Giriş Tarihi: 11.02.2017 03:29 Son Güncelleme Tarihi: 11.02.2017 06:09
‘Bileklerimizdeki prangayı sökeceğiz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi, hedeflerimize ulaşmak için verdiğimiz mücadeleyi güçlendirecek. Bu sistem bileklerimizde prangaydı. 16 Nisan’da söküp atmaya var mıyız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, dün Aksaray'da 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda Tuzgölü Doğalgaz Depolama Tesisi'nin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, anayasada değişiklik yapılmasına dair kanunu onayladıktan saatler sonra vatandaşlara hitap etti:

Recep Tayyip Erdoğan, Aksaray'da Valilik binası önündeki 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi açılış töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı, konuşmasında meydanda bulunan halka 16 Nisan referandumun için çağrıda bulundu.
"PRANGALARI SÖKÜP ATMAYA VAR MIYIZ?"
"Bu hayırcılar var ya, bunlar sadece laf üretirler, hizmet yok. Ama biz size aşığız. Bu aşk bizi dertli etti. Şimdi de Karadeniz'i Marmaray'a bağlıyoruz. Bu sistem var ya bu sistem, bu bizim bileklerimizde prangaydı. 16 Nisan'da bileklerimizdeki bu pranganları söküp atmaya var mıyız?"
BU MİLLETE AŞIĞIZ: Biz bu millete aşığız. Onun için koşacağız. Bu sistem var ya, bizim bileklerimizde prangaydı. 16 Nisan'da bileklerimizdeki bu prangayı söküp atmaya var mıyız? Bunu beraber yapacağız.
"Bu sistem bileklerimizde prangaydı"
ÖNEMLİ KAVŞAK: Türkiye yönetim sistemini değiştirme yolunda önemli bir kavşağa geldi. 16 Nisan'da benim aziz milletim sandığa gidiyor. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in şehri Aksaray'ın da bu sürece tarihi destek vereceğine inanıyorum. Biz hayatımızın hiçbir döneminde milletten korkanlardan, kaçanlardan, millete tepeden bakanlardan olmadık. Çünkü biz bu millete hakim olmaya değil, hadim olmaya geldik.
TEVAZU: Sonunda ne olacak? Cumhurbaşkanı olsan ne yazar, Başbakan olsan ne yazar, milletvekili, belediye başkanı, vali olsan ne yazar? Gideceğimiz yer 2 metreküp toprak. Ya geçin bunları, tevazu, tevazu.

