Malazgirt ruhu dimdik ayakta
Giriş Tarihi: 26.8.2018 06:24 Güncelleme Tarihi: 26.8.2018 09:14
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 26 Ağustos Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Erdoğan: Sultan Alparslan’ın “Şehit olursam üzerimdeki bu beyaz elbisem kefenim olsun, zaferi kazanırsak istikbal bizimdir” sözleriyle sembolleşen bu ruh, 15 Temmuz gecesi hepimizin şahit olduğu üzere, halen dimdik ayaktadır

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 26 Ağustos Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Erdoğan mesajında yeni bir dönemin kapılarını açan, milletine yeni bir vatan, yeni bir istikbal kazandıran Malazgirt Zaferi'nin 947'nci yıldönümünün büyük bir gururla idrak edildiğini belirterek şunları söyledi: Malazgirt Zaferi'yle 1071'de Anadolu'yu ebedi yurdumuz yapan kahraman ecdadımız, adalet, merhamet ve barışın timsali olmuş bir medeniyetin temellerini atmıştır. Dünyanın en güçlü devletlerine karşı destansı bir direnişin meyvesi olan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti de Malazgirt'le birlikte atılan o sağlam temeller üzerine kurulmuştur. İçeriden ve dışarıdan gelen onca saldırıya rağmen milletimizin neredeyse bin yıldır bu topraklarda tutunması da Malazgirt ruhu sayesindedir. Sultan Alparslan'ın "Şehit olursam üzerimdeki bu beyaz elbisem kefenim olsun, zaferi kazanırsak istikbal bizimdir" sözleriyle sembolleşen bu ruh, 15 Temmuz gecesi hepimizin şahit olduğu üzere, halen dimdik ayaktadır.
Bugün de Türk ekonomisine yönelik saldırıları göğüslerken en büyük güvencemiz, milletimizin her bir ferdinin bağımsızlığına, vatanına, geleceğine sahip çıkma hususundaki azim ve kararlığıdır. Malazgirt Zaferi'nin kazanılmasını sağlayan, bugün de farklılıklarımıza rağmen birliğimizi korumamızı mümkün kılan bu ruh ayakta oldukça, ülkemizi 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamayacaktır. Bu düşüncelerle Malazgirt Zaferi'nin yıldönümünde, büyük komutan Sultan Alparslan'ı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor; vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.
MİLLİ BEKAMIZIN MERKEZİ ANADOLU
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Malazgirt Zaferi'nin 947. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Varlığımıza yönelen her tehdit, milletimizin inanç, gayret ve cesaretiyle bertaraf edilecektir. 947 yıl önce akın akın göç ederek, yerleşmeye başladığımız Anadolu'yu milli bekamızın merkezi olarak muhafaza etmek en büyük dilek ve hedefimizdir" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Twitter hesabından yayımladığı mesajda, "26 Ağustos 1071'de yakılan ateş, 2071'e doğru güçlenerek kutlu davamızın yolunu aydınlatmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.
ŞANLI YÜRÜYÜŞ CUMHURİYETİN KURULUŞUYLA TAÇLANDI
Başkan Erdoğan Zafer Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajında Malazgirt Zaferi'nin kazanıldığı ve istiklal mücadelesinin bir dönüm noktası olan Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlandığı ağustosun son haftasının, büyük bir gururla kutlandığını belirtti: "Aziz milletimizin Malazgirt'te 1071'de başlattığı şanlı yürüyüş, karşılaşılan tüm zorluklara rağmen kazanılan zaferlerin ardından, Cumhuriyetimizin kuruluşuyla taçlanmıştır. Gerek 15 Temmuz gecesinde gösterilen kahramanlık, gerekse ekonomik ve siyasi bağımsızlığımıza yönelik saldırılar karşısında sergilenen birlik ve beraberlik, milletimizin kendi iradesine ve istikbaline sahip çıkma kararlılığını sürdürmekte olduğunu açıkça ortaya koymakta."
