Giriş Tarihi: 25.10.2016 16:17 Güncelleme Tarihi: 25.10.2016 17:10
Başbakan Yıldırım'dan Bahçeli'nin 'Başkanlık' ile ilgili açıklamalarına ilk tepki!

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gazetecilerin MHP Lideri Bahçeli'nin Başkanlık ile ilgili açıklamalarına ilişkin sorusuna Başbakan Yıldırım, "Sayın Bahçeli'nin bugüne kadar yaptığı açıklamalar ümit vericidir, yapıcı açıklamalardır. Biz Meclis'te bu teklife kendi şartları dahilinde olumlu katkı yapacakları yönünde anlamaktayız" dedi.
Başbakan Yıldırım Çankaya Köşkü'ndeki Basın Merkezi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"SAYIN BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASINI BİZİM YORUMLAMAMIZ DOĞRU OLMAZ"
Yıldırım, bir gazetecinin "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında, başkanlık konusunda 'Mecliste ne dersek milletin karşısında da onu diyeceğiz' açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Sayın Bahçeli'nin açıklamasını bizim yorumlamamız doğru olmaz. Sayın Bahçeli'nin lafı üstüne laf söylemek bize yakışmaz. Ne diyorsa odur." değerlendirmesini yaptı.
BU BİR KRİZDİR, BU SORUN DAHA FAZLA ÜLKENİN GÜNDEMİNDE KALMAMALI
"Bahçeli'nin sözlerinden başkanlık konusunda referanduma yetecek sayıda milletvekiliyle destek olacağı açıklamasını çıkardınız mı?" sorusuna karşılık da Başbakan Yıldırım, "Baştan beri Sayın Bahçeli açıkça bunu söylüyor. 'Bu bir krizdir, bu sorun daha fazla ülkenin gündeminde kalmamalı. Bir an önce bizim siyaset olarak çözemediğimiz bu sorunu milletin önüne götürüp çözümün yollarını açmamız gerekir' diyor. 'Ya çözelim, anlaşıp çözemediğimize göre çözümü yapacak millete gidişi de engel olmayalım' diyor. Biz de tam bunu söylüyoruz. O bakımdan olayı böyle anlamak lazım." diye konuştu.
BAHÇELİ'NİN BUGÜNE KADAR YAPTIĞI AÇIKLAMALAR ÜMİT VERİCİDİR
Başbakan Yıldırım, "MHP'den destek gelmeyeceği endişeniz var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bizim görevimiz millete vadettiğimiz anayasayı hazırlayıp yüce Meclis'e sunmaktır. Ondan sonra görev yüce Meclis'indir. Gerekçeleriyle anlatacağız yaptığımız değişikliğin ne anlama geldiğini, halkımızla paylaşacağız ve Meclis'e teklifimizi getireceğiz. Ondan sonrası Meclis'in bileceği iştir. Sayın Bahçeli'nin bugüne kadar yaptığı açıklamalar ümit vericidir, yapıcı açıklamalardır. Biz Meclis'te bu teklife kedi şartları dahilinde olumlu katkı yapacakları yönünde anlamaktayız."
SAYIN KILIÇDAROĞLU İLE İCAP ETTİĞİ ZAMAN HER ŞEKİLDE GÖRÜŞÜRÜZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu ile icap ettiği zaman her şekilde görüşürüz, bir problem yok. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, kısmi bir anayasa değişikliği konusunda zaten mutabakatımız var. Bununla ilgili de güzel bir çalışma yaptı oluşturduğumuz heyet. Bizim getireceğimiz teklif bunları da kapsıyor aynı zamanda." ifadelerini kullandı.
Yeni anayasa teklifinin MHP ile paylaşıldığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine de Yıldırım, iddialarla işleri olmadığını söyledi.
ByLock’çu Emniyet Müdürüne tutuklama talebi

FETÖ’nün iletişim kanalı ByLock’u kendi telefonunda kullanan başka bir polis memurunun telefonuna da yüklediği tespit edilen İstanbul eski Narkotik Şube Müdürü Özcan Bulduk tutuklamaya sevk edildi.
FETÖ PDY'nin iletişim kanalı ByLock kullanıcısı Emniyet Personeline yönelik yürütülen soruşturmada İstanbul eski narkotik Müdürü Özcan Bulduk'un da bu programı telefonuna yüklediği, kullandığı, başka bir polisin de telefonuna yüklediği tespit edildi. Bu kapsamda soruşturmayı yürüten İstanbul Terör ve Örgütlü suçlar Savcısı Evliya Çalışkan tarafından sorgulanan Bulduk silahlı Terör örgütü üyesi olma suçlaması ile tutuklamaya sevk edildi. Özcan Bulduk hakkında telefonuna ByLock yüklediği belirtilen polis memurunun ifade verdiği öğrenildi.
Bulduk hakkındaki son kararı nöbetçi Sulh Ceza hakimliği verecek.
FİRARİ İSİM GEÇEN HAFTA YAKALANMIŞTI
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "Bylock"u kullandığı iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Bulduk, geçtiğimiz hafta İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Fatih'te sokakta yakalanarak gözaltına alınmıştı..
Kaynak: Sabah.com.tr
Adil Öksüz'ün başına 4 milyon TL ödül
İçişleri Bakanlığı, Adil Öksüz'ün başına 4 milyon lira ödül koydu.

