Başkanlık sistemi o liderlerin de vasiyetiydi

Başkanlık sistemi o liderlerin de vasiyetiydi

Eski cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel, eski Başbakan Necmettin Erbakan başta olmak üzere siyasiler, ülkenin yaşadığı çift başlılık ve vesayet sisteminden kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle sistem değişikliğini gündeme getirdi; ancak bu mümkün olmadı. Liderlerin yakın çalışma arkadaşları, dönemin siyasetçilerinin neden başkanlık sistemini istedikleri, ne önerdiklerini anlattı..

02 Mart 2017 - 08:09 - Güncelleme: 02 Mart 2017 - 09:52

Giriş Tarihi: 01.03.2017 05:49 Son Güncelleme Tarihi: 01.03.2017 07:09

 o liderlerin de vasiyetiydi

    Başkanlık sistemi o liderlerin de vasiyetiydi

    Özal, Demirel ve Erbakan'ın mesai arkadaşları, Liderlerin neden sistem değişikliğini önerdiğini SABAH'a anlattı

    İYİMAYA: Demirel 4 yıl 6 ay içinde, 6 hükümet onaylayınca, ülkeyi çıkmaza sokan mevcut sistemin değişmesini istemişti
    AKARCALI: Özal, Evren ve Demirel ile çalıştı. Her ikisinde de çift başlılığın sakıncalarını gördüğü için başkanlığı öneriyordu
    TUNÇ:  1969'da siyasete başladığında, parti programına cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiğini yazmıştı...

     o liderlerin de vasiyetiydi

    Özal, Demirel ve Erbakan'ın mesai arkadaşları, Liderlerin neden sistem değişikliğini önerdiğini SABAH'a anlattı

    Başkanlık sistemi o liderlerin de vasiyetiydi

    Eski cumhurbaşkanları Turgut Özal ve , eski Başbakan Necmettin Erbakan başta olmak üzere siyasiler, ülkenin yaşadığı çift başlılık ve vesayet sisteminden kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle sistem değişikliğini gündeme getirdi; ancak bu mümkün olmadı. Liderlerin yakın çalışma arkadaşları, dönemin siyasetçilerinin neden ni istedikleri, ne önerdiklerini anlattı.

    Hepsinin çözüm önerisi ydi

    Askeri vesayetin altında ezilen, koalisyon krizleri ve darbeleri yaşayan siyasetçilerin tek çözüm önerisi ydi. Yazıcıoğlu’ndan Çiller’e, Demirel’den Özal ve Erbakan’a, birçok siyasetçi sistem değişikliğini dile getirmişti

    Hepsinin çözüm önerisi Başkanlık sistemiydi
    Koalisyon çıkmazları, Cumhurbaşkanı vetoları ve darbelere rağmen ayakta kalmaya çalışan dönemin siyasi aktörleri, her fırsatta ni gündeme getirmişti. 16 Nisan'daki referanduma giden süreçte Cumhurbaşkanı 'ın, başkanlık söylemi de sert şekilde eleştirilmişti. Ancak arşivlerden çıkan gazete kupürleri, Türkiye'nin başkanlık ihtiyacını, Özal, Demirel, Ecevit, Çiller gibi liderlerin gerekçeleriyle dile getirdiğini ortaya koydu. İşte geçmişte başkanlık sisteminin gerekliliğine vurgu yapan liderlerin söyledikleri:



    'KUVVETLER AYRILIĞI' VURGUSU
    8'inci Cumhurbaşkanı bir TV programında başkanlık sistemini şöyle dile getirmişti: Bugün bir denetim yok. Neden? Çünkü hükümet tek parti iktidarı da olsa koalisyon da olsa Meclis'e hakim oluyor. Meclis'ten hiçbir araştırmayı geçirmeyebilir isterse. Halbuki başkanlıkta kuvvetler ayrılığı var. Amerikalılar buna "Check and Balance" derler yani karşılıklı bir denge vardır." Özal, başka söyleminde işe şu ifadeleri kullanmıştı: Bakanların parlamento dışından olması gerekiyor. Yaşadığım tecrübelerde bunu gördüm. Bakanlar ile milletvekilleri arasında sürekli problem oluyor."



