FETÖ’nün medya yapılanmasına "darbe çağrışımı"...

FETÖ'nün medya yapılanmasına "darbe çağrışımı" davası

FETÖ Medya yapılanmasına ilişkin aralarında Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan’ın da bulunduğu altısı tutuklu yedi sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tümünün tahliye taleplerini reddetti. Dosya mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısına gönderildi.

13 Kasım 2017 - 17:25 - Güncelleme: 13 Kasım 2017 - 18:01

'nün medya yapılanmasına "darbe çağrışımı" davası

Giriş Tarihi: 13.11.2017 17:15 Güncelleme Tarihi: 13.11.2017 17:22
FETÖ'nün medya yapılanmasına darbe çağrışımı davası

Medya yapılanmasına ilişkin aralarında , Ahmet ve ’ın da bulunduğu altısı tutuklu yedi sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tümünün tahliye taleplerini reddetti. Dosya mütalaasını hazırlaması için gönderildi.

İstanbul 26. 'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar , Yakup Şimşek, Fevzi Yazıcı ve Şükrü Tuğrul Özşengül hazır bulundu. Diğer tutuklular ve ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

TBMM AVUKATI KATILMA TALEBİNDE BULUNDU

Duruşmada ayrıca katılma talebinde bulunan TBMM avukatı, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ile Ergenekon davası sanıklarından Hasan Ataman Yıldırım ve Serdar Öztürk de yer aldı.

Söz alan cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasını henüz hazırlayamadığını belirterek, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Daha sonra söz alan Hasan Ataman Yıldırım ve TBMM avukatı da davaya müdahillik talebinde bulundu.

ILICAK KENDİNİ TANITMAK İSTEDİ

Tutuklu sanıklardan Nazlı Ilıcak duruşmada, mahkeme heyeti üyelerinin bir kısmının değiştiğini anlatarak, burada heyet ve savcı karşısında kendini tanıtmaya gayret etmek ve hakkındaki iddialara karşı kendini savunmak istediğini söyledi.

Bu davanın ilk celsesinde savunmasını yaptığını ifade eden Ilıcak, "İkinci duruşmada iki hakim üye değişmiş, savcı da değişmiş. Allah'a şükür bir tek siz kalmışsınız. Bugün de savcı ve bir üye değişmiş. Bu olağan bir şey mi bilmiyorum ama bunun kayıtlara geçmesini istiyorum." dedi.

davalarına ilişkin Yargıtay'ın verdiği bazı kararlara vurgu yapan Ilıcak, detaylı savunma yapmak ve evrakları incelemek için yeterince imkan bulamadığını savundu. Ilıcak, kendilerine ilişkin avukat görüşme kısıtlılığının sürdüğünü iddia ederek, yaşadığı sorunlara değindi.

ZAMAN ZAMAN AĞLADI

Savunması sırasında zaman zaman ağladığı görülen Ilıcak, şöyle konuştu:

"Tweetlerimde darbe karşıtı açıklamam ve darbeyi lanetliyorum diyorum, bütün hayatım boyunca darbelere karşı olmuş bir Nazlı Ilıcak olarak bunu içime sindiremiyorum. 27 Mayıs'tan beri darbelere karşıyım, bu berbat darbe gerçekleşiyor ben Bodrum'da haber alıyorum. Yok efendim Nazlı Ilıcak darbeciymiş, bunu kimseye anlatamazsınız."

Ilıcak, 40 yıllık gazeteci olarak laik cumhuriyete karşı bir adımının olmadığını öne sürerek, mahkemeye gelen yazılara göre Bank Asya'da yüksek bir hesap hareketliliğinin bulunmadığını ve ByLock'a rastlanmadığını söyledi.

"YAŞIMA BİNAEN..."

Çok zor şartlar altında olduğunu iddia eden Ilıcak, "Yaşıma binaen de bir an önce çok zor şartlar altında yaşadığımı belirterek, tahliyemi istiyorum." dedi.

2’NCİ SÖZCÜ SORUŞTURMASINDA DÜNDAR-ILICAK-FETÖ İTTİFAKI

2’nci soruşturmasında Dündar-Ilıcak-FETÖ ittifakı

2’nci Sözcü soruşturmasında Dündar-Ilıcak-FETÖ ittifakı

gazetesinin suça karıştığı iddia edilen bazı çalışanlarına ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava devam ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca suç içeriği olduğu tespit edilen bazı köşe yazılarının soruşturmaya delil olarak konulduğu belirlendi. Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren'in hazırladığı ve dosyadan ayrılan soruşturma kapsamında 'ın Sözcü'de yayımlanan ve ABD Savcılığı'nca FETÖ mensuplarının teşvikiyle yürütülen soruşturmasıyla ilgili bazı yazıları ve eşzamanlı olarak 'ın da Fetullahçı Özgür Düşünce Gazetesi'ndeki köşe yazısı delil olarak kaydedildi. Dündar'ın Halk TV'de yayımlanan Fetullahçı polislerle irtibatı deşifre olan ABD'li savcı Preet Bharara ile ilgili sözleri de tespit tutanağına girdi.

