CHP ve kirli ittifakın erken seçim ısrarının arkasından ABD ve FETÖ çıktı!

Her fırsatta erken seçim naraları atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kirli ittifakın ortakları HDP ve İyi Parti'nin talimatı kimden aldıkları ortaya çıktı. ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden hemen önce 'Türkiye'de cumhurbaşkanı değiştirmek için dostlarıyla birlikte hareket edeceğini' ifade ettiğini söylemesi ve başkanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından ağız birliği yapan muhalefet liderleri suç örgütü liderlerinin açıklamalarını erken seçime bahane olarak kullanıyor.

Paylaş
Tweetle
Google
Paylaş

29 Mayıs 2021 - 12:06

CHP ve kirli ittifakın erken seçim ısrarının arkasından ABD ve FETÖ çıktı!

Giriş Tarihi: 29.05.2021 11:50 Güncelleme Tarihi: 29.05.2021 12:15

Her fırsatta erken seçim naraları atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kirli ittifakın ortakları HDP ve İyi Parti'nin talimatı kimden aldıkları ortaya çıktı. ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden hemen önce 'Türkiye'de cumhurbaşkanı değiştirmek için dostlarıyla birlikte hareket edeceğini' ifade ettiğini söylemesi ve başkanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından ağız birliği yapan muhalefet liderleri suç örgütü liderlerinin açıklamalarını erken seçime bahane olarak kullanıyor. Öte yandan ittifakın adayının CHP'li Kılıçdaroğlu olacağı konuşulurken eski CHP'li Sapan, "Biden, Pensilvanya'daki zatın müttefikidir. Burası kesin. Kılıçdaroğlu'nun Biden'ı desteklemesi, bu cümleleri sarf etmesi de tesadüf değil. Benim için sürpriz olmadı." dedi.

Her fırsatta erken seçim naraları atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kirli ittifakın ortakları HDP ve İyi Parti'nin talimatı kimden aldıkları ortaya çıktı.

ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden hemen önce 'Türkiye'de cumhurbaşkanı değiştirmek için dostlarıyla birlikte hareket edeceğini' ifade ettiğini söylemesi ve başkanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından ağız birliği yapan muhalefet liderleri suç örgütü liderlerinin açıklamalarını erken seçime bahane olarak kullanıyor. Türkiye'nin istiklal mücadelesini yaptığı terörle mücadele erken seçim bahanesi ile muhalefet tarafından itibarsızlaştırılıyor.

Peki muhalefet erken seçim ısrarının perde arkasında ne var? Erken seçim çağrıları ve son provokasyonlar ne anlama geliyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına bağlanan TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç ve MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan değerlendirdi..

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç'in açıklamaları:

"Muhalefetin erken seçim çağrılarını ben eski Türkiye'nin alışkanlıklarında biri olarak görüyorum. Eski Türkiye'de koalisyona dayalı hükümetler olduğu için 'hadi erken seçim yapalım' diyorlardı. Ve 2002'de AK Parti dönemine gelen kadar hükümetlerin ömrü 16 aydı. O zaman muhalefetin erken çağrıları kolayca yanıt buluyordu. Koalisyonlar parçalanıyordu.

Erken seçim ısrarının perde arkası!

1980'de darbe olduğunda Türkiye 105. turda cumhurbaşkanını seçmeyecek durumdaydı. Sistem istikrarı getirmiyordu çare olarak seçim görünüyordu. Başkanlık sistemi işte Türkiye'ye böyle önemli bir gelişme kazandırdı. İstikrarı getirdi. Eskisi gibi 'Hadi seçime gidelim' gibi bir durum yok. Şimdi Milletin oyunu almış gece gündüz çalışan bir Cumhurbaşkanı var.

Ortada bir kaos yok, iktidar boşluğu yok. Milletin güvenini almış bir sistem ve cumhurbaşkanı var. Meclis'te bir çoğunluk var, kanunu çıkarmakta zorlanmıyoruz. Dolayısıyla erken seçimin bir karşılığı yok. Ben muhalefetin erken seçim istediğine inanmıyorum. Muhalefet yamalı bohça durumunda ve ne yapacakları belirsiz. Adayları belirsiz ve daha nasıl anlaşacakları veya anlaşamayacakları belirsiz.

