Emniyet ortaya çıkardı! FETÖ’cülerin ortak kod adı ifşa...

Emniyet ortaya çıkardı! FETÖ'cülerin ortak kod adı ifşa oldu: Bahçıvan

FETÖ yapılanmasına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkıyor. Emniyetin incelemelerinde, birçok kez karşılarına "bahçıvan" kod adı çıktı. Bu kod adının sadece bir tek kişiye verilmediği, görevlendirilen örgüt mensuplarının ortak adı olduğu belirlendi. Kamu görevlisi veya üniversite öğrencisi olan bahçıvan kod adlı örgüt üyelerinin tek bir görevi vardı. O görev, ortaokul son sınıf öğrencilerini askeri okullara yönlendirmek.

19 Şubat 2021 - 09:06

Emniyet ortaya çıkardı! 'cülerin ortak kod adı ifşa oldu: 

Giriş Tarihi: 19.02.2021  08:47 Güncelleme Tarihi: 19.02.2021  08:53

 yapılanmasına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkıyor. Emniyetin incelemelerinde, birçok kez karşılarına "" kod adı çıktı. Bu kod adının sadece bir tek kişiye verilmediği, görevlendirilen örgüt mensuplarının ortak adı olduğu belirlendi. Kamu görevlisi veya üniversite öğrencisi olan bahçıvan kod adlı örgüt üyelerinin tek bir görevi vardı. O görev, ortaokul son sınıf öğrencilerini askeri okullara yönlendirmek.

FETÖ'cüler ortak kod adı kullandı: Bahçıvan

Fetullahçı Terör Örgütü'nün () öğrencilere yönelik gizli yapılanmasına ilişkin yeni detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.

İstanbul Organize Şube Ekipleri  kapsamında operasyon düzenledi. 19 kişi gözaltına alındı. 9 örgüt üyesi itirafçı oldu.

İtiraflarda, örgütün, öğrencilere yönelik gizli yapılanmasına ilişkin ilginç detaylar da ortaya çıktı.

"BAHÇIVAN" TEK BİR KİŞİYE AİT DEĞİL
TRT Haber'in haberine göre Emniyet ekipleri, itiraflar doğrulunda birçok ifadede yer alan "" kod adının aslında tek bir kişiye ait olmadığını saptadı.

Kamu görevlisi veya üniversite öğrencisi olan bahçıvan kod adlı örgüt üyelerinin tek bir görevi vardı. O görev, ortaokul son sınıf öğrencilerini askeri okullara yönlendirmek.

Bu durum daha önce "bahçıvan" olarak görevlendirilen örgüt üyesinin ifadesinde de yer aldı.

"BAHÇIVAN' OLARAK GÖREV YAPTIM"Örgütün itirafçılarından biri "Bahçıvan" kod adının detaylarını şu sözlerle anlattı:

" öğrencisiydim. Bir dönem örgüt yapılanmasında bahçıvan olarak görev yaptım. 8 ve 12. sınıf öğrencilerine askeri lise ve harp akademilerine hazırlamak için ders verdim. Bu görevimden sonra da Fatih Üniversitesi'nde bulunan yabancı öğrencilere abilik yaptım"

 

TIP ÖĞRENCİLERİNE ÖZEL HÜCRE EVİ
Başka bir itirafçı ise ifadesinde, örgütün tıp öğrencilerine özel hücre evleri olduğunu söyledi. O evlere girecek öğrenciler özel olarak seçiliyordu.

Düzce'de üniversite eğitimimi tamamladım. Örgütün evlerinde kalıyordum. Örgütün tıp öğrencilerine özel evleri vardı. Son sınıfa gelindiğinde TUS'a hazırlanacak örgüt mensuplarını o evlere yönlendirip özel dersler veriyorlardı. Bu evlere gitmek için örgüte bağlılık seviyesinin yüksek olması gerekiyordu.

İtirafçıların ifadelerinin ardından örgüt üyesi 142 şüpheli daha belirlendi. Konuya ilişkin soruşturma ise devam ediyor.

Askeri öğrenciler, FETÖ'cülerin baskı ve işkencelerini anlattı

FETÖ'cüler askeri okulda, kendilerinden olmayan öğrencilere baskı ve şiddet uygulayarak okulu bıraktırmaya çalışıyorlardı. Yıllar sonra FETÖ'cü şüpheliler hakkında gözaltı kararı verildi. Okullarından koparılan öğrenciler de yaşadıklarını anlattı.

FETÖ üyeleri, Hava Harp Okulu'ndaki örgüt üyesi olmayan öğrencilere yıllarca eziyet etti, sistematik işkence uyguladı, baskı yaptı.

