Feto’ya kardinal pasaportu verildi

Feto’ya kardinal pasaportu verildi

-Bekir Bozdağ: Siyasette FETÖ temizliği yapmak lazım -Yıldırım’dan Kılıçdaroğlu’na mağdur edebiyatı eleştirisi -Kodcu konuştu çözülme başladı -Bylock’çu yüzbaşıdan şok: 2009 KPSS soruları da çalındı -Demirtaş kışkırttı FETÖ kararttı -Hurşit tiyatrosu Kerkük’te bitti -FETÖ ile mücadeleyi halka iyi anlatın’ -Öksüz kaçmadan önce bu evde kaldı -Cumhurbaşkanı, Altan’dan şikâyetçi -TSK: “Çukurca’da 254, Hakkari'de 374 terörist etkisiz hale getirildi” -Piknik yapmıyoruz terörist temizliyoruz

08 Ekim 2016 - 15:25 - Güncelleme: 08 Ekim 2016 - 15:48

Giriş Tarihi: 08.10.2016 10:31 Güncelleme Tarihi: 08.10.2016 10:34 

Feto’ya kardinal pasaportu verildi

Gülen'e ağlayarak insanları etkileme metodunu Yaşar Tunagür öğretti.

Feto’ya kardinal pasaportu verildi

Tunagür, masonluğun kötü bir şey olmadığını anlatırdı. Kasım Gülek ve elit masonlarla ilişki içindeydi.

Gülen'e ağlayarak insanları etkileme metodunu Yaşar Tunagür öğretti.

• Tunagür, masonluğun kötü bir şey olmadığını anlatırdı. Kasım Gülek ve elit masonlarla ilişki içindeydi..

Feto’ya kardinal pasaportu verildi

Cemaatin karakutusu Veren, Fetullah Gülen’in ’a bağlı olduğunu söyledi. Hatta kardinal pasaportu taşıdığını belirtti. Birçok talimatı Yaşar Tunagür’den aldığını kaydetti. İşte FETÖ elebaşının herkesten gizlediği gerçek kimliği:

Fetullah Gülen, Acıbadem FEM Dershanesi'nde Temsilcisi Maroviç, Ermeni Patriği Mutafyan, Hahambaşı İsak Haleva, Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya geldi.

Dini liderler, ona referans verdi. Gülen de bu referansla Vatikan'a gitti. 9 maddelik bir mektupla biat ettiğini bildirdi.

Bunun üzerine "özel kişi" olduğunu gösteren bir , yani "kardinal pasaport u" aldı, Türkiye'ye döndü.

Ve bu pasaportunu cebine koydu, hastalık bahanesiyle 1999 yılında 'ye gitti.

Gülen'e ağlayarak insanları etkileme metodunu Yaşar Tunagür öğretti.

Tunagür, masonluğun kötü bir şey olmadığını anlatırdı. Kasım Gülek ve elit masonlarla ilişki içindeydi.

İki oğlu, Gülen'in kamplarında, diğer oğlu Amerika'daydı.

FETÖ, Adil Öksüz ile şaşırtma yapıyor, Alaaddin Kaya ve Kutbettin Gülen gibi asıl elemanlarını koruyor.

*Nurettin Veren'in birbirinden çarpıcı açıklamaları, bu akşam saat 21.00'de, Yaz-Boz'da ekranlara gelecek..

Takvim

Bozdağ'dan 'daki canlı lar hakkında ilk açıklama

Bozdağ'dan Ankara'daki canlı bombalar hakkında ilk açıklama

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'da canlı saldırısının önlenmesine ilişkin, "Büyük bir facia önlendi" dedi

'nın Haymana ilçesinde canlı ların "teslim ol" çağrısına uymayarak kendilerini patlaması hakkında, büyük bir facianın önlendiğini kaydeden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin terörle mücadele edecek imkana sahip olduğunu söyledi. Bozdağ, "Engellenen her hadise kamuoyu ile paylaşılmıyor. Çünkü terör örgütlerinin bir hedefi de vatandaşı tedirgin etmek" dedi...Bakan Bozdağ: Son fırsatBakan Bozdağ: Son fırsat
Adalet Bakanı Bozdağ, FETÖ mensuplarının tüm dertlerinin kendi gelecekleri olduğunu belirterek, “O nedenle de buradan herkese diyorum ki herkes bildiğini anlatsın. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkanı var, bunu elinin tersiyle itmesin, bundan yararlanmanın yoluna baksın” çağrısında bulundu.

Bekir Bozdağ: Siyasette FETÖ temizliği yapmak lazım

Bekir Bozdağ: Siyasette FETÖ temizliği yapmak lazım
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ ile mücadelede siyasi partilerin de kendi içlerinde temizlik yapması gerektiğini vurguladı. CNN Türk'te Hakan Çelik'le Hafta Sonu programına katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ ile mücadeleye ilişkin bilgiler verdi.

Hakan Çelik'in "Siyasi partilerin içinde FETÖ temizliği yapılmalı mı? AK Parti bunu yaptı mı? Yapacak mı?" sorusunu yanıtlayan Bozdağ, şunları söyledi:

"Bu herkesin gündemi şu anda. Tüm partiler, STK'lar herkes kendi içine dönüp bir tarama yapması lazım. AK Parti de buna dahil. Kamuda biz nasıl bir arındırma politikasını güdüryorsak herkes kendi içinde de bir arındırma politikasını gütmesi lazım.

SİYASETTE DE FETÖ TEMİZLİĞİ YAPMAK LAZIM

Devlet, kendisine sadakatinden şüphe duyduğu bir kamu görevlisiyle çalışmama hakkına sahiptir. Siyasette de bunu yapmak lazım.

AK PARTİ'DE FETÖ'CÜ ADAYLARIN ÜSTÜ ÇİZİLDİ

AK Parti 2011 seçimlerinde bu konuya çok büyük hassasiyet gösterdi. O zaman ben parti içerisinde milletvekillerini belirlemek için Sayın Başbakanımıza  şimdi ki Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kurulan komisyonda üyeydim. FETÖ'yle irtibatı olan pek çok kişi, değişik illerden bizden milletvekili adayı olmak için müracaatta bulundular ve o dönemde heyet bunların neredeyse tamamına yakınının üzerini çizdi, listeye koymadı.

HAKAN ŞÜKÜR SPORCU KİMLİĞİYLE GİRDİ

Sadece kamuoyunun bildiği 2 isim var, onlarda daha sonra partiden ihraç edildi. Hakan Şükür sporcu kimliğiyle girdi, dolayısıyla biz 2011 seçimlerine girerken ve bu temizliğe başlayan ilk parti olduk.

CHP'NİN DE MHP'NİN DE BUNU YAPMASI LAZIM

Biz bu konudaki titizliğimizi 15 Temmuz'dan sonra koymuş değiliz, 2011'den beri biz bunu yaptık. Ama bunun aynısını CHP'nin MHP'nin de yapması lazım, diğer partilerin de yapması lazım. Herkes sen şunu yaptın, ben bunu yaptım demek yerine kendi içinde ayıklama mutlaka yapmalı.

Bekir Bozdağ: Siyasette FETÖ temizliği yapmak lazım

FETÖ TEK BİR PARTİYE AİT OLMAK İSTEMİYOR

Bu FETÖ tek bir partiye ait olmak istemiyor, hem en iyi ülkücü olmak istiyor MHP'ye ait olmak istiyor. En iyi sosyal demokrat olup CHP'ye, en iyi muhafazakar olup AK Parti'ye, en iyi medya olup tüm medyaya.. Hayatın her alanında yegane karar vericisi olmak istiyor"

Bekir Bozdağ: Siyasette FETÖ temizliği yapmak lazım

Yıldırım’dan Kılıçdaroğlu’na mağdur edebiyatı eleştirisi

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi olmamış gibi davrandığına dikkat çekti....

Yıldırım’dan Kılıçdaroğlu’na mağdur edebiyatı eleştirisi

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında haklarında işlem yapılanların itirazlarına ilişkin, "İşlem yapılanların sayısından fazla başvuru var. 'Ne olur, ne olmaz, bana da işlem yapılır' diye tedbirli davranıp önceden başvuranlar da var. Ne yaptıklarını bilmiyorum ama doğru bir iş yapmadıklarından eminim." dedi.

