Beyaz Saray yolunda tarihi düello! Donald Trump ve Kamala Harris canlı yayında kozlarını paylaştı
Giriş:10.09.2024 19:30 Güncelleme:11.09.2024 08:48
Harris Trump'ı yoldan çıkardı! TIME dergisi dün geceyi analiz etti: Başı belada!
Nefes kesen düello! Trump ve Harris ilk kez canlı yayında kozlarını paylaştı: Anlaştıkları tek konu soykırıma destek
Amerika Birleşik Devletleri'nde Cumhuriyetçilerin Başkan Adayı Donald Trump ve Demokrat Aday Kamala Harris ilk televizyon tartışmasına çıktı. Sürpriz bir el sıkışmayla başlayan düelloda tansiyon kısa sürede yükseldi. Milyonlarca kişinin kitlendiği programda adaylar, ekonomi, sınır güvenliği, kürtaj, dış politika gibi konularda çok önemli çıkışlar yaptı. Terör devleti İsrail'i destekleyeceğini yineleyen Harris, "Gazze'yi yeniden inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı. Trump ise "Ben başkan olsaydım bu savaş hiç başlamazdı, Harris İsrail'den ve Araplardan nefret ediyor" şeklinde karşılık verdi. Böylelikle tüm temel konularda fikirleri ayrışan liderin birleştikleri tek nokta 'İsrail'in savunma hakkını' destekleyeceklerini söylemeleri oldu. Peki karşılıklı suçlamalarla dolu bu 90 dakikada neler konuşuldu? Tartışmayı kim önde tamamladı? Münazara sonrası neler yaşandı? Anketler hangi lideri işaret ediyor? İşte Harris-Trump düellosunun tüm detayları ve ABD seçimlerindeki son durum...
ABD’de 5 Kasım seçimlerine iki aydan az bir süre kala Demokratların adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, ilk televizyon tartışmasına çıktı. Tartışma sürpriz bir el sıkışmaya başlarken, Harris ile Trump, İsrail'e destek noktasında buluştu. Harris, Gazze'de acil ateşkes ve iki devletli çözüm konusunda çalışmaları gerektiğini belirtti.
ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Demokrat aday Harris ile Cumhuriyetçi aday Trump, ABC News kanalında yayınlanan ve yaklaşık 1,5 saat süren canlı yayın tartışma programında kozlarını paylaştı.
Donald Trump - Kamala Harris el sıkışma
SÜRPRİZ EL SIKIŞMA
Tartışma, sürpriz bir el sıkışmayla başladı.
Harris, programın başında Trump'ın elini sıkarak kendisini ismiyle tanıttı. Bu, 2016'dan bu yana bir başkanlık tartışmasında ilk el sıkışma oldu.
ANA BAŞLIK EKONOMİ
Programın başında ağırlıklı olarak Amerikan ekonomisini konuşan iki isim, kendi dönemlerinde ekonomiyi toparladıklarını ancak diğer yönetimin ülke ekonomisini bozduğunu savundu.
Kendisinin orta sınıf bir aileden geldiğini anlatan Harris, daha önce açıkladığı ekonomi programının detaylarını bir kez daha dile getirdi.
Yeni kurulan şirketler için vergi indirimini 5 bin dolardan 50 bin dolara çıkarmayı planladığını kaydeden Harris, çocukları olan aileler için 6 bin dolara kadar vergi indirimi getireceğini belirtti.
Özellikle küçük işletmeler için ciddi teşvik ve vergi indirimleri üzerinde çalıştıklarını anlatan Harris, mevcut küçük işletmelerin büyümesine de yardımcı olmayı hedeflediğini, genişlemek isteyen küçük işletmelere düşük faizli veya faizsiz krediler sağlayacaklarını söyledi.
Trump ise kendi döneminde ABD tarihinin en iyi ekonomisini yarattıklarını ve bunu Biden-Harris ikilisinin kısa sürede bozduğunu savunarak, son 2 yıldır halkın büyük bölümünün enflasyonla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti.
Kendi döneminde Çin'e koyduğu gümrük vergileriyle yüz milyarlarca doların ABD'ye dönmesini sağladığını anlatan Trump, Biden'ın iş başına gelince ilk iş olarak bu gümrük vergilerini kaldırdığını savundu.
Trump'a cevap veren Harris, "Donald Trump bize Büyük Depresyon'dan bu yana en kötü işsizliği bıraktı. Donald Trump bize son yüzyıldaki en kötü kamu sağlığı epidemisini bıraktı." diye konuştu.
Harris'e karşılık veren Trump ise bunun doğru olmadığını, kendi döneminde ekonominin ve istihdamın oldukça iyi verilere sahip olduğunu ifade etti ve Kovid-19 salgını döneminde de iyi iş çıkardıklarını savundu.
Trump'a "2025 Projesi" adlı Cumhuriyetçi bir grubun hazırladığı raporu hatırlatan Harris, raporda yazılan maddelerin ABD'ye büyük zararlar verebilecek potansiyele sahip olduğunu savunurken, Trump ise söz konusu grupla bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.
