FETÖ'cüyle PKK'lının yazışmaları: Ölene acımam

Kahramanmaraş'ta "Emir" kod adlı dershaneler bölge sorumlusunun telefonundana çıkanlar, PKK-FETÖ işbirliğini bir kez daha ortaya koydu.

İzmir'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 9 Eylül Üniversitesi'ne düzenlenen operasyonda, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı. Sanıkların örgütün haberleşme sistemi 'ByLock'u kullandıkları kaydedildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 9 Eylül Üniversitesi'ne yönelik yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmasında, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, operasyon yaptı. İzmir merkezli 12 ilde yapılan operasyonda, 30 kişi gözaltına alındı. Soruşturma dosyasında toplam 55 kişinin isminin bulunduğu açıklandı. Sanıkların örgüt üyeliğinin yanı sıra FETÖ/PDY'nin haberleşme sistemi 'ByLock'u kullandıkları belirtildi.

ABD'den flaş PKK açıklaması

Obama'nın temsilcisinden PKK açıklaması

ABD Başkanı Obama'nın, DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi McGurk, "PKK, terör örgütüdür ve Türkiye ile IKBY'ye karşı tehdit oluşturuyor" dedi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın temsilcisi McGurk, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonunun zor olacağını ve zaman alacağını söyledi.

Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında konuşan McGurk, Musul operasyonunun belirlenen plan dahilinde sürdüğünü ve ilerleme kaydedildiğini ancak bu operasyonun zor olacağını ve zaman alacağını belirtti.

McGurk, "DEAŞ, küçük gruplar şeklinde Kerkük ve Rutba'da olduğu gibi farklı yerlerde terör eylemlerinde bulunuyor. Bu gibi eylemlerin artacağını da düşünüyoruz." dedi.

"PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

"PKK, terör örgütüdür ve Türkiye ile IKBY'ye karşı tehdit oluşturuyor." diyen McGurk, bu sorunun IKBY ile merkezi hükümet arasında çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

McGurk, DEAŞ sonrası Irak'ta ABD güçlerinin kalıp kalmayacağı konusunun Irak'a ait olduğunu ve bunun Irak ile ABD arasındaki diyaloğa bağlı olacağını aktardı.

ABD POLİTİKASINDA "YALAN RÜZGARI"

Sözcünün bu açıklamasına karşın, ABD'nin son birkaç yılda terör örgütleri PKK ve PYD ile ne kadar içli dışlı olduğu, hem kendi diplomatlarının adeta gaf niteliğindeki açıklamaları hem de teröristlerin kullandığı silahların belgelenmesiyle kanıtlanmış durumda.

ABD Başkanı Barack Obama'nın, DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk "PKK, terör örgütüdür" dedi.

Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında konuşan McGurk, Musul operasyonunun belirlenen plan dahilinde sürdüğünü ve ilerleme kaydedildiğini ancak bu operasyonun zor olacağını ve zaman alacağını belirtti.

McGurk, "DEAŞ, küçük gruplar şeklinde Kerkük ve Rutba'da olduğu gibi farklı yerlerde terör eylemlerinde bulunuyor. Bu gibi eylemlerin artacağını da düşünüyoruz." dedi.

"PKK, TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

"PKK, terör örgütüdür ve Türkiye ile IKBY'ye karşı tehdit oluşturuyor." diyen McGurk, bu sorunun IKBY ile merkezi hükümet arasında çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

McGurk, DEAŞ sonrası Irak'ta ABD güçlerinin kalıp kalmayacağı konusunun Irak'a ait olduğunu ve bunun Irak ile ABD arasındaki diyaloğa bağlı olacağını aktardı.

Çağlayan Adliyesi'nin FETÖ ablası tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, daha önce gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayında görevli kadın zabıt katipleri, mübaşir ve müdürlerden sorumlu olduğu belirlenen "Rana" kod adlı şüpheli Zeynep K.'nın gözaltına alınmıştı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce düzenlenen operasyonda, örgütte "üst düzey abla" olduğu iddia edilen şüpheli Zeynep K., Esenyurt'ta ablasına ait bir evde polisin kapıyı çaldığı sırada arka pencereden kaçmak isterken yakalanmıştı.

İSTİHBARATA KARŞI KOYMA EĞİTİMİ ALMIŞ

Örgüt içi kullanılan gizli haberleşme programı Bylock'u yoğun şekilde kullandığı, ayrıca kendi altındaki gruplara da bu programı kurdurduğu ve bütün örgüt içi iletişimini Bylocok üzerinden sağladığı tespit edilen şüpheli Zeynep K.'nın, kendisine bağlı olduğu belirlenen 5 ev ablası ile her ev ablasının sorumlu olduğu ikişer evin bulunduğu ve yine her evde de 5-6 zabıt katibi barındırıldığı öne sürülmüştü.

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan Zeynep K. Adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunda iddiaları reddeden Zeynep K. Soruşturmayı yürüten İstanbul Başsavcı Vekili Zafer Koç tarafından 'silahlı terör örgütü yöneticiliği'suçlamasıyla tutuklamaya sevk edildi.

Nöbetçi Hakimlikte de tüm iddiaları reddeden Zeynep K. Hakim Fevzi Keleş tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu.

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında, 99 DEAŞ ve 18 PKK/PYD hedefi ateş altına alınarak teröristler baskı altına alındı ve manevra kabiliyetinden yoksun bırakıldı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinden yapılan bilgilendirmeye göre, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek amacıyla başlatılan "Fırat Kalkanı Harekatı" 64. gününde devam ediyor.

