PKK ile karşılaşınca vurmayın, uzak durun dediler'

Uzun yıllar Bingöl'de jandarma istihbarat personeli olarak dağda görev yapan Sezai G., o yıllarda FETÖ yapılanmasına dahil olmadığı için ordudan nasıl atıldığını anlattı. Bugün geçinmek için kamyon şoförlüğü yapan Sezai G. görevde olduğu yıllarda kendisini yapılanmaya çağıran bazı komutanların 'PKK ile karşılaşınca uzak durun' diye kendisine telkinde bulunduğunu açıkladı.

'PKK ile karşılaşınca vurmayın, uzak durun dediler' Giriş Tarihi: 11.8.2016 10:41 

Uzun yıllar Bingöl'de jandarma istihbarat personeli olarak dağda görev yapan Sezai G., o yıllarda FETÖ yapılanmasına dahil olmadığı için ordudan nasıl atıldığını anlattı. Bugün geçinmek için kamyon şoförlüğü yapan Sezai G. görevde olduğu yıllarda kendisini yapılanmaya çağıran bazı komutanların 'PKK ile karşılaşınca uzak durun' diye kendisine telkinde bulunduğunu açıkladı.

 

1989 yılında ve 90'lı yılların başında Bingöl ve kırsalında görev yapan Jandarmaİstihbarat Uzman Çavuş Sezai G., görev yaptığı yıllarda FETÖ'nün kendisine uyguladığı baskılar sonunda meslekten nasıl anlattığını anlattı.

PKK-FETÖ İLİŞKİSİ

Bir anda PKK ve FETÖ ilişkisine tanıklık eden Sezai G. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Balıkesir Adliyesi'ne gelerek görev aldığı yıllara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Sezai G., "1989 yılından itibaren jandarma uzman çavuş olarak görev yaptım. Bingöl ve Tunceli kırsalında çalıştım ve sicilen meslekten ilişiğim kesildi. Masa başında bir görevim yoktu, ellerim silah tutuyor, parmaklarım üşüyordu. Doğu ve Gündeydoğu'da dağlarda terörle mücadelede sivil olarak çalıştım. Görev yerime ilk gittiğimde komutanlarımız oldukça iyiydiler. Ancak daha sonra gelenlerde bazı durumlar oldu. Örneğin 1984'lü bir astsubay vardı İbrahim C. adına Bursalıdır kendisi ve yaşıyorsa mutlaka beni dinleyecektir. Şu anki adıyla FETÖ terör örgütüne mensup kişiler gördüm. Ancak ben askeriyede böyle işlere sıcak bakılmadığını bildiğim için uzak durmaya çalıştım. Ben sürekli uzak durduğum halde bana yönelik sürekli bir baskı oldu. İşte 'Oluşuma katılacaksın, katılmazsan meslekten atarız' gibi sözlerle karşılaştım" dedi.

FETÖ'NÜN ASKERLERİ PKK'YA SIĞINDI

YILLARCA TERÖRİST KOVALADI, ŞİMDİ KAMYON ŞOFÖRÜ

PKK'nın aktif olduğu 1990'ların başında örgütün faaliyetleri ile ilgili istihbari çalışmalar için gece gündüz dağlarda gezdiğini anlatan Sezai G. meslekten atılmasının aile hayatını etkilediğini, annesinin üzüntüye dayanamayarak felçgeçirdiğini söyledi. Sezai G., "Beni karakola yada bir göreve gönderiyorlar ancak arkamdan sürekli olumsuz bir netice bildiriliyor. 'Senin sicilini bozarım', 'Seni meslekten atarım' gibi küfürlü konuşmalar ile karşılaştım. En son zaten bardağı taşıran son damla bunlar oldu. Ben canla başla görev yaptım, çatışmada alnımdan da vuruldum, yaptığım iş hiç kolay değildi. Bunun sonunda beni meslekten attılar ve annem felç oldu, şimdi de rahmetli zaten. Bu olayların hepsi onların yüzünden. 'Örgüte girersen güzel olur', 'paran olur', 'aile yapın daha iyi olur', 'bizim gösterdiğimiz kızla evlenirsen iyi olur', bunları hep komutanlardan bazıları iletti. Bizden beklentileri neydi bende bilemiyorum. Ancak biz terör örgütü PKK ile karşılaştığımızda onlar bize, 'Uzak durun', 'Vurmayın', 'Geri çekilin' gibi telkinlerde bulunuyorlardı. Daha sonra bunları sorduğumda da 'Sizin şehit olmanızı istemiyoruz' diyorlardı.

