Türkiye ve Irak karşılıklı olarak vizeleri kaldırdı. Karar yarından itibaren geçerli olacak.

Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakcı, 2014 yılından beri üzerinde çalışılan Türkiye ile Irak arasında resmi pasaportlara vizeyi kaldıran anlaşmanın nihayet 28 Ekim 2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, söz konusu anlaşma uyarınca diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamili Türk ve Irak vatandaşlarının Irak ve Türkiye'ye seyahat için artık vizeye gereksinim duymayacaklarını açıkladı.

Büyükelçi Kaymakcı, değişikliğin sadece diplomatik, hizmet ve hususi pasaportlar için geçerli olduğunu, umuma mahsus Irak pasaportlarına ise etiket vize, e-vize ve C1 (tedavi, turizm ve ticaret) vize uygulamasının devam ettiğini, Türkiye'nin vize koşullarını yerine getiren ve önerildiği şekilde başvuran Iraklılara aynı gün vize verebildiğini vurguladı.

Büyükelçi Kaymakcı, 2016 yılı başında başlatılan yeni vize uygulamaları ve kolaylıklarıyla, koşulları yerine getiren Iraklıların kolay ve hızlı bir şekilde vize alabilirken, Irak'tan Türkiye'ye ve diğer Avrupa ülkelerine yasadışı göçün ise önemli ölçüde azaltıldığını da kaydetti.

Irak'ın kuzeyinde Zap bölgesine düzenlenen hava harekatında, PKK'ya ait 5 hedef yok edildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütü PKK'ya karşı ağır darbeler vurmaya devam ediyor. TSK, terör örgütüne karşı düzenlenen hava operasyonuna ilişkin bir açıklama yaptı.

5 HEDEF YOK EDİLDİ

Açıklamada,"Irak'ın kuzeyinde bulunan Zap bölgesine düzenlenen hava harekatında 5 hedef imha edildi" denildi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında bugünkü yaptığı konuşmadan dolayı soruşturma açıldığı bildirildi..

Kobani Bahane edilerek 50'den fazla vatandaşın vahşice öldürüldüğü 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi bugün de Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Eş Başkanın gözaltına alınması bahanesiyle halkı sokağa, gösteri ve protestolara çağırdığı, tıpkı 15 Temmuz'daki gibi direnme hakkının meşru olduğunu söylediği konuşması nedeniyle Demirtaş hakkında soruşturma açıldı.

İŞTE AYRINTILAR

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, bugün Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı konuşmadan dolayı soruşturma açtı.

Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızca HDP Milletvekili Selahattin Demirtaş hakkında bu gün yaptığı konuşmaları nedeniyle 'Halkı kanunlara uymamaya tahrik, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılama, Cumhurbaşkanına Hakaret, Suç ve Suçluyu övme' suçlarından soruşturma başlatılmıştır" denildi.

İŞTE DEMİRTAŞ'IN HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMASINA NEDEN OLAN SÖZLERİ:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Yakın arkadaşlarım da içlerinde varsa onlara da sesleniyorum, kimse mağdur edebiyatı yapmasın" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili o açıklamaları:

Özellikle 2012 yılından sonraki provokasyonlarıyla bu milletin nefesini söndürdük zannettiler. Karşıların milyonları görünce şaşırdılar. Tankları görünce kaçacaklarını sandıkları bu insanların üzerlerine gelmeye devam ettiklerini görünce panik oldular. Şunu unutmayın Ya Hafız ismi şerifiyle Rabbim tecelli ettiği zman hiçbir şey değişmez. Bizler bu yolda kararlılıkla devam edeceğiz. Şimdi birileri diyor ki bu nasıl darbe? O tüfeklerden neden daha çok mermi çıkmadı? Korkuyu unutmuş insanlara istediğiniz kadar mermi atın sonuç değişmez. Bizim milletimizin ölüme bakışı başkaları gibi değildir.

YAKIN ARKADAŞLARIM DA VARSA ONLARA SESLENİYORUM

15 Temmuz gecesi 246 değil de 246 bin insanımız şehit olsaydı, bu mesele üzerinden polemik üretenler acaba darbeyi kabul edecekler miydi? O zaman da başka bir bahane bulacaklardı. Öyleyse ne darbenin ne darbe girişimine karışanların ne de o örgüte doğrudan veya dolaylı destek veren hiç kimsenin gözünün yaşına bakma hakkına sahip değiliz. Kimse mağdur edebiyatı yapmasın! (FETÖ'yle mücadele) Yakın arkadaşlarımdan içlerinde varsa onlara da sesleniyorum. Yakın arkdaşlarımdan, siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından her çevreden pek çok kişi bunların üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı bana söylüyordu. Sadece milletim beni bu mücadelemde kayıtsız şartsız destekledi.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde doğalgaz boru hattında patlama meydana geldi.

İlçenin Tanıktepe köyü sınırlarından geçen ve ana iletim hattı olduğu belirtilen doğalgaz boru hattında henüz belirlenemeyen nedenle patlama gerçekleşti.

Patlamanın ardından doğalgaz boru hattında yangın çıktı.

Olayın ardından güvenlik güçleri, itfaiye ve doğalgaz görevlileri bölgeye sevk edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün Türk Telekom'daki yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmada örgütün kriptolu iletişim programı ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen 6 şüpheli daha tutuklandı.

