CHP’nin nöbetçi FETÖ sözcüleri

CHP'nin nöbetçi FETÖ sözcüleri

"FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPTILAR" Ersoy Dede, ""1 numara" Erdığan'dı manşetiyle nerede durduğunu en açık şekilde gösteriyor. Zaman'la örtüşen haberleri vardı. Bunların yazı işleri ortaktı. FETÖ ile ilişkisini göstermek bakımından fazla referansa gerek var mı?" dedi. SAVCI KİRAZ'I ŞEHİT EDEN TERÖRİSTLERLE RÖPORTAJ YAPTILAR Hikmet Genç, "İşte bu da teröristlerin duygularına tercüman olmak... Cumhuriyet'in yaptığı bu. Terör örgütü PKK'nın da hislerine tercüman olmak ve operasyonlarına destek olmak

01 Kasım 2016 - 09:33 - Güncelleme: 01 Kasım 2016 - 10:36

Giriş Tarihi: 31.10.2016 17:21 Güncelleme Tarihi: 31.10.2016 17:40

Kılıçdaroğlu'ndan Cumhuriyet Gazetesi açıklaması

CHP heyetinden provokasyon

Kılıçdaroğlu, "PKK ve FETÖ'nün adına suç işlemek" suçu nedeniyle yapılan Cumhuriyet'e yapılan operasyondan AYM'yi sorumlu tuttu.

Kılıçdaroğlu'ndan Cumhuriyet Gazetesi açıklaması

Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara temsilciliğinde açıklamalarda bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

ANAYASA MAHKEMESİ DE SORUMLUDUR

"Medya üzerine baskı kurmak gibi bir olayla karşı karşıya kaldık. Parlamento'dan alınan yetkilerle KHK çıkararak bir anlamda anayasal düzen değiştirilmek istendi. Eğer Türkiye bugün bu durumla karşı karşıyaysa bunda Anayasa Mahkemesi de sorumludur.

CUMHURİYET, HER DARBE SONRASINDA EN ÇOK BEDEL ÖDEYEN GAZETE

Tarihine baktığımızda Cumhuriyet Gazetesi her darbe sonrasında en çok bedel ödeyen gazetedir. Bu toplumun bütün aydınlarına sesleniyorum.

Kılıçdaroğlu'ndan Cumhuriyet Gazetesi açıklaması

SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ

Demokrasiye ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmak zorundayız, Cumhuriyet gazetesine sahip çıkmak zorundayız. Ben demokrasiyi hep savundum, özgürlükleri hep savundum, hapisteki gazetecileri savu ndum ve savunmaya devam edeceğim. Demokrasiyi savunmak hepimizin ortak görevidir."

CHP'nin nöbetçi FETÖ sözcüleri

CHP'nin nöbetçi FETÖ sözcüleri

Fetullahçı Terör Örgütü’nün her eyleminde en önde olan CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Mahmut Tanal, FETÖ ve PKK’ya verdiği destek nedeniyle polis operasyonu düzenlenen Cumhuriyet Gazetesi’ndeki eylemde de en öndeydi.

CHP'nin nöbetçi FETÖ sözcüleri yine meydanlarda. Fetullahçı Terör Örgütü'nün her eyleminde en önde olan CHP'li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Mahmut Tanal, FETÖ ve PKK'ya verdiği destek nedeniyle polis operasyonu düzenlenen Cumhuriyet Gazetesi'ndeki eylemde de en öndeydi. FETÖ'nün finans, medya, emniyet ve yargı operasyonlarında güvenlik güçlerinin araçlarının üzerine çıkacak kadar FETÖ destekçiliğine soyunan CHP'li vekiller FETÖ ve PKK'ya verdiği destek nedeniyle hakkında uzun süredir soruşturma yürütülen Cumhuriyet'in kapısında eylem yaptı.

CUMHURİYET OKURU FETÖ'YÜ DESTEKLEYEN GAZETEYİ OKUMAYI BIRAKMIŞTI

Terör örgütlerine verdiği destek nedeniyle uzun süredir okur kaybeden Cumhuriyet'in önündeki eyleme az sayıda PKK ve FETÖ destekçisinin katılması dikkat çekti. Cumhuriyet okurları geçtiğimiz yıl Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde yaptığı eylemde Cumhuriyet ile yaşıt gazetenin FETÖ'nün kontrolüne geçmesini sert şekilde protesto etmişti. Cumhuriyet'in FETÖ kontrolüne geçmesi Uğur Mumcu'nun kardeşi Ceyhan Mumcu ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay tarafından da sert şekilde eleştirilmişti.

HDP'LİLERDEN CUMHURİYET'E DESTEK

CHP'den sonra PKK'nın siyasi kanadı HDP'nin İstanbul İl Başkanlığı'ndan bir grup da gazete önüne geldi. HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, "Yenikapı ruhu hepimiz için artık bir tuzruhu haline gelmiştir. Ve hepimizin hayatını körleştiriyor. O faşizan birliği artık yok edip bütün demokratların bir araya gelip ses verme zamanıdır" dedi.

Balbay aylar önce Cumhuriyet gerçeğini yazmıştı

FETÖ'CÜLER CUMHURİYET OPERASYONUNA ATEŞ PÜSKÜRDÜ

FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçileri Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik polis operasyonuna sert tepki gösterdi. Emre Uslu, Hayko Bağdat, Levent Gültekin, Ekrem Dumanlı, Tarık Toros, Abdulhamid Bilici başta olmak üzere FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçileri FETÖ ve PKK'ya verdiği destek nedeniyle operasyon başlatılan Cumhuriyet'e tam destek verdi. 15 Temmuz darbesinden sonra FETÖ'yü desteklemeye devam eden, uzun süre FETÖ'nün dağıtım şirketi tarafından dağıtımı yapılan Yeni Asya Gazetesi de Cumhuriyet'e tam destek verdi.

KILIÇDAROĞLU'DAN GAZETEYE ZİYARET

Geçtiğimiz yıl Zaman ve Bugün gazetelerini ziyaret ederek desteğini açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesine destek için, gazetenin Ankara bürosunu ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'nu, binaya gelişinde, gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül karşıladı.

TGC'DEN ANINDA AÇIKLAMA

15 Temmuz darbesinde iki gün boyunca sessizliğe bürünen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu anında açıklama yaparak Cumhuriyet'e yapılan operasyonu protesto etti.

heyetinden provokasyon

Terör örgütleri PKK ve FETÖ'nün sözcülüğünü yaptığı için bu sabah operasyon düzenlenen gazetesine destek için giden heyeti sokak çağrısında bulunarak provokasyona imza attı.

CHP heyetinden provokasyon

Terör örgütleri PKK ve FETÖ yanlısı yayınlarından dolayı operasyon başlatılan Gazetesi'ne ilişkin gözaltı kararlarına tepki gösteren heyeti, gazetenin Şişli'deki merkezine destek ziyaretinde bulundu.

CHP'Li BAŞKANDAN PROVOKASYON
CHP heyetinde CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Selina Doğan, Ali Şeker, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı Erdoğan Toprak ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat yer aldı.

Ziyaretin ardından bir açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, "CHP sesini daha gür ve kararlı bir şekilde sokağa da taşıyacaktır." diyerek resmen provokasyon çağrısında bulundu.

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

Cumhuriyet gazetesinin Şişli'deki binası önünde toplanan CHP ile HDP'lilerden oluşan kalabalık grup, Kışanak protestosu yaptı.

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

Cumhuriyet gazetesine "PKK ve FETÖ'ye üye olmadan örgüt adına suç işlemek" suçu nedeniyle yapılan operasyona tepki için gazete binasına ilk olarak CHP'liler gelmişti.

CHP VE HDP'LİLER BİR ARADA

CHP'lilerin ardından HDP İstanbul İl Başkanlığı'ndan kalabalık bir grup da gazete binasının önüne geldi.

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

KIŞANAK İÇİN PROTESTO

HDP İstanbul İl Başkanı Doğan Erbaş, Cumhuriyet Gazetesinin bugünkü sayısını göstererek Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarının tutuklanma haberinin gazetede yer aldığını hatırlattı. Erbaş ayrıca Gülten Kışanak'ın Diyarbakır'da tutuklandığı halde Kandıra Cezaevi'ne getirildiğini öne sürdü.

"ZAMAN FAŞİZAN BİRLİĞİ ARTIK YOK EDİP, SES VERME ZAMANIDIR"

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da, "Yenikapı ruhu hepimiz için artık bir tuzruhu haline gelmiştir. Ve hepimizin hayatını körleştiriyor. O faşizan birliği artık yok edip bütün demokratların bir araya gelip ses verme zamanıdır" dedi.

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

GAZETENİN ÖNÜNDEKİ CADDE TRAFİĞE KAPATILDI

"Ellerinde özgür basın susturulamaz" dövizleri olan ve slogan atan gruplar gazetenin önünde bulunan İstiklal Caddesini doldurmaya başladı. Bu arada polis caddeyi araç trafiğine kapattı. Gazete binasının yakınına TOMA ve Çevik kuvvet ekipleri geldi.CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

CHP ve HDP'lilerden Cumhuriyet'in önünde protesto

O da Dündar gibi kaçtı
O da Dündar gibi kaçtı

Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına faaliyette bulunmak suretiyle suç işledikleri gerekçesi ile Cumhuriyet gazetesine başlayan operasyonun ardından hakkında gözaltı kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın dün Köln'e kaçtığı ortaya çıktı. Soruşturma çerçevesinde gazeteci Kadri Gürsel hakkında da gözaltı kararı alındı.