İçişleri Bakanlığı, "terörden arananlar" listesine FETÖ'den aranan 37 kişinin ismini ekledi.
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olan firari Adil Öksüz "kırmızı" kategoride yer alırken, Zekeriya Öz ve Akın İpek "gri" kategoride yer aldı.
ADİL ÖKSÜZ'Ü YAKALATANA 4 MİLYON LİRA ÖDÜL
Bakanlık, Adil Öksüz'ün başına 4 milyon lira ödül koydu.
ZEKERİYA ÖZ'Ü YAKALATANA 750 BİN LİRA ÖDÜL
Gri kategoride bulunan Zekeriya Öz ve Akın İpek'i yakalatana ise 750 bin lira ödül verilecek.
- Kırmızı kategorideki isimler;
Fethullah Gülen, Abdullah Aymaz, Ahmet Kara, İsmail Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Erdoğan Tüzün, Mustafa Özcan, Naci Tosun, Adil Öksüz.
- Mavi kategorideki isimler;
Osman Hilmi Özdil, Emre Uslu, Necdet Başaran, Necdet İçel, Nevzat Ayvacı.
- Yeşil kategorideki isimler;
Harun Tokak, İsmet Aksoy, Mustafa Yeşil.
- Turuncu kategorideki isimler;
Murat Aydın, Muhammet Eroğlu, Vedat Küçük, Yalçın Türken, Abdülkadir Yılmaz.
- Gri kategorideki isimler;
Ali Akın, Nurettin Aytuğ, Kadir Bülbül, Soner Cesur, Eşref Çiftçi, Ercan Dolapoğlu, Erhan Erdoğan, Asım Gencer, İbrahim Karadayı, Bekir Konya, İbrahim Özkara.
Figen Yüksekdağ'dan skandal PKK savunması

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, geçen yılki Almanya ziyareti sırasında Deutsche Welle'ye verdiği röportajda, "terör örgütünün propagandasını yaptığı" gerekçesiyle yargılanmasına başlandı. Yüksekdağ "PKK demokrasi ve eşitlik örgütüdür" sözlerini bakın nasıl savundu...
Avukatlarının yoğunluğu dolayısıyla müvekkilleri Figen Yüksekdağ ile görüşemediklerini bildirmeleri ve duruşmada hazır bulunmasına ilişkin Yüksekdağ'ı bilgilendireceklerini ifade etmelerinin ardından duruşma ertelendi. İşte ayrıntılar...
SAVUNMAYA BAK: "İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA"
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, Yüksekdağ'ın hazır bulunmadığı duruşmaya avukatları Kenan Maçoğlu ve Can Tombul katıldı. Avukat Maçoğlu, müvekkilinin sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ileri sürdü.
"PKK TERÖR PROGRAMI UYGULAMIYOR! O BİR DEMOKRASİ ÖRGÜTÜ!!!"
İddianamede Yüksekdağ'ın, 8 Ağustos 2015'te, Almanya'da bulunduğu sırada, Deutsche Welle'ye verdiği röportajdaki "Kürt kökenli politikacılar tarafından kurulan HDP'nin, PKK ile bağı olduğu söyleniyor. Buna ne dersiniz?" sorusu üzerine, partisinin PKK ile bağı olmadığını söylediği ve "PKK bir halk özgürlük hareketidir. Aynı zamanda demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüttür. Bizler PKK'nın bu hedeflere ulaşma konusunda başvurduğu yöntemleri onaylamıyoruz. Ancak şunu da kabul etmeliyiz ki, uyguladığı program terör değildir." dediği belirtiliyor.
5 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Yüksekdağ'ın, bu sözlerle "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyor.
Bülent Turan'dan flaş Başkanlık açıklaması

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Bütçe Genel Kurula gelmeden Anayasa teklifimizi Meclise sunacağız dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan: "Biz kısa süre içerisinde AK Parti olarak başkanlık sistemiyle ilgili Türkiye'de muhtemel sistem krizlerini çözecek önerimizi getireceğiz. Bununla ilgili yetki, partimizin yetkili kurullarındadır. Benim şahsi kanaatim, bütçe gelmeden eğer anayasa değişikliği ile ilgili teklif gelirse, toplumun ve partilerin daha rahat tartışmasına imkan bulunur." dedi.
Hürriyet'in skandal manşetindeki 5 yalan