TİLTANAH'TA BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL SAĞLANDI

Harekat kapsamında, Mare bölgesinde, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grubunca, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile Aktarin'in güneyindeki Tall Nayif, Tall Kaladjah, Kassar ve Tiltanah'ta büyük ölçüde kontrol sağlandı. Tam kontrol sağlama gayretleri ile mayın ve el yapımı patlayıcı temizliği faaliyetleri ise sürdürülüyor. Rejim unsurlarına ait bir helikopter tarafından, Tall Nayif'de bulunan muhalif unsurlara yönelik varil bombalı hava saldırısı neticesinde 2 muhalif şehit oldu, 5 muhalif yaralandı.

MENBİÇ’TEN ÇIKMAZSA ÇIKARMASINI BİLİRİZ

2 MUHALİF ŞEHİT OLDU

DEAŞ tarafından, Aktarin'in güneydoğusundaki Ak Burhan bölgesinde bombalı araç saldırısı sonucu 2 muhalif şehit oldu, 21 muhalif yaralandı, 7 araç kullanılamaz duruma geldi. Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana 163 meskun mahalde, yaklaşık bin 300 kilometrekarede kontrol sağlandı.

99 DEAŞ VE 18 PYD/PKK HEDEFİNE ATEŞ EDİLDİ

Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 99 DEAŞ ve 18 PYD/PKK hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak PKK/PYD ve DEAŞ mensupları baskı altına alındı ve manevra kabiliyetinden yoksun bırakıldı. Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından hava harekatı icra edilmedi ancak uçaklar ani çıkacak hedeflere yönelik "yerde bekler" şekilde görevlendirildi.

NE FETÖ NE DEAŞ TERÖRE AMAN YOK

31 MAYIN VE BİN 346 EL YAPIMI PATLAYICI KONTROLLÜ OLARAK ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Koalisyon güçleri tarafından, Susiyan'da tespit edilen DEAŞ unsurlarına yönelik hava harekatı sonucunda, 2 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirilirken, bir araç ve bir bina imha edildi. DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timleri 10 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak imha etti. Harekatın başından bugüne kadar çoğu tuzaklanmış 31 mayın ve bin 346 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak etkisiz hale getirildi..........

Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) yapılan açıklamada, Suriye ordusuna ait askeri bir helikopterin Halep'in Mari ilçesinin güneydoğusundaki Tel Madik köyü ve yakınındaki Tel Ceycan köyünde ÖSO üyelerinin bulunduğu noktalara varil bombasıyla saldırdığı belirtildi.

Açıklamada, saldırıda 3 ÖSO üyesinin öldüğü, 10'unun da yaralandığı kaydedildi.

Tel Madik ve Tel Ceycan'in, terör örgütü DEAŞ'tan ÖSO tarafından bugün kurtardığı ifade edilen açıklamada, ''Muhaliflerin terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonunda, rejim ve PYD de muhalif bölgelere saldırıyor. Bölgede muhaliflere yönelik ortak bir harekat var. Terör örgütü DEAŞ'e yönelik düzenlenen operasyonda kurtarılan Tel Madik ve Tel Ceycan'a rejime ait bir helikopter varil bombasıyla saldırdı." ifadesine yer verildi.

Diğer yandan terör örgütü DEAŞ, Tel Madik'te ÖSO'nun kontrol noktasına bomba yüklü araçla saldırdı.

Terör örgütü PYD/PKK'nın ÖSO'nun DEAŞ'tan temizlediği köylere yönelik saldırıları da devam ediyor.

PKK/PYD VE DEAŞ, REJİME DOLAYLI DESTEK VERİYOR

ÖSO'nun saha komutanlarından Ebu Ramadan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'in kuzeyindeki Mare-Cerablus hattında rejim, DEAŞ ve PYD/PKK'nın ortak olarak hareket ettiğini söyledi.

Rejimin muhalif bölgelere düzenlediği saldırıyla gerçek niyetini ortaya koyduğunu vurgulayan Ebu Ramazan, "Esed, 4 yıl önce muhaliflerle baş edemeyince müttefiki terör örgütü DEAŞ devreye girdi. Şimdi bölgede rejime sadece DEAŞ yardım etmiyor, PYD de yardım ediyor.'' ifadesini kullandı.

DEAŞ'ın da bölgede muhaliflerin kontrolündeki köy, belde ve ilçelere bomba yüklü araçlarla saldırının altını çizen Ebu Ramazan, "Rejim ve PYD/PKK, ÖSO'nun bölgede terör örgütü DEAŞ karşısındaki ilerleyişini engellemek için her türlü oyunu oynuyorlar." dedi.

PYD/PKK BİR HAFTADIR ÖSO'YA SALDIRIYOR

Terör örgütü PYD/PKK, ÖSO'nun Bab'a ilerlemesini engellemek için, muhaliflerin Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütü DEAŞ'tan temizlediği köylere geçen haftadan beri saldırıyordu.

PYD/PKK'nın, Fırat Nehri'nin doğusu ile batısındaki hakimiyet bölgelerini birleştirebilmesi için Bab'ı DEAŞ'tan alabilmesi gerekiyor.

Diğer taraftan Bab ilçesi, Fırat Kalkanı Harekatı'nın hedeflerinden biri olmaya devam ediyor. Harekatla Bab'ın ele geçirilmesi durumunda terör örgütü PYD/PKK söz konusu hedefine ulaşamayacak.

PYD/PKK, ABD’nin askeri desteğiyle nehrin doğusunda Suriye-Türkiye sınır boyunu ele geçirmişti. Örgüt, Suriye’nin kuzeydoğu ucundan, Reyhanlı ilçesinin karşısına ulaşan bir hakimiyet bölgesiyle iki ülkenin coğrafi temasını da büyük ölçüde koparmayı öngörüyor.