Cumhuriyet Gazetesi operasyonunda 11 kişi gözaltına alındı

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın dün Almanya'nın Köln kentine gittiği tespit edildi. Hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar kendisi gibi patronunun da kaçtığını sosyal medya hesabından böyle duyurdu:

14 KİŞİ HAKKINDA GÖZALTI KARARI VAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca yürütülen soruşturma çerçevesinde, Turhan Günay, Bülent Utku, Aydın Engin, Mehmet Murat Sabuncu, Hikmet Aslan, Hakan Karasinir, Bülent Yener, Güray Tekin Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hacı Musa Kart, Önder Çelik, Kadri Gürsel, Akın Atalay ve Günseli Özaltay hakkında ''FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve ''Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapmak" suçundan gözaltı kararı verildi.

ÖZALTAY EVİNDE BULUNAMADI ATALAY İSE DÜN KÖLN'E GİTMİŞ

Hakkında gözaltı kararı bulunan Akın Atalay ve Günseli Özaltay dışındaki şüphelilerin yakalama işlemleri sürüyor. Şüpheli Özaltay'ın adresinde bulunamadığı, diğer şüpheli Akın Atalay'ın ise dün Almanya'nın Köln kentine gittiği belirlendi.

Soruşturmada Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar hakkında ise yurt dışında bulunduğu için aynı suçlardan yakalama kararı çıkarıldı. Yazar Orhan Erinç'in ise yaşlı olduğu için sadece evinde arama yapıldığı ve hakkında gözaltı kararı verilmediği öğrenildi.

Soruşturmada 16 kişinin adı yer alıyor.

Cumhuriyet’in terör arşivi

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ AÇIKLAMASI ŞÖYLE:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından soruşturmaya ilişkin yapılan açıklamada, Cumhuriyet gazetesinin ve gazetenin imtiyaz sahibi konumundaki vakıf yöneticileri hattında PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir olduklarına, 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan vakıf üyeliğine seçim kararının usulsüz olduğuna, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce darbe meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler üzerine, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında 18 Ağustos'ta soruşturma başlatıldığı belirtilmişti. Açıklamada, soruşturma kapsamında alınan MASAK ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bilirkişi raporları doğrultusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunun talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden şüpheliler hakkında arama ve gözaltı kararı alındığı, soruşturmanın devam ettiği kaydedilmişti.

CAN DÜNDAR'IN EVİNDE ARAMA!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Ekipleri tarafından yurt dışında bulunan gazeteci Can Dündar'ın Çengelköy'deki evinde arama yaptı.

Polisler, sabah saatlerinde geldikleri evde kimseyi bulamadı. Daha sonra Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar'a ulaşıldı. Dündar, İzmir'den ilk uçakla İstanbul'a geldi. Öğle saatlerinde taksi ile evine gelen Dilek Dündar, kapıları polislere açtı. İçeriye giren Terörle Mücadele Şube Ekipleri arama yaptı. Can Dündar'ın evinde arama yapıldığını öğrenen gazeteci Banu Güven de destek için Dilek Dündar'ın yanına geldi.

Dağlıca'da 3 asker şehit oldu

Hakkari Dağlıca'da çıkan çatışmada 3 askerin şehit olduğu bildirildi.

Dağlıca'da 3 asker şehit oldu

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde PKK'lı teröristlerle askerler arasında çatışma çıktı.

3 ASKER ŞEHİT DÜŞTÜ

Çıkan çatışmada 3 asker şehit olurken 4 PKK'lı terörist öldürüldü.

Öte yandan, çatışmada 1 askerin yaralandığı bildirildi.

ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Sisin etkili olduğu bölgede, güvenlik güçleriyle teröristler arasında çatışmalar aralıklarla sürüyor.

Dağlıca'da 3 asker şehit oldu
(Cumhuriyet'in PKK'yı cici gösterdiği haber)

Cumhuriyet muhabiri: PKK'da her yer tuvalet anlayışı yok haberi

Dağlıca'da 3 asker şehit oldu

Bakanlar Kurulu'nun ardından önemli açıklamalar

Bakanlar Kurulu'nun ardından önemli açıklamalar

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken, Toplantıda ele alınan konular hakkında bilgi veren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 10 bin Özel Harekat Polisi ve 5 bin korucu alınacağını açıkladı. Terörle mücadele konusunda da önemli bilgiler veren Kurtulmuş, "Son zamanlardaki koordineli çalışmalar devam ettikçe terör örgütlerinin köşeye sıkıştığını görüyoruz. 296 çok önemli olay engellenmiştir. Bunlar içerisinde araçlı saldırılar, suikastler var." dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Açıklamasında, 10 bin Özel Harekat Polisi ve 5 bin korucu alınacağını açıklayan Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:

ÇOK ÖNEMLİ 296 OLAY ÖNLENDİ

DEAŞ ile mücadele verirken aynı zamanda bu örgütün yandaş bulmasını engelleyecek tedbirler almak güvenlik stratejimizin bir parçasıdır.

Son zamanlardaki koordineli çalışmalar devam ettikçe terör örgütlerinin köşeye sıkıştığını görüyoruz. 296 çok önemli olay engellenmiştir. Bunlar içerisidne araçlı saldırılar, suikastler var.

FIRAT KALKANI

Diğer mesele ise sınırdaki gelişmelere istinaden alınan tedbirler. Fırat Kalkanı 69. gününde. Türkiye hedeflerini birer birer gerçekleştiriyor. Güneyinde 5 bin km'lik güvenli alan oluşturulacaktır.

MUSUL OPERASYONU

Münbiç'în temizlenmesine yönelik gerekli çalışmalar yürütülüyor. Irak'ta Musul operasyonu da başarılı bir şekilde yürüyor. Musul halkının bu işin esası olması uluslararası camianın da ana çizgisi olmalıdır. Ya Münbiç PYD'den tamamen temizlenecek söz verildiği gibi, ya da Münbiç'in temizlenmesi için ÖSO'ya gerekli destek verilecektir.

Şimdiye kadar Haşdi Şabi Musul'a giremedi. Bunun gerçekleşmesi de engellenecektir. Telafer'de de Şii ve Sünni Türkmenlerin birlikte hareket etmesini sağlamak Türkiye'nin esas üzerinde durduğu noktadır. Orada insanların etnik temizliğe uğramasına Türkiye seyirci kalmayacaktır.

FIRAT KALKANI BİTTİKTEN SONRA RAKKA!

Bir diğer önemli meselede Rakka operasyondur. Rakka'ya müdahale meşru ordularla yapılmalıdır. Fırat Kalkanı bittikten sonra Rakka operasyonu olacaktır. Sahada askeri gereklilikler var. Türkiye üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye gayret ediyor. İlgili bütün taraflarla da temaslar sürdürülüyor.

FETÖ ELEBAŞININ İADESİ

Adalet Bakanımızın ABD temasları.Biliyorsunuz daha önce çeşitli şekillerde ilgili muhataplarımızdan ısrarla ifade ettik. İade edin ve geçici olarak tutuklayın. Bu imkanların alınması dostluk gereğidir. Görüşmeler ümit verici geçmiştir. Yarın sabah Feto'yu Türkiye'ye iade etmeleri ya da geçici tutuklama kararı vermeleri belki çok kolay görünmüyor ama sürecin hızlandığını ifade etmek isterim. Sayın Bozdağ'ın gezisinin, aradaki ilişkileri daha da net bir hale getirdiği ve Feto'nun iadesi ya da geçici tutuklanması sürecini hızlandırdığını ifade edebilirim.

SORU - CEVAP KISMI

İÇİŞLERİ BAKANI'NIN AÇIKLAMALARI

Türkiye'nin yakaladığı PKK mensubu kişinin ismini açıklayamayacağız. Gülten Kışanak'ın tutuklanmasının bu kişi ile alakası yoktur.

CUMHURİYET GAZETESİ OPERASYONU

Cumhuriyet gazetesinin yazar kadrosuna yönelik bir operasyon değil bu. Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Anonim Şirketi (Cumhuriyet Gazetesi) ve gazetenin imtiyaz sahibi Cumhuriyet Vakfı yöneticileri hakkında bir operasyondur. Şu anda bizde sizler gibi süreci izliyoruz. Sonucunu kısa zaman içinde göreceğiz.

İDAM TARTIŞMALARI

15 Temmuz'dan sonra milletimiz bunu bizden istedi. Cumhurbaşkanımız başından beri ifade etti. "Parlamento önüme bu kararı getirirse ben onaylarım" dedi. Ak Parti olarak biz bu kararı alma için yeterli çoğunluğa sahip değiliz. Toplumsal bir talep var. Siyasetin bu talebi değerlendirmesi gerekir. Ancak henüz böyle bir değerlendirme yok.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Anayasa değişikliğini yapabilmek için diğer partilerin tavırlarının, tarzlarının ne olacağını görmemiz lazım. Sayın Devlet Bahçeli'nin işin önünü açan bu tartışmaları bir an evvel hızlandırıp, sonuçlandırmak niyetini ortaya koyan beyanları açıktır. Dolayısıyla burada MHP'nin, CHP'nin nasıl tavır takınacağı bizim atacağımız adımların hem kapsamını belirlemek hem takvimini belirlemek bakımından önemlidir.

