Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Ahaber'de önemli açıklamalarda bulunuyor

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

Bakan Çavuşoğlu: ABD'nin F-35 leri bize vermemesi için bir sebep yok. Müttefikimiz olan ABD'den ilişkilerimizin bozulmasını istemeyiz. F-35'ler zamanında teslim edilecektir. Türkiye alternatifsiz kalmaz. Rusya'dan da alabiliriz bir NATO ülkesinden de alabiliriz.

F-35 ile sözleşme ortada, bir taraf sözleşmeden çekilirse gerekli adımlar atılır.

A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gündemdeki konulara dair önemli açıklamalarda bulundu.

YPG, Münbiç'ten çekilecek. YPG'nin nereye çekileceği şuan bizim konumuz değil. YPG çekilince orayı bölge halkı yönetecek. YPG, yaz sonuna kadar bölgeden çekilecek. Ara dönemde Türk-ABD birimleri bölgeyi yönetecek.

-Büyükelçimiz 4 Haziran'dan önce ABD'ye gidecektir.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu A Haber'e önemli açıklamalarda bulundu

CHP'NİN SEÇİM BEYANNAMESİNDE FETÖ İFADESİ YOK, SANIRIM ABD'DEN BİRİ ARAMIŞTIR

-(ABD'lilerin Muharrem İnce'yi aradığı iddiaları) Siyaset ciddiyet işidir, bizi biri aradığında biz bu bilgileri paylaşırız. İnandırıcılığı olması somut şeyler söylemek gerekir. İnce'nin tavri ciddiyetsiz, güven vermiyor. Söyledikleri de doğru değil. ABD'den FETÖ'yü iade talebimiz hukuka uygundur, somuttur, gerekçeleri de somuttur. Bu usulüne uygun yapılmadı demek saçmalıktır. Neden CHP'nin seçim beyannamesinde bir kelime FETÖ ifadesi yok, sanırım ABD'den biri aramıştır.

FETÖ'nün yakalanması, iade edilmesine ilişkin somut bir adım atılmadı. YPG meselesiyle beraber ABD ile ilişkilerimizi etkileyen ikinci önemli konu FETÖ meselesidir.

MERKEL'İN DAVETİ

Merkel, seçim sonrası Sayın Cumhurbaşkanı'nı bekliyoruz dedi. Seçim gelecek gidecek, seçim sonrası çalışmalara da odaklanıyoruz. Dış politikaya ilişkin adımlar önceden planlanır. Merkel'in daveti de gayet doğal bir şey.

DÖVİZDEKİ DALGALANMALAR

15 Temmuz darbe girişiminde başarısız olunca son bir koz olarak bizi ekonomi ile vurmaya çalışıyorlar. Biz tedbirlerimizi aldık. Türkiye likidite sorunu olsun, döviz yükselsin diye uğraşıyorlar. Baktılar ihracat da artıyor devreye kur politikalarını soktular. Bunları kimin yaptığını biliyoruz. Bazı Müslüman devletler de var. Batı'dan ülkeler de var. Bu işin içinde bir de faiz lobisi var. Faizlerin yüksek olması için çaba sarf ediyorlar. Piyasalarla çok da dikleşmek doğru değil, serbest piyasa ekonomisi var.

Son dönemde dövizdeki dalgalanmaya da değinen Çavuşoğlu, dalgalanmanın arkasında 2  Müslüman ülenin de olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu şöyle konuştu:

"Elbette zamanı geldiği zaman bunları açıklarız. Kredi kuruluşlarına bakın notları nasıl düşürüyorlar? 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olduktan sonra Türkiye’yi ekonomi ile nasıl yıkabiliriz çalışmaları başladı. Fakat biz aldığımız tedbirlerle ekonomimizin bu saldırılardan en az hasarla kurtulmasını sağladık. Bu işin içinde ülkeler de var, finans kuruluşları da var, faiz lobisi de var. Ülkeler arasında bazı Müslüman ülkeler de var. Ben burada ülke ismi vermeyeceğim ama genel bir çerçeve çiziyorum."

