Gazi mahallesinde, dur ihtarına uymayan iki şüpheliyle polis çatışmaya girince bir kişi ağır yaralandı, diğer şüpheli aracından inerek kaçtı.

Sultangazi'de, 'dur' ihtarına uymayan iki şüpheli polisle çatışmaya girdi. Çıkan çatışmada kaçan araçtaki sürücü başından vurularak ağır yaralandı. Diğer şüpheli ise araçtan inerek kaçtı.

Olay, saat 12:30 sıralarında, Gazi Mahallesi 1425 Sokak'ta meydana geldi. ,

KOVALANAN ARACIN İÇİNDEKİ ŞÜPHELİLER POLİSE ATEŞ AÇTI

Edinilen bilgiye göre, Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, şüphelendikleri bir aracı durdurmak istedi. Ancak araç sürücüsü polisin 'dur' ihtarına uymadı. Bunun üzerine polisle şüpheliler arasında kovalamaca başladı. Kovalanan aracın içerisindeki şüpheliler, polise ateş açtı. Polis de şüphelilere ateşle karşılık verdi. Aracın sürücüsü polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak ağır şekilde yaralandı ve direksiyon hakimiyetini kaybederek bir binanın duvarına çarptı. Aracın içerisinde bulunan diğer kişi ise yaya olarak olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralanan şüpheliyi ambulansla hastaneye kaldırdı.

Gazi mahallesinde çatışma!

ÖZEL HAREKAT TİMLERİ ÖNLEM ALDI

Olay yeri çevresinde geniş çaplı önlem alan polis, sokak üzerinde ve şüpheli araçta inceleme yaptı. Özel harekat timleri de çevrede güvenlik önlemi aldı. Polis, kaçan kişinin de kimliğini tespit etti. İki şüphelinin de çok sayıda suç kaydı olduğu belirtildi. Yapılan incelemenin ardından şüphelilerin bindiği araç çekiciyle otoparka kaldırıldı. Görgü tanıkları, polisle şüpheliler arasında kovalamaca yaşandığını ve sokak başında silah sesleri duyduklarını anlattı.

İzmir'in Kemalpaşa İlçesi'nde jandarmanın 3 ayrı bölgede düzenlediği operasyonda, terör örgütü PKK'ya ait, bir sığınak ve 8 depo bulundu. Örgütün Ege açılımı kapsamında oluşturulduğu belirtilen sığınak ve depolarda, çok sayıda silah, el bombası ile patlayıcı düzeneği ele geçirildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Kemalpaşa İlçesi'nde 3 ayrı bölgede operasyon düzenledi. Jandarma ekiplerinin Vişneli Mahallesi'ndeki ormanlık alanda tespit ettiği depoda, 2 av tüfeği ve bunlara ait 585 fişek ile çok sayıda yaşam malzemesi ele geçirildi. Yine aynı bölgede yer altında 3 kişinin barınabileceği bir sığınak ve çevresinde 5 depo daha tespit edildi. Depolardaki aramalarda, MP-5 makineli tabanca, bu silaha ait, 9 milimetre çapında 142 mermi, üç MP-5 şarjörü, komando bıçağı, el feneri, kamuflajlı askeri ve sivil elbise, 2 sırt çantası, 4 uyku tulumu, 2 piknik tüp, 176 konserve ile çok sayıda pil ile yaşam malzemesi bulundu.
Bağyurdu, Ovacık ve Sarılar mahalleleri kırsalında sürdürülen arama tarama faaliyetinde ise 2 depo daha bulundu. Burada yapılan aramalarda ise toprağa gömülü patlayıcı madde düzeneği, 3 el bombası, 7 elektrikli fünye, bir kaleşnikof piyade tüfeği ve buna ait 11 şarjör ile 557 fişek, 208 tabanca fişeği, 2 düdüklü tencere ve bol miktarda yaşam malzemesi ele geçirildi.