Hürriyet Gazetesi dün skandal bir manşete imza atarak 15 Temmuz’un en büyük delillerinden biri olan Bylock soruşturmasını sulandırma operasyonuna hizmet etti. Bylock’un patent sahibi olduğu iddia edilen David Keynes üzerinden gerçekleşen algı operasyonunun kritik çelişkilerini sabah.com.tr ortaya çıkardı.
Hürriyet Gazetesi İsmail Saymaz imzasıyla dün yayınladığı 'By Lock' haberinde sayısız çelişkiye imza attı. Sabah.com.tr FETÖ'yü ve üst aklı aklama, ByLock gerçeğini sulandırma çabası olarak değerlendirilen skandal manşetin satır aralarına girdi ve bakın ortaya ne çıktı…
İşte Hürriyet'in ByLock'un sahibi olduğu belirtilen David Keynes ile gerçekleştirdiği ve "İşte Herkesin Aradığı ByLock" manşetiyle okur karşısına çıktığı röportajda dikkat çeken 5 çelişki;
"BYLOCK KULLANAN HERKES FETÖ'CÜ DEĞİL" YALANI
Haberde Keynes "ByLock kullanan herkes FETÖ'cü değil" diyor. Ancak FETÖ tarafından TÜBİTAK'ta hazırlatılan uygulamanın kullanıcı adı, şifresi ve yetkisi örgüt mensuplarına özel olarak veriliyor. Dolayısıyla ByLock kullanıyor olan bir kişinin FETÖ ile irtibatı olmaması ihtimal dahilinde değil. ByLock'u hasbelkader indirmiş olan birinin de kullanmaktan öte açmayı bile başaramadığı bir uygulamayı telefonunda tutması da akla uygun değil.
"15 TEMMUZ'DA TÜRKİYE'DEYDİM MİT BENİ NİYE ARAMADI" TEZİ
Keynes İsmail Saymaz'a "Ben 15 Temmuz'da Türkiye'deydim. Madem öyle bir durum var. ByLock'un sahibi olduğum sistemde görünüyor MİT neden beni aramadı, bulmadı. Kendimi hiç takip altında hissetmedim" diyor. Ancak aynı röportajta birkaç paragraf arayla da şunu söylüyor: "ByLock 2014 yılında App Store'dan kaldırıldı. Google Play'de de 1 yıl kalabildi"
Yani kendi ifadesine göre Keynes'in zaten bu uygulamanın sahibi olarak görünmesi mümkün değil.
Konunun diğer bir dikkat çeken noktası ise MİT'in bunu uygulama kaldırılmadan önce biliyor dahi olsa FETÖ'nün sızmaları nedeniyle adım atamamış olma ihtimali. Çünkü MİT'teki FETÖ ihraçları, araştırmalar sonucunda ancak 27 Eylül 2016'da gerçekleştirilebildi. Bu tarih de Keynes'in Türkiye'den ayrıldığı 7 Ağustos tarihinden bir buçuk ay kadar öncesine tekabül ediyor.
KALDIRILMASI KULLANILMADIĞI ANLAMINA MI GELİYOR?
Uygulamanın Google Play ve App Store'dan kaldırıldığını röportajın çeşitli noktalarında tekraren söyleyen Keynes 2014'ten bu yana ByLock için ölü, atıl, kullanılamayan bir program algısı oluşturma çabasını ortaya çıkatıyor. Sabah.com.tr'nin yazılım uzmanlarından aldığı bilgiye göre bir uygulamanın AppStore'dan kaldırılması daha önce o uygulamanın indirildiği telefonlardan silinmesi anlamına gelmiyor. Kurulumu yapılan uygulama marketten silinse dahi kullanılmaya, hatta dosya olarak başka web siteler, serverlar üzerinden indirilmeye devam edebilir.
Hürriyet'in ByLock operasyonu böyle deşifre oldu
600 BİN RAKAMI SULANDIRMA ÇABASI
Bugüne kadar yaklaşık 250 bin kullanıcısı tespit edilen ByLock hakkında söz konusu haberde 600 bin gibi bir rakam telaffuz ediliyor. Yaygın, herkesin indirdiği bir uygulama algısına hizmet eden bu rakamlar da gerçeği yansıtmıyor. "Yüzde 90'ı FETÖ'cüydü ama…" diye başlayan bu açıklamada oranı yüksek tutarak samimi bir hava oluşturmak istese de Keynes rakamı artırarak hem büyük bir mağdur kitle olabileceği zehirini kamuoyunda dolaşıma sokuyor hem de "bu soruşturmanın içinden çıkılmaz" algısını oluşturmaya çalışıyor…
"15 TEMMUZ'DA KULLANILMADI" YALANI
Keynes ByLock'un 15 Temmuz'da kullanılmadığı yalanı ile Hürriyet sütunlarındaki operasyona pik yaptırıyor. Peki gerçek öyle mi? ByLock'un deşifre olmasını sağlayan ilk itiraf Fuat Avni olduğu iddiasıyla ilk gün gözaltına alınan Mustafa Koçyiğit'ten gelmiş ve mühendislerle o günlerde buradan görüştüğü bilgisini paylaşmıştı.
Daha önemlisi ByLock'un 15 Temmuz bir kenara sonrasında bile FETÖ için vazgeçilmez bir görüşme aracı olarak kullanıldığının kanıtı da ani baskınlarla gözaltına alınan isimlerin yazışmalarından OHAL diyaloglarının elde edilmesi ve sorgularda nasıl ifade verileceğine ilişkin telkinlerin de aynı uygulama üzerinde tespit ve tescil edilmesi oldu.
Kaynak: Sabah.com.tr