Kahramanmaraş’ta yakalanan dershaneler bölge sorumlusunun telefonunda, PKK-FETÖ işbirliğini gösteren Eagle yazışmaları çıktı: Terör saldırısı olacak, insanlar ölecek ama hiç acımıyorum

Kahramanmaraş'ta balkona düşen yastığın ele verdiği 4 örgüt üyesinden olan FETÖ'nün 'Emir' kod adlı dershaneler bölge sorumlusunun telefonunda, örgütün gizli haberleşme yazılımı Eagle olduğu belirlendi. Buradaki yazışmalarda FETÖ'cü hainlerin, Güneydoğu'da yapılan terör saldırılarını önceden haber aldıkları belirlenirken, "İnsanlar ölecek ama zerre kadar acımıyorum" sözleri hainlerin ne kadar acımasız olduklarını bir kez daha ortaya koydu. Geçen hafta Onikişubat ilçesindeki bir evde yastık kavgası yapan üniversiteli gençlerin alt kattaki balkona düşürdüğü yastık, FETÖ'nün dershaneler bölge sorumlusu Mustafa Tatlı (40) da dahil 4 kişiyi yakalattı. Tatlı'nın pencereden atarak imha etmeye çalıştığı cep telefonunu inceleyen ekipler, telefonda örgütün gizli haberleşme yazılımı Eagle olduğunu belirledi.

'EVE KAPANIN'
Tatlı'nın cep telefonundaki, 'Özlem' ve 'Zafer' kod adlı 2 örgüt üyesinin yazışmalarıysa, PKK ile FETÖ arasındaki kanlı işbirliğini ortaya koydu. FETÖ'cü hainlerin, Güneydoğu'da yapılacak terör saldırılarını önceden haber aldıkları belirlendi. Özlem kod adlı örgüt üyesinin, "İnsanlar ölecek ama zerre kadar acımıyorum" sözleri ise ne kadar acımasız olduklarını bir kez daha gösterdi. 2 örgüt üyesi arasında geçen o konuşmalar şöyle:
Zafer: Bu hafta yaklaşık 6 Kürt kanalı kapatıldı. Anlıyorsun de mi?
Özlem: Anladım anladım. O zaman savaş yakın.
Zafer: Yani. Muhalif kanal kalmadı. Daha ciddi bir şey var. Onu diyemem. Eğer o başlarsa ihtiyaçlarınızı alıp evinize girin. Ve kapınızı sürgüleyin. Dışarı çıkmayın.





'BENDE VİCDAN KALMADI'
Özlem: Hayırlısı olsun. Tarih var mı?
Zafer: Tarih yok ama yakın.
Özlem: Çok iyi.
Zafer: Çok iyi mi? Hocam, insanlar ölecek.
Özlem: Yapacak bir şey yok
Zafer: Benim Urfa'da, Mardin'de akrabalarım var.
Özlem: Allah'ın lütfu içeridekiler korunacak. Benim de Urfa'da teyzem var. Antep'te var.
Zafer: Merkezde mi?
Özlem: Evet. Yani bir şekilde olacaktı bu hocam. Ben zerre kadar acımıyorum desem...
Zafer: Yani haklısınız. Ama yine de vicdan var.
Özlem: Valla vicdansızım. İnsanın canı yanınca böyle oluyormuş.
Zafer: Hocam emin olun bende de vicdan kalmadı.



'HZ. ALİ VE HZ. FATIMA YARDIMA GELDİ ' YALANI
Mustafa Tatlı'nın, Eagle sisteminde 'Bir abinin eşinin rüyası' başlığıyla yazdığı mesajda ise şunlar yazılı: "Van'daki kolejin önündelermiş ama okulun dışı granitten duvarla örülü şekilde. Eşim acaba içeri nasıl gireriz diye düşünürken Hz. Fatıma anamız gelmiş başlamış baltayla vurmaya ama kıramamış. Tam o esnada Hz. Ali gelmiş okulun tepesine çıkmış ve elindeki baltayı vurmaya başlamış. 3 vuruşta granit kırılmış tüm veliler okula girmiş. Eşim, oğlumun sınıfına girmiş. Bakmış ki oğlum arkadaşlarıyla birlikte. Rabbim tez zamanda hasretleri bitirsin inşallah." FETÖ imamı Tatlı başka bir paylaşımında ise Ankara'da yakalanan bir gazetecinin cezaevinde gördüğü rüyayı anlatıp, örgüt üyelerini motive etmeye çalıştı.



RÜYA İLE MOTİVASYON
Mustafa Tatlı'nın yakalandığından habersiz olan 2 örgüt üyesinin yaptığı Eagle yazışmaları da Kahramanmaraş polisi tarafından an be an takip edildi. 'Özlem' ve 'Nur' kod adlı FETÖ üyelerinin sohbetinde, rüya yorumlarıyla birbirlerini motive etmeye çalıştıkları görüldü.
Nur: Rüyamda cemaatle namaz kıldığımı gördüm. Müezzinlik yapıyordun. Daha sonra kısa tespihatlar yapıyordum.
Özlem: Bu durumun olmayışına üzülüyorsun. Bu sıkıntılardan kurtulacağımızı göstermiş az kaldı. Yardım yakın. Tekrardan o günleri yaşayacaksınız topluca. Çok güzel bir rüya görmüşsünüz.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Suriye'de DEAŞ'in en önemli kalesi, konumunda bulunan Rakka'ya da yakında operasyon başlayacağının sinyalini verdi. Erdoğan ABD'nin Rakka opeasyonuna ilişkin beraber hareket edebileceklerini açıklamıştı.