İTİRAFÇILAR FETÖ'NÜN PKK İLE BAĞLANTISINI ANLATTI

"MESLEKTEN ATILINCA AÇ KALMAMAK İÇİN BU İŞE GİRDİM"

Yayladere Çalıdağ karakolunda çalıştığım Şaban Y. isimli şahıs böyleydi yani. Bu kişi aynı zamanda beni hiç tanımadan bana sicil verdi. Ben dağlarda gezmişim aylarca, tatsız, tuzsuz kuru fasulye yemişim karda kıyamette, un bulamamışız, su bulamamışız adam bana gelmiş 'Kılık kıyafetine neden özen göstermiyorsun' diyor. Ben şu anda bile kılığıma kıyafetime özen gösteriyorum. Kaldı ki ben kamyon şoförüyüm. Maalesef, meslekten atılınca aç kalmamak için bu işe girdim. Bir süre Manisa'nın Soma ilçesinde hamallık yaptım. Benim hayatımı idame ettirebilmem için çalışmam gerekiyordu. Ben evlendim, evlendiğimin ertesi günü beni meslekten attılar. Sanki örgüt mensubuymuşum gibi evimin etrafını askerler sardı, başlarında da alay komutanı vardı" şeklinde konuştu.

FETÖ'nün ekran yüzü tutuklandı Giriş Tarihi: 11.8.2016 07:34 Güncelleme Tarihi: 11.8.2016 11:06

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz, çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.

 

Sakarya'da 'Anayasanın ihlali', 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'Terör örgütüne finansal destek sağlamak' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ'ye ait olduğu belirtilen televizyonlarda dini sohbetler yapan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz yakalandı. İlahiyat fakültesinde bir dönem görev yaptıktan sonra meslek yüksek okulunda görevine devam eden Prof.Dr. Hüdaverdi Adam da 3 gün önce yakalandı. Akşam saatlerinde adliyeye sevk edilen Davut Aydüz tutuklanırken Hüdaverdi Adam adli kontrol ile serbest bırakıldı.

FETÖ'nün önde gelen 4 ilahiyat hocasından biri olduğu belirtilen Davut Aydüz'ün Akıncı Hava Üssü'nde yakalanıp serbest bırakılan Adil Öksüz'ün de hocası olduğu belirtildi.

En kritik yerde üçüncü sivil Giriş Tarihi: 11.8.2016 11:31

Darbe soruşturması kapsamında Adil Öksüz ve Hakan Çiçek’in ardından Akıncılar Üssü’nün yakınlarında yeni sivil bir kişinin yakalandığı ortaya çıktı. Film yapımcısı olduğunu söyleyen Nurettin Oruç isimli şüpheli, 16 Temmuz sabahı Akıncılar Üssü’nün yakınlarında yakalandı. Oruç ifadesinde, Akıncılar Kışlası yakınlarında bulunan bir köye hayvan yetiştiriciliği ile ilgili bir belgesel çekimi için ön görüşme yapmak üzere gittiğini iddia etti.

