Darbeci yüzbaşıdan ’halkı ezin’ emri!..

Darbeci yüzbaşıdan 'halkı ezin' emri!..

Sanıklardan Uzman Çavuş İbrahim Tıraş, AK Parti binasında halk önümüze geçince Yüzbaşı Hasan Hüseyin Altınsoy bize “Ezin şu şerefsizleri, hep bunların yüzünden Türkiye bu hale geldi” dedi

07 Şubat 2017 - 08:51 - Güncelleme: 07 Şubat 2017 - 09:04

Giriş Tarihi: 07.02.2017 02:29 Son Güncelleme Tarihi: 07.02.2017 07:09

Darbeci yüzbaşıdan ‘halkı ezin’ emri!..

Darbeci yüzbaşıdan ‘halkı ezin’ emri!..

Sanıklardan Uzman Çavuş İbrahim Tıraş, AK Parti binasında halk önümüze geçince Yüzbaşı Hasan Hüseyin Altınsoy bize “Ezin şu şerefsizleri, hep bunların yüzünden Türkiye bu hale geldi” dedi

Darbeci yüzbaşıdan ‘halkı ezin’ emri!..

'nün sırasında AK Parti İstanbul İl Binası'nı işgale kalkışan 74 askerin sına Silivri Cezaevi'nde başlandı. Başarısız olan askerlerin linç edilmeden polise teslim olmasını sağlayan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün iki avukatı da şikâyetçi olarak duruşmaya katıldı. Darbecilerin suçları yüzlerine okunduktan sonra savunma ve sorguları yapıldı. Uzman Çavuş İbrahim Tıraş, AK Parti binası önünde halk önlerine geçince yüzbaşı Hasan Hüseyin Altunsoy'un "Ez şu şerefsizleri" diye bağırdığını anlattı. İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava için Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemleri alındı. 1 binbaşı, 2 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 1 asteğmen, 1 astsubay, 8 uzman çavuş rütbesindeki 14 tutuklu sanık duruşma salonuna getirildi. Tutuksuz yargılanan 60 er ve erbaştan ise 40'ı duruşmaya geldi.

METRİS KIŞLASI'NDAN ÇIKTILAR
de sanıklar hakkında "Meclis'i, hükümeti ve anayasal düzeni devirmeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "örgüt üyeliği" suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hapis cezası istendi. Metris Kışlası'ndaki 47'nci Mekanize Motorlu Piyade Alayı'nda görevli askerlerin, 15 Temmuz akşamı birliklerinden çıkarak Sütlüce'deki AK Parti İl Başkanlığı'nı işgale gittiği ancak halkın direnişi karşısında başarısız oldukları anlatıldı. İddianamede Binbaşı Faruk Şimşek'in halkın toplanması üzerine havaya ateş ettiği, askerlerine de gerekirse halka ateş etmeleri yönünde emir verdiği, Üsteğmen Muzaffer Dikencik'in de parti binasına girip yetkilere teslim olmalarını istediği belirtildi. Halkın direnişi sırasında bir vatandaşın yaralandığı, parti binasının da camının kırıldığı kaydedildi. İddianamenin okunmasının ardından tutuklu sanıkların savunma ve çapraz sorguları yapıldı. İlk sırada ifade veren uzman çavuşlar, "KOKTOD (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme Timi) tatbikatına çıkıyoruz" diye kışladan çıkarıldıklarını savundu. Ağlayarak savunma yapan Uzman Çavuş Hüreyre Can Çatal, "Tatbikat için çıkıyoruz, dendi. Araçlara bindik, bir binaya geldik. Nereye geldiğimizi bilmiyordum. Tabeladan AK Parti İl Başkanlığı'na geldiğimizi anladım. Vatandaşlar 'Ne yapıyorsunuz' deyince bir şey anlamadık. Halk çoğalıncane yapacağımızı şaşırdık. Halk, zırhlı araçlara el koydu. Halk otobüsüyle kışlamıza döndük" dedi.

EZMEK İSTEDİĞİ HALK KORUDU
Uzman Çavuş İbrahim Tıraş da "İçtima alanında Tabur Komutanı Yarbay Recep Karaçam 'mühimmatlar neden hala dağıtılmadı' diye bölük komutanlarına bağırdı. Asker başına ikişer şarjör verip kışladan bizi çıkardılar. AK Parti binasında halk önümüze geçince Yüzbaşı Hasan Hüseyin Altunsoy bize 'Ezin şu şerefsizleri, hep bu şerefsizler yüzünden Türkiye bu hale geldi' diye bağırdı. Linç edilmemizi yine halk içinden sağduyulu olanlar önledi. Önümüze geçip etten duvar ördüler ve bizi korudular. Binbaşı Faruk Şimşek de tek tek elimizi sıkıp 'ben yaptığımızdan pişman değilim' dedi ve sonra da arkasını dönüp gitti" diye konuştu. Uzman Çavuş Şahin Kurt ise şunları söyledi: "Nereye gittiğimiz söylenmedi. Gidince öğrendim. AK Parti binası önünde vatandaşlar toplandı. Sonra milletvekilleri Metin Külünk ve Hayati Yazıcı geldi. Bizim yüzbaşıyla telefonda konuştular.Yüzbaşı kışlamıza dönmeyi kabul etti. Vatandaşlar da su verdi. İETT otobüsüyle döndük."

Darbeci yüzbaşıdan ‘halkı ezin’ emri!..

Darbecileri böyle durdurdular

15 Temmuz darbe girişiminin başladığı saatlerde İstanbul Emniyeti'nde yaşananların görüntülerine Yeni Şafak ulaştı. İlk kez yayımlanan görüntülerde, İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve ekibi 21.45’te emniyetten çıkıyor. Köprüde hainlere müdahale eden ekip, 16 Temmuz 08.00’de geri dönüyor. Çalışkan emniyetin bahçesinde polisle kısa bir toplantı yapıyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine başladığı saatlerde, İstanbul Emniyeti'nde yaşanan hareketliliğe dair görüntülere Yeni Şafak ulaştı. İlk kez yayınlanan o anlar, İstanbul'da darbeyi önleyen İl Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan ve ekibinin emniyetten ilk çıkışını, tehlikeyi bertaraf ettikten sonra geri girişini ve polis teşkilatı ile emniyetin bahçesinde yapılan kritik görüşmeyi gösteriyor. Görüntüler, 15 Temmuz akşamı saat 21.45'ten başlıyor ve 16 Temmuz sabahı 08.00'a kadar, İstanbul Emniyeti'nde atılan adımları içeriyor.

21.45 İLK ÇIKIŞ
FETÖ'cü hainlerinin köprüleri kapattığı sıralarda, İstanbul Emniyeti'nden ilk çıkışlar 21.45'te gerçekleşiyor. Makamından çıkan Dr. Mustafa Çalışkan ve ekibi konvoy halinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne gidiyor. Bir korumasını şehit veren Mustafa Çalışkan'ın yanında, şu an İstihbarat Müdürü olan Özgür Taşdemir'de bulunuyor. Köprüleri ve İstanbul'u darbeci hainlere asla teslim etmeyeceklerini polis teşkilatına telsizden sürekli vurgulayan Çalışkan'a, vatandaşların verdiği destek de görülüyor.

SABAH 08.00 KONUŞMASI
15 Temmuz gecesi gösterdikleri dik duruşla, darbenin bertaraf edilmesinde büyük rol oynayan İstanbul Emniyeti, 16 Temmuz sabahı emniyetin bahçesinde toplanıyor. Polisler emniyete, köprülerin ve havalimanlarının tutulmasının talimatını veren darbeci Tuğgeneral Özkan Aydoğdu'yu getiriyor. Aydoğdu içeriye alındıktan sonra, İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, bir anda toplanan polis teşkilatına uzun süre konuşma yapıyor. Daha sonra emniyetin ön bahçesinde görüşmeler yapan Çalışkan makamına çıkıyor.


Şehadete koşmuş
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli olan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın koruması ve 15 Temmuz şehidi Münir Alkan da görüntülerde yer alıyor. Saatler sonra şehit olacak olan Alkan, emniyet binasından 21.45'te koşarak çıkıyor. Adeta şehadete koşarcasına aracına binen Alkan, Mustafa Çalışkan ile birlikte köprüye giden konvoyda bulunuyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde darbeci hainlere müdahale edildiği sırada, Fetullahçı teröristlerinden silahlarından çıkan kurşun, Alkan'ı şehit ediyor. Koruma polisi Gazi Mehmet Önay ise saldırıyı yaralı olarak atlatıyor.

, Sofuoğlu ailesini kabul etti!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sofuoğlu ailesini kabul etti!

Recep Tayyip , Dünya Supersport Şampiyonası'nı 5 kez kazanan milli motosikletçi ve ailesini kabul etti.

, sosyal medya hesabı Instagram'dan, kendisi, annesi Nurhayat Sofuoğlu, eşi Julia Looman ve oğlu Mahir'in Recep Tayyip ile çektirdiği fotoğrafı paylaştı.

Milli motosikletçi, fotoğrafın yanına, "Dün gece ailemi Huber Köşkü'nde kabul eden sayın Cumhurbaşkanım iyi ve kötü günde hep yanımızda oldun. İyi ki varsınız." notunu düştü.

’nın bahar planı kuryesinden çıktı

PKK’nın bahar planı PYD kuryesinden çıktı

/’nin kuryesi kadın terörist Diyarbakır’da sahte kimlikle yakalandı. Teröristin üzerinde ’nın önümüzdeki bahar aylarında gerçekleştirmeyi planladığı lerin krokileri bulundu

Terör örgütü 'nın Suriye ayağı olan 'nin silahlı kolu 'nin Türkiye-Suriye arasında kuryeliğini yapan kadın terörist Esma B. (25) polise gelen ihbarla Bağlar ilçesinde kıskıvrak yakalandı. Kendisine kimlik soran polislere kız kardeşinin kimliğini gösteren terörist, üzerindeki fotoğraf ve soğuk damganın şüpheli görülmesi üzerine Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülerek burada parmak izi alındı. Veri tabanı incelemesinde yakalanan kişinin 5 yıldan beri aranan terörist Esma B. olduğu ortaya çıktı. Emniyet Müdürlüğü'ne çağrılan babası da kızını teşhis ederek PKK'ya katıldığı için 5 yıldan beri kendisinden haber alamadıklarını söyledi. Teröristin üst aramasında veri depolaması yüksek 5 ayrı hafıza kartı bulundu. Şifrelenen bu kartların bilişim suçları bürosu ekiplerince şifresi kırılınca korkunç gerçek ortaya çıktı.