ALTAN: AİHM'E BAŞVURDUM, BM MÜDAHİL OLDU

Ahmet Altan da savunmasında, davayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu, Birleşmiş Milletler'in (BM) de bu davada müdahil olduğunu anlatarak, "BM raporunda, mahkemenin tiyatro olduğunu söyledi. Savcının ezbere dayalı tekrarını duyduğumda bir oyuncuyu izlediğimi düşündüm. Dosyaya hakim olmadığını söyleyerek tutukluluk istedi. Bir de adaletten söz ediliyor. Böyle bir ezberle hukuk olmaz. Böyle bir ezberle adalet olmaz. Benim söyleyeceğim bu kadar." diye konuştu.

Tutuklu sanık Mehmet Altan da ilk kez bu duruşmaya katılan cumhuriyet savcısının iddianameyi okuyup okumadığını bilmediğini belirterek, "İddianameyi okumadıysa neden tutukluk istiyor, okuduysa hangi belgeyi, kanıtı gördü de tutukluluğun devamını istiyor, bunu da merak ediyorum." şeklinde konuştu. Altan, 429 gündür tutuklu olduğunu dile getirerek, tahliyesini talep etti.

Duruşmada tutuklu sanıklar Yakup Şimşek, Fevzi Yazıcı ve Şükrü Tuğrul Özşengül de savunmalarını tamamlayarak tahliyelerini istedi.

Avukatların tahliye taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi.

FETÖ'nün medya yapılanmasına

"TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA..."

Mahkeme tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün suçun vasfı ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi ve kaçma ihtimalini dikkate alarak sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

TBMM'nin mühalillik talebinin kabulüne karar veren mahkeme heyeti, diğer katılma taleplerinin ise reddine hükmetti.

Mahkeme heyeti, bir kısım sanık avukatlarının reddi hakim talebinin de davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, duruşmayı 11 Aralık'a erteledi.

FETÖ’nün medya yapılanmasına ’darbe çağrışımı’ davası başladı

FETÖ’nün medya yapılanmasına ’darbe çağrışımı’ davası başladı

FETÖ'nün darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına başlandı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Prof. Dr. Osman Özsoy'un da aralarında bulunduğu 17 sanık hakkında açılan davanın birinci duruşması başladı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek ve tarafların avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ahmet Altan'ın duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılacağı öğrenildi.

Tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman ile firari sanıklar Abdulkerim Balcı, Mehmet Kamış, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Tuncay Opçin, Ali Çolak, Bülent Keneş ve Faruk Kardıç ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmaya, aralarında İngiltere, Almanya, Fransa, Danimarka, İsveç'in de bulunduğu birçok ülkenin konsolosluk temsilcisi ile CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek de izleyici olarak katıldı.

Duruşma, sanıkların kimlik tespiti ve yoklama işlemleri ile başladı. Bu sırada Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, ses sisteminde teknik bir arıza olduğunu, bu nedenle duruşmaya ara verdiğini söyledi.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından, FETÖ'nün medya unsurlarına yönelik hazırlanan 247 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ''suçtan zarar gören'' sıfatıyla yer alırken, Abdulkerim Balcı, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Çolak, Bülent Keneş, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Şükrü Tuğrul Özşengül, Tibet Murad Sanlıman, Tuncay Opçin ve Yakup Şimşek şüpheli olarak bulunuyor.

İddianamede tutuklu şüpheliler yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak hakkında "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Altan kardeşler ve Ilıcak'ın ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, firari şüpheliler kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski polis olan gazeteci Emre Uslu, yazar Tuncay Opçin'in de "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Bu şüphelilerin ayrıca "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

FETÖ'nün medya yapılanmasına

İddianamede, Emre Uslu için "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan da 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Darbe girişimi gecesinde yayın yaparak örgüt lehine konuşmalarda bulunan Samanyolu TV Washington temsilcisi firari şüpheli Şemseddin Efe, darbe girişiminden bir ay önce katıldığı bir televizyon programında ''Ben profesör olacağıma keşke albay olsaymışım. Mesela bu süreçte daha fazla katkım olurdu.'' diyen firari şüpheli Osman Özsoy ile Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı firari şüpheli Mehmet Kamış, gazetenin yöneticilerinden Faruk Kardıç, görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, İsrail muhabiri firari şüpheli Abdulkerim Balcı, kapatılan Today's Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni firari şüpheli Bülent Keneş, Polis Akademisinde öğretim görevlisi olan ve 15 Temmuz gecesinde ABD'den yayın yapan FETÖ'nün bir televizyon kanalına çıkarak polisin darbenin yanında olacağını ve Cumhurbaşkanının darbeye direnmeyeceğini söyleyen tutuklu şüpheli Şükrü Tuğrul Özşengül, Zaman gazetesinin marka müdürü Yakup Şimşek ve gazetenin kültür sanat sayfasında çalışan Ali Çolak'ın da aynı suçlardan üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, bu şüpheliler için ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası öngörüldü.