106 Üniversiteden 3 Bin 608 Akademisyene İhraç

106 Üniversiteden 3 Bin 608 Akademisyene İhraç

675 ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ler ile toplam 106 üniversiteden 3 bin 608 akademisyen ihraç edildi.

675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 1262 akademisyen ve beş Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı personeli ihraç edildi.

2 Eylül'de Resmi Gazete'de yayınlanan 672 sayılı KHK ile de 2 bin 346 akademisyen ihraç edilmişti.

İki KHK ile 106 üniversiteden toplam üç bin 608 akademisyen ihraç edilmiş oldu.

İhraç edilen akademisyenlerin üniversitelere göre dağılımı şöyle:

Kışanak ve Anlı Kocaeli Cezaevinde yatacak!

Kışanak ve Anlı Kocaeli Cezaevinde yatacak!

Diyarbakır'da terör soruşturması kapsamında tutuklanan Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve DBP'li Belediye Meclis Üyesi Fırat Anlı, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü PKK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 25 Ekim'de gözaltına alınan ve dün sevk edildikleri adliyede savcılık ifadelerinin ardından, çıkarıldıkları nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan Kışanak ve Anlı'nın, Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde bulunan Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildiği öğrenildi.

GÜLTAN KIŞANAK TUTUKLANDI

Kışanak ve Anlı'nın havayolu ile İstanbul'a oradan da karayolu ile Kocaeli'nin Kandıra ilçesine götürüldüğü belirtildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen terör soruşturması kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen Kışanak, 25 Ekim günü Diyarbakır Havalimanı'nda, Anlı ise adresinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınmıştı.

Kışanak ve Anlı dün sevk edildikleri adli mercilerce tutuklanmıştı.

DİYARBAKIR'IN HİZMETİNİ SUR BELEDİYESİ YAPIYOR

Hainlerin finans kaynağına son zamanların en büyük darbesi

Hainlerin finans kaynağına son zamanların en büyük darbesi

Terörün finansmanının önlenmesine yönelik yürütülen operasyonlarda piyasa değeri 49 milyon 55 bin 630 TL uyuşturucu madde ile piyasa değeri 7 milyon 478 bin 770 TL olan kaçak sigara ele geçirildi.

İçişleri Bakanlığı terörün finansmanının önlenmesine yönelik gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada; piyasa değeri 49 milyon 55 bin 630 TL olan 11 kilogram eroin, 11 ton 804 kilogram esrar, 5 kilogram kokain, 33 bin 139 adet uyuşturucu hap, 2 kilogram bonzai, 11 bin 239 kök kenevir ele geçirildiğini kaydetti. Bakanlık, operasyon kapsamında piyasa değeri 7 milyon 478 bin 770 TL olan kaçak sigara ile 606 bin 854 litre akaryakıtın ele geçirildiğini duyurdu. Operasyon sonucunda 763 kişinin ise gözaltına alındığı bildirildi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AÇIKLADI: PKK'YA ÇOK AĞIR DARBE CUMHURİYET’E FETÖ VE PKK'YA YARDIM OPERASYONU PKK'DAN AK PARTİ BİNASINA HAİN SALDIRI!

FETÖ'nün cinsel suç talimatı iddianamede

FETÖ'nün cinsel suç talimatı iddianamede

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Erzurum'da açılan davanın iddianamesinde, örgüte kazandırılması amaçlanan kişilere ikram, izzet, ziyafet yöntemlerinin uygulandığı ve sözde bölge imamlarının, TSK, emniyet, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar ve gazetecilerin cinsel yaşamlarının takibe alınarak gizli kaydedilmesi talimatı verdikleri ortaya çıktı.

FETÖ, örgüte kazandırılması amaçlanan kişilere ikram, izzet, ziyafet yöntemlerini uygulamış Sözde bölge imamları, TSK, emniyet, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar ve gazetecilerin cinsel yaşamlarının takibe alınması talimatını vermiş

FETÖ/PDY'ye ilişkin Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen davanın 32 sayfalık iddianamesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğünün arşiv kayıtlarına intikal eden her türlü bilgi, belge ve dokümanın bütün olarak değerlendirildiği kaydedildi.

Erzurum'da açılan davanın iddianamesinde, FETÖ mensuplarınca, sosyal paylaşım sitelerinde "Haramzadeler, Başçalan, Fuatavni, Yıldızkulis" adıyla başlayan benzer sahte hesaplarla ülkenin birlik ve beraberliğini bozmak amacıyla paylaşımlar yapıldığı, ülke güvenliği ve dış politikalara yönelik devlet sırrı niteliğindeki toplantılar ve görüşmelerin illegal dinlenerek servis edildiğinin belirlendiği belirtilerek, özellikle "Fuatavni" isimli sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların örgüte yakın basın yayın kuruluşları ve internet sitelerince haberleştirilerek geniş kitlelere ulaştırıldığının anlaşıldığı bildirildi.

"Küçük yaşta başarılı öğrenciler sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampına çağrılmış"
İddianamede dikkat çeken bazı bölümler arasında örgüte kazandırılması amaçlanan kişilere ikram, izzet, ziyafet yöntemlerinin uygulanması yer aldı.
İddianamede, "Örgüte eleman temin etme hususunda düzenli ve sistemli olarak çalışıldığı, örgüte kazandırılması amaçlanan kişiyi ikram-izzet-ziyafet yöntemlerinin uygulandığı ve özellikle küçük yaşta başarılı öğrencilerin sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampı şeklinde kampa çağrılarak eğitim verdikleri ve şahısların temaslarının kontrol edilip test edildikleri, planlanan bu kampların 'düğüne çağırmak', kamp yapılacak evlerin ise 'köşk' şeklinde örgütsel olarak kodlandığı, örgütün sempatizanları üzerinden etkinliğini arttırıp, soruşturmaları kamuoyunda tartışılır hale getirmek için örgütsel bir tavır alarak, bölücü terör örgütü mensupları tarafından daha önceki tarihlerde gerçekleştirilen 'Ben de PKK'lıyım' eylemlerinin bir benzeri olarak 'kendimi ihbar ediyorum' konulu toplu dilekçe verme faaliyetlerinin gerçekleştirildiği" şeklinde belirtildi.

"TSK, emniyet, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar ve gazetecilerin cinsel yaşamlarının takibe alın"
İddianamede örgütün amacına ulaşmasında fayda sağlayacağı düşünülerek sözde bölge imamlarının 'TSK, emniyet, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar ve gazetecilerin cinsel yaşamlarının takibe alın' talimatı verdiği ortaya çıkarken, şu ifadeler kaydedildi:
"Şahıslar ile örgütsel faaliyetlerde kullanılan/ kullanılması düşünülen kişiler başta olmak üzere yargı mensupları, akademisyenler, TSK personeli, emniyet teşkilatı personeli, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar, gazeteciler vb. kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, iletişim bilgilerine, sağlık durumlarına ilişkin özel ve hassas bilgilerin/verilerin, görüntü, ses kayıtlarının gizli ve bazı teknik donanım uzmanlık gerektiren yöntemlerle usulsüz bir şekilde kişisel veri olarak kaydedilip arşivlendirildiği, söz konusu kişisel verilerin örgütün amaçları doğrultusunda şantaj amaçlı veya gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerde kullanıldığı/kullanılmasının hedeflendiği, örgütün amaçları doğrultusunda her türlü legal yapılar (STK, Demek, Vakıf, Kamu Kurum ve Kuruluşları vb.) ile işbirliği yaparak, söz konusu yapı ve oluşumları sahip oldukları araç ve gereçleri kullanmayı/yönlendirmeyi hedeflediği görülmüştür."

Kadri Gürsel de gözaltına alındı

Kadri Gürsel de gözaltına alındı

Cumhuriyet Gazetesi yayın danışmanı Kadri Gürsel hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Evinde arama başlatılan Gürsel’in de gözaltına alındığı öğrenildi.

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik başlatılan FETÖ ve PKK terör örgütlerine yardım operasyonunda yeni bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel de gözaltına alındı.

GAZETENİN 11 YÖNETİCİSİ GÖZALTINA ALINDI

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyonda gazetenin 11 yöneticisi gözaltına alınırken hakkında gözaltı kararı bulunan Akın Atalay'ın dün sabah Almanya'ya gittiği belirlenmişti. Yurtdışında bulunan Can Dündar hakkında ise yakalama kararı çıkarılmıştı. Gazete yöneticisi Orhan Erinç'in yaşı sebebiyle gözaltına alınmayacağı sadece evinde arama yapılacağı öğrenilmişti.

 

İçişleri Bakanlığı açıkladı: PKK'ya çok ağır darbe

İçişleri Bakanlığı açıkladı: PKK'ya çok ağır darbe

Terör operasyonlarıyla ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanlığı, son bir hafta içinde 34 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.

İçişleri Bakanlığı: Son bir hafta içerisinde ülke genelinde yürütülen operasyonlarda; 10'u ölü,1'i yaralı, 4'ü sağ, 7'si teslim olmak üzere toplam 28 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

Ayrıca hava unsurlarımızca yapılan operasyonlarda da 6 teröristin etkisiz hale getirildiği belirlenmiştir.

Sebahat Tuncel Türkiye'yi tehdit etti!

Sebahat Tuncel Türkiye'yi tehdit etti!