Daha önce tutuklanan şüphelilerle birlikte FETÖ'nün Türk Telekom'daki yapılanmasına yönelik soruşturmada tutuklanan şüpheli sayısı 61 oldu. 4'ü nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden olmak üzere 11 şüpheli ise adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. FETÖ/PDY'nin Türk Telekom'daki yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında daha önce gerçekleştirilen iki farklı operasyonda 55 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Orhan Aydın tarafından yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ'nün kriptolu iletişim kanalı ByLock kullandığı belirlenen 20 şüpheli hakkında 19 Ekim'de gözaltı kararı verilmişti. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 17 şüpheli İstanbul Adalet Sarayı'na çıkarıldı. 2 şüphelinin firari olduğu, bir şüphelinin ise başka ilde tutuklandığı belirtildi. Cumhuriyet Savcılığınca ifadeleri alındıktan sonra 7 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken 10 şüpheli tutuklanması talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
İstanbul nöbetçi 6. Sulh Ceza Hakimi Fevzi Keleş tarafından sorgulanan şüphelilerden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından ByLock programı kullandığı tespit edilen Emre Özçakır, Mustafa Bostancı, İsmail İnci, Haydar Kütük, Yusuf Gider ve Mahmut Dişçi, FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Daha önce ifadesi alınan şüphelilerin ifadelerinde isimleri geçen Fatih Ün, Taha Elmacı, Reis Boğaçayır ve Tevfik Şahin ise adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Genelkurmay Başkanlığı açıkladı. Antalya Konyaaltı'nda tespit edilen 2 sığınakta PKK'ya ait silah ve mühimmat bulundu.

Genelkurmay Başkanlığı, Antalya Konyaaltı'nda tespit edilen 2 sığınakta PKK'ya ait olduğu belirtilen 2 Kalaşnikof piyade tüfeği, 1 RPG-7 roketatar, 3 el bombası, 4 roketatar fişeği, 12 Kalaşnikof piyade tüfeği şarjörü ve 150 Kalaşnikof piyade tüfeği fişeğinin ele geçirildiğini açıkladı.

VAN'DA PKK'LILARIN EVLERİNDE SAVAŞ MÜHİMMATI ÇIKTI!

PKK'YA AİT SIĞINAKTA 7 TON PATLAYICI BULUNDU

Başarısız darbe girişiminin ardından FETÖ'nün, Bartın'daki sözde "il emniyet imamları"na gizli haberleşme programı "ByLock" üzerinden “gaybubet” talimatı vererek, "delilleri yok etmeleri ve kaçmaları"nı istediği belirlendi

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), Bartın'daki örgüt sorumlularına ByLock üzerinden "gaybubet (göz önünde bulunmama)" talimatı vererek, delilleri yok edip kaçmalarını istediği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının tarafından açılan, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması devam ediyor.

TALİMAT BYLOCK ÜZERİNDEN VERİLMİŞ

Yapılan çalışmalarda, örgütün Bartın emniyet yapılanmasındaki "il emniyet imamlarına", kriptolu haberleşme programı "ByLock" üzerinden "gaybubet" talimatı verdiği ve delilleri yok ederek kaçmalarını istediği tespit edildi.

Örgütün ayrıca, üyelerine muhtemel gözaltına alınma durumunda sessiz kalmaları, suçlamaları reddetmeleri yönünde talimat verildiği belirlendi.

Geçen cumartesi düzenlenen operasyonlarda Bartın'da FETÖ/PDY'nin kentteki "emniyet yapılanması, emniyet müdürleri ve komiserlerden sorumlu imam" oldukları iddiasıyla 3 kişi tutuklanmıştı. Öğretmen A.E'nin örgütün kentteki emniyet yapılanmasından, akademisyen İbrahim Ç'nin emniyet müdürlerinden, avukat Fatih A'nın da komiserlerden "sorumlu imam" olduğu tespit edilmişti.

İbrahim Ç'nin ev ve iş yerinde yapılan aramada örgüte ait çok sayıda kitap ve çeşitli dokümanlar bulunurken, "himmet" adı altında toplanan 20 bin dolar ve 20 bin Türk Lirası'na el konulmuş, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarısız olmasının ardından şüphelinin, yurt dışına kaçmak için himmet paralarını kullanacağı belirlenmişti.

DEAŞ'ın Musul'da yaktığı kükürtten oluşan dev duman kütlesi, bu akşam rüzgarın güneye dönmesiyle Türkiye'ye yönelecek. Yarın Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da görülecek yüksek nemle birlikte asit yağmurları yağabileceğini belirten uzmanlar, kapı ve pencerelerin kapatılmasını istedi. Peki konuyla ilgili nasıl önlem almak lazım? Gerçekten gökten başımıza asit mi yağacak?

Meteorolojinin yeni konusu terör kaynaklı hava kirliliği... Uydudan görülen DEAŞ'ın yaktığı maden ve petrol kuyularının Türkiye'ye doğru ilerlediği ve insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturduğu öğrenildi. Bu bulutların yağış durumunda tüm canlılar için ciddi riskleri de beraberinde taşıyor. Peki bu riskler neler?

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu konuyla ilgili merak edilen soruları AHaber yayınında anlattı. Kadıoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yağmurlu havanın sadece cuma günü Türkiye'nin Güneydoğusuna giriş yaptığını söyledi. Kadıoğlu açıklamasında bu bulutların beraberinde getirdiği riskleri şu şekilde ifade etti:

NE YAPMAK LAZIM?

