Giriş Tarihi: 07.06.2017 19:57 Son Güncelleme Tarihi: 07.06.2017 21:41
Türk askeri Katar'da konuşlanacak
Türk askerinin Katar'da konuşlanmasına dair tezkere kabul edildi.
Hükümet, gündemin alt sıralarında bulunan, Katar'da TSK unsurlarının konuşlandırılması ve jandarma eğitimi konusundaki iki anlaşmanın TBMM Genel Kurulu gündeminde öne çekilerek bugün ele alınmasını önerdi.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Genel Kurul'da yapılan oylamada AK Parti'nin grup önerisinin kabul edildiğini açıkladı.
TEZKERE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Katar Arasında Katar Topraklarında Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılmasına İlişkin Uygulama Anlaşması ile Anlaşmanın Tadili Hakkında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı kabul edildi.
KATAR'A ASKERİ DESTEK
"Misyon" başlığında birliğin asli görevi "gerçekleştirilecek müşterek, birleşik tatbikatlar ve eğitimler vasıtasıyla Katar'ın savunma imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesini desteklemek; her iki tarafın da mutabakatına tabi olarak, diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim, tatbikatlar icra etmek ve üzerinde mutabık kalınacak terörizmle mücadele ile uluslararası barışı destekleme harekatlarına katkı sağlamak ve iki tarafın yazılı mutabakatı ile uygun bulunacak diğer görevler" olarak tanımlanıyor.
KATAR'DAKİ TÜRK ÜSSÜ 5000 BİN KİŞİLİK
Halihazırda Katar'da inşa edilen üste 200 Türk askeri danışman bulunuyor. Üs 5000 kişilik personelin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Anlaşmanın Meclis'ten geçmesinin ardından Katar'daki Türk askerinin sayısının bu rakama ulaşması bekleniyor.
KATAR İLE JANDARMA İŞBİRLİĞİ
TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Katar Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü'nün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı kabul edildi.
TBMM'DE KATAR HAMLESİ
Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanlığı ile Katar Devleti İç Güvenlik Kuvvetleri arasında tesis edilecek iş birliğinin prensip ve çerçevesini belirlemek maksadıyla hazırlanan protokol ile eğitim faaliyetlerinin planlama, koordinasyon ve icrasına ilişkin hususlar ve tarafların görev ve sorumlulukları belirlendiği kaydedildi.
İki ülke protokol çerçevesinde şu alanlarda iş birliği yapılacak:
- Birlik, karargah ve kurumlara ziyaretler,
- Tarafların okul, eğitim merkezi ve birliklerinde karşılıklı verilecek eğitim (lisan eğitimi dahil) ve öğretim,
- İç güvenlik eğitimi, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele eğitimi, toplumsal olaylara müdahale eğitimi, askeri kolluk görevlerine yönelik eğitimler ve mobil eğitim timi görevlendirmeleri,
- Her iki tarafın birlik, karargah ve kurumlarında verilecek görev başı eğitimi,
- Tarafların okul, eğitim merkezi ve birliklerinde karşılıklı verilecek kurslar,
- Eğitimde kullanılan teçhizat ve eğitim yardımcı malzemelerinin geliştirilmesinde karşılıklı yardımlaşma,
- Müşterek konularda tecrübe ve bilgi mübadelesi ile teknolojik iş birliği,
- Eğitim-öğretim ve teknik-lojistik konularda bilgi ve tecrübe aktarımı maksadıyla "danışmanlık hizmeti" sağlanması,
- Genelkurmay Başkanlığına bağlı eğitim ve öğretim kurumlarında eğitim, öğretim ve kurs görmek üzere personel gönderilmesi.
"TÜRKİYE, KATAR İLE İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRECEK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Katar'a uygulanan yaptırımları doğru bulmadığını, Türkiye'nin Katar ile ilişkilerini geliştirerek sürdüreceğini söylemişti.
BAE ve FETÖ işbirliği gün yüzüne çıktı
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Washington büyükelçisi Yusuf el-Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan e-postalar, Büyükelçinin İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğunu ortaya çıkardı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye destek sağlayan uluslarararası şebekeler bir bir gün yüzüne çıkıyor.
Basra Körfezi'nde yaşanan diplomatik krizin yankıları, "Ortadoğu'da kartlar yeniden karılıyor" başlıklı siyasi analizlerin yazılmasına henüz sebep olmamıştı. 4 Haziran Pazar gecesi, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Washington büyükelçisi Yusuf El-Uteybe'nin mail adresi bir grup hacker tarafından ele geçirildi ve birtakım mail yazışmaları anında basına sızdırıldı.