Kandil orada dururken ve benim askerimi tehdit ederken ben bu mücadele şehit verirken siz onun siyasi uzantısı olan bir partiyle kapalı kapılar ardında 'bunların ılımlıları var bunlara bakanlık veririz.' diyemezsiniz. Bunu derseniz karşılığı olmaz. Yarın sandıkta bunu yüzünüze çarparlar."

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan'ın açıklamaları:
"Muhalefet sürekli olarak erken seçimi gündeme getiriyor da bunun gerçekleşmesini mümkün olmadığını bildiği halde yapıyor. Bugünkü şartlarda erken seçim olasılığı hiçbir şekilde yok. Meclis'te Cumhur İttifakının yeterli çoğunluğu var Cumhurbaşkanı'nında 5 yıllık yetki aldığı bir dönem söz konusu. Bu şekilde erken seçim olması mümkün değil.

Muhalefet bunu sürekli yaparak seçmenine hedef gösteriyor ve hareketlilik sağlamaya çalışıyor. Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı başarılı oldukça muhalefet paniğe kapılıyor. 2023 seçimini kaybedeceklerini görüyorlar ve bunun korkusunu yaşıyorlar.

Burada ilgi çeken şey HDP'nin artık açık şekilde konumunu belirtmesi. İYİ Parti ikili oynuyor. Sürekli olarak HDP'ye karşı gibi yapıyor ancak iş biriliği yapıyor. Bunun yerel seçimlerde net şekilde gördük. Birlikte hareket ettiler. Bu olanlardan sonra 'Bakanlık' bölüşmeleri de gayet doğal.

Millet İttifakı seçimi kazanmak için her şeyi yapıyor. Bütün benzemezlerin bir araya geleceği görünüyor. Biden, başkan seçilmeden önce 'Türkiye'de cumhurbaşkanı değiştirmek için dostlarıyla birlikte hareket edeceğini' ifade etti. Bunlar Biden'dan talimat alan gruplar. CHP'de bunu açıkça ifade etti, Biden'dan bu konuda yardım istedi. CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Biden'dan yardım istedi. Herkes görevine hazır Biden düğmeye basmış herhalde. Türkiye düşmanlarının hepsinin hedefi Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetidir."

KILIÇDAROĞLU MİLLET İTTİFAKI'NIN ADAYI OLUR MU?
Öte yandan Sabah'a konuşan CHP eski Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı açıklamaları ve CHP içindeki HDP'ye bakanlık verilmesi söylemlerini değerlendirdi. CHP'den ihraç edilen, partiye dönmek için AİHM'den karar bekleyen CHP eski Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Kılıçdaroğlu'nun adaylık söylemlerinin bir taktik olduğunu söyledi.

ATATÜRKÇÜLERİ PARTİDEN UZAKLAŞTIRDI
Sapan, 'Yeni CHP' olarak adlandırdığı Kılıçdaroğlu yönetiminin partideki Atatürkçüleri uzaklaştırdığını belirtti, çok sert ifadeler kullandı. Sapan, "Kılıçdaroğlu mümkün değil aday olamaz" dedi. CHP'nin iktidara gelip HDP'ye bakanlık verme planını ise, "Şu anda CHP, Türkiye'nin 40 yıldır kanını emen, askerimizi, polisimizi, balıkçımızı, çalışanımızı, öğretmenimizi şehit eden PKK'ya sahip çıkan bir anlayış ile yönetiliyor. Terörü, PKK'yı destekleyen bir yapıya bakanlık verme anlayışına şaşırmıyorum." ifadelerini kullandı.

'PARTİNİN İÇİNDE GRAM ADALET GRAM DEMOKRASİ YOK'
Sapan, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun HDP'yle yakınlaşmada etkin rollerden olduğunu söyledi, 'Jakoben bir anlayış tarafından getirildi' ifadelerini kullandı.

Sapan, "CHP'nin ideolojisi ile alakalı bir isim değil. Bu çıkışları, demeçleri ve söylemleri anlaşılıyor. Bu projenin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Partinin buna tepki vermemesini de sesinin kısılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Parti üyelerinin büyük çoğunluğu ihraç edilmekten korktuğu için susuyor, konuşamıyor.