Trump, konuşmasının bir yerinde, "O bir Marksist, bunu herkes biliyor. Babası, Marksist bir profesördü, kızına iyi öğretmiş." diye konuştu.
İSRAİL-GAZZE ÇATIŞMASI
Programın Gazze ile ilgili bölümünde iki aday da İsrail'e net şekilde destek verirken Trump, İsrail'e koşulsuz destek silah desteği sağlayan Biden yönetiminin başkan yardımcısı olan Harris'i "İsrail'den nefret etmekle" suçladı.
İsrail'e verdikleri desteğin devam edeceğini ima eden Harris, her şeyin 7 Ekim'deki Hamas saldırılarıyla başladığını savundu.
O gün yaşananları anlatan Harris, "O gün de bugün de İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu söylüyorum. Ancak şu da bir gerçek ki aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok fazla masum Filistinli öldürüldü. Bu savaş sona ermeli, hemen sona ermeli." dedi.
İsrail ile Hamas arasında bir ateşkesin sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması gerektiğini kaydeden Harris, bunun için yoğun şekilde çalıştıklarını belirtti.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN BİR YOL ÇİZMELİYİZ"
Harris, bölgede barışçıl bir çözüm konusunda ise şunları söyledi:
"İki devletli çözüm için bir yol çizmeliyiz, bu çözüm içerisinde İsrailliler için de Filistinliler için de güvenlik olmalı. Gazze'yi yeniden inşa edebileceğimiz, Filistinlilerin hak ettikleri gibi güvenlik, onur ve kendi geleceklerine karar verme imkanlarını olduğu iki devletli çözüm olmalı. Ancak bir konuda sizi temin ederim, İsrail'e her zaman kendini savunma imkanını vereceğim."
Öte yandan Trump ise, "Esirleri Hamas'ın elinden nasıl kısa sürede kurtaracaksınız?" şeklindeki soruya, "Eğer ben başkan olsaydım bu (Gazze'deki savaş) hiç başlamazdı. Eğer ben başkan olsaydım Rusya asla Ukrayna'ya saldırmazdı." dedi.
Harris'in İsrail'den nefret ettiğini savunan Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresinde yaptığı konuşmada Harris'in Kongre'de olmadığını hatırlattı.
"EĞER O BAŞKAN OLURSA İSRAİL 2 YIL İÇİNDE ORTADAN KALKAR"
Trump, "Eğer o başkan olursa İsrail 2 yıl içinde ortadan kalkar." iddiasını dile getirdi ve Harris'in aynı zamanda Arap halklarından ve Yahudilerden nefret ettiğini savundu.
Biden yönetiminin İran'a 300 milyar dolar kaynak sağladığını ve Tahran'ın da bu paraları Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere dağıttığını savunan Trump, "(Başkan olursam) Hızlı şekilde anlaşmayı sağlayacağım. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdireceğim. Hatta seçimleri kazanırsam başkan olmadan bile önce bunu yapacağım." şeklinde konuştu.
Kongre baskınıyla ilgili bir pişmanlığı olup olmadığı sorulan Trump, "Benim bununla hiçbir ilgim olmadı, sadece benden bir konuşma yapmamı istediler." dedi.
Münazaradan bir fotoğraf
KÜRTAJ TARTIŞMASI
Tartışmanın en hararetli bölümlerinden biri olan kürtaj konusunda Harris ile Trump, birbirlerine zıt görüşlerini ortaya koyarak kendi seçmenlerine mesaj verdi.
Trump'ın kadınların kürtaj hakkını onların elinden almaya çalıştığını ve buna hakkı olmadığını vurgulayan Harris, başkan olması halinde bu konuda net adımlar atacağı mesajını verdi.
6. haftadan sonra kürtajın yasak olması gerektiğini savunan Trump, bu konuda daha önce yaptığı açıklamaları yineledi ve kürtaj konusundaki kararların federal düzeyde değil, eyaletler düzeyinde alınması gerektiğini belirtti.
Canlı yayında Trump toplam 42 dakika 52 saniye, Harris 37 dakika 36 saniye konuştu.
ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürüyor.
Demokrat aday Kamala Harris ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump, ABC News’in ev sahipliğinde Philadelphia şehrindeki National Constitution Center’da bir araya geldi ve ilk kez canlı yayında kozlarını paylaştı.
Canlı yayının moderatörlüğünü ABC sunucuları Linsey Davis ve David Muir üstlendi.
Tokalaşmayla başladı
İki liderin münazarası sürpriz bir şekilde tokalaşmayla başladı.
Harris, programın başında Trump'ın kürsüsüne yaklaştı ve elini sıkarak kendisini ismiyle tanıttı.
Bu hareket, 2016'dan bu yana bir başkanlık tartışmasında ilk el sıkışma olarak kayıtlara geçmiş oldu.
