17/25 Aralık darbe girişiminden sonra FETÖ’nün desteğiyle kurduğu Karşı Gazetesi ile Fetullahçı örgütün propagandasını yaptıktan sonra CHP’den milletvekili olan Eren Erdem yine bir skandala imza attı.

Twitter hesabından "CHP'nin hayır minübüsü durduruldu, içindekiler darpedildi" yalanını ortaya atan Erdem'e cevap Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'dan geldi. Şahitlerin ifadeleriyle gerçek kısa sürede ortaya çıktı. CHP'nin Hakkari plakalı 'Hayır' minübüsü Esenler Belediye Başkanı'nın makam aracının önünü keserek çıkmasına izin vermemiş. Dakikalarca süren ikna çalışmalarına rağmen minibüs şöförü ve CHP'li yetkililer ikna edilememiş. Yolu trafiğe kapatan CHP minübüsü zabıtaların araya girmesiyle kenara çekilmiş. 'Hayır' münibüsüne polisler izin vermiyor algısı yaratmak için yapılan provakasyon, FETÖ destekçisi CHP'li vekil Eren Erdem'in devreye girmesiyle sosyal medyada yaygınlaştırıldı. A Haber'e konuşan Tevfik Göksu, bu yalanı sosyal medyada ve haber sitelerinde yaygınlaştıran CHP'li yetkililere sert tepki gösterdi.

AB Bakanı Ömer Çelik: Türkiye'nin göçmen anlaşmasını sürdürmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum.

Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Reuters'a verdiği söyleşide AB-Türkiye ilişkileri, göçmen anlaşması ve vize muafiyeti konularında şunları söyledi:

*Türkiye göçmen anlaşmasıyla her şeyi yapmışken AB hiçbir sözünü yerine getirmedi; Türkiye'nin bu anlaşmayı yürütme konusunda karşı tarafa hiçbir yükümlülüğü yoktur.

*Türkiye istediği zaman, istediği şekilde göçmen anlaşmasını gözden geçirebilir; gözden geçirilmesinin zamanı geldiğine inanıyorum; bu anlaşmanın sürdürülmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum.

*Vize serbestisi konusunda şunu anladık; AB bu konuda objektif ve hakkaniyetli bir yaklaşım üretmeyecek, bu kesinleşti.

*Bu şartlar altında terör mevzuatını genişletemeyiz, vize konusunda (Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans ile görüşmemiz olacaktı ama ilerleme öngörmediğim için şu aşamada bunun gerekli olduğuna inanmıyorum.

*Türkiye halen AB hedefine doğru yürümekte ama 2017 yılı çok önemli; AB ile bu yılın ilk 6 ayında bir liderler zirvesinin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

*AB liderler zirvesinden somut kararlar, takvim ve eylem planı çıkmalı; söz verip tutmamak AB'nin teamülüne dönüştü, bu ikilem aşılmalı; aksi takdirde bu ilişkiler böyle sürdürülemez.

*Avrupa Konseyi'nde Türkiye hakkında bir denetim kararının ortaya çıkması çok yanlış olur.

*Venedik Komisyonu'nun (anayasa değişikliğinde) uygulamayı görmeden açıklama yapması alışılmamış ve yanlış; rapor Türkiye'ye karşı kampanyanın parçası olarak kullanılıyor.

*Venedik Komisyonu'nun anayasa değişikliği ile ilgili raporunda komisyonun teknik kapasitesini kuşkuya düşürecek şekilde siyasi mülahazalara bulaşmış yaklaşımlar üretilmiş.

*Hollanda'ya yaptırımlar konusunda Bakanlar Kurulu'nda çok geniş bir paketi tartıştık; yeni tedbirler üzerine çalışıyoruz.

*Mevcut şartlar altında Türkiye'ye "OHAL'i kaldırın" demek "Türk demokrasisini ve hukuk sistemini savunmasız bırakın" demektir, bu gerçekçi bir yaklaşım değil.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yalova'daki askeri kamptan iki otobüsle İstanbul'a destek amacıyla getirilen 70 Hava Harp Okulu öğrencisinin ifadeleri tamamlandı.

Okuldaki FETÖ yapılanmasına ilişkin bilgi vermekten kaçınan sanıklara mahkeme başkanı Hulusi Pur, "45 kişi aynı ifadeyi verdi. 18 yıllık hakimim ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum, anlamakta zorlanıyorum. 45 kişi aynı şeyi düşünemez" dedi. Sanıklar otobüsün arkasında oldukları için araç komutanlarının telefonda kimlerle, ne konuştuğunu da duymadıklarını savundu. Pur da "Vay arkadaş bu otobüsün arkası ne kadar genişmiş, herkes de arkada oturuyormuş" dedi.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevinde görülen 75 sanıklı davanın üçüncü duruşması yapıldı. 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, 3 subay ve 2 erin yargılandığı davada savunma ve sorgular yapıldı. 15 Temmuz'dan sonra Hava Harp Okulu'ndan atılan öğrencilerden tutuklu Osman Yıldız, gözaltına alındığında polislerin kendisiyle ilgili düzenlediği yakalama tutanağındaki "yakalama" sözcüğünü kabul etmediğini söyledi. Mahkeme başkanı Başkan Hulusi Pur, "Kan gövdeyi götürmüş, şehitlerimiz var ama siz 'yakalama' kelimesine takılıyorsunuz. Harbiyelilerden iki ana kuzusu şehidimiz var. Ama herkes tutanaktaki yakalama sözcüğüne kafayı takmış" diye konuştu.

"CİNLER Mİ, PERİLER Mİ YAPTI?"