Jandarma ekiplerince imha edilen bir sığınak ve 8 deponun, terör örgütü PKK mensuplarınca Ege açılımı kapsamında hazırlandıkları belirlendi.
Ekiplerin, geçen 23 Şubat'ta Kemalpaşa İlçe Jandarma Komutanlığı'na yapılan roketli saldırı sonrası terör örgütü PKK'nın Ege açılımı faaliyetlerine yönelik kırsal alanda 359 operasyon ve arama tarama faaliyeti gerçekleştirdiği, Bayındır, Torbalı ve Buca ilçeleri kırsalında örgüte ait tüm sığınak ve depoların bulunarak imha edildiği bildirildi. Ayrıca Kemalpaşa'daki son operasyonlarla terör örgütü PKK'nın Ege açılımı yapma çalışmalarının çökertildiği kaydedildi.



İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekiplerinin düzenlediği operasyonlarda, terör örgütü PKK'nın Ege açılımının sorumlusu olduğu bildirilen H.D. de 17 Kasım'da düzenlenen operasyonda, Bornova İlçesi'nde bir sığınakta yakalanmıştı.

Kucak açtığı ve beslediği teröristlerle Türkiye'nin tepkisini çeken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da sık sık ifşa ettiği terör sevici Avrupa'da terör alarmı verildi.

1999 yılında kurulan Den Haag merkezli Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin uluslararası organize suç ve teröre karşı işbirliği teşkilatı 'Europol' Avrupa'yı yeni terör saldırısına karşı uyardı.

ARAÇLI BOMBA SALDIRISI İHİTMALİNE DİKKAT ÇEKTİLER

Europol, terör örgütlerinin Avrupa'da araçlı bomba saldırısı ihtimaline dikkat çekti. Terör örgütlerinin bugüne kadar doğu ülkelerinde yaşanan araçlı bomba saldırılarına Avrupa'da sık rastlanmadığını ve bu tür eylemlerin Avrupa'da gerçekleşme ihtimalin yüksek olduğu hatırlatıldı.

PARİS VE BRÜKSEL'DEKİ TERÖR SALDIRILARI AKILLARA GELDİ

13 Kasım 2015 Paris, 22 Mart 2016 Brüksel'de yaşanan terör eylemlerinde teröristlerin intihar bombacılarının kendini patlatması sonucu birçok masum insan hayatını kaybetmişti. Europol, teröristlerin ayrıca bu saldırılara ek olarak araçlı bomba saldırısı düzenleyeceğinin öğrenildiği ve bunların önlendiğini de açıkladı.

Hazırlanan "futbolda şikede kumpas" iddianamesinde, uzun süre "imamlık" yaptığı FETÖ'den ayrıldığını iddia eden Seyit Alpsoy'un, "eski futbolcu Arif Erdem'in, Fetullah Gülen'e yüklü miktarda döviz götürdüğü" yönündeki ifadesi de yer aldı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, uzun süre "imamlık" yaptığı örgütten ayrıldığını iddia eden Sait Alpsoy'un, "Türk Milli Futbol Takımı'nın 2002 Dünya Şampiyonası'nda 3. olmasının ardından cemaate yakın futbolcuların aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar bir araya getirildi. Arif Erdem, bu parayı götürdü, sundu. Gülen kabul etmedi. Sonrasında Arif Erdem'in Gülen'in yardımcısı Cevdet Türkyolu'na 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım.' dediğini, bunun üzerine Türkyolu'nun da parayı aldığını, Gülen'in de bu durumdan memnuniyet duyduğunu Arif'e söylediğini biliyorum." şeklindeki ifadesine de yer verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından FETÖ/PDY'nin "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonucunda hazırladığı iddianamenin detayları ortaya çıktı.

İddianamede, örgütte uzun zaman ''imamlık'' yapan, örgüt adına futbol camiası ile temas kuran ve 2010'da yaşanan Mavi Marmara hadisesinde Fetullah Gülen'in söylemleri nedeniyle örgütten bağını kopardığını anlatan Sait Alpsoy'un, 26 Ocak'ta alınan ifadesine yer verildi. Sait Alpsoy ifadesinde, FETÖ soruşturması kapsamında haklarında dava açılan eski futbolcular İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker ile 2000 yılında tanıştığını, bu vesileyle yine hakkında FETÖ'den dava açılan eski futbolcu Arif Erdem ile daha sonraları da futbolcular Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk ile tanıştığını, bu kişilerle sohbet toplantıları yaptığını anlattı.