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdroğlu'nun FETÖ operasyonlarına ilişkin tepkilerine de burada cevap verdi:

KILIÇDAROĞLU'NA: "BIRAK KARDEŞİM"

"Şimdi ne yazık ki Anamuhalefet Partisi Başkanı, 15 Temmuz'u bıraktı, sanki 15 Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış, şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış, bedel ödememiş, bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Bırak kardeşim, milletin mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin mağduriyeti mi önemli? Bir şeye karar vermeniz lazım. Onun için hiç kimse çağın vebası bu terör örgütünün yaptıklarını sulandırmaya kalkmasın. Bunlar, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın başına beladır. Bunlara öyle veya böyle destek anlamına gelecek her türlü faaliyet, her türlü açıklama bu millete zulümdür, bu millete yapılacak en büyük haksızlıktır.

'da iki canlı bomba kendilerini patlattı

Ankara'da iki canlı bomba kendilerini patlattı

'daki terör operasyonları sırasında teslim olmak istemeyen iki terörist canlı bomba kendilerini havaya uçurdu. Ankara Valisi Ercan Topaca teröristlerden birinin Bingöl doğumlu Harun Aslan olduğunu söyledi. Kadın olan ikinci teröristin ise Maide Ataç olduğu belirlendi

'da, Haymana yolu civarında bombalı araçla hazırlığındaki iki terörist, düzenlenen operasyonda polisin "teslim ol" çağrısı üzerine kendilerini patlattı. Teröristler ölü ele geçirildi.

Bölgeye çok sayıda ambulans ve güvenlik görevlisi sevk edildi(DHA)

ANKARA VALİSİ'NDEN AÇIKLAMA

Olay sonrası konuşan Ankara Valisi Ercan Topaca, operasyonla ilgili ''Bu olay Diyarbakır'dan yapılan bir ihbar üzerine polisin aradığı şahıslar. Dün bu bölgeden bir vatandaşın bir kadın, bir erkek şüpheli şahıs gördüğü ihbarı üzerine bu bölgede yoğunlaşıldı.

Ankara'da iki canlı bomba kendilerini patlattı



TERÖRİSTİN KİMLİĞİNE ULAŞILDI

Buradaki bir kulübede bazı şahısların olduğu görüldü. Sabah saatlerinde polisler 'teslim ol' çağrısında bulundu. Buna olumlu cevap vermediler. Daha biz müdahale etmeden kendilerini patlattılar. Alanda yapılan incelemede bir şahsın kimliğine ulaştık.

200 KİLO AMONYUM NİTRAT ELE GEÇİRİLDİ

Harun Arslan Bingöl doğumlu. Bir bayan olduğunu da düşünüyoruz ancak onun kimliği henüz tespit edilebilmiş değil. Üçüncü bir kişiden de söz ediliyor. Onu tespit etmeye çalışıyoruz. 200 kilo civarında amonyum nitrat ve plastik patlayıcılar olduğunu tahmin ediyoruz.

Amaçları neresiydi o konuda çok kesin bir şey söylemek mümkün değil. Kendi kendilerini patlattılar. Bir eylem önlenmiş oldu. Otomobilde bu saldırıda kullanacaklardı muhtemelen. Otomobilde son bir iki gün içerisinde satın alınmış.

TÜRK BAYRAĞI ASMIŞLAR

İlginç olan bu araca Türk bayrağı asmışlar. Kendilerini kamufle etmek için Türk bayrağı asmak suretiyle bu hazırlıkları yaptıklarını düşünüyoruz. Henüz örgüt bağlantısı net değil ama elde ettiğimiz bilgiler Harun'un PKK bağlantılı olma ihtimali yüksek. Olayın yapılma ve planlanma şekli olarak PKK'yı işaret ediyor " ifadelerini kullandı.

Kodcu konuştu çözülme başladı

Kodcu konuştu çözülme başladı

FETÖ’nün gözaltındaki ByLock tasarımcısı Doç. Dr. İhsan Taşkın e şifreleri verdi. Kripto ByLock’çular deşifre edildi. Listedeki 166 FETÖ

Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun talimatıyla dün sabah harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube ekipleri, FETÖ'nün emniyet ve diğer kamu kurumlarındaki yapılanmasının en büyük delili olan, gizli ve şifreli ağı ByLock kullanıcılarına yönelik operasyon düzenledi.
 

MİT'TEN DESTEK

Haklarında yakalama kararı çıkan 166 ten 13'ü 3. ve 4. sınıf 13 emniyet müdürü. 114'ü emniyet amiri, komiser ve komiser yardımcısı, 39'u polis ve başpolis. İstanbul'da 26 ilçede, Türkiye genelinde ise 35 ilde düzenlenen dünkü opererasyonda şu ana kadar listeden 120 polis gözaltına alındı. Polis ekipleri, FETÖ şüphelisi meslekdaşlarının evlerinde ve emniyetteki odalarında aramalar yaptı. Şüpheliler hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na üye olma" suçundan işlem yapılıyor. Polisin geçen ay ortaya çıkarılan kriptolu ByLock görüşme ağındaki isimlere, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile yapılan ortak çalışmalardan ulaştığı öğrenildi. Gözaltına alınan isimlerin kimliklerine ulaşılmasında, önceki hafta gözaltına alınan ve ByLock'un tasarımını yapan 5 kişiden biri olduğu iddia edilen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Taşkın'ın ifadelerinin de etkili olduğu bildirildi.

ByLock'un şifreleri çözülüyor

Bilişim Uzmanı Füsun Nebil, ByLock ile ilgili bilgisinin yalnızca basından okudukları kadar olduğunu ancak bilişim teknolojilerini bildiği için konuya ilişkin çeşitli değerlendirmeler yapabileceğini söyledi.

KASIM 2014'TEN BERİ 215 BİN KİŞİ KULLANIYOR

Bir uygulama sistemi üzerinde bulunan kriptolu mesajlaşma programı Bylock ile Kasım 2014'ten bu yana 18 milyonun üzerinde mesajın yayınlandığının daha önce kamuoyuna açıklandığını anımsatan Nebil, yine basına yansıyan rakamlara göre bu sistemi kullanan 215 bin dolayında hesabın bulunduğunu aktardı.

Nebil, "215 bin kişinin kullandığı tespit edilen anlık mesajlaşma sistemi ByLock, tahminlerimize göre sanal mağazadan indirilmiyor. Kriptolu yazışılıyor. Mesajı gönderen ve alan anahtar giriyor ve bu anahtarlar tutuyorsa iletişim başlıyor." dedi.

Bir mesajlaşma uygulaması geliştirildiğinde öncelikle bunun reklamının yapılacağına işaret eden Nebil, "15 Temmuz öncesine baktığımız zaman, ne yabancı basında ne de Türkiye'de ByLock'un ne olduğu konusunda en ufak bir reklam, haber, bilgi yok. Biz bilişim uzmanları da bu olaylara kadar öyle bir mesajlaşma sistemini duymamıştık. Bu da bu mesajlaşma sisteminin özel bir amacı olduğunu gösteriyor." diye konuştu.

ByLock'un şifreleri çözülüyor

GİZLİ BİR UYGULAMA GÖRÜNTÜSÜ VERİYOR

Kullanıcılarının ne şekilde haberleştiğini ancak tahminler üzerinden anlatabileceğinin altını çizen Nebil, şöyle konuştu:
"İstihbarat yetkililerinin, 17-25 Aralık sürecinde bu yapılanmanın ByLock üzerinden haberleştiğini tespit ettiğine dair haberler var. O dönemde yazılımın işletildiği sunuculara sızılmış ve hem hesaplar hem de mesajlar bu sunucudan indirilmiş. Şu anda yapılan tespitler, bu bilgilerin çözümlenmesi ile ilgili gözüküyor.


Ben ByLock'ta sistemin teke tek görüşmeler şeklinde olduğunu ve kullanıcıların birbirini bir rehber üzerinde görmediklerini ancak davet usulu ile iletişime geçtiklerini tahmin ediyorum. Görselerdi birbirlerine 'key' yani anahtar vermek zorunda kalmazlardı. Yani ancak birbirinin anahtarlarını bilen insanların kullanacağı gizli bir uygulama görüntüsü veriyor."

Nebil, "İnternet üzerinde kimin ne yaptığını ancak IP adresi ile bulabilirsiniz. Burada da indirilen bilgilerde, hesapların hangi IP adresi üzerinden bağlandığı tespit ediliyor. Bu IP adresinin hangi operatör tarafından, hangi kullanıcıya verildiği de biliniyor. Böylece o IP'den hareketle ilgili kişi tespit edilmiş oluyor". bilgilerini paylaştı.