Çavuşoğlu'nun söz ettiği 2 ülkenin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olabileceği tahmin ediliyor.

ALMANYA'NIN HDP MİTİNGİNE İZİN VERMESİ

Türkiye'den siyasetçilerin miting yapmasına izin vermiyoruz dediler ama Almanya'da terör örgütünün gölgesinde bir mitinge izin verdiler. Herşeye rağmen objektif olmak gerekirse son bir yıl içerisinde Almanya'nın PKK'ya karşı daha katı olduğunu görüyoruz.

KANDİL'E OPERASYON OLUR MU?

Biz zaten Kandil'e, sınırın diğer bölgesine tüm askeri birimlerimizle gerek gördüğümüzde müdahale yapıyoruz. Bizim hep birlikte PKK'ya karşı mücadele etmemiz lazım. Referandum konusunda tavrımız net ama Barzani ve Erbil yönetimi PKK'ya karşıdır. PKK onların da düşmanı.

ABD İLE İLİŞKİLER

Bizim elimizdeki koz sadece İncirlik değil. İlişkilerimizin normalleşmesi için ABD'nin bazı adımlar atması gerekiyor. ABD'nin bizim gibi bir müttefiki kaybetmemesi gerekir. Bizim ABD'ye durduk yere yanlışımız olmadı aksine ABD'nin yanlışları oldu. İlişkiler nasıl düzelir bunları konuşmamız lazım.

HAMAS-İSRAİL ANLAŞMASI

Bu bir ateşkes. Bunu olumlu görüyoruz ama artık siyasi çözüme gidilmesi gerekiyor. Ama İsrail saldırılarını sürdürürse biz buna sessiz kalmayız.

F-35’ler zamanında teslim edilecek. Uçağı verdim yazılımı yok diye bir şey yok.

Biz 10 yıldır hava savunma sistemlerini müttefiklerimizden almak istedik. Karşılayamadıkları için alternatiflerini araştırdık.

Bizim ihtiyacımız varsa başka müttefiklerimizden ya da başka ülkelerden almak için girişimde bulunuruz. Bize en uygun şartlarda hangi ülke teklik ederse onlarla anlaşırız ama ben böyle bir noktaya geleceğimizi zannetmiyorum. Rusya’da seçenek olabilir başka bir ülke de seçenek olabilir. NATO üyesi başka bir ülke de olabilir.

S-400’ler konusunda ABD’de de kongreden karar çıkmadan önce biz Rusya ile anlaşmayı imzalamıştık. Bırakın ki imzalamadık, bir ülkenin ben istersem başka ülkeden alırsın, istemezsem alamazsın diye dayatması mümkün değil. ABD’de bağımsız bir ülke Türkiye’de bağımsız bir ülke. Ben büyük ülkeyim sana baskı yaparım yaklaşımı doğru olmaz. Biz de bunu kabul etmeyiz.

MÜMBİÇ'TEKİ GELİŞMELER

ABD ile başlayan mutabakat haritası Mümbiç ile başlayan bir yol haritası ama Mümbiç ile sınırlı değil. YPG çekildikten sonraki kısmı, YPG nereye gidecek, ne olacak bunlar tabii hepimizin kafasındaki sorular. YPG çekildikten sonra orayı o şehirdeki insanlar yönetecek. Güvenliği de o şehirdeki insanlar sağlayacak. Buna kim karar verecek ABD ve Türkiye karar verecek. Kriter ne nüfus. Diyelim ki yüzde 90 Araplar ise güvenlik ve yönetim de yüzde 90 Araplar’dan oluşacak. Bu niçin önemli, Suriye’nin sınır güvenliği ve toprak bütünlüğü için önemli.