İlk madde ekonomi
Adaylar, kamuoyu yoklamalarının Trump lehine güçlü bir ivme gösterdiği ekonomi konusu ile münazaraya başladı. Gerilimli geçen tartışmada, adaylar sık sık birbirlerini yalan söylemekle suçladı. Harris, Trump'ın ekonomik planlarının "yalnızca milyarderlere vergi indirimi sağlayacağını" iddia etti.
"Ben ABD'nin orta sınıfını savunan bir adayım" diyen Harris, seçildiği takdirde genç ailelerin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için destek vereceğini vurguladı. Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmelere 50.000 dolarlık vergi indirimi sağlayacaklarını, oysa Trump'ın "sadece milyarderlere" indirim yaptığını söyledi.
"Trump yalnızca milyarderlere vergi indirimi yapar. Onun öngördüğü yüzde 20'lik satış vergisi, her aileye yıllık 4.000 dolara mal olacak," diye ekledi.
Trump, Harris'in iddialarına itiraz ederek planlarında "satış vergisi" bulunmadığını ve Harris'in de bunun farkında olduğunu belirtti.
Cumhuriyetçi aday ayrıca Biden yönetimindeki enflasyonun "ülke tarihinin en kötü seviyelerine" ulaştığını ileri sürdü. Resmi enflasyon oranının yüzde 21 olduğunu ancak bazı ürünlerde bu oranın yüzde 60'lara kadar çıktığını kaydetti.
Trump, Harris'in başkan seçilmesinin "ülkenin felaketi" olacağını iddia etti.
Sığınmacılar suçlaması
Trump, rakibi ve ABD Başkanı Biden'ı "milyonlarca sığınmacıyı ülkeye almakla" suçladı. Bazı bölgelerde sığınmacıların "binaları işgal ettiğini" öne süren Trump, bunun ülke ekonomisine büyük zarar verdiğini savundu.
Demokrat aday ise buna yanıt olarak, Trump'ın başkanlık döneminde "Büyük Buhran'dan bu yana en kötü işsizlik oranlarının yaşandığını" iddia etti.
'Biden'ı köpek gibi dışarı attınız'
Trump, konuşması boyunca öfkesini ses tonu ve mimikleriyle göstererek, Biden’ın Kamala Harris’ten nefret ettiğini iddia etti. "Size küçük bir sır vereyim, Biden ondan nefret ediyor" diyen Trump, ayrıca Biden’ın "bir köpek gibi" dışarı atıldığını söyledi.
Harris ise bu sözlere karşılık olarak, "Joe Biden’a karşı yarışmıyorsun, bana karşı yarışıyorsun. Ben açıkça Joe Biden değilim ve kesinlikle Donald Trump da değilim. Ülkemiz için yeni nesil bir liderlik sunuyorum" diyerek yanıt verdi.
Silah ve sınırlar üzerinden vurdu
Trump yayın boyunca Harris’i “aşırı solcu” olmakla suçladı hatta bir ara Harris için “Marksist” dedi. Eski ABD başkanı Harris’in silah düşmanı olduğunu, herkesin silahlarını ellerinden alacağını iddia etti. "Harris’in Marksist babası ona bu konuda iyi eğitim verdi" diye ekledi.
Kamala Harris bu çıkışa, kendisinin ve başkan yardımcısı adayının silah sahibi olduğu yanıtını verdi.
- Kamala Harris’in ABD’de çok eleştirildiği konuların başında eskiden savunduğu bazı politikalardan başkan adayı olması sonrası vazgeçmesi gösteriliyor. Trump da Harris’i ülke sınırları konusundaki siyaseti üzerinden de vurmaya çalıştı. Harris, hassas karnı olan bu başlıkta gelen soruyu “değerlerinin halen aynı olduğu” yanıtını öne çıkarak aşmak istedi.
Kürtaj yasağı
ABD’de sıkça tartışılan kürtaj yasağı, münazaranın öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Harris, Trump’ın seçilmesi durumunda "ülke genelinde bir kürtaj yasağı getireceğini" iddia etti.
Harris, "Trump'ın başkanlığı döneminde getirilen düzenlemelerle" ABD'nin 20 eyaletinde kürtajın halihazırda yasaklandığını hatırlattı.
Trump ise bu iddiaya yanıt vererek, kürtajın "52 yıldır ABD’yi bölen bir mesele" olduğunu vurguladı. Ayrıca, Cumhuriyetçilerin yüzde 85’inin tecavüz ve ensest gibi durumlarda kürtajın yasal olmasını desteklediğini belirtti.
- Donald Trump taraftarlarında tepki yaratan bir durum, tartışmayı yöneten iki gazetecinin eski başkanın bazı iddialarına anında doğruluk teyiti yapması oldu. Bu anlardan birinde Trump, Demokratlar’ın yönetimindeki eyaletlerde 9. ayda kürtaj yapıldığını, “bebeklerin doğum sonrası öldürüldüğünü” ortaya attı. ABC televizyonu moderatörü Linsey Davis, ABD’de böyle bir eyalet olmadığını kaydetti.