Pur, Yıldız'a "Araç komutanınız Burhanettin Koyuncu HTS kayıtlarına göre, teğmen Harun Ay ile 8, üsteğmen Ali Akçay ile 5, yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ile 8, Yalova'da bulunan Tarık Özdemir ile 25 kez telefonda görüşmüş. Duymadın mı hiçbirini" diye soru yöneltti.
Yıldız, "Otobüsün arkasındaydım, duymadım" yanıtını verdi.
Pur, "Ne hikmettir ki herkes otobüsün arkasında, kimse görmüyor. Bu görüşmeleri cinler mi, periler mi yaptı" diyerek tepki gösterdi.

HAKİM VE SAVCININ 'PES' DEDİĞİ AN

Diğer sanıklar da otobüsün arkasında olduklarını ve araç komutanlarının telefonda kimlerle ne konuştuğunu duymadıklarını söyleyince Pur, "Vay arkadaş bu otobüsün arkası ne kadar genişmiş, herkes de arkada oturuyormuş. Bu nasıl iş anlamıyorum" dedi.
Bir sanığın önde oturduğunu söylemesi üzerine duruşma savcısı, mahkeme başkanına "Önde oturan birini bulmuşken soru sormak istiyorum" dedi. Ancak bu sanık da otobüste uyukladığı için konuşmaları duymadığını söyledi.
Mahkeme başkanı Pur da "Halkın küfrettiğini, havadaki helikopterin sesini duyuyorsun ama yanındaki komutanın konuşmalarını duymuyorsun" dedi.

"GÖKLERİ SİZE Mİ EMANET EDECEKTİK?"

"Komutanınız, 'uyuyun bir daha fırsatınız olmayabilir' şeklinde emir verdi mi" sorusuna sanık Osman Yıldız, "hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.
Pur, "Bir cümlelik emri hatırlamıyorsun. Vay bizim göklerdeki hakimiyetimiz! Size mi emanet edecektik gökleri" dedi.

Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmadıklarını, örgüte ilişkin de hiçbir şey bilmediklerini savunması üzerine Pur, üç gündür duruşmalarda dinlenen sanıklardan 45'inin bire bir, aynı ifadelerle savunma yaptığına dikkat çekti. Pur, "Bu savunmaları kimle hazırladınız, kendiniz mi hazırladınız? Aynı kalemden çıkmış gibi, cümle dizimi bile aynı. 45 kişi aynı düşünemez" diye konuştu.

Sanıklardan biri, "Yaşadığımız şey aynı olunca olabilir. Her şeyimizi bir anda yapmaya alışmışız. Kolumuzu bile kaldırırken hep birlikte aynı anda kaldırıyoruz" diye cevap verdi.

Pur ise "Bunun etkin pişmanlıkla ne ilgisi var. Ben terör örgütü ile ilgili bilgin var mı diye soruyorum, herkes aynı şeyi söylüyor. 18 yıllık hakimim ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum, anlamakta zorlanıyorum. Demek ki hak etmeden gelmişim buraya" ifadelerini kullandı.

Alman kanalı SAT.1 televizyonunun Türk bakanların seyahatinin yasaklanmasıyla ilgili yaptığı anket Almanları şoke etti. Türk bakanların Almanya'ya seyahat etmesinin yasaklanıp yasaklanmamasına yönelik bir soru soruldu. Türk vatandaşlarının ankete gösterdiği yoğun ilgiyle birlikte söz konusu yasağa karşı 'Hayır' oyları büyük farkla birinci çıktı.

Alman kanalı SAT.1 televizyonunun Türk bakanların seyahatinin yasaklanmasıyla ilgili yaptığı ankette ortaya Almanların beklemediği bir sonuç çıktı. Türk vatandaşlarının oylarıyla 'Hayır' açık ara önde...

SKANDAL TUTUMUN ARDINDAN...

Geçtiğimiz günlerde Türk bakanların ülkeye girişine izin vermeyen, gurbetçilerimize karşı terör estiren Hollanda'nın skandal tutumunun ardından, Almanya'da provokatif bir anket yapıldı.

Almanya'dan yayın yapan SAT.1 televizyonunun, Türk bakanların Almanya'ya seyahat etmesinin yasaklanıp yasaklanmamasına yönelik bir soru soruldu.

Türk vatandaşlarının ankete gösterdiği yoğun ilgiyle birlikte söz konusu yasağa karşı 'Hayır' oyları büyük farkla birinci çıktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum tarihini açıklamasının ardından gözler YSK'ya çevrilmişti. ''Nerede oy kullanacağım?'' sorsunun yanıtını arayan milyonlarca vatandaş için YSK seçmen sorgulama 2017 sistemi dün akşam saatlerinden itibaren resmen erişime açıldı. YSK seçmen sorgulama ile ilgili telefonlarada bildirim gelirken vatandaşlar e devlet ile YSK sandık sorgulama işlemini yapmaya başladı. İşte detaylar...

Yüksek Seçim Kurulu'ndan yapılan resmi açıklamaya göre referandumun 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacağı açıklanmı ve Resmi Gazete'de karar yayımlanmıştı. Bu haberlerin ardından ise vatandaşlar ''Nerede oy kullanacağım?'' sorusunun cevabını heyecanla bekliyordu. YSK'dan yapılan duyuruya göre ise seçmen sorgulama sistemi dün erişime açıldı. 2017 YSK seçmen ve sandık sorgulama sistemi ile vatandaşlar referandumda nerede oy kullanacağım? sorusunun yanıtı öğrenmeye başladı. İşte YSK seçmen sorgulama 2017...

YSK SEÇMEN VE SANDIK SORGULAMA SİSTEMİ İÇİN TIKLA

SANDIK BAŞINDA KİMLİK TESPİTİ ÖNEM TAŞIYOR

Sandık başına gelen seçmen; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı(TCKK), Geçici Kimlik Belgesi, nüfus cüzdanı, resmî dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askerî kimlik kartı gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmî nitelikteki belgelerden birini başkana verir ve seçmen sıra numarasını söyler. Bu belgelerden birini vermeyen seçmen oy kullanamaz. (298/87, 91).