HEDEF SAPTIRIYORLAR: Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi, Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyarak hedeflerine ulaşma konusunda verdiği mücadeleyi güçlendirecektir. Hedef saptırıyorlar. Neymiş Parlamento yok olacakmış. Eline, diline dursun. Böyle bir şey yok. Yasama organı, yürütme yine var. Kim yürütme? Cumhurbaşkanı. Ama çift başlılık kalkıyor. Artık kendi kabinesiyle tek otorite. Ama bir özellik daha var. Bazıları Amerika ile karıştırıyor, hayır. Bunun adı Türk tipi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Yani cumhurbaşkanının aktif olarak bir partisi olacak. Karşı çıkanların derdi bu sistemin mahzurlu oluşu değil. Onların bu ülke ve millet için iyi, güzel, faydalı olan ne varsa hepsiyle sorunu var.
GENÇLERİ GÖRECEĞİZ: Bundan sonra Parlamento'da 18 yaşındaki gençler de görebileceğiz. Ülkemizin son 50-60 yılında sahip olduğu ne varsa hepsine karşı çıkanlar, bugün cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemine de karşı çıkıyor. Darbelere, muhtıralara, krizlere yol açan sistemi değiştirmek istiyoruz.
REJİMLE DERT YOK: Bu ülkede kimsenin cumhuriyetle, devletle, rejimle bir derdi yok. Amaç dünyanın yeniden kurulan düzeni içinde en güçlü, en ileri, en avantajlı konumu elde etmek. Mevcut yönetim sistemimiz sadece askeri darbelere değil, onunla birlikte siyasi ve ekonomik krizlere açık yapısıyla bizi hedeflerimize ulaştırmakta yetersiz, hatta engel. Hızlı karar alma ve güçlü uygulama ihtiyacını karşılamak için yönetim sitemimizi değiştirmekten başka çaremiz yoktur. Her kim cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemini getirip şahsıma bağlıyorsa, tek sebebi milletin kendisine teveccüh etmeyeceğini biliyor olmasıdır. Karşı çıkanlar yüzde 50 artı bir oy alabileceklerine dair en küçük ümitleri olsun, Meclis'te 550'de 550 ile bu değişikliği kabul ederlerdi. Burada da Türk tipi Parlamento getiriyoruz.
TEK ADAMCI BUNLAR: Tek adamcılık kimde var? Şu ana muhalefetin geçmişinde var, bu CHP zihniyetinde var tek adamcılık. Bunlarda, bunların il başkanları, bulundukları ilin valiliğini yapmıştır. Erdoğan, Twitter hesabından da "16 Nisan'da tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için 'evet' diyorum" paylaşımında bulundu.
MİLLETİN KARARINDAN NİÇİN KORKUYORSUNUZ
Törende konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise şöyle dedi: "Şimdi söz tekrar sizde. Birlikte 16 Nisan'da yeni bir tarih yazmaya var mısınız? Güçlü ve istikrarlı bir iktidar için Türkiye'nin aydınlık yarınları için hazır mısınız? Vesayetleri darbeleri tarihe gömmek için hazır mısınız? Kararlılık senaryoları sona erdirmeye var mısınız? Ecdad mirasını geleceğe taşımaya hazır mısınız? Daha fazla kalkınma, daha fazla refah için var mısınız? Ekmeğimizi, işimizi, aşımızı büyütmeye var mısınız? Kesintisiz bir demokrasi için, güçlü Türkiye için hazır mısınız? Biz milli iradenin gösterdiği her hedefte milletin verdiği her kararda varız, kararımız 'evet.' Türkiye'nin geleceği için, çocuklarımızın yarınları için kararımız 'evet.' Millet AVM'lere gidiyor, bunlar da AYM'ye gidiyor. Ey ana muhalefet partisi, sizin bu millete güveniniz yok mu? Milletin vereceği karardan niye korkuyorsunuz? Demokrasiye, inancınız varsa söz de milletin karar da milletindir. İş yapmak, üretmek, Türkiye'nin gelişmesine katkı sağlayanlara engel olan bu köhne anlayışa 16 Nisan'da son vermeye hazır mısınız? Aksaray Türkiye'nin büyük hedefleri için evet diyor. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, kararımız evet"
"TEK VATAN İÇİN 'EVET' DİYORUZ"
"15 Temmuz'da bu millet göğsünü tanklara, F-16'lara, helikopterlere siper etti. Bu işareti unutmayın (Rabia yaparak) İşte 16 Nisan'da tek vatan için 'evet' diyoruz. 16 Nisan'da tek bayrak için 'evet' diyoruz. (İdam isteriz' sloganları üzerine) 16 Nisan bu işin sinyali olacak. Millet böyle dedikten sonra bunun önünde durulur mu? Kandil'le, PKK ile DHKP-C ile terör örgütleriyle el ele vermek suretiyle benim milletimin iradesine ipotek koymak isteyenlere, inanıyorum ki kararımız evet."
'SATIH BÜTÜN DÜNYADIR'
"Cerablus , El Rai, Dabık, şu anda da El Bab operasyonu ile kendi oyun planımızı hayata geçirerek oralarda hayatın akışını Silahlı Kuvvetler ve ÖSO ile değiştirdik. Türkiye adeta İkinci Kurtuluş Savaşı veriyor. Bu savaşı hem cephede hem de ekonomiden diplomasiye her alanda veriyoruz. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi 'Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır' diyordu. Biz de bu mücadele bütün vatandır bütün dünyadır diyoruz. Küresel sistem çatırdıyor. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor."
Anayasa Değişikliği Kanunu Resmi Gazete'de

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"ni içeren, halkoyuna sunulacak 6771 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak, milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir aynı günde yapılacak ve süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek.
TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.

Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilmeyecek.
Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri ile teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenecek.
Cumhurbaşkanının, seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis, seçimlerin yenilenmesine karar verirse cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek.
‘Evet’ çıkmazsa Türkiye karmakarışık olur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 48'inci kuruluş yıldönümünü nedeniyle dün bir grup gazeteciyle sohbet etti. Bahçeli, "Referandumda 'hayır' çıkarsa ne olur?" sorusuna, "Karmakarışık olur Türkiye. Bundan yararlanmak isteyen çevreler çıkabilir" karşılığını verdi. "Referandum sonrası erken seçim olabilir mi?" sorusu üzerine de Bahçeli "Evet de hayır da olsa başka senaryolar üzerinden Türkiye'yi seçime götürmek, çok ciddiye alınır bir yaklaşım olmaz. Türkiye'yi senaryolara kurban etmemek lazım" diye konuştu. MHP'nin kampanya sürecinde AK Parti ile birlikte hareket etmesini doğru bulmadığı görüşünü bir kez daha dile getiren Bahçeli, iki partinin de kampanyasını kendi gerekçeleri doğrultusunda yürüteceğini söyledi. Bahçeli, kendisinin de mitingler düzenleyeceğini açıklarken, "Biz 'evet'i anlatmazsak, kimse 'evet' demez. Karar verdiğin bir şeyi yapacaksın" dedi. Bahçeli, MHP'nin kampanya sloganının da "Bu ülke için vazgeçilmez bir yeminimiz vardır. Onun için evet" olduğunu ifade etti. Bu arada MHP, referandum sürecindeki yol haritasını belirlemek için dün Konya'da kampa girdi.