Miting tartışması
Tartışma esnasında başkan yardımcısı Harris, sık sık Trump'ın cezai mahkumiyetinden ve bekleyen yasal sorunlarından bahsetti. Ayrıca Harris, Trump'ın mitinglerinin sıkıcı olduğunu söyleyerek kışkırtmaya çalıştı. Harris, "Gerçekten sıra dışı bir şey yapacağım ve sizi Donald Trump'ın mitinglerinden birine davet edeceğim. İnsanlar can sıkıntısı ve yorgunluktan erkenden gidiyor" diye başladı. Sinirlendiğini gizleyemeyen Trump hiçbir kanıt göstermeden Harris'in mitinglerine katılmaları için insanlara para ödediğini iddia etti. Trump, bu sözlere "İnsanlar mitinglerimi terk etmiyor, en büyük mitinglere sahibiz, siyaset tarihindeki en inanılmaz mitinglere sahibiz" diyerek yanıt verdi.
'Göçmenler kedi yiyor' iddiası
Bugün dış basında en çok tartışılan konu ise Trump'ın göçmenlerin 'kedi yediği' yönündeki iddiası oldu.
Donald Trump, Amerika’nın bir bölgesindeki göçmenlerin, bölge halkının evcil hayvanlarını yemek için çaldığını iddia etti ve "Springfield'da insanlaın evcil hayvanlarını, kedi ve köpekleri yiyorlar" dedi. ABC televizyonu moderatörü, bölgenin yerel yöneticilerinin böyle bir duruma kanıt olmadığını söylediklerini Trump’a hatırlattı.
Donald Trump’ı zorlandığı başlıklardan biri de, Harris’in siyah kimliğini yeni öne çıkarmaya başladığına ilişkin sözlerinin hatırlatıldığı anlar oldu. Trump, tartışma esnasında kendisinin orta sınıfı temsil ettiğini söyleyen Harris'in siyahi mi yoksa Hit kökenli mi olduğunu artık bilemediğini söyledi. Trump, "O ne olmak istiyorsa benim için sorun değil" diyerek sözlerini tamamladı. Harris ise Trump’ın ırk üzerinden ayrımcılık yaptığını savundu.
'Araplardan nefret ediyor'
Tartışmada Gazze'de barışın nasıl sağlanacağı da gündeme geldi. Harris, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının kendisini dehşete düşürdüğünü belirterek sözlerine başladı. On binlerce Filistinlinin ölümüne yol açan ve bombardımanı sürdüren İsrail'e hafif bir eleştiri getiren Harris, iki devletli çözümü, İsrail'in kendini savunma hakkını ve Gazze'nin yeniden inşasına desteğini vurguladı.
Harris, "Bir ateşkes anlaşması ve rehinelerin serbest bırakılması gerekiyor" diye ekledi.
Trump ise bu konuda daha az detay vererek, Harris'i "İsrail'den nefret etmekle" suçladı ve ardından "Araplardan da nefret ettiğini" iddia etti.
Anlaştıkları tek konu soykırıma destek
Tüm temel konularda fikirleri ayrışan liderin birleştikleri tek nokta ise 'İsrail'in savunma hakkını' destekleyeceklerini söylemeleri oldu.
Bu bölümdeki soru ve iki liderin tam yanıtları şöyle:
'Herkes benim İsrail'i desteklediğimi biliyor'
İsrail-Hamas çatışmalarına dönelim. İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğunu ama bunu nasıl yaptığının önemli olduğunu söylediniz.
Harris: İsrail kendini savunma hakkında sahip ama bunu nasıl yaptığı önemli. Çok fazla masum sivil öldü, bu savaş derhal sona ermeli. 7/24 bunun üzerine çalışıyoruz. İsrail halkı için güvenlik ve eşit bir şekilde Filistin için de. Ben her zaman İsrail'e kendini savunma desteğini vereceğim. Gazze'yi yeniden inşa edeceğiz. Filistinliler güvenli bir şekilde yaşayacak, kendi kendini yönetmek hakkı olacak.
Trump: Ben olsaydım bu savaş başlamazdı. Netanyahu ile buluşmadı bile. Harris, İsrail'den nefret ediyor, eğer seçilirse 2 yıl içinde İsrail ortadan kalkacak. Başkan olursam ofise gelmeden bu savaşı sonlandıracağım.
Harris: Bu tamamen yalan, herkes benim İsrail'i desteklediğimi biliyor. Ama Trump dış politikada zayıf olduğu için bunları söylüyor. Birçok askeri lider senin rezil biri olduğunu söyledi. Trump diktatör olmak istiyor, diktatörler Trump'ı destekliyor çünkü kullanıyorlar.