Alpsoy, "Belli bir ekonomik güce sahip elit tabaka olarak adlandırılacak iş adamları ile sohbet toplantılarına geldiler. Bu toplantılar yine cemaatin bilgisi haricinde gerçekleşti. Oturmuş sohbetlerimiz 2000 yılında başladı, daha sonraki yıllarda TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve soyadını hatırlamadığım çelik tencere firmalarından birinin sahibi olan Ahmet isimli şahıs da bu toplantılara dahil oldu. Ayrıca yine Bağdat Caddesi'nde inşaat işiyle iştigal eden 28 Şubat sürecinin karakterlerinden biri olan Ali Kalkancı'nın eşi Emine Kalkancı'nın babası tarafından kardeşi olan erkek de bu toplantılara katıldı. Bu şahıs paralel mensubu değildi." diye konuştu.

"SOHBETLERE FB-BJK'DEN KATILAN OLMADI"

Sait Alpsoy, örgütün İstanbul il imamı Ahmet Kara'nın, bu sohbetlerden haberinin olmasının ardından, iş adamları ve futbolcular ile sohbet etmenin şüphe doğurduğunu ifade ettiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Samimiyeti artırıp ilerleyen tarihlerde kendime ait bir cemaat kuracağımı söyleyenler olmuş. Ahmet Kara'nın yardımcısı olan Soner isimli şahıs beni araştırmış, hakkımda dosya hazırlamış ve sunmuş. Genel yaklaşımlarından dolayı işin içerisinde para olmasından kaynaklı ben konulardan uzaklaşmaya başladım. Amacım tamamen diniydi. Bu sırada futbolcular ile sohbetlerin devam ettiği esnada İstanbul spor futbolcuları için de bir sohbet başlattık. Bu sohbete de Sarı İsmail önayak oldu. Sohbete katılan futbolculardan hatırladığım isim yok. Fakat Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan katılım gösteren olmadı, ders de düzenlemedik. Zaten FB ve BJK'den cemaat adına kazanılmış kimse de yoktu."

Örgütten gizli yaptığı toplantılar nedeniyle Ahmet Kara tarafından cemaatten dışlandığını iddia eden Alpsoy, futbolcular ile yaşadıklarını da şöyle anlattı:

"Arif Erdem bir tarihte bana kız arkadaşı ile geldi, o bayan ile evlenmesinin uygun olup olmayacağını danıştı, aynı şey Emre Belözoğlu ile de yaşandı. 2006 yıllarında Emre Belözoğlu beni aradı, eşi ile imam nikahlarını kıymamı istedi, ben de evlerine gidip imam nikahlarını kıydım. 2009 yılında Emre Belözoğlu tekrar irtibat kurdu. Emre, cemaatten hiçbir hizmet alamadıklarını, bundan dolayı herkesin uzaklaştığını söyledi. Kendisinin teklifi ile cemaate bilgi vermeden kendisinin ayarlayacağı toplantılarda hocalık yapmamı istedi. Kabul ettim. Ancak cemaatin haberi oldu ki, Emre bir anda ortalıktan kayboldu, hiçbir sohbet yapamadık.

Türk Milli Futbol Takımı'nın 2002 Dünya Şampiyonası'nda 3. olmasının ardından cemaate yakın futbolcular aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar para bir araya getirildi. Ben bu paranın temsilci bir futbolcu vasıtasıyla bizzat Fetullah Gülen'e götürülmesinin daha uygun olacağını söyledim. Arif Erdem, bu parayı götürdü, sundu. Gülen kabul etmedi, sonrasında Arif Erdem'in Gülen'in yardımcısı olan Cevdet Türkyolu'na 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım.' dediğini, bunun üzerine Cevdet Türkyolu'nun da parayı aldığını, Gülen'in de bu durumdan memnuniyet duyduğunu Arif'e söylediğini biliyorum."