"Bu bulutlar çok yoğun şekilde gelmiyor. Havadaki sülfür ile yağmurdaki hidrojen birleşince bölgede yağmur sülfürik asit şeklinde düşecek yeryüzüne. Bu tür yağışların sürekli yağabiliyor. Sonuçta bu bir asit yağmuru. Bitkilere, metallere, tarihi eserlere zararlar verebilir. Göllere düşerse, göllerin asit düzeyini artırır ve tabii ki solunum konusunda da problem olabiliyor. Bu günlerde açık havada spor yapılmamalı ve açık alanda çok fazla durulmamalı"

DEAŞ'IN UYUYAN HÜCRELERİ HAREKETE GEÇTİ

'DEAŞ TEHLİKESİ YÜZDE 90 ORANINDA ORTADAN KALKTI'

Sosyal medyada #Aksilahlanma şeklinde tag açıp bunu yayan ve bu yalanın Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapılmasını sağlayan FETÖ'cü Ahmet Kemal A.'nın ev aramasında 100 adet F serisi 1 dolar ele geçirildi.

Sosyal medyada Twitter üzerinde #Aksilahlanma diye tag açıp bunu önce sosyal medyada yayan sonra da Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet olmasını sağlayan @JeansBiri adlı Twitter kullanıcısının FETÖ'ye ait Elazığ'daki Özel Yavuz Selim Koleji öğretmeni olduğu ortaya çıkmıştı. Günlerdir aranan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Ahmet Kemal A.'nın peşine düşen İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri şüpheliyi Gaziantep Şahinbey'deki bir adreste yakaladı. AK Partililer'in silahlandığı yalanının mimarı FETÖ'cü şüphelinin adresinde yapılan aramada terör örgütün şifreli parası 1 dolardan F serisi 100 adet ele geçirildi. Evde ayrıca yüklü miktarda para ve digital malzemeler bulundu. Ahmet Kemal A.'nın @JeansBiri isimli hesabın patentinin sahibi olduğu, bu hesabı işlettiği, kısa süre önce de #Aksilahlanma şeklinde tag açıp bunu sosyal medyada yaydığı anlaşıldı. Şüphelinin 15 Temmuz darbe girişimi ardından 18 Temmuz'da ikamet ettiği Elazığ'dan ayrıldığı belirlenmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatını konu edinen 'Reis' filmini tanıtırken alçakça 'diktatör' hakaretini kullanan sinema portalı IMDB'nın vukuatları bitmedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatını anlatan 'Reis' filminin tanıtımında daha önce 'diktatör' gibi küstah bir tanım kullanan sinema portalı 'IMDB' bu olayın ardından bir skandala daha imza attı. Gelen sert tepkilerin ardından bu ifade değiştirilirken bu sefer de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan için 'Gürcü eski mafya lideri' hakaretini kullandı.

KİMDİR BU IMDB?

Açılımı Internet Movie Database olan site, sinema filmleri ve televizyon dizileri ile birlikte birçok oyuncu hakkında bilgiler içeren 'çevrimiçi bir veri tabanı' olarak biliniyor.

1998 yılında alışveriş sitesi olan Amazon tarafından satın alınan IMDB'nin sahibi pozisyonunda Jeff Bezos bulunuyor. Bezos, Pentagon'un danışmanı ve The Washington Post gazetesinin yatırımcıları arasında da yer alıyor. The Washington Post gazetesi ise 15 Temmuz hain darbe kalkışması ile ilgili, olaydan 3 ay önce sayfalarına taşıdığı bir haberde böyle bir şeyin yaşanabileceğini yazmıştı...

Sinema Yazarı ve Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk IMDB'deki kirli ilişkileri Sabah.com.tr için yorumladı.

SİNEMA İŞİN VİTRİNİ. ARKASINDA İSE…

IMDB diye bir site var. 1990'da kurulmuştu. Filmler ve diziler hakkında bilgi alınan halka açık veri tabanı gibi duran bu site aslında ABD'nin Holywood üzerinden yürüttüğü emperyalist propagandalar için sakil bir enstrumandan başka bir şey değildi. Yıllar içinde çok patron gelip geçti IMDB'nin üzerinden. En son Amazon gurubunun borusunu üflüyorlar mesela. Patronların ismi farklı da olsa yaptıkları iş ve politikaları hiç değişmedi. Canlarını sıkan, kuyruklarına basan, istemedikleri kim varsa, kimin ipini çekeceklerse işaret fişeklerini buradan yaktılar hep. Bakmayın siz sinema, sanat gibi ince pozlar vermelerine. ABD, Irak işgaline hazırlanırken, Saddam'nın diktatör olduğunu, nükleer silah hazırlayıp dünyaya saldıracağını ilk bu sitedeki filmlerin notlarında okudu dünya.

MEL GİBSON VE CLİNT EASTWOOD'A OPERASYON

Mel Gibson "Tutku" adında bir sinema filmi çekmişti. Bu filmde sözde İsa (as) hayatı anlatılıyordu. Siyonistler çok kızdılar bu filme. Mel Gibson'ın ipini ilk olarak bu siteden çekmişlerdi. 2004 yılıydı ve IMDB, Mel Gibson için demediğini bırakmamıştı. Sinema dünyası, "bu adam bir daha Hollywood'da stüdyoların kapısından giremez" dediklerinde ne kadar haklı olduklarını yıllar içinde hep birlikte şahit olduk. Aynı durum Clint Eastwood için de geçerli. İpinin çekildiğini ilk olarak İMDB yazmıştı.