Belediyeler ile köy veya mahalle muhtarlarınca düzenlenip onaylanan kimlik belgeleri seçmenin kimliğinin tespitinde geçerli değildir (298/87).

Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olmayan resimli ve resmî bir kimlik belgesi ibraz eden seçmenin oy kullanabilmesi için, bu belgelerin yanında ayrıca seçmen bilgi kâğıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini ibraz etmesi şarttır.

Ceza infaz kurumlarında tutuklu ya da taksirli suçlardan hükümlü bulunan seçmenlerden yukarıda sayılan kimlik belgeleri bulunmayanlar için, cezaevi idaresince verilmiş belge, kimlik belgesi yerine geçer (298/87).

YSK SEÇMEN SORGULAMA - REFERANDUMDA NEREDE OY KULLANACAĞIM?

Seçmen sorgulama için ;

• Seçmen sorgulama için ilk olarak yapmanız gereken https://secmen.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgiYurtici.jsp adresine giriş yapmak olacaktır.
• Daha sonra ise karşınıza çıkacak olan sayfada ilk olarak yapmanız gereken nüfusun kayıtlı olduğu ili belirlemeniz olacaktır.

• Bir sonraki işlemde yani daha sonra ki adımda sizden girmenizi istenilen bilgi ise TC kimlik numaranızdır.

• Daha sonra ise nüfus cüzdanınızda yer alan sıra numaranızı sıra no yazan alana girmeniz gerekmektedir.

• Tüm bu işlemleri yerine getirdikten sonra son olarak resim doğrulama yazan bölümün yanında yer alan harf ve rakamları yine aynı kısmın altında yer alan kutucuğa eksiksiz girdikten sonra sorgulamanızı yapabilirsiniz.

Kerem Alkin bugünkü yazısında FED beklentisi ve Çin gerçeği arasındaki kıymet farkını ve ekonomik gerçeklikleri masaya yatırdı. İşte Alkin'in analizinden öne çıkanlar:

Piyasalar FED'i konuşurken, Türkiye'nin ekonomi politikalarını şekillendirirken, yeni ortaklıklara yönelik çağrıları da ihmal etmeyelim. Avrupa'nın geleceği için önemli birortak konumunda olmasına rağmen, sığ ve çirkin saldırılara göğüs geren Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkelerin yoğun işbirliği taleplerini de doğal olarak değerlendiriyor.

Yakın bir gelecekte, dünyada oluşacak yeni güç merkezlerinin tam ortasında yer alan Türkiye için, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying'in, Türkiye'nin Avrasya'da önemli bir ülke olduğu ve Çin'in, Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü ile işbirliğini derinleştirme arzusunu ortaklaşa değerlendirecekleri yönündeki ifadeleri, Avrasya'nın, 'kapsayıcı'rolüyle, oyun kurucu ülkesi Türkiye için, sadece FED'e bakmanın ne kadar hatalı olacağınıbize hatırlatmalı.

Yüksek Seçim Kurulu tarafından resmen açıklanan referandum tarihi sonrası milyonlarca vatandaşın heyecanlı bekleyişi başladı. YSK seçmen sandık sorgulama sayfası ile oy kullancakları yeri öğrenmeye başlayan adaylar da ''nerede oy kullanacağım?'' sorusu merak konusu olmuştu. 2017 YSK seçmen sorgulama ile bu başlık altından referandum da oy vereceğiniz yeri görebilirsiniz. İşte seçmen sandık sorgulama...

16 Nisan'da yapılacak olan referanduma kısa bir süre kala vatandaşlar ''nerede oy kullanacağım?'' sorusunun yanıtını merak ediyor. YSK seçmen sorgulama ile referandumda oy kullanacağınız yeri sabah.com.tr adresinden öğrenebilirsiniz. YSK seçmen sorgulama 2017 sayfasına haberimiz altında rahatlıkla ulaşabilirsiniz. İşte YSK seçmen sandık sorgulama adresi...
 Başbakan Binali Yıldırım'dan Avrupa'ya önemli uyarı!

Artvin'de Milli İrade Meydanı'ndaki mitingde halka hitap eden Başbakan Binali Yıldırım, Hollanda'da yaşanan demokrasi cinayetlerine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, "CHP, HDP, PKK, DEAŞ hayır diyor.. Şimdi birde Avrupa karşı çıkıyor. Avrupa işine bak işine. Hollanda çıkmış bakanlarımızı durduruyor. Onları karşılayan soydaşlarımızın üzerine atlarını sürüyor. İşte bunlar bizim için önemli bir sebeptir. Bunlar karşı çıkıyorsa demek ki biz doğru bir yoldayız. Onun için 16 Nisan'da kararımız EVET... Bak Buradan Avrupa'yı uyarıyoruz. İslamofobi, İslam düşmanlığı yapılıyor, ırkçılık yapılıyor ve ırkçı partilere çok fazla yüz veriliyor. Şu anda Avrupa'nın başının derdi, marjinal, ırkçı, müslüman düşmanı siyasetin yükselmesidir" şeklinde konuştu.

Artvin'de referandum mitinginde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Şu anda Ak Parti iktidarda, 14 yıldır sizin desteğinizle yetkiyi bize verdiniz, Türkiye'yi yönetiyoruz. Üç kat büyüttük Türkiye'yi" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın Artvin'deki referandum konuşması şöyle oldu:

"KILIÇDAROĞLU SEN İSTER LAYIK GÖR İSTER GÖRME..."

* Biz Fatih'in torunlarıyız. 21 yaşında İstanbul'u fethederken gemileri karadan Haliç'e getirdi, biz trenleri, arabaları denizin altından geçirdik. Nasıl İstanbul fethediliyorda 18 yaşındaki gençlerimize milletvekilliğini çok görüyorsun. Kılıçdaroğlu'nun beğenmediğin gençler, Çanakkale'de, 15 Temmuz'da göğüslerini siper ettiler. Bu gençler Türkiye'nin geleceği. Sen ister layık gör ister görme, bu güzel vatanı emanet edeceğimiz gençlere biz sonuna kadar güveniyoruz.