80 DEAŞ'lı öldürüldü

Irak'ın Kerkük kentinde 80 DEAŞ militanının öldürüldüğü bildirildi.
Kerkük Acil Müdahale Polis Müdürü Albay Yadigar Şükür, yaptığı basın açıklamasında, "Günlerdir sürdürdüğümüz operasyonlar kapsamında 80'den fazla militan öldürüldü. Bazı militanları canlı ele geçirdik. 20'ye yakın militan da hala kentin güney mahallelerinde ve kırsallarında gizleniyor." dedi. Şükür, DEAŞ militanlarının Kerkük kent merkezindeki Hasasu Nehri'ndeki kanalizasyonlarda gizlendiklerini belirterek, "Geçtiğimiz Cuma gecesi Kerkük'e sızan DEAŞ militanlarını saklandıkları yerlerden çıkarıp etkisiz hale getirmek için operasyonlarımızı sürdürüyoruz." şeklinden konuştu.
Erdoğan'ın hamlesi CIA'nin tuzağını bozdu

ABD’li siyaset bilimci F. William Engdahl, "Erdoğan, Rusya hamlesiyle Neo-conların tüm planlarını sekteye uğrattı, ardından darbe geldi" dedi.
Geçtiğimiz Şubat ayında "CIA, Gülen'i kullanıp Türkiye'de darbe yapacak" diyen dünyaca ünlü ABD'li siyaset bilimci Profesör F. William Engdahl üst aklın stratejisini yorumladı.
FETÖ İLE CİZVİT AYNI
"Gülen'in Türk ordusundaki hücrelerinin darbeyi yaptığını hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın söyleyebilirim" diyen Engdahl, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayından itibaren Rusya'ya yaklaşarak jeopolitiğinde tarihsel bir dönüş yaptı ve bu da ABD'nin neo-con siyasetçilerinin Ortadoğu özellikle de Suriye için gelecek planlarını sekteye uğratacak nitelikte. Darbenin arkasındaki gerekçe budur. Gülen yalnızca CIA'in karmaşık operasyonları için uzun zamandır kullandığı paravan sözde yönetici isim. CIA uzun yıllardır Cizvitler tarikatını ve bu tarikattaki kült yapı, itaat ve organizasyon metotları üzerinde çalışıyor. Gülen'in örümcek ağı gibi yayılıp sızma girişimleri klasik bir Cizvit örgütlenmesi örneğidir" dedi.
O ÇAĞRI DÖNÜM NOKTASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti gözetmeksizin tüm Türk halkını o gece sokaklara çağırması dönüm noktasıdır. Laik ve muhafazakar kesimlerini de birleştiren çok akıllıca bir hamle oldu. Bu birlik korunabilirse Türkiye'yi çok parlak gelecek bekliyor. (Akşam)

Milli Eğitim Müdürü FETÖ'den gözaltına alındı
Hatay'ın Belen ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Ş. gözaltına alındı.
İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Belen İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Ş. hakkında gözaltı kararı verildi. Polis ekiplerince gözaltına alınan Bekir Ş, sorgulanmak üzere İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Bu arada, Bekir Ş'nin FETÖ'nün darbe girişiminin ardından düzenlenen demokrasi nöbetlerine katıldığı öğrenildi.
AB'den Barzani'ye söz
IKBY Başkanı Barzani ile Erbil'de bir araya gelen AB Irak Büyükelçisi Simonet, Peşmerge güçlerine terörle mücadelede sağladıkları desteğin Musul'u kurtarma operasyonu esnasında da devam edeceğini bildirdi
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, Avrupa Birliği (AB) Irak Büyükelçisi Patrick Simonet ile Erbil'de bir araya geldi.
IKBY Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya göre Simonet, Barzani'ye AB ülkelerinin Musul'u terör örgütü DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna ilişkin yaklaşımına ilişkin bilgi verdi.
PEŞMERGE'YE DESTEK VERECEĞİZ
Simonet, AB'nin Peşmerge güçlerine terörle mücadelede sağladığı desteğin Musul'u kurtarma operasyonu esnasında da devam edeceğine vurguda bulunarak, "AB ülkeleri DEAŞ'la mücadelede ve Musul'u kurtarma operasyonunda Peşmergenin destekçileridir." ifadelerini kullandı.
AB ile IKBY arasındaki ilişkilere de büyük önem verdiklerine dikkati çeken Simonet, bu nedenle Erbil'deki temsilcilik seviyesinin yükseltildiğini hatırlattı. Simonet DEAŞ sonrası gelişmelere ilişkin AB'nin endişelerini de Barzani ile paylaştı.
Barzani de Ninova'da yaşayan etnik ve dini grupların haklarının korunması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini dile getirdi.
BARZANİ: TERÖRE İZİN VERMEYECEĞİZ
Barzani, Kerkük'teki DEAŞ saldırılarına ilişkin olarak da şunları kaydetti: "Asayiş güçlerimiz teröristlere karşı kahramanca mücadele ettiler. Kerkük halkı büyük bir direniş örneği gösterdi. Şunu ifade etmek isterim ki Kerkük ve Kürdistan halkı, şehirlerinin terör yuvaları haline gelmesine asla müsaade etmeyeceklerdir."
Barzani ile Simonet görüşmede askeri planın yanı sıra siyasi bir planın da olması gerektiğine işaret etti. Görüşmede ayrıca Erbil ile Bağdat ilişkileri ve bölgedeki siyasi gelişmeler de ele alındı.
Bakan Bozdağ'dan ABD ziyareti öncesi flaş açıklama!