'Biden'a saygı duymuyorlar'
Trump, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirebileceğini, hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le iyi ilişkiler kurduğunu ve “Daha Oval Ofis’e oturmadan” savaşı sonlandırabileceğini öne sürdü. Ayrıca "Onlar bana saygı duyuyor, ancak Biden’a saygı göstermiyorlar" diye ekledi.
Harris, Trump’ın bu iddiasına yanıt olarak, "Trump başkan olsaydı, Putin şu an Kiev’de olurdu" dedi.
Trump, "Putin’in nükleer silahları var, bu konuyu konuşmalıyız" diyerek, Biden yönetiminin barış görüşmeleri için bir temsilci göndermesinin hemen ardından Rusya'nın işgal başlattığını hatırlattı.
'Putin seni öğle yemeğinde yer'
Harris ise Trump’ı, "ABD demokrasisini savunmak yerine diktatörlerle yakın ilişki kurmayı tercih etmekle" eleştirdi.
Kamala Harris Ukrayna’nın sınırlarını koruma mücadelesini desteklediğini söyledi. Bu nokta akılda akılda kalan bir ifade de Harris'in Trump'a "Putin seni öğle yemeğinde yer" demesi oldu.
Canlı yayının kapanış konuşmaları bölümünde Harris, ülke olarak ileriye bakmaları gereken bir zamanda olduklarını ve Trump'ın ülkeyi geriye götüreceğini savunurken, Trump ise 3,5 yıldır iktidarda olan Harris'in Biden politikalarını tekrar edeceğini ve şimdiye kadar yönetiminin bir şey yapmadığını savundu.
Trump 42 dakika: Harris 37 dakika konuştu
Tartışma 1 saat 45 dakika sürdü. İki rakibi ilk kez karşı karşıya getiren canlı yayında Trump'ın toplam 42 dakika 52 saniye, Harris'in ise 37 dakika 36 saniye konuştuğu kaydedildi.
Salonun dışında toplanan Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında arbede yaşandığı bildirildi.
'Moderatörler üstüme geldi'
Münazaranın ardından odasına geçen Trump, salonda bulunan gazetecilere yaptığı açıklamada, moderatörün kendisine “çok haksız” davrandığını savundu.
Bu tartışmanın “kendisinin en iyi performansı” olduğunu söyleyen Trump, “Harris dış politikada da sınır güvenliği konusunda da çok zayıf kaldı” dedi.
Tweet attı: 3 kişiye karşı kazandım
Donald Trump'ın münazara sonrası yaptığı paylaşımlar şöyle:
- "Jesse Watters'a münazara performansımla ilgili güzel sözleri için teşekkür ederim. Harika bir akşamdı!"
- "Bence bu şimdiye kadarki en iyi münazaramdı, özellikle de ÜÇE BİR olmamıza rağmen!"
- "İnsanlar bu akşam büyük bir zafer kazandığımı söylüyor!"
Trump tarafından zafer ilanı
Canlı yayının ardından Donald Trump'ın seçim kampanyası ekibi, gecenin kazananının Cumhuriyetçi aday Trump olduğunu iddia etti. Trump’ın ekibi tarafından yapılan açıklamada, "Başkan Trump, Amerika için cesur bir vizyon sundu ve ilk dönemindeki ekonomik başarılarını, sınır güvenliğini sağlamasını ve ülke genelinde toplum üzerinde yıkıcı etkileri olan suçları durdurma çabalarını nasıl sürdüreceğini gösterdi" ifadeleri yer aldı.
Harris'in ekibinden bir düello daveti daha
Harris’in seçim kampanyası ekibinden yapılan açıklamada, yeni bir canlı yayın tartışması için davet yapıldı. Açıklamada, "Amerikan halkı bu akşam, sonbaharda sandıkta karşılaşacakları seçimi net bir şekilde gördü: Kamala Harris ile ileriye doğru mu yoksa Trump ile geriye mi? Bu gece bunun farkına vardılar. Ekim ayında yapılacak ikinci tartışmada da aynı soruyla yüzleşmeleri gerekecek. Başkan Yardımcısı Harris, ikinci bir canlı yayına çıkmaya hazır. Peki Trump buna hazır mı?" ifadeleri yer aldı.
Münazaranın kazananı kim oldu?
CNN'nin anketine göre, tartışmayı takip edenleri yüzde 63'ü Harris'in yüzde 37'si Trump'ın daha iyi bir performans sergilediğini belirtti. Tartışmadan önce, aynı seçmenler hangi adayın daha güçlü performans göstereceği konusunda eşit olarak bölünmüştü;
- yüzde 50'si Harris'in
- yüzde 50'si Trump'ın iyi bir performans göstereceğini söylüyordu.
CNN, anket sonuçlarının, yalnızca düelloyu izleyen seçmenlerin tartışma hakkındaki görüşlerini yansıttığını belirtti.
'Biden'la olan yayında daha güçlüydü'
Diğer yandan, bu sonuçların Trump'ın Mayıs ayında ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği tartışmadan farklı bir sonuç çıkardığı ifade edildi. Biden'ın adaylıktan çekilmesine sebep olan o münazaranın ardından Trump'ın performansının güçlü olduğu kaydedilmişti.
