Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

-Darbe günü Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın, telefonla görüştüğü bir kişiye "Erdoğan kaçtı haberini yaymamız lazım" dediği ortaya çıktı. -Kılıçdaroğlu; "Referandum günü hava çok güzel diye konken oynamayın sandığa gidin" dedi.

02 Nisan 2017 - 20:26 - Güncelleme: 02 Nisan 2017 - 21:26

Tarihi: 02.04.2017 10:32 Son Güncelleme Tarihi: 02.04.2017 11:29

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım
Darbe günü Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın, telefonla görüştüğü bir kişiye "Erdoğan kaçtı haberini yaymamız lazım" dediği ortaya çıktı.
Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin en kapsamlı iddianamesinde, Akıncı Üssü’nde yaşanan olaylar anlatıldı.

"ALMANYA'YA KAÇTI HABERİNİ YAYALIM"

481 şüphelinin yer aldığı, 570 klasör ve 4 bin 658 sayfalık iddianamede en dikkat çekici olaylardan biri, Cumhurbaşkanı’nı bulamayan darbecilerin planları boşa çıkınca Genelkurmay Başkanı’na darbe bildirisini okutmaya çalışan Yurtta Sulh Konseyi üyelerinden Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın telefonda bir kişiye, "Cumhurbaşkanı’nı öldüremedik, planlarımız boşa gitti, Cumhurbaşkanı’nın Almanya’ya kaçtığı yönünde haberleri yaymamız lazım, yoksa her şey boşa gidecek, F. TV’yi bağlayın" ifadeleriydi.

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDAN

NBC News darbe gecesi Erdoğan Marmaris'ten ayrıldıktan sonra yayınladığı haberinde, Cumhurbaşkanı'nın uçağının İstanbul'a inmesine izin verilmediğini ve bu yüzden Erdoğan'ın Almanya'ya sığınma için başvurduğunu öne sürmüştü. Kanal haberine kaynak olarak ismi verilmeyen "üst düzey ABD askeri yetkilisi"ni göstermişti.

Darbe girişiminden sonra Türkiye, FETÖ'cü cuntanın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'ya kaçtığı haberini yapan NBC News'e tepki göstermişti.

KARAKUŞ, ÜSTEKİ SORGU ODALARINI TEMİZLETMİŞ

Gazete Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre iddianamede, Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında gösterilen ve iddianamenin askeri yöneticileri arasında 1 numaralı şüpheli olarak anılan Akın Öztürk’ün damadı Yarbay Hakan Karakuş’un, kalkışmadan bir gün önce Akıncı Üssü’ndeki sorgu odalarını temizlettirdiği ve bazı odaları da rehinelerin tutulması amacıyla boşalttırdığı ortaya çıktı.

Karakuş’un boşalttırdığı bu odalarda, Genelkurmay Karargâhı ve değişik yerlerden rehin alınarak Akıncı’ya getirilen isimler tutulmuştu.

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

"ÜSSE MİSAFİRLİK İÇİN GİTTİM" DEMİŞTİ

İddianame, darbecilerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı etkisiz hale getirme planlarını da deşifre etti.

Darbecilerin, Erdoğan havadayken önleme için 2 adet F-16 savaş uçağı kaldıracağı, uçağı İstanbul’a inmeye zorlayacakları, Erdoğan’ı bir süre İstanbul’da bekletip havayolu ile denize açılacak bir gemiye bindirerek muhafaza altına almayı planladıkları ortaya çıktı.

"ERDOĞAN KAÇTI HABERLERİNİ YAYALIM"

Cumhurbaşkanı’nı bulamayan darbecilerin planları boşa çıkınca Genelkurmay Başkanı’na darbe bildirisini okutmaya çalışan Yurtta Sulh Konseyi üyelerinden Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın telefonda görüştüğü bir kişiye söylediği şok sözleri, o gece Akıncı Üssü’nde şoför olarak bulunan tanık İbrahim Halil A. aktardı.

A.’nın ifadesi şöyle: “Tümgeneral Kubilay Selçuk’un (dönemin Çiğli Üssü Komutanı/ darbeci/tutuklu) emir subayı, ‘Bu gece benim emrimdesin’ dedi. 143. Filo’da (darbecilerin karargâhı) bulunduğumuz sırada denizci general (Harmancık) telefonda bir kişiye, ‘Cumhurbaşkanı’nı öldüremedik, planlarımız boşa gitti, Cumhurbaşkanı’nın Almanya’ya kaçtığı yönünde haberleri yaymamız lazım, yoksa her şey boşa gidecek, F. TV’yi bağlayın’ dedi.”

Öksüz’ün darbe toplantılarını yaptığı villada parmak izine rastlanan Harmancık, ifadesinde Akıncı Üssü’ne misafirlik için gittiğini öne sürmüştü.

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

Akıncı Üssü, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde cuntacı askerler tarafından üs olarak kullanılmıştı.

GÖZALTINDAN ÖNCE PARA TRANSFERİ

İddianamede yer alan MASAK raporuna göre Akın Öztürk, 17 Temmuz’da eşi Tülay Öztürk adına Vakıflar Bankası’nda bulunan hesabına 86 bin 501 dolar transfer etti ve Tülay Öztürk bu parayı çekmek istedi.

Öztürk, ek ifadesinde, “Cumartesi gününü pazar gününe bağlayan gece (17 Temmuz) saat 01.30 sularında Ankara Merkez Komutanlığı’ndan eve geldiler, beni aldılar. Önce Merkez Komutanlığı’na, ondan sonra da Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler” dedi.

143. FİLO’DA GÖRÜLDÜ

Tuğamiral Harmancık’ın darbecilerin yönetim merkezi olan 143. Filo’da olduğuna dair görüntüler de iddianameye girdi. Harmancık, 15 Temmuz saat 22.02.18’de 143. Filo koridorlarında görülüyor.

Darbeci Tuğamiral: Erdoğan kaçtı haberini yayalım

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konkenli referandum çağrısı

Kılıçdaroğlu; "Referandum günü hava çok güzel diye konken oynamayın sandığa gidin" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konkenli referandum çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kağıthane’de konuştu. Kağıthane Meydanı’nda toplananlara seslenen Kılıçdaroğlu, referanduma değindi.

"ELİNİ VİCDANINA KOYARAK SANDIĞA GİT"

Herkesi elini vicdanına koyarak sandığa gitmeye davet eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Çocuğun varsa, torunun varsa bir yüzüne bak bakalım. Senin çocuğuna 18 yaşına bastığı zaman milletvekili hakkı verecekler mi" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konkenli referandum çağrısı

"KONKEN OYNAMAYIN SANDIĞA GİDİN"

Sandığa gitme çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, "Referandum pazar günü olacak. ‘Bugün Pazar hava çok güzel kahvede taş oynayalım, konken oynayalım’. Sakın bunu yapmayın. Efendim ‘pikniğe gideceğiz komşular hazır, hep beraber gidelim’. Sakın bunu yapmayın. Sandığa gideceğiz çocuklarımız için, evlatlarımız için" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun çağdaşlık tanımlaması
CHP Lideri; köprülerin, kanalların ve yolların çağdaşlık olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun çağdaşlık tanımlaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da yapılacak referandum için çalışmalarına devam ediyor.

