Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde kullanılacak oy pusulalarının şekli belli oluyor. Buna göre, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin oy pusulasında adayların fotoğrafları ve isimleri yer alacak, ittifak unvanları ve parti logoları bu pusulada bulunmayacak.
28 Nisan 2018 - 04:57 - Güncelleme: 28 Nisan 2018 - 08:50
İki pusulada oy kullanacağız
Giriş Tarihi: 27.4.2018 21:42 Güncelleme Tarihi: 28.4.2018 05:48
Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde kullanılacak oy pusulalarının şekli belli oldu. Seçmenler, oylarını iki ayrı oy pusulasında kullanacak
Oy pusulalarından birisi cumhurbaşkanıseçiminde kullanılacak. Bu oy pusulasının en üst kısmında "Cumhurbaşkanı Adayları" başlığı bulunacak. Bu başlık altında Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının halkın oyuyla belirlendiği 10 Ağustos 2014'teki seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanı adaylarının isimleri ve fotoğrafları bulunacak. Bu oy pusulasında partilerin logoları ve yaptıkları ittifakların unvanları olmayacak. Cumhurbaşkanı adaylarının oy pusulasındaki yerleri, çekilecek kura sonucu tespit edilecek.
PARTİLER İKİNCİ PUSULADA Kullanılacak ikinci oy pusulasında ise milletvekili tercihleri yapılacak. Pusulada YSK'nın açıklamasına göre şu ana kadar seçimlere girme hakkı elde eden AK Parti, BTP, BBP, CHP, DP, HDP, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi, Vatan Partisi ile HÜDA PAR yer alacak. İttifak yapan partiler ise ittifak unvanları altında yan yana yer alacak. Partilerin logoları, isimleri, genel başkanlarının adları ile partiler için ayrılan her sütunun altında, milletvekili adaylarının isimleri de belirtilecek. Seçmenler, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa attıktan sonra oy verme işlemini tamamlayacak.
?YURTDIŞINDAN İMZA YOK YüksekSeçim Kurulu (YSK), 100 bin seçmenin teklifiyle cumhurbaşkanlığına aday gösterilecekler için yurtdışındaki seçmenlerin imza veremeyeceklerini karara bağladı. Kurul'un bu amaçla Dışişleri Bakanlığı'ndan, yurtdışındaki seçmenlerin adaylık teklifinde bulunmaları için gerekli altyapının bulunup bulunmadığını sorduğu ve kısa süre içerisinde yurtdışında imza verilmesi için gerekli sistemin kurulamayacağı yönünde alınan görüş doğrultusunda karar verdiği öğrenildi
Seçmenler yeni oy pusulalarıyla tanışacak!
Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde kullanılacak oy pusulalarının şekli belli oluyor. Buna göre, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin oy pusulasında adayların fotoğrafları ve isimleri yer alacak, ittifak unvanları ve parti logoları bu pusulada bulunmayacak.
Anayasa değişikliğinin 16 Nisan 2017'de yapılan halk oylamasında kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 24 Haziran'da yapılacak seçimlerle başlayacak.
Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri aynı günde gerçekleştirilecek. Seçmenler, sandıkta iki ayrı oy pusulasına tercihte bulunarak, cumhurbaşkanını ile TBMM'de görev yapacak milletvekillerini belirleyecek.
Oy pusulalarından birisi cumhurbaşkanı seçiminde kullanılacak. Bu oy pusulasının en üst kısmında "Cumhurbaşkanı Adayları" başlığı bulunacak.Bu başlık altında Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının halkın oyuyla belirlendiği 10 Ağustos 2014'deki seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanı adaylarının isimleri ve fotoğrafları bulunacak. Bu oy pusulasında partilerin logoları ve yaptıkları ittifakların unvanları olmayacak.
Cumhurbaşkanı adaylarının oy pusulasındaki yerleri, çekilecek kura sonucu tespit edilecek.
