Baba FETÖ'cü, oğulları DEAŞ'çı
Giriş Tarihi: 27.10.2017 06:53 Güncelleme Tarihi: 27.10.2017 07:48
DEAŞ'ın hücre evine yapılan baskının ardından FETÖ-DEAŞ işbirliği de gözler önüne serildi. Sözde DEAŞ bayrağıyla poz veren militanın telefonundan Gülen fotoğrafları ve Yurtta Sulh Konseyi’nin yazışmaları çıktı. Babasının da FETÖ’den tutuklandığı öğrenildi.
Türkiye'yi kıskaca almak isteyen FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerinin aynı perde arkasından yönetildiği günyüzüne çıktı. İstanbul İl Jandarma ekiplerince Silivri'de hücre evine düzenlenen operasyonda ele geçirilen bir fotoğraf ile düğmeye basıldı. 4 Ekim 2017'de o fotoğraf karesinden yola çıkan jandarma ekipleri, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ'da eşzamanlı baskınlar düzenledi. 7'si İstanbul, 1'i Ankara, 1'i de Tekirdağ'da gözaltına alınan 9 şüpheliden 5'i tutuklanırken, 2'si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
TELEFONDA DARBE YAZIŞMALARI BULUNDU
DEAŞ'ın sözde bayrağının önünde poz veren militanlardan biri olan F.Ö. ile ilgili çarpıcı bilgilere ulaşıldı. DEAŞ militanı F.Ö.'nün telefonundan Fetullah Gülen'e ait fotoğraflar ve Yurtta Sulh Konseyi'ne ait yazışmalar çıktı. F.Ö.'nün babası S.Ö.'nün de Fetullahçı Terör Örgütü operasyonu kapsamında gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi. Operasyonda 2 silah, 1 de av tüfeğine el kondu. Silahların hangi suçlarda kullanıldığına ilişkin araştırmaların sürdüğü kaydedildi.
DEAŞ'IN VIDEOLARINI SESLENDİREN İSİM
Ankara'da yaşayan A.K. isimli arkadaşının evinde yakalanan A.Ç.'nin de Suriye'ye gidip gelen militanlardan olduğu belirtildi. Kod adı Ebu Hureyrah olduğu belirlenen A.Ç.'nin, DEAŞ militanlarıyla Telegram üzerinden iletişim kurduğu saptandı. Ayrıca A.Ç.'nin telefonunda kayıtlı 2 kişinin örgüte üye olmaktan yakalandığı öğrenildi. A.Ç.'nin yakalandığı evde elbise dolabı içinde bir ses sistemi bulundu. Örgütün sözde şeri kadısı olarak yayın yapan A.Ç.'nin bu sistemle, YouTube'a yüklenen DEAŞ videolarını seslendirdiği tespit edildi.
*DEAŞ bağlantısı tespit edilen şüphelilerin, telefon kayıtlarında örgüt jargonuna da rastlandı. Telefon rehberine pek çok kişiyi 'Ebu' olarak kaydeden militanların mesajlaşmalarında 'akhi' kelimesini kullanması da örgüt mensubiyetine delil kabul edildi.
YAPILAN ARAMADA FETÖ BULGULARI ÇIKTI
Şüphelilerden A.K.'nin bir televizyon kanalında sözleşmeli personel olarak çalıştığı belirlendi. A.K.'nin evinde yapılan aramalarda ise 2 Zaman Gazetesi kupürü, 1 Bank Asya reklam kupürü, 1 Bank Asya reklam tişörtü, 2 pasaport bulundu.
Söz konusu fotoğrafta yer alan M.P. isimli şahsın telefonunda ise Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayuncuk'a ait videolar çıktı. Yine aynı fotoğrafta yer alan DEAŞ'lı diğer teröristlerin isimlerinin Z.A., S.Ö., D.A.A., A.K., C.T. ve M.A. olduğu öğrenildi.