Bu yazışmalarda, İsrail yanlısı bir sivil toplum kuruluşu olan Demokrasileri Savunma Derneği (FDD) ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki işbirliğinden, ve BAE'nin 15 Temmuz darbe teşebbüsündeki dahlinden bahsediliyordu.
"SİZİNLE ANILMAKTAN ŞEREF DUYDUM"
İki FDD yetkilisi Mark Dubowitz ve John Hannah'la yazışmaları tespit edilen Büyükelçi Uteybe'ye yollanan maillerden birinde, John Hannah'ın, "15 Temmuz darbe girişiminde FDD ve BAE'nin adı komplocular arasında zikredilmiş, sizinle anılmaktan şeref duydum" dediği görülmekte.
Bu veri, BAE'nin 15 Temmuz'un planlayıcılarından biri olduğunu ispata yeterli bir delil değil, ancak ipuçları sayıca pek fazla görünüyor.
FETÖ ELEBAŞI GÜLEN KENDİNİ AKLAMAK İÇİN O KANALI SEÇTİ!
15 Temmuz'dan sonra sürekli kendini aklayabilmek için kanal kanal, gazete gazete dolaşan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in duraklarından biri de uydudan yayın yapan, adı da dünya çapında pek duyulmamış olmasına rağmen Arap dünyasında bilinirliği olan El Gad televizyonuydu. El Gad televizyonu ise, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından finanse edilen, Filistin'deki sosyal demokrat Fetih partisinin de eski lideri olan Muhammed Dahlan'ın kanalı.
Bununla beraber, Katar krizinin patlamasından neredeyse bir yıl önce, İngiliz gazeteci David Hearst, o zamanlar belki de siyasetle ilgili olmayan çoğu kişinin şaşıracağı bir iddia ortaya attı. Yöneticiliğini yaptığı ve saygın bir internet gazetesi kabul edilen Middle East Eye sitesinde, "Türk istihbarat servislerine yakın kaynaklara" dayandırarak, BAE'nin 15 Temmuz darbe teşebbüsünün en etkin müsebbiplerinden olduğunu iddia eden bir yazı yayınladı.
EL GAD TELEVİZYONU FETÖ'YE PARA AKTARDI
15 Temmuz'dan haftalar önce, BAE'nin FETÖ'ye bir aracı vesilesiyle para aktardığını, bu aracının da, örgüt lideri Gülen'in röportaj vermeyi seçtiği El Gad televizyonunun sahibi olan Muhammed Dahlan olduğunu söyledi Hearst.
Dahlan'ın da, BAE'nin bir şehri olan Abu Dabi'nin Veliaht Prensi Muhammed bin Zeyid el Nahyan ile yakın ilişkide olduğu yakinen bilinmekle beraber, Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yapıp yerine geçen darbe lideri Abdelfettah Sisi'yle de arasını son derece iyi tuttuğu, hatta Sisi'nin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yerine Dahlan'ın partisine dönerek geçmesini istediği Al Monitor gibi pek çok saygın kaynakta iddia edildi.
DAHLAN DARBE GİRİŞİMİNDEN 16 SAAT SONRA ...
Kimi gazeteler tarafından "her darbenin arkasında olan adam" lakabıyla anılan Dahlan, Hamas'a karşı da ABD destekli bir darbe tasarlamak ve Yaser Arafat'a da suikast planlamakla suçlamıştı.
Bununla beraber, Dahlan'ın hizmet ettiği BAE ise, o dönem uçak krizinden dolayı Türkiye'yle Rusya'nın arası limoni olmasına rağmen Putin'in bile beş dakika içinde Erdoğan'ı arayıp kınadığı 15 Temmuz darbe girişimini, her şey belli olduktan sonra, tam 16 saat sonra kınamayı seçmişti.
BAE merkezli Sky News Arapça ve Al Arabiya gibi medya kuruluşları ise, 15 Temmuz darbesinin başarılı olduğunu sitelerinde ilan etmişler, ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yurtdışına kaçtığı" yalanını yaymışlardı.
15 Temmuz'un finansal desteği BAE ve 'Filistinli Dahlan'
Filistin'den sürgün edilen Muhammed Dahlan'ın BAE'nin desteği ile 15 Temmuz öncesi FETÖ'ye finansal destek sağladı iddia edildi. Dahlan'ın 15 Temmuz'dan önce örgüt lideri Fetullah Gülen ile temasa geçtiği ifade edildi.
Filistin’den sürgün edildikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’de yaşamaya başlayan ve son dönemde BAE tarafından desteklenen Muhammed Dahlan’ın 15 Temmuz darbe girişimine finansal destek verdiği belirtildi.
YORUMLAR