BİN 50 DOLARIM VARDI BOZDURDUM
Cumhurbaşkan ı Erdoğan'ın dolar bozdurma çağrısına katıldığını belirten Bahçeli, "Bin 50 dolarım vardı hepsini bozdurdum. O gün 3 bin küsur lira yapıyordu. O para da hâlâ çekmecemde duruyor. Kur çok düşüktü. İhtiyacım yoktu ama herhalde bir dolar alerjisi oldu, elden çıksın dedim" dedi.
Cumhuriyet'ten çirkin algı operasyonu

Cumhuriyet gazetesi, algı operasyonuna hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyet yine Aleviler üzerinden provokasyona kalkıştı...
Cumhuriyet gazetesi sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda bir skandala imza attı. Gazete Aleviler üzerinden algı operasyonu yapmaya kalkıştı.
CUMHURİYET'İN PROVOKASYONU TUTMADI
Cumhuriyet'in haberine sosyal medya üzerinden tepkiler çığ gibi büyürken yangının çıktığı Gani Efendi Çiftliği Köyü muhtarı Tamer Geyik bir açıklama yaparak Cumhuriyet Gazetesi'nin haberinin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
VALİLİK'TEN DE AÇIKLAMA GELDİ
Öte yandan yangına ilişkin bir açıklama da Erzincan Valiliği'nden geldi. Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada yangının Gani Efendi Köyü Cemevi'nin yan eklentisinde bulunan bir kitaplıkta meydana geldiği ve yangının sebebinin ise 14 yaşındaki Down Sendromlu ve engelli bir çocuk tarafından çıkartıldığı açıklandı.
SOSYAL MEDYADAN BÜYÜK TEPKİ
'Cemevini ateşe verdiler' diyerek algı operasyonu yapmaya çalışan Cumhuriyet Gazetesi'ne sosyal medya üzerinden pek çok kullanıcı tepki gösterdi. Gelen tepkiler üzerine provokasyon yapmaya çalışan Cumhuriyet, özel olarak servis ettiği haberinin başlığını büyük bir pişkinlikle 'Erzincan'da cemevinde yangın çıktı' şeklinde düzeltti.
Cumhuriyet haberi twitter adresinden şu şekilde paylaştı:.
HABERE TIKLADIĞINIZDA YALANLARI ORTAYA ÇIKIYOR:

‘Dinlemeyin’ dediği kaymakamla el ele!

15 Temmuz sonrası demokrasi nöbetine katılan Elbistan Jandarma Komutanı Teğmen Karaderi'nin darbe gecesi askerlere "Kaymakamı dinlemeyin" dediği ses kaydı ortaya çıktı
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından demokrasi nöbetlerine katılan ve "Halka silah sıkanlarla aynı noktada değiliz" diyen İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Ferhat Karaderi'nin şok ses kayıtları ortaya çıktı. FETÖ'cü teğmenin askerlere "Ülke yönetime el koydu, bitti. Bu saatten sonra kaymakam falan dinlemiyorsunuz" dediği ortaya çıkınca tutuklandı. Elbistan'da 27 Temmuz günü demokrasi nöbeti tutan vatandaşları ziyaret eden Elbistan İlçe Jandarma Komutan vekili Teğmen Ferhat Karaderi "Biz halka bırakın mermi sıkmayı sert bir söz bile söylemeyiz. Halka silah sıkanlarla aynı noktada değiliz" diye konuşma yapmıştı. Karaderi beraberindeki İlçe Kaymakamı Tuncay Akkoyun, Emniyet Müdürü Barış Murat Başol, Belediye Başkanı Durmuş Küçük ile birlikte fotoğraf çektirdi. Kaymakam Tuncay Akkoyun da demokrasi nöbetinde teğmene övgüler yağdırmıştı.
'MAHREM'DEN ÇIKTI
Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü'nce TSK'daki mahrem abiler soruşturması kapsamında Ferhat Karaderi'nin şok ses kayıtlarına ulaşıldı. Ses kayıtlarında 15 Temmuz gecesi bulunduğu yerden ilçe jandarma komutanlığını telefonla arayan Ferhat Karaderi'nin jandarma personelinin vali, kaymakam, savcının emrini yerine getirmemesi ve tüm personelin komutanlıkta hazır olmasını istediği ortaya çıktı.
Adana'da 5. kattan düşen 17 yaşındaki kız öldü

Adana'da 5. katta bulunan evlerinin balkonundan düşen 17 yaşındaki kız hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, merkez Seyhan ilçesi Pınar Mahallesi 74036 Sokak'ta Deniz Anatça (17), 13 katlı apartmanın 5. katındaki balkondan henüz belirlenemeyen nedenle düştü.
Anatça, olay yerinde hayatını kaybetti.
Yapılan incelemenin ardından Anatça'nın cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Son dakika haberi: Başbakan Yıldırım'dan flaş açıklama