BABA FETÖ'CÜ OĞULLARI DEAŞ'ÇI
FETÖ-DEAŞ işbirliği İstanbul İl Jandarma ekiplerinin operasyonuyla ortaya çıktı. DEAŞ üyesi F.Ö.'nün babası S.Ö.'nün, FETÖ üyeliği nedeniyle gözaltına alınarak tutuklandığı öğrenildi. S.Ö.'nün, gençleri toplayarak eşinin akrabasına ait bir evde Fetullah Gülen'in yasak yayınlarını okuyup kamp yaptırdığı tespit edildi. S.Ö., 15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra çok sayıda kitap ve evrakı evin bahçesinde yaktıkları ihbarıyla gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
3 çocuk babası olan S.Ö.'nün F.Ö. isimli oğlu DEAŞ operasyonu kapsamında tutuklandı. Diğer oğlu S.Ö.'nün de aynı operasyon kapsamında hakkında işlem yapıldığı, oğul S.Ö.'nün Suriye'de olma ihtimali üzerinde durulduğu belirtildi.
Gül’ün eski danışmanı mektup yazdı, Can Dündar serbest kaldı
Murat Kelkitlioğlu, Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Sever’in Can Dündar ile olan ilişkisine değinerek 'Operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışıyor' dedi.
Akşam gazetesi yazarı Murat Kelkitlioğlu ''Soros Sever Ahmet'' başlıklı bugünkü yazısında geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan ve Türkiye’nin 'Soros'u olarak bilinen Osman Kavala için 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Sever’in bir internet sitesinde yazdığı yazıya dikkat çekti.
Kelkitoğlu, Osman Kavala’nın gözaltına alınmasına karşı çıkan Ahmet Sever’in firari hain Can Dündar ile olan kirli ilişkisine değinerek Türkiye’nin huzuru, güvenliği ve istikrarı için terör örgütlerine karşı yürütülen mücadeleyi sekteye uğratma gayreti içerisinde olduğunu belirtti.
İŞTE O YAZIDAN BİR BÖLÜM;
Osman Kavala’ya vurulan kelepçe sonrası bağıranlar korosuna her gün yeni bir isim ekleniyor. Meğer Türkiye’de ne kadar da çok Soros sever varmış. “Türkiye’nin Soros’u” olarak bilinen ve geçtiğimiz gün gözaltına alınan Osman Kavala’nın, Gezi kalkışması, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri ile ilgili kirli ilişkileri deşifre oldukça birileri rahatsız olmaya başladı.
Son isim Ahmet Sever. Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever. Bir internet sitesinde kaleme aldığı yazısında Kavala’nın gözaltına alınmasına itiraz ediyor. Soros’un Türkiye’de kurduğu vakıfla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilişkilendirerek, geçmişte yaptığı gibi, operasyonları itibarsızlaştırmaya çalışıyor (…)
Aynı Ahmet Sever, çok değil 2 yıl önce bugün firari olan Can Dündar operasyonunda da aynı göreve soyunmuştu. Can Dündar, yakın tarihin en büyük ihanet vesikası MİT TIR’ları ihanetine ortak olmuş ve casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı.
İşte tam bu sırada 19 Şubat 2016 tarihinde Ahmet Sever, içerideki Can Dündar’a şu mektubu göndermişti;
“…Sana yazdığım mektup da “görülmüştür” damgasıyla eline ulaşacağından kendimi tutarak yazmıştım. Şimdi hiç tutmuyorum. Türkiye ve dünya tarihi göstermiştir ki; sana bunları yaşatan zihniyet her zaman yenilmiş ve vicdanlarda mahkûm olmuştur. Şimdi de öyle olacak, bundan hiç şüphem yok. Çıktıktan sonra da inadına inadına ve göstere göstere gazetecilik yapmaya devam edeceksin. Hem de daha gür bir sesle ve güçlenmiş olarak….’’
Bu mektuptan çok kısa bir süre sonra Ahmet ve Can’ın özlemi son buldu. Mektuptan sadece 1 hafta sonra dönemin Anayasa Mahkemesi Can Dündar’ı saldı!
Hafta sonu hava nasıl olacak?
Yağışlı geçen bir haftayı geride bırakmaya hazırlanırken, Meteoroloji, hafta sonu içinde uyarıda bulunuyor.
