Vesayetin 4 askeri
Giriş Tarihi: 29.5.2018 06:50 Güncelleme Tarihi: 29.5.2018 10:26
Hainlerden temizlenen ve atılan kritik adımlarla dize getirilen yargı, bürokrasi ve askeri vesayetin son umudu "İlkesizler İttifakı" oldu. CHP, SP, İP ve gizli ortak HDP, seçim kampanyalarında Türkiye'yi eskiye döndüreceklerini ve AK Parti'nin dev projelerini yıkıp durdurmayı vaat etti.

Türkiye, ekonomik saldırılar, FETÖ, PKK, DEAŞ'la mücadele ve Irak-Suriye'de terör koridoruna karşı dururken, muhalefetin vaatleri ise şaşırtıyor: Yıkmak, satmak ve durdurmak.
Haziran seçimleri öncesinde 'İlkesizler İttifakı' siyasi görüşleri taban tabana zıt olsa da seçim vaatlerinde dört noktada birleştiği görüldü: Mega projeleri ve açılımları durdurmak, mevcudu yıkıp eski sistemi getirmek...
Halkın referandumla getirdiği Cumhurbaşkanlığı sistemi yerine bürokratik vesayet sistemini doğuran parlamenter sisteme dönmek, OHAL'i kaldırarak beli kırılan terörle mücadeleyi zaafa uğratmak, FETÖ'cüleri devletten temizleyen KHK'ları kaldırarak sözde 'mağduriyetleri' giderme adına devleti yeniden örgüte teslim etmek. Son ortak noktaları ise kaynağını ve nasıl yapacaklarını hiç açıklamadıkları uçuk vaatlerle halkı kandırmaya çalışmak.
TEK VAAT YIKMAK
Üretme ve yapma yerine yıkma vaatlerinde bulunan CHP adayı Muharrem İnce, eğer seçimi kazanırsa 'Yerli otomobil' ve 'Kanal İstanbul' projelerini durduracağını açıkladı. Türkiye'nin büyümede dünya rekoru kırdığı yıl büyüme oranlarını ve ekonomik gelişmeyi yeterli bulmadığını söyleyen İnce'nin ekonomik vaadiyse, slogandan ibaren "Endüstri 4.01'i gerçekleştireceğim". Bu endüstri devriminin ne olduğu, Türkiye'ye hangi alanlarda nasıl bir katma değer yaratacağına dair hiç bir bilgi sunamayan İnce, gençlere yönelik de yine kaynağı belli olmayan burs verme ve her yıl 100 bin mühendis yetiştirme vaatlerinde bulundu.
PKK'YA GÖZ KIRPTI
Muharrem İnce, Türkiye'yi yargı-bürokrasi ve ordu vesayetinden kurtaran Cumhurbaşkanlığı sistemini yerine yeniden vesayet darbe günlerini getirecek parlamenter sisteme geri döneceğini, 4+4+4 yerine 28 Şubat sürecindeki eğitim sistemine geçileceğini söyleyerek yerli ve yabancı vesayet odaklarına da göz kırptı. "Parlamenter sisteme, kuvvetler ayrılığına geçişi sağlayacağım. Ben Kürtlerden de oy alırım" diyen İnce, terör suçundan yargılanan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini gündeme getirerek PKK'ya da göz kırptı.
HAFIZ OLACAKMIŞ
Ramazan'da bira içerken görüntüsüyle kamuoyunun tepkisini çeken Muharrem İnce, muhafazakar oylar için 'Benim annem de başörtülü, babam da camiye gidiyor' sloganına sarıldı. İnce, "İlkokul dörtte, Ayet-el Kürsi'yi en çabuk ben ezberledim. Hocam dedi ki bunu hafız yapalım" demeyi de ihmal etmedi. Aynı İnce'nin, 2005 yılında öğrencilere abdest ve namaz kılmayı öğreten Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Emin Albayrak hakkında TBMM'de soru önergesi vermiş, linç kampanyası başlatmıştı. CHP'li Kılıçdaroğlu'nun 'Çocuklar aç yatağa giriyor' yalanını bir kademe ileri taşıyan isim ise vaatleriyle İyi Parti (İP) Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener oldu. "Türkiye'de 7 milyon 500 bin çocuk geçtiğimiz kışı üşüyerek geçirdi" diyen Akşener, "Köprüler, yollar, hastaneler yapacağız" vaadinde bulunsa da somut projesi olmadığı için projelerin ne olduğu, bunu ne zaman hangi kaynakla yapacağını anlatamadı. "Devleti hantal yapısından kurtaracağız" diyen Akşener, AK Parti'nin devleti bu hantallıktan ve bürokratik vesayetten kurtarmak için referandumla getirdiği Cumhurbaşkanlığı sistemi yerine parlamenter sisteme döneceğini söyleyerek, kendiyle çelişti.