SURİYE-TÜRKİYE ARASINDAKİ KURYE
Hafıza kartında Suriye'nin Derik kasabasında faaliyet gösteren terör örgütü PYD'nin üst düzey yöneticilerinin Türkiye'de önümüzdeki bahar aylarında gerçekleştirilmesi planlanan bombalı ve silahlı saldırılara ilişkin talimatlarının Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalındaki sözde Amed bölge sorumlusuna iletilmek üzere çok sayıda eylem planı, kararlar, belirlemiş olduğu strateji ve eylem talimatları ele geçirildi. Suriye-Türkiye arasında terör örgütü PYD-PKK'nın kuryeliğini yapan terörist Esma B.'yi Kuzey Irak'taki terör kamplarından kaçarak Silopi'de güvenlik güçlerine teslim olan terörist Halit U. da sorgusunda teşhis etti. Halit U., terörist Esma B. hakkında şu bilgileri verdi: "Ruken kod adını kullanır. Suriye'deki sözde özerk bölge ilan edilen Derik kasabasındaki PYD-YPG kamplarında gördüm. Birlikte ideolojik ve askeri eğitim alıyorduk. Eğitimin bitmesinden sonra Eğitimin bitmesinden sonra YPG saflarında faaliyet yürütmek için başka cepheye gönderildi." Sorgusu tamamlanıp tutuklanan terörist hakkında 20 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, teröristin Türkiye-Suriye arasında kuryelik görevini yürüttüğü, örgütün güvenilir sağlam gördüğü kadrolardan olması sebebiyle bu görevin kendisine verildiği dikkate alındığında örgüt içinde önemli bir kişi olduğu kaydedildi.

BİR KAOS PLANI DA İSTANBUL'DAN
İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) polisleri, geçen perşembe PKK'ya yönelik yapmıştı. Gençlik yapılanmasının üyesi olduğu iddia edilen C.M. gözaltına alındı ve üzerinden dijital hafıza kartı çıktı. İncelenen kartta örgüte ait şifreli dokümanlara ulaşıldı. Şifreleri kırılan dokümanların içeriğinde PKK'ya ait İstanbul ile ilgili terör saldırısı planlarının bulunduğu, ayrıca o planlarda saldırılar için gereken silahlarla ilgili bazı bilgilerin de yer aldığı belirlendi. Bölücü örgütün hazırladığı raporlarda elemanlarına "Milli hassasiyet bulunan ilçelerde eylem yapın" talimatını verdiği ortaya çıktı.

şüphelisi 820 kişi gözaltında: Çözülme başladı

DEAŞ şüphelisi 820 kişi gözaltında: Çözülme başladı

Fırat Kalkanı operasyonlarında büyük darbe alan 'ın, Türkiye'de eylem yapabilme kapasitesine sahip hücrelerine yönelik temizlik harekâtı da başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü terör örgütü DEAŞ'ın hücrelerinin temizlenmesi için istihbarat ve terör polislerinden oluşan özel bir birim kurdu. Bu kapsamda operasyonlar için düğmeye basıldı. İçişleri Bakanlığı, hafta boyunca yapılan geniş çaplı operasyonlarda toplam 820 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. 29 ilde eş zamanlı operasyonlar kapsamında operasyonların süreceği öğrenildi. Dünkü operasyonda ise 100'e yakın şüpheli gözaltına alındı.
KAYSERİ: 20 adrese eşzamanlı olarak düzenlenen operasyonda DEAŞ'ın eylem ve faaliyetlerine katılarak propagandasını yaptıkları tespit edilen 12'si Uygur Türk'ü 20 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda da DEAŞ'a ait örgütsel dokümanlar ele geçirildi.
BURSA: Önceki gün 49 şüphelinin gözaltına alındığı Bursa'da, 59 şüpheli daha gözaltına alındı. Gözaltındakilerin sayısı 51'i Suriyeli, 46'sı Türk, 4'ü Türkmen, 3'ü Azeri, biri de Rus olmak üzere toplam 105'e ulaştı.
AYDIN: Efeler, Germencik, Söke, Kuyucak, Kuşadası ve Nazilli ilçelerinde de 10 şüpheli gözaltına alınırken dijital verilere de el konuldu.

OPERASYON ABD MEDYASINDA
Operasyonlar, ABD medyasında da haberlere konu oldu. Amerika'nın Sesi (VOA) "Türkiye'de 20 ilde yapılan IŞİD operasyonlarında yüzlerce kişinin gözaltına alındığına" dikkat çekerken "Reina saldırganını bulmak için yoğun ve uzun bir soruşturma yürüten Emniyet birimleri, elde edilen bulgular ışığında bugüne kadar yapılan en büyük DEAŞ operasyonunu hayata geçirdi" dedi.

İTÜ'de 28 akademisyenin 23'ünde ByLock çıktı

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görevli tutuklanması istenen 28 akademisyenin 23'ünde ByLock çıktı

İTÜ'de 28 akademisyenin 23'ünde ByLock çıktı
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) yönelik yapılan FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına alınan 33 akademisyen emniyetteki işlemlerinin ardından bugün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.

234321

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından sorgulanan şüphelilerden 28’ü, “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmaları talebi ile İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

3’Ü İHRAÇ EDİLMİŞ

Hürriyet'in haberine göre; tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen 28 akademisyenden 23’ünde örgütün gizli haberleşme uygulaması ByLock’un çıktığı belirtildi. Ayrıca 28 akademisyenden 3’ün Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildikleri ortaya çıktı.

4 AKADEMİSYENE YAKALAMA KARARI

Savcılık tarafından ifadesi alınan 5 akademisyen ise adli kontrol talebi ile hakimliğe sevk edildi. Yapılan aramalara rağmen bulunamayan 4 akademisyen hakkında da yakalama kararı çıkarıldı.

Çember daralıyor

Çember daralıyor

TSK destekli muhaliflerce üç taraftan kuşatılan ’ın savunma hatlarından Bza’a köyü ÖSO denetimine girdi. Kentin Rakka ve Deyr Ez Zor bağlantısı ise rejim güçleri tarafından kesildi

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli muhalif güçlerce yürütülen 'nda kritik gelişme yaşandı. Kuzey ve batı tarafından kuşatma altında tutulan kentin doğusundaki savunma hattı (ÖSO) savaşçıları tarafından kırıldı. Kuzeydeki Kabasin köyü ile birlikte 'ın ikinci savunma hattı konumunda bulunan Bza'a köyüne doğudan giren muhalifler beldede kontrolü sağladı. Böylece 9 Aralık'tan bu yana süren operasyonunda batıdan ve kuzeyden El Bab'ı kuşatan muhalifler doğudan da El Bab sınırlarına dayanmış oldu.

256 HEDEF VURULDU
Operasyona ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı da harekâtın 167'nci gününde DEAŞ'a ait 256 hedefin ateş altına alındığını duyurdu. Açıklamada 13 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtilirken, 65 hedefin de havadan vurulduğu, DEAŞ'a ait 59 bina, 4 karargâh ve 2 kontrol noktasının imha edildiği kaydedildi.

DİRENCİ KIRILIYOR
Askeri kaynaklar, üçüncü ayına giren El Bab operasyonunda "sivil hassasiyet" nedeniyle "temkinli" ilerleme sağlandığı bilgisini paylaşırken, örgütün özellikle sivilleri "canlı kalkan" olarak kullandığı bilgisini paylaşıyor. Karargâhlarını sivil yerleşimlerin arasına kuran terör örgütü DEAŞ, cami ve hastanelere de konuşlanıyor. DEAŞ'ın "canlı kalkan" stratejisi karşısında TSK ve ÖSO, ilçeye doğrudan hızlıca girmek yerine, kuşatmayı güçlendirip direnci kırmayı tercih ediyor.

BAĞLANTISI KESİLDİ
Bölgeye dair kritik gelişmelerden biri de güney cephede yaşandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rus hava desteği ile El Bab'a güneyden saldıran rejim güçlerinin, El Bab güneyindeki Uwayshiyah köyü tepelerini ele geçirdiğini duyurdu. Gözlemevi rejim ordusunun son hamlesiyle DEAŞ'ın Rakka ve Deyr Ez Zor'dan El Bab'a uzanan stratejik bağlantı yolunu da kestiğini açıkladı. Şubat ayının ilk haftasına kadar 30'dan fazla köyü ele geçiren rejim güçleri, böylece El Bab'a güney hattından 5.8 kilometreye kadar yaklaştı. Güneyde, DEAŞ'ın El Bab'tan önce kontrol ettiği Tadif dışında son köyler olan Birat El Bab, Shamawiyah, Dayr Qak'a dayanan rejim güçlerinin, kenti doğu tarafından kuşatma altına almak istediği bildirildi.

ASTANA'DA GÜNDEM ATEŞKES
Türkiye, Rusya ve İran, 23-24 Ocak'ta gerçekleştirilen zirvenin ardından Suriye'deki ateşkesi ele almak adına bir kez daha masaya oturdu. Kazakistan Astana'da yapılan toplantıda tarafların, "varılan ateşkesin devam etmesi için kararlılık mesajı verdiği" öğrenildi. İlk kez Ürdün'den temsilcinin de katıldığı görüşmelerde muhaliflerin ateşkese ilişkin önerileri de ele alındı.