Hafta sonu hava nasıl olacak? sorusuyla ilgili son dakika açıklaması geldi. Meteoroloji'den İstanbul hava durumuyla ilgili yapılan açıklamada 27 Ekim cuma günü az bulutlu, 28 Ekim cumartesi ve 29 Ekim pazar günleri ise yer yer olmak üzere hafif yağışlı bir hava beklendiği belirtildi.
PAZARTESİ SICAKLIKLAR DÜŞÜYOR
Hava sıcaklığının cuma ve cumartesi günü artarak mevsim normalleri civarında seyretmesi bekleniyor. Hafta başından itibaren sıcaklıkların tekrar
düşeceği öngörülürken, kasım başında yeni bir soğuk hava dalgasının İstanbul'da etkili olabileceği tahmin ediliyor.
İSTANBUL'DA HAFTA SONU HAVA NASIL OLACAK?
İstanbul'da cuma günü az bulutlu, cumartesi ve pazar günleri ise yer yer olmak üzere hafif yağışlı bir hava bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, sıcaklıkların hafta sonu 19 derece civarında seyretmesi beklenirken, pazartesi gününden itibaren ise sıcaklıkların yeniden düşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.
Hava tahmini modellerine göre, kasım başında beklenen kuvvetli soğuk hava dalgasıyla birlikte İstanbul'da sıcaklıkların 10-15 derece aralığında olması tahmin ediliyor.
Valilikler uyardı: Suçlular kullanabilir
10 il valiliği, yerleşim yerlerine uzak olan evlerin suçlular tarafından kullanılabileceği uyarısında bulunarak, dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Burdur Valiliği, yayla evleri ile yerleşim yerlerinden uzakta bulunan yazlık evlerin suçlular tarafından kullanılabileceği uyarısında bulundu.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, vatandaşların özellikle yaz aylarında hafta sonu veya tatil günlerinde yayla ve yazlık evleri kullandıkları belirtildi.
Açıklamada, terör suçları başta olmak üzere çeşitli suçlardan aranan şahısların bu evleri kullanabileceklerine vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
"Aranan şahısların yazlık ve yayla evlerinde saklanabilecekleri göz önünde bulundurularak, gerekli tedbirlerin alınması ve vatandaşlarımızın bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Yayla evleri ve yazlık olarak kullanılan yerleşim yerlerinden uzaktaki bu evlerde dikkati çeken durumlar ve kişiler olduğunda güvenlik güçlerine bildirilmesi, suçluların yakalanması açısından önem arz etmektedir."
MARDİN
Mardin Valiliği, şehirden uzak bölgelerde bulunan yazlık ve bağ evlerinde gıda maddesi bırakılmaması konusunda vatandaşlara uyarıda bulundu.
Mardin Valiliğinden yapılan açıklamada “Bölücü terör örgütü mensuplarının, yerleşim yerlerinden uzakta yayla ve yazlık olarak kullanılan evlerden hırsızlık yaparak gıda ve benzeri yaşam malzemesi temin etmeye çalıştıklarının bilinmesi sebebiyle; vatandaşlarımızın kış mevsimi nedeniyle boşalttıkları bu evlerde yiyecek-içecek türünden gıda, tüp ve benzeri yaşam malzemeleri bırakmamaları noktasında gösterecekleri hassasiyet, Ülkemiz genelinde yürütülen terörle mücadele kapsamında büyük önem arz etmektedir” denildi.
GÜMÜŞHANE
Gümüşhane Valiliği, vatandaşları boş yayla evleri ve yazlık olarak kullanılan yerleşim yerlerinde yaşam malzemesi bırakmamaları konusunda uyardı.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, güvenlik güçlerinin, bölge halkının da desteğiyle il genelinde huzur ve güvenliği sağlamak maksadıyla operasyonları aralıksız devam ettirdiği belirtildi.
Operasyonel faaliyetler sonucu zor durumda kalan teröristlerin, yayla ve meralardan gıda başta olmak üzere her türden yaşam malzemesini çalabileceklerinin değerlendirildiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu nedenle vatandaşlarımızın boş yayla evleri ve yerleşim yerlerinden uzakta yazlık olarak kullandıkları evlerinde gıda ve yaşam malzemesi bırakmamaları, teröristlerin bölgemizde barınamaması ve terörle mücadelenin başarıya ulaşması açısından önem arz etmektedir."