Terör örgütünün siyasi uzantısı Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel Türkiye'yi tehdit etti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediye eş başkanlarının tutuklanmasını 'darbe' olarak nitelendirerek, "Bizim yoldaşlarımız ve bizler burada olacağız ve hesap soracağız. Biz olmasak bile bizim arkadaşlarımız gelecek bunun hesabını soracak. Eğer bugün Kürtler özgür değilse, Türkler de özgür değildir" diyerek tehditler savurdu.

TERÖR YANDAŞLARI TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETTİ

DBP'nin diğer eş Genel başkanı Sebahat Tuncel ise, yapılan operasyon ve tutuklamaların Türkiye'yi çok derin bir krize sürükleyeceğini öne sürerek şöyle dedi:

"Kriz ve kaos devlet açısından sorunludur ama, ezilen halklar açısından her zaman için kötü değildir. Yeni olanaklar da ortaya çıkarır. Her zaman için bu kriz ortamlarında yeni umutlar da ortaya çıkar. Her karanlığın bir sabahı vardır. Kimse unutmasın, kimse umutsuzluğa kapılmasın, umutsuzluğa kapılması gerekenler zulüm politikası yürütenlerdir. Bizim yoldaşlarımız ve bizler burada olacağız ve hesap soracağız. Biz olmasak bile bizim arkadaşlarımız gelecek bunun hesabını soracak. Türkiye halklarına da çağrımız 'kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.' Bu sadece bir slogan değil, bir gerçekliktir. Eğer bugün Kürtler özgür değilse Türkler de özgür değildir."

FETÖ firarisi Dumanlı’nın kaçışıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı

FETÖ firarisi Dumanlı’nın kaçışıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı

FETÖ’ye açılan davalar nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan ve son olarak ABD’de görülen eski Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dumanlı’nın kaçışıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. FETÖ'nün firari medya imamı Dumanlı'nın Almanya'ya iltica etmek için Türkiye kökenli üst düzey bir Alman siyasetçinin de devreye girdiği ve Alman makamlarından ricacı olduğu ancak bu girişimlerin de netice vermediği ifade edildi. Ricacı olan vekilin ise Cem Özdemir olduğu belirtiliyor.

Eski Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın Türkiye'den yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmasından bir süre sonra Bulgaristan'ın başkenti Sofya'daki Almanya Büyükelçiliğiyle temasa geçerek sığınma hakkı elde etmeye çalıştığı ancak buna olumsuz yanıt aldığı öğrenildi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Dumanlı için, Türkiye kökenli üst düzey bir Alman siyasetçinin de devreye girdiği ve Alman makamlarından ricacı olduğu ancak bu girişimlerin de netice vermediği ifade edildi.

SCHENGEN VİZESİ İLE AVRUPA'DA YOLCULUĞUNA DEVAM EDİYOR

Almanya'nın Sofya Büyükelçiliği yetkilileri, uluslararası hukuk ve ulusal mevzuat uyarınca, büyükelçilik tarafından Dumanlı'ya burada "diplomatik sığınma" imkanı verilmesinin söz konusu olamayacağını, iltica başvurusunu ancak Almanya'da yapabileceğini aktardı.

Dumanlı'nın pasaportunda Fransa tarafından verilmiş Schengen vizesi bulunduğu ve bu vizeyle Avrupa'da yolculuğuna devam ettiği öğrenildi.

SKANDAL KARARDA CEM ÖZDEMİR'İN DE İMZASI VAR

KABİL DE KABUL ETMEMİŞTİ

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Afganistan'da görevli üst düzey iki askeri yetkili de Almanya'nın Kabil Büyükelçiliği aracılığıyla bu ülkeye sığınma girişiminde bulunmuş ancak bu girişimlere de olumsuz karşılık verilmişti.

Diplomatik kaynaklar, bazı Latin Amerika ülkelerinin yurt dışındaki büyükelçilik ve temsilciliklerinde "diplomatik sığınma" hakkı tanıdığını ancak böyle bir uygulamanın Almanya gibi birçok ülke tarafından benimsenmediğini kaydetti.

Diplomatik temsilciliklerle ilgili konuları düzenleyen uluslararası anlaşma olan 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi de "diplomatik sığınma" hakkı öngörmüyor.

ALMAN MİLLETVEKİLİ CEM ÖZDEMİR'İN KİRLİ MAZİSİ

ALMANYA'YA İLTİCA BAŞVURULARI

FETÖ ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açılan soruşturma ve davaların ardından bazı şüphelilerin Almanya'ya kaçtığı belirtilirken, Türkiye, haklarında yakalama kararı bulunanların iadesi için Alman makamları nezdinde girişimlerini sürdürüyor.

FETÖ üyesi firari savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın Almanya'ya kaçtıkları yönünde haberler üzerine Türkiye geçen ay Almanya'ya nota vermiş, iddialarının araştırılmasını, şüphelilerin yerlerinin tespit edilmesi durumunda yakalanarak iade edilmelerini talep etmişti.

SÖZDE SOYKIRIM TASARISINI İMZALAYAN CEM ÖZDEMİR KİMDİR?

ANKARA YAKINDAN TAKİP EDİYOR

Öte yandan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'nin geri çağırdığı, aralarında diplomat ve askerlerin de bulunduğu kamu görevlilerinden bazılarının geri dönmemesi, Almanya'ya iltica başvurusunda bulunmaları da Ankara tarafından yakından takip ediliyor.

Alman hükümeti önceki hafta bir soru önergesine verdiği yanıtta, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından diplomatik pasaport sahibi 35 Türk vatandaşının iltica başvurusunda bulunduğunu belirtmiş, bu sayıya kamu görevlilerinin, eş ve çocuklarının da dahil olduğunu kaydetmişti.

MEDYA İMAMI DUMANLI ABD'YE KAÇTIĞINI İTİRAF ETTİ

ALMANYA'DA FETÖ'NÜN 24 OKULU, YAKLAŞIK 300 DERNEĞİ VE 3 BİN ŞİRKETİ VAR

Almanya, Avrupa'da FETÖ yapılanmasının en yaygın olduğu ülkelerin başında geliyor. Yaklaşık 3 milyon Türk kökenlinin yaşadığı ülkede, FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen 24 okul, yaklaşık 300 dernek ve 3 bin şirket bulunuyor.

Ankara, yürüttüğü diplomatik temaslarla Alman makamlarından FETÖ bağlantılı kuruluşların mercek altına alınmasını, mali kaynaklarının ve yasa dışı faaliyetlerinin soruşturulmasını, yasa dışı faaliyetlerde bulunan kuruluşların kapatılmasını talep ediyor.

DUMANLI VE KIŞANAK'IN GARAJ RANDEVUSU DEŞİFRE OLDU

Tatlıoğlu: PKK Kerkük'te Türkmen kıyımına başladı

Tatlıoğlu: PKK Kerkük'te Türkmen kıyımına başladı

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, Halep'te 500 bin Türkmen nüfusunun eritilmeye çalışıldığını, PKK'nın Kerkük'te Türkmenleri tek tek öldürdüğünü söyledi. Tatlıoğlu, "Devletimiz oradaki politikayı şu anda çok iyi götürüyor. Her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti olarak herkese kafa tutabiliyoruz" dedi.

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği, Musul ve Kerkük'te Türkmenlerin ve diğer halkların uğradığı zulme dikkat çekmek için 17 ilde imza kampanyası başlattı. Sümbüllü Bahçe Konağı'nda yapılan basın toplantısında konuşan Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, "Bugün Ortadoğu'da tarihi tekerrür ettirebilmek hayali ile yeni bir haçlı savaşı yürütülmekte. Bölgedeki demokratik yapı ile ülke sınırları değiştirmeye çalışılmaktadır. Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasında hayali ve hesabı olan sözde büyük güçlerle onların irili ufaklı işbirlikçilerinin öncelikli hedefi, bu bölgedeki bütün Türklerdir. Ülkemiz içinde de başka başka senaryolarla sahnelenmeye çalışılan bu tehlikeli oyunlarla bu gerçek aşikar hale gelmiştir. Suriye ve Irak coğrafyasında hayata geçirilmeye çalışılan projelerin en büyük mağduru Kerkük, Musul ve Bayır Bucak Türkmenleri başta olmak üzere, bölgedeki bütün mazlum halktır" şeklinde konuştu.

"Halep'de Türkmen nüfusunu üçüncü sıraya indirmek istiyorlar"

Halep'te 500 bin Türkmen yaşadığına dikkat çeken İrfan Tatlıoğlu, "Türkmen nüfusu birinci sırada. Onu üçüncü sıraya indirip, Halep üzerindeki Türkmenlerin varlığını yok saymak istiyorlar. O bölgede bulunan petrol için ne kadar insan ölürse ölsün batının hiç umurunda değil. Ölen Ortadoğu'nun insanı diyorlar. Müslüman ve Hıristiyan olması umurlarında değil. Mühim olan o bölgedeki petrol diye bakıyorlar. 4 gün önce bir okulu bombaladılar. Küçücük bedenleri toprağın altına gömdüler. İnsanlığını kaybetmiş vahşi bir dünya ile boğuşuyoruz. Halep 2 bin yıllık Türk yurdu. Ankara, Bursa ve İstanbul Türk olmadan Halep Türk'tü. Bugün Halep sizin değil gibi bir mesaj vermek istiyorlar. Kerkük, Musul, Telafer ve Çobanbey, oraları gördük. Oradaki insanlar Türk insanını gördükleri zaman öpüp baş tacı yapıyorlar.