KÖPRÜ, YOL ÇAĞDAŞLIK DEĞİL

Burdur ve Isparta'da seçmenlerle buluşan CHP Lideri, dönüş yolunda gündemi değerlendirdi. Birgün'e konuşan Kılıçdaroğlu; yolların, köprülerin ve kanalların çağdaşlık ölçütü olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun çağdaşlık tanımlaması

HİTLER DE YOL YAPTI

Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi; "Çağdaşlık ölçütü yollar, köprüler, kanallar değil. İnsanların nasıl beton yığınları arasında yaşamaya mecbur bırakıldıklarını görüyoruz. Papua Yeni Gine lideri de yollar yapmıştır, Suudi Kralı da, Hitler de, Mussolini de.

Çağdaşlık bireyin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması demektir, hukukun üstünlüğü demektir, ifade ve düşünce özgürlüğü demektir."

Kılıçdaroğlu'nun çağdaşlık tanımlaması

Onlar yalan attı, kameralar yakaladı

Onlar yalan attı, kameralar yakaladı

, Akıncı Üssü’nde yakalandığında ‘Arsa bakmaya gittim’ demişti. Diğer sanıkların bahaneleri de Öksüz’den geri kalmadı...

girişiminin sivil şüphelilerinden film yapımcısı Nurettin Oruç, teşebbüsün yaşandığı gün Akıncı'ya yakın köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gittiğini iddia etti. Biniş kendisini, "Öksüz, Batmaz ve Çiçek ile seyahatlerimde aynı tarihte ABD'de bulunmam tesadüftür" sözleriyle savundu.

SAVCI NE DEDİ?: Ancak Oruç'un 16 Temmuz gecesi saat 03.22'de Akıncı Üssü koridorlarında göründüğü kamera kayıtları iddianameye girdi, görev ve yetkisi olmadığı halde teşebbüsün yönetim merkezi olan Akıncı Üssü'nde bulunarak askeri kalkışmanın başarılı olmasını sağlamak için gayret sarf ettiği aktarıldı. İddianamede, Oruç'un, /PDY'nin yöneticisi olarak darbe girişimi için plan hazırlayan ekiple hareket ettiği, teşebbüsün hazırlık faaliyetlerine ilişkin örgütün "hava kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen ile 17 Mart-21 Mart 2016 tarihlerinde ABD'ye giderek örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e bilgi verdiği belirtildi. Ayrıca Oruç'un, Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Harun Biniş ile TSK içerisine sızan örgüt elemanlarıyla irtibata geçtiği bildirildi.

'Sosyal etkinliğe katılacaktım'

Bir tuhaf bahane ise kapatılan Anafartalar Koleji'nin sahibi Hakan Çiçek'ten geldi. Çiçek, "Akıncı Hava Üssü'ne bir albayın daveti üzerine sosyal bir etkinlik için gittim. Askeri hareketlilik başlayınca çıkamadım. Sabah 08:00 sıralarında gün aydınlanınca çitten atlayıp kaçanları gördüm. Ben de atlayıp kaçtım" dedi.

SAVCI NE DEDİ?: Oysa iddianamede FETÖ/PDY yöneticisi olduğu belirlenen Çiçek'in örgüt içerisinde de "Kurmay Subaylar Abisi" olarak yer aldığına işaret edildi, "ByLock"u kullandığı, Ankara'daki faaliyetlerini gizli yürüten koleji açtığı, kalkışmaya katılan çok sayıda subayın çocuklarının kolejde okumalarını sağladığı, darbe teşebbüsünün organize edilip yönetilmesinde görev aldığı vurgulandı.

'Harun'la arsa bakacaktık'

İddianamede darbenin sivil yöneticilerinden biri olarak gösterilen Kaynak Holding'in yöneticilerinden Kemal Batmaz, "İstanbul'da emlakçılıkla uğraşırım. Daha önceden tanıdığım Harun Biniş beni aradı, Bir miktar param var, arsa bakacağım, yardımcı ol' dedi. Onunla arsa bakmaya gittim" diye ifade verdi.

SAVCI NE DEDİ? Fakat Batmaz'ın 15 Temmuz akşamı 22.41'de Akıncı Üssü'nde dolaştığı kamera görüntülere dosyaya girdi. Ayrıca savcı, "FETÖ örgüt yöneticisi. Abdullah kod adını kullanıyor. Üniversite yıllarında örgüt evinde kaldı. Darbe hazırlık planlarının yapıldığı Ankara'daki toplantılara katıldı. Darbenin onayını almak için ABD'ye gitti. Öksüz'ü tanımadığını söyledi. Ancak ABD dönüşü Öksüz'le kameralara takıldı" tespitlerini yaptı.

'Ben evdeydim yattım uyudum'

Kaynak Holding'te yöneticilik yapan elektrik mühendisi Harun Biniş ifadesinde, "Bende vertigo var, bir kulağım duymuyor. Ankara'da olan bombalama ya da bunun dışındaki saldırıları duymadım. Ben evimde yattım uyudum. Ertesi sabah 8'de Kemal Batmaz ile Ümitköy'de buluştuk. Kazan'da arsa bakacaktım. Orada gözaltına alındık" dedi.

SAVCI NE DEDİ?: Ancak iddianamede savcı şu tespitlerde bulundu: "Harun Biniş örgüt yöneticisi ve telefonunda Bylock programı yüklü. Adil Öksüz'ün kullandığı araç ile Ankara'daki darbe hazırlık toplantılarına katıldı. Akıncılar Üssü'nde olmadığını söylemesine rağmen kamera kayıtlarında olduğu tespit edildi." (Vatan)

Darbe yakıtı İncirlik'ten!

nin merkez üssü Akıncılar’da yaşananlara ilişkin hazırlanan iddianamede çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Darbeye katılan F-16’lara İncirlik’ten havalanan 3 tanker uçak, 421 bin 500 libre (yaklaşık 210 ton) yakıtla 10 kez havada ikmal yaptı.

Darbe yakıtı İncirlikten!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, nin merkezi Akıncılar Hava Üssü'nde yaşananlara ilişkin hazırladığı iddianamede çarpıcı ayrıntılar ortaya çıkıyor. İşte ihanet gecesine ilişkin yeni detaylar...


143'TEN YÖNETTİ
Hainlerin merkezi Akıncı Üssü'nü görüntüleyen kameralar 19 Haziran'dan itibaren karartıldı. Darbenin 2 numaralı şüphelisi Adil Öksüz, bu nedenle kameralara hiç takılmadı. Öksüz, darbe girişimini karargah olarak kullanılan 143. Filo'nun arkasındaki brifing salonundan yönetti. Öksüz'ün yanında Tümgeneraller Mehmet Dişli ile Kubilay Selçuk bulunuyordu.

HAYVAN BELGESELCİSİ
FETÖ imamlarından Nurettin Oruç, Diyarbakır'da öğretmen olarak görev yaparken film şirketinde 2 bin 500 TL maaşla işe başladı. Oruç'un bu maaşla defalarca ABD'ye gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı değerlendirmesi yapılırken, Akıncı Üssü'ndeki görüntüleri de iddianameye girdi. Oruç, sorgusunda "Akıncı Üssü çevresindeki köylere hayvan belgeseli çekmeye gitmiştim" demişti. 15 Temmuz günü telefonuyla sadece Kayseri'deki eşiyle görüşen Oruç'un o gün patates hat kullanmış olabileceği belirtiliyor.