IMDB ESKİ PARLAK GÜNLERİNİ ARIYOR

Sonra ne oldu? Holywood denilen canavarın ağzından çıkan, herkesin korktuğu ateş zamanla söndü. Tam neyi kastettiklerini kendilerinin bile bilmediği "Amerikan Kültürü" denilen tuhaf şeyin tozlu raflarından Marvell kahramanlarını indirdiler ama olmuyordu bir türlü. İhtiyar canavar kalkamıyordu ayağıya. Örümcek Adamlar, Kaptan Amerikalar hatta Ninja Kaplumbağalar bile çare olmadı bu çöküşe. Holywood çöktükçe, altında beslenen IMDB de çökmeye başladı. İşler eskisi kadar parlak değil artık.

FETULLAHÇI İMAM MEHMET YAŞA'NIN IMDB'DE NE İŞİ VAR?

İşler artık iyice kötüleştiği bir gün, "para gelsin de nereden gelirse gelsin" seviyesine kadar düştüler. O günler Fetullahçı Teröristlerin Türkiye'den çaldığı paraları Clinton'un adamlarına saçıp savurduğu günlere denk geldi. Fetullahçı Teröristlerin ABD Doğu yakası Elebaşlarından Mehmet Yaşa, Amazon içine biraz koklatınca ortak düşman Erdoğan hakkında yazılar yazmaya başladı. "Diktatör, Gürcü mafyası" gibi alçakça iftiraların hepsi Mehmet Yaşa tarafından satın alınmış satırlardır. Özellikle uzun yıllardır, Fetullahçılar tarafından kulaktan kulağa yayılan "Gürcü Mafyası" iftirası tercihen yazılmış stratejik bir cümledir. Fetullahçılar "biz burada da varız" diyorlar.

Şimdi asıl soru şu: IMDB denilen 7 kocalı operasyon sitesi, Fetullahçı palavralarıyla iflastan kurtulur mu bilimem ama biz çökmek üzere olan eski kafa operasyon çöplerini ne kadar ciddiye almalıyız?

Başbakan Binali Yıldırım, "Birçok alanda, özellikle katma değer katkısı yüksek olan sektörlerde yatırım önceliği, bizim ekonomi politikaları bakımından desteklenecek. Bunlar nedir, bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer yedi temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek" dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Toplantısının sonunda konuştu. Ekonomi ile ilgili yapısal reformlar, orta vadeli plan ve Türkiye ekonomisinin yatırımın artırılmasına yönelik düşünceleri ve 2017 bütçesi, özellikle kamu yatırımının yüzde 30 artırılması gibi konuların, Türkiye'nin orta ve uzun vadede gerçek üretime, istihdama dayalı bir yatırım stratejisi ekonomik öngörüsü olduğunun bir kez daha teyit edildiğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Ekonomi dinamik bir sektör. Gelişen küresel şartlara göre eğer tedbirlerinizi anında almazsanız bunun sonuçları ülkeye olumsuz yansıyabilir. Bunun da farkındayız. Bu nedenledir ki, Türkiye 2003'ten beri 2009 büyük kriz dışında 27 çeyrek hep büyüyerek geldi. Milli gelirini 1'den 3'e katladı ve bütçe ve cari açığı uluslararası kabul edilebilir seviyelerin çok altına düşürdü. Bankacılık sisteminin direnci asla azalmadığı gibi arttı da. Sermaye yeterlilik oranı yüzde 16'ları bulmuş durumda. Standartların iki katında. Bundan sonraki bankalarımızın hedefi de KOBİ'ler başta olmak üzere gerçek ekonomiye daha fazla kaynak aktarmak yönünde olacak. Birçok alanda, özellikle katma değer katkısı yüksek olan sektörlerde yatırım önceliği, bizim ekonomi politikaları bakımından desteklenecek. Bunlar nedir, bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer yedi temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek. Ayrıca bölgesel olarak öncelikli yerlerimiz var. Teşvikte konfeksiyon usulünden ısmarlama usulüne geçiş yapıyoruz. Bunlarla ilgili hükümetimizin yaptığı çalışmaları yatırımcılarla paylaştık ve onların gelecek hedeflerini öğrenme fırsatı bulduk."

"KÜRESEL YATIRIMCILARIN BİZDEN BEKLENTİLERİ VAR"

Küresel yatırımcıların, Türkiye'yi gelecek yıllar için bir bölgesel yönetim merkezi olarak kabul ettiğini belirten Yıldırım, "Yabancı yatırımcıların sadece Türkiye'ye yatırım değil, aynı zamanda Türkiye merkez olmak üzere Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Doğu Avrupa gibi bölgelerin de yönetimini Türkiye üzerinden yapma yönünde kararları var. Bu bakımdan bizden beklentileri var. Bu beklentilerin bir kısmı halloldu, bir kısmını da önümüzdeki süreç içerisinde tamamlamış olacağız. Güzel yapıcı bir toplantı yaptık" şeklinde konuştu.