Tartışmanın bitimiyle en dikkat çekici gelişmelerden biri, Taylor Swift’in başkanlık seçiminde Kamala Harris’i destekleyeceğine yönelik paylaşımı oldu. Swift’in ülkedeki en popüler kadın şarkıcı olması yönüyle de bir adayı işaret etmesinin önemli olduğu değerlendiriliyor.
Biden'ı deviren canlı yayın
Trump ile Biden'ın CNN televizyonunda yaptığı ilk canlı yayın karşılaşması Biden'ın sonunu getirmiş, "adaylığı bırak" çağrılarının ardından Biden çekildiğini duyurmuş ve yerini Harris'e bırakmıştı.
ABD seçimlerinde son durum: Anketlerde kim önde?
ABD'de 5 Kasım'da Demokrat Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Donald Trump'ın yarışacağı başkanlık seçiminin kaderini "kritik eyaletler" olarak nitelendirilen Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia'daki sonuçların belirlemesi beklenirken, güncel anketlere göre bu eyaletlerdeki durum dengeli.
Seçiciler Kurulu olarak adlandırılan seçim sistemi nedeniyle bazı eyaletler başkanın belirlenmesinde kritik önem taşıyor.
Her 4 yılda bir başkanlık seçimlerinin yapıldığı ABD'de seçmenler, başkanı doğrudan değil, oy verdikleri delegeler yoluyla seçiyor.
Bu üyeler de ABD'nin başkanı ve başkan yardımcısını seçmekle görevli olurken, seçimlerde en fazla oyu alan aday değil, en fazla delegeyi kazanan aday başkanlık koltuğuna oturuyor.
Seçimlerden sonra toplanarak ABD başkanını seçen Seçiciler Kurulu üyelerinin sayısı ise her eyaletteki ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senatodaki toplam üye sayısına eşit. Kongre'de temsilcisi olmayan başkent Washington'ın de Seçiciler Kurulu'nda 3 üyesi bulunuyor.
Seçiciler Kurulu'nun her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delegesi bulunuyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor. Aynı sisteme göre bir eyalette rakibinden 1 oy dahi fazla alan başkan adayı, o eyaletteki tüm delegeleri kazanıyor.
SINIR GÜVENLİĞİ BÖLÜMÜNDE "EVCİL HAYVAN YEME" TARTIŞMASI
ABD'de Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasındaki ana tartışma konularından biri olan sınır güvenliği konusunda da ciddi tartışma yaşayan iki aday, birbirlerinden oldukça farklı perspektifleri ortaya koydu.
Biden yönetiminin farklı ülkelerden gelen yasa dışı göçmenleri sınırdan kolayca içeri aldığını ve bu kişilerin çoğunun suçlu olduğunu savunan Trump, Ohio eyaletinin Springfield bölgesinde bazı kaçak göçmenlerin bölge sakinlerinin evcil hayvanlarını yediği iddiasını sahneye taşıdı.
Sunucunun, söz konusu iddianın yetkililerce yalanlandığını hatırlatması üzerine iddiasını yineleyen Trump, "Springfield'da köpekleri yiyorlar. Oraya gelen insanlar (yasa dışı göçmenler) orada yaşayan sakinlerin evcil hayvanlarını yiyorlar." dedi.
Sınır güvenliği konusunda Biden-Harris ikilisini suçlayan Trump, Biden yönetiminin 3,5 yıldır görevde olduğunu ve Harris'in bu akşam sıraladığı maddeleri neden bu süre içinde yapmadığını sordu.
DIŞ POLİTİKADA UKRAYNA SAVAŞI: TRUMP'TAN SAVAŞI 24 SAATTE BİTİRİRİM AÇIKLAMASI
Programın dış politika bölümünde ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna savaşı tartışılırken, Gazze'deki son durum ve Orta Doğu'ya ilişkin de adaylar görüşlerini paylaştı.
Ukrayna savaşından dolayı Biden yönetiminin suçlayan Trump, Harris'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile savaştan 3 gün önce müzakere yaptığını ancak bundan başarısız olduğunu iddia etti.
Trump'ın iddiasını yalanlayan Harris ise Putin'le müzakere görüşmesi yapmadığını, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile ise defalarca görüştüğünü anlattı.
Başkan seçilmesi halinde Ukrayna'daki savaşı 24 saat içinde bitirebileceğini savunan Trump, "Savaşın bitmesini ve milyonlarca insanın ölmemesini istiyorum. Biden'ın Putin'le nasıl konuşulacağı hakkında hiçbir fikri yok. bu savaşı nasıl durduracağı hakkında da bir fikri yok. Ben daha başkan olmadan bu anlaşmayı sağlayacağım." şeklinde konuştu.