Geleceğin havacısı olacak 780 öğrenci dayanamadı ve askeri okuldan ayrıldı.

227 öğrenci yaşadıkları işkenceleri anlattı

Kendi mensuplarına yer açmak için askeri öğrencilere eziyet eden FETÖ'nün şok mangasında görevli eski askerler tespit edildi, yargıya hesap vermeleri için gözaltına alındı.

Askeri okuldan ayrılmak zorunda 227 kişi de şikayetçi oldu, uğradıkları işkenceleri anlattı.

TRT Haber, o öğrencilerden üçünün ifadelerine ulaştı.

'"Sizi mezun etmeyeceğiz' dediler"

Mağdur askeri öğrenci B.Ü.,yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Diken üzerinde sadece hedeflerindeki öğrencileri süründürüyorlardı. Bize 'İnat ettiniz geçen sene ayrılmadınız. 24 saat bizim elimizdesiniz, ya bırakın ya da buradan sağ çıkamazsınız. Sizi mezun etmeyeceğiz' dediler"

"40 derece sıcaklıkta kışlık parkayla eğitim yaptırıyorlardı"

Şok mangası ölüm tehditleri işe yaramazsa farklı metodları devreye sokuyordu.

B.Ö. de hedef belirlenen öğrencilere, 40 derece sıcakta kışlık parka giydirip 'yat-kalk' eğitimi yaptırdıklarını ve saatlerce susuz bıraktıklarını söyledi.

"Zorla 4 kişilik yemek yedirip, yerde süründürdüler"

Örgüt üyelerinin eğitim adı altında uyguladığı baskılar çoğu zaman sonuç veriyordu. Bazen aç bıraktıkları öğrencilere, kimi zaman ise aşırı yemek yediriyorlardı.

Mağdur edilen öğrenci İ.K.K da yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

"Beni ve 3 arkadaşımı, 4 kişinin yiyebileceğinden fazla yemeği zorla yedirttiler. Midemiz şiştikten sonra eğitim yaptırdılar. Eğitimde kustuğumuz günleri hatırlıyorum. Biz temizlik yaparken karşımızda gülüyorlardı."

FETÖ'den sistematik işkence

Öğrencilerin özel hayatları da FETÖ'cülerin kozları arasındaydı. Telefonlarına el koydukları öğrencilerle ilgili bilgi topluyor, "seni mezun etmeyeceğiz" tehditlerinde de bulunuyorlardı.

Konuya ilişkin soruşturma, İstanbul Terörle Mücadele ekipleri tarafından yürütülüyor. Şimdiye dek düzenlenen operasyonlarla, hakkında gözaltı kararı verilen 1'i muvazzaf 56 kişiden 28'i yakalandı. Şüphelilerin sorgusu sürüyor.

Son dakika: Eski istihbaratçı FETÖ casusu Enver Altaylı hakkında istenen ceza belli oldu

SON DAKİKA! İstanbul'da FETÖ'nün hücre evlerine operasyon! 30 şüpheli yakalandı

SON DAKİKA: FETÖ'nün hücre evlerine baskın: İkisi eski binbaşı 13 firari örgüt üyesi yakalandı

FETÖ devlete sızma planlarını 40 yıl önceden başlatmış

Haber7.com, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Meclis'te kurulan Araştırma Komisyonu raporuna ulaştı. Ekleri ile birlikte 950 sayfayı bulan raporda FETÖ'nün genel tarihçesinden, FETÖ ile mücadelede alınması gereken tedbirlere kadar tüm detaylar mevcut...

FETÖ devlete sızma planlarını 40 yıl önceden başlatmış

İbrahim Can - Haber7

2 yıl önce dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a elden teslim edilen 15 Temmuz Darbe Kalkışması raporunun birinci bölümünde FETÖ terör örgütünün genel tarihçesi ve hangi yıllarda ne kadar güçlendiğine dikkat çekildi.

Dönemin Meclis Başkanı Kahraman'a sunulan raporda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in devletin içine sızmak için 40 yıllık süreçte nasıl adım adım çalıştığı anlatıldı. Teröristbaşı Gülen'in, "Biz bu milletin sivil olsun devlet daireleri olsun her alanına sızacağız ve en az yüzde altmışını ele geçireceğiz" sözlerinin hatırlatıldığı raporda, örgütün "beyin yıkama" ve "takıyye" yöntemi anlatıldı.