İddianamede, Zaman gazetesinin 10 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe çağrışımında bulunulduğu belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman hakkında ise "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

FETÖ'nün medya yapılanmasına

Darbe girişiminin yöneticileri ile irtibatlılar
İddianamede, terör örgütünün medya faaliyetleri kapsamında darbe girişimine iştirak ettiği anlaşılan şüpheliler Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrullah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in, terör örgütünün üst düzey yöneticileri olan ve darbe girişimi gecesinde Akıncılar Hava Üssünde olduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'le irtibatlı oldukları vurgulandı.

FETÖ'nün medya unsurlarından olan Ekrem Dumanlı, Abdulkerim Bala, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan, Ayşe Nazlı Ilıcak, Tuncay Opçin, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Emrullah Uslu, Yakup Şimşek ve Bülent Keneş'in faaliyetleri ile darbe girişiminin askeri yönden hazırlıklarının ülke genelinde başlaması, organizasyonu ve hayata geçirilmesi süreçlerinin eş zamanlı yürütüldüğü anlatılan iddianamede, şüphelilerin örgütün sivil yöneticilerinden Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç ile iş ve sosyal konumları gereği bir araya gelemeyecek, durumları ancak örgütsel bağla açıklanabilecek şekilde, örgütün talimat alma, verme ve iletme görevlerine de haiz tepe yöneticileriyle irtibat yönünden ortak bağlantılarının bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, "Medya unsurlarının terör örgütüyle süreklilik arz edecek şekilde ilişkileri, eylemlerinin niteliği ve toplumda oluşturduğu etki gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, şüphelilerin eylemlerinin sıradan fikir ve söylemlerde bulunmaktan ibaret görülemeyeceği, darbe girişimine iştirak niteliğinde gerçekleştirilen faaliyetler olduğu tespit edildi." değerlendirmesi yapıldı.

İddianamede, şüpheliler Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin, Emrullah Uslu, Abdülkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek, Bülent Keneş, Ali Çolak, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın örgütsel amaçlar doğrultusunda darbe girişimini öncesinden bildikleri kaydedildi.

Bu şüphelilerin, "Darbe girişimine sözde neden teşkil eden siyasal ve toplumsal kaos ortamının bulunduğuna ve bu ortamın yaratılmasına yönelik örgütsel amaçla gerçekleştirilen kalkışma suçlarının hareket unsurunun alt unsuru olan cebir teriminin öncülü ve ayrı düşünülemeyecek bir parçası olan söylem ve propagandalarda bulundukları" belirtilen iddianamede, şüphelilerin medya etki gücünü kullanarak toplumun darbe girişimine karşı koymamasını telkin etmek veya Silahlı Kuvvetler içerisindeki hücrelerin bir kısmının katıldığı darbe girişimine ilişkin talimat iletmek suretiyle suça iştirak ettikleri, asli fail oldukları ifade edildi.

İddianamede, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin ve Emrullah Uslu'nun bütün suçlardan sorumlu oldukları, darbe girişiminden önce haklarında "silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan açılan iddianameler ve iddianamelerdeki eylem tarihlerinden sonra da faaliyetlerine devam ettikleri, eylemlerin kalkışma suçlarıyla amaçlanan zarar tehlikesini oluşturmaya elverişli olduğu kaydedildi.

Darbe girişiminin reklam filmi
Şüpheliler Ahmet Hüsrev Altan, Mehmet Altan ve Ayşe Nazlı Ilıcak'ın sosyal konumları, geçmişleri ve eylemlerinin niteliği itibarıyla terör örgütüyle organik bağları bulunmalarından öte süreklilik arz edecek şekilde örgütün amaçları doğrultusunda, işbirliği içerisinde faaliyette oldukları, darbe girişimine silahlı terör örgütü adına iştirak ettikleri kaydedildi.

Zaman gazetesinin 5 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe yapılacağı mesajının yer aldığı belirtilen reklam filmini çeken ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman'ın, bu reklamın senaryosunu hazırlayan kişiler arasında olduğu ifade edilen iddianamede, Ekrem Dumanlı'nın da reklamın yayınlandığı tarihte darbe iması ve terör örgütüyle ilgili soruşturmalar yürüten savcıları, davalara bakan hakimleri, kamu görevlilerini ve mevcut hükümeti tehdit eden nitelikteki köşe yazısını kaleme aldığı anlatıldı.

İddianamede, somut olaydaki şifreli mesaj gönderme yönteminin TSK'ya sızmış terör örgütü mensuplarına yönelik olduğu belirtilerek, darbe girişimi faaliyetinin planlı, sistemli ve gizliliğe azami riayet edilerek gerçekleştirildiği ifade edildi.

Darbe mesajı verilen söz konusu reklam filminin, darbeci askeri kanatla fikir ve eylem birliği içerisinde, önceye dayalı planın bir parçası olarak hazırlandığı vurgulanan iddianamede, Sanlıman'ın 17-25 Aralık'tan sonra örgütün yayın organlarının reklam işlerini üstlenmeye devam ettiği anlatıldı.

Bu haber 148649 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Pakistan Başbakanı Şerif ile kritik görüşme
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Pakistan Başbakanı...
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Pakistan Başbakanı Şerif ile kritik görüşme
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Pakistan Başbakanı...