* Hükümet sistemini değiştiriyoruz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ne demek biliyor musunuz? 2019'da iki tane sandık gelecek önünüze, birinde Cumhurbaşkanını ikincisinde milletvekillerini seçeceksiniz. İstiyoruz ki bizim çektiğimiz sıkıntıları torunlarımız çekmesin. Onun için bu 18 maddelik değişikliği getiriyoruz. Artık çok parçalı iktidara lüzum yok. Her seferinde tek başına iktidar olacak. Beğenirsen bir 5 yıl daha beğenmessen hadi güle güle. Yetki de güvenoyu da sizde. Gücünü milletten almayan hiçbir hareket bu ülkeye istikamet veremeyecek. Çeteler, cuntalar, FETÖ'ler ülkenin kaderi ile oynayamayacak. Herkes kararını daha uzun vadeli verecek, yatırımlar, üretim artacak, daha fazla iş alanı açılacak. Bu reformla terörle mücadele güçlenecek.

"KILIÇDAROĞLU EŞBAŞKANLIK EĞİLİMİNDE"

PKK bölücü terör örgütü diyor ki, 'Aman hayır çıkması için gece gündüz çalışın, sakın evet çıkmasın.' Feto'yla kol kola girmişler, baş başa vermişler 'Hayır' çıkması için gece gündüz çalışıyorlar. Ne yaparsanız yapın, 'Evet' çıkacak, sizin de defteriniz dürülecek. Bu yeni sistemle ilgili olarak milletin kafasını karıştırmaya çalışanlar var. Tek adam rejimi kurulacakmış! Evet tek adam, senin hatrın için iki tane mi Cumhurbaşkanı seçelim Kılıçdaroğlu. O kafayı takmış, bugünlerde HDP ile çok mesai harcadıkları için eşbaşkanlık tercihine doğru eğilimleri var. Patron millet olacak, görevi vereceksin, yapınca devam et, yapmayınca yolcu edeceksin. Seçim olan yerde diktatörlük olmaz.

"KILIÇDAROĞLU NE DİYOR? EVLERE ŞENLİK..."

Hayır diyorlar ama neye hayır dedikleri belli değil. Kılıçdaroğlu ne diyor? Evlere şenlik.. Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçince, Cumhurbaşkanı ile Başbakan anlaşamassa ne olacak diyor. İşte bizde diyoruz ki böyle bir sıkıntı olduğu için biz bunları birleştiriyoruz. Bizim anlatamadığımızı o bir cümleyle anlattı. Kılıçdaroğlu'na bundan sonra düşen EVET demesidir. Ondan beklenen budur.

"AVRUPA'YI BURADAN UYARIYORUM, BAŞINIZ DERTTE"

CHP, HDP, PKK, DEAŞ hayır diyor.. Şimdi birde Avrupa karşı çıkıyor. Avrupa işine bak işine. Hollanda çıkmış bakanlarımızı durduruyor. Onları karşılayan soydaşlarımızın üzerine atlarını sürüyor. İşte bunlar bizim için önemli bir sebeptir. Bunlar karşı çıkıyorsa demek ki biz doğru bir yoldayız. Onun için 16 Nisan'da kararımız EVET... Bak Buradan Avrupa'yı uyarıyoruz. İslamofobi, İslam düşmanlığı yapılıyor, ırkçılık yapılıyor ve ırkçı partilere çok fazla yüz veriliyor. Şu anda Avrupa'nın başının derdi, marjinal, ırkçı, müslüman düşmanı siyasetin yükselmesidir. En son Fransa'da iş yerlerinde başörtüyü yasakladılar. Aynen 28 Şubat gibi. Biz bütün yasakları kaldırdık, şimdi onlar başladılar. Avrupa'da kalite düşmeye devam ediyor. PKK'nın, FETÖ'nün yandaşları istediği gibi orada cirit adacak ses yok, bu ülkenin onurlu vatandaşlarına engel getirecekler. Bunun cevabını 16 nisan'da en güzel şekilde benim milletim verecek. Yaptıkları bu çirkinliklerin bedelini görecekler. Soğukkanlı olacağız, aklımızla hareket edeceğiz, duygularımızın esiri olmayacağız ama bu hukuksuzluğu onların yanına bırakmayacağız. Evelallah ülkemizi 2023'e, 2053'e taşıyacak projeler birer birer hayata geçecek. Hep birlikte Türkiye olacağız. Onun için 16 Nisan çok önemli. Bu bir partilerin seçimi değil. Bu bir referandumdur.

18 Mart Çanakkale Şehitleri anma gününe kısa bir süre kala öğrenciler okullarda sergileyecekleri etkinlikler öncesinde Çanakkale Zaferi şiirlerini aratmaya başladı. Biz de bu vesile ile en güzel 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini okuyucularımız için derledik. Bu anlamlı ve önemi büyük olan günde tüylerinizi diken diken edecek en güzel Çanakkale şiirleri sabah.com.tr'de. İşte detaylar...

18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma gününe çok kısa bir zaman kala okullarda yapılacak gösteriler için 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri araştırılmaya başladı. Anlamı ve önemi çok büyük olan bugün için okuyucularımıza en güzel Çanakkale Zaferi şiirlerini bu başlık altında derledik. Haberimizde bulunan şiirlerden bir tanesini seçerek gösterilerde okuyabilirsiniz. İşte 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri...

EN GÜZEL 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ŞİİRLERİ

ÇANAKKALE DESTANI (2)

Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı...