11 PARTİNİN TAMAMI PUSULADA OLACAK
Seçmenler, diğer oy pusulasına oy vererek de TBMM'de 27. Dönem'de görev yapacak milletvekillerini belirleyecek.
Bu pusulada Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kararıyla seçimlerine girmelerine karar verilen AK Parti, BTP, BBP, CHP, DP, HDP, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi, Vatan Partisi ile HÜDA PAR bulunacak.
İttifak yapan partiler, ittifak unvanları altında yan yana yer alacak. Partilerin logoları, isimleri, genel başkanlarının adları ile partiler için ayrılan her sütunun altında, milletvekili adaylarının isimleri de belirtilecek.
Seçmenler, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa attıktan sonra oy verme işlemini tamamlayacak.
BAĞIŞTA ÜST SINIR 13 BİN 600 LİRA Cumhurbaşkanıadaylarına yapılacak yardımlar YSK'nın yayımladığı genelge ile netleşti. Adaylarını yapabileceği bağışta üst sınır en fazla 13 bin 600 lira olarak belirlendi. Bunun üstündeki yardımlar kabul edilemeyecek. Bağışlar, adaylıklar netleştikten sonra açıklanan banka hesaplarına yapılacak. Adaylar seçim sonuna kadar bütün parayı bitiremezse Hazine'ye devredilecek.
24 Haziran’da kullanılacak oy pusulası ilk kez görüntülendi
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 24 Haziran'da yapılacak olan seçimlere ilişkin temsili oy pusulasını ilk kez TV ekranlarında gösterdi. 24 Haziran seçimlerinin karmaşık olmayacağının altını çizen Gül, 'İki tercihte bulunacağız. Tek oy pusulası yok, iki oy pusulası olacak. Bir oy pusulasında cumhurbaşkanı seçimi için oy kullanacağız, ikinci oy pusulasında da partilerin ünvanı olacak ve herkes kendi partisinin logosunun altına tercihini yapacak' dedi.
İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ü TGRT Haber Gündem Özel Programı'nda konuk etti. 16 Nisan 2017'de anayasa değişikliğine yönelik yapılan referandumda Türk halkının tercihini "evet" yönünde yaptığını anımsatan Gül, seçimlerin normal şartlarda 3 Kasım 2019'da yapılacağını kaydederek, "Ama anayasada 'bu tarihten önce TBMM seçim kararı alırsa her iki seçim birlikte olur ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de böylece yürürlüğe girer' diye bir hüküm vardı. Meclisimizin seçim kararı almasıyla birlikte her iki seçim bir arada olacak ve aynı günde yapılacak ve bugünden itibaren de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilecek. 24 Haziran'da vatandaşımız oy verdiği gün akşam televizyonun karşısına geçtiğinde hükümeti kimin kurduğunu görecek, bilecek, daha da önemlisi hükümeti kendisi kuracak. Bu seçimde en önemlisi 24 Haziran'da vatandaşlar oy kullanırken hem milletvekilini seçecek, hem hükümeti seçecek hem de cumhurbaşkanını belirleyecek. Daha önce 2-3 partiyi bir araya getirmeler, transferler, abudik gubidik işler, bir takım ayak oyunları, alavereler, dalavereler, milletin iradesine hipotek koymalar olmayacak. Talimatları önceden vesayetçiler veriyordu, şimdi talimatı irade-i millet verecek. Buna ilişkin hazırladığımız uyum yasaları da seçimin yapılmasına gereklilik duyduğumuz hususlarla ilgili kanun düzenlemeleri yapıldı ve Meclis'ten tamamlandı. Sadece ibare değişiklikleri, bir takım uyuma ilişkin teşkilat kanunlarına ilişkin düzenlemeler yapılacak. Bunlarla ilgili de gerekli çalışmalar yapılacak" diye konuştu.