Antalya'nın Konyaaltı İlçesi'ndeki ormanlık arazi taraması sırasında teröristlerce açılan ateş sonucu şehit düşen Jandarma Komando Uzman Çavuş 28 yaşındaki Fazıl Doğruöz'ün kayıp G3 piyade tüfeği bulundu. Operasyonlarını sürdüren ekipler, şehidin kayıp tüfeğinin fotoğrafını sosyal medya hesaplarından, 'Rahat uyu şehidim, emanetin bizde intikamın alındı' notuyla paylaştı.

Konyaaltı İlçesi Hacısekiler Mahallesi'nde arazi taraması sırasında teröristlerce açılan ateş sonucu 14 Kasım'da başından vurularak şehit düşen Uzman Çavuş Fazıl Doğruöz'ün kayıp G3 piyade tüfeği arazi taraması yapan Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bulundu.

'RAHAT UYU, EMANETİN BİZDE'

Doğruöz'ün şehit edilmesinden sonra Konyaaltı kırsalında teröristlere karşı operasyonlarını sürdüren ekipler, şehidin kayıp tüfeğinin fotoğrafını sosyal medya hesaplarından, 'Rahat uyu şehidim, emanetin bizde intikamın alındı' notuyla paylaştı.

SAKLANDIKLARI MAĞARA BULUNDU

Arazi taraması sırasında teröristlerin barınak olarak kullandığı bir mağara da tespit edildi. Mağaradaki incelemede yiyecek ve giysi gibi yaşam destek malzemeleri ele geçirildi. Ekipler, pek çok bölümü bulunan mağarayı kullanılamaz hale getirirken, ele geçirilen yaşam destek malzemelerini imha etti.

1 TERÖRİST ÖLÜ DİĞERİ DE YARALI ELE GEÇİRİLDİ

Antalya polisi, teröristlerin ele geçirilmesi için yürüttüğü operasyon kapsamında 16 Kasım'da Konyaaltı Hurma Mahallesi'nde, kentteki 4 ayrı saldırının faili olduğu tahmin edilen 1 teröristi ölü, diğerini de yaralı ele geçirmişti.

Terör örgütü PKK’nın İstanbul’da 2 ayrı bölgeden sorumlu yöneticisi Hacer Yıldız yakalandı. Tutuklanarak cezaevine konulan şüpheli hakkında dava açıldı.

Terör örgütü PKK'nın İstanbul'da 2 ayrı bölgenin sorumluluğunu yapan Hacer Yıldız gözaltına alındı. İstanbul İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bir süredir takip edilen şüpheli, Kartal Cevizli'de bir araç içerisinde seyir halindeyken durdurularak gözaltına alındı.

DÜZENEKTE PARMAK İZİ ÇIKTI

Hacer Yıldız'ın örgütün Burdur ve Antalya'daki üniversite yapılanmasına katıldığı daha sonra dağ kadrosuna iştirak edebilmek için Diyarbakır'a geçtiği öğrenildi. Şüphelinin, 2015-2016 yıllarında Güneydoğu Anadolu bölgesinde hendek ve barikat eylemlerine katıldığı, Nusaybin ilçesinde güvenlik güçlerine saldırı amacıyla hazırlandığı anlaşılan bir patlayıcı düzeneğinde parmak izinin tespit edildiği belirlendi. Yıldız'ın hendek ve barikat eylemlerinin örgüt açısından hüsranla sonuçlanması üzerine batı illerine kaçan teröristler arasında yer aldığı anlaşıldı.

2 AYRI BÖLGEDEN SORUMLU OLDU

Hacer Yıldız'ın adının İstanbul ve çevresindeki askeri tesisler ile polis noktalarına bombalı saldırı planladığı sırada yakalanan yasadışı bölücü PKK terör örgütünün İstanbul il sorumlusu Mazlum Çiftçi'nin ifadesinde de geçtiği belirlendi. Çiftçi'nin Hacer Yıldız'ın bir süre örgütün İstanbul 3. Bölge, sonradan 1. bölge sorumluluğunda bulunduğu bilgisini verdiği saptandı.