Akıncılar Üssünde operasyonların sürdüğü saatlerde yakalanan Nurettin Oruç, soruşturma kapsamında tutuklandı. Oruç, ifadesinde özetle şunları kaydetti:

BELGESEL GÖRÜŞMESİNE GELMİŞTİM

"Bir film yapım şirketinde çalışmaktayım. Ben 16 Temmuz 2016 tarihinde sabah 08.00 sıralarında Ankara'dan otostop yaparak 3 araç değiştirmek suretiyle Kazan İlçesindeki Akıncılar Kışlası yakınlarında bulunan bir köye hayvan yetiştiriciliği konusunda hazırlayacağımız bir belgesel ile ilgili ön görüşme ve sözleşme yapmak amacıyla gittim. Kazan'ın köylerine gitmek için yola çıkmıştım ve başta hangi yere gideceğim belli değildi. Otostop yoluyla bindiğim son arabamın şoförüne, yapacağım işi anlattığımda bu kişinin tavsiyesi üzerine Akıncılar kışlasının yanındaki ismini bilmediğim köyün yakınlarında araçtan indim.

ERDOĞAN: ADİL ÖKSÜZ'Ü KOMŞUM KAÇIRDI!

GÖZALTINA ALINDIM

Bu aracın plakasını ve şoförünün kim olduğunu hatırlamıyorum. Ben anayoldan köy yoluna saparak 5 dakika kadar yürümüştüm. Bu sırada bir jandarma aracı yanıma gelerek kimlik sordu. Gözaltına aldılar. Ben öğleye kadar köyde görüşmelerimi bitirdikten sonra 10-15 gün kadar izin kullanmak amacıyla memleketim Kayseri'ye gidecektim. Benim eşim Milli Eğitim Bünyesinde Yıldırım Beyazıt Kız Anadolu Teknik Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Biz bayramdan bir gün önce memlekete gittiğimizde ben eşim ve çocuklarımı memlekette bırakmıştım.

DİYANETLE ÇALIŞMALARIMIZ OLDU

Ben Fetullahçı değilim, onlardan çok çektim. Ben bu darbe girişimine iştirak etmedim. Darbe ile ilgili olarak kimseden herhangi bir emir almadım. Mevcut hükümetle ve TRT Diyanetkanalı ile ilgili olarak 'uzaktaki Anadolu' konulu program çalışmalarımız da vardır. Hayvan yetiştiriciliğiyle ilgili projeyi de Tarım Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı gibi birkaç bakanlığa sunacaktık. Benim darbe girişimi ile bir ilgim yoktur."

ADİL ÖKSÜZ DE 'TARLA ALMAYA GELMİŞTİM' DEMİŞTİ

Soruşturma kapsamında önce gözaltına alınan ardından serbest bırakılan ve Akıncılar Üssü imamı olduğu anlaşılan Adil Öksüz de, şüpheli Nurettin Oruç gibi sabahın erken saatlerinde Akıncılar Kışlası yakınlarında yakalanmıştı. Öksüz de ifadesinde arazi almak için Akıncı Üssüne yakın bir köye gittiğini söylemişti. Üssün ikinci imamı olduğu tespit edilen Anafartalar Kolejinin sahibi Hakan Çiçek de, üsse bir sosyal etkinlik var denilerek kendisinin çağrıldığını öne sürerek, "Ben de beton duvarının üzerindeki tellerden atlayıp köye doğru yürümeye başladım. Hava üssünden kaçarken jandarma görevlileri beni yakaladı" demişti. Akıncılar 4. Anajet Üssü'nde Üs komutanı olarak görev yapan tutuklanan Tuğgeneral Hakan Evrim de ifadesinde darbe girişimi sırısanda "141. Filonun bulunduğu yerde sivil giyimli birkaç şahsın olduğunu gördüm" demişti.(Hürriyet)

Kızıltepe’deki hain saldırıyı gerçekleştiren terörist öldürüldüİHA  Giriş Tarihi: 11.8.2016 12:03 Güncelleme

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1 polisin şehit olduğu, 5’i polis, 21 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıyı düzenleyen terörist, düzenlenen operasyonla öldürüldü.

 

Edinilen bilgilere göre, Mardin Emniyet Müdürlüğü ile Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Özel Harekat Şube Müdürlükleri ile İl Jandarma Komutanlığı tarafından dün Kızıltepe ilçesinde bombalı araçla düzenlenen terör saldırısının şüphelilerine yönelik operasyon yapıldı.