Başbakan Binali Yıldırım'dan son dakika referandum açıklaması... Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız anayasa değişikliğini onayladı, dolayısıyla artık halk oylaması, diğer adıyla referandumun tarihi de netleşti. İnşallah 16 Nisan tarihinde referandum yapılacak. Meclisin hallettiği cumhurbaşkanımızın imzaladığı bu değişikliğin vatandaşlarımız tarafından da nihai tasdiki yapılacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde cuma namazı sonrası kendini bekleyen vatandaşlara hitap etti. Yıldırım, Aksaray'a giderken Acıgöl'e uğradığını dile getirerek, "Biraz geç kaldık ama önemli değil. Sizi görmemiz lazımdı. Sizinle hasret gidermemiz lazımdı. Onun için buradayız. Milletvekillerimiz yolda Acıgöl'ü anlattılar bize. Acıgöl, AK Parti iktidarı boyuncu hep yüzümüzü ak eden, her seferinde de bayrağı biraz daha yukarıya çıkaran mübarek insanların yaşadığı bir yer. Şimdi bugün belli oldu, Cumhurbaşkanımız anayasa değişikliğini imzaladı, gün de belli oldu. Büyük gün 16 Nisan" dedi. "Acıgöl hazır mı?" diye soran Yıldırım, vatandaşların "Evet" cevabı üzerine, "İşte Acıgöl, işte Türkiye. Hiç farkı yok. Nevşehir Acıgöl bizim en müstesna, Anadolu'nun çok güzel bir köşesi. Tarihiyle, bereketli topraklarıyla ve her şeyden önce 24 ayar insanıyla farklı bir yer Acıgöl. Ağanın eli tutulmaz. Yüzdeyi siz koyun. Yüzde 88'i görmüş Acıgöl, yüzde 98'i de görür evelallah." ifadelerini kullandı.
"FETÖ AHİR ZAMAN ŞEYTANI DA AYNISINI SÖYLÜYOR"
Başbakan Yıldırım, konuşması sırasında vatandaşların "Üniversite istiyoruz Sayın Başbakanım" diye seslenmeleri üzerine de şunları kaydetti:
"İşi büyüttünüz. Canınız sağolsun. Her şey olur. Yeterki birliğimiz, beraberliğimiz daim olsun. Kardeşliğimiz daim olsun. Efendim, bu anayasa değişirse bölünecekmiş Türkiye. Hadi oradan. Teröristler de aynısını söylüyor, PKK aynısını söylüyor, FETÖ ahir zaman şeytanı da aynısını söylüyor. Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin teminatı Acıgöl'dür. Tek millet, tek bayrak, tek vatan. İşte bu kadar. Esas olan budur. Gerisi angarya."
"İNŞALLAH 16 NİSAN TARİHİNDE REFERANDUM YAPILACAK"
Başbakan Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız anayasa değişikliğini onayladı, dolayısıyla artık halk oylaması, diğer adıyla referandumun tarihi de netleşti. İnşallah 16 Nisan tarihinde referandum yapılacak. Meclisin hallettiği cumhurbaşkanımızın imzaladığı bu değişikliğin vatandaşlarımız tarafından da nihai tasdiki yapılacak." dedi.



Kaymakamın çifte acısı

Sakarya'nın Kaynarca ilçesi Kaymakamı Kemal Şahin, Fırat Kalkanı Harekâtı'nda şehit olan askerlerden Ömer Akkuş'un ailesine acı haberi verdiği sırada gelen telefonla kendi yeğeni Mehmet Şahin'in de şehit olduğunu öğrendi. İki acı haberle yıkılan Şahin taziyenin ardından yeğeninin cenazesine katılmak üzere Kahramanmaraş'a gitti.
VATAN GÖREV BEKLİYOR
8 kardeşten en küçüğü olan şehit Ömer Akkuş'un bir ay önce Sakarya'daki baba ocağını ziyaret ettiği, izin bitiminde annesinin elini öpen Akkuş'un "Vatan bizden görev bekliyor. Hakkını helal et anacım" dedikten sonra birliğine gittiği ortaya çıktı. Kaymakam Şahin'in 25 yaşında şehit olan uzman çavuş yeğeni Mehmet Şahin memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 5 bin kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. Şehit uzman çavuşun, astsubay ve başkomiser olan iki ağabeyinin üzerlerindeki üniformaya özenip, sınavlara girdiği ve bir yıl önce uzman çavuş olduğu öğrenildi.
2017 Referandum tarihi belli oldu! - Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan son dakika açıklaması!