BAHÇELİ DE MALAZGİRT'TE OLACAK
Başkan Erdoğan, geçen hafta hem SETA tarafından AK Parti'nin 17. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen sempozyumda hem de AK Parti 6. Olağan Büyük Kongre'de Malazgirt Zaferi'ne verdiği önemi ifade etti. Başkan Erdoğan, SETA sempozyumunda, "26 Ağustos'ta yeniden Malazgirt'ten yola çıkacağız, unutmayın. Yeniden bir diriliş olacak inşallah" demişti. Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada ise, "26 Ağustos'ta Malazgirt'teyiz. Malazgirt'ten Sultan Alparslan gibi yeniden yola çıkacağız" diye konuşmuştu. Bugün gerçekleştirilecek programa MHP lideri Devlet Bahçeli de katılacak.
Selçuklu Hükümdarı Sultan Muhammed Alparslan'ın, Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin 947'nci yıl dönümü, büyük zaferin ruhunun yeniden canlandırıldığı etkinliklere sahne olacak.

Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi.
Sultan Alparslan'ın, Malazgirt'te 26 Ağustos 1071'de Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusuna karşı sayı olarak az ancak yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği büyük başarı, 947'nci yıl dönümü kutlamalarıyla yeniden hafızalarda yerini alacak.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve katılımıyla Muş'un Malazgirt ilçesindeki "Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı" ile Bitlis'in Ahlat ilçesinde gerçekleştirilecek etkinliklerde Malazgirt Zaferi'nin önemi anlatılacak.
Din alimlerinin de tavsiyesiyle muharebe cuma günü başladı
Türklere Anadolu'nun kapılarını açan büyük zaferin komutanı Sultan Muhammed Alparslan, Selçuklu hükümdarı Çağrı Bey'in ikinci oğlu olarak 20 Ocak 1029'da dünyaya geldi. Babası ile amcası Tuğrul Bey'in vefatının ardından ortaya çıkan saltanat mücadelesinden gelip gelerek 27 Nisan 1064'te Selçuk Devleti'nin tahtına çıktı.
Yönünü batıya çeviren Alparslan'ın ilk hedefi Bizans'ın idare ettiği Anadolu coğrafyası oldu. Bu amaçla ilk olarak kuzey sınır hattı olan Gürcistan ve batı sınır hattı olan Anadolu'ya seferler düzenledi. Kars ve Ani şehirlerini ele geçirerek Bizans'tan ilk toprağını aldı.
Kazandığı topraklar ve sahip olduğu güçlü ordusuyla İslam dünyasında önemli bir yer edinen Sultan Alparslan, hilafet makamını taşıyan Abbasilerin de koruyuculuğunu üstlendi.
Abbasi Halifesinin Fatımilere karşı 1070'te yardım talep etmesi üzerine Sultan Alparslan, ordusuyla Fatımilerin üzerine yürüdü. Alparslan'ın Mısır'a yöneleceği haberi üzerine Bizans ordusu, yaklaşık üç yıldır hazırlıklarını yaptığı doğu seferini başlattı.
Bizans ordusunun taarruzunu öğrenen Alparslan, geri dönerek Suriye hattına doğru ilerleyişe geçti. Rey şehrinde konuşlanacağı duyumunu yayan Alparslan, Rey yerine Muş'a doğru hareket etti. Bizans ordusu Rey şehrine doğru ilerlerken, Sultan Alparslan Malazgirt Ovası'nda karargahını kurdu.
Alparslan, mahiyetindeki din alimlerinin de tavsiyesiyle muharebeyi cuma günü yapmaya karar verdi. Ordusuyla birlikte 26 Ağustos Cuma günü namaz kılıp dua eden Alparslan, namazın ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.
Selçukluların "Turan" taktiğinin en başarılı örneğini uyguladığı savaşın ardından, Romen Diyojen daha fazla dayanamayıp yenilgiyi kabul etti ve bazı askerleriyle yaralı olarak esir alındı.
Esir aldığı Diyojen'e gösterdiği hoşgörüyle de nam salan Alparslan, Barzam Kalesi kumandanı Yusuf Harizmi'nin bıçaklı saldırısına uğramasının ardından 24 Kasım 1072'de hayatını kaybetti.
Sultan Alparslan, Türkmenistan'daki Merv şehrine defnedildi. Vasiyeti üzerine yerine oğlu Melikşah tahta geçti.
Tarihe "Anadolu'nun kapılarını Türklere açan sultan" olarak geçen Alparslan, tahtta kaldığı yıllar boyunca önemli seferlere imza attı. Büyük bir devlet adamı ve komutan olan Sultan Muhammed Alparslan, Abbasilerin de yardımına koşarak İslam dünyasının hamiliğini üstlendi.