Birçok üyenin, yönetim kademesindeki insanın konuştuğu için ihraç edildiğini biliyoruz. Kılıçdaroğlu, hani demokrasiyi getirecekti, yürüyordu adalet için falan... Partinin içinde gram adalet, gram demokrasi yok. Milletvekillerine metin dayatılıyor, kanal dayatılıyor, yasaklar konuluyor. Bu mu demokrasi! Ah ah, Allah büyük..." dedi.

TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ'NÜN ELEBAŞI GÜLEN'İN MÜTTEFİKİ
Kılıçdaroğlu'nun ABD Başkanı Joe Biden'ı ilk kutlayan siyasi olmasını ve Biden'ın, 'Türkiye'deki iktidarı göndereceğiz' diyerek muhalefetle çalışacağını duyırmasını da değerlendiren Sapan, "Biden, Pensilvanya'daki zatın müttefikidir. Burası kesin. Bu cümleler boşuna sarf edilecek cümleler değil. Kılıçdaroğlu'nun Biden'ı desteklemesi, bu cümleleri sarf etmesi de tesadüf değil. Benim için sürpriz olmadı. Millet İttidakı'nın adayının belirlenmesinde Biden da kesinlikle etkili olacaktır. Bu yöndeki söylemlere katılıyorum. " ifadelerini kullandı.

Muhalefetin 2023 hesapları karışık! Yalan ve iftira üzerinden siyaset yapıldı

2023 seçimleri yaklaşırken, Millet İttifakı yol haritasını iftira siyaseti üzerinden çiziyor. İçeride terör örgütünün siyasal uzantıları ile yol alan Millet İttifak'ın bugünlerde bir kulağı da firari suç örgütü liderinde. İşte amaca giden her yol mübahtır anlayışı ile siyasi etiği hiçe sayan Millet İttifak'ın 2023 hesapları…

2023 seçimleri, kimi için devletin bekası anlamına gelirken kimileri için ise kendi siyasi ikballeri söz konusu.

Bu amaçla terör örgütü mensuplarının ve suç örgütü liderlerinin yalan ve iftiralarına bile sahip çıkmaktan çekinmiyorlar.

Türkiye'nin terör örgütlerine diz çöktürdüğü, PKK'ya katılımların neredeyse sıfırlandığı dönemde İçişleri Bakanı'nın hedef alınması da bu bakımdan manidar.

Muhalefetin çarpık siyasi anlayışına göre, 2023 seçimlerinde kendilerini başarıya götürecek olan her yol mübah.

ABD seçimleri öncesi Biden'dan demokrasi talep edecek kadar aczini ortaya koymaları da bunun en büyük sinyallerindendi. Yaptıkları açıklamalarla, adeta siyasi manda özlemlerini açığa vurmuşlardı.

Kaset operasyonlarıyla, bildirilerle, gayri ahlaki ittifaklarla Türkiye hem siyasal hem de ekonomik olarak yıpratılmak isteniyor.

Görünen o ki Millet İttifakı bileşenleri, 2023 Haziran'ındaki seçimlere kadar siyasi kaos üretmeye, yol haritasını iftira siyaseti üzerinden çizmeye devam edecek.

ERKEN SEÇİM ISRARININ PERDE ARKASI!

KILIÇDAROĞLU'NUN SEÇİM HESABI!

FLAŞ SÖZLER: ERKEN SEÇİMİ ÇOK İSTEYEN PKK'DIR

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan "akıl hocası" Hüsamettin Cindoruk'a zamanlaması manidar ziyaret!

Son zamanlarda hükümete yapılan organize saldırı operasyonlarının bir halkası olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "akıl hocası" olarak bilinen TBMM Eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u evinde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat darbesinde de başroldeydi. Refah-Yol hükümetini devirmek için hükümetin küçük ortağı olan Doğru Yol Partisi’nden istifa eden milletvekilleri, darbe projesi kapsamında Cindoruk’un kurduğu Demokratik Türkiye Partisi’ne katıldı. Refah-Yol’un düşürülmesinin ardından Cindoruk’un DTP’si ANAP ve DSP ile birlikte yeni hükümeti kurarak 28 Şubat kararlarını uygulamaya geçirmişti. Cindoruk, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün avukatlığına soyunduğu sözde adalet yürüyüşünün de arkasındaki isim olarak biliniyor. Kılıçdaroğlu ve Cindoruk'un Türkiye'ye organize saldırıların arttığı şu günlerde gerçekleştirdiği dikkat çeken görüşmede hangi sinsi planları masaya yatırdığını, CHP liderinin akıl hocasından hangi taktikleri aldığını zaman gösterecek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a ziyarette bulundu. Kılıçdaroğlu, eski Meclis Başkanı Cindoruk ile Şişli'deki evinde bir araya geldi. 28 Şubat sürecinde aktif rol aldığı bilinen Cindoruk, Kılıçdaroğlu'nun "akıl hocası" olarak biliniyor ve Kılıçdaroğlu'na sözde adalet yürüyüşüne çıkmasını söyleyen isim olarak öne çıkıyor.

