Nisanın ilk yarısında 1034 FETÖ zanlısı yakalandı
Giriş Tarihi: 16.04.2018 19:56 Güncelleme Tarihi: 16.04.2018 22:25
Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik nisan ayının ilk yarısında düzenlenen operasyonlarda 1034 şüpheli gözaltına alındı.
Geçen hafta ise İstanbul, Ankara, İzmir, Malatya, Konya, Kayseri, Aydın, Ordu, Batman, Çanakkale, Tokat, Eskişehir ve Adana başta olmak üzere 29 ilde ve Orta Afrika ülkesi Gabon'da 41 operasyonlar düzenlendi.
Bu operasyonlarda 478 şüpheli yakalanırken, iki haftadaki gözaltı sayısı 1034'e ulaştı.
Yeniden oluşuma geçit yok
Son dönemde yapılan operasyonlarda, hücre evleri ortaya çıkarılan, kripto oluşumu ve yeni haberleşme yöntemleri deşifre edilen FETÖ’nün yer altına inerek sürdürmeye çalıştığı yeniden oluşum sürecine geçit verilmedi.
Nisan ayında ağırlık kazanan FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto yapılanmasına yönelik operasyonlar kapsamında geçen hafta örgüt hiyerarşisi içinde askerlerden sorumlu olan ve "hususi" olarak adlandırılan 274 zanlı yakalandı. Nisan ayı başından bu yana örgütün TSK'deki yapılanmasıyla ilgili gözaltı sayısı 549'a yükseldi.
Yeni haberleşme sistemi ortaya çıkarıldı
Geçen hafta FETÖ'nün TSK içindeki "mahrem imamları" ve mensuplarına yönelik en önemli operasyonlardan biri İstanbul'da düzenlendi.
FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri yapılanmasına yönelik soruşturmada muvazzaf askerlerin de aralarında bulunduğu 18 zanlı yakalanırken, savcılık cep telefonlarına indirilen ''2048 Fun and Relaxing Puzzle Game'' oyunu görünümlü yeni kriptografik haberleşme programı tespit etti.
İzmir merkezli 24 ilde FETÖ'nün TSK'deki kripto yapılanmasına yönelik operasyonda da aralarında muvazzaf subayların bulunduğu 48 kişi yakalandı. Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında görevli bir şüphelinin evinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ait "yenilenme gayreti" adlı CD'ler ele geçirilmesi dikkati çekti.
Malatya merkezli 10 il ve KKTC'deki operasyonda ise 10 muvazzaf subay gözaltına alındı.
Diğer illerdeki operasyonlarda ise 198 zanlı gözaltına alındı.
Aydın'daki operasyonda, Irak ve Suriye uyruklu kişiler adına kayıtlı GSM hatlarını kullanan bazı şüphelilerin cep telefonlarında "2048 Fun and Relaxing Puzzle Game" oyunu görünümlü yeni kripto haberleşme programı tespit edildi.
ByLock ve hücre yapılanması operasyonları
Güvenlik güçleri, yeniden yapılanma çabası içinde olduğu tespit edilen ve özellikle eleman kazanmak için üniversite öğrencilerine yönelen FETÖ'ye aman vermedi. Örgütün bu süreçteki gizli yapılanmaları deşifre edilirken aralarında örgüt yöneticilerinin de olduğu 204 şüpheli gözaltına alındı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ile kapatılan örgüte ait okullarda görev yapan 79 öğretmen hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bu kapsamda 16 ilde düzenlenen operasyonda 50 şüpheli gözaltına alındı.
Adana'da, FETÖ'nün "gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evine yönelik operasyonların birinde başta askeri yapılanma olmak üzere örgütü toparlamak için faaliyetlerde bulunduğu belirlenen 6 şüpheli gözaltına alınırken, diğerinde ise aralarında meslekten ihraç edilen öğretmen, üniversite çalışanı, sağlıkçı ile bazı öğrencilerin de bulunduğu 6’sı kadın 20 kişi yakalandı.