"YATIRIMCILARIN DUYMAK İSTEDİĞİ ÜÇ ÖNEMLİ KONU VAR"

Başbakan Yıldırım, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Yatırım desteği için iştah kabartıcı desteklerinin olduğu hatırlatılan Yıldırım, bu desteklerin ne olduğu ve yabancı firmalardan Türkiye'ye yeni yatırım olup olmayacağı sorusuna şu yanıtı verdi:

"Önemli yatırımları var. Kimisi 100 yıldan fazla, kimisi yeni Türkiye'de. Tabi ki önümüzdeki beş ve 10 sene içerisinde yeni hedefleri ve projeleri var. Onlarla ilgili bilgi verdiler. Yatırımcıların duymak istediği üç önemli konu var. Birisi istikrar ve güven. İstikrar ve güvenin Türkiye'de uzun süredir devam ettiği, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen istikrarda ve güvende bir bozulma olmadığı gibi, daha da demokrasimiz bu darbe girişiminden güçlenerek çıktı. Dolayısıyla küresel yatırımcılar için, yerli yatırımcı için öngörülebilirlik gerek.

Geleceğe yönelik hesaplarını daha iyi yapabilecekler. Biz burada ne yaptık, iştah kabartıcı konu aynı zamanda Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik 100 maddeyi geçen Haziran ayından bugüne kadar yaptığımız düzenlemeler var, yapısal dönüşümler var.

Türkiye Varlık Barışı gibi, Vergi Barışı, stok affı gibi konular var. Şirket kurulumunun maliyetinin düşürülmesi, hileli iflasların önlenmesi, küresel yatırımcıların Türkiye'de oturumlarının kolaylaştırılması, tersine beyin göçü başlatılması, yatırımcıların karşılaştıkları özel sorunlar da var. Bir de özel olarak firma ve yatırımcıya mahsus, adeta ısmarlama elbise gibi bir yatırım şekli var, bunu devreye aldık. Teşvik yöntemi var, bu yöntemi uygulamaları hakkında bilgi verdik.

Bir genel teşvik var bir de bazı yatırımlara mahsus özel teşvikler var. Özellikle doğu ve güneydoğuda son aylarda ortaya koyduğumuz yatırım destek hamlesi, cazibe merkezleri oluşturma projesinde kapsamlı bilgi verdik. IT sektörünün geliştirilmesi ve sanayi 4.0 ile ilgili hazırlıkların tamamlanması gibi küresel yatırımcıların ve yerli yatırımcıların bekledikleri konuları bütün ayrıntılarıyla ele aldık ayrıca beklentilerini öğrenme fırsatı bulduk."
 

Dün direniş adı altında sokakları savaş alanına çevirebilecek tehlikeli davetlerine sadece 30 kişiyi toplayabilen HDP'nin 6-8 Ekim olaylarının da çağrısını yapan Genel Başkanı bu kez 15 Temmuz direnişini istismar ederek insanları sokağa çağırdı.

Dün 950 bin kişilik Diyarbakır'da sadece 30 kişi toplayabilen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş terör ve şiddetle arasına mesafe koymadığı için halkın desteğini kaybetmesine rağmen tehlikeli çağrılarına devam ediyor. Önceki gün gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın ziyaretine giden Selahattin Demirtaş çıkışta yaptığı açıklamada barışın yalnızca kendi ellerinde olduğunu söyleyerek "Gelecekse barışı bu ülkeye biz getireceğiz. Onu da direnerek getireceğiz" şeklinde konuştu.

'15 TEMMUZ' İSTİSMARI

Konuşmasında ülkemizin FETÖ'cü hainler tarafından işgal girişimine maruz kaldığı ve milletin şanlı bir direnişle karşı koymasını kendi meseleleriyle eş değer tutan Demirtaş 'Milletin o gece yaptıklarını şimdi de yapması gerektiğini ve bunun meşru olduğunu' söyledi.

İşte Demirtaş'ın ilgili sözleri;

Nasıl 15 Temmuz akşamında 'Halk darbeye karşı, seçilmiş iradeye el koymak isteyenlere karşı sokağa çıktıysa, o ne kadar meşru ise şimdi de o kadar meşrudur' diyerek "Kimse bunun meşruiyetini tartışamaz. Herkes kendini görevli ve partili kabul edecek. Ev ev dolaşacak bu kampanyayı yürütecek. OHAL'e karşı kampanya yürütüyoruz. Tutuklamalara karşı kampanya yürütüyoruz. Belediye başkanlarına karşı yapılan haksızlığa karşı kampanya yürütüyoruz. İrademize karşı saldıranlara karşı kampanya yürütüyoruz" dedi.

"BARIŞ GELECEKSE BİZ GETİRECEĞİZ!"

Demirtaş barışın da tek ellerinde olduğunu ve onlar istemeden gerçekleşmeyeceğini iddia ederek "Bu ülkeye barış gelecekse biz getireceğiz. Özgürlük gelecekse biz getireceğiz. Bunu da direnerek yapacağız. Boyun eğerek değil, teslim olarak değil" dedi.

81 İLİ KARIŞTIRMAK İSTİYORLAR

Demirtaş "herkes her yerde" sözleriyle "81 ilde protesto ve gösteri yapmalı sokakta olmalı" çağrısı yaparken HDP'ye ait sosyal medya unsurlarında Demirtaş'ın açıklamaları ''Direniş'' koduyla paylaşılarak özellikle büyükşehirlerde hareketlilik amaçlandığı da gözlendi.

