait olduğuna ve istenilen yerde konumlandırılabileceğine dair açıklamalar gelmeye başladı. Dolayısıyla bu kolay bir oyun değil bu.
Bir süre önce Trump, Kral Salman ve Sisi'yi aynı fotoğraf karesi içerisinde dostluk mesajları verirken görmüştük. İran'dan gelen açıklamalarda da bu duruma dikkat çekildi. ABD'nin bu krizde oynadığı rol nedir? ABD bu işin neresinde?
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Bunların Trump'ın ziyaretinin ardından olması da rastlantısal değil. Ama ABD'liler böyle krizlerde taraf tutmazlar, Amerikalılar böyle krizlerin yarattığı boşluklardan kazanç elde etmeye çalışırlar. Bugün için destekleri Suudilerden yana. ABD'liler 'aradaki boşluklara top atarak' kendi ellerini güçlendireceklerdir. Katar'ı tamamen İran tarafına itmemek için belli bir denge gözeteceklerdir. Ama bugün görülen manzaraya göre Suudiler bu işi sonuna kadar götüreceklerdir.
TÜRKİYE NASIL BİR ROL OYNAYACAK?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin krizin çözümü için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu söyledi. Türkiye bir arabuluculuk rolü üstlenebilir mi?
Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Bu noktada bu Türkiye'nin çözebileceği bir kriz değil. Tarafların karşılıklı gri bir alan oluşturması lazım. Ben Türkiye'nin her türlü desteği vermek için çok samimiyetle kendini ortaya koyacağını düşünüyorum. Çünkü oradaki denge Türkiye için çok önemli.
YORUMLAR