Ukrayna'daki durumun asıl muhatabının Avrupa olduğunu ve bu ülkelerin NATO ittifakı içinde daha fazla ödeme yapması gerektiğini dile getiren Trump, "Biden ile Harris, Avrupa'dan benim NATO'da yaptığım gibi isteme (katkı payını artırma) cesaretine sahip değilsiniz." dedi.
Trump, Biden yönetiminin Ukrayna'dan dolayı Rusya'ya yüklendiğini ancak yine Biden'ın Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım 2 boru hattına onay verip ABD'deki XL boru hattını ise kapattığını söyledi.
Harris ise ABD olarak "Rusya'nın işgali karşısında" demokrasi ve uluslararası hukuku savunmaları gerektiğini ifade ederek Ukrayna'ya güçlü destek vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Canlı yayının kapanış konuşmaları bölümünde Harris, ülke olarak ileriye bakmaları gereken bir zamanda olduklarını ve Trump'ın ülkeyi geriye götüreceğini savunurken, Trump ise 3,5 yıldır iktidarda olan Harris'in Biden politikalarını tekrar edeceğini ve şimdiye kadar yönetiminin bir şey yapmadığını savundu.
İki rakibi ilk kez karşı karşıya getiren canlı yayında Trump'ın toplam 42 dakika 52 saniye, Harris'in ise 37 dakika 36 saniye konuştuğu kaydedildi.
Öte yandan canlı yayının ardından iki taraf da kendilerinin gecenin galibi olduğunu açıklarken, salonun dışında toplanan Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında arbede yaşandığı bildirildi.
ABD'DEKİ ANKETLERDE SON DURUM NE?
Seçiciler Kurulu olarak adlandırılan seçim sistemi nedeniyle bazı eyaletler başkanın belirlenmesinde kritik önem taşıyor.
Her 4 yılda bir başkanlık seçimlerinin yapıldığı ABD'de seçmenler, başkanı doğrudan değil, oy verdikleri delegeler yoluyla seçiyor.
Bu üyeler de ABD'nin başkanı ve başkan yardımcısını seçmekle görevli olurken, seçimlerde en fazla oyu alan aday değil, en fazla delegeyi kazanan aday başkanlık koltuğuna oturuyor.
Seçimlerden sonra toplanarak ABD başkanını seçen Seçiciler Kurulu üyelerinin sayısı ise her eyaletteki ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senatodaki toplam üye sayısına eşit. Kongre'de temsilcisi olmayan başkent Washington'ın de Seçiciler Kurulu'nda 3 üyesi bulunuyor.
Seçiciler Kurulu'nun her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delegesi bulunuyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor. Aynı sisteme göre bir eyalette rakibinden 1 oy dahi fazla alan başkan adayı, o eyaletteki tüm delegeleri kazanıyor (winner-take-all).
Münazaradan bir fotoğraf
7 EYALET "KRİTİK"
Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu birçok eyalet bulunuyor. 1 fazla oyun bile tüm delegelerin kazanılmasına imkan tanımasından dolayı iki siyasi görüş arasında dengenin olduğu eyaletler ise başkanlık seçiminde kritik önem taşıyor.
ABD seçim sistemine göre, örneğin, California'nın 54 delegesi bulunurken, Texas'ın 40, Florida'nın 30 ve New York'un 28 delegesi bulunuyor ancak delege sayısı fazla olan bu eyaletlerin parti eğilimleri uzun yıllardır pek değişmediği için toplamda sonuca etkileri büyük olmuyor. Örneğin, California ve New York uzun yıllardır Demokrat, Texas ve Florida ise uzun zamandır Cumhuriyetçi eğilimiyle biliniyor.
Bu sistemde başkanlık seçimlerinin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "salıncak eyaletler" olarak da adlandırılan "kritik eyaletler" belirliyor.
2024 seçimlerinden önce, başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 93'ünü teşkil eden Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia şeklinde 7 "kritik eyalet" bulunuyor.
Münazaradan bir fotoğraf
Güncellenen delege sayılarına göre Arizona'nın 11, Nevada'nın 6, Wisconsin'ın 10, Michigan'ın 15, Pensilvanya'nın 19, North Carolina'nın 16 ve Georgia'nın ise 16 delegesi var.
ABD'de seçim anketlerini yayımlayan Real Clear Politics (RCP) adlı haber platformunun verilerine göre, Trump ile Harris, yarışı başa baş götürüyor.
Ülkede yapılan anketlerin ortalamasına göre Harris yüzde 48,4, Trump ise yüzde 47,2 oya sahip.
Harris kritik eyaletlerden Wisconsin, Michigan, Nevada'da rakibinden daha fazla oya sahipken, Trump, North Carolina, Georgia ve Arizona'daki yarışta Harris'in önünde gözüküyor. Pensilvanya'da ise başkan adayları arasındaki durum dengede.