ERZURUM
Erzurum Valiliği, yayla ve merkeze uzak mezra evlerinde gıda malzemesi bırakılmaması konusunda vatandaşları uyardı.
Yazılı bir açıklama yapan valilik, yayla sezonunun sona ermesiyle birlikte boş kalan yayla evlerinin terör örgütü mensuplarınca kullanılabileceği ihtimaline karşı evlerde gıda, yiyecek, tüp gibi eşyaların bırakılmamasına dikkat çekti. Terör örgütü mensuplarının bu evleri saklanmak için kullanabileceği ve yaşam malzemeleriyle birlikte bir kış sezonu boyunca hayatını sürdürebileceğine vurgu yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Bölgemizin en önemli geçim kaynakları arasında tarım ve hayvancılık gelmektedir. Yayladaki evler geçmişten beri kırsalda yaşayan vatandaşlar tarafından yaz sezonunda kullanılmaktadır. Barınmak amacıyla kullanılan evler, daha sonra terk edilip kış mevsimi boyunca boş bir şekilde bırakılmaktadır. Evlerine 3-5 ay uğramayan vatandaşlarımızın erzak bırakmaları durumunda bu evler; terör örgütü mensupları ve aranan şahısların barınması konusunda önemli bir zemin hazırlamış oluyor. Vatandaşlarımız yayla dönüşüne kadar yayla ve merkeze uzak olan mezra evlerine yaşam malzemeleri ve barınacakları eşya bırakmamalıdır. Bu konuda vatandaşlarımız gerekli hassasiyeti göstermeleri kamu güvenliği açısından oldukça önemlidir."
BOLU
Bolu Valiliği, yayla evlerinin terör örgütü mensupları tarafından kullanılmaması amacıyla evlerde yiyecek ve içecek bırakılmaması konusunda uyarıda bulundu.
Bolu Valiliği, il genelinde vatandaşların özellikle yaz mevsiminde kullandığı yayla evi ve yerleşim yerleri dışındaki konutların yabancı kişiler ve terör örgütü mensupları tarafından kullanılmasını önlemek amacıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Valilikten yapılan açıklamada, “İlimizin ve vatandaşlarımızın asayiş ve güvenliğinin sağlanması bakımından, yayla evleri ve yerleşim yerlerinden uzak olup yazlık olarak kullanılan evlerde, kullanım dışı zamanlarda, vatandaşlarımız tarafından gıda, yiyecek, içecek türünden hiçbir malzemenin bırakılmaması hususu büyük önem taşımaktadır. Bu konuda tüm vatandaşlarımızın duyarlı olması rica olunu” denildi.
EDİRNE
Edirne Valiliğinden, bağ ve çiftlik evleri ve yazlıklarda gıda maddesi bırakılmaması konusunda uyarıda bulunuldu.
Valilikten yapılan açıklamada, il genelinde yerleşim yerlerinden uzaktaki yazlık, bağ evi, çiftlik evi ve benzeri şekilde kullanılan her türlü yapıda yiyecek ile içecek türü hiçbir malzemenin bırakılmaması gerektiği bildirildi.
Vatandaşların güvenlik nedeniyle farklı maksatlarla kullanımının önüne geçmek için harhangi bir aksaklığa mahal vermemek amacıyla kamuoyuna duyurunun yapıldığı kaydedildi.
DÜZCE
Düzce Valiliği tarafından, yaz sezonunu bitmesi dolayısıyla kent merkezine dönen yaylacılara uyarı geldi.
Valilik yaylada evi bulunanlara uyarılarda bulundu. Yapılan açıklamada, “Yayla ve yaz sezonunun bitmesi ve mevsimin kışa dönmesiyle beraber vatandaşlarımız artık köy ve şehirlerindeki yerleşim yerlerine taşınmaktadırlar. Yayla evleriyle, yerleşim yerlerinden uzak yazlık olarak kullanılan evlerin boşaltılırken; buralarda kesinlikle yiyecek ve içecek gibi hiçbir gıda malzemesi bırakılmaması, yangına yol açabilecek herhangi bir yanıcı madde bulundurulmaması, su ve elektriklerin kapalı tutulması büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir olumsuz durumun yaşanmaması için vatandaşlarımızın bu yönde gerekli tüm tedbirleri almaları gerekmektedir” denildi.
