’Bu bir Mesih savaşı’ diyen Rus filozof, Armagedon’un...

'Bu bir Mesih savaşı' diyen Rus filozof, Armagedon'un yaklaştığını söylüyor: Nükleer silahlar kullanılacak

"İsrail, Gazze halkına yönelik soykırımın ardından Lübnan sakinlerine yönelik soykırımı başlatarak kurbandan cellata dönüşmeye açıkça karar verdi. Bu kaçınılmaz olarak diğer Şii ülkelerin ve hareketlerin de savaşa dahil olması anlamına geliyor: Suriye, Irak, Yemenli Zeydiler ve en önemlisi İran ve bir sonraki aşamada Sünni devletler. 

01 Ekim 2024 - 16:49

'Bu bir Mesih savaşı' diyen Rus filozof, Armagedon'un yaklaştığını söylüyor: Nükleer silahlar kullanılacak

Giriş Tarihi: 1.10.2024 15:07 Son Güncelleme: 1.10.2024 16:47

Ünlü Rus düşünür Aleksander Dugin, İsrailli katillerin motivasyon kaynaklarına dair çarpıcı bir makale kaleme aldı. Dugin'e göre, İsrail'in Gazze'den sonra Lübnan'a da saldırmasıyla bu savaşın artık 'yerel' kalma şansı kalmadı ve gidişat 'Armagedon'a işaret ediyor. 

'Bu bir Mesih savaşı' diyen Rus filozof, Armagedon'un yaklaştığını söylüyor: Nükleer silahlar kullanılacak

Bir dönem Vladimir Putin'in 'akıl hocası' olarak gösterilen Rus düşünür Aleksander Dugin, Gazze soykırımı sonrası İsrail'in Lübnan'a da saldırması üzerine çarpıcı bir makale kaleme aldı.

Savaşın artık yerel kalma şansını yitirdiğini, Netanyahu ve çevresindeki ekibin İsa/Mesih'i yeryüzüne indirme ajandasıyla hareket ettiğini belirten Dugin, Şii Müslümanların katledilmesi sonrasında sıranın Sünnilere geleceğini yazdı. 

Batılı ülkelerin tıpkı Ukrayna'daki 'Nazi cuntasını' koruduğu gibi İsrail'i de korumaya devam ettiğini dile getiren Dugin şu ifadeleri kullandı:

Alexander Dugin

"İsrail, Gazze halkına yönelik soykırımın ardından Lübnan sakinlerine yönelik soykırımı başlatarak kurbandan cellata dönüşmeye açıkça karar verdi. Bu kaçınılmaz olarak diğer Şii ülkelerin ve hareketlerin de savaşa dahil olması anlamına geliyor: Suriye, Irak, Yemenli Zeydiler ve en önemlisi İran ve bir sonraki aşamada Sünni devletler. 

İsrail'in açıkça savaşa ihtiyacı var. Büyük ölçekli, acımasız zulüm, İncil'e uygun görünüyor. Bu çarpışmanın yerel kalma şansı yok. Gerilimin tırmanması yakındır ve İsrail'in sahip olduğu ama İran'ın da sahip olabileceği nükleer silahların kullanılması göz ardı edilemez. 

Elbette burada sadece taktiksel nükleer silahlardan veya tüm insanlık bağlamında ölümcül olmayan 'kirli' bombalardan bahsediyoruz ancak bu, bölgenin kaderini en feci şekilde etkileyecektir."

HAYATTA KALANLAR BAŞKA YERE NAKLEDİLECEK

"İsrail'in Gazze halkına yönelik soykırımı, kolektif Batı ve onun uyduları dışında herkes tarafından kınandı. Çifte standart Lübnan'da da geçerli olacak. Batı, Zelenski'nin Nazi cuntasında olduğu gibi İsrail'i koruyor ve bu tutumun değişmesini ummak için hiçbir neden yok. 

Peki Netanyahu gerçekte neyi başarmaya çalışıyor? 

Gazze'de gerçek amacın ne olduğunu zaten gördük: Filistinlilere yönelik fiziksel soykırım ve buna paralel olarak hayatta kalanların İsrail dışına nakledilmesi. Her ne kadar kulağa ürkütücü gelse de bu İsrail açısından anlamlıdır. 

Kendi demografinizi yeterince dramatik bir şekilde değiştiremediğiniz için, varlığı ve etno-dinsel kodu gereği eskatolojik projelerin uygulanmasına tehdit oluşturan nüfusu yok etmeye devam ediyorlar.

Ancak bu eylemlerin ardından olağanüstü bir şey olacağı beklentisi olmasaydı bu pervasızlık gerçekleşmezdi. Beklenen olağanüstü şey aslında bilindik bir olay: İsa/Mesih'in gelişi..."