KÖPRÜYE BOMBA ATALIM MI?
Darbecilerin haberleşmek için kullandıkları 'Yurtta Sulh' isimli WhastApp grubunu Binbaşı Murat Celeboğlu oluşturdu. Talimatların iletildiği ve 46 kişinin eklendiği gruptan darbeciler Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü bombalama önerisinde bulundu. Saat 03.19'da, "İstanbul'da 2. köprüye uçakla hava taarruzu
değerlendirilebilir mi?" mesajının paylaşıldığı grupta, saat 03.47'de de "Uçaklar yaramış Taksim'e, şu an sakinmiş, aynısını 2. köprüye yapabilir miyiz? Uçaklar moral için önemli" denildi.

HER ŞEYİ BİTİREN FÜZE
Saat 06:15'te Akıncı Hava Üssü'nden kalkacak uçakların düşürülmesi talimatı verildi, bu dakikalarda Erzurum'dan kalkan F-16 uçakları üssün yakınlarına geldi. Saat 07.38'de Başbakan Yıldırım, Eskişehir
BHHM'yi arayarak Akıncı Üssü'nden kalkan
kolların vurulması talimatını verdi. 07.52'de Akıncı 21, GK-235 numaralı uçağa uyarı atışı yaptı. Saat 08.03'te Akıncı 21, Akıncı 2 numaralı 'Acil Pist'e top atışı yaptı, diğer uçak ise ana pistine top atışı yaptı. Saat 11.16'da da ana pistin kuzey pist başı kalkış yapılamayacak şekilde vuruldu.

HAVA SAVUNMA GÖREVE
Saat 05.31'de Nakkaştepe Uçuş Tabur Komutanlığı'na kritik bir emir daha gitti. Yerden atılan hava savunma füzesi 'Stinger'lerin cephanelikten çıkarılarak mevzi alınması talimatı verildi. 3 dakika sonra, saat 05.34'te de HAWK Filo Komutanlığı'na bağlı İstanbul'daki hava savunma füzelerinin hazırlanması emredildi.

İKİ UÇAK SUİKAST İÇİN HAVALANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 Temmuz gecesi kaldığı otelden helikopterle geldiği Dalaman Havalimanı'ndaki güvenlik kameralarına müdahale edildi. Kameralardan biri kule üzerindeki demirlere bakar şekilde sabitlendi. Saat 00.43'de Cumhurbaşkanlığı ATA uçağı Dalaman Havalimanı'nda 5 nolu park yerindeydi. Bu dakikakalarda ATA uçağının yanına tepe lambası yanık vaziyette 2 siyah minibüs yaklaştı yaklaşık 15 dakika sonra ayrıldı. Saat 01.30'da Erdoğan'ın taşıyan helikopter havalimanına geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı saat 01.43'te Dalaman Havalimanı'ndan havalandı ve 03.20'de İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi. Saat 02.10 sıralarında da Akıncı Üssü'nden İstanbul üzerine 2 adet F-16 savaş uçağı gönderildi. Erdem Erdoğan ve Fatih Şen kontrolündeki mühimmat yüklü 2 uçak, Erdoğan'ın açıklama yaptığı dakikalarda İstanbul üzerinde alçak uçuş gerçekleştirdi, çok sayıda dalış yaptı ve ses hızını geçti. Her iki uçak saat 04.50 sıralarında Akıncı Üssü'ne indi.

H-188 EMRİYLE KARŞI HAMLE
Korgeneral Mehmet Şanver'in emirleri doğrultusunda Albay İsmail Üner, Eskişehir BHHM'nin (Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi) komutasını devraldı. Darbeciler bu hamleyle panikledi ve saat 00.54 sıralarında 'ellerinde Akıncı'dan başka bir şey kalmadığına' dair konuşmalar yaptı. Korgeneral Ziya Kemal Kadıoğlu, saat 04.36'da Başbakan Binali Yıldırım ile görüştü; 'H-188' (uçak düşürme yetkisi) aldı. Eskişehir'e gitmek üzere yolda olan Kadıoğlu, Albay İsmail Üner'i arayarak Başbakan Yıldırım'ın talimatını iletti. Eskişehir BHHM'deki kontrolü ele alan Üner, saat 04.42'de 'H-188' talimatını Erzurum ile İncirlik meydan pilotlarına bildirdi. Darbeci uçaklar bu saat itibariyle de kalkmaya devam etti ancak BHHM'nin müdahalesiyle birçok uçağın kalkışı engellendi. 04.49'da Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan havalanmak isteyen 4 adet F-4 bombardıman uçağı, Kayseri'den kalkan ve Malatya'ya inen nakliye uçaklarının pisti kapatması nedeniyle kalkış yapamadı.

ÖNLEME UÇUŞU 04.54'TE
Saat 04.54'te Erzurum'dan 2 adet F-16 savaş uçağı 'H-188' yetkisiyle havalandı, darbenin önlenmesi için ilk karşı harekat da bu saat itibariyle başladı. Ayrıca Diyarbakır, Balıkesir ve Dalaman'daki F-16 pilotlarına da kalk emri verildi. Saat 05.14'te H-188 yetkisiyle kalkan bütün hava savunma uçaklarına angajman yetkisi verildi.

DARBE YAKITI 210 TON
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın emriyle saat 19.05'te Türk Hava Sahası bütün askeri uçuşlara kapatıldı. Saat 20.25'te Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'nde görevli Yüzbaşı Caner Gökçeoğlu, 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'ndan (Etimesgut) Üsteğmen Murat Cengiz'e "Şu an hepsi açık" diyerek bütün uçuşların serbest olduğunu duyurdu. Gökçeoğlu, "Genelkurmay Başkanlığı emretti, daha sonra da kaldırdı. Peyderpey kalkıyor şimdi" dedi. Darbe girişimi kapsamında, Adem Kırcı kontrolündeki ŞAHİN-1 kodlu F-16 savaş uçağı saat 22.08'de Akıncı Üssü'nden havalandı ve Ankara semalarında alçak uçuş yaptı. 22.16'da da 4 F-16 uçağı daha izinsiz kalkış yaptı. Diyarbakır'dan 22.35'te kalkış yapan 6 F-16 uçağı da Ankara üzerinde alçak uçuş yaptıktan sonra Akıncı Üssü'ne indi. İncirlik 10. Üs Komutanlığı'ndan havalanan ASENA1, ASENA2 ve ASENA3 isimli tanker uçaklar da 421 bin 500 Libre (yaklaşık 210 ton) yakıtla Ankara'ya gelerek toplam 10 kez havada yakıt ikmali yaptı.

GÖZCÜ KAYSERİ'DEN
15 Temmuz gecesi Kayseri'den getirilen GÖREN uçağı saat 22.20 sıralarında Akıncı Üssü'nden havalandı, saat 03.00'a kadar Ankara semalarında uçuş yaptı. Görüntüleri iletme, lazerle işaretleme yaptı, insan ve araç trafiğini raporladı ve tespit ettiği koordinatları F-16 savaş uçaklarına bildirdi.

GİDERAYAK 86.501 DOLAR
Komutanı 'ün 17 Temmuz'da eşi Tülay Öztürk adına Türkiye Vakıflar Bankası'nda bulunan hesabına 86 bin 501 dolar transfer etti, bu para ise Tülay Öztürk tarafından çekilmek istendi. 17 Temmuz saat 01.30 sıralarında gözaltına alınan Öztürk'ün, gözaltına alınmadan dakikalar önce bu işlemi gerçekleştirdiği görüldü.