Demokrasi, refah, birlik, güçlü Türkiye

Demokrasi, refah, birlik, güçlü Türkiye

kampanyası hazırlıklarına hız verdi. Kampanyada oluşturulacak olan taşıyıcı sloganda halka verilecek dört ana mesaj şöyle olacak: Demokrasi, birlik, refah ve güçlü Türkiye

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili Cumhurbaşkanı 'ın onayını beklerken, kampanya hazırlıklarına hız verdi. un taşıyıcı sloganında "demokrasi, refah, birlik, güçlü Türkiye" olmak üzere dört başlığa vurgu yapılacak. AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, anayasa değişikliği referandumuyla ilgili kampanyay ı15 Temmuz'da şehit olan reklamcı Erol Olçok şirketiyle yaptıklarını belirterek, "Slogan, afişler konusunda mutfak çalışması başladı. Sloganların yer aldığı broşürler basılacak. Sivil toplum kuruluşlarının kampanyanın parçası olması önem taşıyor. Bu seçim değil milli bir mesele. O yüzden seçmen tercihleri değişiyor. Parti dışı kesimleri de içermeli" diye konuştu. AK Parti il teşkilatlarının da "Kararımız evet" kitapçıklarından bastıracağını anlatan Yılmaz, "Bu kitapçıkta slogan kullanmadık. İnsanların zihninde kalmasın istiyoruz. Sloganlarımızın yer aldığı broşürler için çalışılıyor. Taşıyıcı bir sloganımız olacak, sonra da nihai bir sloganımız olacak. Toplumun beklentileri, tartışmaları değerlendirerek bir seçim yapacağız. Toplumdaki duyguları yakalamamız önem taşıyor. Bu analiz gerektiriyor. O yüzden derin bir çalışma yapılıyor" dedi.

SİVİL ÖRGÜTLER DE KATILMALI
Bunun bir "Seçim değil, sistem değişikliği oylaması" olduğunu vurgulayan Yılmaz, STK'ların da kampanya sürecine katılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti: "Seçim kampanyası beklenmemeli. Burada bir konu hakkında evet, hayır demeye çağırıyorsunuz. Bu paketleri genel seçimle karıştırmamak lazım. Bu milli mesele, ülke geleceğiyle ilgili, seçmen tercihleri farklı olabiliyor. Kampanya parti gibi sivil toplum, iş dünyası, sendikalar, yerel yönetimler, üniversiteler tüm kesimi ilgilendiriyor. Her biri kendi sahasında bu kampanyaya katılacaktır." Öte yandan AK Parti il, ilçe teşkilatları, belediye başkanları, kadın ve gençlik kollarıyla anayasa değişikliğine ilişkin Ankara'da bilgilendirilecek.

ne katıldım, tahliye edin

Demokrasi nöbetine katıldım, tahliye edin

’nün Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki yapılanmasıyla ilgili tutuklanan Prof. Dr. Kocatepe, örgütle ilişkisi somut delillerle ortaya konulduğu halde soruşturmada böyle ifade verdi

'nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki (YTÜ) yapılanmasına ilişkin soruşturmada tutuklanan Prof. Dr. ifadesinde aynı üniversitede meslektaşı olan 15 Temmuz şehidi Prof. Dr. İlhan Varank'ın Fatih Camisi'ndeki cenazesine de katıldığını söyleyerek, serbest bırakılmasını istedi. Ancak FETÖ üyeliğini gösteren somut deliller gerekçe gösterilerek tutuklu yargılanmasına karar verildi. Darbe girişiminin başarısız olması üzerine örgüt yöneticileri yazışmalarında örgüt mensuplarına kendilerini kamufle etmeleri için darbeye karşı demokrasi mitinglerine katılmalarına ilişkin öneriler vermişti. YTÜ'de Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde görev yapan Kocatepe, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında dava açılan 21'i tutuklu 83 akademisyen arasında yer aldı. Kocatepe ifadesinde "Demokrasi nöbetlerinde yer aldım. Üniversitemizin demokrasi yürüyüşüne katıldım. Akademisyenler bildirisine imza attım. Fatih Camisi'nde şehit İlhan Varank'ın cenazesine katıldım ve her zaman demokrasimizin yanında olduğumuzu gösterdim" diyerek serbest bırakılmasını istedi. Örgüte ait 'da hesap açtırmasını "Faizsiz bankacılığı tercih ettiğim için" diye açıklayan Kocatepe, bankaya örgüt talimatıyla para yatırmadığını iddia etti. Ancak FETÖ üyeliğini gösteren somut deliller göz önüne alınarak tutuklandı. Kocatepe savcılığın hazırladığı iddianamede, FETÖ'nün 17 Aralık darbe girişimi sonrası Bank Asya'yı kurtarmak için hesabına para yatırdığı, Bosna Hersek'te bulunan FETÖ'ye bağlı Burç Üniversitesi'ne 17 Aralık sonrası, 2014'te konferansa gittiği kaydedildi.

Kardak için “kayalık” dedi Komşu ayağa kalktı

Kardak için “kayalık” dedi Komşu ayağa kalktı

Atina'nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan 8 darbeci askeri iade etmemesi Ankara'nın tepkisine yol açtı. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, kuvvet komutanları ile birlikte Kardak'a giderek Yunanistan'a sert bir mesaj verdi. Bunun üzerine Yunan Savunma Bakanı Panes Kammenos da Kardak'a helikopterden çelenk attı. Yaşanan gerilim üzerine Başbakan Binali Yıldırım mevkidaşı Aleksis Çipras'a bir mektup yazarak "Savunma Bakanı'nın kayalıklarda poz vermesinin bizim açımızdan hiçbir anlamı yok. Ege'deki 130 tane irili ufaklı kaya parçası... Bunların kimliği, kime ait olduğu bile belli değil" dedi. Üst düzey kaynaklara göre Yıldırım "kayalık" ve "kaya parçası" ifadelerini bilinçli olarak seçerek bunların ilişkilerini bozmaya yetmeyeceği vurgulandı. Mektupta ele alınan asıl sorunun NATO'da Türkiye'nin müttefiki olan Yunanistan'ın, terör örgütü üyelerini iade etmemesi olduğu ifade edildi. Yunan basını ise Yıldırım'ın iyi niyetli mektubunu çarpıtarak "Kardak'a nasıl kayalık diyebilir" diyer tartışma başlattı. Yunanlılar'ın şimdi mektup üzerinden Ankara'ya yönelik tepki içine girdiği ifade edilirken, bunun da ikili ilişkilere olumsuz yansıyan bir başka gelişme olduğu kaydediliyor.

Mezarlıktan 'cephanelik' çıktı

Mezarlıktan 'cephanelik' çıktı

Mardin'de PKK'lı teröristlerce Suriye sınırına yakın mezarlıkta saklanan çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi.

Mardin'in Nusaybin ilçesindeki mezarlıkta terör örgütü PKK'ya ait çok sayıda silah ve mühimmat bulundu.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinin çalışmaları neticesinde Nusaybin Terörle Mücadele Bürosu ekiplerince Hacılar Mezarlığı'nda arama yapıldı.

MEZARLIKTAN 'CEPHANELİK' ÇIKTI

Aramada 21 roket başlığı, 2'si gece görüş özellikli 4 dürbün, patlayıcı düzeneklerinde kullanılan malzemeler, 3 kısa menzilli el telsizi ile keskin nişancı tüfeği, biksi, 6 kalaşnikof, 2 tabanca ve bu silahlara ait çok miktarda mermi ve örgütsel döküman ele geçirildi.

AK Parti’de ’çu çıkmadı

AK Parti’de ByLock’çu çıkmadı

AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, hükümet üyelerinde ve AK Parti milletvekilleri içinde kullanan kimse çıkmadığını söyledi. Kaya, bugüne kadar 820 AK Partili görevli hakkında inceleme yapıldığını açıkladı. 63 AK Partili belediye başkanı hakkında işlem yapıldığını anlatan Kaya, "7 belediye başkanımız ihraç edildi. 16 belediye başkanımızın durumu halen inceleniyor, 40 belediye başkanımızla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Toplam meclis üyelerinin yüzde 7'sine tekabül eden 757 meclis üyesi hakkında işlem başlattık. 142 meclis üyesinin durumu halen inceleniyor. 36 meclis üyesi AK Parti'den ihraç edildi. Diğerleri hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kanaatine varıldı" diye konuştu. Kaya, öncesi mitinglerin yapılacağını ancak yüz yüze görüşmelere daha ağırlık vereceklerini açıkladı. Kaya, bir gazetecinin "hayır" kampanyası yürütenlerin çalışmalarına erken başladığını hatırlatması üzerine "büyük seçimlerin kampanya süreleri 30-35 günü aşmıyor. Seçmen son bir hafta içinde kararını veriyor. 'hayır' cıların erken başlaması faydamıza" dedi.

'ta 6 'den tutuklandı!

Sivas'ta 6 polis FETÖ'den tutuklandı!

'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (/PDY) soruşturması kapsamında 6 , çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen /PDY soruşturması kapsamında Kanun Hükmündeki Kararname ile Sivas Emniyet Müdürlüğü ve Sivas Meslek Yüksekokulundaki görevlerinden uzaklaştırılan emniyet müdürü ve emniyet amirlerine yönelik 27 Ocak'ta eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından Sivas merkezli olarak Ankara, İstanbul, Kırşehir, Aydın, Kütahya, Kayseri, Konya, Samsun, Kahramanmaraş, Erzincan, Isparta, Kırıkkale, Yozgat, Bursa ve Muğla'da örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespit edilen 46 kişi gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından daha önce adliyeye sevk edilen 29 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi, bir kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Bugün adliyeye sevk edilen şüphelilerden B.Y., C.A., K.H., M.S., K.Y. ve C.Ş çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. 1 polis ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklu sayısı 35'e çıkarken, gözaltındaki 9 kişinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Firari olan 10 kişiyi yakalama çalışmaları da devam ediyor.

'nün yapılanmasına dava

FETÖ'nün cezaevi yapılanmasına dava

Fethullahçı Terör Örgütü’nün İstanbul’daki cezaevlerinde gerçekleştirdiği yapılanmaya ilişkin soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Basşavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer alan 3 şüpheli muhtelif cezaevlerinde 2. müdür olarak görev yapıyor.

