Erdoğan’ın 4 kriptolu telefonu da dinlendi
Giriş Tarihi: 13.5.2018 01:04 Güncelleme Tarihi: 13.5.2018 07:11
Telekulak davasında gerekçeli karar: Tayyip Erdoğan’ın başbakanken kullandığı 4 ayrı kriptolu telefon da defalarca dinlendi. Telefonlar hiçbir test ve ihale yapılmaksızın devlet erkânına dağıtıldı
Devlet büyüklerinin kriptolu telefonlarının usulsüz dinlenmesine ilişkin davada, kapatılan TİB'in eski Başkanvekili Osman Nihat Şen ile darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan FETÖ sivil imamı Harun Biniş'in de dahil olduğu 24 sanığın 10 yıl 6 ay ile 68 yıl 3 ay arasında hapse çarptırılmasının gerekçesi açıklandı.
Kararda, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 ayrı kriptolu telefonunun da defalarca dinlendiği vurgulandı. İşte kararda öne çıkan bazı çarpıcı noktalar:
SORULARI ÇALARAK GİRDİLER
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, dava konusu "MİLCEP-K2" kriptolu cep telefonlarının, "FETÖ'nün amacı doğrultusunda, dinlemeye matuf olarak üretildiği" belirtilerek, o dönemde başbakanlık görevinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok bakan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski AYM Başkanı Haşim Kılıç, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile MGK, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay'a tahsisli kriptolu telefonların müteaddit defalar dinlendiği kaydedildi. Bu kişilerin kamusal ve özel hayatları hakkında bilgi ve belge toplandığı belirtilen kararda, bu bağlamda örgütün, adli ve istihbari dinlemelerin merkezi konumundaki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) özel önem verdiği, buradaki kadroların tamamına yakınını, kuruma giriş sınavı sorularını mensuplarına vermek gibi hukuk dışı yollarla ele geçirdiği anlatıldı. Gerekçeli kararda, 2012'de üretimleri tamamlanan telefonların hiçbir güvenlik, emniyet veya sertifikasyon testine tabi tutulmadan ve ihale sürecinden geçmeden Aralık 2012'den itibaren üst düzey devlet erkânının kullanımına sunulduğu anlatılarak, böyle bir telefonun ancak örgütün amacı doğrultusunda dinlemeye matuf olarak üretilmiş olabileceği kaydedildi.
17-25 ARALIK ÖNCESİ... Kararda, bahsi geçen dinlemelerin tamamının 16 Eylül 2013-31 Aralık 2013 aralığında olduğu hatırlatılarak, "Bu tarih aralığının, 17/25 Aralık FETÖ'nün yargı darbesi girişiminin yaşandığı döneme ve hemen öncesine denk gelmesi, dinlemelerin FETÖ'nün hedef ve çıkarları doğrultusunda yapıldığına delalet etmektedir" denildi.
ŞİFRESİ 45 SANİYEDE KIRILABİLİYOR
TÜBİTAK'ın raporlarında "MİLCEPK2" lerin nasıl dinlenebileceği üzerinde durulduğu ve telefonların sisteminde 2 zayıf nokta belirlediğine yer verildi. Bunların birincisinin, cihazlara yüklenen sertifikaların bilinmesi, ikincisinin ise kullanılan "rastgele sayı üreticinin (RNG)" kasıt aranabilecek kadar zayıf tasarlanması olduğu kaydedilen kararda, bu 2 zayıflığın kriptolu görüşmelerin çözülmesini son derece kolay hale getirdiği, bu telefonların çok az maliyetli düzenekle yaklaşık 45 saniyede şifresinin kırıldığının belirlendiği kaydedildi.
Dinlemelerin tamamının 16 Eylül-31 Aralık 2013 aralığında oluşunun dikkat çekici olduğu belirtilen kararda, “Bu aralığın, 17/25 Aralık 2013 tarihli hükümeti düşürme girişimi dönemine denk gelmesi de dinlemelerin FETÖ’nün hedef ve çıkarları doğrultusunda yapıldığına delalet etmektedir” denildi.
Erdoğan’ın 4 telefonu Kararda, şu bilgilere yer verildi: “O dönemde başbakanlık görevini ifa eden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kullanımındaki dört ayrı kriptolu telefon ile yine aynı dönem içinde bakan olarak görev yapan Cemil Çiçek, Sadullah Ergin, Cevdet Yılmaz, Faruk Çelik, Hayati Yazıcı, Veysel Eroğlu, Taner Yıldız, Bülent Arınç, Nabi Avcı, Efkan Ala, Ali Babacan, Fatma Şahin, Ahmet Davutoğlu, Ömer Dinçer, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile MGK, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay’a tahsisli kriptolu telefonların birçok defa dinlendiği anlaşılmıştır.” |
Yargılama aşamasında bu telefonların dinlenmesinin mümkün olup olmadığına dair bilirkişi raporu alındığı belirtilen kararda, bilirkişilerin, “MİLCEP-K2” kriptolu telefonların, kriptografik açıdan önemli eksikliklerini tespit ettikleri ve bu telefonların uygun ve çok az maliyetli düzenekle yaklaşık 45 saniyede şifresinin kırıldığını ispatladıkları bildirildi. Dosya kapsamına göre, “MİLCEP-K2”lerin kullanılan tuşa göre kriptolu veya kriptosuz konuşma özelliğine sahip bulunduğu, kriptolu arama için görüşen iki tarafta da bu telefonun olması gerektiği kaydedilen kararda, kurallara uygun yüksek güvenlik düzeyli bir cihazın kriptosunun kırılmasının, trilyonlarca yüksek kapasiteli bilgisayarla bile trilyonlarca yıldan fazla zaman alacağı vurgulandı.
TÜBİTAK’ın, yazılım ve donanım noktasında, “MİLCEP-K2”leri dinlenmelerine olanak sağlayacak eksikliklerle ürettiğine işaret edilen kararda, “Bu eksiklikleri bilinçli olarak gerçekleştiren, yazılım ve donanım üretilme süreçleri ile kritik süreçte görev alan TÜBİTAK çalışanları sanıkların bundan sorumlu olacakları anlaşılmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu. Bir cep telefonunun TİB’deki IMEI havuzuna kaydedilmesi gerektiği, bu hususun, “MİLCEP-K2”ler için de geçerli olduğu kaydedilerek, dosyadaki delillere göre bu telefonların IMEI’lerinin bildirilmediğine, BTK’nın ise geçersiz bir IMEI dışındaki IMEI’lerin sistemde kayıtlı olduğu yönünde mahkemeye cevap gönderdiği bildirildi.
YORUMLAR