DEAŞ karşıtı koalisyonda yer alan 13 ülkenin savunma bakanlarının katıldığı toplantıda konuşanABD Savunma Bakanı Ashton Carter, "Ortaklarımızın Rakka'nın kurtarılmasına başlaması için zemin hazırlama çalışmalarını şimdiden başlattık" dedi.

Suriye'nin Rakka'yı DEAŞ'ten özgürleştirmek için düzenlenecek operasyonun beklenenden daha yakın zamanda başlayabileceğini ifade eden Carter, Rusya'nın koalisyon tarafından düzenlenecek bu operasyona katılmayacağını sözlerine ekledi. Bakan, Rakka operasyonuna 'yetenekli ve azimli' yerel Suriyeli güçlerin liderlik edeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Rakka'da da gerekeni yapacağız"

Gezi Parkı olaylarında 'kırmızılı kadın' adıyla gündeme gelen Ceyda Sungur'a biber gazı sıktığı gerekçesiyle aldığı 20 ay hapis ve 600 fidan dikme cezası ertelenen polis memuru Fatih Z.'nin avukatı yeniden yargılanma talebinde bulundu. Hakkında "yaralama" ve görevi kötüye kullanmadan dava açılan polis avukatı aracılığıyla mahkemeye verdiği dilekçede, davanın savcısı, hakimi ve tanıklarının FETÖ'den tutuklu veya firari olduğunu belirterek yeniden yargılama talebinde bulundu.

GEZİ’DEKİ FETÖ PROVOKASYONUNUN KANITLARI

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile DBP'li Meclis Üyesi Fırat Anlı, terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen Kışanak, Diyarbakır Havalimanı'nda, DBP Meclis Üyesi Fırat Anlı ise adresinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alındı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturma kapsamında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve DBP Meclis Üyesi Fırat Anlı hakkında gözaltı kararı aldı.

İKİSİ DE GÖZALTINDA

Kışanak, Diyarbakır Havalimanı'nda, DBP Meclis Üyesi Fırat Anlı ise adresinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alındı.

Kışanak ve Anlı, emniyete götürüldü.

POLİS BELEDİYEDE ARAMA YAPIYOR

Öte yandan, polis ekiplerinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde arama yaptığı öğrenildi.

Kışanak ve Anlı, emniyete götürüldü.

Gültan Kışanak, her fırsatta terör örgütü ile yakınlığını dile getirmekten çekinmemiş, terörist cenazelerine katılmış, yol kesen teröristlerle birlikte poz vermiş, hatta halkın oylarıyla seçildiği belediyeye ait iş makinalarını teröristlere hendek kazmaları için vermişti.

PKK ile içli dışlı olan Gültan Kışanak hesap veriyor

KIŞANAK, ŞİMDİ HESAP VERİYOR

Gültan Kışanak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütü PKK'ya yönelik soruşturması kapsamında DBP Meclis Üyesi Fırat Anlı ile birlikte gözaltına alındı.

GÜLTEN KIŞANAK'A ZOR SORU! GÜLTAN KIŞANAK VE DİĞER BDP'LİLERİN KUCAKLAŞTIĞI PKK'LI ŞİMDİ YPG'YE KOMUTANLIK YAPIYOR

GÖZALTINA ALINAN KIŞANAK VE ANLI DİYARBAKIR İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE GÖTÜRÜLDÜ

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, gözaltına alınarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Bugün TBMM 15 Temmuz (FETÖ/PDY) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan ve soruları yanıtlayan Belediye Eş Başkanı Kışanak, Ankara'dan Diyarbakır'a döndüğü sırada Diyarbakır Havalimanı'nda gözaltına alındı. Öte yandan Eş Başkan Anlı ise ikametgahında gözaltına alındı.

Gözaltına alınan Kışanak ve Anlı, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülürken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde geniş güvenlik tedbirleri alındı.

POLİS ARAMA YAPIYOR

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı gözaltına alındı. Polis, belediye binasında aramalarını sürdürüyor.
Edinilen bilgilere göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen terör soruşturması çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı gözaltına alındı. Kışanak ve Anlı'nın, Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldüğü öğrenildi.
Belediye binasını abluka altına alan polis, içeride aramalarını sürdürüyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile Belediye Meclisi Üyesi Fırat Anlı, terör soruşturması kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınmasının ardından aralarında DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP Diyarbakır Milletvekilleri Sibel Yiğitalp'in de yer aldığı bir grup, belediye binası önüne geldi.

ARAMAYA ENGEL OLMAK İSTEDİ

Büyükşehir Belediye binasında polis ve jandarma tarafından gerçekleştirilen aramalar sürerken içeriye girmeye çalışan, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP'li vekiller ile polisler arasında arbede yaşandı.

POLİSLERİ TEHDİT ETTİ

İçeriye zorla girmeye çalışan gruba polis engel oldu. Sebahat Tuncel polisleri tehdit ederek "Bunun hesabını vereceksiniz hepiniz hesabını vereceksiniz" dedi.

Sebahat Tuncel polisleri tehdit etti,

Sebahat Tuncel'den tehdit: Bunun altında Türkiye kalır

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından Kışanak açıklaması

Gültan Kışanak'ın neden gözaltına alındığı madde madde yapılan bir açıklamayla duyuruldu.

Gültan Kışanak gözaltına alındı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile DBP'li Meclis Üyesi Fırat Anlı, terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Polis, belediye binasınının başkanlık katında da arama çalışması başlattı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Ankara'da TBMM darbe komisyonuna ifade verdikten sonra akşam saatlerinde uçakla Diyarbakır'a gitti.

