Giriş Tarihi: 07.05.2017 19:34 Güncelleme Tarihi: 08.05.2017 10:39

Yeni dönemde dört hedef

AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden genel başkan olmasının ardından başlayacak dönem için 4 hedef belirlendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongreden sonra genel başkanlık görevini yeniden üstlenmesinin ardından AK Parti'de 4 hedefe odaklanılacak. Toplumun her kesimi kucaklanacak, enerjik ve dinamik kadrolarla partiye yeni bir ivme kazandırılacak. Gençler ve kadınlar ile yerel yönetimlere ağırlık verilecek. AK Parti, 16 Nisan referandumunda sandıktan çıkan 'evet' sonucunu değerlendirmeye devam ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden genel başkan olmasının ardından başlayacak dönem için 4 hedef belirlendi. Toplumun her kesiminin kucaklanmaya devam edeceği bu dönemde kadrolarda yapılacak düzenleme ile daha enerjik ve dinamik bir yapı kurulacak. Anayasa paketindeki 18 yaş düzenlemesinin de verdiği destekle genç kadroların önü daha da açılacak. Yeni dönemde gençler ve kadınlar ön planda tutulmaya devam edilecek. Gençlere ve kadınlara yönelik yeni projeler üretilerek, toplumun önemli bir kesimi oluşturan bu kitlelerin AK Parti ile daha da bütünleşmesi sağlanacak. Yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeler yapılacak. Özellikle referandumda 'hayır' oylarının yüksek çıktığı yerlerdeki belediyelerin çalışma yöntemleri gözden geçirilecek

GÖZLER KONGREDE

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün delegenin imzasıyla aday gösterileceği 21 Mayıs'taki 3. Olağanüstü kongrede partinin en üst karar organı olan 50 kişilik Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) da yenilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Başkan olduktan sonra yenilenen MKYK içinden yakın çalışma arkadaşlarından oluşacak olan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerini seçerek yeni A Takımı'nı belirleyecek. Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek kongreye partiden ihraç edilenler ve partiye sırtını dönenlerin dışında eski milletvekillerinin tamamı çağrılacak. Kongreye 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edilirken, yabancı konuk davet edilmeyecek. Yine kongreye siyasi parti temsilcileri davet edilirken, terörle bağını kesmeyen HDP'ye davet gönderilmeyecek. Kongrede, Erdoğan'ın siyasi yolculuğu kısa film ile anlatılacak. Erdoğan salona 'Dombra' şarkısı eşliğinde gelecek. Türkiye'nin dört bir yanında parti teşkilatları tarafından otobüsler kaldırılacak. Kongrenin yapılacağı salonun dışına dev ekranlar kurulacak. Gelen partililere ikramlarda bulunulacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel başkanlığa döneceği kongrenin tam bir şölen havasında olması amaçlanıyor.

• ‘Kongrede yeni bir yol haritası açıklayacağım’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Başbakan olunca 100 günlük bir proje açıklamıştım. 21 Mayıs’taki kongrenin ardından yeni bir yol haritası açıklarız. Ülkemizi çok daha olumlu istikamette birlik içinde taşımamız lazım. Çünkü Türkiye, üzerinde oyunların oynandığı bir ülke

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuveyt ziyareti Ankara'ya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan gazetecilerin soruları üzerine önemli açıklamarlda bulundu. Erdoğan'ın sözlerinden satırbaşları şöyle:

- 21 Mayıs'tan sonraki süreç nasıl gelişecek?
Geçen de anlatmıştım, doğmamış çocuğa don biçilmez. Bir kere doğum gerçekleşsin inşallah. 21'inden sonra zaten her şeyimizi duyacaksınız, takip edeceksiniz. Başbakan olunca 100 günlük bir proje açıklamıştım. Şimdi inşallah yine kongrenin ardından da, tabii ki bir yol haritası açıklarız. 100 olmaz da belki 6 ay olur.