Adana'da polise teslim olan ve örgütte askeri okullara yerleştirilecek öğrencilerin "sorumlu abisi" olduğu iddia edilen zanlının verdiği bilgi doğrultusunda dağlık arazide gömülü, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından gönderildiği belirlenen imzalı 3 kol saati ele geçirildi.
Muğla ve Malatya'daki ayrı operasyonlarda "mahrem sorumlu" ve polislerin de aralarında olduğu ve ankesörlü telefondan iletişim kurdukları belirlenen 19 kişi yakalanırken, Aksaray'da ise meslekten ihraç edilen 2 polis ile 3 iş adamı gözaltına alındı.
Aydın'da emekli Aydın İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel ile eski 5 polis yakalandı.
Batman merkezli 8 ilde eş zamanlı operasyonda 20 zanlı, Kırşehir, Eskişehir, Karabük, Samsun'daki ayrı hücre evi operasyonlarında 14 FETÖ şüphelisi güvenlik güçlerinin takibinden kaçamadı.
Trabzon'da, "ByLock" kullandıkları iddiasıyla 9 şüpheli gözaltına alınırken, diğer bazı illerdeki operasyonlarda 52 şüpheli adalete teslim edildi.
MİT'ten FETÖ'nün Afrika yapılanmasına darbe
Nisan ayının ilk iki haftasında düzenlenen en dikkat çekici operasyonlardan biri Orta Afrika ülkesi Gabon'a Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) düzenlediği operasyon oldu.
MİT, Gabon'daki FETÖ yapılanmasını çökerten önemli bir operasyon düzenleyerek örgütün 3 elebaşını Türkiye'ye getirdi. Gabon'un başkenti Libreville'den özel uçakla Türkiye'ye getirilen Osman Özpınar, İbrahim Akbaş ve Adnan Demirönal'ın örgütün Afrika ülkelerindeki faaliyetlerini organize ettikleri iddia edildi.
Bu hafta 125 FETÖ zanlısı tutuklandı
Nisan ayının ilk iki haftasında gözaltına alınan FETÖ mensuplarından işlemleri tamamlanarak adliye sevk edilenlerden 125'i çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı.
Balıkesir merkezli 5 ilde 29 Mart'ta örgütün "Eğitim Danışmanlığı yapılanması", "Bölge yapılanması" ve "Gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evinde saklanan şüphelilere yönelik 600 polis ile düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 89 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 44'ü tutuklanırken, 45'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Başkent'te düzenlenen operasyonda, Hacettepe Teknokent'in zarara uğratılması ve kurumdaki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Cihangir Ulusoy da "resmi evrakta sahtecilik" suçundan tutuklandı.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'u öldüren Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ içindeki "abisi" olduğu tespit edilen eski BTK çalışanı Şahin Söğüt de tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Balkanlar'da yakalanan zanlılar da tutuklandı
MİT'in, FETÖ/PDY'nin Balkan ayağına yönelik Kosova'da düzenlediği operasyonda yakalanan ve Türkiye'ye getirilen 6 şüpheli de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Bursa, Karabük, Sivas, Zonguldak, Aydın, Adana, Samsun, İzmir, Gaziantep ve Ankara'da hakim karşısına çıkan 73 şüpheli de cezaevine gönderildi.
FETÖ'nün aldığı raporla ilgili gerçek ortaya çıktı
Giriş Tarihi: 16.04.2018 21:16 Güncelleme Tarihi: 16.04.2018 22:15
FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında tanık olarak ifadesi alınan Cem Fadıl Bozkurt, Alaton'un, teröristbaşı Fethullah Gülen'e Haseki Hastanesinden, 1999 yılının ocak ayında "Türkiye'de tedavi edilemez" raporu aldığını ileri sürdü.
FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'na tanık olarak ifade veren Bozkurt, 1998'de ortak şirket açtıkları Mehmet Günyeli aracılığıyla İshak Alaton ile tanıştığını, Alaton'un şirketlerine üçte bir oranında ortak olduğunu anlattı.
