'Müsaade edin Çankaya'da beni bekliyorlar'

-15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü’nden Çankaya Köşkü’ne gitmek isteyen ancak helikopterinin kalkmasına izin verilmeyen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün üste görevli askerlerle yaptığı telefon konuşmaları ek klasörlere girdi... -Eskişehir Hava Savunma Komutanı Korgeneral Nihat Kökmen de ifadesinde o günkü telefon konuşmalarını anlattı: “Dişli aradı, Akın Paşa’ya müsaade etmemizi istedi.

Paylaş
Tweetle
Google
Paylaş

30 Temmuz 2017 - 09:01 - Güncelleme: 30 Temmuz 2017 - 09:50

'Müsaade edin Çankaya’da beni bekliyorlar'

Giriş Tarihi: 30.7.2017 01:22 Son Güncelleme Tarihi: 30.7.2017 09:03

İlgili resim

15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü’nden Çankaya Köşkü’ne gitmek isteyen ancak helikopterinin kalkmasına izin verilmeyen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün üste görevli askerlerle yaptığı telefon konuşmaları ek klasörlere girdi...

Müsaade edin Çankaya’da beni bekliyorlar

Eskişehir Hava Savunma Komutanı Korgeneral Nihat Kökmen de ifadesinde o günkü telefon konuşmalarını anlattı: “Dişli aradı, Akın Paşa’ya müsaade etmemizi istedi. Daha sonra telefonda Genelkurmay Başkanı bana ‘Nihat, Akın - Yaşar konusunu çözün’ dedi...”

15 Temmuz darbe girişimi davası sanıklarından eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve eski YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün, darbecilerce serbest bırakılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la sanık eski General Mehmet Dişli’nin Çankaya Köşkü’ne gitmesinden sonra yaptığı telefon konuşmaları ilk kez ortaya çıktı. Eski YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk ise kendi ifadesine göre, Akar’ın talimatıyla üsste kaldı. Öztürk’ün Çankaya Köşkü’ne gitmek için verdiği çaba daha önce basına yansımıştı. Ancak iddiasına göre Akar’ın “Sen burada kal, ben seni helikopterle aldırırım” dediği Öztürk, helikopter gönderilmeyince kendisi bir helikopterle Çankaya Köşkü’ne gitmeye çalışmış, helikoptere ateş açılması ve helikopterin de kalkamaması üzerine üstte görevli askerlerle yaptığı telefon görüşmeleri basına yansımamıştı. İşte bu görüşmeler, davanın ek klasörlerinde şu şekilde yer aldı:Çankaya Köşküı yanında darbeci eski Tümgeneral Mehmet Dişli ile birlikte saat 08.26’da SabahAkıncı davasının ek klasörlerindeki bilgilere göre 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Hava Üssü’nde rehin tutulan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 16 Temmuz
Müsaade edin Çankaya’da beni bekliyorlar
Köşkü’ne gitmesinden sonra yaptığı telefon konuşmaları ilk kez ortaya çıktı. Çankaya Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la sanık eski General Mehmet Dişli’nin Genelkurmay darbe girişimi davası sanıklarından eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve eski YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün, darbecilerce serbest bırakılan Temmuz15

‘Başbakan’ın emri var’

- Akın Öztürk: Ali F-4’ler Ankara’nın üzerinde dolaşıyor.

- Başçavuş Ali: Evet komutanım.

- Öztürk: Sizin kontrolünüzde değil mi bunlar?

- Ali: Evet komutanım.

- Öztürk: Şimdi şöyle, ben Nihat Paşa ile görüştüm. Başbakan ve Genelkurmay Başkanımızın emri var. Buradan bir helikopterle Başbakanlığa gitmek durumdayız biz, yanımda 2. Başkan filan var. Onu alacağım, tamam mı hayatım. O nedenle uçaklara talimat vermeniz lazım bizim geçişimize müsaade etsinler.