- Sizden önce Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin Kuveyt ziyareti ve Şeyh Sabah'ın da Türkiye'yi ziyareti bir diplomasi trafiğinin kavşak noktası mı? Yoksa tesadüf mü?
Sisi gündemimizde hiç yer almadı. Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle neler görüştüklerini bilmiyorum.

- Fransa'da yeni bir isim cumhurbaşkanı oldu. Türkiye AB ilişkileri nasıl bir seyir izler?
Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Macron ile telefon konuşmamız olumluydu. Brüksel ve G20'de görüşeceğiz. NATO'da bir araya gelmeyi kendisi teklif etti. AK Parti Türkiye'de ilk defa ne sağ ne sol, merkez siyasetle çıkmış bir parti. Macron'unda "Merkez siyaseti temsil ediyorum" diye çıkması bir şeylere işaret ediyor. Dünya artık artık sağ sol savrulmasını değil, merkezci bir tespiti yapmış durumda. Merkez siyaset dediğimizde bazı köşe yazarları bizimle dalga geçiyor. "(Fransız düşünür ve felsefeciler) Jean Jacques Rousseau'dan, Montesquie'den bu yana böyle bir siyaset olmadı, muhafazakar demokraside, nereden çıkardınız bunu" diyenler vardı. Acaba şimdi ne diyorlar? Biz muhafazakar demokrasi olarak çıktık. O düşünürlerden böyle bir şey görmemiş olabilirsiniz. Siyaset literatürüne böyle bir kavramı getirdik. Türkiye'de bu anlayış 14-15 yıldır iktidarda. Demek ki millet bu anlayışı kabullendi.

Eksikliklerimiz mutlaka var. Bu eksiklikleri görerek, gidererek, ülkemizi çok daha olumlu istikamette birlik beraberlik içinde bir yere taşımamız lazım. Çünkü Türkiye üzerinde oyunların oynandığı bir ülke. Her şeyden önce kendi göbeğimizi kendimiz kesebilmemiz lazım. PYDYPG'yi düşünün, bir bakıyorsunuz NATO'da beraber olduğumuz ülkeler bunlarla işbirliği yapıyor.

Ortadoğu'da Türkiye'siz bir karar verilmesi düşünülemez. Eğer Türkiye'nin fikrine müracaat etmeden birileri karar alıyorsa bunun bedelini hem ekonomik olarak hem de insan kaybı olarak ödüyorlar. Bir de huzuru yok ediyorlar.



'SARAY DEĞİL KÜLLİYE'
- CHP'de Muharrem İnce, Fikri Sağlar, Deniz Baykal, Selin Sayek Böke gibi muhalifler kazan kaldırdı. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan "Saray CHP'yi karıştırıyor" açıklaması geldi? Ne diyeceksiniz?
Orasının adı saray değil, Külliye! Dedikleri, külliyen yalan. Bizim kendi işimiz gücümüz var. O işlerle ne yapacağız. Maalesef adresi yanlış göstermiş.

'TRUMP İLE GÖRÜŞMEM ASIL BELİRLEYİCİ OLACAK'
(Hakan Fidan, Hulusi Akar ve İbrahim Kalın'dan oluşan bir ön heyet sizin temaslarınızdan önce ABD'ye gidip görüşmelere başladı. ABD'nin YPG'ye ve FETÖ'ye bakışı hakkında neler söyleyeceksiniz?
Arkadaşlarımızla ben bugün yarın görüşeceğim. O görüşmeler benim için nihai görüşmeler değil, ön görüşme. Nihai görüşme benim yapacağım görüşmelerdir. Bunlar ön görüşmeydi. Sayın Donald Trump ile yapacağımız görüşmedir asıl belirleyici olan.SABAH GAZETESİ.ŞEREF OĞUZ