ÇATIŞMA ÇIKTI, O HAİN ÖLDÜRÜLDÜ

Mardin ve Kızıltepe merkez ile Yumurcak köyünde belirlenen adreslere eş zamanlı düzenlenen operasyonda, il ve ilçe merkezinde 4 kişi gözaltına alındı. Yumurcak köyünde ise saldırının faili olduğu öğrenilen terörist, kendisini almaya giren güvenlik güçlerine ateş açtı. Bunun üzerine çatışma çıkarken, terörist kısa süreli çatışmanın ardından öldürülerek, etkisiz hale getirildi. Gözaltına alınan şüpheliler ifadeleri alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

MARDİN'DEKİ PATLAMANIN ŞİDDETİ GÜN AĞARINCA ORTAYA ÇIKTI

MARDİN VE DİYARBAKIR'DA HAİN SALDIRI

Kenan Evren Bulvarı'nın adı Devlet Bahçeli olarak değiştirildi Giriş Tarihi: 11.8.2016 12:06 Güncelleme Tarihi: 11.8.2016 12:15

Adana'da Kenan Evren Bulvarı'nın adı değiştirilerek Devlet BahçeliBulvarı yapıldı. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi ağustos ayı ilk olağan toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün teklifiyle merkez Çukurova ilçesindeki Kenan Evren Bulvarı'nın adının değiştirilmesine karar verildi.

Adana'da Kenan Evren Bulvarı'nın adı Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararıyla "Devlet Bahçeli Bulvarı" olarak değiştirildi.

Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Belediye Meclisi ağustos ayı ilk olağan toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün teklifiyle merkez Çukurova ilçesindeki Kenan Evren Bulvarı'nın adının değiştirilmesine karar verildi.

Bulvarın, Adnan Kahveci Bulvarı ve yeni yapılacak Devlet Bahçeli Köprüsü ile birlikte Yüreğir ilçesindeki Yeşil Bulvar'a bağlanması ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin buraya adının verilmesine ilişkin teklif meclis üyelerince kabul edildi.

KENAN EVREN LEVHALARI SÖKÜLECEK

Kararın ardından Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik ve Sinyalizasyon Şube Müdürlüğü ve zabıta ekipleri Toros ve Mahfesığmaz mahallelerinden geçen bulvarda "Kenan Evren" yazan levhaları sökerek, yerine "Devlet Bahçeli" Bulvarı yazan levhaların montajını gerçekleştirdi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Belediye Başkanı Sözlü, 15 Temmuz gecesi ülkeyi iç savaşa sürüklemeyi, kardeşi kardeşe kırdırarak vatanı bölmeyi hedefleyen darbeci hainlere karşı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin devletin ve hükümetin yanında yer aldığını açıklayan ilk siyasi lider olduğunu anımsattı.

Bahçeli'nin millet iradesine olan saygısını ve demokrasiye inancını her platformda dile getirdiğini vurgulayan Başkan Sözlü, şunları kaydetti:

"Bin 625 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğindeki Devlet Bahçeli Köprüsü'nü 2018'in ilk aylarında tamamlamış olacağız. Adana'nın itibar abidesi bu köprünün hizmete girmesiyle Devlet Bahçeli Bulvarı toplam 9 bin 950 metre uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun bulvarı olacak. Van'daki 7 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun bulvarı olarak kabul edilen İskele Caddesi'ni geride bırakacağız. Çukurova, Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçelerinde yaşayan hemşehrilerimizin ulaşımını da çalışmalar kolaylaştıracak. Adanamıza hayırlı, uğurlu olsun."

BBP Başkan Yardımcısı gözaltına alındı

DENİZ KARAGiriş Tarihi: 11.8.2016 11:53 Güncelleme Tarihi: 11.8.2016 11:59

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Mersin İl Başkanı olan Kaptan Kartal FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre Emniyet güçlerinin yapmış olduğu incelemeler neticesindeBBP Genel Başkan Yardımcısı Kartal'ın, Ekrem Dumanlı, Hidayet karaca, Emre Uslu gibi FETÖ'nün öne çıkan isimleri ile irtibatlı olduğu belirlendi.

