Giriş Tarihi: 04.04.2017 17:32 Son Güncelleme Tarihi: 04.04.2017 20:29
Bakan Çavuşoğlu'ndan İdlib çağrısı
Dışişleri Bakanı, İdlib'de yaşananlara karşın Batı'nın sessiz kalmasına dikkat çekti, saldırıların insanlık suçu olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Esad rejimi tarafından düzenlenen kimyasal saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
"BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR"
Bunun insanlık suçu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, yaşananlara sessiz kalan Batı ülkelerine de tepki gösterdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Bu, bir insanlık suçudur ve bunun da cezası olmalı ama daha önce kırmızı çizgi aşılmasına rağmen vurdumduymazlık gösteren batı dünyası, insan hakları konusunda ders vermeye çalışanlar, eminim yine bunu örtmeye çalışacaklardır. Bu bizim için kabul edilemez. Bu tüm süreci de heba edebilir." şeklinde konuştu.
İDLİB'DE YAŞANAN KATLİAMDAN YÜREK SIZLATAN FOTOĞRAFLAR
Türkiye'den İdlib'deki kimyasal saldırıya kınama!

Türkiye, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve 100'den fazla sivilin ölümüne sebep olan kimyasal silah saldırısını şiddetle kınadı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Suriye'nin İdlib vilayetine bağlı Han Şeyhun bölgesine rejim unsurları tarafından bugün düzenlenen ve çoğu çocuk onlarca masumun hayatını kaybetmesine yol açan saldırıları şiddetle kınıyoruz." ifadesi yer aldı.
Han Şeyhun'dan intikal eden görüntü ve bilgilerin, Esed rejiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2118 ve 2209 sayılı kararlarının açık ihlalini teşkil eden kimyasal silah kullanımını sürdürdüğüne işaret ettiği vurgulandı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında tepkisini ortaya koymasını, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü başta olmak üzere uluslararası kuruluşların, benzerleri yakın geçmişte de cereyan eden bu tür saldırıları derhal soruşturmasını bekliyoruz. Suriye rejimi üzerinde etki sahibi olan tarafları, ateşkes düzenlemesinin ağır ihlallerini oluşturan ve tamamen sivilleri hedef alan söz konusu acımasız saldırıların derhal durdurulmasını teminen sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz."
Türkiye'den Kerkük'teki referandum kararıyla ilgili flaş açıklama!

Türkiye, Irak'ta Kerkük İl Meclisi'nin Türkmen ve Arapların boykot ettiği oturumda aldığı tek yanlı referandum kararının meşruiyeti olmadığını belirterek, kararı kınadı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Kerkük Vilayet Meclisi'nin Kerkük'ün statüsüne ilişkin referandum konusunu gündemde tutmaya teşebbüs eden bugünkü kararı, toplumsal huzuru tehlikeye atan son derece sakıncalı bir adım olmuştur. Kerkük'ün asli unsurları olan Türkmen ve Arapların katılmadığı bir toplantıda alınan bu kararın meşruiyeti yoktur." ifadesi yer aldı.
Kerkük'ün statüsüne ilişkin sürecin Irak anayasasında kayıtlı olduğu vurgulanan açıklama, şöyle devam etti:
"Anayasanın ilgili hükümlerinde belirtilen unsurları gözardı eden bir karar anayasayı da ihlal eder. Resmi dairelerde IKBY bayrağı asılması kararından sonra alınan bugünkü kararı da tek taraflı oldubitti girişimlerinin yeni bir örneği olarak görüyor ve kınıyoruz. Kerkük'ün öncelikli ihtiyacı, terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin sonuçlanması ve yerlerinden edilmiş insanların evlerine dönmeleri, dolayısıyla toplumsal huzur ve barışın tesisidir. Buna zarar verecek adımların hükmü olmadığı gibi, kabul edilmesine de imkan bulunmamaktadır."
'KERKÜK'TEKİ BAYRAK KRİZİNİN ARKASINDA PKK TAHRİKİ VAR'Cumhurbaşkanı Erdoğan soruları yanıtlıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star ortak yayınında soruları yanıtlıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV-Star ortak yayınında soruları yanıtlıyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Bu işin aslında Fırat Kalkanı Harekatı'nın isim olarak nitelendirdiğimiz birinci kısmı bitti. Bu yol haritasının adı konmayan ikinci, üçüncü etapları olacak. Bu olayın Irak boyutu var. Irak'ta Telafer, Sincar olayı var, oralarda soydaşlarımız var. Musul'da soydaşlarımız var. Bir üs olarak çalışmalarını yürüten askerimiz var. Şu anda bu üssümüzde özellikle Ninova Muhafızları dediğimiz bu muhafızların yetiştirme görevi devam ediyor.
Şu ana kadar ciddi manada orada eğitim yaptılar. Bu eğitimle beraber zaman geldi, Peşmergelere yönelik eğitimler yaptırıldı. Bu çalışmalar kararlı bir şekilde sürüyor. Bu süreçte DEAŞ üst üste ciddi darbeler aldı. Üzerinde durmamız gereken bir konu Haşdi Şabi meselesi. Bu terör örgütü Irak Meclisi'nden terör örgütü olmadığı şeklindeki bir oylamayla geçti ve biz gerek sayın Başbakan gerekse bizler ben Haşdi Şabi'yi eğer bu bölgede aktif olarak kullanacak olursanız bu sıkıntı yaratır diye uyarılarımızı yaptık. Sincar'da aslında ikinci bir Kandil oluşturma gayretleri var. Orada 2500 kadar PKK'lı var. Irak'ta aslında mezhebe dayalı bir Pers milliyetçiliğine yönelik İran'a bir destek oluşturuluyor. Yayılmacılık hareketi Pers milliyetçiliği perspektifinde. Bir mezhep anlayışıyla bunu yayıyorlar. Uluslararası camiada bu işin çok daha farklı yerlere kaydığını göreceğiz. Bugün Suriye'nin başında bulunan kişi aslında Şia değildir.
Bütün bu yapı içerisinde ne yazık ki Suriye'de devam eden bu mücadelede DEAŞ devamlı zemin kaybediyor. Fakat merkezi yönetim kimin zemin kaybettiğine bakmıyor, ben ne kazanıyorum buna bakıyor. Münbiç meselesinde şuanda orda DEAŞ diye birşey kalmadı ama oraya bazı güçler zorla PYD ve YPG'yi sokmaya çalışıyor. Son dönemde insani yardım adıyla Rusya, ABD ve Türkiye olarak biz de gittik. Oradaki bazı mahalleleri bizler de almış durumdayız. Derdimiz orada bayrak sallamak değil. Münbiç'in gerçek sahibi ağırlık olarak Araplardır, Münbiçliler oraya gelsin yerleşsin. ABD-Rusya'nın teröristlerle işi olmasın isteriz. DEAŞ denen terör örgütünü buralardan atmaya bizim gücümüz yetmiyor mu ki PYD/YPG'yi yanımıza alacağız. Bunlar hala Genelkurmay Başkanları nezdinde konuşuluyor. Nihai karar yok, görüşmeler devam ediyor. Mekanlar ilk etapta Cerablus, Rai, Dabık, Bab oralar bitti. Rakka DEAŞ'ın şu anda en önemli merkezi.
Cumhuriyet yazarı İdlib'teki katliam ile dalga geçti