KRİTİK ZAMANLARDA DEVREYE GİRİYOR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte de akıl hocası Cindoruk'u Nişantaşı'ndaki evinde ziyaret etmişti. CHP'li Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasından iki gün önce gerçekleşen ziyarette Kılıçdaroğlu görüşmeyle ilgili, "Sayın Cindoruk siyaset dünyamızın deneyimli ve birikimli bir insanı. Bazı konularda düşüncelerini aldım, birikiminden yararlanıyoruz. Hem Türkiye'nin sorunlarını hem dış politikayı konuştuk. Bir ufuk çizgisi" demişti.

CHP'YE "UFUK ÇİZDİ"
Cindoruk ise görüşmeyle ilgili, "Türkiye'de siyasal hayat bir çıkmaza girmiştir. Bugün yarı başkanlık sistemini yaşıyoruz, bir süre sonra başkanlık sistemine geçeceğiz. Bu sadece başkanlık sistemi değil tek parti sistemidir. Tünelin ucunda ışık yoktur. O ışığı yakmak için Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye büyük görev düşüyor" ifadelerini kullanmıştı.

YÜRÜYÜŞÜN ARKASINDAKİ İSİM OLARAK BİLİNİYOR
11 Haziran günü gerçekleştirilen bu ziyaretten sadece 4 gün sonra Kılıçdaroğlu'nun kaos oluşturmaya çalıştığı "adalet yürüyüşü" başladı. Kılıçdaroğlu, Cindoruk'tan aldığı tavsiyeyle başladığı düşünülen yürüyüşün 6. gününde, 15 Temmuz'daki kahramanlık destanına gölge düşürmeyi amaçlayan açıklamalarda bulunmuştu. 15 Temmuz gecesi, askeri okul öğrencilerinin "linç edilerek öldürüldüğünü" öne süren Kılıçdaroğlu, "Bu öğrencinin de hakkını biz arayacağız. Binlerce akademisyen atıldı, bunların da hakkını hep beraber biz arayacağız. Bu yürüyüşü onlar için yapıyoruz" diyerek hain darbe girişiminin 1. yıldönümünün yaklaştığı bir süreçte yeni bir algı oluşturmayı amaçlamıştı.

28 ŞUBAT'TA ROL ALDI
Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat darbesinde de başroldeydi. Refah-Yol hükümetini devirmek için hükümetin küçük ortağı olan Doğru Yol Partisi'nden istifa eden milletvekilleri, darbe projesi kapsamında Cindoruk'un kurduğu Demokratik Türkiye Partisi'ne katıldı. Refah-Yol'un düşürülmesinin ardından Cindoruk'un DTP'si ANAP ve DSP ile birlikte yeni hükümeti kurarak 28 Şubat kararlarını uygulamaya geçirdi.

GÖRÜŞMEDE NELER KONUŞULDU?
Bugün gerçekleşen görüşmede de ikilinin siyasetin sıcak gündemine dair konuştuklarından şüphe yok. Peki Türkiye'nin organize saldırılara maruz kaldığı şu günlerde Kılıçdaroğlu akıl hocasından hangi taktikleri aldı? İkilinin siyasi planlarını zaman gösterecek.