Kaynak: Sabah.com.tr

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Obama ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Obama ile yaptığı görüşmeye ilişkin ilk açıklama geldi.

Erdoğan: "Sayın Obama ile uzun uzadıya bir görüşmemiz oldu ve bu görüşmelerimizle birlikte de bu tür adımları atacağımızı kendileriyle de paylaştık" "Şunu söyleyeyim, PYD YPG gibi terör örgütlerine bizim ihtiyacımız yok. Rakka'da PYD PKK aynıdır zaten YPG aynıdır. Biz dedik ki 'Gelin sizinle beraber Rakka'dan DEAŞ'ı atalım.' Bunu biz sizlerle beraber hallederiz. Bu gücümüz var"

"Kerkük'te Musul'da Telafer'de Sincar'da bu mücadeleyi yine sürdüreceğiz. Sincar yeni bir Kandil olma yolunda. Onun için biz Sincar'a müsaade edemeyiz, Çünkü orada PKK var"

İstihbarat kaynaklarına göre, Hürriyet’te Türk asıllı ABD vatandaşı David Keynes’le yapılan ByLock röportajının 2 temel hedefi var: 1: 15 Temmuz ile FETÖ’nün ilişkisini sulandırmak 2: Örgütün CIA ile bağlantılı ‘büyük balıkları’nı kamufle edebilmek

ByLock'un sahibi olduğunu söyleyen Türk asıllı ABD vatandaşı David Keynes'in, Aydın Doğan'ın Hürriyet gazetesinde yayımlanan beyanatları, istihbarat kaynakları tarafından, inandırıcı bulunmadı. Haber, FETÖ ile Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA'nın bir operasyonu olarak değerlendirildi. İstihbarata göre, operasyonun iki amacı var. Ana amaç, gizli haberleşme sistemi ByLock'un Ocak 2016'dan sonra kullanılmadığını yayarak, "FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminde yer almadı" algısını yerleştirmek... İkinci amacın ise "ByLock'un kullanıcılarının yüzde 10'u FETÖ'cü değil" açıklamasıyla "FETÖ'nün büyük balıkları" denilen ve CIA ile bağlantılı olan isimlerin gizli kalmasını sağlamak olarak değerlendiriliyor.

ÇELİŞKİLİ BİLGİLER...
Hürriyet'in söz konusu manşetiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün "teröre yardım soruşturması" açmıştı. Türk istihbarat kaynakları da dikkat çekici tespitlerde bulundu.
1973 Giresun doğumlu Alpaslan Demir'in Hürriyet'teki röportajında, ABD vatandaşı olup David Keynes ismini almadan önce Türkiye'deki yaşamına dair verdiği bilgilerin yanlış ve tutarsızdı. Ankara'da FEM dershanesine gidip lise döneminde ışık evlerinde kaldığını ifade eden Alpaslan Demir'in liseye gittiği yıllarda FETÖ'nün Ankara'da FEM dershanesi bulunmuyordu. O dönem örgüte yakın isimlerin çocuklarının Ankara'da Maltepe Dershanesi'ne gittiği biliniyor.

DERSİNİ ÇALIŞMAMIŞ
Alpaslan Demir'in "Lisede ışık evlerine gittim" yalanına ise yine örgütü iyi tanıyan çevrelerce, "FETÖ'nün ışık evlerine yükseköğretimde okuyan öğrenciler kabul edilir, lise öğrencileri ise yurtlara gider" yalanlaması geldi. Söz konusu yalan bilgilerin, röportajı kabul eden şahsın görevlendirildiği ama dersini iyi çalışmadığını gösterdiği değerlendirmesi yapıldı.

MİT ÇÜRÜTTÜ
Alpaslan Demir'in, Amerikalı ismiyle David Keynes'in, ByLock'un sahibi olduğunu ve sistemin Ocak 2016'dan sonra kullanılmadığını ifade etmesi algı röportajının ilk aşaması olarak değerlendiriliyor. 15 Temmuz kalkışması içinde FETÖ mensuplarının bulunamayacağı imajını vermeye çalışan Keynes'in iddiasını ise MİT kripto uzmanları çürütüyor. MİT kripto uzmanlarının deşifre ettiği sistemde yazışmalar darbe günü ve sonrasına kadar uzanıyor.

Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde geçtiğimiz pazartesi günü Suriyeli göçmenlerin içine karışarak Yunanistan'a kaçmaya çalışan ve FETÖ/PDY üyesi oldukları belirtilen 3 kişi yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı, operasyon sırasında çekilen görüntüleri yayınladı.

24 Ekim 2016 tarihinde saat 08:00'da görevli Sahil Güvenlik Mobil Radarı (MORAD) tarafından Aydın Kuşadası Körfezi açıklarında yasa dışı yollarla Sisam Adası'na geçmeye çalışan bir grup göçmeni tespit edildi. Bölgeye 1 Sahil Güvenlik Botu sevk edildi. Görevlendirilen Sahil Güvenlik Botu tarafından durdurma aparatı kullanılarak yakalanan hareketli motorlu lastik bot içerisinde Suriye uyruklu 62 göçmen yakalandı.