Fahri ERSAVAŞ

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken

Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir

Samet Mehmet Bora

ÇANAKKALE KAHRAMANLARI

Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları

Ayşe Adlım

ÇANAKKALE ZAFERİ

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk'ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Mikdat Bal

ZAFER MARŞI

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler

Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

ÇANAKKALE ŞEHITLERİ

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.

Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.

M.Akif ERSOY

ÖVÜN EY ÇANAKKALE

Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Ömründe göstermedin bin düşmana bir gün.
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin birden üştüğü yersin!

Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla.
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçtüğü yersin!

Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,
Koştu senin koynundan çıkar çıkmaz evinden.
Sen onların açtığı bayrağın alevinden,
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!

Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.
O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın inançla son sövüştüğü yersin!

Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Övün ey Çanakkale, ki sen Mustafa Kemal'in,
Yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yersin!

15 Temmuz gecesi darbeyi su almak için girdiği kafeteryadaki televizyonundan öğrenen er Resul Nişancı, mahkemede ilk kez verdiği ifadesinde, "Terhisime 5 gün kala darbeci subaylarca valiliği işgale götürüldüm. Yüzbaşıya 10 kez ismini sordum, söylemedi. Sürekli whatsapp'la yazışıyordu. Yüzbaşının, 'valiliğe kimseyi almayacaksın' emrini hiçe sayıp sivilleri valiliğe aldım. Bizi halk kurtardı" dedi.

İstanbul Valiliği'nin işgal edilmesine ilişkin Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndaki duruşmada tutuksuz yargılanan erlerin ifadeleri alındı. Metris'teki 47. Alay'dan işgale götürülen erlerden Recep Sunar, alay komutanı Sadık Cebeci'nin "Haydi aslanlarım, gazanız mübarek olsun" diye kendilerini kışladan çıkardığını söyledi. Sunar, "Heyecanlandık. İlk defa dışarı çıkmışız" ifadesini kullandı.

DARBENİN NE OLDUĞUNU O GECE ÖĞRENDİM

Darbeyi su içtiği kafeteryanın televizyonundan öğrenen ve güvenlik kameralarına yansıyan görüntüdeki şaşkınlığıyla akıllara kazınan er Resul Nişancı ise şu şekilde ifade verdi:

* Hazır kıta manga çavuşuydum. Terhise 5 gün vardı. Sürekli KOKTOD (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi) eğitimleri yaptırılıyordu.

* (Harp Akademilerinden alaya gelen subaylardan) albay Nizamettin Aydın 'emir komuta bende' dedi, yüzbaşı (Mehmet Ekerbiçer) da aracı sürmemi istedi. Ben 'çıkmıyorum, nereye gidiyoruz, neden gidiyoruz' diye sordum. Yüzbaşı 'benim emrimi hiçe sayamazsın, sen sadece öndeki araçları takip et' dedi. Kışladan çıktık, kendimizi valilikte bulduk.

* Yüzbaşı, 'valiliğe kimseyi almayacaksın' dedi. Ben emrini hiçe sayarak valiliğe sivil halkı aldım. Bize su, yiyecek veriyorlar, 'gelin bu yanlıştan dönün' diyorlardı. Ben darbenin ne olduğunu ilk kez o gece askerde öğrendim. Allah razı olsun, darbeci komutanlardan bizi halk kurtardı.

Fethullahçı Terör Örgütü’nün adliyedeki yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 17 şüpheli hakkında daha iddianame düzenlendi. Şüphelilerin tamamının örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock’u kullandığı öğrenildi.

FETÖ/PDY'nin adliye yapılanmasına ilişkin yürütülen bir soruşturma daha sonuçlandı. 17 şüpheli hakkında iddianame düzenlenirken bu şüphelilerden 9'unun tutuklu olduğu, 8'inin ise adli kontrol tedbirli olduğu öğrenildi.

HEPSİ BYLOCK KULLANICISI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında 15 zabıt katibi, 1 teknisyen, 1 memurun bulunduğu 17 şüphelinin tamamının örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespit edildi. Şüpheliler arasında adliye personeli olmayan bir kişinin adliye dışında çalışan ve adliye çalışanı bir kısım personelle ilgili örgüt adına sorumlu imamlık yaptığı belirtildi. Bu nedenle bu kişinin 'adliye yapılanması' kapsamında soruşturmaya dahil edildiği öğrenildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ

Şüpheliler hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında iddianame düzenlendi. Dava ilerleyen günlerde Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Bilindiği gibi geçtiğimiz ay Fethullahçı Terör Örgütü'nün adliyelerdeki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 129 şüpheli hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında ilk iddianame hazırlanmıştı.

Avrupa medyasının hedefinde yine Türkiye var! Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, bugünkü sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak küstah bir manşete imza attı! AK Parti İstanbul milletvekili Mehmet Metiner ve AK Parti Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar Sabah.com.tr'ye önemli açıklamalarda bulunarak Bild'in bu manşetine sert tepki gösterdi.

Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminde verdiği mücadele sonrası ayarı iyice bozulan Avrupa basını, Hollanda rezaleti sonrası Erdoğan'ın 'Nazi' benzetmesiyle yine harekete geçti. Hollanda'da yaşanan skandalı bile savunacak kadar alçalan demokrasi havarisi gazeteler yine Erdoğan'ı hedef aldı.

BİLD REZALETİ

Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, bugünkü sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı.

Gazetenin birinci sayfanın üçte ikisini ve ikinci sayfasını tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayıran gazete, "Bild, gerçeği Erdoğan'ın yüzüne söylüyor" başlığıyla çıktı. Alt başlıkta ise, "Demokrat değilsiniz! Burada istenmiyorsunuz!" diye yazdı.