TÜRKMENLERİ TEK TEK ÖLDÜRÜYORLAR

Peşmerge kuvvetleriyle beraber Kerkük'e girildi, ama PKK da girdi. PKK Kerkük'teki Türkmenleri tek tek öldürmeye başladı. Çünkü hesap büyük. Bunlar sadece taşeron. O bölgedeki Türkmen nüfusunu üçüncü sıraya itmek istiyorlar. Durum iyiye gidiyor. Devletimiz oradaki politikayı şu anda çok iyi götürüyor. Her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti olarak herkese kafa tutabiliyoruz. İnşallah hayırlara vesile olur" diye konuştu.

"HDP'lileri sokmuyorlar"
Doğuda halkın HDP'lilere karşı büyük öfke duyduğunu ifade eden Tatlıoğlu, "Doğuda ve güneydoğuda kendilerini Kürt zanneden ve özellikle milliyetçilik aşılanmaya çalışılan halkımızın yaşadığı pek çok bölgeyi taradık. Kendilerinin Türkmen olduklarını söyledik. Daha önce PKK'ya davul zurnayla asker gönderen bölgeler, şimdi bir tane HDP'li milletvekili ve taraftarı bile bulundukları bölgeye sokmuyorlar. Biz bunu başarabildik. Urfa valisinin bir programda söyleşisini izleyerek Şanlıurfa'ya gittik. Orada Suriye ile yurt dışı ilişkilerimiz oldu. Dünyanın bütün basını, Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşlarını öldürüyor diye haber yaparken, biz işin doğrusunu yaymaya çalıştık. Uluslararası arenada Türkiye'yi bitirmek ve küçük düşürmek için her şeyi yapanlara durun dedik. Hatay Yayladağı'na, Bayır Bucak Türkmenlerinin yanına gittik. Türkiye'den giden bazı erzakları ve malları orada PKK'ya satan, parayı da İsviçre bankalarına yatıran insanlarla karşılaştık. Biz kurduğumuz ilişkilerle oraya giden yardımların doğru yerlere ulaşmasını sağladık" dedi.

Çukurca'da PKK'ya ağır darbe!

Çukurca'da PKK'ya ağır darbe!

TSK, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde icra edilen terörle mücadele operasyonunda, 9 teröristin öldürüldüğünü, 4 teröristinde ağır yaralandığını açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde Hisar Dağı bölgesinde devam eden operasyonda, 3 askerin şehit düştüğünü, 1 askerinde yaralandığını bildirdi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, 9 bölücü terör örgütü mensubunun öldürüldüğü, 4 teröristin de ağır yaralandığı belirtildi.

 

ÇUKURCA’DA HAİN SALDIRI: 3 ASKER ŞEHİT 10 PKK’LI ÖLDÜRÜLDÜ 29 EKİM'İ KANA BULAYACAKLARDI!

FETÖ, Melikşah Üniversitesinde himmet toplamış

FETÖ, Melikşah Üniversitesinde himmet toplamış

Kayseri'deki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iddianamesinde, örgütün Melikşah Üniversitesinde düzenlendiği yıllık himmet toplantılarına 200-300 esnaf ve iş adamının katıldığı bilgisine yer verildi.

FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 sanık hakkında, "Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanunu ile Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlamasıyla dava açılmıştı.

"HAYIR PARALARI ÖRGÜTE AKTARILIYORDU"

Sanıklar hakkında 2014 ve 2015'te açılan çeşitli soruşturmalara ait dosyalar da bu dava çatısı altında birleştirildi. Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, esnaf ve iş adamlarından himmet toplanmasına ilişkin soruşturmanın detayları da paylaşıldı.

Bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan H.S.T, 1989 yılında trafik kazasına hayatını kaybeden babasından kalan tüm mirası amcası Ahmet T'nin idare ettiğini söyledi.

Amcasının FETÖ üyesi olduğunu öne süren H.S.T, "Serhat Dershanelerinin de yönetim kurulu başkanıydı. Hatta beni de Amerika Florida'da bulunan cemaate ait veya cemaatle anlaşmalı olan üniversiteye göndermek istedi. Ben gitmek istemedim ve eğitimimi yarıda bırakarak ticarete başladım. Amcamın himmet adı altında toplanan paraları bavullarla yurt dışına götürdüğünü biliyordum. Kendi zekatı ile diğer kişilerden topladığı hayır paralarını örgüte aktarıyordu." dedi.

Ailesi tarafından istenmeyen bir evlilik yaptığı için kendisini dışladıklarını ve payına düşen mirası tam olarak vermediklerini savunan H.S.T, şöyle konuştu:

"Hesabıma aktarılan parayı 'senin borcun var' diyerek başkalarının üzerine geçirdiler. Ben bu olaylar nedeniyle rahatsızlandım. Mağdur durumdayım. Babaannemden kalan 400 bin dolar nakit parayı da amcam Melikşah Üniversitesine bağışladı. Cemaat oturmalarına bazen beni de götürürdü. Amcam bu oturmalara gelen kişilerin himmet miktarlarını belirliyordu. Bu miktarlara kesinlikle itiraz olmuyordu."

GÜLEN İLE GÖRÜŞMEYE CEP TELEFONLARI ALINMAMIŞ

İddianamede "bilgi sahibi" sıfatıyla ifadesi bulunan S.A ise 2008 yılında GESİAD'ın Mehmet Filiz'in başkanlığında düzenlediği organizasyonla 8 iş adamıyla ABD'ye gittiğini belirtti.

Burada 8-9 gün kaldıklarını, gezinin sonlarına doğru heyetteki iş adamlarından birinin "Ben bu cemaate 18 yıldır hizmet etmekteyim, buraya kadar geldik, Pensilvanya'da bulunan Fetullah Gülen hoca ile görüşmeden gitmem" diyerek Fetullah Gülen'den randevu talep ettiğini anlatan S.A, şunları kaydetti:

"Üç gün sonra Fetullah Gülen, bizi Pensilvanya'ya görüşmek için davet etti. Hep beraber Pensilvanya'ya gittik. Fetullah Gülen'in evinin girişinde mescide benzer bir yer var. Bizi buraya götüren cemaat görevlisi üzerimizdeki cep telefonu, kamera gibi cihazları burada bulunan dolaplara bırakmamızı söyledi. Üzerimizdekileri buraya bırakınca bizi Fetullah Gülen'in bulunduğu binaya götürdüler. Yaklaşık 2 saat kadar Fetullah Gülen ile görüştük. Bu görüşmede Fetullah Gülen bize 'cemaatin çok büyüdüğünü, cemaat içerisinde yanlış yapan insanların olabileceğini' söyledi. Bana dönerek, 'cemaatimiz ile ilgili bir öz eleştiriniz var mı' diye sordu. Ben de cemaatin oturmalarında sürekli para mevzusunun konuşulduğunu, dini bilgilerin verilmediğini söyleyerek öz eleştiride bulundum. Fetullah Gülen de 'cemaatin büyüdüğünü, bu tür aksaklıkların olabileceğini' söyledi. Buradan ayrıldıktan sonra beraber gittiğimiz arkadaşlar bana bu eleştiriyi yaptığım için kızdı. Aynı gün Amerika'dan döndük. Fetullah Gülen ile görüşmemizden sonra cemaatin ayarının kaçtığını, bana maddi ve manevi bir katkılarının olmayacağını düşünerek 2008 yılında ayrıldım."

"ABİ SANA ŞU KADAR YAZDIK"

Bilgi sahibi olarak ifade veren S.A ise 2006 yılında Fetullah Gülen cemaatinin oturmalarına katılmaya başladığını ve cemaat bünyesindeki eğitim kurumlarının mütevelli heyetinde görev aldığını anlattı.

Cemaatin yıllık himmet toplantılarının Melikşah Üniversitesinde yapıldığını, üniversitenin içerisindeki bir salona akşam saatlerinde gittiklerini, bu salona kendisi gibi yaklaşık 200-300 iş adamı ve esnafın katıldığını dile getiren S.A, şu bilgileri paylaştı:

"Toplantıya, Sıtkı Baş başkanlık ederdi. Masada Memduh Boydak, Hamdi Kınaş ve Mehmet Yıldız da olurdu. Sıtkı Baş katılımcılara cemaatin dini faaliyetlerini anlattıktan sonra katılımcının ismi okunur, bu şahıs ayağa kalkar, Memduh Boydak ve Hamdi Kınaş 'Abi sana şu kadar yazdık' diyerek o kişinin ödeyeceği yıllık himmet miktarını belirlerdi. Memduh Boydak ve Hamdi Kınaş 2011 yılındaki toplantıda benden yıllık 33 bin lira, 2012 yılındaki toplantıda 66 bin lira, 2013 yılındaki toplantıda da 110 bin lira ödememi istedi. Ben de bu paraları Sıtkı Baş ve 'Bülent hoca' olarak tanıdığım kişinin görevlendirdiği şahsa aylık periyotlar halinde ödedim."

Davanın sanıklarından Hacı Osman Büyükata'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY terör örgütüne finansman sağlayan kişilere yönelik yürütülen soruşturmanın da şüphelisi olduğu belirtildiği iddianamede, bu kişinin ABD'deki Pinnacle Education Services NC isimli kuruluşun Bank Asya'da bulunan hesabına 1 Temmuz 2014'te 40 bin dolar havale gönderdiği belirtildi.