/PDY'nin İstanbul'daki nlerinde gerçekleştirdiği yapılanmaya ilişkin soruşturma tamamlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından 49 şüpheli hakkında iddianamede hazırlandı. Hazırlanan iddianamede 3 şüphelinin Ceza İnfaz Kurumu 2. Müdürü olarak görev yaptığı, 1 şüphelinin Ceza İnfaz Kurumu İdare Memuru olarak görev yaptığı, 2 şüphelinin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yaptığı, şüphelilerin ceza infaz kurumları izleme kurullarında görev aldıkları, 4 şüphelinin sosyolog, psikolog ve öğretmen olarak görev yaptığı, 39 şüphelinin ise Ceza İnfaz Kurumlarında infaz ve koruma memuru, şoför ve cezaevi katibi olarak görev yaptıkları kaydedildi.

49 şüpheliden 45'i hakkında tutuklu olarak iddianame düzenlenirken 4 şüpheliden 1 tanesinin etkin pişmanlık hükümleri nedeniyle, diğer 3 şüphelinin ise şahsi durumları nedeni ile tutuksuz olarak değerlendirildiği öğrenildi.

Şüphelilerden 43'ünün FETÖ'nün kriptolu haberleşme uygulaması ByLock'u kullandığı belirtildi.Başsavcı Vekili tarafından onaylanan İddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

açıkladı! Vergisini zamanında ödeyene yüzde 5 indirim

Numan Kurtulmuş açıkladı! Vergisini zamanında ödeyene yüzde 5 indirim

Başbakan Yardımcısı , 'nun ardından toplantıda ele alınan konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Milyonlarca işverenin beklediği vergi indirimine ilişkin konuşan Kurtulmuş "Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen mükellefler için kurumlar vergisi ve gelirler vergisinde yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece vakti zamanında vergisini ödeyen, eksiksiz olarak vergisini ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz özellikle Türkiye sanayisinin, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Bazı şirket hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına ilişkin "Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, birtakım dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse 'garanti' mahiyetinde olan bir fondur. Savunma Sanayii'nden ilgili kaynağın buraya aktarılmasının amacı, aynı şekilde kullanımın aynı kaynakta toplanarak, daha etkin kullanımını sağlayabilecek bir adımın atılmasıdır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıklamaları başlıklar halinde şöyle oldu:

DAHA ETKİN BİR ARGE HEDEFLENMEKTEDİR

Türkiye'de hem ARGE hem de üniversitelerimizin dünya üniversitelerindeki sınıflandırılması bakımından istediğimiz bir noktada değildir. ARGE'nin payı son yıllarda yükselmiştir ama yüzde 1.06 düzeyindedir. Özel sektör ARGE çalışmaları içerisinde yüzde 50, üniversiteler yüzde 40, kamu ise yüzde 10 paya sahiptir. Yeni bir teknoloji eğitim modeline ihtiyaç var. Bilim Sanayi ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun Bilim Sanayi ve Teknoloji İcra Kurulu'na dönüştürülmesine karar verildi. Üniversiteleerin daha etkin bir şekilde Ar- Ge çalışmaları yapılması sağlanacaktır. Bu çerçevede üniversite ve TÜBİTAK'ın çalışmaları üzerinde durulmuştur. Küresel rekabette en önemli katma değeri yüksek ürünlerin ihraç edilmesidir.

VERGİ İNDİRİMİ GELİYOR

Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen mükellefler için kurumlar vergisi ve gelirler vergisinde yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda na yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece vakti zamanında vergisini ödeyen, eksiksiz olarak vergisini ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz özellikle Türkiye sanayisinin, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır. Bir başka konu ise yabancıya konut satışında yeni teşvik ve kolaylıklar gelecek. Bir diğer konu Orman ve Su İşleri Bakanımızın sunum yaptığı konu. Sulama alanındaki faaliyetlerin son noktaya getirilmesi. Tarım alanında verimli sonuçların elde edilmesine ilişkin çalışmalar var.

SORU-CEVAP

VARLIK FONU

Büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi, yürütülmesi sözkonusudur. Devletin elinde çok kuvvetli bir kaynak oluşması sağlanmaktadır. Türkiye ekonomisinin kendi ayaklarının üzerinde durabilecek, daha güvenlikli bir yapıya kavuşması öngörülmektedir.

SAVUNMA SANAYİ FONUNUN DEVRİ

Kamunun elinde kuvvetli bir varlık yapısının oluşturulmasıdır. Bu Türkiye ekonomisinin dışarıdan müdahalelere karşı güçlenmesi için bir fondur. Savunma Sanayi'nden ilgili kaynağından buraya aktarılmasındaki amaç budur. Eğer bugün Türkiye, Suriye, Irak, Libya olmadıysa Türkiye'de sandığın ortada olmasıdır. Vatandaşlarımız darbe döneminden sonra bile işbaşındaki darbecileri, hür iradeleriyle işbaşından indirebilmiştir. Halkoylaması sandığının ortada olması bile Türk demokrasinin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Kampanya açık, şeffaf, demokratik bir şekilde ortaya koyacaktır. Herkes kendi perspektifinden niye evet, niye hayır dediğini ortaya koyacaktır. Başka partiler içinden de evet diyecek insanlar vardır. Biz pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Güçlü Türkiye için evettir, etkin bir yürütme sisteminin kurulması için evettir. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun evete destek vereceğini şimdiden görüyoruz. Millet ne derse başımızın üstündedir.

REFERANDUM SÜRECİ

(Hayır cephesinde yer alan PKK-FETÖ)

Eğer bugün Türkiye bir Suriye, Lİbya, Yemen olmadıysa bunun en önemli sebebi sandıktır. Vatandaşımız darbe dönemlerinden sonra bile bugüne kadar darbecileri yönetimden indirmiştir. SAndığın olması Türkiye demokrasisinin gücünü gösteren bir gerçektir. Herkes bu süreçte neden evet ya da hayır dediğini ortaya koyacaktır. Burada farklı partiler evet diyor hatta başka partiler içinde de evet diyenler olacaktır. Kimse demokratik bir yarış olacağından endişe etmesin. Bu olgunluk içinde bu kampanya yürüyecek. Kampanya sloganımız güçlü Türkiye için 'Evet'tir. Kampanyamız boyunca bunu anlatacağız. Söz de karar da milletindir.

ASTANA SÜRECİ

Türkiye'nin yoğun çabaları sonucu çıkmış bir süreçtir. İlk defa rejim güçleri ve muhalif unsurlar aynı masada bir araya gelmiştir. Rusya Türkiye ve İran da garantörlüğü yapacaktır. Astana'da ortasya çıkan müzakere ortamı Cenevre sürecini de etkileyecektir. Bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanması önceliklidir. Türkiye taraflar arasında mekik diplomasisiyle hareket ediyor. Koalisyon ülkelerinin El Bab ve Fırat Kalkanı operasyonuna istediğimiz desteği vermediğini söyleyebilirim. Bizim dostlarımızdan, müttefiklerimizden beklediğimiz, sadece DEAŞ'a karşı birtakım bilgilerin, bulguların ya da istihbaratın paylaşılması değil. Aynı şekilde PKK/PYD unsurlarının da Türkiye'ye karşı hareketlenmeleri konusunda Türkiye'nin bilgilendirilmesidir. Dostluk, müttefiklik bunu gerektirir. Son zamanlarda, bilgi, istihbarat paylaşımında olumlu gelişmeler vardır. İsteriz ki ellerindeki tüm bilgileri bizle paylaşsınlar. Hem DEAŞ'a karşı hem de PKK PYD unsurlarının Türkiye'ye verecekleri zararı önlemeye çalışıyoruz. Müttefiklerimizden hem DEAŞ ile ilgili hem de PYD ile ilgili bilgi istihbarat paylaşımı bekliyoruz.

İTİRAFÇI FETÖ'CÜLERİN GÖREVE İADESİ

Bir FETÖ'cünün itirafçı olması aklandığı anlamına gelmez. Mahkemeler sonucunda olumlu bir sonuç çıkarsa ona göre durum değerlendirmesi yapılır.

TERÖRLE MÜCADELE

Biz bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Türkiye uzunca bir süredir DEAŞ, PKK'yla canhıraş bir mücadele veriyor. FETÖ'yle ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi zorunludur. Terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi zorunludur. Birileri bu sözümüzden rahatsız oluyor ama eninde sonunda bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz. Dolayısıyla DEAŞ'a karşı, FETÖ'ye karşı PKK'ya karşı bütün operasyonlar yapılacak. Hem Türkiye'nin dışından gelen tehditleri hem de ülke içindeki unsurları bulup çıkaracağız. Son DEAŞ operasyonuda bunun için yapıldı.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'tan önemli açıklamalar!

DEAŞ'IN DERGİSİNDE YER ALAN TÜRKİYE'DEKİ DİN ADAMLARI TEHDİTİ

Çok sayıda tehdit var, bu istihbaratlara karşı tedbirler alınıyor. Allah korusun her istihbaratın ciddiyetle değerlendirildiğini bildirmek isterim.

AHMET TÜRK'ÜN AÇIKLAMALARI

Yıllardır HDP'lilere hep şunu söylüyoruz; diyoruz ki halkın oylarıyla seçilmiş partinin parlamentoda varlığı Türkiye demokrasisi için bir imkandır. Oy aldığınız halka ihanet eden, halka karşı silah kullanan, şehirlerin, evlerin içerisinde kazı yapıp bombaları yerleştirmeyi asla tasvip etmiyoruz dedik. Terörü lanetleyin, size oy verenlerin terör örgütlerinden zarar görmesini engelleyin. Ne yazık ki, HDP'deki bazı siyasetçiler bunu yapamadılar. Sanki terör örgütünün yan koluymuş gibi hareket ettiler. Teröristlerin cenazelerine katıldılar, lojistik olarak desteklenmesine katkıda bulundular. Biz sayın Ahmet Türk'ün bunları çok yüksek sesle söylenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz ama maalesef çok geç olmuştur. Halkımıza karşı acımasızca terör faaliyetlerini sürdürmelerine karşı diz çöktürülmesinden başka bir çare kalmamıştır.