Ön mutabakatta, yol haritasında bunların hepsi takvime bağlı, somut bir şekilde belirtilmiştir. Yol haritası iki ülke dışişleri bakanları tarafından onaylanmadan kamuoyuna açıklamama kararı aldık. Olur da bazen bir virgülden ötürü görüşme tıkanabilir. Mutabakat biter bitmez uygulama safhasına geçeceğiz. Aylar diyebileceğimiz bir takvime bağlı. Uygulandığı zaman Suriye’nin diğer bölgeleri için de umut olacak.

Yaz sonuna kadar bu eylem planı uygulanabilir. Türk ve ABD askerleri beraber nezaret edecekler çekilmeye. İstihbaratımız da içinde olacak. YPG tabii çoğu yeri yaktı yıktı. İnsani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılabilmesi için başta ABD olmak üzere BM ve diğer ülkelerle işbirliği içindeyiz.

SUUDİ ARABİSTAN - YPG İLİŞKİSİ İDDİASI

Çıkan haberlere göre değerlendirme yapmak doğru olmaz. Bir Suudi yetkilinin ağzından duymak gerekir. Ama bu doğru olmaz. YPG en çok zulmü Araplara yapıyor Suriye’de.

Sayın Başbakanımız pazartesi günü Büyükelçimiz Serdar Kılıç’ı kabul etti ve istişarelerde bulundular. Bugün de Sayın Cumhurbaşkanımız zannederim kabul edecekler. Biz büyükelçimizi çekmedik, istişarelerde bulunduk. Benim ziyaretimden önce de büyükelçimizi göndereceğiz.

MUHARREM İNCE’ NİN ‘ABD’LİLER BENİ ARADI’ İDDİASI

Siyaset ciddi bir iştir. Ana muhaleffette isen en an biz iktidar kadar ciddiyet hissetmesi lazım. ‘Beni bir Amerikalı aradı’, böyle bir ciddiyetsizlik olabilir mi? Kim aradı, nereden aradı? Sayın İnce’nin bu söylemi ciddiyet ve inandırıcılıktan uzak, samimiyetsiz. Söyledikleri de doğru değil çünkü işin içinde biz de varız. Adalet Bakanlığımızın hazırladığı iddianameler, raporlar ne varsa biz bunları ABD’li kurumlara ilettik. ABD’den iade talebimiz hukuka uygun ve somuttur. Delilleri de somuttur. Dolayısıyla hukuka uygun yapılmadı demek saçmalıktır. Ben o zaman şunu sorarım neden CHP’nin seçim bildirgesinde bir kelime bile FETÖ yok? Herhalde o zaman FETÖ’den biri aramış.

MERKEL'İN SÖZLERİ

Sayın Merkel’in ‘seçimden sonra Sayın Cumhurbaşkanını bekliyoruz’ demesi son derece normaldir.

AB heyeti vize muafiyeti görüşmeleri için geliyor

AB heyeti, vize muafiyeti görüşmeleri için Ankara’ya gelecek. Heyet, Türk yetkililerle teknik görüşmeler yapacak. 72 kriterin 7'sinin gerçekleşmediği ve bunların nasıl aşılacağı konuşulacak.

Vize muafiyetini görüşecek AB heyeti, perşembe ve cuma günü Ankara’da temaslarda bulunacak.

Heyet, Türkiye’nin şubat ayında vize muafiyetine ilişkin sunduğu belge üzerindeki incelemelerinin ardından iki gün boyunca AB Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle toplantılar yapacak.

Bu görüşmelerin teknik konular üzerindeki toplantılar şeklinde geçeceği öğrenildi.

BELGELERDEKİ KONULARIN NASIL İLERİ TAŞINABİLECEĞİ KONUSUNU KONUŞACAKLAR

Üst düzey bir AB yetkilisi, AB Komisyonu Göç ve İç İşleri Genel Müdür Yardımcısı Simon Mordue başkanlığındaki heyetin, Ankara’daki görüşmelerinde Türk tarafının sunduğu belgedeki bazı konuların nasıl ileri taşınabileceği hakkında görüş alışverişinde bulunacağını söyledi.

