Türkiye gerçeği anlatıyor, dünya tek tek Filistin devletini tanıyor
Fransa ve İngiltere'nin ardından Kanada da Filistin devletini tanıma adımında bulundu.Kanada Başbakanı Mark Carney, eylülde yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladı.
Türkiye gerçeği anlatıyor, dünya tek tek Filistin devletini tanıyor
Giriş Tarihi: 31.7.2025 06:24 Son Güncelleme Tarihi: 31.07.2025 07:31
İsrail soykırımı altındaki Gazze Şeridi'nde vahşet sürerken ülkelerin Filistin'i devlet olarak tanıma adımları da hızlanıyor. İsrail vahşetine tepki olarak ülkeler bir bir Filistin'i tanımak için adımlar atıyor. Geçtiğimiz günlerde Fransa, Filistin'i tanıyacaklarını açıklamıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde de Türkiye ile Fransa arasında Filistin'in tanınması için işbirliği çağrısı yapmıştı. Önceki gün de İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İsrail'e bazı şartlar öne sürerek, bunların yerine getirilmemesi halinde eylül ayındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin'i devlet olarak tanıyacaklarını söyledi. Dün ise Malta Başbakanı Robert Abela, ülkesinin eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında Filistin Devleti'ni resmen tanıyacağını açıkladı.
BM'ye üye 193 ülkeden 148'i Filistin'i devlet olarak tanırken İrlanda, Norveç ve İspanya, mayıs ayında Filistin'i bağımsız devlet olarak tanımıştı. BM'de düzenlenen Filistin ve İsrail için iki devletli çözüm konulu konferans ise sona erdi. Aralarında Fransa, Avustralya, Kanada, İspanya, Finlandiya, İrlanda ve Norveç'in de olduğu 14 ülkeden dünyaya Filistin'i tanıma çağrısı yapıldı.
Soykırım Müzesi... Gazze’deki kayıplar bir bir anılıyor: The Washington Post savaşın yüzünü gösterdi!
The Washington Post, Gazze'de 18.500 çocuğun ismini ve hikâyelerini yayımlayarak, savaşın en savunmasız kurbanlarını gözler önüne serdi. Bu adım, bölgedeki insani krizin boyutlarını ve uluslararası toplumun sorumluluğunu tartışmaya açıyor.
The Washington Post, Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine dayanarak, 2023 Ekim'inden bu yana hayatını kaybeden 18.500 çocuğun isimlerini ve yaşadıkları trajedileri yayımladı.
SOYKIRIM MÜZESİ: GAZZE'DE 18.500 ÇOCUĞUN ANILARIBu, savaşın en savunmasız kurbanlarının anılarını yaşatmayı amaçlayan önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
ÇOCUKLAR, SAVAŞIN EN BÜYÜK KURBANIGazze'deki toplam ölü sayısının 60.000'in üzerinde olduğu belirtiliyor ve bunların %31'ini çocuklar oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze'yi "dünyadaki en tehlikeli çocukluk" olarak tanımlıyor. Çocuklar, evlerinde, oyun oynarken veya su kuyruğunda iken hayatlarını kaybediyorlar.
6 yaşındaki Moween Shuheiber, savaşın kurbanlarından biri. Pediatrist olmayı hayal eden Moween, Kasım 2023'te bir hava saldırısında hayatını kaybetti. Ailesi, onun her zaman uçak seslerine kulaklarını kapatarak korktuğunu belirtiyor. Moween'in hikâyesi, savaşın çocuklar üzerindeki kalıcı etkilerini simgeliyor.
AİLELER VE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TANIKLIKLARIAmerikalı cerrah Samer Attar, Gazze'deki hastanelerde gördüğü ağır yaralı çocukları anlatıyor. Bir hastada baş ve karın bölgesinde büyük yaralar bulunuyordu; diğer iki kardeşi yanında, doktorlardan yardım bekliyordu. Attar, bu tür tanıklıkların savaşın insani boyutunu gözler önüne serdiğini vurguluyor.