’nun aşağıladığı lara işi düştü!

Kılıçdaroğlu’nun aşağıladığı muhtarlara işi düştü!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın larla yaptığı toplantılarla alay eden, BM’deki konuşmasını da muhtarlar toplantısına göndermede bulunarak eleştiren Genel Başkanı Kemal ’nun referandum için muhtarlara işi düştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Türkiye'nin dört bir yanından gelen ların Külliye'de ağırlandığı toplantıları küçümseyen ve alay eden Genel Başkanı Kemal referandum için başlattığı 'HAYIR' kampanyasına destek bulmak için seçilmiş muhtarlardan yardım istemeye karar verdi.

"MUHTARLARA GİDECEKSİNİZ"

Partisinin il başkanlarını Ankara'da toplayan Kılıçdaroğlu burada daha önce aşağıladığı muhtarların kapısının çalınması talimatını verdi. Toplantıda kapı kapı dolaşılmasını isteyen Kılıçdaroğlu "Ev ev gezeceksiniz. Muhtarlara anlatacaksınız" şeklinde konuştu.

NE DEMİŞTİ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için "O konuşurken utandım. Dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor, belli değil" demişti.

MAHMUT ÖVÜR: SON ANA KADAR VESAYETİ SAVUNURSANIZ OLACAĞI BUDUR

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Sabah yazarı Mahmut Övür "Vesayeti sivil siyasete, demokrasiye tercih eder, seçilmişleri aşağılarsanız bir gün bunların tamamına ihtiyaç duyar ve bu duruma düşersiniz. Şimdi CHP muhtarların karşısına dikilip ne söyleyecek? Ne söylese dikkate alınır? Bazı şeyler geç de olsa fayda verir. Ama ben bu kez öyle olmayacağını düşünüyorum. Eğer siz, sonuçların arzu ettiğiniz gibi olmayacağı belli olduktan sonra böyle bir adım atıyorsanız; muhatabınız sizi samimi bulmazsa buna kızmaya hakkınız yok."

Kaynak: Sabah

’den flaş yorumu!

Adil Gür’den flaş referandum yorumu!

Türkiye, ni içeren anayasa değişikliği için a doğru ilerlerken araştırma şirketleri de veri çalışmalarına hız verdi. Son genel seçimi bilen tek isim , referandum sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Referandum sürecinde HDP ile aynı safta hareket eden CHP’nin oy oranlarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren Adil Gür şöyle konuştu: HDP'yi sevmeyenlerin oranı yüzde 90. Bu nedenle HDP ile yan yana görünüyormuş algısı CHP'ye bence zarar verir. Zarar da veriyor. Bugün araştırmalarda herkesin söylediği gibi CHP'nin 1 Kasım seçimlerinin oylarının daha da üzerinde olduğuna katılmıyorum. Bana göre CHP 1 Kasım'daki oyunun altında.

'EVET' OYLARI ARTIYOR

Seçim bıçak sırtı diyen araştırma şirketlerinin aksine geçtiğimiz haftada kamuoyuna yansıyan yüzde 60'lara varan bir evet çıkabilir değerlendirmeniz olmuştu. Bu son araştırmanızla bu örtüşüyor mu?

- En son araştırmada Evet diyenler yüzde 53'dü. Ancak önümüzde kampanya dönemi var. Kampanyaları yönetenlerin becerisine bağlı olarak "evet"lerin yukarıya doğru gidebileceğini öngörüyoruz. Kararsız olanların büyük bir bölümü aslında "evet"le kararsızlık arasında. Ben "evet"lerin yükseleceğini söylüyorum.

Cumhurbaşkanlığı sistemiyle diktatörlük söylemleri hayır cephesinin en önemli argümanı. Bu söylemde neye dayanarak yapıyor Cumhuriyet Halk Partisi?

- Şimdi siyasetçiler, kendi tabanlarını kutuplaştırarak bloke etmeye, tutmaya çalışıyorlar. Kutuplaştırmanın yolu da o sert dili kullanmaktan geçiyor. Yoksa 2017 Türkiye'sinde ne hilafetin ne saltanatın ne de diktatörlüğün gelmesi söz konusu değil. Bu bir rejim değişikliği değil ki hükümet sistemi değişikliği. Buradan diktatörlük gelecek sonucu çıkarmak çok yanlış. Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki; Türkiye'de eğitim ve gelir seviyesi yükseldikçe toplum esniyor. Gri alanları tercih ediyor. Gelebilecek bir hilafet, saltanat ya da diktatörlük konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın. Buna CHP tabanından önce zaten AK Parti'nin kendi tabanı karşı çıkar.

CHP'NİN OYU 1 KASIM'IN ALTINDA

Yüzde 51 sonuç çıkarsa nasıl bir tartışma başlar? Evet çıkarsa Türkiye'de ne yaşanır, hayır çıkarsa ne yaşanır?

MUHALEFETTE DEPREM OLUR

Yüksek oranda evet çıkarsa, hayır kampanyasını yürüten muhalefet partilerinde lider ve yönetim değişikliklerine, depremlerine neden olabilir. Hayır çıkarsa; Türkiye erken seçim baskısıyla karşı karşıya kalır. Derler ki siz iki parti yüzde 50 çoğunluğunuzu kaybettiniz, gelin halkta bir güvenoyu tazelemeniz lazım. Bir seçim tehdidiyle karşı karşıya kalır. Seçim olur mu, olmaz bana göre.

CHP'nin HDP ile aynı safta yer alıyor ya da ortak hareket etmesi CHP'ye nasıl yansır?

HDP'yi sevmeyenlerin oranı yüzde 90. Bu nedenle HDP ile yan yana görünüyormuş algısı CHP'ye bence zarar verir. Zarar da veriyor. Bugün araştırmalarda herkesin söylediği gibi CHP'nin 1 Kasım seçimlerinin oylarının daha da üzerinde olduğuna katılmıyorum. Bana göre CHP 1 Kasım'daki oyunun altında.

CUMHURBAŞKANI SAHAYA ÇIKMALI

Sayın Cumhurbaşkanı'nın meydanlara inmesinin önemi nedir?

Yani Cumhurbaşkanı sahaya çıkarsa olumsuz olur diyenlerin aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım. 7 Haziran'dan sonra bu kötülüğü Sn. Cumhurbaşkanı'na yapanlar oldu. Ve siyaseten de cezalarını çektiler.

TERÖR ODAKLARI BOŞUNA UĞRAŞMASIN

Ekonomiye saldırı ve terörün etkileri de önemli. Olası terör saldırıları "evet"çileri mi "hayır"cıları mı arttırır ya da düşürür?

Şunun altını çizelim; terörün hiçbir işe yaramayacağını belirterek söyleyelim. Ama yine de bir tartışma konusu bu.

TERÖR RİSKİ SEÇMENİ ETKİLEMEZ

Herkes safını belirledi. Tüm kampanyalar onca emek, yüzde 3 yüzde 5'İ etkilemek için yapılacak. Türkiye üzerinde oyun oynamayı düşünenler varsa hiç boşu boşuna tevessül etmesin. Bunların etkili olmayacağını ne "evet"e ne "hayır"a fayda sağlamayacağını göreceğiz.

MHP İLGİNÇ BİR PARTİ

MHP tabanı ne yapacak? Gördük ki MHP'nin muhalif isimleri hayır kampanyası başlattı. Merak edilen, MHP seçmeni ne yapar? Ne bekliyorsunuz, Devlet Bahçeli güvenoyu mu tazeleyecek?

Sayın Devlet Bahçeli'nin işi gerçekten çok zor. Allah yardımcısı olsun. 2010 unda MHP hayır kampanyası yürüttü. MHP seçmeninin yarısı gitti "evet" verdi. 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde, adayımız Sayın İhsanoğlu dediler. MHP seçmeninin yarısı Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdi. Demek istediğim, MHP'nin iki farklı tabanı var. MHP'nin Ege'de Akdeniz'de Trakya'daki tabanı CHP'ye yakın, MHP'nin İç Anadolu'da Karadeniz'de Doğu Anadolu'daki Orta Anadolu'daki seçmeni ise AK Parti'ye yakın. Bugün MHP dese ki ben hayır bloğunun içinde yer alıyorum, MHP tabanı hayır mı diyecekti. Evet diyenler yine evet diyecekti.

VATANDAŞ GÜÇLÜ İKTİDAR İSTİYOR

Birkaç yıl önceki anket çalışmalarında başkanlık sistemi tam bir karşılık görmüyordu. Evet oyları düşüktü. Ne oldu? 15 Temmuz'un mu önemi bu?

Evet 1 Kasım seçimlerinden önce sistem değişikliğine hayır diyenler yüzde 70'di. 15 Temmuz milat. Birkaç tane nedeni var:

- Türkiye 15 Temmuz hain darbe girişimiyle karşı karşıya geldi.

-İnsanlarda bir tehdit algısı oluştu. Onun için güçlü iktidar istiyor.

- 'a duyulan sempati ve güven 15 Temmuz ile birlikte önceki dönemlere göre daha fazla arttı.

ABD'YLE İLGİSİ YOK

Sistemin adı "Cumhurbaşkanlığı" değil de "Başkanlık" olsaydı aynı neticeye ulaşılır mıydı?

Şu an röportaj yaptığımız Ankara'da sokakta karşılaştığımız her 3 kişiden biri başkan. Topluma bu başkanlık kelimesi çok antipatik geliyor. İkincisi başkanlık dediğimizde Amerika akla geliyor. Halkın yüzde 90'ı dostça müttefik görmüyor. Şimdi bu referandum sürecinde Türkiye'deki cumhurbaşkanlığının Amerika'daki başkanlık sistemiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığı da halka iyi anlatılmalı. Vatandaşlar bu ülkenin bekası için daha güçlü iktidarlar, hızlı karar alma mekanizmaları lazım demeye başladılar.