TÜRKİYE: 72 KRİTER YERİNE GETİRİLDİ

Türk tarafı, şubat ayında vize serbestisine ilişkin çalışma belgesini AB’ye teslim etmişti. Türkiye, muafiyet için 72 kriterin yerine getirildiğini belirtiyor, AB tarafı ise bunlardan 65'inin gerçekleştiğini savunuyordu.

KALAN KRİTERLER

AB'nin gerçekleşmediğini söylediği kriterler şu şekilde:

AB standartlarında tam uyumlu biyometrik pasaport çıkartılması,

Yolsuzlukla mücadele için önlemlerin alınması,

Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması yapılması,

Terörle mücadele yasa ve uygulamalarının Avrupa standartlarına uyacak şekilde düzenlenmesi,

AB standartlarında kişisel verilerin korunması düzenlemesinin kabulü ve uygulanması,

Suç bağlantılı konularda AB’nin tüm ülkeleriyle etkili işbirliği yapılması,

AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın tüm maddelerinin uygulanması.

TERÖRLE MÜCADELE MADDESİ

“Organize Suçlar Ve Terörle Mücadale”ye ilişkin mevzuatın Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi. Bu kriter, organize suçlar ve terörle mücadeleye ilişkin yasaların yumuşatılmasını öngörüyor.

PKK'yı bir terör örgütü olarak tanımayan ve ülkelerinde aktif terör tehlikesi bulunmayan AB, Türkiye'de yıllardır süren terörle mücadeleyi görmezden gelerek, bu yasanın en hafif hale getirilmesini bekliyor.

BİYOMETRİK PASAPORTLARIN KULLANIMI

AB yetkilisi, üzerinde anlaşma bulunmayan konuların bazılarının çözülmesinin daha kolay olacağını, bunlardan birinin biyometrik pasaportların kullanımı olduğunu belirtti.

AB yetkilileri, çözümü daha zor konuların terörle mücadele ve kişisel verilerin korunması olduğunu ve bunlar için yasa değişikliği gerektiğini dile getiriyor.

SÜREÇ 2 AŞAMALI

AB tarafı, Türkiye ile vize serbestisi sürecinin iki aşamalı olduğunu ifade ediyor. Bunlardan ilki teknik süreç. AB Komisyonu, iki tarafın üzerinde anlaştığı 72 kriterin hepsinin tamamlanması istiyor.

Teknik sürecin ardından AB Komisyonunun, üye ülkelere bir raporla kriterlerin yerine getirildiğini bildirmesi ve vize muafiyetinin uygulanmasını önermesi gerekiyor. Bunun ardından üye ülkelerin iç işleri ve adalet bakanlarından oluşan konseyin vize muafiyeti için uzlaşıya varması isteniyor ve konu Avrupa Parlamentosuna gidiyor, burada da belgenin onaylanması gerekiyor.

OYLAMA SEÇİMLERİN SONRASINA KALMAMALI

Avrupa Parlamentosu için Mayıs 2019’da seçimler yapılacak. Türkiye, vize muafiyetine ilişkin oylamanın parlamento seçimleri sonrasına kalmamasını ve hızlı bir süreç işletilmesini bekliyor.

Türkiye ile AB arasında Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanmıştı. Varılan uzlaşı, Türk vatandaşlarının Schengen alanına vizesiz seyahatlerinin Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’nın 1 Ekim 2017 itibarıyla tüm hükümleriyle uygulanmasının ardından 2018 yılı içerisinde sağlanmasıydı.

Vize serbestisi, biyometrik pasaportu olan Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine 180 gün içinde üç aylık vizesiz giriş imkanı öngörüyordu.