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen'in iade süreci ile ilgili görüşmeler yapmak üzere ABD'ye hareket etti. Bozdağ, hareketinden önce basın mensuplarına ziyarete dair açıklamalar yaptı.
Bozdağ şunları söyledi:
"Hem Türkiye'den başka ülkelerin istediği iade dosyalarına bakıldığında bizimFethullah Gülen'in idadesi için hazırlanan dosya altı en dolu, iade şartlarını tamamen karşılayan dosyadır.
Türkiye'de bu kadar büyük suçlara karışmış 241 vatandaşın ölümüne yol açmış talimatı veren birisi ABD'de yaşıyor. Ve oradan terör örgütünü hala yönetiyor. Tükiye olarak bir terör örgütünün ABD'de yaşayan biri tarafından hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan yönetmeye devam etmesini kabul etmemiz mümkün değildir.
ABD Adalet Bakanlığı bu konuda yakın çalışma isteğini ortaya koydu. Umarız bu konuda Türkiye'nin beklentilerine ve aramızdaki anlaşmanın gereklerine uygun bir sonuç elde edilir.
'GEÇİCİ TUTUKLAMA TALEBİNİ YİNELEYECEĞİZ'
Fethullah Gülen'in terör örgütünü hala yönetmesi ve başka ülkeye kaçmaması için geçici tutuklanmasını talep ettik. Aramızdaki anlaşma gereği bu tedbirin yerine getirmeleri gerekiyor. Bu talebimizi yineleyeceğiz.
Bu kez de bir sonuç alınamazsa Türkiye'nin tavrı ne olacak?
ABD'de Fethullah Gülen'nin yaşıyor olması, Türk halkının ABD'ye bakışını olumsuz etkiliyor. Bu durum büyük rahatsızlık yaratıyor. Bunun bu şekilde devam etmesi veya iade sürecinin zamana yayılması elbette Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyecektir.

Ankara merkezli 'Kozmik oda' operasyonu!

Ankara merkezli kozmik oda operasyonunda 45 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 23 kişi gözaltına alındı. Soruşturmanın 1 numaralı şüphelisi Genelkurmay eski Adli Müşaviri Muharrem Köse...
2011 yılında Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla süreç başlatılmıştı. Genelkurmay'ın tüm itirazlarına karşın yaklaşık 1 ay süreyle 'Kozmik Oda' olarak bilinen Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında arama yapılmıştı. CD, Harddisk ve dosyalardan oluşan çok sayıda gizli belgenin dışarı çıkarıldığı belirlenmişti.
Bugün 'Kozmik Oda'daki aramaya ilişkin düğmeye basıldı, toplam 45 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Hakkında gözaltı kararı çıkan isimler arasında 'Kozmik Oda'da arama yapan hakim Kadir Kayan da var.
1 NUMARALI ŞÜPHELİ
Soruşturmanın 1 numaralı şüphelisi Genelkurmay Başkanlığı eski Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse. Köse darbe girişiminin planlayıcılarından olmakla suçlanıyordu. Köse, 15 Temmuz sonrası mahkemece tutuklanmıştı.
Cem Küçük: İsmail Saymaz yeni Kadri Gürsel olarak piyasaya sürüldü