ERDOĞAN: 'BUNLAR BİRBİRLERİNİ ISIRMAZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hollanda bu terbiyesizliğin bedelini mutlaka ödeyecektir. Benim vatandaşlarımın üzerine at, it sürersen bunun hesabını vereceksin. Biz, bize yeteriz. Bize bu millet yeter. Hollanda bir AB ülkesi gibi değil, muz cumhuriyeti gibi davranmıştır. Avrupa'dan ses çıkmıyor çünkü bunlar birbirlerini ısırmaz." demişti.

MEHMET METİNER: BU TAVIR İSLAMOFOBİNİN DÖNÜŞMÜŞ YENİ HALİ

Bunlar gazetecilik yaptıklarını mı zannediyorlar? Bild Alman hükümetinin sözcüsü ise eğer Erdoğan'ı Almanya'da istemiyorlarsa, Almanya'nın çok meraklısı değiliz. Aydın Doğan'ın da ortağı olduğu bir gazetenin ülkemizin Cumhurbaşkanına karşı takınmış olduğu bu tavır islamofobinin dönüşmüş yeni halidir.

NE KADAR DEĞERSİZ OLDUKLARINI GÖSTERİYORLAR

İslamofobi Avrupa'da Erdoğanfobizme erişmiş bulunuyor. Biz kendi Cumhurbaşkanımızı hür ve helal oylarımızla seçtik. Milletinin gönlünde taht kurmuş Erdoğan'a Almanya'daki müptezel bir gazetenin veya Avrupalı ırkçı, nazist, faşist çevrelerin dişlerini göstererek saldırmaları onların ne kadar değersiz olduğunu gösterir.

ERDOĞAN'IN AŞAĞILANMASINA SES ÇIKARTMAYACAKSA…

Aydın Doğan kendi ülkesinin Cumhurbaşkanının şahsında milletimizin aşağılanmasına ses çıkartmayacaksa Bild'in suç ortağıdır. Kendinisi yürekli bir tepki vermeye çağıyorum.

ŞAMİL TAYYAR: DAĞILMAK ÜZERELER

Yüzyılın başında Avrupa'da 500 yıllık küresel iktidarını kaybeden Almanya ve türevi ülkeler şimdi dağılma eşiğindeler.

NAZİ ARTIKLARI PARÇALANMAKTAN KURTULAMAYACAKLAR

İslam ve Türkiye karşıtlığı ile ayakta kalacaklarını sanıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar nafile, Nazi artığı bu ülkeler parçalanmaktan kurtulamayacaklar.

AVRUPA'DAKİ BU KİRLİ YAPILAR TARİHE KARIŞACAK

Türkiye hak bildiği bu yolda yürümeye devam edecek, insanlığın yüz karası Avrupa'daki bu kirli yapılar ise tarihe karışacaktır.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 16 Nisan'daki anayasa değişikliği referandumunda aldıkları 'evet' kararı ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. İşte Destici'nin açıklaması...

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Mecidiyeköy'deki İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Destici, 16 Nisan'da yapılacak referandumda parti içinde yapılan istişarelerin ardından 'Evet' kararı aldıklarını söyledi.

Bu kararı almalarındaki en önemli etkenlerden birinin Türkiye'nin darbe anayasasıyla oluşturulan bir sistemle yönetilmesi olduğunu vurgulayan Destici, "Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günden bu yana bu darbe anayasasıyla oluşturulan bu antidemokratik sisteme karşı olduğumuzu ve mutlaka bu sistemin değişmesi gerektiğini ifade ettik. Dolayısıyla önümüzde böyle bir fırsat var. Büyük Birlik Partisi olarak milletimiz için, Türkiye için bu anayasa değişikliği teklifini darbe anayasasından kurtarmanın bir yolu olarak görüyoruz" diye konuştu.

Destici, BBP'nin 'Evet' kararını alırken izledikleri yolu ve yapılan çalışmalar hakkında şunları söyledi:

HERKESİN GÖRÜŞÜNÜ ALDIK

"Biz bu kararı alırken partimizin bütün kurullarıyla istişare ettik. Hatta bununla kalmadık, daha önce partimizde görev yapan arkadaşlarımızla görüştük. Bu işin ilimini yapan arkadaşlarla görüştük. Yurtdışındaki soydaşlarımız ve dindaşlarımızla görüştük. Onların hepsinin görüşlerini aldık. Tabanımıza sorduk. Kendi yaptığımız çalışmalarda taban eğiliminin de bu yönde olduğunu gördük. 16 Nisan'a kadar en yüksek oranda 'Evet' diyen tabanlardan birisinin Büyük Birlik Partisi tabanı olacağını sandıkta göreceğiz."

Partisinin referanduma yönelik aldığı kararın kendisinin tercihi gibi yansıtılmasına tepki gösteren Mustafa Destici, "Bu kararımızdan memnun olmayan belli çevreler, bizim kararımızı çoğunluğun kararı değil de sanki genel başkanın kendi tercihiymiş gibi yansıtılması, manipüle edilmesiyle kararımızın değerini düşürmeye çalışıyorlar. Bu en hafifiyle ahlaksızlıktır" diye konuştu.

"İçimizde birkaç teşkilatın 'Hayır' demesi Büyük Birlik Partisi'nin kararına gölge düşürmez" diyen Destici, "Herkesin görüşüne saygı duyan siyasi hareketiz. Kendi içimizde de bütün arkadaşlarımızın görüşüne önem veren bir siyasi hareketiz. Ama demokratik bir tavır ortaya koymamız, hoşgörülü olmamız kimseye suistimal hakkı verdiğimiz anlamına gelmez. Büyük Birlik Partisi kurumsal bir partidir, tüzel kişiliği, programı, hukuku ve tüzüğü vardır. Ancak onun da bir sınırı vardır. Sınır aşıldıktan sonra tüzük ve hukuk işler. Herkes onun sonucuna katlanmak zorunda kalır. Merkez Karar Yönetim Kurulumuz yaptığı bütün istişare sonuçlarını ve temayülleri değerlendirerek referandumda 'Evet' demenin ülkemiz, milletimiz, devletimiz için Türk ve İslam coğrafyası için de camiamız içinde daha doğru olacağı fikri ağırlık basmıştır. Karar bu yönde alınmıştır. Büyük Birlik Partisi sonuna kadar bu kararın arkasındadır, referandumdan 'Evet' çıkması için her türlü çalışmanın ve gayretin içerisinde olacaktır."