Kışanak, Diyarbakır Havalimanı'nda uçaktan indikten sonra Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındı. Eş Başkan ve DBP Meclis Üyesi Fırat Anlı'nın da polis ekiplerince evinde gözaltına alındığı öğrenildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı

KIŞANAK VE ANLI EMNİYETE GÖTÜRÜLDÜ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen PKK terör örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıkları öğrenilen Kışanak ve Anlı, sorgulanmak üzere Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüdü.

BELEDİYEDE ARAMA YAPILIYOR
Polis, belediye binasının başkanlık katında da arama yapmaya başladı. Çevik kuvvet ve TOMA'ların bina önünde tedbir aldığı görüldü. Binadaki arama çalışmaları sürüyor.

Mehmet KAYAHAN/ DİYARBAKIR

DİYARBAKIR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN AÇIKLAMA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın, "PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma", Eş Başkan Fırat Anlı'nın ise, "Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik" eylemleri nedeniyle yürütülmekte olan soruşturmalar kapsamında gözaltına alındığını duyurdu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/45832 sayılı dosyasında, PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma (TCK m.314/2) suçundan yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, sözde Demokratik Özerkliğin ilan edildiği Demokratik Toplum Kongresine katılmak ve burada olağan üye sıfatıyla örgüt lehine konuşma yapmak, PKK/KCK silahlı terör örgütünün çağrısı ve talimatları doğrultusunda Diyarbakır ilinde düzenlenen nevruz etkinliklerinde terör örgütü lehinde söylemlerde bulunarak özerklik çağrısı yapmak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı adına tescilli resmi araçları silahlı terör örgütü üyelerinin cenazelerine tahsis etmek suretiyle kullandırmak, yine yasadışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılarak cebir ve şiddet olgusunu meşru gösterecek nitelikte örgüt lehine söz ve eylemlerde bulunmak vb. çok sayıda eylemine yönelik olarak toplanan somut maddi her türlü şüpheden uzak kuvvetli suç şüphesi oluşturan deliller uyarınca Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak gözaltına alınmıştır. Yine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/32488 sayılı dosyasında 'Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik' (TCK m. 302/1) eylemleri nedeniyle yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, Diyarbakır ili Dicle ilçesinde PKK/KCK silahlı terör örgütünün amacı ve talimatları doğrultusunda, 2014 yılında yapımına başlanıp, 05/11/2015 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir askerin şehit edilmesi ile sonuçlanan eylem bütünlüğü içerisinde ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik ve Anayasal düzenin dışında özerk yönetim ilan eden PKK/KCK silahlı terör örgütünün üyelerine ait sözde şehit mezarlığını yapmak amacıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine ait araç ve gereçleri tahsis etmek ile kamu kaynaklarını kullanarak, terör örgütü üyelerinin sözde şehitliğinin korunması ve muhafazası yönündeki eylemlerine ve silahlı terör örgütünün talimatları doğrultusunda cebir ve şiddet olgusunu meşru gösterecek nitelikte örgüt lehine söz ve eylemlerde bulunmak ve benzeri eylemlere yönelik olarak toplanan somut maddi her türlü şüpheden uzak kuvvetli suç şüphesi oluşturan deliller uyarınca Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Fırat Anlı da gözaltına alınmıştır. Her iki soruşturma kapsamında mahkemeden alınan kararlar doğrultusunda yapılan arama ve el koyma işlemleri devam etmekte olup, gelişmelerden kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir." 

DARBE KOMİSYONUNDA İFADE VERDİ

TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, dünkü toplantısında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile gazeteci Nedim Şener’i dinledi.

Komisyona davet edilen eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ise sağlık sorunları nedeniyle Ankara’ya gelemedi. Kışanak komisyonda şunları söyledi:

ARAŞTIRMA KCK’DAN BAŞLAMALI: Oslo’da başlayan görüşmelerden hepimiz umutlanmıştık. Ocak 2009’da Öcalan’ın yaptığı açıklamalar var. PKK’nın ateşkes ilan etmesi gündemdeydi. Uydurulmuş deliller ve gizli tanık ifadeleri dışında bir şey yoktu. Barış süreci önüne kurulmuş en büyük tuzak olduğunu söyledik. İktidar bize kulak vermedi, operasyonlara sahip çıktı. Sonunda kanlı darbe girişiminde bulunan paralel devlet yapılanmasının gerçek yüzünü ortaya çıkarmak ve ülkenin önüne ne gibi tuzaklar kurulduğunu anlamak istiyorsak, başlanması gereken noktalardan biri KCK operasyonlarıdır.

İCAZET ALANLAR BENİ SORGULAYAMAZ: Bu ülke gerçekleri konuşmak yerine algı operasyonlarıyla uçuruma sürükleniyor. Gizli saklı bir görüşme değildi. Bu görüşme dışında Fethullahçı yapı- dan bir kişiye selam vermişliğim, selam almışlığım dahi yoktur. Ben belediye başkanı ve gazeteciyim. Bu yapılanmayla beraber büyüyen, elini eteğini öpen, icazet alarak milletvekili olan, onlarla birlikte kumpas kurarak ülkenin geleceğini karatanlar beni sorgulayamaz.

DUMANLI İLE NE GÖRÜŞTÜ: Ziyaret etmek istediler, ısrar ettiler. Çıkıp gelmişler. Özel görüşme söz konusu değil. Bir gün sonra Zaman Gazetesi’nde haber yaptılar. Gizlisi saklısı yok. Hakkımda provokatif haberler yapan bir gazete ile ne işim olur? 15 dakikalık çay içip kalkmaydı. ‘Barış sürecini sekteye uğrattınız’ diye onlara da söyledim. ‘Hükümet bizi kandırdı’ dedi. ‘Hükümet de FETÖ bizi kandırdı diyor. Canımıza okudunuz’ dedim, kalktı gitti. Dumanlı’nın bana hendek eylemleri için liste verdiği iddiası akıllara ziyandır.