YUNANİSTAN'A KAÇMAK İSTERKEN BÖYLE YAKALANDILAR

FETÖ'CÜ OLDUKLARI TESPİT EDİLDİ

Göçmenlerin ifadelerinin alınması sırasında aralarında Arapça konuşmalarına karşın şüpheli davranışlar sergileyen 3 kişinin kimliği belirlenemedi. Şüpheli 3 kişinin parmak izini alan polis, kaçakların Hatay 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce 'FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olmak, Kurmak ve Yönetmek, Finansmanın Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet' suçlarından aranan öğretmen Ahmet Sinan Demirsoy (42) ve emlakçılar Mehmet Pehlivan (40) ile Ahmet Uygur (36) olduğunu tespit etti. FETÖ'cü olduğu tespit edilen 3 zanlı emniyetteki ifadelerinin ardından Hatay'a gönderildi.Sahil Güvenlik Komutanlığı, operasyon sırasında çekilen görüntüleri yayınladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan FETÖ elebaşının iadesine ilişkin flaş açıklama: ABD'li mevkidaşımla detaylıca konuştuk. İade amacıyla tutuklanmasını istedik. Bu mümkün değilse geçici tutuklanmasını istedik.

FETÖ elebaşı Gülen'in iadesiyle ilgili temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Bozdağ, ABD'li mevkidaşı Lynch ile görüştü. ABD'li mevkidaşı Loretta Lynch'in görüşmesinde FETÖ elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin yaptıkları görüşmeye ilişkin AHaber'e konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, mevkidaşına "FETÖ elebaşı Gülen, medya ve kendisine gelen kişiler vasıtasıyla pekçok talimatı örgüt üyelerine iletiyor ve FETÖ'yü ABD'den hale idare ediyor. Bu kabul edilemez bir durum" dediğini açıkladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ AHaber'e yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

Ülkemizde 79 milyon insan görüşü ne olursa olsun bir ittifak herkes bu darbe teşebbüsünü FETÖ elebaşı Gülen'in yaptırdığına inanıyor. Geçici tutuklama talebi için gönderdiğimiz deliller teyit ediyor, soruşturmalarda teyit ediyor. Bu nedenle aramızdaki anlaşmanın 10. maddesinin uygulanmasını talep ettik.

Türkiye olarak iade konusunda talepte bulunurken hukuku bir kenara koyun şeklinde bir tavrın içinde değiliz. Biz bu sürece elbette saygılıyız. Bizim istediğimiz bu sürecin işletilmesi. Bu hususta kendilerinden beklentimizi ilettik. ABD Adalet Bakanı ile benm görüşmem Gülen'in tutuklanması konusundaki hassasiyeti anlaması açısından son derece önemli.

İade süreçlerini işleten sayın Bakana birinci ağızdan her şeyi iletme fırsatı bulduk. Umarız ki bundan sonraki süreçte Türkiye'nin beklentilerine uygun gelişmeler olur.

"NETİCEYİ ALMA KONUSUNDA PROBLEM VAR"

ABD Adalet Bakanlığı'nın hiçbir şey yapmadığını söylersek hata olur. Biz 19 Temmuz'da talebimizi ilettik. Bizlere neden sorulduğunda kendilerine gerekli cevapları verdik. Sonrasında Sayın Bakan bana bir mektup yazdı ve bizleri davet etti.

Ardından ABD'den bir heyet geldi. Biz kendilerine gerekli tüm bilgileri verdik. Soruşturmalarla ilgili ayrıca istenilen belgeleri de verdik. Sayın Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu için New York'a geldiğinde de gerekli bilgilendirmeyi yaptı. Aradaki usul ile ilgili konuları çözme konusunda bir problem yok. Sadece netice konusunda var.

İade öncesi tutuklama önemli. Bu süreçte başka suç faaliyetlerinde bulunmaması için bu tutuklama gerekli. Bir suç faaliyeti var. bu suç faaliyeti devam ediyor. Buna engel olmak için tutuklama gerekiyor. Bu konuya bu açıdan çok önem veriyoruz. Onlarda farklı bir değerlendirme içerisindeler.

KAÇABİLME İHTİMALİ OLAN ÜLKELERİ SÖYLEDİK

Bir terör örgütünün yönetiminin bir eyalette özgürce müttefik ülke aleyhine devam ettirmesi üzerine bir tedbir alınması gerekiyor. Bu tedbir de geçici tutuklamadır. Herkes gidip kendisinden talimat alabiliyor. İki ülke adalet bakanının bu konu hakkında görüşmesi çok önemli. FETÖ elebaşı terörist Gülen'in yurt dışına kaçış için arayış yaptığına dair güçlü istihbaret bilgileri var. Kanada, Belçika, Norveç, Brezilya gibi..

Onun için diyoruz ki bu kişi bir yandan terör faaliyetlerine devam ediyor. Bir yandan kaçış için uygun yer arıyor. Bir yandan örgüt aleyhine faaliyetlerini halen sürdüryor. Bunun için geçici tutuklanması bizim için önemli. Bunu da net bir şekilde paylaştık.

GEÇİCİ TUTUKLAMA YAPMAMALARI SİYASİ Mİ?

Bu konuda iyi niyetli bir işbirliğinin, iki dost ülke olarak terör konusunda dayanışmasının ve teröre karşı birlikte mücadelesinin son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Bu sürecin uzaması Türk halkında ABD karşıtlığı yükselmiştir. Bunun ana nedenlerinden birisi terörist Gülen'in serbestçe (241 kişinin kanının elinde olmasına rağmen) burada geziyor ve faaliyette bulunuyor olması Türk halkını ve Türk devletini rahatsız etmektedir. Bunu da ABD'li yetkilierin değerlendirmesi gerekir. Ladin ABD için ne anlam ifade ediyorsa Gülen de Türkiye için onu ifade ediyor.