DARBE ÜSSÜNÜ AÇACAK
"İlk amacımız insan ve devlet arasındaki uçurumu kaldırmaktır. Devlet hizmet eşitliğini sağlamakla yükümlüdür. OHAL'i, YÖK'ü kaldıracağız. Parlamenter sisteme dönüş için bir geçiş süreci planlamaktayız. (...)" diyen Akşener, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin odak noktalarından biri olan Kuleli ve Işıklar Askeri Liseleri'ni tekrar açacağını söyleyerek de örgüte göz kırptı.
CHP, SP, İP ve HDP dev projeleri durdurmak ve yıkmak için ittifak kurdu

Demokratik adımlarla dize getirilen yargı, bürokrasi ve askeri vesayete, ‘İlkesizler İttifakı’ umut oldu. CHP, SP, İP ve gizli ortak HDP seçim kampanyasında eski Türkiye’ye dönüş ile AK Parti’nin dev projelerini durdurma ve yıkmayı vadediyor.
FETÖ'CÜLERE AF MI?
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, somut proje ve açılım önermeden 'eski Türkiye' vaatlerinde bulunan liderlerden oldu. "İktidara geldiğimizde yapacağımız ilk şey OHAL'in kaldırılması olacak" diyen Karamolloğlu, "Şiddete başvurmadığı sürece farklı fikirleri önemseyeceğiz" sözleriyle de terör örgütleri FETÖ ve PKK'nın medya, siyaset ve bürokrasideki ayaklarına adeta göz kırptı.
Terör örgütü FETÖ'nün yargı ayağındaki mücadeleyi de hedef alan Karamollaoğlu, "Mahkemede derdest edilen hakimler var" diyerek, FETÖ'yle ortak hareket edeceğinin de sinyalini verdi. Terör örgütü FETÖ ile örgütsel bağı istihbarat raporlarıyla tespit edilmiş ancak yargı sürecindeki yoğunluk nedeniyle yargılama başlayana kadar KHK ile açığa alınmış FETÖ'cülere de Karamollaoğlu sahip çıktı. "KHK ile 38 bin kusür kişi açığa alınmış. Bir iddia yok. Peki ne yapacak bu insanlar? Devlette iş alamıyorlar. Bir yere giremiyorlar. Kendileri iş kuramıyorlar" diyen Karamolloğlu, adeta FETÖ'cülerin hamiliğini üstlendi.
HDP DE FARKLI DEĞiL
Sözde millet ittifakının dördüncü partisi DP görünse de, gizli ittifakın HDP olduğu biliniyor. Bu iki partiden HDP'nin batıdaki büyükşehirlerde milletvekili kazanamayacağı yerlerde CHP adayını destekleyeceği CHP'nin ise Doğu ve Güneydoğu'da zayıf adaylar göstererek HDP'yi destekleyeceği ayyuka çıktı. HDP Eşbaşkanı Temelli'nin "Erdoğan'ın hesabı 401'dir bu hesabı bozmanın tek yolu HDP'nin parlamentoya girmesidir" sözleri de, bu ittifakı doğruladı. Terör suçundan cezaevinde bulunan HDP Eş Başkanı Selahaddin Demirtaş'ın seçim ilk üç seçim vaadiyse, "Olağanüstü Hâl (OHAL) kaldırılacak, KHK ile doğan mağduriyetler telafi edilecek, kayyum uygulamasına son verilecek" oldu. HDP, olayı bir adım daha ileri götürüp, "Terörle Mücadele Yasası, İç Güvenlik Yasası, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası ve Polis Vazife ve Salahiyet Yasası'nı kaldıracak, Ceza Yasası'nda gerekli demokratik değişiklikleri yapacağız" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun özerklik sözü
CHP Lideri, yerel yönetimlerde özerklik şartının uygulanacağını planladıklarını söyleyerek HDP'yle ortak noktada buluştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında gündemi değerlendirdi.
Partisinin seçim beyannamesinde yer alan özerklik konusunu ele alan CHP Lideri, terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP ile bu konuda fikir birliği içerisinde olduklarını gösterdi.