Büyükata'nın alınan ifadesinde ise "Söz konusu kuruluşu, 2008 yılındaki Amerika ziyaretinde tanıdığını, kuruluş yetkililerinin isimlerini bilmediğini, bu kuruluşu da Türkiye dahil İslam ülkelerinden gelen zeki çocukların barınma ve eğitim yardımı yaparak öğrencileri sahiplenen bir kuruluş olarak bildiğini, 40 bin doları kendi hesabından, bilgisi dahilinde yardım amaçlı gönderdiğini" beyan ettiği kaydedildi.

- "BURSLAR FETÖ/PDY'NİN OLMAZSA OLMAZLARINDAN"

İddianamede, şüphelilerin iş yerleri ile evlerinde yapılan aramalarda ele geçen belgelere ilişkin de bilgiler verildi. Kayseri mütevelli heyetinde bulunduğu öne sürülen Necmi Somtaş'ın iş yerinde Bank Asya Kayseri Şubesinde 19 Eylül 2014'te farklı kişiler adına açılan hesaplara ilişkin dekontlar ele geçirildiği belirtildi. Bu delillere ilişkin yapılan değerlendirmede, şu görüşlere yer verildi:

"Söz konusu hesapların açılış zamanlarının tamamen birbirine yakın olduğu hatta bazı şahıslar adına hesap açılma işleminin bir iki dakika aralıklarla olduğu, yine aynı zaman dilimi içerisinde Necmi Somtaş tarafından yüklü miktarda paranın çekildiği görülmüştür. Bu para çekme işleminden birkaç dakika sonra soyadları Somtaş olan kişiler adına vadeli döviz hesapları açılarak dolar yatırıldığı, son olarak ise Necmi Somtaş tarafından saat 18.05'te 270 bin dolar çekildiği görülmektedir. Bilindiği üzere FETÖ/PDY'nin finansal kuruluşlarından olan Bank Asya ile ilgili Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca incelemeler yapılmaktadır. Bu süreçte Fetullah Gülen'in söz konusu bankaya para yatırılması konusunda talimatı olduğuna dair haberlerde gündem konusu olduğu görülmektedir. Şüpheli Necmi Somtaş'ın kendisi ve soyadı Somtaş olmayan diğer şahıslar adına kısa bir zaman diliminde bu hesapların açılarak yüklü miktarda doların yatırılması ve son olarak da Necmi Somtaş tarafından para çekilmiş olması, yine başka şahıslara ait bu hesaplara yatırılan dolarlara ilişkin dekontların Necmi Somtaş'ın iş yerinde bulundurması da muhtemelen bu bankanın kurtarılması adına yapılmış bir faaliyet olarak değerlendirilmektedir."

Şüpheli Mehmet Filiz'in evinde yapılan aramada 23 maddeden oluşan not kağıdı bulunduğu, bu notta da görüldüğü üzere bursların FETÖ/PDY'nin olmazsa olmazlarından olduğu bilgisi verilen iddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Burs adı altında toplanacak paraların arttırılması adına dokümanın başlık kısmına 'Burs artmalı' yazıldığı ve açıklamalara bu başlıktan sonra geçildiği, yapıya mensup şahısların daha çok tedbir almasının istenildiği, bunun yanı sıra yapılması istenilenlerin tamamen FETÖ/PDY'ye olan bağlılığın devam etmesi ve bu yapıya devam edilmesi durumunda da 'Cennetin göbeğine taht kurabileceğinin' dile getirildiği, bu amaçla da 'Cennetin göbeğini taht kurmak isteyen kimse hizmete sarılsın', 'Vitesi artıralım virajları dikkate alalım', 'Sistem en büyük sermayemizdir' şeklinde hatırlatmaların olduğu görülmektedir."

Hakkari'den acı haber: 3 şehit

Hakkari'den acı haber: 3 şehit

Hakkari Dağlıca'da PKK'lı teröristlerin havanlı saldırısı sonucu 3 asker şehit oldu. Çıkan çatışmada 6 terörist etkisiz hale getirildi.

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Dağlıca bölgesindeki Hisar Dağı'nda terör örgütü PKK'ya yönelik devam eden operasyonlarda güvenlik güçleriyle teröristler arasında çatışma yaşandı.

Çatışmada 3 asker şehit oldu, 1 asker yaralandı. Yaralı asker, Hakkari'deki hastanede tedavi altına alındı.

Bölgede yürütülen hava destekli operasyonda 6 terörist etkisiz hale getirildi

PAÜ'den 85 akademisyen daha ihraç edildi

PAÜ'den 85 akademisyen daha ihraç edildi

Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi'nde (PAÜ), kanun hükmündeki kararnameyle 85 akademisyen ihraç edildi.

Darbe girişiminin ardından Denizli'deki PAÜ'den, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında çıkarılan ilk kanun hükmündeki kararnameyle, çoğunluğu profesör ve doçent 56 akademisyen ihraç edilmişti. İkinci ihraç dalgası ise yeni açıklanan kanun hükmünde kararnameyle geldi. PAÜ'de görevli, aralarında 8 profesörün de bulunduğu 85 kişi daha ihraç edildi. PAÜ'den ihraç edilenlerin sayısı 141'e ulaştı.

İŞTE İHRAÇ EDİLEN VALİLER, KAYMAKAMLAR VE BİNLERCE FETÖ'CÜ MEMUR İKİ YENİ KARARNAMEYLE İHRAÇ EDİLENLERİN LİSTESİ 675 SAYILI KHK İLE İHRAÇ EDİLEN KAMU GÖREVLİLERİNİN TAM LİSTESİ

FETÖ alaycı ifadelerle gerçeği saklamaya çalışıyor

FETÖ alaycı ifadelerle gerçeği saklamaya çalışıyor

FETÖ üyeleri, darbe teşebbüsüne ilişkin emniyet ve adliyede verdikleri ifadelerde, gerçekleri gizlemek amacıyla ilginç savunmalarda bulundu.

Hukuk, güvenlik ve psikiyatri alanındaki uzmanlar, FETÖ üyelerinin ifadelerinde yer alan, "tesadüfen oradaydım, bir anda kendimi darbe girişiminin içinde buldum, tarla bakmaya gitmiştim, odamdan hiç çıkmadım, torunlarımı görmeye gittim" şeklindeki söylemleriyle gerçeklerin ortaya çıkmasının engellenmesinin amaçlandığını belirtti.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, davanın adli yargılama, sosyal, psikolojik ve siyasi boyutu olduğunu söyledi.

KAMU VİCDANINDA AŞIR DUYARLILIK VAR

Tarhan, savcılık ve mahkemelerin kamu vicdanına göre karar verdiğini belirterek, "Türkiye'deki kamu vicdanı düşünüldüğünde ise bu konuyla ilgili aşırı bir duyarlılık var. Böyle durumlarda psikolojide aşırı değerlendirilmiş fikirler olarak ifade kullanıyoruz. Gerçek bir olay olduğundan aşırı değerlendirilmiş fikirler olarak kabul edilir. Her zaman değer yargılarını ve muhakemeyi bozar bu fikirler." dedi.

FETÖ alaycı ifadelerle gerçeği saklamaya çalışıyor

Toplumdaki darbe karşıtı bir ruh halinin olması ve bu konunun sürekli takip edilmesi, mahkeme, savcılıktaki durumların basına yansıması, kamuoyunca takip edilmesinin aşırı değerlendirilmiş fikirlerin kapsamına girdiğini dile getiren Tarhan, "Toplumun konuya hassasiyetinden hakimin yaptığı her hareketin, verdiği her karar sürekli mercek altında tutuluyor. Dolayısıyla böyle durumlarda insanlar gerçek fikirlerini söylemekten korkup, kaçınabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Tutuklananlar arasında dört tip insan olduğunu belirten Tarhan, darbeye karışan ama şu anda FETÖ aleyhinde konuşup rol yapanlar, yanlış yerde bulunduğunu savunanlar, çeşitli sebepler nedeniyle korktukları için ifade vermeyenler ile halen örgütle hareket etmeye devam edenler bulunduğunu anlattı.

Tarhan, "(Fetullah Gülen bana beddua edecek) diye korkanlar var. Olayın ne kadar vahim, dini bir kılıfa sokulduğunu, bunun nasıl bir cihat psikolojisi içinde yapıldığını gösteriyor. Cihat duygusuyla kaçan, liderlerinden beddua alacağı için ebedi hayatlarının gideceğini düşünenler bulunduğu gibi, bu kişiler halen olayı objektif değerlendiremiyorlar. Bu kişilere rehabilitasyon gerekebilir. Bu kişiler farklı sorgulama ve psikoloji destekli sorgulama teknikleriyle sorgulanabilir." ifadelerini kullandı.

"TÜRK MİLLETİN AKLIYLA ALAY EDİLMEMELİ"

Yargıda Birlik Derneği Başkanvekili Birol Kırmaz ise Türkiye'nin 15 Temmuz'da çok ağır bir travma geçirdiğini söyledi.

Yaşanan darbe teşebbüsünün ardından devletin reflekslerinin üst seviyeye çıktığının altını çizen Kırmaz, Türk milletinin ülkesinin geleceğine, bütünlüğüne, demokrasinin varlığına sahip çıktığını ifade etti.

Kırmaz, şunları kaydetti:

"Yargıya düşen, bu ağır travmayı yaşatanlardan hukuk kuralları çerçevesinde hesap sormaktır. Bu şekilde darbeye karışanlar yargının önünde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Elbette savunmalar savunma hakkının kutsallığı çerçevesinde dikkate alınacaktır. Ama 15 Temmuz'da yaşananlar bütün çıplaklığıyla ortadadır. Ülkemiz canlı olarak bu darbe teşebbüsünü yaşatanları gözlemlemiştir. Hiç kimse Türk milletinin aklıyla alay etmemelidir."