Kurucu lidere 100 bin kişilik görkemli kongre

AK Parti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığa geri döneceği 21 Mayıs Olağanüstü Kongresi için kolları sıvadı. Erdoğan'ın AK Parti'ye tekrar üye olması nedeniyle sade bir tören düzenlemeyi tercih eden AK Parti, kongreyi ise olabildiğince görkemli yapacak. Kongreyi 100 bin kişinin salonda ve dışarıda izlemesi bekleniyor. AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, AK Parti olağanüstü kongresi ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ataş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın genel başkanlığa aday gösterileceği, milletvekili ve tüm delegelerin imza atacağını belirterek, "Geçen seferki kongrede bin 400 delege Binali Bey'i genel başkanlığa aday göstermişti. Bu kez Cumhurbaşkanımızı genel başkan adayı gösteren dilekçeye ilk imzayı Binali beyin atacağını düşünüyorum" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 Mayıs'ta AK Parti'ye yeniden üye olmuştu

BİN 500 OTOBÜSLE GELECEKLER
Ataş kongrenin Ankara Arena'da yapılacağını, yurtdışından ise konuk çağırmayı düşünmediklerini ifade etti: "Ama Türkiye'deki büyükelçilik temsilciliklerine, STK'lara ve partilere, ihraç edilen ve parti ile bağı kalmayanlar hariç eski bakan, milletvekili, belediye başkanı ve mevcut belediye başkanlarına davet gidecek. 15 Temmuz gazileri ile şehit yakınlarını da çağıracağız. Bin 500 otobüsle teşkilatlar Ankara'ya gelecek. 15 binin üzerinde davetli olacak." Ataş, Abdullah Gül ile Bülent Arınç'a kongre için davet gideceği mesajını da verdi.

Erdoğan: Ben gençlerimize güveniyorum

Uluslararası Münazara Turnuvası ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batının İslamofobisini görüyorsunuz ama biz diğer mabetleri de koruma altına aldık. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Bunu böyle bilesiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Münazara Turnuvası Ödül Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar;
Fikirlerin rahatça konuşulup tartışılmadığı yerde şiddet devreye girer. Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik. Son 14 yılda klavyelerin, tabelaların, harflerin, kelimelerin üzerindeki birçok yasağı biz kaldırdık. On yıllardır yazı ve fikir hayatımıza musallat olan tek tipçi, vesayetçi anlayış yerine farklılıkları zenginlik olarak gören, düşüncenin önünü açan bir bakış açısını biz ikame ettik.

Münazaraları ulusal anlamda yapmanın çok önemli faydaları olacağına inanıyorum. Münazara empati kurulmadan yapılamaz. Münazaranın tek bir kazananı yoktur. Tüm farklı inanç, düşünce gruplarıyla karşılıklı görüş alışverişimiz oldu.

Batı'nın islamafobisini görüyorsunuz, ama biz diğer mabedleri de koruma altına aldık. Çünkü doğacak spekülasyonları biliyoruz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.

YENİ NESİLDEN UMUTLUYUM
Teknolojinin ulaştığı seviyeye rağmen kitaplar hala kendini geliştirmek isteyenlerin hazineleridir. Ülkemizde mesele kitap bulamama meselesi değil, okumama sorunudur. Ben yeni nesilden umutluyum. Bize sorgusuz, sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım. 15 Temmuz gecesi gördük ki işte bu vasıflara sahip gençlik, gerektiğinde ülkesi ve milleti için, istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canını dahi ortaya koyabilmektedir. Bu ülkenin geçtiğimizin 20-30 yıllık beşeri birikimine gözlerini dikenlerin, devşirdikleri kitleye bakarak kendilerini dev aynasında gördükleri anlaşılıyor. Milletimiz 15 Temmuz'daki duruşuyla bunlara dev değil, adeta sinek olduklarını göstermiştir.

Sıra bu milletin tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle bütünleşmiş gençliğin söz sahibi olmasına gelmiştir. 16 Nisan'da tarihi bir adım atıldı ama birileri gencine güvenmiyor.