Bilindiği üzere Mersin'de yaklaşık 5 bin kişinin yasadışı yollarla dinlenmesi olayında baş aktörlerden olan Ali İhsan Kaya isimli eski istihbarat şube müdürü son yapılan 1 Kasım 2015 Gnele Seçimlerinde BBP'den Mersin 1. sıra milletvekili adayı olarak gösterilmişti. Kaptan Kartal'ın FÖTE'cü eski polis müdürünün milletvekili adayı yapılması noktasında önemli girişimlerinin ve parti yönetimindeki sıfatını kullandığı tahmin ediliyor.

Kaptan Kartal Suriye'de bulunan Türkmen Dağı'nın DAEŞ tarafından kontrol altına alınmasının ardından da söz konusu bölgeye giderek sosyal medyadan fotoğraflarını paylaşmıştı.

Sözleşmeli öğretmenlerin maaşı ne olacak? Giriş Tarihi: 11.8.2016 10:29 

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerin maaşları arasında fark olmayacağını söyledi. Yılmaz ayrıca, sunulan avantajlar açısından da denkliğin sağlandığını ifade etti.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, sözleşmeli öğretmen alımıyla ilgili açıklama yaptı. Bakan Yılmaz'ın açıklamalarından önemli başlıklar şöyle oldu:

Sözleşmeli öğretmen atamaları Bakanlık tarafından yapılacak. Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerin hakları arasında bir fark olmayacak.
Öğretmenlerin, sözleşme süreleri bir yıl uzatılacak. TEOG sonuçları bugün açıklanacak.

KAPATILAN ÖZEL OKULLARDAKİ ÖĞRENCİLERİN DURUMU

"PDY'nin darbe girişiminde bulunması, bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin hızlı bir şekilde bu okullardan ayrılmasına neden oldu. Birkaç gün içerisinde binlerce öğrenci terör örgütüne ait bu kurumlardan ayrıldı ve yüzlerce öğrencinin bu kurumlardan çıkışı hala devam ediyor. PDY'ye ait okullarda 138 bin öğrenci bulunuyor. Bu öğrenciler içinde Bakanlığımız bütün çalışmalarını başlattı. Nakil ve puan sistemi ile devlet okullarına bu öğrencilerin nakillerini gerçekleştireceğiz. Çocukları mağdur etmemek ana ilkemizdir. Bu anlamda bütün tedbirleri aldık. Hiçbir öğrencimiz bu yapının okullarından ayrılması nedeniyle hiçbir mağduriyete uğramayacaktır. Kapatılan okullardaki öğrenciler, eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden diğer özel okullara da istedikleri halde geçebileceklerdir. Kapatılan özel okullardaki öğrencilerin e-okul sisteminde bilgileri bulunmaktadır. Eğitim-öğretim hayatlarının her döneminde de nakil hakları bulunmaktadır. İstedikleri her zaman, her gün nakil ekranlarından başvurularını yapıp, puanlarına göre bir okula yerleşebilecek durumdadırlar."

SURİYELİ ÖĞRETMENLER

Suriyeli mülteci çocukların eğitimi çin açılan okulların kalitesinin arttırılması. Buralarda eğitim verebilmek için 541 Suriyeli, öğretmen eğitici olarak yetiştirilecektir. Bu öğretmenlere eğitim için 21 akademisyen görevlendirilmiştir.​​​​​​​

Takiye nöbeti   Giriş Tarihi: 11.8.2016

FETÖ operasyonunda tutuklanan sözde akademisyen Doç. Dr. Hanifi Binici ile gözaltına alınan eski Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın mitinglere katılıp gizlenmeye çalıştığı ortaya çıktı