BATMAZ'IN EMİR ERİ TELEFON SAKLAMIŞ
Akıncı Üs Komutanı Hakan Evrim, 15 Temmuz günü Akın Öztürk, Ahmet Tosun, Recep Sami Özatak ve Ahmet Özçetin ile yoğun telefon trafiği gerçekleştirdi. Evrim aynı gün, FETÖ imamlarından '3 numaralı şüpheli' Kemal Batmaz ile de görüştü. Evrim'in 'sivil' Batmaz'a asker selamı vermesi Akıncı'daki kameraya yansımıştı. İfadesinde, 'Yurtta Sulh' parolasını hiç duymadığını iddia eden Hakan Evrim, tapelerini dinleyince çark etti, "Parola olduğunu bilmiyordum" dedi. Evrim'in gözaltına alındığında üzerinde sakladığı cep telefonuyla eşiyle gizliden mesajlaştığı da anlaşıldı.

ALBAY ÜNER EMREDİNCE ELİ KOLU BAĞLANDI
İsmi darbecilerin sözde atama listesinde Hava Kuvvetleri Komutanı olarak görülen şüpheli Hasan Hüseyin Demirarslan, saat 05.25'te İzmir'den Eskişehir BHHM'ye intikal etti. İlk olarak şüpheli Recep Ünal ile görüşen Demirarslan, daha sonra 7 saat boyunca telefonlarına ulaşılamayan İncirlik 10. Üs Komutanı Bekir Ercan Van ile görüştü. Darbecilere karşı hava harekatını yöneten Albay İsmail Üner, İncirlik F-16 filo komutanı Yarbay Halil İbrahim Özdemir'e, üssün komutasını almasını ve üs komutanı Van'ın talimatını yerine getirmemesini istedi.

SORGU ODASI
15 Temmuz'un 1 numaralı asker şüphelisi Akın Öztürk, rehin alınan kuvvet komutanları ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı ikna etmeye uğraşmış, ancak ifadesinde 'darbe girişimini önlemeye çalıştığını' iddia etmişti. Öztürk'ün damadı Akıncı'daki 141. Filo'nun komutanı olan Yarbay Hakan Karakuş ise darbe girişiminden bir gün önce, alıkonulan generallerin tutulacakları yerlerle ilgili hazırlık yaptırdı. Sorgu odaları temizlendi, bazı odalar da boşaltıldı. O odalardan birinin görüntüsüne iddianamede yer verildi.

Aile boyu darbeye katılıp 'Evdeydim' demişler!
Aile boyu darbeye katılıp 'Evdeydim' demişler!

Akıncı Üssü’ndeki darbe faaliyetleriyle ilgili iddianamede 15 Temmuz’un sivil yöneticilerine ilişkin detaylı bilgilere yer verildi. İddianameye göre 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde olan Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu’nda görev yapan Hasan Balcı’nın asker iki oğlu da darbede görev aldı. Örgütün sivil yöneticilerinden Hakan Çiçek’in asker kardeşi de 15 Temmuz gecesi Akıncı’daydı.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan Akıncı Hava Üssü iddianamesinde, darbe girişiminden 3 ay sonra tutuklanan Atatürk Dil Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi'nde şube müdürü olarak görev yapan Hasan Balcı'nın 15 Temmuz gecesi Akıncı Hava Üssü'nde olduğu bilgisine yer verildi.

ÖKSÜZ'LE 3 KERE GÖRÜŞTÜ

Darbe girişiminden yaklaşık 3 ay sonra tutuklanan ve 143. Filo'da olduğuna ilişkin görüntüler kendisine gösterilen Balcı, "Ben darbe gecesi Akıncı Üssü'nde olduğumu kabul etmiyorum" dedi. FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imamı' firari şüpheli Adil Öksüz'ün gözaltında bulunduğu 17 Temmuz'da saat 15.15, 15.20 ve 15.25'te yani üç kere Hasan Balcı ile telefon görüşmesi yaptığı anlaşıldı.

KOMUTANLARI KAÇIRMIŞ

Hürriyet'in haberine göre İddianamede Hasan Balcı'nın küçük oğlu Halil Burak Balcı'nın Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda MAK timinde astsubay rütbesiyle görevli olduğu, 15 Temmuz 2016 tarihinde darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında Konya'dan önce İstanbul'a geldiği, darbe karşıtı komutanların Akıncı Üssü'ne kaçırılması eylemine iştirak ettiği daha sonra ise darbenin yönetim merkezi olan Akıncı Üssü'ne geldiği belirtildi. Şüphelinin büyük oğlu Gökhan Balcı'nın ise Tekirdağ'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde 8. Piyade Tank Taburu'nda kurmay binbaşı rütbesiyle görev yaptığı, 15 Temmuz tarihinde Gökhan Balcı'nın da Genelkurmay Karargâhı'nda sivil kıyafetlerle darbeye teşebbüs faaliyetine iştirak ettiği belirlendi. Balcı'nın sivil kıyafetleri eli silahlı görüntüsü dosyaya konuldu.

KURMAY SUBAYLARIN AĞABEYİ

Darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde olduğu ve darbe koridoru olarak nitelendirilen 141. Filo'nun koridorlarında dolaştığı tespit edilen Hakan Çiçek'in örgüt içeresinde 'kurmay subayların ağabeyi' olarak görev yaptığı belirtildi. 2014 yılından beri ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen Çiçek'in, Ankara'da gizli FETÖ koleji olarak bilinen Anafartalar Koleji'ni açtığı, darbe girişimine katılan çok sayıda subayın çocuklarının bu okulda okumalarını sağladığının altı çizildi. Adil Öksüz, Kemal Batmaz ile aynı dönemlerde ABD'ye seyahatler yapan Çiçek'in kardeşi pilot binbaşı Gökhan Çiçek'in darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'nde bulunduğu ve tutuklandığı anlaşıldı. İddianamede ifadesine yer verilen İlkay Ateş isimli asker, Gökhan Çiçek'in akrabalarının bir kısmının halen Fetullah Gülen'in yakınında korumalığını yaptığını söyledi.

VERTİGO HASTASIYIM DUYMADIM

FETÖ'nün yöneticilerinden elektrik elektronik mühendisi Harun Biniş'in ByLock kullanıcısı olduğu, diğer sivil imamlarla birlikte Adil Öksüz'ün darbeye hazırlık için yaptıkları toplantılara katıldığı, Adil Öksüz ve diğer sivil imamların ABD'de bulunduğu dönemlerde bu ülkeye seyahatleri bulunduğu belirtildi. İddianamede, Biniş'in de yakalandıktan sonra tıpkı Adil Öksüz ve Kemal Batmaz gibi "Kazan'a tarla bakmaya geldim mazeretini uydurduğu" ifade edildi. Biniş de Akıncı Hava Üssü 143. Filo'daki kamera görüntüsünü kabul etmedi. Biniş ek ifadelerinde, 15 Temmuz gecesi kulağında vertigo rahatsızlığı olduğu için Ankara'da olan bombalamayı duymadığını ve gece yatıp uyuduğunu ileri sürerek, "Ben darbeye teşebbüs eyleminde en karışık yerlerden biri olduğunu daha sonradan öğrendiğim Kazan'a gittim, çünkü arkadaşımla (Kemal Batmaz) önceden sözleşmiştik. Bu nedenle eşim bana olayları anlatmasına rağmen dikkate almadan arsa bakmaya gittim" iddiasında bulundu.