Kritik eyaletlere tek tek bakıldığında ise North Carolina'da Trump yüzde 47,9, Harris yüzde 47,8; Georgia'da Trump yüzde 48,3, Harris yüzde 48; Arizona'da Trump yüzde 48,4 Harris yüzde 46,8; Wisconsin'de Trump yüzde 47,2, Harris yüzde 48,7; Michigan'da Trump yüzde 47,1 Harris yüzde 48,3; Nevada'da Trump yüzde 47,4 Harris yüzde 48; Pensilvanya'da Trump yüzde 47,6 Harris yüzde 47,6 oy oranıyla yarışı götürüyor.
Diğer eyaletlerde ise anket sonuçları şu şekilde:
California'da Trump yüzde 35, Harris yüzde 59,5; Texas'ta Trump yüzde 50,3, Harris yüzde 43; Florida'da Trump yüzde 49, Harris yüzde 43; New York'ta Trump yüzde 39, Harris yüzde 53; New Hampshire'da Trump yüzde 45,7, Harris yüzde 50,7; Minnesota'da Trump yüzde 44,5, Harris yüzde 50; Virginia'da Trump yüzde 44, Harris yüzde 48; Ohio'da Trump yüzde 52, Harris yüzde 43; Maine'de Trump yüzde 41, Harris yüzde 58; Montana'da Trump yüzde 56,3, Harris yüzde 38,7.
Indiana, Kentucky, Tennessee, Mississippi, Alabama, West Virginia, South Carolina, Massachusetts, Rhode Island, Connecticut, New Jersey, Delaware, Maryland, North Dakota, South Dakota, Nebraska, Kansas, Oklahoma, Iowa, Missouri, Arkansas, Louisiana, Illinois, Washington, Oregon, Idaho, Utah, Wyoming, Colorado, New Mexico, Alaska, Vermont, Hawaii eyaletlerinde ise RCP'de ABD Başkanı Joe Biden'ın başkanlık adayından çekilmesinden önceki tarihlere ait anket sonuçları yer alıyor.
Yedi eyalet salıncak gibi
Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu birçok eyalet bulunuyor. 1 fazla oyun bile tüm delegelerin kazanılmasına imkan tanımasından dolayı iki siyasi görüş arasında dengenin olduğu eyaletler ise başkanlık seçiminde kritik önem taşıyor.
ABD seçim sistemine göre, örneğin, California'nın 54 delegesi bulunurken, Texas'ın 40, Florida'nın 30 ve New York'un 28 delegesi bulunuyor ancak delege sayısı fazla olan bu eyaletlerin parti eğilimleri uzun yıllardır pek değişmediği için toplamda sonuca etkileri büyük olmuyor. Örneğin, California ve New York uzun yıllardır Demokrat, Texas ve Florida ise uzun zamandır Cumhuriyetçi eğilimiyle biliniyor.
Bu sistemde başkanlık seçimlerinin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "salıncak eyaletler" olarak da adlandırılan "kritik eyaletler" belirliyor.
2024 seçimlerinden önce, başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 93'ünü teşkil eden Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia şeklinde 7 "kritik eyalet" bulunuyor.
Kritik Eyaletler ve Delege Sayıları:
- Arizona: 11 delege
- Nevada: 6 delege
- Wisconsin: 10 delege
- Michigan: 15 delege
- Pensilvanya: 19 delege
- North Carolina: 16 delege
- Georgia: 16 delege
Seçim Sistemi nasıl?
ABD’de başkan doğrudan seçilmez; Seçiciler Kurulu üyeleri aracılığıyla seçilir.
Toplam 538 delege bulunur, 270 delegeye ulaşan aday başkan olur.
Eyaletlerde bir adayın rakibinden 1 oy fazla alması, tüm delegeleri kazanmasına neden olabilir.
Anket Sonuçları (Real Clear Politics):
Genel Oy Durumu:
- Kamala Harris: %48,4
- Donald Trump: %47,2
Kritik Eyaletlerdeki Durum:
North Carolina:
Trump: %47,9
Harris: %47,8
Georgia:
Trump: %48,3
Harris: %48
Arizona:
Trump: %48,4
Harris: %46,8
Wisconsin:
Trump: %47,2
Harris: %48,7
Michigan:
Trump: %47,1
Harris: %48,3
Nevada:
Trump: %47,4
Harris: %48
Pensilvanya:
Trump: %47,6
Harris: %47,6 (Dengede)
Diğer Eyaletlerdeki Anket Sonuçları:
California:
Trump: %35
Harris: %59,5
Texas:
Trump: %50,3
Harris: %43
Florida:
Trump: %49
Harris: %43
New York:
Trump: %39
Harris: %53
New Hampshire:
Trump: %45,7
Harris: %50,7
Minnesota:
Trump: %44,5
Harris: %50
Virginia:
Trump: %44
Harris: %48
Ohio:
Trump: %52
Harris: %43
Maine:
Trump: %41
Harris: %58
Montana:
Trump: %56,3
Harris: %38,7
- Bu liste, mevcut anket sonuçlarına dayanmaktadır ve seçim sonuçları seçim gününe kadar değişebilir.
YORUMLAR