Mobil telefonlar üzerinden yapılan haberleşmelerde bu tespitin son derece kolay olduğunu belirten Nebil, şöyle devam etti:

"Eğer wi-fi üzerinden ByLock kullanımı bir kurumdan (yani otel, kafe ya da şirket) ise 2007 yılında yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Kanunu nedeniyle buralarda kullanım yapanlar kayıt altında. Loglar tutuluyor. Dolayısıyla da ilgili kişinin bulunma olasılığı yüksek. Eğer loglar tutulmuyorsa, zaten ilgili kurum ve yetkili kişi bundan sorumlu tutulur.

Ama bu bir ev ise ve 2-3 komşu kendi aralarında wi-fi paylaşımı yapıyorlarsa, bu durumda hangi komşunun kullandığı anlaşılamaz. Böyle 1-2 olay da biliniyor. Dolayısıyla bugün ByLock için bahsedilen listelerden turuncu olanlar bu bölüme giriyor. Wi-fi paylaşımı, hele bilmediğiniz insanlarla paylaşım her halükarda tehlikeli. Diğer insanların ne yaptığını bilmiyorsanız, bu çocuk pornosu olabilir, banka dolandırıcılığı bile olabilir ya da burada olduğu gibi ByLock gibi bir konu gündeme gelebilir."

ByLock'un bir süredir FETÖ mensubu olmaya dair en önemli kanıt sayıldığına işaret eden Nebil, "Sunucusunun Litvanya'da bulunduğu söyleniyor. ByLock ile ilgili basında 15 Temmuz öncesinde bilgi yok." dedi.

Nebil, ByLock yazılımı yüklemelerinin bir kısmının bluetooth üzerinden olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

"BYLOCK KULLANAN HERKES BULUNABİLİR"

Türki̇ye Bi̇li̇şi̇m Derneği̇ Yöneti̇m Kurulu Başkanı İlker Tabak da ByLock'un, Türkiye’de kullanımı yaygın olan WhatsApp, Viber gibi bir haberleşme ve mesajlaşma programı olduğunu söyledi.

Kullanıcıların cep telefonlarına kolay bir şekilde ByLock programını yükleyebildiklerini belirten Tabak, yüklemek için kişinin, "programın nereden yükleneceği" bilgisine sahip olması gerektiğini aktardı.

Programın bir web sitesi üzerinden indirilebilecek şekilde planlanmış olabileceğini ifade eden Tabak, FETÖ'nün haberleşme ağı olarak bilinen ByLock gibi herhangi başka bir programın da şu anda kullanılabiliyor olabileceğini ifade etti.

Cep telefonuna indirilen ve kullanılan uygulamaların tespitinin yapılabildiğini dile getiren Tabak, "Programı kim indirdi, hangi numaralı telefon bunu indirdi diye bu yazılımın, programın kaynağındaki sunucu bilgisayarlarda bir arşiv tutuluyordur. Ayrıca indirilen telefona erişilirse orada yapılacak bir incelemede 'hangi uygulamaların yüklendiği, yüklendikten sonra ne kadar süreyle çalıştırıldığı, ne zaman bilgisayardan ya da telefondan kaldırıldığı' gibi birtakım bilgiler de o cihazların içinde bulunabilir. Derin incelemelerle ByLock kullanan herkesi̇n i̇zi̇ne ulaşmak mümkün." şeklinde konuştu.

Tabak, bu tür programların iletişim kanallarında kullandığı birtakım kapılar ve şifreler olduğunu belirterek, "Dolayısıyla uygulamada özel bir şifre kullanıldı mı, kullanılmadı mı diye bakılarak bir analiz yapılıp, sonuca ulaşılabilir." dedi.

Cep telefonlarının seri numaralarından da ByLock kullanıcılarının tespitinin mümkün olabileceğine dikkat çeken Tabak, şöyle devam etti:

"Bir bilgi bir yerde paylaşıldığında veya iz bıraktığında buna erişmek mümkün. Yapılan görüşmeler silinse bile, diyelim ki silindi, bunlar sonuçta birtakım sunucuların belleklerinde, disklerinde saklanan bilgiler ve her ihtimale karşı yedeği alınıyor. Bizler de gerektiğinde yedekleme yapıyoruz. Aldığınız yedekleri temizlemezseniz, oradan bile bu geçmişe dönük bilgilere ulaşılabilir. Ayrıca derin analizlerle, çalışmalarla 'Bu disklerde daha önce neler vardı, neler yoktu' bilgisi çıkabilir."

Vatandaşlara da güvenlik uyarısında bulunan Tabak, "Vatandaşlarımız birçok uygulamayı indirdiği zaman, verisinin, bilgisinin paylaşılmasını da kabul ediyor. Programlar indirilirken 'İzin ver' diye bir buton var. Bunların çoğu okunmadan kabul ediliyor. Öyle olunca bunlar çeşitli dolandırıcılık yöntemlerine de alet olabiliyor. Burada toplanan veriler bir şekilde başkalarının eline geçebiliyor. Olabildiğince lisanslı ürün kullanmak gerekli." ifadelerini kullandı.

TEMELİ TÜBİTAK'TA ATILDI
Terör Polisi'nin gözaltına aldığı matematik uzmanı Taşkın'ın, ByLock'un 'kodlaması'nı yaptığı ve şifremeleri bizzat kendisinin yaptığı ileri sürüldü. Taşkın'ın, FETÖ'nün iletişim ağı olan ByLock'u, bilgisayar ve matematik uzmanı olan diğer 4 FETÖ'cü ile birlikte TÜBİTAK'ta görevliyken yaptığı belirlendi. Taşkın'ın sorgusunun devam ettiği kaydedildi.

ANA SERVER'I LİTVANYA'DA
ByLock, örgütten alınan şifreyle çalıştırılabiliyor. Litvanya'daki bir server üzerinden çalışan program, App Store veya Google Play üzerinden indirilemiyor ve sadece bluetooth ile yüklenebiliyor. ByLock'u kullananların bir kısmı, geçen hafta MİT tarafından belirlenmişti. Programın yayımlandığı server'ı kırarak, ByLock listesini ele geçiren MİT ve emniyet istihbarat birimleri, binlerce örgüt üyesini deşifre etmeyi başarmıştı. Emniyet birimleri de son operasyon öncesinde ByLock kullanan bazı şüphelileri belirledi. Bu nedenle operasyona "Çözülme-1" (Unlock-1) operasyonu adı verildiği öğrenildi.

Bylock’çu yüzbaşıdan şok: 2009 KPSS soruları da çalındı

Bylock’çu yüzbaşıdan şok: 2009 KPSS soruları da çalındı

FETÖ'nün girişimi soruşturmasında TSK'dan ihraç edilen FETÖ'cü yüzbaşı C.Ç., çarpıcı itiraflarda bulundu. Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'a ifade veren C.Ç. örgütün gizlenme yöntemleri, evlendirme biçimi, sınav sorularının çalınması ve ByLock'un kurulmasına kadar FETÖ'nün tüm tezgâhını anlattı.

GİZLENMEK İÇİN NAMAZ YOK
C.Ç., örgüte dershanelerine giderek katıldığını anlatarak. "Kara Harp Okulu'nda okurken cemaatin kuralları gereği kendimizi gizlemek için namaz kılmıyor, oruç tutmuyorduk. Namazı ima ile gözle kılıyorduk. Abdesti de teyemmüm ile alıyorduk" dedi. C.Ç., sürecini ise, "Evlenmek istediğim zaman bana bilgisayardan eşimin fotoğrafını gösterdiler. Bizi tanıştırıp evlendirdiler. Sıkıntı olmasın diye eşimini başını açtırdılar" diye anlattı. İtirafçı yüzbaşı "2009 KPSS sınavından önce örgüt abisi beni aradı. Soruları o yıl alamadık. 2010 KPSS'den 2-3 gün önce H.A. beni eve çağırdı. metnini okuttuktan sonra 2010 KPSS sorularını flaş bellekle bana verdi. Eşime götürdüm. Doğru şıkları koyulaştırmışlardı. Sınavda hepsi çıktı eşim yüksek puan aldı" diye konuştu. 2009, 2010, 2012 KPSS sınavı ile 2013 YDS ve ALES sınav sorularının örgüt tarafından ele geçirildiğini itiraf eden C.Ç., "Maça gel" şifresiyle kendilerini çağırıp verdiklerini anlattı. ByLock'çu yüzbaşı, "Ben 2013'te YDS, ALES sınavlarına ve İç Denetçilik Sınavları'na girdim. YDS ve ALES sorularını sınavdan bir gün önce cemaat abisi bana verdi" ifadelerini kullandı. C.Ç, ByLock'un telefonuna 2015 Ocak'ta Murtaza kod adlı bir FETÖ abisi tarafından hafıza kartı çıkartılarak bilgisayardan yüklendiğini söyledi.