Esed rejimi İdlib'te kimyasal gaz kullanarak aralarında bebeklerin de bulunduğu 100 kişiyi öldürdü. Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan yaşanan trajediyle dalga geçti.
Suriye rejimi, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ilinde zehirli gaz saldırısı gerçekleştirdi. Muhaliflere bağlı İdlib Sağlık Müdürlüğü, saldırıda 100 kişinin öldüğünü ve 400'den fazla kişinin yaralandığını açıkladı. Ölenler arasında çok sayıda çocuk da var. Suriye'de bunlar yaşanırken Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan, yaşanan katliamla ilgili olarak skandal bir paylaşım yaptı.
SARİN GAZI KULLANARAK ZEHİRLEDİLER
Suriye'de rejime ait uçaklar, ülkenin kuzeybatısında muhaliflerin denetimindeki İdlib'in Han Şeyhun ilçesine hava saldırıları düzenledi. Hava saldırılarının birinde zehirli gaz kullanıldı.
Muhaliflere bağlı İdlib Sağlık Müdürlüğü, saldırıda 100 kişinin öldüğünü ve 400'den fazla kişinin yaralandığını açıkladı. Ölenler arasında çok sayıda çocuk da var
Ceyda Karan çocukların ölmesini espri malzemesi yaptı
Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan, Esad'ın İdlib'teki kimyasal katliamıyla alay eden, yalan olduğunu iddia eden bir tweet attı.

Suriye'de Esad rejimi, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ilinde zehirli gaz saldırısı sonucu 100 kişinin hayatını kaybettiği ve 400’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
Esad'ın katliamına Türkiye'den tepkiler yağarken Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan gülümsüyordu..
CEYDA KARAN ESAD'IN KATLİAMIYLA DALGA GEÇTİ
Ceyda Karan, Twitter hesabından paylaştığı mesajda; "Bari gaz maskesi takıp çıplak ellerle müdahale etmeselerdi." notunu ekledi.
Karan, kimyasal silahlarla katledilen insanların, bir tiyatrodan, bir mizansenden ibaret olduğunu ima etti.
CUMHURİYET YAZARI DALGA GEÇTİ
Suriye'deki katliama Türkiye'den tepki yağarken Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan, katliamı eleştiren tek kelime etmezken üstüne çırpınarak ölen insanlarla dalga geçti. Ceyda Karan twitter hesabından paylaştığı haberin altına "Bari gaz maskesi takıp çıplak ellerle müdahale etmeselerdi" yazdı.
Katil Esad’a büyük şok!

İspanya'da Ulusal Mahkeme yargıçlarından Jose de la Mata, Suriye lideri Beşşar Esed'in amcası Rıfat Esed başta olmak üzere Esed ailesinin bazı üyeleri hakkında kara para aklama iddiasıyla soruşturma başlattı.
EFE haber ajansı, terörizm, organize suçlar gibi büyük davalara bakan Ulusal Mahkeme yargıçlarından de la Mata'nın Esed ailesinin bazı üyelerinin ülkenin güneyindeki Endülüs bölgesinde lüks yat limanlarıyla tanınan Banus ve Marbella kentlerindeki kara para akladığına yönelik iddialarla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
İSPANYA'DAKİ TÜM MAL VARLIĞINA EL KONULDU
Soruşturma kapsamında şimdiye kadar çoğunluğu Banus limanında olmak üzere toplam 15 iş yerinde arama yapıldığı ve Rıfat Esed ile bağlantısı olan 16 kişiye ait 76 banka hesabına ve Esed ailesinin İspanya'daki tüm mal varlığına tedbir amaçlı el konulduğu bildirildi.
YORUMLAR