TBMM'de kabul edilen Anayasa değişikliği maddelerinin ardından milyonlarca vatandaşın heyecanla beklediği ''Referandum ne zaman?'' sorusunun yanıtı hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan net açıklamayı yaptı. 2017 referandum tarihi belli oldu. Daha önce Başbakan Binali Yıldırım, referandumun Nisan ayının ilk yarısında olacağını söylemişti. Peki 2017 referandum ne zaman olacak? Son dakika gelişmelerine ve daha fazlasına sabah.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
TBMM'de kabul edilen Anayasa değişikliği maddelerinin ardından gözler ''2017 referandum ne zaman?'' sorusunun yanıtına çevrildi. Daha önce Başbakan Binali Yıldırım'ın Nisan ayının ilk yarısına kadar yapılacağını söylediği referandum hakkında Bekir Bozdağ'dan önemli açıklama geldi. Bozdağ, referandumun öngörüldüğü tarihi açıkladı. Peki 2017 referandum ne zaman olacak? İşte Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi maddeleri...
2017 REFERANDUM NE ZAMAN OLACAK?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Referandum tarihi 16 Nisan olarak görünüyor" dedi.
"16 NİSAN'DA REFERANDUMA GİDECEĞİZ"
* 4 yavrusu İmam Hatip'te okuyan bir babayım. Kapılarda çok çile çektik, kızlarımı baş örtülerinden dolayı katsayı nedeniyle istedikleri üniversiteye almadılar. Bugüne kadar bizi kimse eğemedi, eğdirtmedi.
* Şimdi şu millet Allah'ın izniyle elele verdiği sürece biz ülkemizi de muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız. Türkiye yönetim sistemini değiştirme yolunda önemli bir kavşağa geldi. Buraya gelirken imzayı attım. Şimdi süre başladı. İnşallah 16 Nisan'da benim aziz milletim sandığa gidiyor. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Cumhuriyet'in şehri Aksarayım da bu sürece tarihi bir destek vereceğine inanıyorum. Siyasi hayatımızın her döneminde, her adımında olduğu gibi bu konuda da milletimziin iradesinin, tercihinin, talebinin başımızın üzerinde yeri vardır.
* 16 Nisan'da referanduma gideceğiz. Siyasi hayatımın her döneminde olduğu gibi bugünde milletin tercihinin başımızın üzerinde yeri vardı. Hiçbir zaman millete tepeden bakanlardan olmadık, olmayacağız. Biz bu millete hakim olmaya değil, hadim olmaya geldik.
REFERANDUM NEDİR?
Anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi önemli meselerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamaya referandum denilmektedir. Demokrasi uygulamasının en güzel örneklerinden biri olan referandumda, halkın iradesi doğrudan doğruya sonuca yansımaktadır. Temsili demokrasilerde halkın seçtiği insanlar halkın iradesini yansıtmaya çalışırlar. Ancak bu tür oylamalar muhalefetin onayı olmadan, popüler uygulamaları hayata geçirmek için kullanılabileceğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edebilirler.
TÜRKİYE'DE REFERANDUMLAR
1961 Türkiye anayasa referandumu
Ülkemizde ilk halk oylaması 1961 Türkiye anayasa değişikliğ için yapıldı. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından 9 Temmuz 1961'de yapılan halk oylaması ile düzenleme %61.7 'evet' oyuyla kabul edildi. Hayır oyu verenlerin oranı ise %38.3 oldu.
1982 Türkiye anayasa referandumu
Türkiye'de ikinci halk oylaması 12 Eylül Darbesi'nin ardından hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasına %91.37 'evet' oyu çıkarken, hayır verenlerin oranı ise %8.63 oldu.
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu Türkiye'de yapılan üçüncü halk oylaması oldu. 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda yapılan referandumdan %50.16 'evet' oyu çıkarken, hayır oyu verenlerin oranı ise %49.83 oldu.
1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Ülkemizde yapılan dördüncü halk oylaması 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumudur. 1982 Anayasası'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda yapılan referandumda %65 'hayır' oyu çıktı. Evet oyunun oranı ise %35 oldu. Ülkemizde sonucu 'hayır' çıkan ilk referandum budur.
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu ile 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikler oylandı. Halk oylamasından %68.95 'evet', %31.05 'hayır' oyu çıktı. Bunun sonucunda şu değişiklikler kabul edildi:
*Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
*Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 96. maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.'
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101. maddesinin "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" şeklinde değiştirilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102. maddesinin "Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir." şeklinde değiştirilmesi.
Yılmaz Özdil ve Müjdat Gezen'den ahlaksızlık

Yılmaz Özdil ve Müjdat Gezen, Galatasaray adasına ilişkin yaptığı açıklama ile gündeme gelen Sultan 2. Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu'nu belaltı bir sohbetin konusu yaparak ahlaksızlıkta sınırları zorladı.
Sultan 2. Abdulhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu'nun "Galatasaray'a ait olan Suada bizim" açıklamasını Halk TV'de yayınlanan Uğur Dündar'ın Halk Arena'sı programında belaltı bir muhabbete konu edildi. Daha önce de Yaşar Nuri Öztürk'ün bulunduğu aynı programda hakaret ve küfürlere sahne olan Halk TV bu kez de ahlak, aile ve insanlık kavramlarının ayaklar altına alındığı anlara sahne oldu.
YILMAZ ÖZDİL VE MÜJDAT GEZEN'DEN AHLAKSIZLIK
Osmanoğlu'nu gündeme getiren ikiliden Yılmaz Özdil, telefonla bağlanan Müjdat Gezen'e; "Bir tane sultan var bugün Sultan Abdülhamid'in torunu. Onun aslında bir dükkanı varmış ben bugün öğrendim. Sana oradan bir saltanat fesi alıp Uğur'la (Uğur Dündar) ziyarete geleceğiz. " diyerek ahlaksız diyaloğu başlatan isim oldu.
Sonrasında konuşma şu şekilde devam etti:
Müjdat Gezen: Bekliyorum. Ayrıca Yılmaz ben kadını beğendim yahu.
Yılmaz Özdil: Ada'yı veresin mi geldi abi?
Müjdat Gezen: Ada'yı değil ama neyse sonra konuşuruz.
Van Büyükşehir Belediyesinde 190 kişiye görevden uzaklaştırma