Demirtaş kışkırttı FETÖ kararttı

Demirtaş kışkırttı FETÖ kararttı

FETÖ, 6-8 Ekim olaylarında HDP Eş Genel Başkanı’nın kışkırtması ile terör estiren PKK’lıları gösteren emniyet kamera kayıtlarını gizledi

FETÖ'cü hainlerin PKK ile işbirliği yapıp 6-8 Ekim olaylarına seyirci kaldıklarının ortaya çıkmasının ardından, asli faillerinin de mahkemelerden gizlendiği saptandı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kışkırtması ile sokağa çıkan PKK yandaşları masum vatandaşları katlederken, FETÖ'cü lerin de kamera görüntülerini mahkemeye göndermeyerek kararttığı ortaya çıktı. 53 kişinin ölümüyle sonuçlanan 6-8 Ekim olaylarında parmağı olan emniyet içindeki FETÖ'cülerin, asıl failleri yargıdan gizlediği ortaya çıktı. Olayların ardından çok sayıda kişi tutuklanıp haklarında 4. ve 5. Ağır Ceza Mahkemeleri'nde dava açıldı. Yargılamalar başladıktan sonra sanıkların olaylara bizzat katıldıklarına dair herhangi bir fotoğraf veya görüntü kaydına rastlanmadı. Sadece altında polislerin imzalarının bulunduğu yakalama ve bilgi alma tutanakları vardı. Mahkeme heyeti, emniyete yazı yazarak sanıklarla ilgili görüntü ve fotoğraf kayıtlarının gönderilmesini istedi. Toplumsal olaylarda başta TOMA, Kobra ve panzer gibi araçlarda takılı bulunan koruma kalkanlı kameraların kesintisiz çalışması yönünde genelgesine rağmen, 6-8 Ekim'de zırhlı polis araçlarının kameralarının kayıt yapmadığı bildirildi. Mahkemeye gönderilen yazıda ise, "Kameralar çalışmadığı için araçlardan görüntü alınamadı" denildi. Olayların yaşandığı yerde MOBESE kayıtları olmadığını söyleyen FETÖ'cü polislerin, mahkemeye gönderdikleri çevredeki MOBESE kayıtlarında ise yakalanan sanıkların teşhisine elverişli görüntüler yoktu.

GERÇEK FAİLLERİ GİZLEDİLER
FETÖ'cü polislerin, olaylara katılan vandalların yakalanması durumunda olayların durulacağını düşünerek gerçek failleri gizledikleri, bunun yerine masum kişileri fail diye yakalayıp, sade vatandaşlarla devleti karşı karşıya getirerek kamuoyunda, "Devlet Kürtleri cezalandırıyor" algısı yaratmak için bu sinsi planı hayata geçirdikleri belirtildi. Mahkemeye gönderilen bazı polis kamerası görüntülerinde, kişilerin yüzlerinin teşhis edilmemesi için kameraların yoğun biçimde hareket ettirildiği belirlendi. Taş, molotof ve el yapımı patlayıcılar kullanılırken, kameraların farklı açılara çevrildiği tespit edildi.

YÜZDE 85'İ BERAAT ETTİ
İşyerlerini yağmadıkları iddiasıyla yakalanan çok sayıda kişinin olaylarla ilgisi olmadığı tespit edildi. Polis tutanaklarına göre, yakalanan sanıkların yüzde 85'i hakkında, eylemlere katıldıklarına dair emare olmadığı için beraat kararı verildi. Mahkeme, olay tutanağında imzası bulunan bazı polislerle ilgili, olaylar sırasında emniyet araçlarındaki kamera görüntülerinin mahkemeden gizlenmesi nedeniyle, "Görevi kötüye kullanmak"tan suç duyurusunda bulundu.

YASİNLER UNUTULMADI
Diyarbakır'da, Kobani gösterileri sırasında terör örgütü PKK'lıların katlettiği Yasin Börü ve arkadaşları ölüm yıldönümünde unutulmadı. Kentin değişik yerlerine, "6-8 Ekim olaylarında vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarını rahmetle anıyoruz" pankartları asıldı.

Hurşit tiyatrosu Kerkük’te bitti

Hurşit tiyatrosu Kerkük’te bitti

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, ‘gözaltında işkenceyle infaz edildi’ algısını yaratıp yurtiçinde provokasyon, yurtdışında da kara propaganda malzemesi haline getirdiği Hurşit Külter, Kerkük’te ortaya çıktı

'ta sözde özerklik ilan eden PKK'lı teröristlerin kazdıkları hendeklerin kapatılması için süren operasyonlar sırasında DBP Şırnak il yöneticisi Hurşit Külter, 27 Mayıs 2016 günü ortadan kayboldu. Yapılan haberlerle, , dünyanın gözünde, insanlara yargısız infaz yapan bir ülke gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu çevrelerin iddialarına göre, Hurşit Külter ortadan kaybolmadan önce ailesine mesaj gönderip, etrafının sarıldığını belirtip, "Hakkınızı helal edin" demişti. Başta HDP ve DBP olmak üzere İnsan Hakları Derneği, Cumartesi Anneleri, Güneydoğu'daki bazı barolar ve sözde insan hakları savunucuları olduğunu ileri süren PKK yandaşları, oturma eylemleri, basın açıklamaları yaptı. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Külter'in üzerinden Kürt gençlere mesaj verilmek isteniyor" diyerek, 'yi suçladı. Sözde insan hakları savunucuları, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütü ile merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Birleşmiş Milletler'e (BM) de başvuru yaparak Külter'in bulunması için acil eylem çağrısında bulundular.

CHP-HDP İTTİFAKI
Yalancı tanıklar ortaya çıkarıp, "Gözaltına alındı, kaçırıldı, infaz edildi" şeklindeki suçlamalarının dozunu artırdılar. HDP Şırnak milletvekilleri Aycan İrmez ile Leyla Birlik, Külter'in akıbetinin araştırılması için Başbakan Binali Yıldırım ile eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya soru önergesi verdi. CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise, "Zorla kaybetme insanlık suçudur" diyerek, Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de, Külter'in akıbetiyle ilgili araştırma yapacaklarını söyledi. İçişleri Bakanlığı bir müfettişi Külter'in akıbetinin araştırması için görevlendirdi. Şırnak Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı da Hurşit Külter adında birinin gözaltına alınmadığını açıkladı.

ORTAYA ÇIKTI , ÖZÜR DİLEDİ
Fırat Haber Ajansı dün Hurşit Külter'in Irak'ın Kerkük kentinde olduğunu duyurdu. DBP eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise konuyu kendilerinin de basından öğrendiklerini söylemekle yetindi. Külter yaptığı basın toplantısında 13 gün gözaltında tutulduğunu ve bir fırsatını bulup, kaçtığını iddia etti. Bazı kişilerin yardımıyla Irak'a geçirildiğini söyleyen Külter, kendisi için eylemler yapan STK'lardan özür diledi. Külter'in ağabeyi Kâmil Külter ise haberi alınca şoke olduklarını, annesinin bayıldığını söyledi.

MİLLETİN YÜZÜNE NASIL BAKACAKSINIZ?
6-8 Ekim'de Kürt vatandaşları sokağa çağırarak bir katliama neden olan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş partisinin grup toplantısında eline aldığı büyük bir Hurşit Külter posteriyle kameralara poz vermişti. Vatandaşları "Kürtler direnişi yükseltmezse Hurşit Külter gibi bir bir kaybettirilecekler" diyerek yine 'sokağa çıkın' çağrısı yapmıştı. Yenikapı'daki mitinge katılmayan Demirtaş, "Yenikapı'ya gitseydik, Hurşit Külter'in, Berkin'in ve Uğur'un gözlerine bakamazdık" demişti.