Türkiye'nin bu rezilliği yaşatanlardan hesap soracak güç ve kudrete sahip olduğunu vurgulayan Kırmaz, bağımsız yargının üzerine düşen sorumluluğu layıkıyla yerine getireceğini dile getirdi.

Örgüt mensuplarının söz konusu ifadeleriyle gerçeğin ortaya çıkarılmasının engellenmeye çalışıldığını kaydeden Kırmaz, "Savunma hakkı kutsaldır ama deliller sadece savunmadan ibaret değildir. Ülkemiz ve dünya canlı olarak bu rezaleti seyretmiştir. Savunmalarda geçen ibareler, olayı başka yöne çekerek gerçeklerin çarpıtılıyor olmasını sağlamak içindir. Biz suça karıştığı için pişmanlık duyanları örgüt hakkında tüm bildiklerini samimi olarak itiraf etmeye davet ediyoruz." şeklinde konuştu.

"İFADELER TALİMAT GEREĞİ VERİLDİ"

Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar da, darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının ardından FETÖ'nün etkinliğini kaybetmemek için çabaladığına işaret etti.

Örgütün yakalanmamasını istediği üyelerin de var olduğunu ifade eden Ağar, bunun için de örgütün bazı tedbirleri devreye koyduğunu belirtti.

Söz konusu ifadelerde yer alanların gerçeğin ortaya çıkmasının engellenmesi için söylendiğini aktaran Ağar, örgütün çözülmeleri önlemek istediğini vurguladı.

İfadelerde yer alan söylemlerin bir talimat olduğuna işaret eden Ağar, "Talimat gereği böyle ifadeler verilmiştir. Hem talimat var hem de örgüte destek var. Örgütün iş birliği içinde olduğu yapılar var. FETÖ'nün iş birliği içindeki yapılar da FETÖ ile mücadeleyi etkisizleştirmeye, caydırmaya, sulandırmaya, geciktirmeye, önlemeye, yanlış yöne kanalize etmeye çalışıyorlar. Bizim mücadelemiz sadece FETÖ ile değil." değerlendirmesinde bulundu.

Ağar, devlet kurumları içindeki FETÖ mensuplarının ihracının devletin bekası için önemli olduğunun altını çizerek, mücadelede caydırıcı tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini belirtti.

NELER SÖYLEMİŞLERDİ?

FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan bazı şüpheliler savunmalarında, olaylarda yer almalarını ilginç gerekçelerle anlatmışlardı. Soruşturma kapsamında tutuklanan isimlerin çoğu darbe girişiminden haberi olmadıklarını ileri sürerek, çeşitli bahaneler dile getirmişlerdi.

İfadelere yansıyan, bazı ilginç savunmalar şöyle:

FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz: "14 Temmuz'da Sakarya'dan Ankara'ya geldim. Keçiören'de kaldım. Tarla bakmak için 150 TL'ye anlaştığım taksici beni getirip Kazan'a bıraktı."

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura üyesi Akın Öztürk: "Darbeyi planlayıp yöneten değilim. Kimin planlayıp yaptığını da bilmiyorum. Torunlarımı görmek için Akıncı Üssüne gittim. Lojmanda akşama kadar vakit geçirdim."

Öztürk'ün damadı ve eski 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş: "(Evindeki aramalarda bulunan 1 dolarlık banknotlar) Ben bu dolarları Amerika'ya tatbikata gittiğimde harcamalar sonrasında artan para üstleri şeklinde biriktirdim. Onlar hatıra olsun diye çekmecede duruyordu."

Eski Genelkurmay Proje Yönetimi Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli: "Yaptığım bütün görüşmeleri komutanın emriyle, onun bilgisi dahilinde can güvenliği için yaptım."

Eski 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk: "İzmir'den hafta sonunu kardeşimin evinde geçirmek üzere öğle saatlerinde askeri uçakla Akıncı Üssü'ne geldim. Kendimi olayların içinde buldum."

Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu: "Kumsala indik. Oradaki evin içine girdiğimizde ateş altında kaldık. Sürünürken silahımı kumsallık alanda bıraktım."

Güvenlik kamerası görüntülerine göre karargah içinde dolaştığı görülen eski Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu, "Kapıyı kilitledim, ışıkları söndürdüm. Odamdan çıkmadım."

Eski Akıncı 4. Anajet Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim: "(Yurtta Sulh Konseyi) Kim tarafından oluştuğunu, hedeflerinin ne olduğunu bilmiyorum, ilk defa TRT'de olay günü bu konseyden haberim oldu."

Yayınları kesmek amacıyla TÜRKSAT'a girmeye çalışırken yakalanan Burhan Güneş: "Polis olduklarını sonradan öğrendiğimiz şahıslar bizi durdurduğu esnada ben panikle 'Bizi çağırdılar' dedim ancak beni buradan arayan da, çağıran da olmadı. TÜRKSAT içerisinde hiç kimseyi tanımam."

Pasaport ve ehliyet işlemleri Nüfus İdaresi’ne devrediliyor

Pasaport ve ehliyet işlemleri Nüfus İdaresi’ne devrediliyor

Resmi Gazete’de olağanüstü hal kapsamında (OHAL) önceki gün yayımlanan kanun hükmünde kararname (KHK) çerçevesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen pasaport ve ehliyet işlemleri, polisten alınarak 1 yıl içinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne devredilecek.

Bugünden itibaren AB uyumlu, parmak izli, çipli yeni pasaportlar için emniyete müracaatlar başlayacak. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü devralıncaya kadar pasaport ve ehliyet işlemleri hizmeti Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilmeye devam edilecek.

ARAÇTA RUHSAT

Ruhsatını araçta bulundurmayan veya tescil plakasını monte edilmesi gereken yerin dışında farklı bir yere takan sürücülere 92 TL ceza verilecek. Araç bilgileri doğrulanıncaya ve plaka uygun yere takılıncaya kadar araç trafikten men edilecek.

KABARTMALAR

Yönetmelikte belirtilen nitelik veya ölçülere aykırı plaka takan, öngörülen sayıda plaka takmayan ya da farklı okunmasına veya okunamamasına neden olacak şekilde plakasında değişiklik yapan araç sahibine 412 TL ceza verilecek.

Plakanın uygun duruma getirilmesi için 7 gün süre tanınacak.Bu süre sonunda tescil plakalarını uygun duruma getirmeyenler hakkında 844 TL ceza verilerek tescil plakası uygun duruma getirilinceye kadar araç trafikten men edilecek. Böylece, kabartma plaka kullanmanın önüne geçilecek.

PLAKASIZ ARAÇ

Tescilli aracı plakasız kullanan sürücüye bin 698 TL ceza verilecek, plaka takılıncaya kadar araç trafikten men edilecek.

SAHTE PLAKA

Başka bir araca tescilli veya sahte plakayı takan veya kullananlara 5 bin TL para cezası verilecek ve araç trafikten men edilecek.

PLAKA BASIMI

Basılı kâğıtlar ve tescil plakalarının yetkilendirilenler dışında basımını veya dağıtımını yapanlara 10 bin TL para cezası verilecek. (Habertürk)

O PKK'lıyı SABAH buldu

O PKK'lıyı SABAH buldu

İçişleri Bakanı Soylu’nun “PKK’nın üst düzey bir yöneticisi elimizde” dediği teröristin, örgütün 47 kişilik sözde askeri konsey üyesi ‘Serhat Karayazı’ kod adlı Abdulnur Kaplan olduğu ortaya çıktı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Elimizde PKK'nın üst düzey yöneticilerinden biri var. Bu terörist 14 Temmuz gecesi telsizle kendilerine bir ay boyunca eylem yapmamaları yönünde talimat geldiğini anlatıyor" dediği teröristin kimlik bilgilerine SABAH ulaştı. PKK'nın sözde Botan eyaleti adını verdiği Siirt-Şırnak kırsalında yakalanan teröristin Erzurum nüfusuna kayıtlı 43 yaşındaki 'Serhat Karayazı' kod adlı Abdulnur Kaplan olduğu öğrenildi.

 

SÖZDE KONSEY ÜYESİ
Başında Murat Karayılan'ın bulunduğu sözde Halk Savunma Merkez Karargâh Komutanlığı ve PKK'nın silahlı kanadı HPG'nin 47 kişiden oluşan sözde Askeri Konsey üyesi terörist, Karayılan'ın en güvendiği yakın adamlarından biriydi. 1992 yılında dağ kadrosuna katılan Kaplan, terör örgütünün Tunceli, Erzurum, Erzincan, Bingöl ve Karadeniz kırsalında 27 silahlı ve bombalı saldırıya bizzat katılmak, planlayıp talimatını vermek suçundan aranıyordu. Terörist Kaplan'ın 2009 yılı Mayıs ayında Kandil'deki Hakurk Kampından 16 kişilik terörist grupla Türkiye'ye sızarak Erzurum kırsalına bölge sorumlusu olarak geldiği bildirildi. "Pir" telsiz kodunu kullanan Kaplan, 2009-2012 yıllarında sözde Erzurum eyaleti Doğu cephesi (Muş Malazgirt, Bulanık, Varto, Erzurum Hınıs, Bingöl Karlıova, Şerafettin Dağı, Kartevin Dağı) alan sorumlusuydu. Son olarak Siirt-Şırnak kırsalını içine alan ve PKK'nın sözde Botan sahası diye adlandırdığı bölge sorumlusu olan Kaplan'ın örgüte yeni katılan teröristlere ideolojik eğitim de verdiği öğrenildi.