    DEMİREL: İÇİMDE UKDE KALDI
    9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, görevi süresince hükümetlerin istikrarsızlıklarını görerek "Başkanlık sistemini tartışalım" dedi. Anayasa hukuku profesörleri ve Devlet Denetleme Kurulu'na sistemdeki tıkanmaların araştırmasını yaptırıp bir raporda hazırlattı. Demirel, "Ben isterdim ki, Türkiye dar bölge seçimine gitsin. Temsili sistem işlemiyor. İsterdim ki, Türkiye'de başkanlık sistemini yapalım. İçimde ukdedir yapamadık. Devlet büyük, ülke büyük, halk çok dinamik biz bu ülkeyi idare edemiyoruz. Sistemde değişiklik yapmamız lazım" değerlendirmesini yapmıştı.



    ÇİLLER: İSTİKRAR İÇİN TEK ÇARE
    Eski Başbakan bir açıklamasında, Türkiye'nin en büyük projesinin siyasi istikrar olduğunu söyledi. Orta ve uzun vadede siyasi istikrar için Türkiye'nin başkanlık sisteminde uzlaşması gerektiğini belirten Çiller, "Bize göre formül başkanlık sistemidir. Türkiye'nin siyasi istikrarı olursa hızla gelişecektir. Ancak siyasi istikrarsızlıklar sıkıntılara sürükleyecektir" demişti.



    ERBAKAN: BAŞKANLIK ZARURİ
    MSP'nin kurucusu, eski Başbakan 1973'teki seçim beyannamesinde, başkanlık sistemine geçişin zaruri olduğunu dile getirdi ve bu durumun da nasıl olması gerektiğiyle ilgili, "Devlet Başkanlığı olan Cumhurbaşkanlığı ile Hükümet Başkanlığı olan Başbakanlık birleştirilecek icraya kuvvet, sür'at ve müessiriyet sağlanacaktır" dedi.



    YAZICIOĞLU: REFORM ŞART
    Türkiye'nin sorunlarından kurtulması için reforma ihtiyacı olduğunu dile getiren eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da başkanlık sistemi ile yönetimin düzenlenmesi gerektiğini söylüyordu. Yazıcıoğlu, "Tercih yapılmalı. Başkanlık sistemi mi, parlamenter sistemi mi? Biz başkanlık sistemini savunuyoruz" söylemini kullanmıştı.



    TÜRKEŞ: TÖREMİZE UYGUN
    Eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Temel Görüşler adlı kitabında başkanlığı şu sözlerle savundu: Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde bunu uyguladı. Bu icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkün. Tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz.

    SABAH
    AHMET İYİMAYA (Adalet Komisyonu Başkanı, eski DYP Milletvekili):

    6 HÜKÜMET ONAYLAYINCA...
    Demirel, "'4 yıl 6 aydır Çankaya'da Cumhurbaşkanı olarak oturuyorum. Bu süre içinde 6 tane hükümet onayladım. Böyle bir şey taşınamaz. Türkiye yarı başkanlık ve ni tartışmalıdır" demişti. Merhum Demirel, başkanlık ve yarı başkanlığı ima eden bir anayasa metnini geliştirdi. Metnin kamuoyuna yansıması üzerine 'bu metin bana ait değildir' dedi. Başbakan olup da koalisyon deneyimi yaşayanlardan herhangi bir lider yoktur ki başkanlık sistemini istemesin. Başkanlık sistemini felsefi, süreç ve sistem temelinde en donanımlı şekilde ortaya koyan değerli Cumhurbaşkanımızdır.