‘FETÖ ile mücadeleyi halka iyi anlatın’

‘FETÖ ile mücadeleyi halka iyi anlatın’

Başbakan Binali , başta olmak üzere üç bölgeden 27 ilin AK Partili milletvekiliyle değerlendirme toplantısı yaptı. AK Parti Genel Merkezi'nde önce Ankara milletvekilleriyle bir araya gelen Yıldırım, cuma namazından sonra Afyonkarahisar, Aydın, Aksaray, Ardahan, , Artvin, Çankırı, Çorum, Düzce ve Eskişehir milletvekillerinden oluşan ikinci grubu kabul etti. Akşam saatlerinde de üçüncü grupta yer alan illerin milletvekilleriyle bir toplantı gerçekleştirildi. Üçüncü grupta ise Ağrı, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bilecek, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Kırşehir, Kırıkkale ve Niğde milletvekilleri yer aldı. Toplantılarda illerdeki teşkilatların durumu ele alınırken, en fazla üzerinde durulan konu ise FETÖ ile mücadele oldu. Örgüt militanlarının devlet kadrolarından temizlenmesi konusunda milletvekillerine bilgi verilirken, FETÖ ile mücadele kapsamında milletvekillerine gelen şikayetler de Yıldırım'a aktarıldı.

"ACIMASIZ OLACAĞIZ "
FETÖ ile mücadelede görevden alınan ancak mağdur olduğunu söyleyenlerin itirazları da gündeme geldi. İtiraz mekanizmasının iyi işletileceği kaydedilirken, FETÖ'nün mağduriyet oyununa karşı da dikkatli oluması belirtildi. Başbakan Yıldırım tüm önerileri dinlerken, "FETÖ soruşturmalarını kin güderek yapmıyoruz. Ortada bir terör örgütü var, bunun hesabını soracağız. Bu konuda acımasız olacağız. FETÖ ile mücadelede kılı kırk yaracağız. Sahaya inin ve FETÖ'ye karşı yapılan mücadeleyi halka iyi anlatın" mesajı verdi.

Öksüz kaçmadan önce bu evde kaldı

Öksüz kaçmadan önce bu evde kaldı

Adil Öksüz, 15 Temmuz sonrası serbest bırakılınca, bir liğine kayınpederinin Akyazı’daki villasında kaldı. Ertesi gün sırra kadem basan Öksüz’ün akrabaları öfkeli: Onun yüzünden ailece perişan olduk. Teslim olup adalete hesap versin

FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbe girişiminin merkezi Akıncı Hava Üssü'nde olduğu belirlenen ve çıkarıldığı hâkimlikçe iki kez serbest bırakılan Adil Öksüz'ün son sini geçirdiği villaya SABAH girdi.

BALDIZI: GİTTİĞİNİ GÖRMEDİK
Akyazı İnönü mahallesinde kayınpederine ait villaya, serbest bırakıldığı 20 Temmuz günü gelen Adil Öksüz, burada bir gece yattıktan sonra sabah valizini alıp ortadan kayboldu. Adil Öksüz'ün Akyazı'daki yakınlarına darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olduğunu söylemediği, yol çevirmesi sırasında gözaltına alındığı yalanını uydurduğu öğrenildi. Akyazı'daki villada SABAH'ın sorularını cevaplandıran Adil Öksüz'ün baldızı Belkıs Tetik, "Bize yol çevirmesinde alındığını, gözaltında tutulduğunu söyledi. Akıncı Üssü'nde olduğunu kesinlikle söylemedi. Serbest bırakıldığı gün gelip bu evde bir gece geçirdi. Sabah da yakalama çıktığını öğrenip evden ayrılmış, biz gittiğini görmedik" dedi. Adil Öksüz'ün içine kapanık bir kişilikte olduğunu kaydeden Belkıs Tetik, nerede olduğu konusunda bilgileri olmadığını zaten kendisi yüzünden büyük mağduriyetler yaşadıklarını kaydetti.

"ABD'YE GİDER GELİRDİ"
Öksüz'ün kaçması sebebiyle anne, baba ve eşinin tutuklu olduğunu, abisi ve bir eniştesinin daha cezaevine konulduğunu kaydeden Belkıs Tetik,"Adil Öksüz hayatımızı mahvetti. Bir an önce yakalanmasını istiyoruz. Kendi keyfi için ailemizin bütün düzenini bozdu. İnsanların onun yüzünden mağdur olduğunu görüp adalete teslim olması lazım ama işte bunu yapmıyor" diye konuştu. Adil Öksüz'ün Fetullah Gülen ile görüştüğünü bildiklerini fakat darbeyi organize edecek kadar bu işlerin içinde olduğunu kesinlikle bilmediklerini kaydeden Belkıs Tetik şöyle devam etti: "'ye gider gelirdi. Gülen ile görüştüğünü bilirdik. Odasından çıkmayan sürekli bir şeyler yazıp çizen bir ilahiyatçıydı. Bizimle pek konuşmazdı." Firari Adil Öksüz'ün 15 Temmuz'da Ankara'ya tarla bakmaya gittiğinden haberdar olmadıklarını kaydeden Tetik, Akıncı Hava Üssü yakınlarında herhangi bir akrabalarının da bulunmadığını ifade etti. Adil Öksüz'e teslim olması çağrısında bulunan Belkıs Tetik, "Gelip teslim olsun ve yaşlı anne babamı, ailemizi bu zulümden kurtarsın. Kendisi zaten bundan böyle yanımıza yöremize yanaşamaz, bizim böyle bir eniştemiz artık yok" dedi.

'TESLİM OLUP HESAP VERSİN'
Adil Öksüz'ün diğer baldızı Şennur Şen ise Adil Öksüz sebebiyle büyük mağduriyet yaşadıklarını özellikle hasta annesinin cezaevinde bulunmasının kendilerini çok endişelendirdiğini ifade etti. Öksüz'ün 20 yıllık enişteleri olduğunu ve kendileri ile çok iletişim kuran bir insan olmadığını kaydeden Şen, "Sabah anneme selam verip ayrılmış. Bir daha kendisinden haber alamadık. Kendisine hakkımızı helal etmiyoruz. Adalete teslim olsun ve hesap versin" dedi.

KAMERALAR ÇALIŞMIYOR
Adil Öksüz'ün son gecesini geçirdiği Akyazı İnönü Mahallesi'ndeki villa, kayınpederi Cevat 'a ait… 9 odalı villa, doktor olan Yıldırım tarafından muayenehane olarak da kullanılıyor. Savcılık tarafından mühürlenen villa, aynı zamanda Öksüz'ün SIR plakalı aracının bulunduğu yer. İddiaya göre Adil Öksüz serbest kaldığı 20 Temmuz günü kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım ile eve geldi ve geceyi burada geçirdi. Sabah yakalama kararı çıktığını öğrenince evin önünden geçen ana caddeden dolmuşa binerek sırra kadem bastı. İşin ilginci Adli Öksüz'ün evden ayrıldığı sırada villadaki güvenlik kameraları çalışmıyordu.

Cumhurbaşkanı, Altan’dan şikâyetçi

Cumhurbaşkanı, Altan’dan şikâyetçi

Hakkındaki hakaret davalarını geri çeken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘darbe çağrısı’ yaptığı için FETÖ’den tutuklanan gazeteci Ahmet Altan’la ilgili şikâyetinden vazgeçmedi

Darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan gazeteci-yazar Ahmet Altan'a cumhurbaşkanına hakaret suçundan 1 yıldan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nda hazırlanan iddianamede Altan'ın bir sitesi ile yaptığı söyleşide Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı hakaret suçunu işlediği belirtildi. İddianamede Altan'ın, cumhurbaşkanına karşı hakaret değil de eleştiride bulunduğu yönünde savunma yaptığı aktarıldı. Ancak eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşan ve hakaret teşkil edebilecek sözler kullandığı kaydedildi. Davanın, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmasında Erdoğan'ın avukatı İlvan, darbe girişiminden sonra cumhurbaşkanının kendisine karşı hakaret suçlarını affettiğini anımsattı. Ancak Altan'ın birçok hakaret davası olduğu için Altan hakkındaki şikâyetlerinin devam ettiğini söyleyen İlvan, Altan'la ilgili davadan feragat ettiklerine dair daha önce mahkemeye ulaşan dilekçenin ise bir hata sonucu gönderildiğini belirtti. Duruşma ertelendi.