Bozkurt, Alaton ile ortaklığının 2015 yılında sona erdiğini belirtti.
Yaptıkları bir toplantıda İshak Alaton'un eski bakan Hüsamettin Özkan ile telefon görüşmesine şahit olduğunu kaydeden Bozkurt, "1998'in sonu ya da 1999'un başıydı. İshak Alaton ile görüşmemiz esnasında kendisini telefonla o tarihte bakan olan Hüsamettin Özkan aradı. Telefonun sesi dışa açıktı. Bu görüşme esnasında Hüsamettin Özkan, Fetullah Gülen'in Türkiye'de kalması konusunda sıkıntılar olduğunu, askerlerin sorun çıkardığını, Gülen'e çok yüklendiklerini ve hakkında soruşturma başlatacaklarını, bu nedenle ivedi yurt dışına çıkması gerektiğini ve bu konuda ne yapılabileceğini sordu." ifadelerini kullandı.
Bozkurt, Alaton'un aynı görüşmede Bülent Ecevit ile de konuştuğunu öne sürdü.
TELEFON GÖRÜŞMESİNDE ORTAYA ÇIKTI
Görüşmede pasaport konusunun da konuşulduğunu belirten Bozkurt, "O günkü telefon görüşmesinde Hüsamettin Özkan, 'Fetullah Gülen'in pasaport işlerini biz Ankara'dan halledeceğiz, siz yurt dışına çıkış ve gideceği ülkedeki ikametini sağlamaya çalışın' dedi." iddiasında bulundu.
Bozkurt'un ifadesine göre, Hüsamettin Özkan, Gülen'in gideceği ülkede de uzun dönem kalmasının sağlanmasını istedi.
"GÜLEN'E 'TÜRKİYE'DE TEDAVİ EDİLEMEZ' RAPORU"
Bozkurt, örgüt elebaşı Gülen'in nasıl yurt dışına çıkacağını sorduğunda Alaton'un, "Kanser tedavisi veya kalp rahatsızlığı nedeniyle gidebilir. Bu operasyon için resmi rapor alınması gerekir. Bu tip raporları Ankara'da GATA, İstanbul'da da Haseki Kardiyoloji Enstitüsü veriyor." dediğini iddia etti.
Alaton'un konuyu Prof. Dr. Mustafa Öz'e soracağını söylediğini savunan Bozkurt, daha sonra Alaton'un, Fethullah Gülen'e Haseki Hastanesinden 1999 yılının ocak ayında "Türkiye'de tedavi edilemez" raporu aldığını öne sürdü.
ABD'DE TETKİKLERİ MEHMET ÖZ YAPTI
Chicago'ya gönderdikleri Gülen'i, Mustafa Öz'ün oğlu Mehmet Öz'ün hastaneye yatırdığını ve tetkikler yaptığını ileri süren Bozkurt, "Ülkesinde tedavi yapılamaz, burada kalması uygundur" raporu alındığını iddia etti.
Bozkurt, hastanede bir hafta, on gün kaldıktan sonra Graham E. Fuller ve Henry I. Berkey'in, Gülen'e kalıcı oturma izni alınmasına kefil olduklarını kaydetti.
ADIYAMAN'DA KURDURULMAYAN FABRİKA
Bülent Ecevit'in başbakan olduğu 1999 yılında Hüsamettin Özkan'ın, İshak Alaton'dan Adapazarı'nda kurmayı planladıkları fabrikanın Güneydoğu'da kurulmasını talep ettiğini anlatan Bozkurt, bunun üzerine fabrikanın Adıyaman'da kurulabileceğini söylediğini belirtti.
Alaton'un "Bizim orada ne işimiz var?" diye tepki gösterdiğini ifade eden Bozkurt, buna rağmen fabrikanın temelinin atıldığını ancak dönemin 3. Ordu Komutanı Aytaç Yalman'ın güvenlik sebebiyle bu fabrikayı kurdurmadığını savundu.