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Taşyapan, "Bazı arkadaşlarımız hakkında bazı çalışmalar devam ettiği için uzaklaştırma işlemi yaptık. Bu geçici bir durum. Daha sonra onlar hakkındaki işlemlere göre süreç sonuçlandırılacak." dedi.
İçişleri Bakanlığınca kanun hükmünde kararname (KHK) kapsamında Van Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Vali İbrahim Taşyapan, 190 belediye çalışanının görevden uzaklaştırıldığını bildirdi.
Taşyapan, gazetecilere yaptığı açıklamada, bazı personel hakkında çalışmaların devam ettiğini, bu nedenle görevden uzaklaştırma işlemi yaptıklarını belirtti.
Bu konuda yürütülen çalışma ile ilgili bilgi veren Taşyapan, şunları kaydetti:
"Bazı arkadaşlarımız hakkında bazı çalışmalar devam ettiği için uzaklaştırma işlemi yaptık. Bu geçici bir durum. Daha sonra onlar hakkındaki işlemlere göre süreç sonuçlandırılacak. Sözleşmeli personelin de sözleşmelerini askıya aldık sadece. İşten çıkarılma gibi bir durum söz konusu değildir. Bu görevden uzaklaştırmalar bir tedbirdir, daha sonra iade edilebilir. Büyükşehir belediyemizde işçi, memur dahil 190 civarında bir açığa alma söz konusu. Bu tedbir olarak yapılan bir işlem. Sonuçlanınca da gereken çalışmalar yapılacak. İlçe belediyelerimiz de kendi içinde bu tür çalışmalar yürütüyor."
Aden Körfezi tezkeresi Resmi Gazete'de

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları ile Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkere Resmi Gazete'de yayımlandı.
Tezkerede, TSK deniz unsurları konuşlandırılmak suretiyle bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin etkin şekilde muhafazası ve uluslararası toplumca yürütülen korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle müşterek mücadele harekatına aktif katılımda bulunulmasının sağlandığı, bu alanda Birleşmiş Milletler (BM) sistemi içinde ve bölgesel ölçekte oynanan rolün ve görünürlüğün pekiştirilmesinin temin edildiği belirtildi.
Anılan bölgelerde süren korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle uluslararası toplumca mücadele edilebilmesine cevaz veren BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararlarının süresinin son olarak 9 Kasım 2016'da bir yıl daha uzatıldığı hatırlatılan tezkerede, TSK unsurlarının Aden Körfezi, Somali karasuları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görev süresinin 10 Şubat'tan itibaren bir yıl daha uzatıldığı ifade edildi.
Valilikten flaş açıklama: İstanbul'da tüfek kullanmak ve taşımak yasaklandı

İstanbul Valiliğnden Olağanüstü Hal süresince uygulanacak silah kullanım ve taşınmasına ilişkin yasak açıklaması geldi.
İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, "M16, AK-47 (Kalaşnikof) ve G3 gibi uzun namlulu harp silahlarına benzeyen av tüfeklerinin" kullanılması yasaklandı.
İstanbul Valiliği, terör eylemleri dikkate alınarak bazı silahların kullanımını ve taşınmasını yasakladı. Yapılan açıklama şöyle:
"M-16, AK-47 ve G3 gibi uzun namlulu ve tam otomatik atış yeteneğini haiz silahlara benzer av tüfeklerinin bulunduğu, bu silahları taşıyanlarla ilgili olarak avcı-terör örgütü mensubu ayırımı konusunda tereddütler yaşanabileceği, uzun namlulu ve tam otomatik harp silahına benzerliğinin yanlış anlamalara ve müessif olaylara sebebiyet verebileceği değerlendirilmiştir.
İlimizde meydana gelen terör eylemleri de dikkate alınarak genel güvenlik ve kamu düzenini korumak, meydana gelebilecek müessif olayları önlemek amacıyla M16, AK-47 (Kalaşnikof) ve G3 gibi uzun namlulu harp silahlarına benzeyen av tüfeklerinin İstanbul İli Mülki sınırları içerisinde taşınması ve kullanılması 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunun 11. Maddesinin (i) bendi hükmüne istinaden Olağanüstü Hal süresince yasaklanmasına karar verilmiştir."
Ünlü yapımcı Ayşe Ersayın kimdir? - Ayşe Ersayın hayatını kaybetti! - İşte detaylar