İsrail, Gazze'de 11 ay boyunca 17 binden fazla bebek ve çocuk öldürdü.

ÜÇÜNCÜ TAPINAK İNŞASI, SONRASINDA MESİH...

"Yahudiler, İslâm'ın en önemli ikinci mabedi olan Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine Üçüncü Tapınağı inşa etmek istiyor. Sonra Mesih gelecek ve gücü mutlak olacağından dünyanın bütün ulusları ona tapacak. 

Bu, dünya çapındaki Yahudi imparatorluğunun kuruluş ânı olacak ve Yahudiler 'seçilmiş millet' olarak ulusları demir çomakla yönetecek. İşte Netanyahu, Itamar Ben-Gvir, Bezalel Smotrich ve çevresindeki hahamlar buna inanıyor. 

Hamas'ın İsrail'e saldırısını 'Aksa Tufanı' olarak adlandırması boşuna değil. Yani Ortadoğu'da Armagedon, kelimenin tam anlamıyla 'ahir zaman savaşı' alevleniyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve Kutsal Topraklarda Deccal'in güçleriyle son savaşın başlatılması senaryosu Şiiler arasında yaygın bir durumdur." 

LAİK KESİMLER FARKINDA DEĞİL AMA...

"Netanyahu ve Şiiler, Armagedon konusunda farklı kutuplarda da olsa aynı şeyi anlıyor. Elbette maddiyat ve bireysel rahatlıktan başka hiçbir şeye inanmayan laik İsrailliler, kendi hükümetlerine karşı isyana devam ediyor. 

Şii ülkelerindeki laik çevreler ise Armagedon'u işaret eden hadisleri bilmiyor. Ancak gördüğümüz gibi artık tarih, onlar tarafından değil, dünyanın sonu ve ona eşlik eden olaylar konusunda farkındalığı yüksek insanlar tarafından yönlendiriliyor.

Ortadoğu'daki savaşın ikinci açıklaması jeopolitiktir. Tek kutuplu dünya, yani Batı'nın tekçi hegemonyası gücünün bitmesini istemiyor ama ona karşı çok kutuplu bir dünya yükseliyor.

Her uygarlık tam egemenlik ve dolayısıyla kolektif Batı'dan bağımsızlık konusunda ısrar ediyor ve bu da kaçınılmaz olarak hegemonyaya karşı bir mücadeleye yol açıyor. 

Bu savaşın ilk cephesi, kolektif Batı tarafından kurulan, donatılan ve desteklenen Kiev Nazi rejiminin, çok kutupluluğun en önemli kutuplarından biri olan Ortodoks-Avrasya medeniyeti olarak bize, egemen Rusya'ya savaş açtığı Ukrayna'dır. 

Orta Doğu, tek kutuplu dünyanın çok kutuplu dünyaya karşı verdiği savaşın bir başka sahnesidir." 

İSLÂM DÜNYASI ONLAR İÇİN 'DÜŞMAN MEDENİYET'

"Liberal değerleri reddeden İslam dünyası, düşman bir medeniyet olarak görülüyor. Bununla birlikte kolektif Batı yavaş yavaş savaşın içine çekiliyor. 

Dünyanın büyük jeopolitik yeniden paylaşımının bu ikinci cephesine nasıl yaklaşacağımızı bulmadan önce, bu çatışmanın küresel katılımcılarının hedeflerini açıkça anlamalı ve ana aktif güçlerin rasyonel ve mistik-dinî motivasyonları hakkında gereksiz yanılsamalar yaratmamalıyız.

Mücadele daha önce ideolojiyle, ekonomiyle, enerjiyle, kaynak mücadelesiyle açıklanıyordu. Bütün bunlar bugün de mevcut ancak kesinlikle asıl mesele bu değil. Eskatolojik, medeniyetsel ve gezegensel-jeopolitik nitelikteki düşünceler çok daha ağırdır. 

Çok uzun zamandır maddeye, materyale ağırlık vererek fikir dünyasını ihmal ettik. Oysa dünyayı harekete geçiren fikirlerdir." 

Bu haber 101603 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Son dakika...Hamaney meydan okudu: Bu vereceğimiz en hafif cevap, gerekirse İsrail'i yeniden vuracağız
Son dakika...Hamaney meydan okudu: Bu vereceğimiz en hafif cevap,...
Kritik MGK sonrası 5 maddelik bildiri yayımlandı: Lübnan'ın yanındayız! Dünyaya net çağrı: İsrail'e karşı harekete geçilmeli
Kritik MGK sonrası 5 maddelik bildiri yayımlandı: Lübnan'ın...