'BÜTÜN TEŞKİLATLARIMIZA DÜŞEN BU KARARIN YANINDA DURMAKTIR'

Bir gazetecinin "Referandumda 'Hayır' diyeceklerini açıklayan bazı İl teşkilatlarıyla ilgili parti içinde herhangi bir disiplin süreci olacak mu?" şeklindeki sorusuna Destici, "Kurumsal kararımızı açıklayana kadar arkadaşlarımızı düşüncelerini ifade ettiler. Bu düşüncelere hoşgörülü baktık. Asla bir ihraç ve disiplin süreci işletmedik. Ama karar açıklandı. Artık bütün teşkilatlarımıza düşen bu kararın yanında durmaktır. Bundan sonra bütün arkadaşlarımızın partinin hukukunu oluşturan bu tüzüğüne ve programına uygun hareket etmek sorumlulukları vardır. Her şeyin bir sınırı var. Bu sınır aşılırsa Büyük Birlik Partisi kendi tüzel kişiliğine camianın tümünü korumak adına elbetteki hukukunu işletir. Tüzük, neyi hükmediyorsa bunun gereği elbetteki bundan sonra yapılır" şeklinde yanıt verdi.

Hayır kampanyası için CHP ve HDP’li vekillerle birlikte Avrupa turuna çıkan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’na avukatlardan sert tepki geldi. “Bizleri temsil etmeyen Feyzioğlu, siyaset yapacaksa o koltuğu ve cübbesini bırakarak yapsın”

Avrupa'da 'hayır' kampanyası yürüten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından meslektaşlarından da sert tepki geldi. İstanbul Barosu'na kayıtlı Avukat Hüsnü Tuna, "Türkiye'yi il il dolaşması yetmezmiş gibi Avrupa'nın değişik ülkelerinde 'hayır' kampanyası yürüten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu beni ve benim gibi binlerce avukatı temsil edemez. Ben bir avukat olarak Türkiye'nin menfaatine olan anayasa değişikliğine 16 Nisan'da 'evet' denilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Barolar Birliği bir vesayet odağıdır. Türkiye Barolar Birliği ve benzeri kuruluşların vesayet kuruluşu olmaktan çıkartılması gerekiyor" dedi.

HEPSİNİ TBB'NİN BÜTÇESİYLE YAPIYOR

TBB Başkanı Feyzioğlu'na bir tepki de Avukat Zafer Çoktan'dan geldi. Çoktan, "Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, Türkiye'nin birçok noktasına giderek 'Hayır' kampanyasını sürdürmesi, bizim gibi düşünen avukatları kesinlikle temsil etmiyor. Bir avukat olarak Sayın Feyzioğlu'nun kurumsal olarak bir çalışma yapmasını tasvip etmiyorum. Kendi şahsi fikrini beyan etmesinde bir sıkıntı yok fakat kurumsal bağlamda bir fikir beyanı ve bu yönde bir kampanyanın içinde fiilen yer alması ve bu kampanyayı da Türkiye Barolar Birliği'nin bütçesiyle, aracıyla yapıyor ise bunu kabul edemiyoruz" sözleriyle Feyzioğlu'na tepki gösterdi.

SİYASET YAPACAKSA O KOLTUĞU BIRAKSIN

Avukat Cüneyt Toramanise, "Türkiye Barolar Birliği'nin avukatlar arasında herhangi bir anket yaptığını duymadım. Binlerce avukatın referandumda ne yönde oy kullanacağını Feyzioğlu da dahil hiç kimse bilmiyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, bir avukat olarak benim adıma da 'hayır' kampanyasını yürütüyor, fakat beni hiç bir zaman temsil edebilecek bir isim değildir. Benim verdiğim aidatları Feyzioğlu Türkiye'nin aleyhine kullanıyor. Metin Feyzioğlu, eğer siyaset yapacaksa o koltuğu ve cübbesini bıraksın. Feyzioğlu, CHP'nin başına geçmeye hazırlık yapıyorsa Türkiye Barolar Birliği'nin imkanlarını kullanmasın" diye konuştu.

'HAYIR' KAMPANYASI YÜRÜTMEK FEYZİOĞLU'NUN GÖREVİ DEĞİL

"Feyzioğlu, muhalefet parti başkanı gibi siyaset yapıyor" diyen Avukat Zafer Orus, "Avukatların sorunlarıyla ilgilenmeyi bırakıp yurt içinde ve yurt dışında 'hayır' kampanyası yapan Feyzioğlu açıkça suç işliyor. Siyasi bir çalışma yürütmek Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun görevi değildir" dedi.

METİN FEYZİOĞLU SUÇ İŞLİYOR

"TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun hem yurt içi ve hem de yurt dışında 'hayır' kampanyasında yer alması 'evet' diyecek olan binlerce avukatın tepkisine neden oluyor" diyen Konya Barosu'na kayıtlı avukatlardan Özkan Öztürk, "Barolar Birliği sıfatını kullanarak başkanlık koltuğunda oturan Feyzioğlu'nun 'hayır' kampanyası yürütmesi hem etik değil ve hem de hukuki değildir. TBB'nin resmi internet sitesinden açık açık 'hayır' reklamı yapılıyor ve bir hukukçu meslek kuruluşu açık açık yasaları ve hukuku ihlal ediyor. Feyzioğlu'nun icraatı açıkça bir suçtur ve bu suça yönelik yetkili makamların gerekeni yapması gerekir" şeklinde konuştu. (Yeniakit)

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Anadolu yakasında arama-uygulama operasyonu başlattı. 1000'e yakın polisin katıldığı operasyonlarda İstanbul'a giriş çıkış noktaları tutuldu.