Aile boyu darbeci

ELİNDE SİLAHLA KARARGÂHTA: Darbe girişiminin ardından Ankara Ayaş'ta gözaltına alınan Gökhan Balcı, 21 Temmuz tarihindeki ifadesinde hâkimin "15 Temmuz gecesi neredeydin? Genelkurmay'a gittin mi" sorusuna "O gece babamın Balgat'taki evindeydim" yanıtını vermiş ve adli kontrol şartıyla bırakılmıştı. Genelkurmay Başkanlığı ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra binadaki kameraları detaylı olarak inceletirken sivil bir şahsın Karargâh'a girip elinde silahla çeşitli faaliyetlere katıldığını belirledi. Bu kişinin binbaşı Gökhan Balcı olduğu tespit edildi ve Balcı tutuklandı.

İşte o katiller

İşte o katiller

Akıncı iddianamesine yansıyan 15 Temmuz gerçekleri: O kanlı gecede 25 FETÖ’cü pilot, F-16 uçağı kullandı. Bunlardan 11’i halkı bombaladı, 68 vatandaşı şehit etti. 11 katil pilotun fotoğrafı iddianamede yer aldı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Meclis'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparkı, Ankara Emniyeti'ni, Özel Harekât Dairesi'ni ve TÜRKSAT tesislerini bombalayan 11 hain, savcılıkça Akıncı Üssü'ne ilişkin hazırlanan iddianamede yer aldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, 15 Temmuz gecesi uçaklarla yapılan bombalamalarda 68 vatandaş şehit oldu. Darbe için 25 pilot, F-16 uçağı kullandı. Bunlardan 11'i bombalama faaliyetlerini gerçekleştirdi. 2 pilot İstanbul üzerinde alçak uçuş yaparken, 2 pilot da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağını takiple görevlendirildi. Diğer 10 pilot ise Ankara üzerinde alçak uçuş yaptı. Bu alçak uçuşlardan sağlanan sonik patlama sesleriyle halkın darbeye karşı direnci kırılmaya çalışıldı.

İNCİRLİK'TEN İKMAL
Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı'ndan 8 askeri kargo uçağı Şırnak, Siirt, Hatay ve Denizli Çardak'tan askeri helikopter ve komandoları Ankara'ya getirmek üzere havalandı. Kayseri'den hedefleri tespit edip koordinatlarını F-16 uçaklarına bildirme kabiliyetine sahip 2 "Gören" uçağı da Akıncı'ya getirildi. Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan 6 adet F-16 savaş uçağı izinsiz kalkış yaptı ve Ankara üzerinde alçak uçuş yaparak, Akıncı Üssü'ne indi. Adana İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı'ndan ise 3 tanker uçağı izinsiz kalkış yaptı. Bunlar darbe girişimine katılan F-16 savaş uçaklarına Akıncı Üssü'nde yakıt ikmali yaptı.

POLİSLERİ ŞEHİT EDEN HAİNLER

Halkın üzerine, halkın Meclis'ine ve devlet kurumlarına bombalar yağdıran hain pilotlar şöyle:

Mustafa Azimetli ve Ekrem Aydoğdu
Saat 23.18'de Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'nı vurabilmek için lazer poduyla işaretleme yaptılar.

Ertan Koral ve Mehmet Çetin Kaplan
Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı'nda 7 kişiyi şehit edip 5 kişiyi yaraladılar. Ayrıca 40 milyon liralık zarara sebep oldular.

Hüseyin Türk ve Uğur Uzunoğlu
Özel Harekât'ta 44 polisi şehit ettiler, 36 kişiyi yaraladılar. 6 milyon 341 bin 879 lira zarara yol açıp 36 vatandaşın malına zarar verdiler.

HALKI BOMBAYLA VURANLAR

İlhami Aygül ve Mehmet Yurdakul
Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına 2 bomba attılar. Saldırıda 2 kişi şehit olurken, 38 kişi yaralandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü binasında 7 milyon 349 bin 500 liralık hasar meydana geldi, bir kişinin de malına zarar verildi.

Mustafa Özkan: "94- 0091" kuyruk numaralı uçakla saat 00.56'da iki, saat 01.18'de ise bir bomba attı.

Müslim Macit: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınına iki bomba attı. 15 kişi şehit oldu, 7 kişi yaralandı.

MECLİS VE HALKA SALDIRANLAR

Uğur Uzunoğlu ile Hasan Hüsnü Balıkçı: İki FETÖ'cü aynı zamanda TBMM'ye ilk bombayı attı. 19 milyon 472 bin 380 liralık hasar meydana geldi.

Hüseyin Türk: Polisleri şehit eden terörist daha sonra hem Meclis'i hem TÜRKSAT'ı bombaladı. 32 kişiyi yaraladı, 7 milyon 27 bin 655 lira zarara yol açtı.

AKINCI HAİNLERİNDEN MASALLAR
İddianamede üste yakalanan sivillerin ve darbenin askeri kanat sorumlusu Akın Öztürk'ün akla ziyan ifadeleri de dikkat çekti.

İddianamenin sivil ayağının 4 numaralı şüphesi Hakan Çiçek: Akıncı Hava Üssü'ne bir albayın daveti üzerine sosyal bir etkinlik için gittim.
5 numaralı sivil şüpheli Nurettin Oruç: Harun Biniş ve Çiçek'i cezaevinden tanıyorum. Darbe günü, Akıncı'ya köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gelmiştim.
Eski Yüksek Askeri Şura Üyesi Akın Öztürk: Darbe girişimi sırasında uçakların kalktığı üsteki lojmanlarda bulunmasına rağmen Ankara'daki hava hareketliliğini televizyondaki alt yazıdan öğrendiğini öne sürdü. İddianamede Öztürk'ün, darbe gecesinin "1 numaralı komutanı" olduğu anlatıldı.

Akın Öztürk'ün 3 Haziran ve 8 Temmuz 2016 arasında İngiltere, İrlanda, İtalya, Kuzey Kore, Belçika, Azerbaycan ve Almanya a'da kullanılan hatlarla çeşitli defalar görüştüğü de iddianamede yer aldı.

ELLERİNDE İSİMLERİMİZ VAR
İddianameye şu detaylar da yansıdı: Akıncı Üssü'nde mesai erken bitirildi. Darbe faaliyetine katılacak subaylar üste kaldı. Diğerleri evlerine gönderildi. Akın Öztürk'ün damadı, eski Yarbay Hakan Karakuş'un katılımıyla üste toplantı düzenlendi. TBMM'yi bombalayan pilot Hasan Hüsnü Balıkçı toplantıda generallerin görevden alınmaya başlandığını belirterek, "Sonra tek tek bize gelecek. Bu işi bugün yapmamız gerekiyor, önce davranmamız gerekiyor" dedi.

 
Eski Bakan Ekrem Ceyhun vefat etti
Eski Bakan Ekrem Ceyhun vefat etti

Türk siyasetinin duayen isimlerinden Ekrem Ceyhun, bugün Ankara’da tedavi gördüğü İbni Sina Hastanesi’nde 91 yaşında hayatını kaybetti.

9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'in iktidarda olduğu dönemde "karakutusu" olarak isimlendirilen Ceyhun, aynı zamanda 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eski Başbakan Necmettin Erbakan ile de arkadaştı. Milliyet.com.tr'nin aldığı bilgilere göre; Ceyhun, 8 aydır Ankara'da İbni Sina Hastanesi'nde tedavi görüyordu. Ceyhun, bugün saat 16.45 sıralarında hayata gözlerini kapadı.