"BU ÜLKEDE TANK YÜRÜTEBİLMEK İÇİN DÖRT TANE EV VERDİM"
İshak Alaton ile 28 Şubat sürecine ilişkin konuşmaları olduğunu söyleyen Bozkurt, Alaton'un "Bu ülkede tank yürütebilmek için dört tane ev verdim." şeklinde ifadeleri olduğunu öne sürdü.
Yaptıkları sohbetlerde Alaton'un Necmettin Erbakan'ı sevmediğini açıkça söylediğini kaydeden Bozkurt, Alaton'un "Necmettin Erbakan gitmedikçe bu ülkenin önü açılmaz." şeklinde konuştuğunu anlattı.
GÜLEN'İN GÜNEY AFRİKA'DA EVİ VAR
İshak Alaton'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın askeri vesayetin kaldırılması yönündeki faaliyetlerini 2011 yılına kadar desteklerken bu tarihten sonra görüşlerinin değiştiğine dikkati çeken Bozkurt, Erdoğan'ın Şimon Peres'e, "One minute" demesini Alaton'un hazmedemediğini, "Bu, Şimon'a yapılmaz. Haddini bilmiyor." şeklinde ifadeleri olduğunu öne sürdü.
Bozkurt, "Son zamanlarda Alaton'a, 'Fetullah Gülen'in Amerika'yı terk etmesi gerekirse ne olur?' dediğimde, 'Hocaefendinin Güney Afrika'da evi de camisi de hazır, ivedi olarak oraya geçer. Türkiye'ye gelmez' diyerek cevap vermiştir." ifadelerini kullandı.
GÜLEN'İN İSHAK ALATON'A GÖNDERDİĞİ MEKTUP
Fetullah Gülen ile İshak Alaton'un bağlantılarını gösteren iki ıslak imzalı mektubu savcılığa sunan Bozkurt, bu mektupların Bülent Arınç ve Mustafa Yeşil vasıtasıyla aralarında gidip geldiğini iddia etti.
İshak Alaton, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'e gönderdiği 17 Ağustos 2012 tarihli mektubunda, son yıllarda yurt dışından kendisine danışmak üzere gelen heyetlere terör örgütünün Türkiye dışındaki eğitim programını anlattığını kaydediyor.
"Sizin yakın dostunuz" dediği Üzeyir Garih'i anlatarak söze başladığını ifade eden Alaton, şöyle devam ediyor:
"Moskova'daki okulun inşaatına verdiğimiz önem ve desteği anlatıyorum. Güney Afrika'daki okulları şahsen ben gezdiğim için bunların oradaki topluma faydasının önemini vurguluyorum. En faydalı yönü, Türkiye'nin yurt dışındaki saygınlığına ve uzun vadeli çıkarlarına katkısını anlatıyorum. Bugün Mali'de veya Texas'ta Türkçe öğrenen gençlerin, yarın kendi ülkelerinde önemli görevler yüklendiklerinde Türkiye'yi daima gönüllerine yakın hissederek kararlar alacaklarına ve dünyanın dört bir yanına dağılmış Türkiye dostlarının ülkemize katkılarının kıymetini görüyor ve ziyaretçi dostlarıma anlatıyorum. Benim inancım odur ki Hareket'in son 20 yıl içinde geliştirdiği bu yurtdışı eğitim programı, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en büyük ve en müspet tesirli toplumsal katkıyı yaratan olaydır. Bunun katkıları önümüzdeki yıllarda gittikçe daha iyi ve daha yaygın şekilde anlaşılacaktır."
1 Ağustos 2012 tarihinde Fetullah Gülen'in ıslak imzası ile Alaton'a gönderilen mektupta, "Lüzumlu Adam İshak Alaton" kitabının, okuyanlar üzerinde bıraktığı tesire hiç şaşırmadığını ifade eden Gülen, Alaton'a methiyeler diziyor.
Gülen'in "Bizim bugün belki de her şeyden daha çok böyle muhabbet insanlarına ihtiyacımız var." ifadesi dikkati çekiyor.
YORUMLAR