Hürriyet Gazetesinin manşetinde yayınlanan ‘ByLock’ haberiyle oluşturulmak istenen algı operasyonu Sabah.com.tr’nin haberleriyle deşifre oldu. Gazeteci Yazar Cem Küçük ile ByLock’un sahibi David Keynes ile bu röportajı yapan İsmail Saymaz ve Hürriyet grubunun FETÖ’nün algı operasyonlarındaki rolünü konuştuk.
Gazeteci Yazar Cem Küçük Hürriyet Gazetesi'nin manşetinde çelişki ve yalanlarla dolu 'Bylock' röportajını ve arka planını Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte Küçük'ün konuya ilişkin değerlendirmeleri;
Soru: Sizce İsmail Saymaz ve Hürriyet Gazetesi bu operasyonun bir parçası mı yoksa tuzağa mı düştü?
"BİRAZ GERİYE GİDİP TEKRAR GELELİM…"
Bunu çözmek için biraz geriye gidip sonra adım adım günümüze gelelim. 17 25 Aralık yargı darbesi girişimleri olduğunda bu işin en önemli operasyon merkezlerinden biri Radikal Gazetesiydi. Ve onun başında FETÖ'cü Eyüp Can vardı.
İSMAİL SAYMAZ FETÖ'CÜ EYÜP CAN'IN EMRİNDEYDİ
Ve İsmail onun emrindeydi. Ayrıca bugün bir vatana ihanet girişim olduğu kimse tarafından tartışılamayacak kadar açık olan MİT haberlerini de büyüten ve ilk haber yapan merkez Radikal idi.
ZAMAN'A KAYYUM ATANDIĞINDA FETÖ'YÜ AÇIKÇA DESTEKLEMİŞTİ
Saymaz Zaman'a el konduğunda "Bu basın özgürlüğüne darbedir" dedi. Yine Candaş Tolga'nın programına katılıp "Muhalif medyaya yeni unsurlar katılıyor.(FETÖ medyasını kastederek) destekliyorum" dedi.
BEYAZ TÜRKLERİN YENİ SÖZCÜLÜĞÜ ONA VERİLDİ
Ayrıca son günlerde "Darbeyi Kemalistler önledi. Beyaz Türkler önledi" diyen yine İsmail Saymaz. PKK'ya yakın odaklara el konduğunda Yeni Kadri Gürsel olarak Beyaz Türklerin sözcüsü olarak piyasaya bu sürüldü. Şimdi de "Aslında FETÖ tabanı temizdir" imajını oluşturmaya çalışıyor.
'KANIT' SONUÇTA
Şimdi geldiğimiz noktada bir haber yaptı. Sözde FETÖ'nün kripto programını deşifre ediyor. İrdeliyor… Ama ne oldu? FETÖ'cülerin tamamının tweetlerine konu oldu. Hazine bulmuş gibi sarıldılar bu habere. Sosyal medyada her bir FETÖ'cünün kendini savunmasına Hürriyet ve İsmail Saymaz zemin oluşturdu.
EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI GEREKİR
İsmail Saymaz ve Hürriyet bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. Bilerek ve isteyerek yardım ediyorlar. Ve en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekiyor. Bu güruhun bu çabaları FETÖ'yü soruşturan hakimlere, savcılara ve gecesini gündüzüne katan güvenlik güçlerine açıkça ihanettir. Ve şunu da söyleyebilirim. Bu haber nedeniyle Ankara'da büyük bir rahatsızlık var. Devlet bu örgütün kendisinden ve izlerinden kurtulmak için seferber olmuşken siz haber adı altında algı operasyonu çekiyorsunuz. Bunun bedeli olmalı.
Kaynak: Sabah.com.tr
Hürriyet Gazetesi'ne ByLock soruşturması!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Hürriyet Gazetesi'nin dün yayınlanan ByLock manşetiyle ilgili soruşturma başlattı. Terör örgütü suçlar bünyesinde başlatılan soruşturmada ‘delil karartma’ ve ‘teröre yardım’ suçları kapsamında tahkikat yürütüleceği öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı vekili İsmail Uçar'ın talimatıyla başlatılan soruşturma kapsamında, gazetenin sorumlu müdürü ve haberde imzası bulunan muhabirinin ifadelerine başvurulacak.
Kaynak: Sabah.com.tr
Ünlü: Keynes hala örgütün emrinde!

Hürriyet’e verdiği röportajın bir operasyon olduğu deşifre olan David Keynes “Bana yanlış yaptı” dediği ‘Tilki’yi neden koruyor? Röportajın asıl amacı ne? Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Editörü Ferhat Ünlü değerlendirdi.
Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Editörü Ferhat Ünlü Hürriyet gazetesi üzerinden ByLock'un sahibi David Keynes röportajıyla FETÖ'yü aklama ve kripto yazışma programı ByLock soruşturmasını sulandırma operasyonunu yorumladı. Ünlü, Keynes'in 'Tilki' kod adlı kişiyle ilgili sözlerine işaret etti ve Keynes'in hala örgütün emrinde olduğunu belirtti.
İşte Ferhat Ünlü'nün Sabah.com.tr'ye özel değerlendirmesi;
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yaptığı teknik araştırmalara göre gerek ByLock gerekse Eagle programında FETÖ'nün hem örgütsel faaliyetleri hem de darbe öncesindeki hazırlık safhaları ortaya çıkmış durumda. ByLock devlet açısından örgütün delilidir. Eagle da özellikle 15 Temmuz hain darbe kalkışması ve işgal hareketine hazırlık sürecinin delillerini içerir.
Kripto programlarda yapılan söz konusu yazışmalarda OHAL kanunundan bahsediliyor. Herkesin malumu; 15 Temmuz'dan önce OHAL yoktu. OHAL darbeden sonra devlet kararıyla gündeme geldi ve uygulamaya koyuldu. Yine kripto konuşma içeriklerinde "OHAL kanunu sonrasında nasıl ifade vermeliyiz?" , "OHAL'e rağmen nasıl davranmalıyız" ı tartışıyorlar. Hukuki tavsiyelerde bulunuyorlar.
ByLock gibi FETÖ'nün bütün suç faaliyetlerinin delili olan önemli bir programın sanki örgüt tabanı arasında 'suç dışı' amaçlarla kullanıldığı iddiası apaçık yalandır. ByLock'u örgüt delili olmaktan çıkarmaya çalışmak Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek FETÖ soruşturmasını sulandırmak anlamına gelir. Gerek ByLock gerekse Eagle ile ilgili teknik delil çalışmaları yoğun biçimde devam ediyor. Bundan sonraki süreçte hem ByLock'un hem de Eagle'ın, örgütün çökertilmesine ne kadar yardımcı olacağını hep beraber müşahade edeceğiz.
TİLKİ YANLIŞ YAPTIYSA NEDEN KORUYORSUN?
David Keynes röportajda Tilki diye birinden bahsediyor ve "Tilki bana yanlış yaptı. Benim bir ilgim yok" gibisinden açıklamalarda bulunuyor. Ama bir yandan da adamı korumaya çalışıyor. Kimliğini açıklamıyor! Madem bu adam size yanlış yapmış. Neden perdeleme yapıyorsunuz? Neden "Bu adam şu kişidir. FETÖ ile şu ilişkisi vardır" diye açıklama yapmıyorsunuz.
ÖRGÜT VE ÜST AKLI AKLAMAK ÜZERE DEVREYE SOKULDU
Keynes bunu yapmıyor. Çünkü örgütün emrinde hala. Talimatlar doğrultusunda çalışıyor ve bu röportaj da bir projeye FETÖ'yü ve onun üst aklını altan alta aklamak üzere organize edilmiş bir çalışma.
Kaynak: Sabah.com.tr