    MEHMET ALİ BAYAR (Süleyman Demirel'in danışmanı):
    'KRİZİ MİLLET ÇÖZMELİ' DERDİ
    Merhum Demirel, 1970 ve sonrasında çeşitli defalar anayasanın değiştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak önerileri kabul görmedi. Cumhurbaşkanı olduktan sonra 28 Şubat sürecine kadar önerisi olmadı. 28 Şubat'tan sonra o dönemi bilfiil yaşayan ve zorluklarını gören bir Cumhurbaşkanı olarak Fransız modeli yarı başkanlık sistemi önermiştir. Bu sistemde cumhurbaşkanlarına kriz anlarında bazı yetkiler tanınmıştır. Demirel'in 'Bir demokrasi krize giriyorsa, çözümsüzlükle karşı karşıyaysa en doğru çözüm yeri millettir. Parlamentoyu kendisi feshedebilmeli, edemiyorsa cumhurbaşkanı millete götürmeli' diye düşünüyordu.

    ENGİN GÜNER (Özal'ın Özel Kalem Müdürü, Danışmanı, eski ANAP Milletvekili):
    BAŞKAN TOPARLAYICI OLUR
    Turgut Bey başkanlık sistemini istiyordu. Aklında olan sistem tamamen ABD'deki sistemdi, aynısını öneriyordu. Başkanlık sisteminin bir toparlayıcı unsur olacağını düşünüyordu. Hoşgörülü bir karaktere sahipti. Kendini örnek alıyordu. Başkanın da birleştirici olacağını düşünüyordu. Bazen kendisi de görüş ayrılığına düşmüş, başbakanlar, özellikle Mesut Yılmaz ile; bunun da rolü olabilir. Daraltılmış bölge istiyordu. Bakanların dışarıdan atanmasının daha uygun olacağını düşünüyordu. Bakanlar ile aynı bölgeden seçilen ve milletvekilleri arasında çekememezlik olduğunu düşünüyordu.

    BÜLENT AKARCALI (Eski ANAP Milletvekili ve Bakan):
    SİSTEM SORUN ÇÖZMÜYORDU
    , Kenan Evren ve  ile çalıştı. Çift başlı yönetimin sakıncalarını gördü. Türkiye'nin ekonomik açıdan ileri gidemeyince çok başlılık ve bürokratik oligarşinin her şeyi nasıl vesayet altına aldığını gördü. Türkiye siyasi irade değil asker, yargının da içinde bulunduğu bürokratik oligarşi tarafından yönetiliyordu. Bunları yaşadığı için başkanlık sistemi için çaba gösterdi.

    AHMET CEMİL TUNÇ (Eski Devlet Bakanı, Necmettin Erbakan'ın yakın çalışma arkadaşı):
    TEK KARARNAME BİLE İMZALANMAYAN DÖNEM
    Necmettin Erbakan 1969'da siyasete başladığında parti programında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini yazmıştı... Refahyol döneminde Cumhurbaşkanı tek bir kararnameyi imzalamadı. Bu bile sistemin değişmesini istemeye yeter. Koalisyonda kanun teklifini Meclis gündemine getirmek bile çok büyük meseleydi. Şu anda sistem işliyor görünüyorsa hem cumhurbaşkanı hem başbakan hem de bu parlamentonun aynı partiden olmasıdır. Yoksa bu sistemin işlediği anlamına gelmez. Yarın şartlar değişirse sistem yine tıkanabilir. Bu güne kadar cumhurbaşkanı olan ya da iktidarda bulunan her siyasi parti bu sistemin gelmesi gerektiğini söylemiştir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu değişikliği bundan sonrasını düşünerek yapmak istediğinı düşünüyorum.

    Bu haber 126709 defa okunmuştur.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum
    Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
    İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
    Türkiye'den Hindistan'ın saldırılarına sert tepki:
    Türkiye'den Hindistan'ın saldırılarına sert tepki:...
    9 Ocak'tan sonra ilk yüz yüze görüşme! Başkan Erdoğan Bahçeli'yi ziyaret etti
    9 Ocak'tan sonra ilk yüz yüze görüşme! Başkan Erdoğan...