Ceyhun, 4 Şubat 1927 Erzurum doğumlu idi. Bir dönemin siyasetine damga vuran isimleri yetiştiren İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuydu. Demirel'in 1970'li yıllarda başbakanlığı döneminde Başbakanlık Müsteşarıolarak Ceyhun'u atadı. 1990'lı yıllarda Demirel iktidarında Devlet Bakanı olarak kritik görevlerde bulundu. Bu dönemde Demirel'in karakutusu olarak isimlendiriliyordu. Cumhurbaşkanlığı döneminde ise Demirel'in başdanışmanıydı. Ceyhun, aynı zamanda merhum Özal ve Erbakan ile de arkadaştı. Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde dış politika danışmanı olan Mehmet Ali Bayar, Çankaya Köşkü'nde birlikte çalıştığı Ceyhun ile ilgili şunları söyledi:

"Ekrem Ceyhun bey, merhum Cumhurbaşkanımız Demirel'in en yakın arkadaşlarındandı ve devlet ve siyaset hayatında en yakın çalıştığı ekibin temel taşıydı. Hayatı Türkiyenin kalkınma hareketinin içinde geçti. Siyasette zirveyi de sürgünü de gördü. Zincirbozan'da demokrasi nöbeti tuttu ve millet iradesiyle yeniden bakanlık seviyesine yükseldi. Eserleri, mücadeleleri ve mümtaz kişiliği daima saygı, minnet ve hayırla anılacaktır. Mekanı Cennet olsun."

Demirtaş'ın göbek eriten açlık grevi!

Demirtaş'ın göbek eriten açlık grevi!

Engin Ardıç Selahattin Demirtaş'ın başlamasıyla bitmesi bir olan sözde açlık grevini yazdı. "Açlık grevi yapıyorsan ölümüne yapacaksın koçum" diyen Ardıç kimsenin konuyla ilgilenmemesinin nedenini de bakın neye bağladı. İşte Ardıç'ın yazısından öne çıkanlar;

Selahattin Demirtaş açlık grevini "sonlandırmış"... Bitirmemiş, sonlandırmış.

Hani telefonda sekreter hanım kızlar "görüşmeyi sonlandırıyorlar" ya, onun gibi.

Maç anlatan çocuğun ağzına versen, herhalde "Demirtaş'ın grevi sonlandırmasıgerçekleştirildi" diyecek!

Demirtaş açlık grevine ne zaman başlamışmış da şimdi bitirmiş?Bir gün önce!

Fakat bunu "25 Şubat'tan beri" diye pazarlıyorlar, yani kör kör parmağım gözüne yalan söylüyorlar ki daha etkili olsun. Hamşolar "adamcağız bir aydır açmış" diye üzülsünler.

Ata Demirer'in Küçük Emrah taklidi gibi: "Yıllardır yemek yemedim!"

Peki bu olaydan neden pek kimsenin haberi olmamış?

Selahattin Bey'in ölmesi ya da kalması pek fazla kimsenin umurunda değil de ondan.

Kaldı ki, haberi vakitlice alan az sayıda kişi, Selahattin Bey'in "kısa sürede sukoyuvereceğini" zaten tahmin ediyordu.

Muhalif basın bu tür haberleri "korka korka" yazıyor, sayfa kenarından tek sütun... Hem uyuzluk etmekten geri kalmıyorlar, hem de "aman büyütmeyelim de başımıza bir iş gelmesin" diye korkuyorlar.

Demirtaş bir günlük açlık grevine "özgürlük ve demokrasi için" falan mı kalkışmış?

Hayır, cezaevi müdürüyle papaz olmuşlar da ondan. Ertesi gün anlaşma sağlanmış, grev bitmiş.

Açlık grevi yapıyorsan ölümüne yapacaksın koçum, gerekirse sonuna kadar gideceksin. Daha da önemlisi, açlık grevini "ota bota" yapmayacaksın, kıymeti kalmaz.

Böyle bir günlüğüne şaklaban şovu, göbek yağlarını azıcık eritmeye yarar, o kadar. Yani faydasız da denemez doğrusu.

Övür: , sürprizin habercisi

Övür: Diyarbakır, sürprizin habercisi

Mahmut Övür Cumhurbaşkanı 'ın mitinginden izlenimlerini aktardı. Önceki Diyarbakır buluşmalarından farklı daha tarihi bir hava olduğunu yazan Övür seçilen alanın mitinge gelenleri almadığı ve birçok vatandaşın dışarıda kaldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005'ten beri bütün buluşmalarını izledim. Her buluşmanın farklı bir tarihi özelliği vardı. Dünkü buluşma da tarihiydi ve diğerlerinden biraz daha farklıydı. Çünkü bu kez, siyasi zemin geçmişle kıyaslanmayacak kadar değişmişti.

Artık örgüt eksenli şiddetin kol gezdiği bir siyasi zemin yoktu. Kandil'in çukur vahşetiyle başlayıp, Suriye'de küresel aparata dönüşen kirli siyaseti açığa çıktığı için, örgütün oluşturduğu korku duvarı yıkılmış durumda. (...)

2005'teki ilk çıkışta ve 2013'teki Barzani'nin de katıldığı o tarihi buluşmalardan sonra bir kez daha kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı 'ı ilgi ve dikkatle izliyorum. Alandaki kalabalık da pür dikkat Cumhurbaşkanını dinliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zamanki sahiciliğiyle yüzyıllık bir sorunu "açılım" süreçleriyle nasıl çözmek istediğini ve atılan tarihi adımları anlatırken sık sık dillendirilen "barış"la ilgili çarpıcı bir tespit yaptı:

PKK yanlıları iki de bir diyorlar, 'barış barış barış...' Lafla barış olur mu? Elinde silah olanlarla barış olur mu? Biz inşa ve ihya ediyoruz. Biz şefkatle, merhametle baktık. Barışın fedaileri biziz, özgürlüklerin fedaisi biziz ve bundan sonra da böyle olacak."

Ve çok açık çağrıyı bir kez daha yineledi: "Gelin sorunlarınızı siyasetle çözün"

Cumhurbaşkanından önce Diyarbakırlılara Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Çevre veŞehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de seslenerek 16 Nisan'ın bir dönüm noktası olduğunu vurguladılar.

Meydandan da ayrılırken alana girenlerden daha fazla giremeyenlerin olduğunu görüyoruz. Bu yoğun ilgi belki de 16 Nisan'da kimsenin hesaba katmadığı bir sürprizin işareti...

Başbakan Yıldırım'dan flaş açıklaması

Başbakan Yıldırım'dan flaş Ülker açıklaması

Başbakan m, 'in 1 Nisan reklam filmiyle ilgili soruyu yanıtladı.

CNN Türk-Kanal D ortak yayınında Hakan Çelik'in 'in 1 Nisan reklamıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Başbakan m, "zaten toplumda bir tedirginlik var. Malesef bu tedirginliği tetikleyen bir reklam. Hakikaten 1 Nisan şakası gibi geliyor insana" dedi.