Ben 2023, 2071 hedeflerimizi emanet ettiğimiz gençlerimize güveniyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

'SONUNA KADAR SAVUNDUK'

Fikirlerin rahatça konuşulup tartışılmadığı yerde şiddet devreye girer. Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik. Son 14 yılda klavyelerin, tabelaların, harflerin, kelimelerin üzerindeki birçok yasağı biz kaldırdık. On yıllardır yazı ve fikir hayatımıza musallat olan tek tipçi, vesayetçi anlayış yerine farklılıkları zenginlik olarak gören, düşüncenin önünü açan bir bakış açısını biz ikame ettik

Münazaraları ulusal anlamda yapmanın çok önemli faydaları olacağına inanıyorum. Münazara empati kurulmadan yapılamaz. Münazaranın tek bir kazananı yoktur. Tüm farklı inanç, düşünce gruplarıyla karşılıklı görüş alışverişimiz oldu.

Batı'nın islamafobisini görüyorsunuz, ama biz diğer mabedleri de koruma altına aldık. Çünkü doğacak spekülasyonları biliyoruz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.

Bu ülkenin geçtiğimiz 20-30 yıllık beşeri birikimine gözlerini dikenlerin, devşirdikleri kitleye bakarak kendilerini dev aynasında gördükleri anlaşılıyor. Milletimiz 15 Temmuz'daki duruşuyla bunlara dev değil, adeta sinek olduklarını göstermiştir.

YENİ NESİLDEN UMUTLUYUM

Teknolojinin ulaştığı seviyeye rağmen kitaplar hala kendini geliştirmek isteyenlerin hazineleridir. Ülkemizde mesele kitap okumama sorunudur ama ben yeni nesilden umutluyum. Bize sorgusuz, sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım. 15 Temmuz gecesi gördük ki işte bu vasıflara sahip gençlik, gerektiğinde ülkesi ve milleti için, istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canını dahi ortaya koyabilmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Münazara Turnuvası ödül töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da Meridyen derneğinin ödül töreninde gençlere tavsiyelerde bulundu.

"BİZE NEYE İNANDIĞINI BİLEN GENÇLİK LAZIM"

Erdoğan’ın Uluslararası Münazara Turnuvası ödül töreninde yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:

"Bize sorgusuz, sualsiz biat eden cahil bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen, bunun için gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazım. 15 Temmuz gecesi gördük ki işte bu vasıflara sahip gençlik, gerektiğinde ülkesi ve milleti için, istiklali ve istikbali için gözünü kırpmadan canını dahi ortaya koyabilmektedir."

"YARADANI SEVERİZ, YARADANDAN ÖTÜRÜ"

"Düşünce ve ifade özgürlüğünü sadece kendi düşüncelerini ifade edilebilmesi olarak görenlerle elbette anlaşamadık, anlaşamayız. Çünkü biz insanı eşref-i mahlukat olarak gören medeniyetin mirasçılarıyız. Biz, yaradılanı severiz yaradandan ötürü diyen bu yaklaşımdan hareketle tüm insanlara saygı duyan bir anlayışa mensubuz. Böyle olduğu için de çoğulculuk ve özgürlükçülük konusunda en küçük bir sıkıntımız yok. Ülkemizin ve dünyanın her yerinde tüm farklı inanç, düşünce, meşrep gruplarıyla karşılıklı görüş alışverişimiz olmuştur."

"DÜŞÜNCENİN ÖNÜNÜ  AÇAN BAKIŞ AÇISINI BİZ İKAME ETTİK"

"Fikirlerin rahatça konuşulup tartışılmadığı yerde şiddet devreye girer. Bunun için biz düşünce ve ifade özgürlüğünü, başkalarının da aynı haklara saygı göstermeleri şartıyla sonuna kadar savunduk, destekledik. Son 14 yılda klavyelerin, tabelaların, harflerin, kelimelerin üzerindeki birçok yasağı biz kaldırdık. On yıllardır yazı ve fikir hayatımıza musallat olan tek tipçi, vesayetçi anlayış yerine farklılıkları zenginlik olarak gören, düşüncenin önünü açan bir bakış açısını biz ikame ettik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben yeni nesilden umutluyum

Sıra bu milletin tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle bütünleşmiş gençliğin söz sahibi olmasına gelmiştir.
16 Nisan'da tarihi bir adım atıldı ama birileri gencine güvenmiyor. Ben 2023, 2071 hedeflerimizi emanet ettiğimiz gençlerimize güveniyorum.