Gazze'de yardımların sınırlı olması nedeniyle açlık ve yetersiz beslenme artıyor. Gıda ve ilaç yardımları, askeri bölgelerde dağıtılmakta ve bu durum sivillerin erişimini zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler, açlık nedeniyle 130'dan fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildiriyor.
"Soykırım Müzesi", Gazze'deki çocukların isimlerini ve hikâyelerini yaşatarak, uluslararası toplumun sorumluluğunu hatırlatıyor.
Katil İsrail hükümeti, sivilleri hedef almadığını savunsa da, insani kriz ve çocuk ölümleri, savaşın insani boyutunu gözler önüne seriyor. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları savunucuları, bu trajedinin sorumlularının hesap vermesi gerektiğini vurguluyor.
The Washington Post'un yayımladığı bu liste, Gazze'deki çocukların anılarını yaşatarak, savaşın insani boyutunu ve uluslararası toplumun sorumluluğunu tartışmaya açıyor. Bu adım, "Soykırım Müzesi" olarak anılmaya başlandı ve savaşın en savunmasız kurbanlarının unutulmaması gerektiğini hatırlatıyor.
Not: İlgili listeye ulaşmak için; https://www.washingtonpost.com/world/interactive/2025/israel-gaza-war-children-death-toll/ adresini izleyebilirsiniz...
TRHABER
Dünya katillere rest çekmeye devam ediyor! İngiltere ve Fransa'nın ardından Kanada da Filistin devletini tanıyacağını açıkladı! Kanada Başbakanı Mark Carney, Eylül ayında düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin devletini resmen tanıyacaklarını duyurduKanada Başbakanı Mark Carney, Eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin devletini resmen tanıyacaklarını açıkladı. Böylece Kanada, Filistin’i tanıma yönünde adım atan üçüncü ülke oldu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırılarına son vermemesi ve iki devletli çözüm konusunda ilerleme kaydetmemesi durumunda, ülkesinin Filistin devletini tanıyacağını söyledi. Starmer, Eylül'deki BM Genel Kurulu'nu işaret ederek, “İsrail barış yönünde somut adımlar atmazsa, Filistin’in bağımsızlığını tanıyacağız” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da benzer bir çıkış yaparak, Eylül ayında yapılacak BM toplantısında Filistin devletini tanıyacaklarını ilan etti. Macron, İsrail’in hukuk tanımaz saldırganlığına karşı uluslararası meşruiyetin gereğini yerine getireceklerini vurguladı.
Art arda gelen bu açıklamalar, İsrail’in uluslararası arenadaki meşruiyetini hızla yitirdiğini gösteriyor. Gazze’de sivilleri hedef alan saldırılarını sürdüren Tel Aviv yönetimi, giderek daha fazla ülkenin tepkisiyle karşı karşıya kalıyor.
Gazze'deki açlık uzaydan bile görünüyor04:00 31/07/2025, Perşembe
Arşiv.
Gazze’de dünyanın gözlerini kapattığı açlık ve kıtlık artık uzaydan bile görünür hale geldi. Yayınlanan uydu görüntülerinde on binlerce Filistinlinin bir lokma yiyeceğe ulaşabilmek için 15 yardım kamyonunun etrafında toplandığı görülüyor. Uzaydan görülen insan kuyruğu 2 kilometreyi buluyor.
Terör devleti İsrail, uluslararası baskıdan kaçınmak amacıyla, taktik değiştirerek sadece yoğun nüfuslu bölgelere abluka uygulamayı değerlendiriyor. İsrail merkezli Kanal 10’un (KAN) haberine göre işgalci güç, tahliye emri yayınladığı, insansızlaştırdığı ve taş taş üstünde koymadığı belli başlı bölgelerde ablukayı hafifleterek uluslararası toplumun sempatisini kazanmayı hedefliyor. Söz konusu yoğun nüfuslu belirlenen bölgelere gıda, su ve yardım malzemelerinin gönderimi tamamen kesilecek. Söz konusu plan, Filistinlileri Hamas hareketinden koparmayı hedefliyor.