"DİYARBAKIR'I DEĞİL İZMİR'İ DÜŞÜNÜN"
Özerklik deyince Diyarbakır'ın düşünülmemesi gerektiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu; Eskişehir'in, İzmir'in de düşünülmesi gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: "Biz yerel yönetimlerin özerklik şartının uygulanacağını söylüyoruz. Niye Diyarbakır’ı düşünüyorsunuz, mesela İzmir’i düşünün, Eskişehir’i düşünün, Trabzon'u düşünün ve Diyarbakır’ı da düşünün. Bir belediye başkanı kanun ne diyor, 'Yerel yönetimler idari ve mali açıdan özerktir' diyor. 1930’lardan beri. Ama bunlar denetlenmeyecek, bunlar kontrol edilmeyecek anlamına gelmez. Merkezi hükümetin belirlediği kurallar dışına çıkacakları anlamına gelmez. TBMM kabul etmiş bunu ama uygulanmıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun özerklik sözü
"YEREL YÖNETİMLERDE ÖZERKLİK ŞARTI UYGULANACAK"
Bizde yerel yönetimler özerklik şartı uygulanacak diyoruz. Bizim Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı baraj yapmış kendi imkanıyla, engel oluyorlar. Eskişehir’in gelecek 50 yıl için su sorununu çözecek bir projeye niye engel oluyorlar? İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm yapacak, üstelik hiç kimseyi bulunduğu mahalle dışına göndermeksizin. İzin vermiyorlar. Bunu kaldıracağız. Parlamentodan oybirliği ile geçmiş. Yerel yönetimlerdeki rantlara merkezi hükümetteki bazı insanlar, hani diyor ya “Kupon araziyi satacaksan bana soracaksın” o rantı nasıl cebe indiririm onun hesabı içindeler. Sen yerel yönetimleri gerçek anlamda rahat bırakacaksın ama denetleyeceksin. O rant gerçekten bölge halkı için mi yoksa birilerinin cebine girsin diye mi kullanılıyor bunu denetleyeceksin."
CHP’nin skandal seçim bildirgesi ortalığı karıştırdı. Eski vekiller beyannameye sert çıktı...
CHP'nin seçim bildirgesinde HDP oylarına göz kırpmak için üstü kapalı özerklik vaadinde bulunması ortalığı karıştırdı. CHP'nin 2014 yerel seçimlerinde FETÖ ile ittifak yaptığını söylediği için partisinden ihraç edilen Prof. Dr. Birgül Ayman Güler beyannameye sert çıktı. Güler şu ifadeleri kullandı: "Altı okun içini bayat neo-liberal ideolojiyle dolduran bu bildiri yazıcılar adeta 'Elveda CHP' demiştir. Bu nitelikler altı oku tanımlayamaz. Milliyetçilik ilkesini eşit yurttaşlık olarak tanımlamak, Atatürk'ün değil terörisbaşı Öcalan'ın milliyetçilik anlayışıdır."
Saadet Partisi Alevi oylarına göz dikti
Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran'da Alevilerden ciddi anlamda destek alacaklarına inandığını söyledi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı canlı yayında Madımak'ta yaşananların katliam olmadığını, insanların pencereleri açmadıkları için öldüğünü söyledi.
CHP HALA SESSİZ
CHP'lileri rahatsız eden bu açıklama, 24 Haziran'da yapılacak seçimler nedeniyle gündemde tutulmadı.
Yaşananların ardından Karamollaoğlu'ndan bir açıklama daha geldi.
"ALEVİLERDEN DESTEK ALACAĞIZ"
SP Lideri, yaşananların Madımak Oteli'nde yaşananlar nedeniyle kendisinden özür dileyenlerin olduğunu, Alevilerden ciddi şekilde destek alacaklarını söyledi.
Karamollaoğlu, "Bu dönemde de ben çok Alevi vatandaşımızla, hemşehrimizle karşılaştım. Hem özür dileyenler, hem destek vadedenler oldu. O kesimden ciddi bir destek alacağımıza inanıyorum. Çünkü artık iddiaların doğru olmadığı anlaşıldı." diye konuştu.
"PENCERELERİ AÇMADIKLARI İÇİN İNSANLAR ÖLMÜŞ"
Temel Karamollaoğlu, Madımak'ta yaşananlara ilişkin şunları söylemişti: "Katliam olarak vasıflandırmadım. Bu üzücü bir hadisedir. Bu, hakikaten çok acı olarak tarif edilir. Ancak; katliam demek kasıtlı olarak ben bu insanları öldürmek için yaptım denirse olur. Onun adı katliam olur. Ama orada bir hadise meydana gelmiş; oteldeki perdeler yakılmış, arabalar yakılmış.. Arkasında da ateş bacayı sarmış. İçerideki insanlar da pencereleri açmadıklarından dolayı insanlar ölmüş"
YORUMLAR