"Bu tür demokrasi ayıplarından Türkiye kurtulacak"
CHP ile İYİ Parti arasındaki "milletvekili transferi"ni hatırlatan Yaşar, Bakan Gül'e, "Güneş Motel 2018 versiyonunu yaşadık. Sanki devam mı ediyor?" şeklinde soru yöneltti. Yaşar'ın bu sorusuna Gül, "Çünkü parlamenter sistem devam ediyor. Mevcut hükümet sistemi devam ediyor. Bu artık cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin ne kadar elzem olduğunu da gösteren bir tablodur. Bu artık parlamenter sistem tarihine geçecek son Güneş Motel örnekleridir. Bu tür demokrasi ayıplarından Türkiye kurtulacak. Artık ne 28 Şubat vakası gibi elinde parlamento çoğunluğunu alıp hükümet kurma yetkisi olduğu halde cumhurbaşkanı tarafından kurulmadığı, ya da 27 Nisan gibi e-muhtıra üzerinden milletin parlamentoya gitmesi için oy verdiği milletvekillerinin parlamentoya bırakılmadığı, odalarına kilitlendiği ayıplardan kurtulmuş olacağız. Bugün 'parlamenter sistemi koruyoruz' diyenler bir düdükle milletvekillerini adeta 'sen şuraya geçeceksin, sen burada kalacaksın' diye milletin iradesiyle dalga geçen bu tür ayıplı hallerden kurtulmuş olacağız. Bunlar artık geçmişte kalacak" ifadelerini kullandı.
Bazı siyasi partilerin seçim vaadi olarak "parlamentor sisteme geri dönüşü" vaat etmesini milletin iradesini yok saymak olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Millet sandığa gitmiştir, anayasa değişikliğine 'evet' oyu vermiştir. Sen 1 yıl sonra çıkıp 'ey milletim, ey vatandaşlarım sen yanlış tercihte bulundun, sen anlamazsın. Bak ben buna hayır diyorum, sen de hayır de' diyor. Bu millete dayatma anlayışıdır. Millet bir şeye karar verdiyse siyasetçilere düşen ona saygı duymaktır. Bugün ana muhalefetin hala hazmedemediği konu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine, anayasa değişikliğine milletin 'evet' oyu vermesidir. Milletin kabul ettiği bir şeyi 'hayır ben kabul etmiyorum' demek millete saygısızlıktır, millet iradesini hiçe saymaktır" dedi.
"İş zora ve ciddiye binince mindere çağıranların, meydana çağıranların nasıl kaçtığını milletimiz gördü. Bu işler grup toplantısında cumhurbaşkanımıza meydan okuyup, masalara eller vurarak olmaz. 'Milletin hakemliği' deyince milletten korkanlar, milletin iradesinden kaçanların nasıl milletin sandığından kaçtığını da herkes görmüş oldu. Bizim adayımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu milletin adayıdır. Demokrasi yarışı içinde herkes aday olabilir. Ama bölgesinde ve küresel yeni gelişmelerin olduğu bir yerde, coğrafyanın göbeğindeyiz. Türkiye'nin önümüzdeki döneminde totodan çıkar gibi, acaba hangi isim çıkacak şeklinde Türkiye'nin geleceğini bir belirsizliğe, bir takım siyasi parti genel başkanlarının cebinden 10 tane milletvekilini şuraya göndereyim, 5 tane şuraya göndereyim şekliyle Türkiye'nin geleceğini kimse riske atamaz. Türkiye büyük bir devlettir. Herkes Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne manaya geldiğini biliyor. Buradaki panik 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ülke ne olursa olsun' derdinde olanların Cumhurbaşkanımız ile milletimizin arasına giremeyeceklerini görmenin bir telaşıdır, paniğidir."