ŞENER: BİLAL ERDOĞAN’I ÖLDÜRECEKLERDİ: Gazeteci Nedim Şener de, FETÖ’nün Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde oğlu Bilal Erdoğan’ı öldürmek istediği yönünde bir ihbar mektubu bulunduğunu anlatırken, “Böylece Ergenekon savcıları ile hükümet karşı karşıya gelecekti. Asıl amaç, bu cinayetten yola çıkarak Ergenekon soruşturmasını sıklaştırmaktı” diye konuştu.

Murat Gürgen / ANKARA

HDP VE DBP'DEN PROTESTO, VALİLİKTEN "SAĞDUYU" ÇAĞRISI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 2 ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Eşbaşkan Fırat Anlı ile ilgili işlemler sürdürülürken Belediye ve DİSKİ'de yapılan aramalar sona erdi. Belediye önünde polisin aldığı güvenlik önlemi devam ederken, Belediye yetkilileri, arama sonrası tespit çalışması yapmak üzere Belediye binasına bugün saat 08.00 sıralarında girdi.

HDP ve DBP, gözaltı kararları ve uygulamaları protesto çağrısı yaptı. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da bugün saat 11.00'de yapılacak protestoya katılacakları belirtildi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 15 Ağustos'ta açık alanlarda yapılmak istenen etkinliklere yönelik alınan yasak kararı hatırlatılırken, halka 'sağduyu' çağrısı yapıldı.

BELEDİYE'DEKİ ARAMA SAAT 05.20'DE BİTTİ

Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Eşbaşkan Fırat Anlı'nın dün akşam gözaltına alınmasından sonra evlerinde yapılan aramalar saat 23.20'de sona ererken, Büyükşehir Belediye binasında yapılan arama ise bugün saat 05.20'ye kadar sürdü. Aramanın bitmesinden sonra polis Belediye önünde aldığı güvenlik tedbirlerini sürdürürken, saat 08.00 sıralarında Belediye yetkilileri ve daire başkanları kendi sorumluluklarında bulunan katlarda yapılan aramalardan sonra tespit yapıp tutanak tutmak için avukatlarla binaya girdikleri belirtildi.

DİSKİ'DE DE ARAMA YAPILDI

Büyükşehir Belediyesi'nde arama sürürken, Büyükşehir'e bağlı Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürlüğü binasında saat 04.00'te başlatılan arama saat 07.00'ye kadar sürdü. HDP ve DBP, Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanlarının gözaltına alınmasını protesto etmek için bugün saat 11.00'de Büyükşehir Belediyesi önünde toplanma çağrısı yapmıştı. Polis, bunun için Belediye çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

HDP ve DBP'nin çağrısı üzerine Diyarbakır Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen PKK/KCK terör örgütü soruşturması kapsamında, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Belediye Meclis üyesi Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasının gerekçe gösteren bazı kesimlerin, basın organları ve sosyal medya hesapları aracılığıyla bugün saat 11.00'da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde toplanma çağrıları yaptıkları, halkı kanunsuz eylemler yapmaya davet ettiklerinin tespit edildiği belirtildi. Valilik açıklamasında, OHAL Kanunu'nun 11-m maddesine istinaden, Diyarbakır merkezinde 15 Ağustos tarihinde alınan açık alanlarda stant açma, çadır kurma, basın açıklamaları yapma, oturma eylemi, miting, her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ikinci bir emre kadar yasaklandığı kararı hatırlatılarak şöyle denildi:

"İlimizin huzuru ve birlik beraberliği adına, bu tür çağrılara itibar edilmemesi büyük önem arz etmektedir. Diyarbakır halkının sağduyu göstereceğine ve bu tür yasadışı çağrılara itibar etmeyeceğine olan inancımız tamdır. Bu vesileyle Diyarbakır halkımıza şimdiden teşekkür ediyoruz."

DHA

Sıra sırtını PKK'ya dayayan Figen'e de gelecek mi

Gültan Kışanak, terör destekçiliğinden gözaltına alınınca akla ilk gelen isimlerden biri kuşkusuz Figen Yüksekdağ..

"Tall Nayif’de bulunan muhalif unsurlara yönelik 'varil bombalı' hava saldırısı neticesinde 2 muhalif şehit olmuş, 5 muhalif yaralanmıştır"

TSK'dan yapılan açıklamada, "Rejim unsurlarına ait olduğu değerlendirilen bir helikopter tarafından, Tall Nayif'de bulunan muhalif unsurlara yönelik 'varil bombalı' hava saldırısı neticesinde 2 muhalif şehit olmuş, 5 muhalif yaralanmıştır" denildi.

AYRINTILAR GELECEK...

İngilizler’in Musul petrollerine ilgisini fark eden II. Abdülhamid, bir fermanla Musul ve civarındaki tüm toprakları tapusuna geçirdi. Bu atak İngilizleri başka planlar yapmaya itti. Mondros Mütarekesi, Lozan ve Ankara Antlaşması derken Musul elimizden kayıp gitti

Irak devletinin zayıflığı nedeniyle bugün DEAŞ ve PKK'nın barındığı yer haline gelen Musul, 1514'te Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Seferi ile Osmanlı topraklarına katılmış ancak sahada kazanılan bu toprak parçası 4 yüzyıl sonra masada kaybedilmişti. İngilizler'in Musul petrollerine olan iştahını ilk fark eden ise II. Abdülhamid oldu. Tarihçi Herodot'un İ.Ö. 450-440'ta gezdiği ve derelerden akıp giden petrollerden söz ettiği Musul- Kerkük, tam 2 bin yıl sonra bu coğrafyayı dolaşan Evliya Çelebi'nin de dikkatini çekti. Seyahatname'de petrol havzalarından bahsetti.