Yıldırım konuyla ilgili şöyle konuştu:

"Görmedim ama duydum. İzlemedim. Anlatıldı. Yersiz, anlamsız insanlara bir anlamda darbe günlerini hatırlatan bir takım ifadeler varmış. Bir hesaplaşma falan. Ondan bahsediliyormuş. Ablalar abiler bilmem ne. Bir takım yersiz laflar içeren ve zaten toplumda bir tedirginlik var. Bunu tetikleyen talihsiz bir reklam diyelim. Hakikaten 1 nisan şakası gibi geliyor insana. Ama galiba zaten Ülker de yaptığı bir açıklamayla yanlış olduğunu ifade etmiş. Tabii bunlara herkesin bugünlerde daha sorumlu, duyarlı davranması lazım. Milletin duyarlılığına saygı duyulması lazım. Milletimiz bu konularda çok diri, uyanık. En ufak bir hareketlenmede hemen arıyorlar. Beni arıyorlar, 'Efendim bugün bizim birlikte izinler kaldırıldı. Aman dikkat edin.' Bu da iyi bir şey değil. Sürekli acaba 'bu gece bir şey mi olacak?' korkusuyla insanları tedirgin etmeye hakkımız yok. Efendim, 'Pensilvanya'dan şifreli mesajlar geliyor. Burada o şifreleri çözen sözüm ona uzmanlar var. İşte hocaefendi şunu dedi, bunu dedi' falan diye yorumlar yapıyorlar. Efendim kahve falı gibi bir şey. İşte derler ya '3 vakte kadar şu olacak, bu olacak.' Bunlarla milletin kafasını yormaya lüzum yok. Bunların hepsi züğürt tesellisi. Bu millet 15 Temmuz'da ne yapacağını ortaya koydu. Milletimiz rahat olsun. Biz milletimiz adına nöbetteyiz. Milletimizin sorumluluğu bizim omzumuzda. Onların rahat uyuması, yaşaması için nöbetteyiz, görevdeyiz. Ama tüm bunlara rağmen çılgınlığın mevzuatı yok. Tarifesi de yok. Biri çılgınlık yapabilir. Yaparsa da bunu karşılığını alır, bedelini öder. Bu kadar basit."

Ortalığı karıştıran reklama soruşturma

Ortalığı karıştıran reklama soruşturma

ve girişimini andıran mesajlar içerdiği gerekçesiyle büyük tepki toplayan ’in reklam filmi için savcılık soruşturma açtı. Ülker de reklamı yayından kaldırdı

'in 1 Nisan için hazırladığı "Küçük kardeş olmak" etiketli reklam filmi büyük tepki çekti. İddiaya göre; imasında bulunan reklam filmi halkı sokağa döktü. Reklam hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. "1 Nisan yaklaşıyor, tuhaf şeyler oluyor" şeklinde başlayan reklam filmi, Ülker'in resmi Twitter hesabında yayımlandı. Videolarda "Abiler", "Ablalar", "Abilerimiz kahramanlarımız" ve "Bu kadar mutlu büyüdüysek ablalarımız sayesinde" gibi ifadeler yer aldı. 'yü çağrıştıran bu ifadeler, vatandaşlar tarafından FETÖ'nün yeni bir darbe girişimi için mesaj olarak algılandı. Subliminal mesaj verildiği öne sürülen reklam sosyal medyada yoğun tepki çekti. Bunun üzerine Ülker, "1 Nisan geliyor, hesaplaşma zamanı yaklaşıyor..." cümleleriyle biten reklam filmini kısa sürede kaldırdı.

VATANDAŞ KISIKLI'YA AKIN ETTİ

Olaya tepki gösteren çok sayıda vatandaş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermek için Üsküdar Kısıklı'daki konutunun önünde toplandı. Aralarında AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin'in de olduğu vatandaşlar, reklamı protesto etti. Tepkiler üzerine Ülker'in de sahibi olan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Ülker "Yurtdışındayım. Şimdi duydum. Haber verenlere teşekkürler. Kumpası kuranlar hak ettiklerini bulacaklar. Milletimizin yanındayız" dedi. Açıklamanın ardından konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise sosyal medya üzerinde operasyon yapılmak istendiğini ifade ederek "Bahsi geçen firmanın yöneticisi olan şahıs, sosyal medyadan bir açıklama yapmış. Açıklama beni tatmin etmedi. Türkiye çocuk oyuncağı değil. Bu milletin psikolojisi kimsenin çocuk oyuncağı değil. Reklamı yayınla, bu milleti tehdit et, ondan sonra çık özür dile. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlattı. Çok dikkatli olunuz. Hassasiyetinizi kaybetmeyiniz. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, bu devlet bizim, bu cumhuriyet bizim" dedi.



'AMAÇ PSİKOLOJİYİ BOZMAK'

Algı operasyonlarıyla milletin psikolojisinin yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Külünk, "İstanbul Emniyet Müdürümüz'le görüştüm. Her şeyin sakin olduğunu, sıradışı bir şeyin olmadığını ifade etti. Ankara'yı da takip ettim. Sıradışı hiçbir gelişme yok. Bu örgüt bu milletin psikolojisini yok etmek istiyor. Sosyal medya üzerinden algı operasyonlarıyla bu duyarlılığımızı eritmek istiyorlar" diye konuştu.



"SORUMLULAR AÇIĞA ALINDI"

Ülker'den yapılan yazılı açıklamada da konu ile ilgili kişiler hakkında soruşturma açılarak tamamının açığa alındığı ve ihmali veya kastı olanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtilerek şöyle denildi: "Bir şaka reklamı, başlatılan bir sosyal medya kampanyası ile farklı noktalara çekildi, içinde asla olmayan ve olması dahi düşünülemeyecek anlamlar yüklenerek markamıza yönelik olumsuz yargılar oluşturulmaya çalışıldı. Reklam film görüntüleri ve üzerindeki yazılarla oynanarak deformasyon oluşturuldu ve sanki bu görüntü ve sözler markamıza aitmiş gibi lanse edilmeye çalışıldı. Aslında, Ülker'i hedef almış gibi görünmekle birlikte, milletine ve ülkesine bağlı saygıdeğer vatandaşlarımızı da tahrik etme ve hasmane tutum almaya zorlamayı amaçlamıştır. Bu vesile ile bu haksız algıdan incinmiş olan tüm vatandaşlarımızdan da ayrıca özür diliyoruz."



MURAT ÜLKER: KUMPAS KURDULAR

Ülker'den konuyla ilgili açıklama Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker'den geldi. Twitter hesabından açıklama yapan Ülker "Yurtdışındayım. Şimdi duydum. Haber verenlere teşekkürler. Kumpası kuranlar hak ettiklerini bulacaklar. Milletimizin yanındayız" dedi.

FETÖ’ye piknikte baskın

FETÖ’ye piknikte baskın

İstanbul’da piknik kamuflajı altında toplantı yaptıkları belirlenen 7 FETÖ’cü yakalandı. Ankara’da ise yönetici pozisyonunda 39 kişi tutuklandı

FETÖ'ye yönelik operasyonlar devam ediyor. İstanbul'da FETÖ'nün dershanelerinden arkadaş olan örgüt üyesi yedi kişi , Ümraniye'deki Hacegan Ormanları'nda piknik kamuflajı altında toplantı yaparken yakalandı. FETÖ'cülerin ev ve işyerinde yakalanma riski olduğu için halka açık alanlarda toplandıkları belirlendi. Ankara'da ise aralarında örgütün yönetici kadrolarının da bulunduğu 39 şüpheli tutuklandı. Eskişehir'de FETÖ'nün Hava Kuvvetleri yapılanmasında, Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı'ndaki general ve albaylardan "sorumlu imam" olduğu öne sürülen İbrahim Yakut ile biri kadın 2 şüpheli gözaltına alındı. Tekirdağ merkezli 15 iyde yapılan operasyonda gözaltı sayısı 67'ye yükseldi. Diğer operasyonlar şöyle:

Manisa: Daha önce meslekten ihraç edilen 16 polis ile ByLock kullandığı belirlenen ve 2014'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na "Ben FETÖ'cüyüm" diye dilekçe veren öğretmen Ö.G. tutuklandı.