BU PARANOYA TERCİHLERİ ETKİLEMEZ

Hükümetin tek bayrak tek devlet tek vatan söylemi aslında üniter yapının korunması açısından kırmızı çizgisi. Peki CHP, federalizm gelecek diyerek MHP seçmenini etkilemeyi mi amaçlıyor?

Şimdi MHP seçmenini etkilemeye gerek yok ki. Bu ülkede sorsanız ülkenin bölünmesine değil AK Parti seçmeni hatta HDP seçmeni karşı çıkar. Yani kim ister böyle bir şeyi. Bugün Güneydoğu'da bir referandum yapsanız, Antalya'yı bırakıp kim gider. Bu akla mantığa uygun bir şey değil. Yani Türkiye bölünür mü dediğinizde HDP'ye oy veren bir seçmen bile bölünmez diyor. İlk 4 madde meselesinde de CHP lideri Kılıçdaroğlu, bundan sonraki aşama ilk 4 maddenin değiştirilmesi olacak ifadesini kullandı. Halk oylamasının yapılacağı gün akşamı evet çıktığı takdirde ne değişecek biliyor musunuz; Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece partisine gidip üye olabilecek. Genel Başkan olacak. Başka hiçbir değişiklik yoktur. Efendim bu değişiklikten sonra o değişikliği yaparlarsa AK Parti anayasanın ilk 4 maddesine dokunursa tabanının yarısını kaybeder. AK Parti'nin içindeki milliyetçi seçmenlerin oranı CHP'den daha mı az?

(Kaynak: Akşam)

Başkanı : 6 bölgede 'evet' önde

GENAR Başkanı İhsan Aktaş: 6 bölgede 'evet' önde

Araştırma Başkanı : Ege dışında 6 bölgede ‘evet’ önde. Ancak AK Parti seçim konusunda çok tecrübeli bir parti. Seçim bitmeden sonucun belli olmayacağına kesin bir şekilde inanmaktadır. Geçmiş tecrübeler AK Parti’nin rehavete kapılmasına izin vermiyor.

Türkiye, Nisan ayında yapılması planlanan Anayasa değişikliği una kilitlendi. Referandumdan 'evet' çıkarsa, Türkiye'deki siyasi istikrarsızlık dönemlerinin tek sorumlusu olarak gösterilen Parlamenter sistem artık tarihe karışacak. Peki kamuoyu araştırmaları halkın tercihi konusunda ne söylüyor? 'Evet' ve 'Hayır' cephesi kendisini iyi ifade edebiliyor mu? Kararsızların kafa karışıklığı nasıl giderilecek? Bu soruları, siyasi kamuoyu araştırmaları ile tanınan 'ın Başkanı 'a sorduk.

HALK DEĞİŞİM İHTİYACININ FARKINDA

Diğer seçim ve referandumlarla kıyasladığınızda kamuoyundaki heyecanı nasıl görüyorsunuz?

Türkiye'de siyaset insanların hayatında çok şey değiştirdiği için Türk toplumu siyasete oldukça meraklı. Dikkat edilirse bu referandum Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar önemli görülüyor. Bunun temel sebebi de çok partili hayata geçtiğimiz yıldan bu güne kadar devlet sisteminin bütün vatandaşlara güven verecek şekilde kalıcı olarak oturmamış olmasıyla alakalıdır. Son olarak 15 Temmuz darbesi ile yüzleşen bu toplum nasıl yeni bir sistem arayışına girmesin?

ERDOĞAN'IN TEK BAŞINA OYU %60

'Evet' cephesi bu referandumda hangi argümanlarla meydanlara çıkacak?

AK Parti ve MHP, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesiyle ortaya çıkan iki başlı yapıyı terkedip güçlü bir yürütme, yasama ve yargı sistemini amaçlıyor. AK Parti bu anlamda gelecek vadeden pozitif bir kampanya süreci yürütecektir. Evet cephesinin en büyük argümanı ise fikri temellerinin dışında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa alacağı oy oranı %60 civarındadır.

MHP'DEKİ FİRE BELİRLEYİCİ OLMAZ

MHP düşük yoğunluklu seçim kampanyası yürüteceği iddia ediliyor. Bu konuda MHP'den gelen bilgiler hangi yönde?

MHP ülke için kangren olmuş bir konuyu meclis gündemine getirmesi oldukça kıymetli bir iş yapmış oldu. Bu çıkışıyla doğrudan kendisini siyasetin merkezine oturtmuş, bir bakıma diğer partilerin anayasa üzerinde pozisyon alma hayalini de boşa çıkarmıştır. MHP Genel Merkezi ortaya koymuş olduğu bu olumlu tavrını seçim süresince de devam ettireceği kanaatindeyim.

MHP tabanı 'evet' konusunda fire verir mi?

Ben bu seçimleri bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok benzetiyorum. Bu tür referandumlarda çok keskin cepheler oluşmuyor. Bugün için Evet-Hayır konusunda tereddütlü olan MHP'li bir kitleden elbette sözedilebilir. Propaganda süresince bu kafa karışıklığının partiden yana evrileceğini öngörüyoruz. MHP tabanının 'evet' konusunda fire elbette verebilir ama bunun ciddiye alınacak oranda olmadığını düşünüyorum.

CHP TABANI BLOK 'HAYIR' DEMEYECEK

CHP'den blok bir Hayır oyu bekliyor musunuz?

Kesinlikle beklemiyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen arkasında yapmış olduğumuz bir araştırmada CHP tabanında 8.9'luk bir seçmen kitlesinin Ekmelettin İhsanoğlu yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verdiğini tespit etmiş olduk. Bugün de benzer bir durum yaşayabiliriz. Bütün partilerin 'evet' ya da 'hayır'a oy verme tutumu, esnek bir kampanya süreci olacağının işaretlerini veriyor. Bu referandum kutuplaşmaya değil uzlaşmaya dönük bir kampanya süreci olacak

HDP'NİN TÜRKİYE İLE İLGİLİ SÖZÜ KALMADI

HDP neden ortalarda görünmüyor?

PKK, HDP'nin siyaset yapma yeteneğini ortadan kaldırdı. Türkiye meseleleri ile alakalı hiçbir cümle kuramayan HDP'nin bu kampanya ile söyleyecek bir sözü maalesef yoktur. Bugün HDP ile aynı blokta yeralmak terörle özdeşleşmekle aynı anlama gelmekte gibi bir algı oluştu. HDP bu siyasetsizlik pozisyonunu kendi isteğiyle kuşandı. Gönül ister ki Anayasa yapım sürecinde HDP'li vekiller de olumlu rol üstlenselerdi. O zaman bölge insanına söyleyecek sözleri olurdu.

GÜNEYDOĞU'NUN ERDOĞAN'DAN BEKLENTİSİ VAR

Güneydoğu'da halkın referandum tercihi konusunda bir araştırmanız var mı?

7 Haziran 2015'te "HDP barajı aşsın mı" sorusuna Türkiye genelinde seçmenin yüzde 16'sı Evet oyu verdi. HDP barajı geçsin diyenlerin yüzde 57'si ise "AK Parti anayasayı değiştirecek çoğunluğu alarak meclise girsin mi" sorusuna evet cevabını vermişti. Burdan şu sonuç çıkıyor ki bölge halkının AK Parti'den ve Erdoğan'dan beklentisi var. Güçlenmiş, meselelerinin üzerine giden bir Türkiye'nin Kürt meselesini çözeceğine dair gizli bir ümit bölgede taşınıyor. Bu beklenti bölge halkının 'evet' ile ilgili tercihini de şekillendirecek.

SON ANA KADAR YARIŞ DEVAM EDECEK

Bugünden referandum sonucu açıklamak ne kadar gerçekçi?

Bu çok doğru bir soru. Bugün için yapılan hiçbir siyasi araştırmanın gerçeği yansıtacağını düşünmüyorum. Ancak şöyle bir analiz yapabiliriz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı'nın tek başına oyu %60'larda. AK Parti'nin oyu yüzde 50 bandında. MHP'nin oyu ise yüzde 12-13 bandında seyrediyor. Diğer taraftan CHP'nin oyu yüzde 25, HDP'nin oyu ise yüzde 8 civarındadır. Bu tabloya bakıldığında şartlar Evet lehinde gözükmektedir. Partilerin halkı ikna etme çabaları seçimin son gününe kadar devam edecektir.

EGE DIŞINDA BÜTÜN BÖLGELERDE 'EVET' ÖNDE

Bölgesel olarak bakıldığında 'evet' ve 'hayır' blokları hangi bölgelerde önde?

Söylediğim gibi taraflar meydana çıkmadan yapılmış bir kamuoyu araştırması doğru sonucu vermez. Ancak son yaptığımız araştırma doğrultusunda şunu söyleyebilirim. 'Evet' cephesi Ege bölgesi dışında bütün bölgelerde önde. Yani 7 bölgenin 6'sında şu an için 'evet' oyları önde.

MARMARA VE GÜNEYDOĞU ÇOK ÖNEMLİ

Sizce AK Parti ya da 'evet' cephesi propaganda döneminde hangi bölgelere önem vermeli?

Ege bölgesinin oyları kemikleşmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bir iki puan oynatabilirsiniz. Ama Marmara ve Güneydoğu gibi bölgelerde seçmen tercihleri büyük oranda değişkenlik gösterebilir. Bu iki bölge ve nüfus yoğunluğu açısından özellikle Marmara çok önemli. Akdeniz bölgesi de siyasi rekabet olduğu bir bölge. Burası da ihmal edilmemeli. Karadeniz ve İçanadolu bölgesinde ise 'evet' cephesi açısından bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ama ilk oy kullanılana kadar rehavete kapılmamak gerekir.

İYİ ANLATILIRSA %60'LAR YAKALANABİLİR

Oran vermekten kaçınıyorsunuz. Peki 'evet' oranının Türkiye'deki potansiyeli nedir?

AK Parti seçim konusunda çok tecrübeli bir parti. Seçim bitmeden sonucun belli olmayacağına kesin bir şekilde inanmaktadır. Bütün geçmiş tecrübeler göz önünde bulundurulduğunda şartların rehavete imkan tanımadığı ortada. Bazı detaylı araştırmalarda Evet'in potansiyelinin %60'larda olduğunu gördük. İyi bir kampanya yürütülürse Evet cephesi bu oranları yakalayabilir.