Polis okulunda korkunç kaza!

Sarıyer’de Polis Meslek Yüksekokulu’nda eğitim sırasında kaza kurşunu ile vurulan bir polis şehit oldu, bir polis ise yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, olay, Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksekokulu'nda Acil Müdahale Eğitim Kursu'nda yaşandı. Poligonda atış eğitim sonrasında silahında mermi kalan polis memuru M.A. yanlışlıkla Komiser Yardımcısı Erdem Uçar ve Komiser yardımcısı Rasim Erdem'i vurdu.
KOMİSER YARDIMCISI ERDEM UÇAR ŞEHİT OLDU
Hastaneye kaldırılan yaralılardan Komiser Yardımcısı Erdem Uçar şehit oldu. Olayın ardından İkitelli Şehit Zeki Kaya Polis Merkezi'nde görevli olduğu öğrenilen Erdem Uçar'ın polis arkadaşları ve ailesi hastaneye akın etti. Şehit polis memurunun cenazesi, hastaneden alınarak Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldü.
'Sıkıyönetim komutanıyım, hepinizi öldürtürüm'

İzmir'de mahkemeye sunulan iddianamede,İzmir ve Manisa'da sözde "sıkıyönetim komutanı" olarak ilan edilen eski Tümgeneral Hakbilen tarafından Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Recep'in derdest edilmek istenmesinin detayları anlatıldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin hazırlanarak mahkemeye sunulan iddianamede, "yurtta sulh konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen'in, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'i "Birlikler harekete geçti, artık önüne geçemezsiniz. Ben sıkıyönetim komutanıyım, hepinizi öldürtürüm." şeklinde tehdit ettiği bilgisine yer verildi.
İZMİR'E GÖNDERİLMESİ İÇİN TALİMAT VERİLDİ
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan ve ekleriyle bin 300 sayfalık FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin iddianamede, darbe girişimi sırasında Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Recep'i derdest etmek istediği öne sürülen ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen Tümgeneral Hakbilen'in, Ege Ordusu Komutanlığına bağlı bulunan Denizli'deki 11. Motorize Piyade Tugayı, Edremit'teki 19. Motorize Piyade Tugayı ile Bergama Alay Komutanlığındaki tankların İzmir'e gönderilmesi için talimat verdiği belirtildi.
DARBE GİRİŞİMİNDEN ÖNCE İZİNLİYMİŞ
Hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" gibi suçlamalardan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl hapis cezası istenen Hakbilen'in, iddianamede, darbe girişiminden önce izinli olduğu, kalkışmanın yaşandığı gün Orgeneral Recep'in kendisini aradığı, bu görüşmede darbeden haberi olmadığını, darbecilere itaat etmeyeceğini belirttiği yer aldı.
BEN BU SİLAHLI KUVVETLERİN GENERALİYİM
Hakbilen'in, bunları söylemesine rağmen komutanlığa gelerek Orgeneral Recep'in odasına gidip "yurtta sulh konseyi"nin kararıyla İzmir ve Manisa'da "sıkıyönetim komutanı" olarak emir komutanın kendisinde olduğunu söylediği ifade edilen iddianamede, "Ben bu silahlı kuvvetlerin generaliyim, ben sıkıyönetim komutanıyım" dediği, bunun üzerine Ege Ordusu Komutanının gözaltına alınması yönünde talimat vermesi üzerine bağırarak "Hepinizi asarım, mahvederim, iki saat sonra tank taburu geliyor." şeklinde ifadeler kullandığı dile getirildi.
Hakbilen'in Orgeneral Recep'in korumaları tarafından gözaltına alındıktan sonra odasına kilitlendiği, burada da askeri hattan bazı görüşmeler yapması üzerine hattının kesildiği kaydedilen iddianamede, Ege Ordusu Komutanının, Hakbilen'in bulunduğu odaya girdiğinde yeniden bir tartışma yaşandığı ve Orgeneral Recep'e "Birlikler harekete geçti, artık önüne geçemezsiniz, ben sıkıyönetim komutanıyım, hepinizi öldürtürüm." dediği ifade edildi.
SON TELEFON GÖRÜŞMESİ NECDET ÖZEL'İN EMİR ASTSUBAYIYLA
İddianamede, Hakbilen'in gözaltına alınmasının ardından cep telefonuna el konulduğu, son telefon görüşmesini eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in emir astsubayı M.S. ile yaptığı bilgisine de yer verildi.
İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuştu.
İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 zanlı hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yer alıyordu.
Bingöl'den acı haber: 1 şehit 1 yaralı