İşte rapordaki o çarpıcı detay: 

40 YIL ÖNCE NİYETİNİ AÇIĞA ÇIKARDI

Kendine özgü bir dil ve üslupla altmışlı yıllardan itibaren yaptığı heyecanlı vaazlarıyla ilk müntesiplerini oluşturan Fetullah Gülen, ardından Risale-i Nur zeminini kullanarak eğitim alanında yoğun bir çaba içine girmiş, okullar, dershaneler ve etüt merkezleri ile etkinliğini artırmıştı. Ancak zamanla bu eğitim faaliyetlerinin arkasında “Bağlıları aracılığıyla devletin en kritik kurumlarını ele geçirmek” gibi gizli bir gündem olduğu anlaşılmıştır. Bunun için seçilen ve kendilerine “altın nesil” adı verilen genç dimağlar, “abi” ve “abla” denilen elemanlar aracılığıyla oldukça sığ ama bir o kadar duygusal telkinlerle beyinleri yıkanarak tek tipleştirilmiştir. Böylece bağlılarını birer adanmış militan gibi yetiştirerek kurumların içine yerleştirmiş, uzun yıllar kendilerini gizlemelerinin yollarını onlara öğretmiş ve vakti geldiğinde emri ile harekete geçmeleri için onları programlamıştır. Nitekim yapı içerisinde uzun yıllar kalmış olanlardan Ahmet Keleş’in şifahi olarak naklettiğine göre ta 1978’de Ankara’da özel bir mecliste Gülen’in sarf ettiği şu sözü onun gerçek hedefini, gizemini ve yöntemini açıkça gözler önüne sermektedir:

“Biz bu milletin sivil olsun devlet daireleri olsun her alanına sızacağız ve en az yüzde altmışını ele geçireceğiz. Ayrıca bu memlekette var olan tüm sivil toplum örgütlerinin, siyasi partiler ve etnik kökenli oluşumların içinde de yer alacağız. Bir gün öyle bir noktaya geleceğiz ki; ben “Tamamdır” dediğimde ne devlet ne de millet kımıldayacak hal bulacaktır!”

Bu gizli hedefini gerçekleştirebilmek için Gülen, zaman ve zemine göre pragmatist bir tavır takınabilmiş ve her ortama uygun bir söylem geliştirebilmiştir. Onun kırk yıllık söylem ve eylemlerine bakıldığında Sünnî, Alevî, sûfî, hurûfî, radikal, demokrat, laik, liberal, hümanist, diyologcu, çağdaş, modernist, milliyetçi, materyalist diye nitelendirilebilecek kadar birçok maskeyi ustalıkla kullanabildiği görülür. Psikologların kişilik bozukluğu ve cani ruhlu biri olduğunda birleştikleri bu marazî ve narsist kişilik, zaman içerisinde bu gizli hedef uğrunda İslam ahlakıyla asla bağdaşmayan her türlü nifak ve fesat odaklı işleri yaptıracak hale gelmiştir. Başlangıçta dini bir cemaat hüviyetindeyken, süreç içerisinde gizli projeleri olan bir örgüte dönüşerek yabancılaşmıştır.

Nitekim bu “ötekileşme” ve “örgütleşme” tavrını gören en önde gelen bazı isimler yapıdan ayrılmışlar ve cemaatin iç yüzünü deşifre etmişlerdir.

Gerçeği görerek örgütten ayrılanların beyanlarına göre söz konusu yapı, uluslararası çıkar ağlarıyla birbirine bağlanan fertlerin piramit tipi hiyerarşi, hücre tipi gizli yapılanma ve yabancı istihbarat örgütleriyle yakın temas içinde meydana getirdiği kirli bir örgüt haline gelmiştir.

Hedef, İslam’a hizmet değil Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerde karanlık güçler adına dünyevi bir hâkimiyet elde etmektir.

Nitekim onun uzun yıllar önce söylediği “Biz, yeryüzünü bütünüyle fethetsek bile, ona takılıp kalmadan gökyüzünü fethetmek için yollar aramalıyız” sözü, ne kadar hayalperest olduğunu göstermektedir. Doğup büyüdüğü kendi ülkesini kana bulamayı dahi göze alarak yaptıkları darbe teşebbüsü ve geçmişte işledikleri sözde faili meçhul cinayetler ile toplumun değişik kesimlerine yönelttikleri şantajlar bunun en açık kanıtıdır. Örgütün dilinde ve faaliyetlerinde din, sadece o sinsi planlarını uygulamak için bir araçtır. Örgütün lideri, başlangıçta dinî eğitim çerçevesini vaat ederek geniş halk kitlelerini kandırmış, sonunda ise ülkemizi fesat yerine çevirmeye çalışan eylemlerin ve sivil halkın üzerine ateş açarak toplu katliamlar gibi cürümlerin emrini vermiştir.