- Ali: Komutanım şu anda mevzi komutanımız operasyonda kendisini telefona verebilirim.

- Öztürk: Ver, ver ver hayatım ver.

‘2. Başkanı da götüreceğim’

- Albay Yalçın: Albay Yalçın.

- Öztürk: Bu olaya müdahale etmek için buraya geldim.

- Yalçın : Evet komutanım.

- Öztürk: Genelkurmay Başkanı’nı sabah bir helikopter ile gönderdik.

- Yalçın: Evet komutanım.

- Öztürk: Ben buradaki işleri derdest edip onun bulunduğu yere gidecektim, Başbakanlığa gidecektim.

- Yalçın: Evet komutanım.

- Öztürk: O Nihat Paşa’yı, BHM’yi filan aramış böyle böyle, müsaade edin gelsin diye. Fakat biz iki kere teşebbüs ettik ikisinde de ateş ettiler bize.

- Yalçın: Evet komutanım.

- Öztürk: Şimdi buna ihtiyaç var, bir helikoptere müsaade etmeniz lazım buradan. Buradaki sorumluların müsaadesini alırsam 2. Başkan, Genelkurmay 2. Başkanı’nı da alıp götüreceğim.

- Yalçın: Anladım komutanım.

‘Rapor var götüreceğim’

- Öztürk: Aynen böyle bak, Başbakan da Genelkurmay Başkanı da rica etti onlardan. Fakat dinlemediler, size talimat verdiler mi, vermediler.

- Yalçın: Evet komutanım.

- Öztürk: E be gördün mü ya, oradan ara, şeyi ara, HASAN Hüseyin Generali ara şeyi Nihat Gökmen’i ara.

- Yalçın: Evet komutanım, konuşuyorum ben kendileriyle.

- Öztürk: Lütfen beni bekliyorlar, iki saatten beri, üç saatten beri kalkamadım, bir de en sonunda mermiyi yedik.

- Yalçın: Komutanım, ben ileteceğim, size ulaşacağım.

- Öztürk: Sağol, ama çok önemli Başbakan da söyledi, Genelkurmay Başkanı da iki kere söyledi. Oldu mu ve beni bekliyorlar şu anda.

- Yalçın: Anlaşıldı komutanım.

- Öztürk: Buradan götüreceğim, rapor var oraya anladın mı hayatım.

- Öztürk: Tamam mı hayatım.

- Yalçın: Komutanım, telefonunuzu alayım, ben BHM ile konuşayım, size dönelim komutanım.

‘Akın Paşa’ya izin ver dedi’

Eskişehir’deki Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı’na bağlı Hava Savunma Komutanı olarak görev yapan Korgeneral Nihat Kökmen, tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde de şunları anlattı:

“Akın Öztürk telefonda bana, ‘Nihat, uçakları uzaklaştırın, biz Yaşar Paşa ile direk Çankaya’ya, Başbakan’a gideceğiz’ dedi. Ben de bunları duyunca cevap vermeden kapattım. Sonra hava almak için 15-20 dakika sonra dışarı çıkacakken komuta merkezinden bir alt kata inmiştim ki arkamdan Korgeneral Kadıoğlu’nun emir subayı gelerek, ‘Komutanım bir telefon var, bakar mısınız?’ diye söyleyince kimin aradığını sordum. Tümgeneral Dişli’nin aradığını söyledi. Telefonu aldım. Kendisi bana ‘Genelkurmay Başkanı’nın emri olduğunu, Akın Paşa’ya müsaade etmemizi ve Akın Paşa’nın helikopterle ayrılmasını engellememizi istedi’. Ben de cevap vermeden yine telefonu kapattım. Akın Öztürk’ün ve Tümgeneral Dişli’nin komuta merkezini aradığı telefon numarası 0 530 (...)’dır. Aynı gün saat 13.30 civarı aynı telefon hattından komuta grubunun bulunduğu hemen arkamızdaki 4111 nolu telefondan Şanver Komutanın emir astsubayı Ömer tarafından Genelkurmay Başkanı’nın aradığı söylenerek, telefon bana uzatıldı. Telefonda Genelkurmay Başkanı bana hitaben, ‘Nihat, Akın - Yaşar konusunu çözün’ dedi, başka bir şey söylemedi, telefon kapandı.”