TSK: “Çukurca’da 254, 'de 374 terörist etkisiz hale getirildi”

TSK: “Çukurca’da 254, Hakkari'de 374 terörist etkisiz hale getirildi”

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Çukurca'da 4 Ekim 2016 tarihinde başlayan Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu'nda 30 Ağustos 2016’dan bu yana toplam 254, genelinde ise toplam 374 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yapılan yazılı açıklamada, "6 Ekim 2016 tarihinde Üzümcü Karakolu'na bir terörist, 7 Ekim 2016 tarihinde diğer bir jandarma karakoluna bir olmak üzere toplam iki terörist teslim olmuştur. 6 Ekim 2016 tarihinde Çukurca Çilekli Tepe'den sızarak Gerdi Tepe'ye el atan Dağ ve Komando Tugayı Komutanlığı unsurları teröristlere ait bir Doçka silahını ele geçirmiştir. 7 Ekim 2016 gecesi saat 01.15'te çıkan çatışmada kaçmaya çalışan 5 terörist, silahlı İHA Bayraktar'la yapılan atış sonucu Kovan Tepe bölgesinde etkisiz hale getirilmiştir. Operasyonların devamında Çukurca Uzundere Gerki Tepe'de ele geçen malzemeler; 1 adet Doçka, 1 adet RPG-7, 1 adet Ak-47, 167 adet Doçka mühimmatı, 6 adet anti tank roket mühimmatı, 12 adet sevk fişeği, 10 adet el bombası, 138 adet keleş mühimmatı, 8 adet AK-47 şarjörü, 2 adet gündüz görüş dürbünü, 1 adet gece görüş dürbünü ve giyim malzemesi" denildi.

PKK DOSYASINDAN ÇIKAN ŞOK FOTOĞRAFLAR

ÇUKURCA'DA PKK OPERASYONUNDA ELE GEÇİRİLEN MÜHİMMAT

Açıklama şöyle devam etti:

"Çukurca operasyon bölgesinde icra edilen hava harekatında BTÖ açısından çok önemli olan Zengil Tepe'de 2 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hemen ardından Accuracy nişancısı atışı ile Zengil Tepe'de 1 terörist daha etkisiz hale getirilmiştir. Çukurca Çilekli Tepe'de iki dün ve bugün çıkan çatışmada öldürülen ancak kayda girmeyen 5 teröriste ait ceset, bugün 1'nci Komando Tugay unsurlarınca arazide bulunmuştur. Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Bahri Uçuş Operasyonu'nda etkisiz hale getirilen terörist sayısı toplam 21 oldu. 30 Ağustos 2016'dan bu yana Çukurca'da toplam 254; genelinde toplam 374 terörist etkisiz hale getirildi."

Piknik yapmıyoruz terörist temizliyoruz

Piknik yapmıyoruz terörist temizliyoruz

Başbakan , lı mevkidaşının “Türk askeri Başika’da kendini piknikte sanmasın” sözlerine sert yanıt verdi. Bağdat’ın ‘kışkırtıcı’ tavır takındığını söyleyen Başbakan Yıldırım: Türk askeri orada dünyanın baş belası DEAŞ’la mücadele ediyor

Başbakan Binali , dün cuma namazını AK Parti Genel Merkezi'nin karşısındaki Başyazıcıoğlu Camisi'nde kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldırım özetle şunları söyledi:

ASKER PİKNİK YAPMAZ GÖREV YAPAR:
Piknikte olduğunu kim söylüyor, asker piknik yapar mı, asker görev yapar. Bizim askerimiz de orada görev yapıyor. Dünyanın başının belası DEAŞ ile mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi Suriye'de 'ta yapan sadece biz değiliz. ABD, Rusya, 60 küsür ülkeden orada mücadele eden var. Irak ile ne fiziki ne gönül bağı olmayan birçok ülkenin orada uzmanı var, askeri var.

IRAK ÖNCE PKK'YI ÖNLESİN:
Bağdat'ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum. Yani bugün gitmiş değil bizim askerimiz oraya. Uzun zamandan beri oradadır ve çok faydalı çalışmalar yapıyor. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğüyle veya Irak'a hasmane, düşmanca bir tutumumuz yok. Bağdat hükümeti, buna takılacağına yıllardır bağrında beslediği ve Türkiye'nin canını yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey varsa onu yapsın. Önce onu yapsın, sonra konuşsun.

IRAK'TA KİM VAR KİM YOK BİLİYORUZ:
(Abadi'nin 'Irak'ta yabancı ülke güçleri yok' sözü) Biz Irak'ta neyin var olduğunu, neyin yok olduğunu biliyoruz. Onun için bu lafların hiç kıymeti harbiyesi yok. Irak neden bu açıklamaları yapıyor, bunun nedenini müsaade edin de zamanı gelince söyleriz.

BM YENİDEN YAPILANDIRILMALI:
(Irak'ın 'yi toplantıya çağırması) Olabilir. Herkes BM'yi toplantıya çağırabilir ama BM keşke dünyanın sorunlarını çözebilecek iradeye sahip olsa. 5 tane daimi üyenin maalesef her zaman dediği oluyor ve 196 ülke ona boyun eğmek zorunda kalıyor. Onun için BM'nin güvenilirliği gün geçtikçe daha fazla sorgulanıyor. BM'nin mutlaka bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.

BAŞİKA'DA MUSUL HAZIRLIĞI
Başika'ya giren Reuters Haber Ajansı, Sünni ağırlıklı 2 bin 500 savaşçıdan oluşan bir birliğin Musul operasyonu için işaret beklediğini yazdı. TSK'nın çatışma eğitimi verdiği Sünni Arap kuvvetinden Ebu Mahmud kod adlı savaşçı, "Musul'daki yakınlarım anlatıyor, DEAŞ militanları 'Musul'un kurtarılmasından bahseden olursa kafasını keseriz' diye tehditler savuruyormuş" ifadelerini kullandı. Ebu Mahmud, Türkiye'nin de bölgedeki varlığına karşı çıkan Bağdat yönetiminin, Şii yanlısı bir siyaset izleyerek kendilerine destek vermemesinden endişe ettiklerini belirtti. Haberde Musul'a 13 kilometre mesafede kamp kuran birliğin önemli bir kısmının eski Irak ordusu mensubu ya da DEAŞ'ın eline düşmeden önceki Musul sakini olduğu belirtildi.

KILIÇDAROĞLU MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR
Ne yazık ki ana muhalefet partisi genel başkanı, 15 Temmuz'u bıraktı, sanki 15 Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış, şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış, bedel ödenmemiş... Bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Bırak kardeşim... Milletin mağduriyeti mi önemli, yoksa darbecilerin mağduriyeti mi?.. Bir şeye karar vermeniz lazım. Onun için hiç kimse çağın vebası bu terör örgütünün yaptıklarını sulandırmaya kalkmasın. Bunlar sadece Türkiye'nin değil, dünyanın başına beladır. Bunlara öyle veya böyle destek anlamına gelecek her türlü faaliyet, her türlü açıklama bu millete zulümdür, bu millete yapılacak en büyük haksızlıktır.

AŞİRET LİDERİNİN OĞLU KAÇIRILDI

Terör örgütü aşiret liderinin oğlunu kaçırdı

DEAŞ terör örgütünü ’nin kuzeyinden temizlemek için TSK desteğiyle ilerleyen ÖSO, Türkmen ve Arap aşiretlerin desteğini aldı. ÖSO’ya destek kararı alan Türkmen aşiret Beniasid’in liderinin oğlu PYD tarafından kaçırıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özel Kuvvetleri'nin desteğiyle 'Fırat Kalkanı' harekâtını yürüten Özgür Ordusu (ÖSO), El Bab'a yönelik büyük operasyon için Türkmen ve Arap aşiretlerle temasa geçti. Menbiç Tümeni Komutanı Abu Ali Raslen, yaptığı açıklamada, "Menbiç ve El Bab'da bulunan Beniasid, Bubenne, Elon, Kaneyim, Şabi, Sıresat, Beggara, Hanedi ve Ennacar aşiretleri ile ÖSO komutanları bağlantı kurdu. Olumlu geçen görüşmelerde ortak hareket edilmesi yönünde kararlar alındı. Aşiretler, El Bab ve Menbiç sınırında büyük kuşatma operasyonu için hazırlık yapıyor. Türkiye'nin talimat vermesiyle gereken yapılacak" diye konuştu.