Kahramanmaraş'ta polisin Sütçü İmam Üniversitesi'ndeki akademik kadroya yönelik operasyonunda FETÖ/PDY mensubu olduğu gerekçesiyle tutuklanan Doç. Dr. Hanifi Binici'nin, kendini gizlemek için milli iradeye saygı yürüyüşüne katıldığı belirlendi. Binici'nin cübbesiyle katıldığı demokrasi nöbetlerinde elinde Türk bayrağı ile kameralara poz verdiği de ortaya çıktı. Binici'nin milli iradeye saygı yürüyüşü ve demokrasi nöbetinde çektirdiği fotoğrafları facebook'da paylaştığı da belirlendi. FETÖ'ye bağlı okullara ortak olduğu iddiasıyla gözaltına alınıp, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ın da kent meydanında düzenlenen 'Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne katılması dikkatçekti. Mustafa Poyraz miting alanında kurulan platforma çıkıp, protokolde bulunanların yanında fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

Erdoğan: Adil Öksüz'ü komşum kaçırdı! Giriş Tarihi: 11.8.2016 07:42 

FETÖ’nün “Hava Kuvvetleri İmamı” Adil Öksüz’ün kaçışına yardımcı olduğu gerekçesiyle tutuklananlar arasında gazeteci Erdal Şen de yer aldı.

Gazeteciliğe Zaman gazetesinde başlayan, ardından Habertürk gazetesinde Haber Müdürlüğü ve Ankara Temsilciliği yapan Şen, son olarak Meydan gazetesinde çalışıyordu. Şen, Ankara'da Başbakanlık Muhabirliği döneminde Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın başbakanken kaldığı Keçiören Subayevleri'ndeki apartmanda uzun süre komşusu olmuştu. Erdoğan'ın darbe girişimi nedeniyle daha önce de yaveri Ali Yazıcı da tutuklanmıştı.

MİLLİ GÜVENLİK AKADEMİLİEdinilen bilgiye göre Şen, Dokuz Eylül Üniversitesi Haberleşme Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1994 yılında gazeteciliğe başladı. Zaman gazetesinde uzun süre başbakanlık muhabirliği yapan Şen, bu sırada Milli Güvenlik Akademisi'ni de bitirdi
Hürriyet'in haberine göre Şen, Ocak 2012'de ise Haber Müdürü olarak Habertürk gazetesine geçti. Şen'in bu görevlendirmesi kulislerde "cemaat kontenjanı" iddialarına yol açtı. Haber müdürlüğü uzun ömürlü olmayan Şen, gazetenin Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya tarafından eski görevi başbakanlık muhabirliğine kaydırılırken, yerine de şu anda gazetenin Ankara Temsilciliğini yürüten Bülent Aydemir getirildi. Ekim 2012'de ise Şen, gazete yönetimi tarafından ani bir kararla görevden alınan Sarıkaya'nın yerine Ankara Temsilcisi yapıldı.

"ADİL DENİLEN ŞAHSI KAÇIRAN KOMŞUM"Rusya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Mesela 15 Temmuz gecesi olan hadise. İsmi Adil olan şahsı kastediyorum. İsmi Adil de kendisi adil değil. (Paralel yapının hava kuvvetleri imamı olduğu söylenen, firar eden Adil Öksüz'ü kastederek...) Bakın onu kaçıran gazeteci bizim apartmanda oturuyormuş. Komşumuz yani. Görünürde bize saygıda hiç kusur etmezdi. Bunu da herkese söylerdi. Şimdi Adil denilen o şahsı kaçıran adam olduğu ortaya çıktı. Bunların hepsi karaktersiz. Köşesinde sallayıp duran vardı ya şimdi kaçmış olan, O da öyleydi. Gelirdi karşımıza, "yok şöyle yok böyle." Kim olduğunu anlıyorsunuz. Köşesinde yazmaya gelince de verip veriştiriyordu. Niye kaçtın gittin? Bu kadar yüreğin vardı o zaman kalsaydın. Onun için ben burada milletimin tutumunu çok önemsiyorum. Şu anda tüm Allah kendilerinden razı olsun, tüm savcılarımız, hakimlerimiz, bence hata payını minimize ettiler. Burada iyi çalışmak önemli." dedi.