’ta 4 ’den tutuklandı!

Kahramanmaraş’ta 4 asker FETÖ’den tutuklandı!

merkezli 15 ilde eş zamanlı yapılan /PDY operasyonunda gözaltına alınan 4 tutuklandı.

Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü ekiplerince 33 adrese yönelik şafak operasyonunda bir subay, 21 astsubay ile 2 uzman çavuş ikametlerinde gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 24 i personelinden 9'unun adliyede işlemleri tamamlandı. İşlemleri tamamlanan 5 asker adli kontrol kararıyla serbest bırakılırken, 4 astsubay tutuklanarak cezaevine konuldu.

toplantısı sona erdi

Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi

Başbakan başkanlığında Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen toplantısı sona erdi. Toplantı, yaklaşık 8 saat sürdü.

Son dakika haberleri! Numan Kurtulmuş'tan milyonların beklediği indirim haberi geldi

Bakanlar Kurulu'nun ardından konuşan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Vergilerle ilgili düzenlemeler var. Vergisini geçmiş dönemde eksiksiz ve vaktinde ödeyen vatandaşlar için vergide yüzde 5'e kadar indirim yapılacaktır" dedi. Kurtulmuş, varlık fonuyla ilgili ise "Burada büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi söz konusudur" ifadesinde bulundu.

 

 

 

 

Son dakika haberleri! Numan Kurtulmuştan milyonların beklediği indirim haberi geldi
 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulunun gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çanakkale'de meydana gelen deprem sonucu zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Kurtulmuş, vatandaşların her türlü zarar ve ziyanının giderilmesine ilişkin olarak ilgili birimlerin çalıştığını ifade etti. Bugünkü toplantıda TÜBİTAK reformu ve Türkiye'de teknoloji yönetiminde yapılması düşünülen yapısal dönüşümlere ilişkin sunumun Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü tarafından yapıldığını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'nin katma değer zincirinde daha yukarılara çıkmasının Türkiye'nin önceliğinin olduğunu kaydetti. Teknolojinin üretilmesinde bilim, teknoloji ve sanayi tarafının olduğunu anlatan Kurtulmuş, üniversiteler, özel sektör ve kamu kurum kuruluşlarının birlikte bulunduğu bir alan olduğunu dile getirdi. Üretilen bilimin teknoloji ve katma değeri yüksek ürünlere dönüşeceğini kaydeden Kurtulmuş, bu çerçevede Türkiye'nin şuandaki pozisyonunun istenilen bir durum olmadığını, Türkiye'de hem Ar-Ge hem dünya üniversiteleri sıralamasında hem de katma değeri yüksek ürünler arasında olma bakımından istenilen seviyede olunmadığını bildirdi.

Numan Kurtulmuş: Demokratik, açık ve şeffaf bir yarış olacak

Numan Kurtulmuş: Demokratik, açık ve şeffaf bir yarış olacak

Bakanlar Kurulu toplantısı dün Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde yapıldı. Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, toplantı devam ederken şu açıklamaları yaptı:
("Hayır" diyenlerin terör örgütleri ile beraber olduğu söylemleri) Eğer bugün Türkiye, bir Suriye, Irak, Libya, Yemen olmadıysa bunun en temel sebeplerinden biri Türkiye'de sandığın ortada olması. Allah'tan ortada sandık var. Referandum sandığı demokrasinin gücünün göstergesi. Kimi "evet" diyecek, kimi "hayır." Kampanya açık şeffaf demokratik şekilde ortaya konulacak. Bu bir parti seçimi değil. Kimse demokratik yarış olmayacağından endişe etmesin. Açık şeffaf bir yarıştır.
Biz pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Kampanyamızın sloganı "Kararımız evet"tir. Yeni Türkiye için evet, güçlü Türkiye için evet'tir. Türkiye'nin sorunlarını aşabileceği etkin bir sistemi kurabilmesi için "evet"tir. Halkımızın büyük çoğunluğunun "evet"e destek vereceğini görüyoruz. Söz de karar da milletindir.
(Almanya'nın İncirlik'te istihbarat vermediği iddiaları) Almanlar keşif uçuşlarında elde ettikleri bilgilerin bir kısmını bizimle paylaşıyor. İsteriz ki koalisyon güçleri bütün bilgileri paylaşsın, biz de onlarla paylaşalım. Bizim beklediğimiz sadece DEAŞ'a karşı istihbaratın paylaşılması değil PKK-PYD'nin Türkiye'ye karşı hareketlenmeleri konusunda da bize bilgi verilmelidir.
(Ahmet Türk'ün "Çözüm adımı atılırsa karşılık veririz" açıklaması) Yıllardır HDP'lilere halkın terör örgütüne karşı "Durun biz sizinle beraber değiliz" diyoruz. Ne yazık ki HDP'deki bazı siyasetçiler bunu yapamadı. Sayın Türk'ün bu açıklamalarının daha yüksek sesle söylenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz ama maalesef geç olmuştur. Bundan sonra bölgedeki halkımıza karşı acımasız şekilde terör örgütünün diz çöktürülüp eylem yapamaz noktaya gelmesinden başka imkan kalmadı.
(DEAŞ'a yönelik operasyon) Terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi Türkiye'nin bekası için zorunlu. Türkiye terörle iç içe yaşayamaz. Halkımıza acıları yaşatamayız. Türkiye içinde destek veren unsurları bulup yargı önüne çıkaracağız. Türkiye'deki din adamları çok sayıda tehdit alıyor, ilave tedbirler alınıyor.

İlk 500 üniversitede Türkiye'den 4 üniversitenin olmasının kabul edilebilir olmadığını anlatan Kurtulmuş, özel sektörün Ar-Ge çalışmalarında yüzde 50, üniversitelerin yüzde 40, kamunun yüzde 10 paya sahip olduğuna dikkati çekerek, yeni bir teknoloji yönetim modeline ihtiyaç olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Bilim Sanayi ve Teknoloji Yüksek Kurulunun yapılan sunum çerçevesinde Bilim, Teknoloji ve Sanayi İcra Kuruluna dönüştürülmesinin, enstitülerin yönetiminin birleştirilerek zaman, eleman ve kaynak israfının önlenmesi, yeni bir yapı kurularak üniversitelerin daha etkin olarak Ar-Ge çalışmalarının içine sokulması, Ar-Ge çalışmaları ile ilgili kamunun yönlendirici ama esas olarak özel sektörün bu işi yükleneceği bir ortama Türkiye'nin gelmesi sağlanmaya çalışılmaktadır" dedi.

Kurumlar ve gelirler vergilerini düzenli ödeyenlere yüzde 5'e kadar indirim

Vergilerle ilgili düzenlemelerin toplantıda ele alındığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Vergisini geçmiş dönemlerde eksiksiz ve vaktinde ödeyen vatandaşlarımız için vergilerinde, kurumlar vergisi, gelirler vergisi vergilerinde yüzde 5'e kadar indirim yapabilecek bir uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi öngörülmüştür. Böylece, vakti zamanında vergisini ödeyen insanlarımız, girişimcilerimiz, şirketlerimiz, özellikle Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan KOBİ'lerimiz vergi indirimlerinden yararlanmış olacaklardır. Öngörülen bir başka bir konu da, yabancılara konut satışında yeni teşvik ve kolaylıkların getirilmesidir. Bu konuda yeni teşvik ve kolaylıkların getirilmesi öngörülmektedir. Bu da Bakanlar Kurulunda olgunlaştırıldıktan sonra kararlaştırılacak ve uygulamaya başlanacaktır" ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Bazı büyük kamu kuruluşlarının Varlık Fonu'na devredilmesiyle, hükümetin bununla amaçladığı nedir?" sorusuna Kurtulmuş, "Büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesi ile ilgili niyet söz konusudur. Ayrıca, devletin elinde çok kuvvetli bir kaynak oluşması sağlanmaktadır. Böylece ülke ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durabilecek, olası birtakım ekonomik salvolara karşı kendisini koruyabilecek daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir. Bu,Türkiye ekonomisinin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması için etkin bir adım olacaktır. Bu kanaatle, niyetle bu adım atılmıştır" cevabını verdi.

Savunma Sanayi Destekleme Fonu'ndan 3 milyar liranın 3 aylığına Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Kamunun elinde kuvvetli bir varlık fonunun oluşturulmasıdır. Türkiye ekonomisinin gücünü göstermek, dışarıdan müdahalelere karşı kuvvetlenmesini sağlamak için tabiri caizse garanti mahiyetinde olan bir fondur. Amaç, kullanımın aynı kaynakta toplanarak daha etkin kullanımını sağlayacak adımın atılmasıdır" dedi.

"Kampanyamızın sloganı 'Kararımız evettir"
Referanduma ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Bugün Türkiye, bir Suriye, bir Irak, Libya, Yemen olmadıysa bunun en temel sebeplerinin başında gelenlerinden birisi Türkiye'de sandığın ortada olmasıdır. Vatandaşlarımız darbe dönemlerinden sonra bile iş başındaki darbecileri hür iradeleriyle, sandıklarda verdikleri oylarla iş başından indirebilmişlerdir. Allah'tan ortada sandık var. Bizatihi bu referandum sandığının, bu halk oylaması sandığının ortada olması bile Türkiye'nin demokrasinin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Kimisi evet diyecek, kimisi hayır diyecek. Kampanya açık bir şekilde ortaya konacak. Herkes bu süreç içerisinde, kendi perspektifinden niye hayır veya evet dediğini ortaya koyacak. Bu bir parti seçimi değildir. Herhangi bir parti seçime giriyor değildir. Burada farklı partiler evet etrafında kanaatlerini belirtiliyor. Hayırda da aynı şekilde, herkes evet ya da hayır ne diyecekse onu kampanya sırasında açık bir şekilde ortaya koyacaktır. Bu yarış açık, şeffaf demokratik bir yarıştır. Bu olgunluk içinde bu kampanya yürütülecek. Biz, pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Kampanyamızın sloganı, 'Kararımız evettir'. Yeni Türkiye, güçlü Türkiye, Türkiye'nin sorunlarını aşacağı etkin bir yürütme sisteminin kurulabilmesi için evettir. Biz, kampanya boyunca bu eveti anlatacağız. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun evete destek vereceğini şimdiden görüyoruz. Nihayetinde de söz de karar da milletindir" şeklinde konuştu.