Salı günü İsrail kamu yayıncısı KAN’ın haberine göre, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanlığı, Gazze’deki yoğun nüfuslu bölgelere benzeri görülmemiş bir abluka uygulanması için çalışma başlattı. Plan, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Başbakan Binyamin Netanyahu’yu, ateşkes müzakerelerine devam ettiği için hükümeti yıkmakla tehdidi sonrası gündeme geldi. Netanyahu’nun ateşkes görüşmelerinden sonuç alınamaması halinde planı hayata geçirebileceği ifade edildi.
KABİNEYE SUNULACAKSöz konusu taktik değişikliği, İsrail’in karadan başlattığı saldırı ve kıyı şeridine uyguladığı tam ablukanın sonuç vermemesi ve dünya genelinde tepki çekmesi sonrası gündeme geldi. KAN’ın haberine göre bu plan, önümüzdeki günlerde tasarı haline getirilecek ve kabine toplantısında sunulacak.
İNSANİ YARDIM GİRİŞİ YASAKLANACAKHabere göre şu anda iki milyondan fazla Filistinli üç ana bölgede yoğunlaşmış durumda. Merkz Gazze, mülteci kampları ve El-Mevasi’deki sözde insani bölge, Filistinlilerin büyük bölümünün ikamet ettiği yerler olarak kabul görüyor. İsrail güvenlik ve ordu yetkilileri, bu üç bölgeye aynı anda mı yoksa kademeli olarak mı abluka uygulanacağı üzerinde çalışıyor. Plan kapsamında, hedeflenen bu bölgelere kamyonla ya da havadan hiçbir insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmeyecek.
Planın temel bir unsuru da, kuşatma altındaki bölgeleri terk edenlere gıda, su, elektrik ve yardım erişiminin serbest bırakılması. Bu adım, Filistin direnişini halktan izole etme çabası olarak değerlendiriliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da yeni bir kabine toplantısı düzenleyerek, Gazze Şeridi’nin bölgelere ayrılması, askeri yönetim kurulması ve büyük nüfus merkezlerine gıda tedarik hatlarının doğrudan kontrolü gibi çeşitli askeri seçenekleri gündeme getirdiği belirtildi.
GENELKURMAY İTİRAZ ETTİÖneriler arasında, Gazze’nin kuzeyinden güneye nüfusun itilmesine yönelik baskıların devamı da yer alıyor. Bu görüşmeler sırasında, İsrail Genelkurmay Başkanı’nın kabine üyelerine, ordunun geldiği noktada “savaş hedeflerinin birbiriyle çeliştiğini” söylediği ve hükümetin askeri rotayı değiştirmesi durumunda net talimatlar verilmesi gerektiğini belirttiği bildirildi.
Yardımlar Gazzelilere ulaşmıyorGazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, "Dün Gazze Şeridi'ne 109 yardım tırı girdi, bunların çoğu işgalci İsrail'in sistematik ve kasıtlı olarak neden olduğu güvenlik kaosu nedeniyle yağma ve hırsızlığa maruz kaldı" ifadeleri kullanıldı. İşgalci güç, önceki gün Zikim sınır kapısı yakınlarında yardım almak için bekleyen sivillerin üzerine de ateş açtı. Saldırı sonucu yaralananlar olurken, Filistinlilerin siper alıp açılan ateşin dinmesini beklediği görüldü. Gazze'ye havadan bırakılan yardımların başarısız olduğu belirtilen açıklamada, havadan bırakılan yardımların 6'sından 4'ünün İsrail ordusunun işgal ederek sürgün emri çıkardığı ve sivillerin ölüm tehlikesi nedeniyle giremediği bölgelere düştüğü vurgulandı.Kanada da eylülü işaret etti: Filistin devletini tanıyacağız