NİĞDE
Niğde Valiliği yayla evleri ile yerleşim yerlerinden uzak olan ve yazlık olarak kullanılan evlerde, gıda, yiyecek, içecek türünden hiçbir yaşam malzemesi bırakmaması konusunda uyarıda bulundu.
Niğde Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde: ‘‘Ülkemizde son zamanlarda yaşanan bazı terör olaylarında, Bölücü Terör Örgütü üyelerinin yaşam malzemelerini yayla evleri ile yerleşim yerlerinden uzak yazlık olarak kullanılan evlerden temin ettikleri anlaşılmıştır. Vatandaşlarımızın güvenlikleri açısından; Yayla evleri ile yerleşim yerlerinden uzak yazlık olarak kullanılan evlerde, gıda, yiyecek, içecek türünden hiçbir yaşam malzemesi bırakmaması ve vatandaşlarımızın konu ile ilgili olarak gerekli tedbirleri alarak, dikkatli olmaları büyük önem arz etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’
DİYARBAKIR
Diyarbakır Valiliği, yazlıklar ile bağ ve yayla evlerinde yiyecek ve içecek bırakılmaması yönünde vatandaşlara uyarıda bulundu. Valilik, söz korusu durumun terörle mücadele konusunda önem arz ettiğini belirtti.
Valilikten yapılan açıklamada, “İlimiz genelinde yerleşim yerlerinden uzakta bulunan yazlık, bağ evi, yayla evi ve benzeri olarak kullanılan her türlü yapılarda yiyecek, içecek türünden hiçbir malzemenin bırakılmaması hususu terörle mücadele kapsamında önem arz etmektedir. Vatandaşlarımızın konuya duyarlılık göstermesi gerekmektedir” denildi.
KAYSERİ
Kayseri Valiliği yaptığı yazılı açıklama ile vatandaşları bağ evlerinde meydana gelen hırsızlıklara karşı uyardı.
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İlimizde yaz aylarının başlangıcından itibaren vatandaşlarımız yerleşim yerlerine uzak yazlık, yayla ve bağ evi dediğimiz yerlere tatillerini geçirmek üzere gitmektedir. Tatillerini geçirdikleri yayla, yazlık ve bağ evlerini terk eden ve şehir merkezine gelen vatandaşlarımızın yazlık, yayla ve bağ evlerinde hırsızlıklara ve suç örgütlerine karşı gıda ve erzak bırakmaması önem arz etmektedir. Kış aylarında kimsenin uğramadığı yayla, yazlık ve bağ evlerinde suç örgütü mensupları ve hırsızların barınmaması için gerekli tedbirlerin alınması ve bu konuda hassasiyet gösterilmesi hem şehrimizin hem de vatandaşlarımızın güvenliği için oldukça önemlidir.”
Ahmet Hakan: Melih Gökçek ilk şoku atlatmış
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, cumartesi günü istifa etmeye hazırlanan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in ilk şoku atlattığını söyledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, cumartesi günü istifa edeceğini açıklayana Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ile yaptığı telefon görüşmesini köşesinde yazdı. Görüşmede, Gökçek’in kendisine “AK Parti, Ankara’yı kaybederse Melih Gökçek sevinir mi, sevinmez mi diye soruyorsun... Yaz bunu: Vallahi de sevinmem, billahi de sevinmem, tallahi de sevinmem... Aksine çok ama çok üzülürüm.” Dediğini ifade eden Ahmet Hakan, “Melih Gökçek ilk şoku atlatmış, yüzüne kan gelmiş!” dedi.
İŞTE AHMET HAKAN’IN YAZISINDAKİ İLGİLİ BÖLÜM
TELEFONUM acı acı çaldı.
Baktım:
Melih Gökçek arıyor!
*
“Açmasam mı acaba? Şimdi bir sürü laf işiteceğim” falan diye birazcık tereddüdün ardından “Açayım da kurtulayım bari” dedim ve açtım.