Kayseri: Çeşitli kamu kurumlarında memur olarak görev yapan ve ByLock kullandıkları belirlenen 10 memur tutuklandı.

Kahramanmaraş: ByLock kullandıkları belirlenen, Nurhak İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Muhammed Şen ile Kahramanmaraş Minibüsçüler Odası Başkanı İsmet Kılıç'ın da bulunduğu 9 şüpheli tutuklandı.

Kütahya: ByLock kullanan 7 şüpheli tutuklandı.

Karabük: Daha önce meslekten ihraç edilen ve ByLock kullandıkları belirlenen bir komiser yardımcısı ile 2 öğretmen tutuklandı.

Çankırı: 3 mahrem imam tutuklandı.

Gaziantep: Örgüte para aktardıkları belirlenen 21 şüpheli gözaltına alındı.

Iğdır: ByLock kullandıkları belirlenen 22 kişi gözaltına alındı.

Emir SOMER - Ali ALTUNDAŞ - İhsan TUNÇOĞLU - Rıdvan UYSAL - Tahir Aşkın KISACIK / SABAH

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özgürlüklerin ve barışın fedaileriyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özgürlüklerin ve barışın fedaileriyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: kalbimiz. Bu coğrafyayı bizden koparmak isteyenler kalbimizi söküp almaya çalışıyor. İzin vermeyiz. Söyleyecek sözü olan herkesle görüşmeye hazırız. Tek şartımız kimsenin elinde silah olmayacak

: Yeni 'de yayımlandı!

SON DAKİKA: Yeni KHK Resmi Gazete'de yayımlandı!

Yeni () 'de yayımlandı. Kamuda 416 kişi görevine iade edildi. İçişleri Bakanlığı'ndan 120, Sağlık Bakanlığı'ndan 83, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 76, YÖK'ten 37, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden biri Tabip Tuğgeneral olmak üzere 7 personel görevlerine iade edildi. Göreve iade ve görevden tam liste haberimizde bulabilirsiniz

'nin mükerrer sayısında yayımlanan 688 Sayılı () ile 416 kişi kamudaki görevlerine iade edildi.

İçişleri Bakanlığı'ndan 120, Sağlık Bakanlığı'ndan 83, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 76, YÖK'ten 37, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden biri Tabip Tuğgeneral olmak üzere 7 personel görevlerine iade edildi.

688 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirlerin Alınması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. KHK ile daha önce kamudaki görevlerinden çıkarılan 416 kişi görevlerine dönebilecek.

KHK'nın ekindeki listeye göre, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler personelinden 90, Sağlık Bakanlığından 83, Diyanet İşleri Başkanlığından 76, yükseköğretim kurumlarından 37, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından 24'er, Adalet Bakanlığından 15, Karayolları Genel Müdürlüğünden 9, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından 7'şer, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve İller Bankasından 5'er, Yargıtay, Jandarma Genel Komutanlığı ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden 4'er, Danıştay Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden 3'er, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ. Genel Müdürlüğü ve Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayi Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünden 2'şer, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Sayıştay ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden birer kişi göreve iade edildi.

GÖREVE 10 GÜN İÇİNDE BAŞLAMALARI GEREKİYOR

KHK'nın yayımlanmasıyla görevlerine iade edilenlerin 10 gün içinde göreve başlamaları gerekiyor. Bu sürede göreve başlamayanlar çekilmiş sayılacak.

Göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenecek. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacak. Söz konusu personelin görevlerine iadesi, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yapılabilecek.

Tahliye operasyonu tutmadı FETÖ’cü hainler çıldırdı!

Tahliye operasyonu tutmadı FETÖ’cü hainler çıldırdı!

Dün bir hukuk skandalı yaşandı. 15 Temmuz darbesinin medya ayağının tahliye edilmesi büyük tepkiye neden oldu. Gece ise yeni bir kararla tahliye edilen 21 sanık için yeniden tutuklama kararı verildi. Tahliye kararı üzerine Türkiye’yi tehdit etmeye başlayan FETÖ’nün sosyal medyadaki tetikçileri, yeniden tutuklama kararı çıkınca adeta çıldırdı.

Yurtdışına kaçan FETÖ'cü hainlerin hevesi kursağında kaldı. Dün bir hukuk skandalı yaşandı. 15 Temmuz darbesinin medya ayağının tahliye edilmesi büyük tepkiye neden oldu. Gece ise yeni bir kararla tahliye edilen 21 sanık için yeniden tutuklama kararı verildi. Tahliye kararı üzerine Türkiye'yi tehdit etmeye başlayan FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçileri, yeniden tutuklama kararı çıkınca adeta çıldırdı.

TAHLİYE KARARI İLE TEHDİTLERE BAŞLADILAR

15 Temmuz darbesinin medya ayağına yönelik tahliye kararının ardından "15 Temmuz darbe davası çöktü. Yakında herkes serbest kalacak" şeklinde paylaşımlarda bulunan FETÖ'cü hainler, sosyal medya üzerinden topyekün saldırıya geçti. Teröristbaşı Gülen'in "Bahar geliyor hazırlanın" sözleri ile başlayan videosunu paylaşarak yeniden Türkiye'yi tehdit etmeye çalışan vatansız hainler, gece alınan bir kararla büyük bir hayal kırıklığına uğradı.

21 FETÖ'CÜ TEKRAR TUTUKLANINCA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR!

Gece alınan bir mahkeme kararı ile 21 FETÖ yeniden tutuklanınca sosyal medyadaki Fetullahçı tetikçiler büyük bir hayal kırıklığına uğradı. FETÖ'cü firariler Emre Uslu, İhsan Yılmaz, Erhan Başyurt, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Tarık Toros ve Bülent Keneş başta olmak üzere tüm FETÖ'cü tetikçiler yeniden tutuklama kararının çıkmasının ardından bu kez Türkiye'ye saldırmaya başladılar.

SKANDAL TAHLİYEDEN SONRA ATTIKLARI TWEETLERİ SİLMEK ZORUNDA KALDILAR.

"Bu daha başlangıç yakında tüm arkadaşlarımız çıkacak" şeklinde tweetler atan FETÖ'cü hainler, 15 Temmuz darbesinin medya ayağını oluşturan isimlerin tekrar tutuklanmasının ardından attıkları tweetleri silmek zorunda kaldılar.

Bu haber 203649 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Terörsüz Türkiye’de yeni aşama! İşte yeni aşamanın yol haritası | Devlet 7/24 takipte.
Terörsüz Türkiye’de yeni aşama! İşte yeni aşamanın yol...
Terörsüz Türkiye’de yeni aşama! İşte yeni aşamanın yol haritası | Devlet 7/24 takipte.
Terörsüz Türkiye’de yeni aşama! İşte yeni aşamanın yol...