Yıldız'ın terör örgütünün amaçları doğrultusunda örgüte özgeçmiş raporu verdiği, üst düzey örgüt mensupları tarafından hakkında rapor tanzim edildiği anlaşıldı.

TUTUKLANDI

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan Yıldız, emniyetteki işlemleri tamamlanması ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Hacer Yıldız silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçlaması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hacer Yıldız hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından dava açıldı. Yıldız, ilerleyen günlerde Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Yalova'da bir balıkçı, yaşanan gelişmelere tepki amacıyla 100 dolar bozdurana aldıkları balık çeşitlerinde yüzde 10 yapıyor

Yalova'da balıkçılık yapan bir esnaf, yaşanan gelişmelere tepki amacıyla 100 dolar bozduranlara aldıkları tüm balık çeşitlerinde yüzde 10 indirim uyguluyor.

Rasim Koçal Yelken Sokak'ta faaliyet gösteren balık işletmesinin sahibi Emre Soğuksu (28), esnaf olarak yaşanan gelişmelere kayıtsız kalmamak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlara "Dövizlerini bozdurup Türk lirası ve altına yatırım yapmaları" çağrısı üzerine böyle bir adım attıklarını belirten Soğuksu, şöyle konuştu:

"İşletme olarak sıkıntılı günler geçirdiğimizi düşünüyoruz. Onun için 100 dolar bozduran herkese tüm balık çeşitlerimizde yüzde 10 indirim yapmaya karar verdik. İnşallah faydalı oluruz. Bu konuda diğer esnaf arkadaşların da bu tür uygulamayı yapmalarını arzu ediyorum. Daha büyük esnaflar daha büyük jestlerde bulunabilir. Biz küçük esnaf olarak şimdilik bunu yapıyoruz elimizden gelen bu."

Soğuksu, indirimin restoranlarında da geçerli olduğunu vurgulayarak, "İster pişmiş ister pişmemiş tüm balık çeşitlerinde yüzde 10 indirim uyguluyoruz. Ayrıca restoranımızda da isteyen ve 100 dolarını bozdurduğuna dair makbuz getiren herkes gelip indirimli fiyatlarla balıklarını yiyebilirler." ifadelerini kullandı.

• Giriş Tarihi: 3.12.2016 13:53 Güncelleme Tarihi: 3.12.2016 14:58

  Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Başkanlığına seçilen Baran'ı kutladı

  

  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanlığına seçilen Gürsel Baran'a telgraf gönderdi.

  Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Erdogˆan'ın, ATO Başkanlığına seçilen Baran'ı tebrik etti.

HDP Genel Merkezi'ne 18 Nisan 2015'te silahlı saldırı düzenlediği gerekçesiyle 2 yıl 8 ay hapis cezası alan Kenan Berkay Şipal, evinde ölü bulundu.

Alınan bilgiye göre, Kenan Berkay Şipal'den (34) haber alamayan arkadaşları, öğle saatlerinde Altındağ ilçesi Didem Sokak'taki evine geldi.

Şipal'in kapıyı açmaması üzerine şüphelenen arkadaşları, balkon camını kırarak eve girdi.

Kenan Berkay Şipal'in cansız bedeni ile karşılaşan arkadaşları, durumu 112 Acil Sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk incelemede Şipal'in, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini tespit etti.

Şipal, HDP Genel Merkezine 18 Nisan 2015'te düzenlenen silahlı saldırının sanığı olarak yargılandığı davada "Siyasi hakların kullanmasını engellemeye teşebbüs" ve "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarını işlediği gerekçesiyle 2 yıl 8 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaptan Ahmet Erdoğan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Külliyesi'nin açılış töreninde konuştu. Erdoğan, babasının ismini taşıyan eğitim külliyesinin açılışında babasını anlattı.