AŞİRET LİDERİNİN OĞLU KAÇIRILDI

Beniasid Türkmen aşiretinin lideri Ali Hüseyin Asidi'nin oğlu Muhammed Hayr Allevi'nin 6 gün önce PYD tarafından Menbiç'teki evinden kaçırıldığı öğrenildi. PYD'nin aşiretlerin ÖSO'ya destek vermemesi için aşiret liderinin oğlunu kaçırdığı değerlendiriliyor. Öte yandan Dabık yakınında bulunan ve DEAŞ'li teröristlerle çatışmayı sürdüren ÖSO Akterin Köyü'nü ele geçirirken, 10'un üzerinde DEAŞ'li terörist öldürüldü. TSK ise DEAŞ'e ait 68 hedefi 80 çok namlulu roketatar ve 31 tankla vurdu. (Haberturk)

ABD'DEN KRİTİK PYD AÇIKLAMASI! PYD/PKK’DAN MÜNBİÇ’TE YENİ OYUN HAZIRLIĞI

Dumanlı ve Kışanak'ın garaj randevusu deşifre oldu

Dumanlı ve Kışanak'ın garaj randevusu deşifre oldu

Eski Sur Belediye Başkanı FETÖ'nün ve PKK'nın köşeye sıkıştığı günlerde gerçekleşen ve arka kapıdan gizlice girerken görülen Ekrem Dumanlı'nın buluşmasının arka planını açıkladı. Buna göre Dumanlı-Kışanak görüşmesinde bir liste el değiştirdi ve bu liste o günlerde yaşanan hendek savaşları için çok önemliydi... İşte çarpıcı ifadeler

FETÖ'nün medya imamı Ekrem Dumanlı'nın garaj kapısından girerek ziyaret ettiği ile ne konuştuğuna görüşmeyi neden gizli kapaklı yaptığına ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Sur eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı görüşmede hendeklerde kullanılacak sicili bozuk isimlerin listesinin Dumanlı aracılığıyla gönderildiğini belirtti.

DUMANLI KIŞANAK'A O LİSTEYİ VERDİ

"Ekrem Dumanlı'nın Belediyesi'ne arka kapıdan girdiği o gün Gülten Kışınak'a suçlu listesini verdi" sözlerinin sahibi Sur Eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı...

HENDEKLERDE ONLAR KULLANILDI

FETÖ-PKK-HDP ilişkisi hakkında konuşan Toptancı, Ekrem Dumanlı'nın Gülten Kışanak'a suçlu listelerini verdiği ve bu kişileri hendek kazma ve olaylarda kullanmalarını söylediğini belirtti.

Sur Eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı "Dumanlı, Kışanak'a liste verdi"

ESRARCI, KAPKAÇÇI, BALİCİLER...

'Ben, Ekrem Dumanlı'nın o meşhur arka kapıdan Gülten Kışanak'ı ziyaret nedenlerini sorduğum henüz Diyarbakır'ın o tarihi Sur'un hinterlandında hendekler, çukurlar kazılmamış, insanlar bomba tehditi altında olmadıkları bir süreç içerisinde. Sur'un içerisinde yaşayan kriminal suçlularının listelerini kendilerine verdiler. Uyuşturucu, bali, esrar kullanan, hırsızlık yapan, kapkaç yapan. Ekrem Dumanlı bizzat Gülten Kışanak'a bu listeyi teslim etti. Bu liste kriminal suçluların listesiydi. Zira o çukurları bekleyenler hep kriminal suçtan. Ellerine teleskop verilenler hep bunlardı.'

İŞTE CHP VE HDP'NİN FETÖ İLİŞKİSİ

Müteahhit, Belediye Başkan Yardımcısını makamında vurdu

Müteahhit, Belediye Başkan Yardımcısını makamında vurdu

'nın Pamukova Belediye Başkan Yardımcısı Nuri makamında görüştüğü müteahhidin silahlı saldırısına uğradı. Bacağından yaralanan Nuri Öztürk tedavi altına alındı.

Olay saat 14.45 sıralarında, Pamukova Belediyesi'nde meydana geldi. Müteahhitlik yapan B.S., Pamukova Belediyesi Başkan Yardımcısı Nuri 'ün makamına geldi. Fen işlerinden sorumlu başkan yardımcısı olan Nuri Öztürk ile tartışan B.S. tabancasını çıkartarak bir el açtı.

Nuri Öztürk sol bacağından yaralandı. Silah sesini duyanlar odaya koşarken, polise ve 112 Acil'e haber verdi. 112 Acil ekibi tarafından Pamukova İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nuri Öztürk buradan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Polis olayın ardından kaçan B.S.'yi yakalamak için çalışma başlattı.

PKK'nın ceviz yalanı telsiz konuşmalarına yansıdı

PKK'nın ceviz yalanı telsiz konuşmalarına yansıdı

Terör örgütüne yakın basın ve yayın organlarında “Ceviz toplamaya giden masum köylülerin TSK tarafından icra edilen harekatı ile vuruldu” şeklinde yansıtılan yalan haberlere ilişkin hainlerin telsiz konuşmaları ortaya çıktı.

Terör örgütüne yakın basın ve yayın organlarında, "Ceviz toplamaya giden masum köylülerin TSK tarafından icra edilen hava harekatı ile vuruldu" şeklinde yansılan yalan haberler sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), bölücü terör örgütü mensupları arasında geçen telsiz konuşmalarını yayımlayarak, gerçekleri tüm çıplaklığı ile ortaya çıkardı.

İHA'LAR TESPİT ETTİ

TSK'dan yapılan yazılı açıklamada, Bitlis ili Sehi ormanları bölgesinde; insansı aracı (İHA) ile tespit edilen teröristler ve barınma alanlarının 04 Ekim 2016 tarihinde yapılan hava harekatı ile imha edildiği, aynı gün saat 18.45 sıralarında R.E isimli şahıs ölü olarak, A.B isimli şahıs ise yaralı olarak Tatvan Devlet Hastanesine getirildiği belirtildi.

PKK'LILAR İÇİN TOPRAĞA GÖMMÜŞLER

Açıklamada, Güvenlik güçlerinin olaya ilişkin yaptığı araştırma sonucunda; A.B. ve R.E'nin Sorej kod adlı D.E isimli bölücü terör örgütü mensubuyla görüşmek ve bölücü terör örgütüne erzak ve malzeme götürmek için Sehi bölgesine geldikleri ve söz konusu alanda teröristlerle birlikte bulundukları esnada, İHA'ların teröristleri tespiti ve ların belirlenen bölgeyi bombalaması sonucunda, R.E'nin hayatını kaybettiği, A.B'nin ise yaralandığının tespit edildiği ifade edildi.

TERÖR MEDYASI YALAN HABERLER GEÇTİ

Söz konusu olayın terör örgütüne yakın basın ve yayın organlarında "Ceviz toplamaya giden masum köylülerin TSK tarafından icra edilen hava harekatı ile vurulduğu" şeklinde yansıdığı, telsiz konuşmalarında ise teröristlerin olayı sakladıkları ve her olduğu gibi yine yalana başvurdukları tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı kaydedildi.

HDP'NİN İŞKENCEYLE ÖLDÜ DEDİĞİ ADAM ORTAYA ÇIKTI!

YALANLARI ORTAYA ÇIKTI

Bölücü terör örgütü mensuplarının kendi aralarında gerçekleştirdikleri telsiz konuşmalarında; teröristlerin bölgede iki ayrı grup halinde bulundukları belirtilerek, icra edilen hava taarruzu sonucunda ise 3 bölücü terör örgütü mensubunun yaralandığı ve bunun yanında, teröristlerle bulunan bir bölücü terör örgütü mensubunun annesinin öldüğü, yanındaki erkek şahsın ise yaralandığı hususlarını aktardıkları konuşmaların tespit edildiği bildirildi.

Güvenlik güçlerince takip edilen telsiz görüşmelerine yansıyan konuşmalar şu şekilde:

"Şiyar : Bir olay var, siz tekmil verdiniz bir şey olmadı dediniz.

Sores : Doğrudur.

Şiyar : Siz bir şey olmadı dediniz.

Sores: Verdik ya.

Şiyar: Siz hafif yaralandı dediniz.

Sore: Hayır.

Şiyar: Siz öyle verdiniz.

Sores: Ben arkadaşlar sonda gördüler dedim.

Şiyar: Hayır, dün verdiğimiz zaman siz dediniz ki hafif yaralandı, bir şey olmadı dediniz.

Sores: Arkadaşlar şifreden verdiler, biz konuştuk yani öyle vermiş olmaları gerek. onlar öyle biliyorlar.

Şiyar: Sen kendin de şifreden vermiştin. Hafif yaralandı dedin.

Sores: Ama kendim şifre verdim, şifreden 3 arkadaş vermiştik.

Şiyar: Nasıl?

Sores: Şifreyle kendim 3 arkadaş diye vermiştim.

Şiyar: Arkadaş biz bilmiyoruz. en azından tekmilde söylemeniz gerekirdi. Biz ona göre basında bunu kullanmalıydık. Siz bir şey yok dediğiniz için biz de bir şey yok dedik. Sonra şey çıktı…

Sores: Ya bir şeyler vardı. Etraftakiler söylemişti hani… Vermesi gerekiyordu.