AK Parti'ye ihanet eden Ali Babacan'ın sorunlu ilişkileri: Algı ve gerçekler

Giriş Tarihi: 15.05.2021 01:16 Güncelleme Tarihi: 15.05.2021 09:56

Ali Babacan'ın AK Parti'ye ihaneti A Haber'de değerlendirildi: "Hayatımda bu kadar omurgasız bir siyasetçi görmedim"

A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında, Ali Babacan'ın AK Parti üyesiyken AK Parti aleyhine yaptığı faaliyetler değerlendirildi. Konuya ilişkin konuşan Akşam Gazetesi yazarı Hikmet Genç, Babacan'ın 2018'deki referandumda AK Parti aleyhine çalışmasının bir geçmişi olduğunu ifade etti. Babacan'ın 2017 yılında Beypazarı'nda yapılan bir toplantıda neler söylediğini belgeleriyle açıklayan Genç, "Hayatımda bu kadar omurgasız bir siyasetçi görmedim" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018'de AK Parti aleyhine yaptığı hamleleri A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında yorumlayan Akşam Gazetesi yazarı Hikmet Genç çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AK PARTİ SAFRA ATTI!
AK Parti'nin Davutoğlu ve Babacan'la ayrılışını "safra atımı" olarak tanımlayan Genç, Babacan'ın Erdoğan'ı yıkmak için bir olan grupla yaptığı görüşmelere değindi.

BEYPAZARI'INDAKİ TOPLANTIDA NELER OLMUŞ NELER!
Zafer Şahin köşe yazısına değinen Genç, 2018'de Babacan'ın yaptığı skandalın öncesinin de olduğunu ifade etti. Ali Babacan'ın ihanet ettiğini söyleyen Genç, Babacan'ın 24 Mart 2017'de Beypazarı ziyaretinde neler yaşandığına da açıklık getirdi.Toplantıya basının davet edilmediği belirtilirken Babacan'ın bu toplantıda referandum için destek istemek yerine hükümeti yerden yere vurduğu ifade edildi.

BABACAN BİR KURT GİBİ İÇERİDEN KEMİRDİ
2017'de Ali Babacan'ın kurt gibi içerden kemirmeye başladığı söyleyen Genç, 2017 yılında yapılan toplantının belgelerini de canlı yayında gösterdi. Genç bu toplantıda Babacan'ın hükümeti ciddi eleştirdiğini ifade etti.

OMURGASIZ SİYASETÇİ!
Babacan'ın ahlak ve etik çerçevesinde bir siyaset yapmadığını söyleyen Genç, hayatında bu kadar omurgasız bir siyasetçi görmediğini ifade etti.

NE OLMUŞTU?
Halk TV'ye konuk olan Ali Babacan, AK Parti'ye karşı işlediği ihaneti yüzü kızarmadan anlattı. 2018 seçimlerinde hâlâ AK Parti üyesi olan Babacan, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olması için desteklediğini, hatta bunun gerçekleşmesi için çaba sarfettiğini itiraf etti.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018'de AK Parti aleyhine yaptığı ihanet çalışması gündemdeki yerini koyuyor. Toplumun farklı kesimlerinden tepki alan Babacan'ın AK Parti içinde nasıl tutunabildiğini Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu bugünkü köşesine taşıdı.

İşte Okan Müderrisoğlu'nun bugünkü yazısı;

Neden bocalamaya başladı? Cevabı çok açık. Şimdiye kadar hep onun için konuştular. Onu anlattılar. Onu pazarladılar. O ise göbeğinde olduğu işlerin hep dışında gibi durmaya, konuşmadan ilerlemeye özen gösterdi.

Günü geldi...
Siyasetteki jokerli dönemi bitti. Yolları ayırdı. Milletin kantarında ağırlığını ölçtürmeye talip oldu. Haliyle konuşması gerekti. Konuştukça, görüntüsü ile gerçekleri arasındaki fark belirginleşti. Siyasi bilinçaltı, kendine bile itiraf etmekte zorlandığı sorunlu ilişkileri dışa vurdu.

Şimdilerde... Tayyip Erdoğan'la göründüğü günlerde bile esasen ona karşı blok oluşturup Abdullah Gül'le yürüttüğünü ifşa ettiği muhalif oyundaki rolüyle başı dertte. Renk vermese de çok sıkıntılı. Niçin? Çünkü organik iletişim politikası geliştiremedi. Siyasette Abdullah Gül'ün, ekonomi yönetiminde ise nitelikli muhafazakar bürokratların birikimini kullandı. Medya ile ilişkilerde 10 yılı aşkın süre ona destek veren Basın Müşaviri Halit Ertuğrul vardı.