Gül, hükümet olarak tek dertlerinin millete hizmet yapmak olduğunu belirterek, 24 Haziran seçimlerini iple çektiklerini kaydetti. Yarım kalan işlerin, yapılacak çok önemli işlerin olduğunu dile getiren Gül, özgürlüğü, demokrasiyi genişleteceklerini, ekonomiyi büyüteceklerini bunu da Erdoğan liderliğinde yapılacağına kimsenin şüphesinin olmadığını söyledi.
Oy pusulası ilk kez TGRT Haber ekranlarında
24 Haziran seçimlerinde oy pusulasının karmaşık olabileceği yönündeki algılara açıklık getiren Gül, temsili oy pusulasını ise ilk kez TGRT Haber ekranlarında gösterdi. 24 Haziran seçimlerinin karmaşık olmayacağının altını çizen Gül, "İki tercihte bulunacağız. Tek oy pusulası yok, iki oy pusulası olacak. Bir oy pusulasında cumhurbaşkanı seçimi için oy kullanacağız, ikinci oy pusulasında da partilerin ünvanı olacak ve herkes kendi partisinin logosunun ambleminin altına tercihini yapacak. Yani bir oy pusulasında milletvekilliği için oy kullanılacak, diğer oy pusulasında da cumhurbaşkanlığı için oy kullanılacak. Cumhurbaşkanlığında adayların resmi olacak, ismi olacak, parti amblemi olmayacak. Çünkü bütün partilerden oy almaya yönelik bir cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu. Milletvekili pusulasındaysa yine partilerin amblemi olacak. Şöyle bir soru var; sanki ittifak ünvanı olacak, partilerin isimleri olmayacak gibi. Hayır, herkes kendi partisini logosunu görecek, genel başkanını görecek, ittifak ünvanını görecek" dedi.
Gül, "Oy pusulası iki ayrı zarfa değil, tek zarfa konulacak. O da seçmen için kolaylık olsun diye. Oy pusulasında sandık mührü olacak, ilçe seçim kurulu mührü olacak, Yüksek Seçim Kurulu filigramı olacak. Sandık kurulunda ihmalden dolayı, YSK'nın filigramı var, ilçe seçim kurulunun mührü var. Ama oradakiler ihmalle, kötü niyetle ya da unutarak mühür basmadıysa bunun faturası vatandaşa çıkmayacak. Seçimlerin en güvenli bir şekilde katılımıyla ilgili çok önemli düzenlemek yapılıyor. Burada önemli olan hususu bütün siyasi partilerin temsilcilerinin gözü önünde yapılıyor. Bir yanlışlık varsa her parti itiraz edebiliyor" açıklamalarında bulundu.
"AKPM'nin açıklaması demokrasi açısından trajikomik bir açıklamadır"
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) skandal bir karara imza atarak Türkiye'deki seçimlerin ertelenmesi yönündeki açıklamasını değerlendiren Gül, şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir kurum, Meclis, içeride ve dışarıda egemenliğin kaynağı olan TBMM'nin üzerinde değildir. Hiçbir şekilde egemenlik hakkına halel getirecek bu tür açıklamaları kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti egemen ve bağımsız bir devlettir, hiçbir otorite bu egemenliği kullanmamıza engel olamaz. Avrupa'daki bir Meclis'in veya Konseyin Türkiye'nin almış olduğu bu karara saygı duymalarını bekleriz. Farklı bir kararın bizim açımızdan hiçbir geçerliliği bulunmamakta. Parlamentonun seçileceği bir seçimin ve parlamentonun aldığı bir kararın AKPM tarafından 'kabul etmiyoruz' şeklindeki açıklaması demokrasi açısından trajikomik bir açıklamadır. Türkiye, egemenlik hakkını kimseye vermez, Türkiye bir manda devleti değildir. Türkiye himaye edilecek değil, bölgesinde ve dünyada demokrasisiyle, özgürlükleriyle örnek olmuş bir ülkedir. Milletimizin vermiş olduğu ve partilerin hep beraber ortak vermiş olduğu bu kararı hiçbir güçle paylaşamayız. Bu tür açıklamaları asla tasvip etmiyoruz."