Şiyar: Sizin vermeniz gerekiyordu. Peki, onlar Kayalıbağ'a gitmiş diyorlar. Herhalde bir gün orada durmuşlar

Sores: Herhalde onlar 2 grupmuş.

Şiyar: Bana verilen bilgilere göre onlar Kanahtar (Karınca) Jandarma Karakolunu vurmak istemişler. Kayalıbağ'a gidip ceviz toplamışlar. Sonra uçakla onları vurmuşlar.

Sores: Aynen öyledir arkadaş.

Şiyar: Senin bana dediğin şey, yaralanıp gönderdi dediniz, en azından sonra arkadaşlar baktılar, göndermişler.

Sores: Sesin derinleşti.

Şiyar: Peki şimdi bu olay orada uçak vurunca mı oldu, nasıl yaralanmış.

Sores: Arkadaş ben vereyim.

Şiyar: Açık verin.

Sores: İşte bunlar bir gruptur, Kayalıbağ'da ceviz toplarken bu anne var ya, anne arkadaşların annesidir. İşte orada arkadaşları görmek istiyor. yanında bazı şeyler getirmiş. Arada sırada yardım ediyormuş, bu şekilde hareket oluyor. Bu esnada keşif bunların görüntülerini alıyor. artık şey oluyor.

Şiyar: Yani peki olay yerinde mi oluyor yoksa?

Sores: Olay yerinde.

Şiyar: Siz niye dün böyle vermediniz.

Sores: Aynen böyle verdik.

Şiyar : Hayır arkadaş sen kendin şifreden yaralıdır diye verdin.

Sores: ??? (Küfürler….)

Şiyar : Küfretme, adam gibi konuş. Neyse, söyleseydin en azından ona göre verirdik, sorun olmazdı artık.

Sores: Şifreden dolayı tam olduğu gibi verdik.

Şiyar: Yaralı dedin, öyle verdik biz öyle biliyorduk."

'li belediye terörist cenazesine araç tahsis etti

CHP'li belediye terörist cenazesine araç tahsis etti

YPG saflarında girdiği çatışmalarda öldürülen teröristin cenazesi için 'li belediye araç tahsis etti.

'nın Seyhan ilçesinde YPG saflarında katıldığı çatışmalarda öldürülen Ataş isimli terörist için tören düzenlendi.

HDP'LİLER CENAZEDE, CHP'Lİ BELEDİYEDEN ARAÇ HİZMETİ

Adana Şakirpaşa Cemevi'nde düzenlenen törene, HDP'liler yoğun katılım gösterirken; cenaze için 'li Seyhan Belediyesi de araç tahsisi yaptı.

Cenazenin taşınması esnasında çeşitli sloganlar atıldı.



Cerablus gibi Musul’u da DEAŞ ’tan temizleyebiliriz

Cerablus gibi Musul’u da DEAŞ ’tan temizleyebiliriz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'nin DEAŞ terör örgütünün Musul'dan defedilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, DEAŞ'E karşı Cerablus'tan güneye doğru başlatılan operasyonun önemli sonuçlar verdiğini anlatarak, "Karadan yapılan operasyonlarla DEAŞ'ı kısa sürede yenilgiye uğratabileceğimizi de hep beraber anlamış olduk. DEAŞ'ı Irak ve Suriye'den temizleyebilmek için bu kararlı adımları atmaya devam etmeliyiz" dedi. Çavuşoğlu, "Biz bugüne kadar DEAŞ'a karşı her türlü mücadelenin içinde yer aldık, aktif katılım sağladık. Musul'da da DEAŞ'a karşı mücadelede her türlü desteği vermeye hazırız" ifadesini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, Musul'da Şii milislerin en az DEAŞ kadar tehlike yaratabileceğine dikkat çekti.

51 DEAŞ hedefi imha edildi
Fırat Kalkanı Harekâtı'nın 45. gününde TSK tarafından 51 DEAŞ terör örgütü hedefine 153 Fırtına obüsü, 116 çok namlulu roket atar ve 9 tank atışı yapıldı. DEAŞ hedeflerinin tam isabetle ği bildirildi. Harekât kapsamında, Azaz-Rai bölgesinde, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grubu'nca, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteğiyle Rai'nin güneybatısında yer alan Aktarin meskûn mahallinde büyük ölçüde kontrol sağladı. Öte yandan Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar tarafından, Aktarin, Arşak, Rasm Al Ward, Baragidah, Güzel Mezra, Tel Hışn, Şeyh Rih ve Tughali'de bulunan 18 hedefe 19 bomba atıldı. DEAŞ terör örgütü unsurlarının mevzilendiği 15 bina imha edildi, 3 kontrol noktasında bulunan teröristler etkisiz hale getirildi. Harekatı kapsamında, Aktarin, Al Bull ve Cakka'da da 6 DEAŞ hedefinin daha Türk savaş uçaklarınca imha edildiğini bildirdi.

Yenibosna bombacısı ‘çekirdek ailesi’ ile yakalandı

Yenibosna bombacısı ‘çekirdek ailesi’ ile yakalandı

Yenibosna’da motosikletle düzenlediği bombalı saldırının ardından kaçan Ekrem Gün ve iki kardeşi ’da yakaland

Yenibosna'da, 75. Yıl Merkezi ve Bahçelievler Askerlik Şubesi yakınında 10 kişinin yaralandığı patlamada bomba yüklü motosikleti bırakan terörist Ekrem Gün'ün kimliği, motosikleti emanet aldığı arkadaşının ifadesi ve güvenlik kameralarından belirlendi. Polis tüm yurtta alarma geçerken, ilinde sahte plakalı bir otomobili durduran istihbarat şubesi ekipleri, bombacı Ekrem Gün ile kardeşleri Serdar ve Felek Gün'ü gözaltına aldı. Polis, aile görüntüsüyle kaçmak isteyen Gün kardeşlerin aracında "Glock" marka tabanca da ele geçirdi. Bombacı Ekrem Gün'ün Kandil'de bomba eğitimi aldıktan sonra eylemi gerçekleştirmek için kısa süre önce İstanbul'a geldiği, saldırının ardından da kırsala dönmek için yola çıktığı belirlendi. Sağlık kontrolü için Aksaray Devlet Hastanesi'ne getirildiklerinde vatandaşlar teröristleri linç etmek istedi. 3 zanlı, işlemlerinin ardından İstanbul'a gönderildi. Olayla ilgili İstanbul'da 1 kişi daha yakalanırken gözaltına alınanların sayısı 7'ye yükseldi.

‘İmam’a önce tahliye sonra tutuklama...

‘İmam’a önce tahliye sonra tutuklama...

FETÖ'nün 'daki 'emniyet imamı' olduğu iddia edilen Ünal Şahin'in tahliyesi tepki çekti. Tahliyeden kısa süre sonra da Şahin için tutuklama kararı çıktı. Kuyumcu Ünal Şahin, 31 Mayıs'ta Ankara'da yakalandı. Erzurum'a getirilerek ifadesi alınan Şahin, FETÖ/PDY üyesi olma suçundan tutuklandı. Şahin'in firar ettiği dönemde, işlettiği 15 yıllık Ünalan Kuyumculuk'un ismini ise 'Sır Kuyumculuk' olarak değiştirdiği ortaya çıktı. 'Sır' ismini, firari FETÖ imamı Adil Öksüz'ün araç plakasındaki harf grubu olarak duymuştu.

DARBENİN KARATUSU ADİL ÖKSÜZ’ÜN ‘SIR’ PLAKALI ARACI ORTAYA ÇIKTI

SADECE O TAHLİYE EDİLDİ

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, hâkim Ömer Özgür Ercan, sanıklardan sadece Şahin'i, yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. Sosyal medyada, FETÖ'ye ve Fetullah Gülen'e verdiği destek paylaşımları dikkat çeken Ünal Şahin'in tahliyesine savcılığın yaptığı itiraz sonrası, Şahin için tutuklama kararı verildi.

Ünal Şahin'in sosyal medyada yaptığı Gülen yanlısı paylaşımlar...


Bu haber 3400 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Özgür Özel'e saldıran provokatörün sicili kabarık çıktı! Hem evlat katili hem uyuşturucu bağımlısı! Zafer Partisi detayı
Özgür Özel'e saldıran provokatörün sicili kabarık çıktı!...
Özgür Özel'e saldıran provokatörün sicili kabarık çıktı! Hem evlat katili hem uyuşturucu bağımlısı! Zafer Partisi detayı
Özgür Özel'e saldıran provokatörün sicili kabarık çıktı!...