Ünlü yapımcı ve yönetmen Ayşe Ersayın'dan sevenlerini yasa boğacak haber geldi. Ersayın, bu sabah saatlerinde ünlü şarkıcı Ajda Pekkan'ın evinde hayatını kaybetti ve müzik dünyasını yasa boğdu. Peki Ayşe Ersay'ın kimdir? İşte detaylar...
Klip yönetmeni, programcı Ayşe Ersayın, bu sabah saatlerinde ünlü şarkıcı Ajda Pekkan'ın evinde hayatını kaybetti. Ersay'ın ölümü müzik dünyasını ve sevenlerini yasa boğdu. Peki hayatını kaybeden Ayşe Ersayın kimdir? İşte tüm detaylar...
AYŞE ERSAYIN KİMDİR
Ayşe Ersayın, Özel Yükseliş Koleji'ni bitirdikten sonra Bülent Osma ile evlendi. Uzun süren evliliğinin ardıdan, ayrıldıktan sonra İstanbul' a yerleşti. TRT de yayınlanan bir cumartesi eğlencesi programında Aydoğan Ergezen'e asistanlık yaptı.
Star televizyonunun kurulması ile Aydoğan Ergezen'le birlikte bu kanala geçti.
Bir sene yönetmen yardımcılığı yaptıktan sonra Mustafa Mayadağ ile birlikte Pazarlık isimli müzik eğlence programını yapmaya başladı. Kısa bir süre sonra Cuma Postası isimli programla yapımcı yönetmenliğe adım attı.
Piknik, Salı Pazarı, Kabere Kiboş, Şamata, Benimle Oynarmısın yarışması, Jazz Festivali gibi programlara imza attı. Uzun bir süre bayram özel proglamları ve yılbaşı eğlence programları hazırladı.
Konser çektiği bazı sanatçılar:
Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer, Zerrin Özer, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy, Müslüm Gürses, Kenan Doğulu, Ayşegül Aldinç, Ahmet Kaya, Ebru Gündeş, Seda Sayan, Yıldız Tilbe, Hülya Avşar, Zuhal Olcay, Diana Ross, Shirley Bassey, Dionne Warwick, Al Jarreau, David Sanborn, Salif Kama.
Büyük gün 16 nisan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliğini onayladı. Referandum tarihi 16 Nisan olarak açıklandı. Başbakan Yıldırım: ‘Artık söz de karar da milletin’
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini öngören anayasa değişikliği 21 Ocak'ta Meclis'ten geçmişti. 2 Şubat'ta Cumhurbaşkanlığı'na gönderilen anayasa değişikliği 9 günün ardından dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak Başbakanlığa gönderildi. 15 günlük bekleme süresinin 9 gününü kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce "Mevsim şartlarını dikkate alarak inceleme yapacağım" demişti. Referandum süreci Resmi Gazete'de değişikliğin yayımlanması ile birlikte başlayacak.
Tuz Gölü'ndeki doğalgaz depolama tesisinin açılışına giderken Nevşehir'in Acıgöl ilçesindeki Merkez Camisi'nde cuma namazını kılan Başbakan Binali Yıldırım, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız anayasa değişikliğini imzaladı, gün de belli oldu. Büyük gün 16 Nisan. Memleketimizin milletimizin geleceği için güzel bir adım atıldığını düşünüyoruz.Artık söz ve karar milletin" dedi. Muhalefeti de eleştiren Başbakan Yıldırım, "Bu anayasa değişirse bölünecekmiş Türkiye. Hadi oradan. Teröristler de aynısını söylüyor, PKK aynısını söylüyor, Feto, ahir zaman şeytanı da aynısını söylüyor. Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin teminatı Acıgöl'dür. Tek millet, tek bayrak, tek vatan. İşte bu kadar. Esas olan budur. Gerisi angarya" ifadelerini kullandı.
ANKET ESPRİSİ
Yıldırım, "yüzde tahmininiz var mı?" sorusuna ise "Bu dönemde tahmin ve anket yapanlar çok olur. Gerçek anket sandıktan çıkan sonuçtur. Bir bilim adamı diyor ki 'ben anketlere inanırım ancak kendim yaparsam' Ben de katılıyorum. Seçmene ilk mesajımız evet, evet, evet" yanıtını verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da cuma namazını Acıgöl'deki Merkez Camisi'nde kıldı.

2. Abdulhamit'in torunu vefat etti

Anne tarafından II. Abdülhamit'in baba tarafından Plevne Kahramanı Gaziosmanpaşa'nın torunu olan Bülent Osman 87 yaşında vefat etti.
Osmanlı Hanedanı üyesi Bülent Osman, dün gece Paris'te tedavi gördüğü hastanede, 87 yaşında hayata veda etti.
Anne tarafından II. Abdülhamit'in baba tarafından Plevne Kahramanı Gaziosmanpaşa'nın torunu olan Bülent Osman, geçen yıl geçirdiği beyin kanamasının ardından komaya girmişti.
Yasin Börü'nün katillerine 6'şar kez müebbet!

Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesine ilişkin 21'i tutuklu 41 sanığın yargılandığı davada, 23 sanık hakkında 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet talep edildi.
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te Kobani (Ayn el-Arap) bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili 41 sanığın yargılandığı davada, 23 sanık hakkında 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Yalçın, sanıklardan 23'ü hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma" suçlarından 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi, 15'i için de beraat talebinde bulundu.
Yalçın, yargılamanın, haklarında yakalama kararı bulunan 3 sanığın dosyaları ayrılarak devam etmesini istedi.
Ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edilen sanıklar şunlar:
"Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Sedat Çoban, Mecnun Akkoyun, Mehmet Şah Yüce, Ümit Doğanay, Remzi Özşan, Ahmet Taylan, Hasan Uyanık, Ali Karakurt, Erkan Balaban, Resul Savur, Ali Güler, Ahmet Tura, Mehmet Çağlar, Cevher Türk, Cihan Yıldız, Rıdvan Baş ve suça sürüklenen çocuklar Y. O, F.G, A.S, M.D. ile A.K."
Suça karıştıklarına dair yeterli delil olmadığı için haklarında beraat kararı verilmesi istenen sanıklar ise şöyle:
"Hasan ve Hüseyin Okçu, Yıldız Doğanay, Ahmet Biçici, Mahsun Kurt, Hasan Aldemir, Burhan Dicle, Adem Kaçmaz, Ahmet Arif Yusufoğlu, Ahmet Tanrıverdi, Abdulvahap ve Abdurrahman Turan, Ersin Adıyaman ve suça sürüklenen çocuklar M.İ. ve F.K."
İDDİANAMEDEN
İddianamede Yusuf Er, Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un 7 Ekim 2014'te, Diyarbakır'da terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca, "DEAŞ üyesi oldukları" iddiasıyla saldırıya uğradığı belirtiliyor.
Maktuller ile olayda yaralanan Er'in, saldırı üzerine Bağlar semtinde bir daireye sığındıkları, eylemi gerçekleştiren grubun binanın çevresini sardığı ve bu kişileri aramaya başladığı aktarılan iddianamede, eylemcilerin, Er ile maktullerin 5 numaralı dairede olduğunu anlamaları üzerine bir kişinin mutfak balkonundan daireye girdiği ve içeridekilere silahla ateş etmeye başladığı kaydediliyor.
Silahlı kişinin kapıyı açarak, grubun diğer üyelerini de eve aldığı, eylemcilerin ikametgaha sığınanları linç ederek ateşli ve delici silahlarla yaralayıp üçüncü kattaki camdan aşağı attıkları, birini de sürükleyerek binadan dışarı çıkardıkları anlatılan iddianamede, aşağı atılan ve can çekişen maktullere sopa, taş ve tekmeyle saldırıya devam edildiği belirtiliyor.
Olayda Er dışındakilerin öldüğü, ikametgahın tuvaletine sığınan ve bir süre fark edilmeyen Er'in daha sonra bulunduğu, darbedilerek ve kesici aletle yaralanarak buradan çıkarıldığı ancak Er'in sanıkların elinden kaçmayı başardığı ve 500 metre kadar gittikten sonra bayıldığı da iddianamede yer alıyor.
Sanıkların, 4 maktulü "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan dörder, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan birer olmak üzere beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, Er'in yaralanmasına ilişkin de ayrıca cezalandırılmaları talep ediliyor.
Diyarbakır'daki izinsiz gösterilerde Börü, Dakak, Güneş ve Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 17'si tutuklu 34 sanık yargılanırken, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin, aynı suçlamalarla ilgili suça sürüklenen 7 çocuk hakkında, çocuk ağır ceza mahkemesinde açılan 2 davanın bu davayla birleştirilmesi kararıyla davada toplam yargılanan kişi sayısı 21'i tutuklu olmak üzere 41'e yükselmişti.
Emine Erdoğan: Normal doğumu tercih edin

Emine Erdoğan: Asıl olan müdahalesiz normal doğumdur. Sezaryen doğru zamanda yapıldığında elbette hayat kurtarıcı. Fakat ülkemizde bu sınırlar fazlasıyla aşılmıştır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'na (TÜSEB) bağlı Türkiye Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü'nce düzenlenen "Doğum Şekli Tercihinin Multidisipliner İrdelenmesi Çalıştayı"na katıldı. Doğumun dünyanın en büyük mucizesi olduğunu, her kadının bu mucizeyi yaşamak istediğine dikkat çeken Erdoğan, "Bilimsel gelişmeler, bu mucizenin bilinmeyen yönlerini de öğretti. Doğum sürecinde anne ve çocuk arasında çok özel bir bağ tesis edilir. Bir hayat kurtarma ameliyatı olarak bilinen sezaryen, maalesef tercih edilebilir bir doğum şeklini almıştır. Oysa asıl olan müdahalesiz normal doğumdur. Sezaryen, zorunlu sebeplerle ve doğru zamanda yapıldığında elbette hayat kurtarıcıdır fakat ne yazık ki ülkemizde bu sınırlar fazlasıyla aşılmıştır" diye konuştu. Dünya Sağlık Örgütü'nün yüzde 15 rakamını "Makul sezaryen oranı" olarak gördüğünü ifade eden Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
Türkiye'de bu oran yüzde 53'lere ulaşıyor. Oysa şartlar elveriyorsa normal doğum, bebek için en iyi sağlık güvencesidir. Sayısız faydaları da vardır, mesela anne sütünün gelmesini sağlayan hormonal yapıyı tetikler. Uzmanlar, normal doğum ve anne sütünün, hayat boyu sağlık rotamızı belirlediğini söylüyorlar. O halde, neden çocuklarımızı hayata yenilgiyle başlatıyoruz? Kadınlarımızı normal doğum mucizesini yaşamaktan, çocuklarımızı da yaşam boyu sağlıklarını etkileyecek faydalardan mahrum ediyoruz? Sezaryen doğum Fransa'da yüzde 20, Hollanda'da ise yüzde 15'ler civarında.
GEREKSİZ SEZARYENE 2 BİN LİRA CEZA
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sezaryen oranı yüzde 80'in üzerinde olan hastaneler olduğunu belirterek, "Gereksiz bir sezaryen yapılmışsa, bu bizim mevzuatımıza, annenin, bebeğin hakkına tecavüz eden bir durum olduğu için biz o hastaneye mevzuatımızdaki para cezalarını uygulayacağız. Şu anda sezaryen başına 2 bin liraya yakın bir ceza var. Neredeyse bütün doğumlarını sezaryen ile yapan ekipler var. Biz sezaryen oranı yüksek diye hiç kimseye ceza vermek niyetinde değiliz ama sezaryen oranı yüksek olan hastaneleri incelemeye alacağız" dedi.
YORUMLAR