30 PEŞMERGEYİ KATLETTİ
Terörist Abdulnur Kaplan'ın son olarak geçen yıl 24 Mayıs 2015'te Türkiye-İran- Irak üçgenindeki Kandil bölgesinin Lolan, Hinere ve Kelaşin bölgesinde İran Kürdistan Demokrat Partisi peşmergelerine yönelik saldırıyı planlayıp organize ettiği bildirildi. Kaplan, 30 peşmergeyi Kandil bölgesine izinsiz girdikleri gerekçesiyle öldürttükten sonra terör örgütünün yayın organı olan bir televizyona röportaj vermişti.

27 SALDIRININ SORUMLUSU
Teröristin katıldığı ve talimat verdiği eylemlerden bazıları şöyle:
7 Aralık 2009'da Tokat'ın Reşadiye İlçesi Sazak Köyünde askeri araca pusu kurup 7 askerin şehit edilmesi
1 Mayıs 2010'da Tunceli Pülümür İlçesindeki Sarıyayla Jandarma Karakoluna düzenlenen ve aralarında karakol komutanı Astsubay Hasan Özüberk'in bulunduğu 4 askerin şehit edildiği, 8 askerin yaralandığı saldırıyı yönetip talimatının verilmesi
29 Temmuz 2011'de Bingöl'ün Karlıova İlçesinin Taşlıçay Köyünde korucubaşı Hacı Alan'ın evine giderken şehit edildiği suikastın talimatını vermek.

10 PKK'LI TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Terör örgütüne yönelik operasyonlarda Irak'ın kuzeyinde 10 terörist öldürüldü. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde önemli yurt içi olaylara ilişkin bilgi verildi. Buna göre, Şırnak merkezde 7 kg Amonyum Nitrat ve 200 gr TNT bulundu. Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde ise , iki barınakta yaşam malzemesi ele geçirildi. Şırnak'ın Silopi'de ise Irak kuzeyi bölücü terör örgütü barınma alanlarından kaçan 6 PKK'lı teslim oldu. Irak'ın kuzeyi, Avaşin -Basyan ve Zap bölgesine düzenlenen hava harekâtında da iki silah mevzii ile 7 dinamik hedef imha edildi, 10 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlerce kullanıldığı tespit edilen 10 havan mevzii, üç Doçka uçaksavar silah mevzii, sığınak ve barınaklar imha edildi.

FETÖ elebaşı, kendi elemanlarını bile dinletmiş

FETÖ elebaşı, kendi elemanlarını bile dinletmiş

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, örgüt elebaşı Gülen'e doğrudan bağlı olan ve örgütün "dijital sahasını" kontrol yetkisine sahip arama tarama mesullerinin (ATM) büyük bir gizlilik içerisinde yürüttükleri faaliyetlerin detayları yer aldı. İddianamede, ATM'lerin şüpheli gördükleri örgüt mensuplarını TSK, MİT ve emniyetteki örgüt üyelerinden yardım alarak cep telefonlarını dinlettiklerine ilişkin ayrıntılar da anlatıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, doğrudan örgüt lideri Fetullah Gülen'e bağlı olarak gizli bir şekilde faaliyetlerini yürüten, örgüt ve üyelerini dijital alanda kontrol yetkisine sahip ATM'lerle (Arama Tarama Mesulleri) ilgili ayrıntılı bilgilere yer verildi.

İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ GİBİ

Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun koordinesinde Savcı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, örgüt yapısının anlatıldığı bölümde, FETÖ'nün gizlilik, hiyerarşik yapılanma, özel haberleşme ve kod adı kullanma gibi özellikleri ile yasa dışı terörist örgütlenme taktiklerini kullandığı bilgisine vurgu yapılarak, dini unsurları temel alarak hareket ettiğini iddia eden örgütün açık ve şeffaf olmak yerine bir istihbarat örgütü gibi faaliyetlerini gizlilik içerisinde hayatın her safhasında tedbirler alarak sürdürdüğü belirtildi.

ADIYAMAN MERKEZLİ 10 İLDE FETÖ OPERASYONU

FETÖ OPERASYONLARINA KARŞI ÖNLEM ALIYORLARDI

Örgüt içerisinde bu şekilde hareket eden, ATM olarak tabir edilen kişilerin, özellikle örgütün devleti ele geçirme amacının deşifre olmasının ardından, ülke genelinde süre gelen soruşturmalarda örgüt mensuplarının emniyet personelinin düzenleyeceği operasyonlara karşı önlem almalarını sağladığının anlatıldığı iddianamede, ATM'lerin karşı istihbarata karşı korunmaya yönelik çalışmalar yürüttüğü ve bunun için de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), emniyet teşkilatı ve Milli İstihbarat Teşkilatı'ndaki (MİT) örgüt mensuplarından karşı istihbarat topladıklarına işaret edildi.

FETÖ'CÜ BABASINA SESLENEREK, TESLİM OLMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU

"ATM'LER DİREKT OLARAK GÜLEN'E BAĞLI"

Bilişim ve teknoloji konularında üst düzey seviyede donatılmış kişilerden oluşan, mütevelli heyeti üyelerinin bile tanımadığı ATM'lerin doğrudan doğruya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e bağlı olduğunun kaydedildiği iddianamede, "ATM'lerin örgüte yönelik olarak yapılan operasyonlarda, kolluk kuvvetlerince örgüt elemanlarından elde edilecek bilgi, belgeler ile örgütün zayıf duruma düşme ihtimaline ve örgütün zarar görmesini engellemek için, denetim görevini ifa eden örgüt üyelerinde bilgi, belge, fotoğraf, dijital vb. olup olmadığını kontrol eden kişiler olduğu tespit edilmiştir. ATM görevlilerinin çok gizli oldukları, bilgisayar, dijital ve elektronik konularında üst düzey seviyede bilgi ile donatılmış kişiler oldukları, mütevelli üyelerinin ATM'leri tanımadıkları, bireysel hareket ettikleri, direkt olarak örgüt lideri Fetullah Gülen'e bağlı oldukları anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

TEKİRDAĞ'DA FETÖ/PDY'NİN "KADIN YAPILANMASI"NA OPERASYON

KENDİ MENSUPLARINI BİLE DİNLEMİŞ

Örgüt içerisinde etkin ve geniş yetkileri olan ve örgüt mensuplarının tayinlerinin çıkartılması ya da cezalandırılmasına kadar birçok gücü elinde bulunduran ATM'lere güvenlikçi ve teknik personel gözü ile bakıldığına dikkat çekilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

"ATM sorumlularının tüm örgüt üyelerinin denetiminden, özellikle il ve ilçe imamları, genel muhasebeciler ve eğitim danışmanlarının bilgisayarlarından tutun telefon ve evlerindeki dijital malzemelere kadar denetim ve arama yaptıkları, örgütü bir operasyon esnasında zor durumda bırakabilecek bir husus olup olmadığının kontrolünü yaparak, eğer varsa bulunan bilgi ve belgeleri sildikleri, kontrolünü yaptığı kişiye ceza olarak doğu illeri ya da Afrika ülkelerine tayinini çıkartma yetkisine sahip oldukları, ATM sorumluları bir bölge, il veya ilçede önem arz eden bir toplantı yapılacaksa toplantı yapılmadan önce ihbar veya şüphelenme durumunda toplantı salonunda dinleme cihazı araması yaptıkları, bununla ilgili gerekli ekipmanlara sahip oldukları, gerekli ekipmanların bulunmaması hallerinde emniyet, askeriye veya MİT'te faaliyet gösteren örgütün elemanlarından faydalanmak suretiyle bu ekipmanları tedarik ettikleri, ATM sorumlularının şüphelendikleri örgüt üyelerinin cep telefonlarını yine emniyet, askeriye veya MİT'te faaliyet gösteren örgütün elemanlarından faydalanarak dinlettirdikleri tespit edilmiştir."

İddianamede, örgütün herhangi bir gizli faaliyetini açığa çıkarabilecek görüşmeler yapan örgüt mensubunu ikaz eden ATM'lerin aynı zamanda, TSK, MİT ile emniyetteki sorumlulardan oluşan "hususi"leri takip eden "il imamları"nı da denetledikleri bilgileri de yer aldı.

FETÖ'CÜ EKREM DUMANLI ABD'DE BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ

481 SANIK HAKKINDA KARAR: KOVUŞTURMAYA GEREK YOK

İzmir'de, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş, iddianamede, 267 sanık hakkında kamu davası açılmasına, 53 sanığın dosyalarının ayrılmasına, 481 sanık hakkında ise ek kovuşturmaya gerek olmadığına yer verilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" sanık ve "örgütün elebaşı" olarak aralarında bulunduğu sanıklara "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltildi.

Bu haber 17381 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Erdoğan İmralı Heyeti'ni kabul etti... Görüşmede MİT de var: Buldan ve Sancar Beştepe öncesi kimlerle görüştü?
Başkan Erdoğan İmralı Heyeti'ni kabul etti... Görüşmede MİT...
Başkan Erdoğan İmralı Heyeti'ni kabul etti... Görüşmede MİT de var: Buldan ve Sancar Beştepe öncesi kimlerle görüştü?
Başkan Erdoğan İmralı Heyeti'ni kabul etti... Görüşmede MİT...