ABD'DEKİ BAŞKANLIK SEÇİMİ

Bizim için önemli olan terörist Gülen'in Türkiye'ye iadesi ve geçici tutuklanmasıdır. Bunun kimin döneminde yapıldığının bizim için önemi yoktur.

Gönderdiğimiz dosyanın içindeki delil itibariyle eksiği olan değil hatta fazlası olan bir dosyadır. Bu delillerin Gülen'in bu darbe teşebbüsündeki rolünü tartışmasız ortaya koyuyor.

DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR ÖRGÜT

FETÖ'nün yapısına ilişkin de bilgiler arz ettik. Bu örgüt eğitim din ve çocuklarımız üzerinden önce aileler nezdinde sonra toplum nezdinde itibar kazanmaya başladı. Sonra da onları örgüte ve elebaşına bağlı bir hale getiriyor. Bu konuda pekçok gayri meşru yol ve yöntem kullanılıyor. Devletin çeşitli kademelerine elemanlarını yerleştiriyor. Sonra da devletin tüm imkan ve kabiliyetlerini örgütün imkan ve kabiliyetleri gibi kullanan dünyanın eşi ve benzeri olmayan bir örgüt. En önemli özelliği de takiyeci oluşlarıdır.

ALGI OPERASYONLARI YAPIYORLAR

Mesela kara para aklama konusunda dünyada eşi ve benzeri olmayan bir örgüt. Bu örgütün para hareketlerini bir incelesinler. Harcadıkları paraları ABD kurallarına göre harcayıp harcamadıklarını da incelesinler. Bu örgüt kamu düzenini bozma açısından ABD içinde bir tehdit.

Bir yandan FETÖ bir yandan PKK elele bir kampanya içindeler. Algı operasyonları yapılıyor. Türkiye'de cezaevlerinde kötü muamele ve işkence yapıldığı şeklinde bir algı oluşturuluyor. Ben de diyorum eğer böyle bir durum söz konusu ise hemen kanıtlayın. Bunu ispat edin. Biz diyoruz ki kime yapıldıysa bize söyleyin gereğini yapalım. Ama bunu ispatlayamıyorlar.

BEKİR BOZDAĞ: GÜLEN'İN KAÇACAĞI YÖNÜNDE ELİMİZDE BİLGİLER VAR

BEKİR BOZDAĞ: ABD TERÖRİSTBAŞINI İADE ETMEZSE TÜRKİYE'Yİ TERÖRİSTE FEDA EDER

Sosyal medyada, açtığı "Aksilahlanma" etiketi Cumhuriyet Gazetesi manşetine çekilen ve kampanyaya dönüştürülen "JeansBiri" adlı Twitter hesabının sahibi Gaziantep’te yakalandı.

Sosyal medyada açtığı "Aksilahlanma" etiketi Cumhuriyet Gazetesi'ne manşet olan ve kampanyaya dönüştürülen "JeansBiri" adlı Twitter hesabının sahibinin, Elazığ'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) okulunda öğretmenlik yaptığı ortaya çıkmıştı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan söz konusu öğretmen Gaziantep'te yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, geçen günlerde ''JeansBiri'' adlı Twitter hesabından "Aksilahlanma'' etiketi açılması ve kampanya başlatılması ve bu etiketi açan ismin FETÖ'cü olduğuna ilişkin ihbar üzerine soruşturma başlatıldı.

İŞTE FETÖ'NÜN PROVOKATÖRÜ JEANSBİRİ'NİN EVİNDEN ÇIKANLAR

FETÖ OKULUNDA ÖĞRETMENLİK YAPMIŞ

Soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda, söz konusu hesabın sahibinin, Elazığ'da, FETÖ bünyesinde bulunan ve darbe girişiminin ardından kapatılan Özel Yavuz Selim Koleji'nde çalışan öğretmen Ahmet Kemal A. olduğu tespit edildi. Söz konusu hesapca başlatılan kampanyanın Cumhuriyet Gazetesi'ne manşet yapıldığı sanki gerçekmiş gibi kabul edilerek okurlara duyurulmak suretiyle FETÖ propagandasına dönüştürüldüğü belirlendi.

Bunun üzerine şüphelinin Elazığ'daki adresine giden güvenlik güçleri, öğretmen Ahmet Kemal A'ya ulaşamadı. Şüpheli günlerce adresine uğramazken firar ettiği belirlendi.

Şüpheli öğretmenin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Elazığ'dan ayrıldığı anlaşıldı. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten savcılık, öğretmen hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Talebi değerlendiren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, şüpheli öğretmen Ahmet Kemal A. hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.

Her yerde aranan Jenasbiri hesabının sahibi Ahmet Kemal A. bugün Gaziantep'te yakalandı. Şahinbey Karataş Mahallesi'ndeki bir adreste yanında başka bir FETÖ firarisi olan Fatih A. ile ele geçirilen Ahmet Kemal A., Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Şüphelinin yakalandığı adreste yüklü miktarda para ve dijital deliller ele geçirildi.

Şüpheli İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilecek.

İŞTE FETÖ'NÜN PROVOKATÖRÜ JEANSBİRİ'NİN EVİNDEN ÇIKANLAR