(Milliyet)

FETÖ'cü darbe girişiminin planlanıp yönetildiği Akıncı Üssü'ndeki faaliyetlerle ilgili 486 sanıklı tarihi dava salı günü Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda başlıyor. 29 Ağustos'a kadar sürecek duruşmaların ilk gününde sanıkların bir kısmı, Genelkurmay Çatı Davası'nda olduğu gibi, sıra halinde duruşma salonuna getirilecek.

'KORTEJİN' BAŞINDA KEMAL BATMAZ
Yapılan planlamaya göre "kortej"in başında, firari Adil Öksüz'den sonra örgütte en etkili isim olan darbeci Kemal Batmaz bulunacak. Sivil darbeciler daha sonra, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş gibi sivim imamlar sıralanacak.

ÖNCE SİVİLLER SONRA ASKERLER
Darbenin sivil imamlarından sonra askeri kanat sorumlusu eski Orgeneral Akın Öztürk yer alacak. Akın Öztürk'ü de Akıncı Üs Komutanları darbeciler Ahmet Özçetin ve Hakan Evrim ile diğer sanıklar izleyecek. Kortejde, Akın Öztürk'ün damadı 15 Temmuz gecesi milletin üzerine bombalar yağdıran uçakları koordine eden 143'üncü Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş da bulunacak. Böylelikle darbecilere, örgüt içindeki hiyerarşileri hatırlatılacak, kamuoyuna da darbenin siviller tarafından planlanıp askerler tarafından bu planın uygulandığı mesajı verilecek.
Duruşmayı, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri de izleyecek. Davanın asıl katılımcıları ise Akıncı Üssü'nden kalkan uçakların yağdırdığı bombalarla yaşamını yitiren 77 şehidin yakınları olacak. Duruşmaya Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık başta olmak üzere devletin kurumlarının avukatları şikâyetçi olarak katılacak.

21'İ TUTUKSUZ 486 SANIK ...
Bir numaralı sanığı terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen olan davada 465'i tutuklu, 21'i tutuksuz 486 sanık hâkim karşısına çıkacak. Davada 15 Temmuz gecesi Ankara üzerinde ses hızını aşarak uçuş yapan darbeci pilotlar da yargılanacak. 29 Ağustos'ta sanıkların sorguları tamamlanamadığında, duruşma ertelenip sanıkların ilk ifadelerinin alınmasına ileriki tarihli duruşmalarda devam edilecek.

CEZAEVİNDE KIRMIZI ALARM...
Dava boyunca duruşma salonu ve cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınacak. Cezaevi ve çevresini koruyan hava savunma sistemi yeniden gözden geçirildi, alarm seviyesi de kırmızıya çıkarıldı.
Keskin nişancılar "Genelkurmay Davası"nda olduğu gibi cezaevi ve duruşma salonu çatısı ile çevreye konuşlandırılacak. Bomba arama köpekleri, asayiş köpekleri, "Shorland" ve "Ejder Yalçın" olarak bilinen zırhlı araçlarla TOMA'lar güvenlik için bulundurulacak. Ayrıca cezaevi ve duruşma çevresi "arı dron" ve "dron"larla gözetlenecek.

KOMANDO TABURU DA GELİYOR
Cezaevi ve çevresinde sabit bulunan veya yakından seyir halinde geçen araçlar seyyar plaka tanıma sistemleri ile taranacak. Güvenlik önlemleri kapsamında toplam bin 130 jandarma personeli görev yapacak. Bu birlik içinde 250 kişilik jandarma komando taburu da bulunuyor.