"Yaşadığımız topraklar o süreçte Türkiye'ye dönüştü"
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Abdurrahim Tufantoz, 947 yıl önceki muharebenin Bizans ordusu için büyük hezimet, Türkler için ise büyük zafer olduğunu söyledi.
Bizans ve Türklerin daha önce de 1048'de Hasankalı (Pasinler) Savaşı'nda karşı karşıya geldiğini dile getiren Tufantoz, "Ancak Malazgirt'i önemli yapan, 1071'de bizzat kağanlar yani Alparslan ve karşı tarafta da Romen Diyojen tarafından yapılan bir harp oluşudur. Diyojen'in amacı, Anadolu'yu Türklere kapatmaktı. Alparslan'ın amacı da ordularına ve insanlarına yer bulmaktı. Bunun mücadelesiydi. Kazanan Alparslan oldu. Şimdi bizim yaşadığımız topraklar bu süreçte Türkiye'ye dönüştü." dedi.
"Turan taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır"
Tufantoz, Alparslan'ın Bizans ordusuyla Malazgirt Ovası'nda karşılaştığını aktararak şöyle devam etti:
"Alparslan'ın 25 bin, Bizans'ın da 50 bin civarında bir ordusu olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü Alparslan'ın yanında 4 bin muhafız birliği kalmıştı. Afşin Bey Anadolu'daydı, 10 bin kişiyle geldi.10 bin kişi de gönüllüler vardı. 26 Ağustos günü cuma namazına müteakip Alparslan, beyaz bir elbise giyip ordusuna 'Bu benim kefenim olsun' dedi. Malazgirt Savaşı hilal taktiği dediğimiz Türklerdeki meşhur 'Turan' taktiğinin en iyi uygulandığı bir savaştır. Dünyada çok kısa süren savaşlardan biridir. Savaş yaklaşık 2 saat sürüyor. O sırada Romen Diyojen'in de savaş alanında olduğunu görüyoruz ve yakalanıyor."
"Bizans 105 yıl boyunca karşı çıkacak gücü bulamadı"
Savaşta yakalanan Romen Diyojen'in bir krala yakışır şekilde muamele gördüğünü anlatan Tufantoz, şunları söyledi:
"Malazgirt Savaşı Türklerin Anadolu'yu yurt edinme zaferidir. Savaşta kaç kayıp verildiğine yönelik bir fikir yok. Çünkü kayıtlı asker sayısıyla ilgili kesin bir bilgi yok. Bu zaferle Bizans 1176 yılına kadar yani Malazgirt Savaşı'ndan 105 yıl sonrasına kadar Selçuklulara karşı çıkacak gücü kendinde bulamadı. Ardından Alparslan'ın emriyle Anadolu'da ertesi yıl 5 devlet kuruluyor. Danişmentliler, Saltuklular, Mengücekler, Artuklular ve Sökmenliler bu zaferden hemen sonra kuruldu. İleri uçta da Selçuklu Hanedanı'ndan Süleyman Şah'ın kurduğu Türkiye Selçuklular Devleti var. Bizans'ın artık direnecek gücü kalmadığı için o kadar hızlı bir yerleşim yaşanıyor ki Anadolu tamamen Türk yurdu haline geliyor."
"Zaferden sonra Avrupalılar Anadolu'nun Türk bölgesi olduğunu kabul etti"
Malazgirt Savaşı'ndan sonra Avrupalı seyyahların Anadolu için "Türkmenia" diyerek Türk bölgesi olduğunu kabul ettiğini vurgulayan Tufantoz, zaferin elde edildiği bölgede yürütülen çalışmalara ilişkin şunları kaydetti:
"Bu sene ikincisi tertipleniyor. Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı yerde tadilat tamirat yapılıyor. Yeni eserler oluşturuluyor. Otağlar kuruldu. Ortasında Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 yıldızı betimleyen tarihler yazılacak. Osmanlı'dan önce de bu toprakların bize ait olduğunu gösteren vesikalar hayata geçiriliyor. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi ve kök salmasının temelinde Malazgirt Zaferi yer almaktadır. Çünkü artık Malazgirt'te Türklere karşı çıkacak bir güç kalmıyor. Bizans kabuğuna çekiliyor. Bu savaşla Türkler büyük bir öz güven kazandı."
YORUMLAR