Kaptan Ahmet Erdoğan Uluslararası Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Külliyesi'nin açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farklı ülkelerden öğrencilerin burada gösterecekleri kaynaşmayı ömür boyu sürdüreceklerine inanıyorum. Bu kaynaşmanın güçlü bir birliktelik oluşturacağına inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle oldu:

ERDOĞAN BABASI AHMET ERDOĞAN'I ANLATTI

Bu okula rahmetli babamın ismini verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Nafakasını temin için 15 yaşında Zonguldak'a sonrasında İstanbul'a gelen babam bugünkü ismiyle Denizcilik İşletmelerinde çalışmış, kaptanlık ünvanını almıştı. Babam önceden randevulaşarak eve gelmezdi. Çocukluğumda hatırlarım; çat kapı misafirlerle eve gelir, annemde yer sofrasını döşer yemeğimizi yerdik. O anda hazırlardı annem. Zaten bir Karadenizli olarak turşularımız, kavurmalarımız hazırdı. Gelen de tabi umduğunu değil bulduğunu yerdi. Çok disiplinli bir o kadar da merhametli bir insan olan Kaptan Erdoğan babacığım, isminin böyle bir okula verildiğini görseydi gözyaşlarının sakallarından süzüldüğünü görürdük. Babamın ömrünü dimdik yaşayarak geçirmiş olması benim en önemli şeref belgemdir. Bu mirası çocuklarıma bırakabilmekte benim en büyük hayalimdi. Kaptan Erdoğan ve oğlu Erdoğan'ın hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir. Bu mücadele Kaptan Ahmet Erdoğan'ın oğlu Kasımpaşa'da büyüyen ardından İHL'yi bitiren, kendisinden, ailesinden ve milletinden başka kimsesi olmayan Erdoğan'ın mücadelesidir.

İDEALİNİZ VE İDDİANIZ YOKSA MÜCADELE GÜCÜNÜZDE OLMAZ

İdealiniz ve iddianız yoksa mücadele gücünüzde olmaz. İnsan rabbinin bizzat kendi sıfatlarıyla zinetlediği bir varlıktır. Eşref-i mahlukattır. Sizlerden rabbinize, ümmetinize ve milletinize hayırlı insanlar olarak hayata atılmanızı bekliyorum. Dava taşını gediğine koyacağınıza inanıyorum. Ben varım diyen bir gençlik. Her fırsatta ifade ediyorum. Eğitimde gerçekten güzel binalar yaptık. Okulları bilgisayarlarla akıllı tahtalarla donattık. Taşımalı eğitimden şartlı eğitim desteğine kadar pekçok imkanla öğrencilerimizin buluşmasını sağladık. Fiziki sorunları çözmeyi başardık ama zihinleri temizleyemedik. İmam Hatip, Ortaokul ve liselerimiz konusunda ihtiyaçlarımız var. Öğretmeninden öğrencisine velisine kadar eğitimin tüm tarafları olarak gönül birliği içinde gayret göstermeliyiz. Eğitim adanmışlık ister. Eğer işinize sevgiyle, aşkla bağlı değilsiniz öğretmenlik ücreti mukabil yapılacak bir meslek değildir. Bizim zamanımızda Cumartesi öğlene kadar tedrisat vardı. Hafta sonları 15 kişilik gruplar halinde ayrıca ders yapardık. Bunlar bizi ayrıca güçlendiren bize özgüven sağlayan çalışmalardı.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ EĞİTİMDE REFORM DÖNEMİ İLAN ETTİK

Bizim insanımız dünyadaki diğer insanlardan daha az zeki değil! Kabul etmiyorum. Şayet fen bilimlerinde sosyal bilimlerde bunların eğitim ve uygulamalarına ilişkin alanlarda ilk sıralarda değilsek sorun eğitim sisteminde demektir. Önümüzdeki dönemi eğitimde reform dönemi ilan ettik. Eğitim meselesini çözmeden diğer meseleleri çözemeyiz. Eğitim öğretimin içeriğine girişme zamanı gelmiştir. Bölgesel ve küresel tuzakların üstesinden gelen Türkiye'nin bu meseleyi de çözeceğine inanıyorum. Şimdi okullarımızda güçlü sporcular yetiştirerek milli takımlarımızı güçlendirmemiz lazım. Bu duygularla açılışını yaptığımız Ahmet Erdoğan Eğitim Külliyesi'nin hayırlı olmasını diliyorum. Uygulama caminin de en kısa sürede inşaa edilmesini bekliyoruz.