Ertuğrul da 2015'ten itibaren Babacan'ın çizgisindeki değişimi görerek ve imkanı nispetinde uyararak yanından ayrıldı. Zira Erdoğan'ın liderliğine alternatif bir siyasi faaliyetin kıyısında, köşesinde olmak istemedi.

AK Parti üyesiyken muhalefete çalışan Ali Babacan

Oysa hakiki manada sahiplenmediği iletişim danışmanı ona, dışarıda olup bitene dair doğru sinyaller veriyor, mesajlarına ince ayar yaptırıyor, mesafeli sosyal ilişkilerinde imaj açığını kapatıyor, Erdoğan'la bağının kopmaması gerektiğini söylüyordu. Kaldı ki kişilik yapısı, güvensizlik üzerine kurulan Ali Babacan'la, kimse Halit kadar uzun süre çalışamadı. Babacan'ın, AK Parti'nin karşısında konuşlanmasına gönlü razı olmadı.Babacan ve ihanet çukuru

EN BÜYÜK DELİL, İTİRAFTIR.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı devirmek için Abdullah Gül'le beraber çevrilen dümenler gün yüzüne çıktı.
Perde arkasında oynanan oyunların tam göbeğinde bulunduğunu Ali Babacan itiraf etti. Babacan'ın, Abdullah Gül'ü 2019 seçimlerinde azgın muhalefetin çatı adayı yapmak üzere perde gerisinde çevirdikleri dümenleri açıklayan sözlerine, en sert tepkilerden birisinı AK PARTİ Genel Sekreteri Fatih Şahin gösterdi.
Şahin, DEVA Partisi Genel Başkanı olan Babacan'ın 1 Kasım 2015 ile 24 Haziran 2018 arasında 26. Dönem AK Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili olduğunu hatırlattı. Babacan'ın bu dönemde bir taraftan 316 AK Parti milletvekili ile sayın cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı aday gösterirken, diğer yandan da Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi çalışmalarının tam ortasında yer almış. Babacan'ın yüzü kızarmadan ifade ettiği bu durumu ilkeli bir siyaset anlayışıyla bağdaştırmak mümkün değil. Hadi gelin durumun adını tam koyalım: Bunun adı riyakârlıktır, sahtekârlıktır, ihanettir, iki yüzlülüktür'..
Hatırlarsınız Abdullah Gül 28 Nisan 2018'deki açıklamasında "Geniş mutabakat sağlanamadı, adaylığım söz konusu değil" demişti.

Ali Babacan'ın ihanetinde yeni perde! 17 Nisan referandumu öncesi Beypazarı ziyaretinde neler yaşandı? Hikmet Genç A Haber'de açıkladı

A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk olan Akşam Gazetesi yazarı Hikmet Genç DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018'deki referandumda AK Parti aleyhine çalışmasının bir geçmişi olduğunu ifade etti. Genç, Babacan'ın 2017 yılında Beypazarı'nda yapılan bir toplantıda neler söylediğini belgeleriyle açıkladı. Genç ayrıca Babacan hakkında "Hayatımda bu kadar omurgasız bir siyasetçi görmedim" yorumunda bulundu.

AK PARTİ SAFRA ATTI!

AK Parti'nin Davutoğlu ve Babacan'la ayrılışını "safra atımı" olarak tanımlayan Genç, Babacan'ın Erdoğan'ı yıkmak için bir olan grupla yaptığı görüşmelere değindi.

BEYPAZARI'INDAKİ TOPLANTIDA NELER OLMUŞ NELER!

Zafer Şahin köşe yazısına değinen Genç, 2018'de Babacan'ın yaptığı skandalın öncesinin de olduğunu ifade etti. Ali Babacan'ın ihanet ettiğini söyleyen Genç, Babacan'ın 24 Mart 2017'de Beypazarı ziyaretinde neler yaşandığına da açıklık getirdi.Toplantıya basının davet edilmediği belirtilirken Babacan'ın bu toplantıda referandum için destek istemek yerine hükümeti yerden yere vurduğu ifade edildi.