ÖNCE İŞGAL
Ancak o dönem için bir işe yaramayan petrol, 1800'lü yılların sonunda değerlendi. Bunu ilk fark edenlerden biri de II. Abdülhamid oldu. Musul'daki petrolün kokusunu alan İngiltere, arkeolojik kazı için Osmanlı Devleti'ne başvurdu. II. Abdülhamid de 1889'da bir fermanla Musul ve civarındaki tüm toprakları kendi mülküne geçirdi. Bu gelişme İngilizlerin bölgede petrol arama faaliyetlerini durdurdu. İngilizler, buldukları petrolü nasıl ele geçirecekleri üzerine plan yapmaya başladı. Petrol, 1. Dünya Savaşı'yla birlikte bir enerji kaynağı olarak dünya çapında stratejik bir değer haline geldi. Bu savaşta petrol olmadan modern bir savaşın kazanılamayacağı anlaşıldı. O güne dek kömürle çalışan İngiliz donanmasının yakıt ve enerji sistemi tümüyle revize edilip petrolle çalışacak şekilde düzenlendi. Petrol kaynaklarına bilfiil sahip olmak, yani petrol nerede ise orayı doğrudan doğruya denetim altına almak da öncelikli hedef haline geldi. Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri arasında paylaşılması amacıyla yapılan Sykes- Picot Antlaşması'nda Musul vilayeti Fransızların etkinlik alanına terk edildi. İngiltere, Mondros i imzalandıktan sonra mütareke koşullarını kendi yararına yorumlayıp Musul'u işgal etti. Lozan'ın ardından Ankara Antlaşması'yla da hedefine ulaştı.

VE MUSUL'A VEDA
5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması ile Türkiye, Musul ve Kerkük'e veda etti. Misak-i Milli sınırları içinde olan bu bölge Lozan'da ötelenmiş ve sonrasında karar Milletler Cemiyeti'ne bırakılmıştı. Ancak Milletler Cemiyeti aleyhimize karar verdi. Yapılan antlaşmaya göre Irak, Musul'dan elde ettiği petrol kazancının yüzde 10'unu 25 yıllık süre için Türkiye'ye verecekti. Ancak o gelirin 10 yıllık bölümü hâlâ Türkiye'ye verilmiş değil. Bu da bugünkü değeriyle milyarlarca dolar ediyor.

"MEŞHUR YÜZDE 5" GÜLBENKYAN
Osmanlı döneminde Irak'taki petrolle ilgili ilk çalışmayı yapan İstanbul Ermenisi Kalust Sarkis Gülbenkyan, Londra'da jeoloji mühendisliği okumuştu. II. Abdülhamid'in talebi üzerine Osmanlı Maadin Nezareti adına araştırmalar yapan ve Musul bölgesinde petrol olduğu raporunu veren Gülbenkyan, önce Türk Milli Bankası'nın, ardından da Türk Petrol Şirketi'nin yüzde 50 ortağı oldu. Ancak bu ortaklık 1.Dünya Savaşı'ndan sonra el değiştirerek Fransız D'arcy'e geçti. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın parçalanmasının ardından İngilizlerle yapılan görüşmeleri yürüten Gülbenkyan'a, 1926'da Musul petrolleri paylaşılmaya başlayınca isim değiştirerek Irak Petrol Şirketi olan şirketten yüzde 5 pay verildi. "Meşhur Yüzde 5" adını da buradan aldı. Geri kalan payı ise Hollanda, İngiltere, Fransa ve Amerika yüzde 23.75 olarak paylaştı. Gülbenkyan masada hem Osmanlı'yı hem de Osmanlı'dan Irak petrolleri imtiyazını koparmaya çalışan yeni şirketinin ortağı olarak karşı tarafın çıkarını temsil ediyordu. Yani düpedüz kendi şirketiyle pazarlık yapıyordu. Gülbenkyan'ın kopardığı yüzde 5 hisse, onu dünyanın en zengin adamlarından biri yaptı.

SERVETTEN MAHRUM KALDIK
TARİHÇİ-YAZAR MUSTAFA ARMAĞAN: "Sultan II. Abdülhamid, Musul ve Kerkük'te petrol olduğu belirlenen yerleri Hazine-i Hassa'ya satın aldırıyor ve böylece şahsi mülk haline getirilen bu emlakın iştahı kabarmış emperyalist ülkelerin petrol kartellerinin pençesine düşmesine mani oluyordu. Lakin onun yaptığı her şeyin tersi nin doğru olduğunu zanneden gafil İttihatçılar çıkardıkları bir kanunla Sultanın Hazine-i Hassa'ya satın aldırdığı petrol bölgelerini devlet hazinesine aktarmış ancak buraları 1918'de İngiliz işgaline uğrayınca sultanın haklılığı ortaya çıkmış, yeni Sultan Vahideddin bu yerleri yeniden hanedanın üzerine geçirmişse de İngilizler bunu kabul etmemiş, böylece petrol gelirinden elde edilebilecek muazzam bir servetten mahrum kalmıştık."

YARIN
ATATÜRK'ÜN MUSUL VASİYETİ NEYDİ?
ÖZAL'A 'MUSUL VE KERKÜK HAKKINIZ ALIN' DİYEN ABD BAŞKANI KİMDİ?