"Önümüzdeki dönemi eğitimde reform dönemi ilan ettik"

3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Engellilere 12 saat bireysel ve grupsal rehabilitasyon veriliyor ve bu yetmiyor. Evet yetmez, bu eğitimin artması gerekiyor. Öyle mi? Tamam. Devletimiz vatandaşın işini görmek için var. Bu uğurda ne para harcanacaksa harcanacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum. Otizm engellileri için bireysel eğitim süresi artmalı" dedi.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Engellilerin hayata katılmasını sağlayacak adımlar attık" dedi. Her engellinin aynı kategoride olmaması gerektiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, "Engeller fizikte değil, önce zihindeki engelleri kaldıracağız. Fiziksel ve zihinsel engellileri ayrı ayrı ele alacağız" şeklinde konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım talimatı kürsüden verdi

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

OTİZM ENGELLİLERİ İÇİN GEREKEN NEYSE YAPILACAK!

15 Temmuz gecesini aydınlığa çeviren ve bu yolda gazi olan engelli kardeşimiz de burada. Onun dediği şudur: Engellilere 12 saat bireysel ve grupsal rehabilitasyon veriliyor ve bu yetmiyor. Evet yetmez, bu eğitimin artması gerekiyor. Öyle mi? Tamam. Devletimiz vatandaşın işini görmek için var. Bu uğurda ne para harcanacaksa harcanacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum. Otizm engellileri için bireysel eğitim süresi artmalı. Değerli dostlar 14 yılda neler yaptık? Merkezi idare, yerel yönetim olarak adeta bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik ve adım adım engellilerimizin toplumdaki farkındalığını artırdık. Çok şükür büyük mesafe katettik. Ak Parti olarak birçok reformları gerçekleştirdik. Sosyal haklarda iyileştirmeler yaptık. Destek miktarını artırdık. Özel sektör ve kamuda çalışan engelli sayısı 150 bini buldu. Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getirirlerdi. Engeller zihinde, zihinden engeller kalkarsa her şeyi hallederiz. Yaptığımız yatırımlar yeterli değil ulaşamadığımız engelli kalmayacak. Biz küçük çocukken köyde bayramlarda şeker toplamaya giderdik. Bir komşumuz vardı o evde bir kapı hep kapalıydı. Merak ettik bu kapıyı neden kapatıyorlar? Öğrendim ki çok ileri yaşta bir engelli olduğunu gördüm. Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan bugün engellileri topluma kazandıran hatta bizlere ders veren bir noktaya geldik. Bu sadece devletin alanı değil. Daha çok sivil toplum kuruluşu ve özel kurumlar olmalı. Sadece teşvik etmeyeceğiz ön ayak olacağız. Denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz. Devlet her şeye yetişemez ama her şeye yetişeceklere destek verir. Kendilerinin engelsiz olduğunu düşünen bizlere ders verdiniz. Sizlere teşekkür ediyorum.Buradaki tüm otizmli kardeşlerimiz bizde varız dediler. Ailelerinize sizlere verdikleri emekten dolayı da ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Mevzuatı bırak işine bak. Mevzuatla iş olmaz. Bürokrasi terimlerini bırakalım. Süreçlere değil sonuçlara bakalım.

Ankara Ticaret Odası Başkanlığı'na 188 delegenin 100 oyunu alaran başkan seçilen Gürsel Baran'ın kısa özgeçmişi sabah.com.tr'de. İşte ATO Başkanı Gürsel Baran'ın hayatı...

ATO BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN GÜRSEL BARAN KİMDİR?