*
Selamünaleyküm!
Aleykümselam!
Tatlı sert girdi olaya Melih Gökçek:
“Günlerdir televizyonda, gazetede benimle kafa buluyorsun.”
*
Anında azıcık övüyor gibi yapıp yumuşatma çabası içine girdim:
“Ne yapalım! Senin reytingin çok.”
*
Yumuşadı tabii...
Sonra şöyle dedi:
“AK Parti, Ankara’yı kaybederse Melih Gökçek sevinir mi, sevinmez mi diye soruyorsun... Yaz bunu: Vallahi de sevinmem, billahi de sevinmem, tallahi de sevinmem... Aksine çok ama çok üzülürüm.”
*
Bu kısa telefon görüşmesinden benim çıkardığım sonuç:
Melih Gökçek ilk şoku atlatmış, yüzüne kan gelmiş!
Sözleşmeli öğretmen alımında değişiklik
Milli Eğitim Bakanlığının sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı.
Milli Eğitim Bakanlığının sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, yönetmelikteki "sözlü sınav komisyonunun oluşumu"na dair madde değiştirilerek, komisyonun bakan veya görevlendireceği birim amiri tarafından bakanlık merkez ve taşra teşkilatında şube müdürü ve üstü unvanlı kadrolarda görev yapan personel arasından belirlenen bir başkan, iki asil ve ihtiyaç duyulduğunda değerlendirilmek üzere iki yedek üyeden oluşması kararlaştırıldı.
Yedek üyelerin sınav merkezlerinde oluşturulan "yedek üye havuzu"ndan görevlendirilmesine karar verildi. İhtiyaç duyulması halinde üyelerden birinin, bakanlıkça öğretmen adayı yetiştiren yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim üyeleri arasından belirlenebileceği kaydedildi.
Kennedy suikastinde sıcak gelişme
ABD Başkanı Trump, öldürülen eski başkan John F. Kennedy suikastına ilişkin 35 bin gizli belgeden 2 bin 800’ünün yayınlanmasına onay verdi.
ABD Başkanı Donald Trump, 1963 yılında öldürülen eski başkan John F. Kennedy suikastına ilişkin 35 bin gizli belgeden 2 bin 800’ünün yayınlanmasına onay verdi.
1992 yılında çıkartılan Kennedy Suikastı Kayıtları Yasası gereği, çoğunluğu FBI ve CIA'ya ait milyonlarca belgenin 25 sene içerisinde kamuyla paylaşılması gerekiyor. Bu süre 26 Ekim'de doluyordu.
Bugüne kadar Ulusal Arşivler, Kennedy dosyasına ait çok sayıda belgeyi paylaşmıştı fakat dosya içerisindeki bazı bilgiler ancak Başkan'ın onayıyla açıklanabilecekti.
Trump, 35 bin gizli belgeden 2 bin 800'ünün yayınlanmasına onay verdi.
John F. Kennedy suikastinin belgeleri yayınlandı
ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı doğrultusunda, eski ABD Başkanı John F. Kennedy suikastıyla ilgili bugüne kadar gizli tutulan 2 bin 891 belge internette erişime açıldı.
Beyaz Saray'dan verilen bilgiye göre, Trump, John F. Kennedy suikastının kayıtlarının açıklanması için harekete geçti.
ABD Ulusal Arşivi tarafından kayıtların bir bölümü kısıtlama olmaksızın internette erişime açıldı, kalanı için ilgili kurumların çalışmaları sürüyor.
Kennedy suikastının belgeleri açıklandı
Eski ABD Başkanı Kennedy suikastıyla ilgili bugüne kadar gizli olan 2 bin 891 kayıt, Trump'ın talimatıyla kısıtlama olmaksızın internette erişime sunuldu.
Beyaz Saray'dan verilen bilgiye göre, Trump, John F. Kennedy suikastının kayıtlarının açıklanması için harekete geçti.
ABD Ulusal Arşivi tarafından kayıtların bir bölümü kısıtlama olmaksızın internette erişime açıldı, kalanı için ilgili kurumların çalışmaları sürüyor.