"Türkiye'yi başka yerlere şikayet eden bir ana muhalefet var"
AKPM'nin açıklamasından önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun OHAL sürecinde seçime gidilmesine karşı çıktığının hatırlatılması üzerine Gül, "Türkiye'yi başka yerlere şikayet eden bir ana muhalefet var. Ana muhalefet dediğiniz iktidar olmaya namzet bir partidir. Ama kendi ülkesini şikayet eden bir ana muhalefetin bu ülkeye hiçbir şekilde, ne cumhurbaşkanı adayıyla ne de parlamentodaki çabasıyla hiçbir katkısının olmayacağını ve Türkiye'yi öngörülemez bir takım risk alanlarına taşıyan yaklaşım ve tutum içinde olduğunu herkes görmektedir. Paris'te, Fransa'da OHAL ile seçim yapılıyor, demokratik oluyor da, Ankara'da bir darbe girişiminden sonra zaruri olarak ilan edilen OHAL'e karşı çıkılıyor. Hani sen parlamenter sistemi savunuyordun? Parlamento OHAL'in devamına karar verdiyse sen 'bu parlamentonun kararını tanımam' diyemezsin" şeklinde konuştu.
"Türkiye'de yürütmenin yargıya talimatı olmaz"
AB Komisyonu Başkanı Juncker'in tutuklu Yunan askerleri için yaptığı açıklamaya Bakan Gül'den yanıt geldi. Gül, "Türkiye'nin yargısına hiçbir şekilde bir yürütmenin müdahalesi, tavsiyesi, telkini, talimatı olamaz. Dışarıdan hiçbir şekilde de böyle bir müdahale 'şu tutuklansın, şu serbest kalsın' şeklinde talimat almaz. İster yürütme olsun, ister başka bir kurum olsun yargı bağımsızdır. Bu tür talimatlar yargıyı bağlamaz. Yargı kendi önündeki dosyasının delillerine bakar öyle karar verir. Eğer gerçekten bir terörle mücadele yapacaksanız, Türkiye'nin parlamentosunu yıkmak için bombalar yağdıran, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bombalar yağdıran, 251 vatandaşımızı şehit eden bu FETÖ teröristlerini korumayın, kollamayın. Yunanistan'daki 8 darbeci iade edilmiyor ve dünyadan da böyle bir çağrı yapılmıyor" dedi.
Gül, FETÖ yargılamalarında darbecilerin hak ettiği cezayı bir an önce almalarının Türk halkı tarafından talep edildiğini vurgulayarak, "Bütün adliye personeli büyük bir özveriyle bu yargılamaları adalet terazisi kapsamında yapmaktadırlar. Milleti ve devleti ayakta tutan adalet duygusudur. 'Şu kadar kişi tutuklandı, şu kadar kişi alındı' değil, haksız yere bir kişinin dahi ceza almaması bizim temel arzumuzdur. Bu kararı verecek olan yargının görevidir. Bizim beklentimiz adalet, hakkaniyet, vicdan çerçevesinde yargılamaların yapılmasıdır. Eğer haksız yere farklı bir takım manipülasyonlar oluyorsa bu konuyla ilgili şikayetlerini vatandaşlarımız HSK'ya bildirebilir. 'Şu kadar verin sizi kurtarırız' diyen duyarsanız hemen bildirin, yargı yerini yapar. FETÖ ile yoğun mücadele eden yargı mensuplarımızı lekelemeye kimsenin hakkı yok. Bu hususta temel arzumuz hiçkimsenin bir haksızlığa uğratılmaması. Ömer Halisdemir'in hakkını koruyamazsak bizim iki yakamıza yapışır. Hak eden cezasını alacak. Suçsuzsa da beraat edecek. Bu kararı da mahkeme verecek" diye konuştu.
YORUMLAR