FETÖ’nün 73 bin ablası var Giriş Tarihi: 11.8.2016

FETÖ’nün kadın yapılanmasında 73 bin abla görev yapıyor. Kamufle olmaları daha kolay olduğu için, 15 Temmuz sonrası örgütün para trafiğini onlar üstlendi. Sistem dışı evlilik yapmaları yasak

FETÖ için çalışan 'ablaları' ilk olarak seçimlerde kapı kapı dolaşıp "AK Parti'ye oy vermeyin" propagandası yaparken gördük. Ardından Zaman gazetesine kayyum atandığında protesto eylemlerinde sahneye çıktılar. Cumhuriyet'in "Başörtülü bacılar yerlerde", Sözcü'nün "AK Parti iktidarında türbanlı kadınları yerde sürüklediler" manşetlerine malzeme çıkararak görevlerini yaptılar. Peki kim bu ablalar? Emirleri kimden alıyorlar?

HİMMET GÖREVİ ABLALARDA...
Gülen Eğitim Araştırma Vakfı'nda bir dönem çalışan ancak 17-25 Aralık sırasındaki itirazları nedeniyle tüm görevlerinden alınan Ümit Akdemir, "Kadın hizmeti 90'larda başladı. Tahminimce sayıları 73 bin. 15 Temmuz darbe giriminin ardından idareyi kadınlara devredebilirler. Çünkü kamufle olmaları kolay. Erkekler deşifre oldukları ya da takip edildikleri için himmet trafiğini ablalar devraldı" dedi. İşte FETÖ ablalarının gizli teşkilatı:
 YÜZLERCE İŞ YERİ... Daha öncesinde kadın dernekleri ve kermesler kanalıyla örgüte para toplayan ablalar, deşifre olunca tedbir alıp işyerleri açarak buralarda toplanmaya başladı. Açtıkları işyerlerine müşteri gibi gelen ablalar, topladıkları ya da kendilerine düşen himmet miktarını buradaki dükkân sahibi ablaya teslim ediyor. Dikkat çekmemek için bu yolu seçen ablalarının Türkiye genelinde yüzlerce işyeri açtıkları kaydediliyor.
 ÜÇ KATEGORİ... Ablalar ilçe ablası, bölge ablası ve il ablası diye 3 kategoriye ayrılıyor. İlçenin büyüklüğüne göre sohbet grubu oluşturan abla tek başına tüm ilçeyi idare ediyor. Eğer bulunduğu yer büyük ilçeyse onun emrinde çalışan bölgeci ablalar bulunuyor. Bu kişiler aynı zamanda öğrenci evleri ve kız yurtlarındaki öğrencilerden sorumlu. İl ablası ise en tepedeki isim. Büyük bölgeci abla ve kurum müdireleri direkt ona bağlı. İlçe ablaları da bu il ablasından talimat alıyor.
 KATALOG EVLİLİĞİ... FETÖ yurtlarında yetişen, FETÖ bursu ile okuyan ve örgüt tarafından işe sokulan kadın örgüt üyelerinin, bu yapının dışından birisi ile evlenmeleri kesinlikle yasak. Evden ya da yurttan ayrılmak isteyen kız öğrenciler hakkında dedikodu çıkarılarak 'kötü kız' algısı yaratılıp ayrılması engelleniyor. Her bölgeden örgüte bağlı kadınların formları titizlikle dolduruluyor. Evlilik işini il ablası ile evlilik ablası denen kadınlar yürütüyor. Bu kişilerin kocaları da erkeklerin formlarını hazırlayıp kataloglamakla görevli. İlçe ilçe, il il hazırlanan kataloglar en son il imamına rapor ediliyor ve onay alınıyor. Genelde kadınlar ve erkekler meslek gruplarına göre tasnif ediliyor. Evlenmeyen kadınların "Ablalara gidelim, güzel bir abi buluruz" dediği ve ablalara başvurduğu da belirtiliyor.