Astana görüşmeleri
Astana görüşmelerinde gelinen aşamanın sorulması üzerine Kurtulmuş, "Astana süreci, Cenevre sürecinin alternatifi ya da rakibi değildir. Astana'da ortaya çıkmış olan bu müzakere ortamı, hiç şüphesiz Cenevre sürecini de etkileyecek. Biz, Türkiye olarak Cenevre sürecine de destek veriyoruz. Bizim amacımız, Astana, Cenevre nerede olduğu farketmez, bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanması ve Suriye halkının istediği adil ve kalıcı bir barışın ortaya konmasıdır" dedi.
İncirlik Üssü'ne ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Almanların keşif uçuşları sırasında elde ettiği bilgilerin bir kısmını bizimle paylaştıklarını biliyoruz. Ancak, isteriz ki bu koalisyon güçleri ellerindeki bütün bilgileri tamamen bizimle paylaşsın. Biz de tamamen onlarla paylaşalım. Çünkü, sahada Türkiye silahlı mücadele veren neredeyse tek ülkedir. Hem DEAŞ'a karşı yoğun bir mücadele veriyoruz hem de aynı şekilde PYD, PKK unsurlarının Türkiye'ye zarar vermesini önleyecek her türlü girişimi yapmaya çalışıyoruz. Bizim müttefiklerimizden beklediğimiz, sadece DEAŞ'a karşı bilgi, bulguların ya da istihbaratın paylaşılması değil, aynı şekilde PYD, PKK unsurlarının da Türkiye'ye karşı hareketlenmeleri konusunda Türkiye'nin bilgilendirilmesidir. Son zamanlarda bilgi, istihbarat paylaşımında olumlu gelişmeler vardır ama bütün bilgilerin paylaşıldığı bir istihbarat paylaşımını da beklediğimizi ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.

FETÖ ile mücadele
FETÖ ile mücadele kapsamında gözaltına alınan pilotlardan 180'inin tekrar görevlerine döndüğü yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Bir kişinin itirafçı olması demek o kişinin mahkeme sürecinde aklandığı anlamına gelmez. Dolayısıyla bu mahkeme süreçlerinin ilgili TSK personeli bakımından sonuçlanması beklenecektir. Gerekli adımlar atılır, mahkemeler sonucunda ortaya olumlu bir sonuç ortaya çıkarsa" diye konuştu.

DEAŞ'a yönelik operasyonlar
Kurtulmuş, DEAŞ'a yönelik operasyonlara ilişkin, "Biz, bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz' derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Bu terör örgütlerine mutlaka diz çöktürülmesi Türkiye'nin bekası için zorunludur. Eninde sonunda bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz. DEAŞ'a, PKK'ya, FETÖ'ye karşı bütün operasyonlar yapılacak. Hem tedbirlerimizi alacağız hem de Türkiye'nin içerisinde bu örgütlere destek verenleri bulup çıkartıp bunları yargı önüne çıkartacağız. Son DEAŞ operasyonu da bu kapsamda yapılmış bir çalışmadır" ifadelerini kullandı.

Ahmet Türk'ün açıklaması
Eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün "Çözüm için diyalogdan başka bir seçenek yok" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bu açıklamanın birinci kısmını değerlendireyim. Yıllardır HDP'lilere şunu söylüyoruz, 'Halkın oylarıyla seçilmiş bir partinin parlamentoda varlığı Türkiye demokrasisi için bir imkandır'. Hep bunları söyledik ama dönün oy aldığınız halka ihanet eden, elinde silah bulunan, halka karşı silah kullanan, halkın yaşadığı şehirlerin sokakların içine bombaları yerleştiren terör örgütüne karşı durun, biz sizinle beraber değiliz, bu yaptıklarınızı asla tasvip etmiyoruz deyin, terörle aranıza mesafe koyun. Terörü lanetleyin. Ne yazık ki HDP'deki bazı milletvekilleri, siyasetçiler bunu yapamadılar ve terörle arasına mesafe koymak şöyle dursun sanki terör örgütünün bir yan koluymuş gibi hareket ettiler. Teröristlerin cenazelerine katıldılar. Terör örgütünün lojistik anlamda desteklenmesine katkıda bulundular. Biz, Sayın Türk'ün bu açıklamalarının çok daha yüksek sesle söylenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz. Ama, maalesef çok geç olmuştur. Bundan sonra biz Türkiye'ye karşı, bölgedeki halkımıza karşı acımasızca bu şekilde terör faaliyetlerini sürdüren örgütün diz çöküp, bu terör faaliyetlerini yapamaz noktaya gelmesinden başka hiçbir imkan elimizde kalmamıştır" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 maddelik anayasa değişiklik paketinin tamamını onaylayacağına işaret eden Kurtulmuş, böylece referandumun tarihinin belli olacağını ifade etti.
Varlık Fonu konusunda muhalefetin eleştirilerinin ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Daha etkin bir şekilde kuruluşların yönetimi sağlanacak. Bundan şüpheniz olmasın. Varlık Fonu'nun bizatihi kendisi milli bir kuruluştur. Milli ekonomiyi, ekonominin milli tarafını güçlendirmek için atılmış olan bir adımdır. Düyun-u Umumiye ise, ekonominin gayri milli olmasını sağlayacak bir amaçla atılmış bir adımdı. Yanlış, yersiz ve alakasız bir benzetmedir" diye konuştu.

Son dakika haberi: 12 ilde dev u!

Son dakika haberi: 12 ilde dev FETÖ operasyonu!

Balıkesir merkezli 12 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (/PDY) yönelik da 28 kişi na alındı. Gözaltınan alınan kişiler arasında kurmay ların da olduğu öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Balıkesir, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Afyonkarahisar, Bingöl, Bolu ve Çanakkale'nin de aralarında olduğu 12 ilde 32 şüphelinin na alınması için birçok adrese eş zamanlı gerçekleştirdi.

4 ŞÜPHELİNİN ARANMASI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Operasyonda, örgütün şifreli haberleşme programı ""u kullandıkları tespit edilen, aralarında kurmay ların da yer aldığı 28 asker yakalandı. 4 şüphelinin

Taksim'de cami yapımına onay

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun Taksim'de yapılması planlanan cami projesine onay verildi.

Taksim'de cami yapımına onay

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun Taksim'de yapılması planlanan cami projesine onay verdiği öğrenildi.

PROJENİN BAŞLATILMASINDA ENGEL YOK

Cami projesi 19 Ocak tarihinde onaylanarak, ilgili tüm kurumlara gönderildi. Projenin onayıyla cami inşaatının başlatılmasının önünde engel bulunmadığı belirtildi.

için de çalışmalar sürüyor.

Ülkenin bölünmez bütünlüğü için

MHP, referandum sürecinde izleyeceği yol haritasını belirlemek için kampa giriyor. Konya’da üç günlük kampa girecek MHP’nin anayasa değişikliği kampanyasında kullanacağı sloganlar başta olmak üzere stratejisi belirlenecek. MHP’nin kampanyasını milli hassasiyetler üzerine oturtması bekleniyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ve üyeleri, milletvekilleri ile cuma günü Konya'da kampa girecek. 12 Şubat'a kadar sürecek kampta referandum sürecinde izlenecek yol haritası belirlenecek.

YOL HARİTASI ÇİZİLECEK

Kampta, Bahçeli yol haritasını partisinin mensupları ile fikir alışverişinde bulunarak belirleyecek. Anayasa değişiklik sürecinde yaşananlar partililere anlatılacak, MHP'nin bu süreçte siyasi tıkanıklığı giderdiği, önemli bir sorumluluk üstlendiği anlatılacak. 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin ardından Türkiye'de hiçbir şeyin asla eskisi gibi olmadığı belirtilecek. 15 Temmuz öncesinde de FETÖ'nin partiyi ele geçirme girişimi ayrıntılı olarak anlatılacak.

AKILLARDA SORU KALMASIN

Üç gün sürecek kampta Bahçeli, “evet” kampanyasında milli hassasiyetlerin ön planda tutulmasını isteyecek. Vekillerden sahada il ve ilçe örgütleri ile beraber sistemin ayrıntılarının vatandaşa anlatılması ve partinin neden “evet” dediği hakkında bilgilendirilmesi istenecek. Hiçbir vatandaşın aklında neden “evet” denmesi gerektiği konusunda soru işareti bırakılmaması vurgulanacak.

CHP'LİLERE FIRSAT VERİLMEYECEK

Anayasanın ilk dört maddesinin kesinlikle değişmeyeceği halka anlatılacak. MHP'nin tabanında ciddi bir rahatsızlık olduğunu ileri süren, ülkücülerin de hayır diyeceğini iddia eden ve referandum kampanyasında MHP'lileri ikna etmeye çalışacak olan CHP'lilere karşı dikkatli olunması ve fırsat verilmemesi anlatılacak.

SLOGAN BELİRLENECEK

MHP yönetimi, “evet” kampanyası süresince kullanılacak sloganları da bu kampta belirleyecek. “Bölünmez bütünlüğümüz için evet”, “Devlet, millet, Cumhuriyet için evet”, Vatan, millet, bayrak için evet” referandumda kullanılacak sloganlar arasında, ön plana çıkıyor. Ancak kullanılacak sloganlar kampta yapılacak fikir alışverişi doğrultusunda belirlenecek.

Bu haber 13498 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye'de yeni bir safhadayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye'de yeni bir safhadayız
Trump'ın yaptırımları kaldırma kararı, Suriyelileri sokaklara döktü
Trump'ın yaptırımları kaldırma kararı, Suriyelileri sokaklara...