PKK’ya yönelik operasyonlarda son 53 günde bin 450 terörist etkisiz hale getirildi. Hainlerden ele geçirilen silahlar 2. Hudut Tugay Komutanlığı’nda sergilendi

Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde bir haftadır yürütülen operasyonlarda şu ana kadar 337 PKK'lı etkisiz hale getirildi. Yurt genelinde son 53 günde ise yaralı ve sağ yakalananlar da dahil bin 450 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonlarda ele geçirilen ve aralarında füzenin de bulunduğu çok sayıda Doçka silahı ve binlerce mühimmat, 2. Hudut Tugay Komutanlığı'nda sergilendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Kabul, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşti.

Heyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a TOBB'un 15 Temmuz şehitleri için topladığı yardım çekini takdim etti.

Vergi diliminden dolayı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ücretleri bin 300 TL'nin altına düşen asgari ücretliler için aradaki farkı telafi etmeyi öngören kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'yla ilgili sunumunu tamamlamasının ardından, Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan Gelir Vergisi Kanunu'nda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.

Gelir Vergisi Kanunu'na geçici madde eklenmesini öngören teklif, vergi diliminden dolayı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ücretleri 1300 TL'nin altına düşen bekar ve çocuksuz asgari ücretlilere vergi desteğini içeriyor. Buna göre, bu üç ayda da ücretlerin 1300 TL'nin altına düşen kısmı asgari geçim indirimine ilave edilecek.

Teklifin gerekçesinde, bekar ve çocuksuz hizmet erbabının geçim indirimi dahil, 2016 yılı Ekim ayında net ücretinin bin 231,08 TL olduğu, bin 300 TL'nin altında kalan 69,91 TL'lik kısmının asgari geçim indirimine ilave edilerek, bin 300,99 TL olarak hizmet erbabına ödeneceği kaydedildi.

Böylece, aradaki kayıp telafi edilecek.

"HİÇBİR ŞEKİLDE BİN 300 TL'NİN ALTINA DÜŞMEYECEK"

Teklif üzerine söz alan Maliye Bakanı Naci Ağbal, geçen seçim döneminde yaşam standartlarının daha da artırılması adına ortak bir iradenin söz konusu olduğunu belirtti.

Bu çerçevede asgari ücretin bin 300 liraya çıkarıldığını ifade eden Ağbal, "Bin 300 lira olarak konuştuğumuz asgari ücret tutarı aslında bekar bir asgari ücretlinin elde ettiği geliri ifade etmektedir." dedi.

Kişinin gerek medeni durumunun gerekse sahip olduğu çocuk sayısına bağlı olarak bu tutardan daha fazla asgari ücret alınabildiğini vurgulayan Bakan Ağbal, şunları söyledi:

"Nitekim evli ve 3 çocuklu bir kişi için asgari ücret 1 Ocak tarihi itibarıyla bin 384 lira. Tabi aylar itibarıyla kişi eline geçen gelirle bağlantılı olarak vergi matrahı olarak üst gelir dilimlerine girmeye başlıyor. Yüzde 15 oranı ile başlayan bir kişi yüzde 35 oranına kadar farklı oranlar üzerinden vergi ödeyebiliyor. Biz burada asgari ücretin bin 300 lira olacağını ifade etmiştik. Bugün burada komisyonun huzuruna getirilen kanun teklifi, asgari ücretlinin hiçbir şekilde gelirinin bin 300 liranın altına düşmemesini sağlamaktır."

Ağbal, kanun teklifinde ortaya konan yöntemin, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında işverenin çalışanlar için hazırladıkları bordrolarda herhangi bir asgari ücretlinin veya geliri bin 750 liraya kadar olar gruptaki kişinin net ücretinin bin 300 liranın altına düşmesi durumunda düşen kısmını idarenin vergi mahsubu yapmak suretiyle telafi edileceğini kaydetti.

Bakan Ağbal, düzenlemenin maliyetinin 1 milyar TL olduğunu bildirdi.

Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin bu akşam TBMM Genel Kurulu'nda görüşüleceğini belirtti.

Ankara'nın Kazan ilçesinin adının "Kahramankazan" olarak değiştirilmesi ve 15 Temmuz'un "Demokrasi ve Milli Birlik Günü" adı altında resmi tatil ilan edilmesine dair kanun teklifi kabul edildi.

Ankara'nın Kazan ilçesinin adının "Kahramankazan" olarak değiştirilmesi ve 15 Temmuz'un "Demokrasi ve Milli Birlik Günü" adı altında resmi tatil ilan edilmesine dair kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Genel Kurulda, "Ankara İli Kazan İlçesinin Adının Kahramankazan Olarak Değiştirilmesine ve Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" görüşüldü.

15 TEMMUZ'DAN ÇARPICI KARELER

Tümü ve maddeleri üzerinde yapılan konuşmaların ardından teklif oybirliğiyle kabul edildi.

ORTAK ÖNERGE

Teklifin görüşülmesi sırasında AK Parti ve MHP'nin verdiği ortak önerge kabul edildi.

Buna göre, teklifle "Demokrasi ve Özgürlükler Günü" olarak tatil ilan edilmesi öngörülen 15 Temmuz günü, "Demokrasi ve Milli Birlik Günü" olarak tatil ilan edilecek.

15 TEMMUZ GECESİNİ AHŞABA KAZIDI

RESMİ TATİL

Kanuna göre, Ankara'nın Kazan ilçesinin adı da "Kahramankazan" olarak değişiyor. Ayrıca 15 Temmuz günü, "Demokrasi ve Milli Birlik Günü" olarak resmi tatil ilan ediliyor.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, TBMM Başkanlık Divanı olarak, teklifin Kazan halkına hayırlı olması dileğinde bulundu.

AYAKTA ALKIŞLANDI

Milletvekilleri ve salonda izleyici olarak bulunan Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve beraberindeki heyet, teklifin yasalaşmasını ayakta alkışladı.

Başkanvekili Buldan, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.