Trump, kalan kayıtlar konusunda da gecikme olmadan gerekli açıklamaların yapılmasını istedi. Buna göre, 26 Nisan 2018'e kadar, kısmi düzeltmeler olmakla birlikte ilgili kayıtların paylaşılacağı belirtildi.
Kennedy suikastıyla ilgili bazı hassas belgelerin, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) değerlendirmesinin ardından açıklanacağı bildirildi.
Söz konusu kayıtlara ABD Ulusal Arşivinin "archives.gov" adlı internet sitesinden erişilebiliyor.
Donald Trump, birkaç gün önce Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Kennedy suikastına ilişkin gizli belgelerin paylaşılmasına izin vereceğini duyurmuştu. Trump, "Daha fazla bilgi alınması için başkan olarak, uzun zamandan beri yasaklanan gizli JFK dosyalarının açılmasına izin vereceğim." ifadesini kullanmıştı.
ABD'de 1992 yılında çıkarılan Kennedy Suikastı Kayıtları Yasası gereği, çoğunluğu FBI ve CIA'ya ait milyonlarca belgenin 25 sene içinde kamuyla paylaşılması gerekiyor. Bu süre dün sona erdi. ABD Ulusal Arşivi bugüne kadar Kennedy dosyasına ait çok sayıda belgeyi paylaşmıştı fakat dosyadaki bazı bilgilerin sadece Başkanın onayıyla açıklanabileceği kaydediliyordu.
Haçlıların inanca da saygısı yok!
Hristiyan Batı dünyası Müslümanların kutsallarına saldırarak adeta yeni Charlie Hebdo olaylarına davetiye çıkarıyor.
HABER MERKEZİ - Her fırsatta farklılıklara saygıdan bahseden Haçlı alemi Müslümanların kutsallarına saldırarak adeta yeni Charlie Hebdo vakalarının fitilini ateşlemekten de geri durmuyor. Portekizli ünlü rap grubu, Mc Nando e Mc Luanzinho’nun Youtube’da yüzbinlerce tık alan ve yarı çıplak kadınların pornografik figürler sergileyerek dans ettiği “Vem Dançando” adlı şarkının arka fonunda Mücadele Suresinin 2. Ayetinin okunduğu ortaya çıktı. 14 Ekim’den bu yana 136 bin defa izlenen video Müslümanlar tarafından büyük tepki gördü.
“YOUTUBE VİDEOYU SİLSİN”
Müslümanlar üzerinde zulüm fırtınası estiren ve tahrik eden, akabinde gelişen olaylardan ise büyük bir yüzsüzlük örneği göstererek Müslümanları sorumlu tutmaktan çekinmeyen Batı dünyası, kendilerine yönelik saldırıların da temelini atarak provokatörlük yapıyor. Bunun son örneği 14 Ekim’de video paylaşım sitesi Youtube’a yüklenen sözde rap parçasında yaşandı. Portekizli rap grubu, Mc Nando e Mc Luanzinho’nun, “Vem Dançando” adlı parçasında Kur’an-ı Kerim’in Mücadele Suresi ile dalga geçildi. Yüklendiği günden bu yana yüzbinlerce izlenen videoda yarı çıplak kadınlar en sefil ve pornografik hareketlerle dans ederken, Mücadele Suresi’nin ikinci ayetini başlangıcı olan “Ellezine yüzahirune minkum” sözleri sürekli olarak yüksek sesle tekrar ediliyor. Toplamda 3 dakika 54 saniye süren videonun altına yorum yapan Müslümanlar, Youtube’un inançlara saygı göstermesi gerektiğini kaydetti.
ÇIPLAK KADINLARI OYNATTILAR
Ahlaksızlığın diz boyu olduğu bir videoda kullanılan Mücadele Suresi 2. Ayeti, Kur’an-ı Kerim’in aile yaşantısını düzene sokan ve Müslümanlara çok ciddi uyarıların yer aldığı bir ayeti kerime olmasıyla dikkat çekiyor. Ayeti kerimede, “İçinizden kadınlarına zıhar yapanlar bilsinler ki, o kadınlar onların anaları değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar hoş karşılanmayan ve yalan bir söz söylüyorlar. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır”.
YORUMLAR