BABACAN BİR KURT GİBİ İÇERİDEN KEMİRDİ

2017'de Ali Babacan'ın kurt gibi içerden kemirmeye başladığı söyleyen Genç, 2017 yılında yapılan toplantının belgelerini de canlı yayında gösterdi. Genç bu toplantıda Babacan'ın hükümeti ciddi eleştirdiğini ifade etti.

OMURGASIZ SİYASETÇİ!

Babacan'ın ahlak ve etik çerçevesinde bir siyaset yapmadığını söyleyen Genç, hayatında bu kadar omurgasız bir siyasetçi görmediğini ifade etti.

NE OLMUŞTU?

Halk TV'ye konuk olan Ali Babacan, AK Parti'ye karşı işlediği ihaneti yüzü kızarmadan anlattı. 2018 seçimlerinde hâlâ AK Parti üyesi olan Babacan, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olması için desteklediğini, hatta bunun gerçekleşmesi için çaba sarfettiğini itiraf etti.

Ali Babacan'ın ihanet itirafına sert tepki: Siyasi tarihe geçecek! "Arkadan hançerlemek" değilse nedir?

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın CHP yandaşı Halk TV’deki ihanetini köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, yazısında, "AK Parti içindeyken, muhalefetin cumhurbaşkanı adayına destek vermek ve "göbeğinde" yer almak, "ihanet" veya "arkadan hançerlemek" değilse nedir?" ifadelerine yer verdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın CHP yandaşı Halk TV'deki ihanet itirafı gündeme bomba gibi düşmüştü. Babacan, 2018 yılında AK Parti üyesi olduğu dönemde Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olması için çalıştığını itiraf etmişti. Konuyu köşesine taşıyan, Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, yazısında, "AK Parti içindeyken, muhalefetin cumhurbaşkanı adayına destek vermek ve "göbeğinde" yer almak, "ihanet" veya "arkadan hançerlemek" değilse nedir?" ifadelerine yer verdi.

İşte Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı;

Siyasi tarihimizde baskıyla, makam karşılığı veya gönüllü parti değiştirenler oldu ama DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan gibisi görülmedi.
O bir AK Parti milletvekili olarak hem Başbakan Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı adayı göstermek için imza veriyor hem de onu devirmek için Kemal Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği muhalefetin "göbeğinde" yer alıyordu.

Tarihte çok az görülen bu siyasi ihanet örneğinin nasıl anlatıldığını hatırlamakta yarar var. Babacan, "yeni dostları" CHP'nin kanalı Halk TV'de 2018 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini anlatırken sözü eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e getirerek şöyle diyordu:

"2018'de kötü bir tecrübemiz var. 2018'de ortak adaylık teşebbüsü vardı. Olmadı. Ülke tam 5 yıl kaybetti. Tam 5 yıl. Çok detayına girmeyeyim."

İsmail Saymaz müstehzi gülüşle araya girip soruyor:

"Detayına girelim. Çok iyi konu açtınız. Sırlarınızı döktünüz. O tarihte siz de o çalışmaların içindesiniz diye anlıyorum."

Babacan da aynı coşkuyla ve karşı mahalle gazetecilerine hoş görünme "sarhoşluğuyla" devam ediyor:
"Tabii tam ortası, göbeğindeydim. Görünür değildim ama tam göbeğindeyim."
Tarihe geçecek utanç verici bir cevap bu... Sonrası "Gül neden aday olamadı?" sorusuyla devam ediyor ancak ona aynı netlikte bir cevap gelmiyor, daha doğrusu kıvranıyor.

Kıvranıyor, çünkü o sorunun cevabı Meral Akşener. O da bunu söyleyemiyor. Herhalde bu kez de kendi adaylığına engel olur diye korkmuştur.
Kuşkusuz işin bu yanı da tartışılacak ama çok daha önemli yanı geçmişinde bakanlık, başbakan yardımcılığı yapmış, şimdi bir partinin genel başkanı olan bir siyasi aktörün, onu o makamlara getiren partiye "ihanet" ettiğini açıklaması. Buna sıradan eski bir milletvekilinin anıları denilip geçilemez... Çünkü halen sıcak siyasetin içinde ve halen Başkan Erdoğan karşısında, iç ve dış dostlar dedikleri kimlerle ittifak yaptığı bilinmiyor.

Bu yüzden Babacan'ın da bu itirafı çok tartışılacak ve yakasında "kara bir leke" olarak kalacak.