Bingöl'ün Genç İlçesi'ne bağlı Yeniyazı Köyü yakınlarında, teröristlerin yola yerleştirdiği el yapımı patlayıcının, yol kontrolü yapan askerlerin geçişi sırasında patlatılması sonucu 1 asker şehit oldu, 1 asker yaralandı.
Genç İlçesi Yeniyazı Köyü yakınlarında, arazi arama-tarama faaliyeti sürdüren askerlerin geçişi sırasında teröristler önceden yola tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı, bugün saat 11.00 sıralarında uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Patlamada, 1 asker şehit olurken, 1 asker de yaralandı. Yaralanan askerin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, bölgede operasyon başlatıldı.
Muş'ta PKK operasyonunda 2'si muhtar 3 tutuklama

Muş'ta bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik yapılan operasyonlarda 2'si muhtar olmak üzere 3 kişi tutuklandı.
Muş Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, 16 Ekim 2016 tarihinde İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler tarafından Bostankent-Alagün Köyü Karayolunda düzenlenen yol kontrol ve arama faaliyeti sırasında çıkan çatışmada yaralı olarak ele geçirilen merkeze bağlı Aligedik Köyü Muhtarı Serkan Çoşkun, BTÖ mensuplarını taşıyan aracı kullanan Nasır Çelik ve olay ile ilişiği olan merkez Mescitli Köyü Muhtarı Mikail Çapan, 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak' suçundan 23 Ekim 2016 günü çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiğini belirtildi.



Devlet Bahçeli tartışmalara son noktayı koydu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başkanlık sistemine ilişkin anayasa teklifinin TBMM gündemine gelmesi halinde "Önemle ifade ediyor kalın olarak çiziyorum, MHP'nin TBMM'de tercihi ne olursa milletin karşısında da tıpatıp aynısı olacaktır. Meclis'te evet dersek, milletin huzurunda da evet deriz" diyeceklerini açıkladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
"MECLİSTE EVET DERSEK MİLLETİN HUZURUNDA DA EVET DERİZ"
MHP'nin özü ve sözünün bir olduğunu vurgulayan Bahçeli şöyle konuştu:
"AK Parti'nin anayasa hazırlık teklifi henüz ortaya çıkmadan Meclis'te demokratik bir tartışma ve müzakere ikilimi oluşmadan hakkımızda hüküm verip infaz edenler sanki Kaf Dağından kar bağışlıyorlar. TBMM'de 'evet' referandumda 'hayır' diyecekmişiz. Bunu söylüyorlar. Ve bir grup Truva atı bunun milletin aklıyla alay etmek olacağını zırvalıyor. Aslında kendilerinin bizim ağzımızdan evet yada hayıra ilişkin bir ifade çıkmamışken muhtemel anayasa hazırlık teklifinin neleri ihtiva edip etmediği belli değilken referandumu yapıp sonucu ilan edenler bilsin ki kaos elçileri kriz çığırtkanları darbe şakşakçılarıdır. Bunların hali tamı tamına nato kafa nato mermerdir. Önemle ifade ediyor altını kalın olarak çiziyorum, MHP'nin TBMM'de tercihi ne olursa milletin karşısında da tıpatıp aynısı olacaktır. Meclis'te evet dersek, milletin huzurunda da evet deriz. Özümüz de birdir, sözümüz de birdir.
Devlet Bahçeli'den başkanlık açıklaması
MHP lideri Bahçeli, MHP'nin TBMM'de tercihi ne olursa milletin karşısında da tıpatıp aynısı olacaktır."

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başkanlık tartışmalarına noktayı koydu.
MECLİS'TE NE DERSEK, REFERANDUMDA DA ONU DİYECEĞİZ
Bahçeli, "MHP, parlamenter sistemden yanadır, revize edilmesini istemektedir. Ne çare kulp takmayı sürdürüyorlar. Mahşer midillisi gibi ortalıkta gezinip koro halinde bize saldırıyorlar. Bizim ağzımızdan evet ya da hayır çıkmamışken, anayasa teklifinin ne içerdiği belli değilken, referandum yapanlar darbe şakşakçılarıdır, kriz hevesçileridir. Bunlar nato kafa, nato mermerdir. MHP'nin TBMM'de tercihi ne olursa, milletin karşısında da tıptıp aynısı olacaktır." dedi
"ANAMUHALEFET PARTİSİNİN AĞZI VE SİCİLİ BOZUK SÖZCÜKLERİ..."
Kıvrak bir karakter yapısıyla oraya buraya göz kırpan, herkese mavi boncuk dağıtan bir yaklaşım tarzı bize terstir. Neysek oyuz, neye inanıyorsak onu söyleriz. Kalburla su taşımayız, sinekten yağ çıkarma telaşına kapılmayız. Anamuhalefet partisinin ağzı ve sicili bozuk sözcüleri tekeri döndürülen iftira kervanının mihmandarlarıdır."
YORUMLAR