İçeride ve dışarıda ülkemize yönelik küresel terör örgütlerine karşı mücadelenin verildiği kritik bir zaman diliminde giriştikleri darbe ile devlet kurumlarını yıkmaya ve ülkemizi yabancıların işgaline hazır hale getirmeye çalışmıştır.

Kendisini, başlangıçta bir ahlâk ve eğitim hareketi olarak takdim eden Gülen cemaati, önce dini bir kült, ardından terör uygulayan bir örgüt haline dönüşmüştür. Nitekim bazı araştırmacılar örgüt yapılanmasını, “mesiyanik özellikli, karizmatik ve otoriter kimlikli bir dini liderliğe dayanan, sıkı bir hiyerarşik yapılanması bulunan, açık teşkilat biçimlerini kullanmakla birlikte gizli, kendine mahsus ve komplike bir iç örgütlenmeye sahip bir yapılanma” olarak tarif etmektedir. Bu hastalıklı yapı, dini bir cemaat değil, İslam’ı protestanlaştırarak dönüştürmeyi amaçlayan, her türlü fırsatı kendi amaçları doğrultusunda kullanan küresel sistemin sinsi bir projesidir.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay: İçerideki ihanet PKK’ya güç veriyor

 

Giriş: 18.02.2021 23:27 Güncelleme:18.02.2021 23:56 827 İzlenme

Siyasette “Gara operasyonu” tartışmaları sürüyor. A Haber'de yayınlanan Memleket Meselesi programına konuşan AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye içindeki terör destekçilerine dikkat çekerek “İçerideki ihanet PKK’ya güç veriyor” dedi.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'ın mesajları şöyle;

"FETÖ KENDİ ADINA ÇALIŞAN BİR ÖRGÜT DEĞİL"

"Türkiye terörle mücadele konusunda çok önemli bir fırsat yakaladı. Yani bunu 5 yıl öncesine kadar hayal edemezdik. Terörün arkasındaki unsurlar, bizim içimizdeki unsurlar, içimizde onları destekleyenler maalesef terörle mücadelede konusunda bize ket vuruyor olmaları gibi bir durumla karşı karşıya idik. Ordumuz içerinde ciddi hainler vardı. FETÖ kendi adına çalışan bir örgüt değildi. Yaptığı bir takım komplolarla, bir takım entrikalarla, teröre can damarı oluyordu. (FETÖ) PKK ile de işbirliği de yapabiliyordu.

"PKK'YA GÜÇ VEREN..."

Terörle mücadele ile görevlendirilmiş bazı generallerin aslında el altından terörle işbirliği olmaları gibi bir durum söz konsuydu. Biz bunu anlamıyorduk işin doğrusu. Vatandaşlar olan biteni de anlayamıyorlardı. Bırakın normal vatandaşı devletin içerisindeki bir takım insanların anlaması biraz imkansız oluyordu. Çünkü ihanet budur. Gerçek yüzünü göstermediği için faaliyetlerini de gizliyordu. Biz 'PKK güçlü' sanıyorduk ancak ona güç veren bu ihanetten başkası olmuyordu.

Gara operasyonuyla ilgili Ağar’dan çarpıcı açıklamalar: PKK süreci istismar ettiGARA OPERASYONUYLA İLGİLİ AĞAR'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR: PKK SÜRECİ İSTİSMAR ETTİ

Emekli Kıdemli Albay Mithat Işıkdan Gara operasyonu açıklaması: Mağaranın bulunması özel bir istihbaratın sonucuEMEKLİ KIDEMLİ ALBAY MİTHAT IŞIK'DAN GARA OPERASYONU AÇIKLAMASI: MAĞARANIN BULUNMASI ÖZEL BİR İSTİHBARATIN SONUCU

Van teröre karşı tek yürek: Gara şehitleri için yürüdülerVAN TERÖRE KARŞI TEK YÜREK: GARA ŞEHİTLERİ İÇİN YÜRÜDÜLER

Son dakika: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliden Gara açıklamasıSON DAKİKA: MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ'DEN GARA AÇIKLAMASI

Millet İttifakında Gara krizi! İYİ Parti ile HDP arasında kılıçlar çekildiMİLLET İTTİFAKI'NDA "GARA" KRİZİ! İYİ PARTİ İLE HDP ARASINDA KILIÇLAR ÇEKİLDİ

Bu haber 990953 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Memur olmak isteyenler dikkat! Kamuya 57.052 personel alımı yapılacak! 17 kurum ilanları yayımladı 
Memur olmak isteyenler dikkat! Kamuya 57.052 personel...
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan 19 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın gençlerine çağrı:
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan 19 Mayıs'ta Türkiye...