1960 yılında Siirt'te doğdu. Baran 1962 yılında Babasının memuriyeti nedeniyle Ankara'ya taşındı. Ankara Ulus Teknik Lisesi mezunu. 1981 yılından itibaren inşaat ve boya malzemeleri sektöründe iş hayatına başladı.

4 DÖNEM ATO MECLİS ÜYELİĞİ YAPTI

1999 yılında ATO meclis üyeliğine seçildi, akabinde 4 dönemdir bu görevi yürütüyordu. Evli ve 3 çocuk babası.

ATO BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN GÜRSEL BARAN'IN İLK AÇIKLAMASI

Daha önce de söylemiştim 3 aşamalı bir acil eylem planımız var o yürürlüğe girecek. Bunlardan bir tanesi meslek komitelerimizin verimli geçmesi gayretinde olacağız.

Oda dışında birinci sıraya Ankara'dan uluslararası uçuşların artırılmasıyla ilgili çalışacağız. Bedeli ne olursa olsun. Esenboğa dış hatlar hizmete açıldığında Esenboğa'nın en önemli aktarma merkezi olacağı söylendi ama gerçekleşmedi.

Ankara'dan 10 uluslararası uçuş var. İstanbul 400. Sonuna kadar takip ederek gayret edeceğiz. Planımızı tam olarak duyururuz.

FETÖ süreciyle ilgili bizim ülkemizin güvenlik güçleri var bakanlıkları var ilgili birimleri var herkes çalışıyor. Bir kaç yıl süreceğini düşünüyorum. Bize ulaşan bilgiler dahilinde her şey sonuna kadar yapılacaktır.

ATO Başkanlığına Gürsel Baran seçildi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, temaslarda bulunmak için geldiği Azerbaycan'da Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Bakan Çavuşoğlu, Aliyev'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çavuşoğlu, Aliyev'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti.

Görüşmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuğunu ve İlham Aliyev'in kendisini kabul edeceğini bildirdiğini aktaran Çavuşoğlu, Erdoğan'ın "İlham kardeşimden sor, bir isteği var mı." dediğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a esenlikler dileyen Aliyev, "Biliyorsunuz ki Sayın Cumhurbaşkanı ile biz çok yakınız. Bizi dostluk ve kardeşlik ilişkileri bağlıyor." dedi.

Aliyev, Azerbaycan ve Türkiye bakanlıkları arasındaki sıkı ilişkilerden de memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Görüşmede bölgesel ve küresel konularla ilgili fikir alışverişi yapılırken, İlham Aliyev, Bakan Çavuşoğlu'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a selam iletmesini rica etti.

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Andaç köyü yakınlarında 26 Kasım’da teröristlerin mayınlı saldırısında ölen ve geride 5 çocuk bırakan Kerem Türkdoğan’ın (39) kanı yerde kalmadı

Uludere ilçesi Andaç köyü yakınlarında 26 Kasım'da askerlik görevini yapan oğlunu ziyarete giden Hüseyin Kelleci ve damadı Kerem Türkdoğan'ın içinde bulunduğu otomobil, üs bölgesi yolunda ilerlerken teröristlerin döşediği mayın patladı. Patlamada damat Kerem Türkdoğan yaşamını yitirdi, Hüseyin Kelleci ise ağır yaralandı. Olayın ardından güvenlik güçleri bölgede geniş çaplı operasyon başlattı. Silahlı insansız hava aracı Bayraktar, Şırnak'ın Cudi Dağı bölgesinde gizlenmeye çalışan 4 PKK'lıyı tespit ederek, etkisiz hale getirdi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin PKK'nın kadın yapılanması YJA-Star'a bağlı olan 'Diyana Reşit' kod adlı Kader Şahin, 'Elefterya Cudi' kod adlı Medine Tayşun, 'Havin Zilan' kod adlı Piroz Salıcı ile 'Roza Gabar' kod adlı Garip Öztayan olduğu belirlendi. Teröristlerin kendi aralarında yaptıkları telsiz görüşmesinde, öldürülen 4 kadın teröristin, 26 Kasım'daki saldırıyı düzenleyen grup olduğu tespit edildi.