İstanbul Anadolu Yakası girişlerde polis 'Kurtkapanı 1' adlı denetim gerçekleştiriyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Şile, Tuzla, Pendik, Kartal ve Sabiha Gökçen Havalimanı'nda saat 12.00'da 'Kurtkapanı 1' adlı denetime başladı. TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nda İstanbul'a girişlerde kontrol noktaları kuruldu.

Polis ekipleri, şüpheli görülen araçları durdurarak araçların içini kontrol etti, sürücü ve yolcuları GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçirdi. Aramalarda K-9 bomba ve narkotik dedektör köpekler de kullanıldı.

RUHSATSIZ TABANCA ELE GEÇİRİLDİ

D-100 Karayolu Tuzla mevkindeki kontrol noktasında lüks bir araçta 2 ruhratsız tabanca ile mermiler ele geçirildi. Araçtaki 2 kişi gözaltına alındı. TEM Otoyolu Kurtköy mevkinde durdurulan bir yolcu otobüsünde sahte kimlik düzenleyerek yolculuk yapan Pakistan uyruklu 2 kişi gözaltına alındı. Sabiha Gökçen Havalimanı girişindeki noktada bir araçta yapılan aramada ise tüfek ele geçirildi.

POLİS HELİKOPTERİ DENETİM YAPTI

Uygulamaya başta Özel Harekat Polisleri olmak üzere farklı birimlerden çok sayıda ekip katılırken, polis helikopteri de havadan denetim yaptı. 'Kurtkapanı 1' denetimi saat 15.00'a kadar sürecek.

Kapatılan Zaman gazetesinin Hollanda ayağı, terör destekçisi ülkelerin Türkiye'nin çağrılarına kulak vermemesi nedeniyle yayın yapabiliyor. Hollanda'daki faşist operasyonun bir parçası olmakta gecikmeyen hainler vatandaşlarımızı fişlemeye başladı. Önce vatandaşlarımıza köpeklere saldırtan Hollanda, bu görevi şimdi de Fetullahçılara verdi...

FETÖ'nün gazetesi Zaman'ın Hollanda şubesi, atlı - köpekli saldırıya uğrayan Türklerin Hollanda polisine tekme atması sırasında çekilen fotoğraf için "Polis bu kişileri arıyor" diye manşet yaptı. Fetullahçı ihanet şebekesi Hollanda'da demokratik haklarını kullanırken köpeklerle saldırılan vatandaşlarımızı isim ve görüntülerini bir istihbarat örgütü gibi tek tek fişleyip resmi hesabından faşist Hollanda polisine ispiyonladı.

OPERASYONUN BAŞINDA HOLLANDA İMAMI VAR

Örgütün Hollanda imamı Turan Yazır tüm bu operasyonu ülkede yöneten isim. Zaman Hollanda aracılığı ile vatandaşlarımızı fişleten hainin adı Akyazılı Vakfı üzerinden bir çok gurbetçinin dolandırılması olayına da karıştı. İhanet örgütünün Hollanda yapılanmasını SABAH.com.tr önceki gün deşifre etmişti. Okumak için ilgili haberimize tıklayın.

VE GAZETENİN BAŞINDAKİ İSİM

Ayrıca fişleme çalışmalarındaki iki numaranın Zaman Vandaag ve Zaman Hollanda Genel Yayın Yönetmeni FETÖ'cü Mehmet Cerit olduğu biliniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar’daki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Rotterdam Belediye Başkanı, İstanbul'la da kardeş şehirlermiş. Dün akşam Başbakanımıza söyledim, 'Hemen İstanbul Belediye Başkanımıza söyleyelim, tek taraflı olarak bunlarla o kardeşlik akdini bozsun. Zira bizim bu tür insanlarla kardeş şehir olmamız mümkün değil” demesinin hemen ardından İBB Meclisi Hollanda'nın Rotterdam Belediyesi ile yaptığı kardeş şehir protokolünü oy birliği ile iptal etti.

Bugün Afyonkarahisar'daki konuşmasında İstanbul ile Rotterdam'ın "kardeş şehir" olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

Rotterdam Belediye Başkanı, İstanbul'la da kardeş şehirlermiş. Dün akşam Başbakanımıza söyledim, 'Hemen İstanbul Belediye Başkanımıza söyleyelim, tek taraflı olarak bunlarla o kardeşlik akdini bozsun. Zira bizim bu tür insanlarla kardeş şehir olmamız mümkün değil.

İBB'DEN JET KARAR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından İBB Meclisi jet hızıyla Hollanda'nın Rotterdam Belediyesi ile yaptığı kardeş şehir protokolünü oy birliği ile iptal etti.

Böylece bugün saat 16.00 sularında Hollanda'nın Rotterdam Belediyesi ile yaptığı kardeş şehir protokolü oy birliği ile iptal edildi.

Türkiye karşıtlığıyla bilinen Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, PKK'lı teröristlere propaganda yaptıran fakat Türk bakanları engelleyen Hollanda'nın faşist tutumuyla ilgili Türkiye'yi suçladı.

Hollanda'nın faşist tavrı, Türkiye'de sağduyulu herkes tarafından tepkiyle karşılandı. Türkiye karşıtlığını kendilerine iş edinen "içimizdeki Hollandalılar" ise gerçek yüzlerini göstermeye devam ediyor.

'BANA VATAN HAİNİ DİYEBİLİRSİNİZ AMA...'

Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Türkiye ile Hollanda arasındaki siyasi krizi canlı yayında "Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." ifadelerini kullanırken sosyal medya kullanıcıları tarafından tepkiyle karşılaştı!