AİLELERE SIZIYORLAR
 STRATEJİK EVLİLİK... Örgütün bürokraside, emniyette, TSK'da, siyasette ve iş dünyasında sızmak istedikleri ailelere stratejik evlilikler kanalıyla giriliyor. Bu ailelere damat ve gelinler sokularak o aile tam bir kıskaca alınıyor. Bu iş için özel yetiştirilmiş güzel kadınlar genelde hâkim, savcı, polis ve askerlerle evlendirilerek bu kişilerin kendilerine tam bağımlı hale gelmeleri sağlanıyor. Stratejik evlilik yapanların dekolte giymeleri, sosyal ortamda bulunmaları ise Gülen'den alınan fetva gereğince mübah. Ablaların seçtiği ve erkek imamın onayıyla evlenen kişilere "Senin görevin evlilik değil, hizmet" denilerek asıl sorumluluğu her fırsatta hatırlatılıyor. Evlenmek istemeyenlere ise "Evlenmezsen şakirt olamazsın, bu görevi yerine getireceksin" diye baskı kuruyorlar. Bu zorla evlenmeler sonucunda bir çok ailevi problemler çıktığı belirtiliyor. Yetkililer evli çiftlerin mutsuz evlilikten dolayı başka evli biriyle ne ilişki yaşadığını, bunun ortaya çıkması durumunda da ellerindeki emniyet elemanları marifetiyle olayın örtbas edilip, bu kişilerin başka yere tayin edildiğini ifade ediyor.

'GİZLİCE BİLGİ TOPLAYIP ABLALARA TESLİM ETTİK'
 Gizli tanık Rüzgâr (Öğretmen): Staj için FETÖ'nün okulunu tercih ettim. Çalışacağım sürede erkek arkadaş edinmemem, makyaj yapmamam istendi.Öğretmenler FETÖ adına yapılan ev sohbetlerine katılıyordu. Öğrencilerim ildekiMİT, TSK ve emniyet personelinin çocuklarıydı. Evlerine gittim. Çocuklar ve aileleri hakkında her konuda bilgi topladım. Ses kayıtlarını aldım. FETÖ'ye yakınlıkları, mal varlıkları, siyasi görüşlerini rapor edip sorumlu ablaya teslim ettim. MİT, tugay veÖzel Harekât amirlerini fişleyip okul müdürüne teslim ettim. 
 L.A. (Akademisyen): ABD'de örgüte bağlı evlerde kaldım. Örgüt mensuplarınınçocuklarına ders vermem istendi. Faaliyetin eğitimimi aksatması üzerine durumuablalara bildirdim. Baskı ve şantaj yapılmaya başlandı. Depresyon tedavisi gördüm.
 Tanık E.Y. (FETÖ'cü bir polisin eski eşi): Akrabalarım vasıtasıyla 2008'de Ö.A.'ylatanışıp evlendim. Onun kanalıyla FETÖ'ye girdim. Ablalık görevi verildi. Eşim, boşanma sürecinde FETÖ desteğiyle üzerimde baskı kurdu. Çocuğumun velayetini aldı.

İMAM ABLA YOK
Himmet toplamakla görevli olan ablalar, örgütün önemli erkeklerinin eşleriyle evlerde buluşuyorlardı. Kocaları himmet verse bile kadınlar da vermek zorunda. Ablalar, Fetullah Gülen'in yakını veya akrabası ise onunla birebir görüşebiliyor. Emniyette, üniversitelerde, TSK'da, bürokraside ve özel sektörde üniteler halinde örgütlenmişler. Memur ünitesi, sağlık ünitesi, Milli Eğitim ünitesi gibi. Daha az dikkat çektikleri için birçok kirli iş ablalara havale edilmiş. Ablalar içinde imam olmadığı için bağlı bulundukları erkek imamlara paraları teslim ediyorlar. Bazen de erkek ünitesi toplantısına araya perde çekilerek katılıyorlar