Akademiye itibar suikastı: ’400 akademisyen sahte diplomayla...

Akademiye itibar suikastı: '400 akademisyen sahte diplomayla atandı' yalanı çürütüldü: Devlet olaya aylar öncesinden el koymuş

Türk akademisini hedef alan "400 akademisyen sahte diplomayla atandı" yalanı çürütüldü. Türkiye'yi sarsan sahtecilik olayını ilk fark eden devletin ilgili kurumları olurken, tespit edilen tüm sahte belgelerde tek bir akademisyen ya da MEB’e bağlı bir öğretmenin yer almadığı aktarıldı.

04 Ağustos 2025 - 13:59

Devlete güven sarsılmadı: Üç büyük manipülasyonun gerçek yüzü ortaya çıktı

Giriş:04.08.2025 12:50 Son Güncelleme:04.08.2025 13:17

Akademiye itibar suikastı: '400 akademisyen sahte diplomayla atandı' yalanı çürütüldü: Devlet olaya aylar öncesinden el koymuş

Siber Vatan'ı hedef alan 3 büyük algı operasyonu etki ajanlarının elinde patladı

Akademiye itibar suikastı: '400 akademisyen sahte diplomayla atandı' yalanı çürütüldü: Devlet olaya aylar öncesinden el koymuşTürk akademisini hedef alan "400 akademisyen sahte diplomayla atandı" yalanı çürütüldü. Türkiye'yi sarsan sahtecilik olayını ilk fark eden devletin ilgili kurumları olurken, tespit edilen tüm sahte belgelerde tek bir akademisyen ya da MEB’e bağlı bir öğretmenin yer almadığı aktarıldı.

Siber Vatan’ı hedef alan 3 büyük algı operasyonu etki ajanlarının elinde patladı

Devletin siber güvenlik noktasında zayıf olduğu algısını oluşturmak için etki ajanları tarafından kamuoyuna gerçekler çarpıtılarak servis edilen 3 büyük manipülasyonun perde arkası ortaya çıktı. "Milli Emlak'ta sahte kimlik skandalı" , "400 akademisyen usulsüz şekilde atandı" ve "Sahte ehliyet düzenleyen çeteler" haberlerinde dolandırıcılık yapıldığı, insanların mağdur edildiği iddia edilse de devlet kurumlarının anında müdahale ettiği bildirildi.

İşte 3 büyük manipülasyonun gerçek yüzüSon günlerde kamuoyuna yansıyan üç büyük olay üzerinden toplumda devlete karşı güvensizlik oluşturulmaya çalışılıyor. Milli Emlak'a sızma girişimi, 400 akademisyen sahte diplomayla atandı iddiası ve ehliyet sahteciliği iddiaları sosyal medyayı sallarken konuya ilişkin gerçekler ortaya çıktı. Tüm vakaların üzerine devlet kendi denetim, güvenlik ve siber birimleriyle giderken sahtecilik girişimleri sonuç doğurmadan önlendi. Ancak kamuoyuna servis edilen haberler çarpıtılarak bir “güven erozyonu” yaratılmak isteniyor. İşte gerçekler...

Devlete güven sarsılmadı: Üç büyük manipülasyonun gerçek yüzü ortaya çıktı

Son günlerde kamuoyuna servis edilen üç büyük haber üzerinden sistematik bir algı operasyonu yürütülüyor. Adeta bir psikolojik harp stratejisi güdülürken amaç toplumun devlete karşı olan güvenini sarsmak.

Akademiye itibar suikastı: '400 akademisyen sahte diplomayla atandı' yalanı çürütüldü: Devlet olaya aylar öncesinden el koymuşAncak detaylara bakıldığında, bu iddiaların çoğu ya abartılı ya da tamamen gerçek dışı. Üstelik bu girişimleri ortaya çıkaranlar gazeteciler değil; devletin kendi denetim mekanizmaları.

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden “400 akademisyen sahte diplomayla atandı” iddiası, resmi kurumların açıklamaları ve soruşturma bulgularıyla çürütüldü. Gerçek, sosyal medyada yayılan dezenformasyonun aksine bambaşka çıktı.

Söz konusu sahtecilik girişimlerini ilk fark edenler, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi kritik kamu kurumları oldu. Devletin ilgili birimleri hem idari incelemeleri başlattı hem de konuyu yargıya taşıyarak savcılıklara resmi başvurularda bulundu.

Yapılan araştırmalar sonucu;

  • 57 sahte üniversite diploması,
  • 4 sahte lise diploması,
  • 108 sahte sürücü belgesi tespit edilerek resmen iptal edildi.

Soruşturma kapsamında tek bir akademisyen ya da MEB’e bağlı bir öğretmenin yer almadığı aktarıldı.

Ayrıca, tespit edilen tüm sahte belgelerden yalnızca 2’sinin mesleki atamada kullanıldığına dair zayıf bulgular var. Geri kalan belgelerle ilgili hiçbir resmi kullanım kaydına ulaşılamadı.

İDDİA NEREDEN ÇIKTI?

“400 akademisyen sahte diplomayla atandı” şeklindeki iddianın kaynağı ise oldukça çarpıcı: Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden biri, herhangi bir belge ya da somut veri sunmadan bu iddiayı ortaya attı.

Ancak bu mesnetsiz ifade sosyal medyada hızla yayıldı, bazı mecralarda doğrulanmış bir bilgi gibi sunuldu.

SİSTEMATİK BİR DEZENFORMASYON GİRİŞİMİ

Bu süreçte, Türk akademisini hedef alan büyük bir dezenformasyon zinciri devreye sokuldu. Olay organize ve kasıtlı bir itibarsızlaştırma kampanyası haline dönüştürülerek akademisyenler itibarsızlaştırıldı.

Olayın başından itibaren süreci yöneten devlet kurumları sayesinde, bilgi kirliliği kısa sürede açığa çıktı. Kamuoyu, mesnetsiz iddialar üzerinden yapılan yönlendirmelere karşı uyarıldı.

Sahte diplomalarla ilgili tespitleri yapan bizzat devletin kendisi oldu. Ortaya atılan “400 akademisyen” söylemi ise tamamen temelsiz bir beyana dayandığı gözler önüne serildi. 

Milli Emlak'ta sahte e-imza ile sisteme sızma girişimi, kurum içi denetimle tespit edildi. (AA)Milli Emlak'ta sahte e-imza ile sisteme sızma girişimi, kurum içi denetimle tespit edildi. (AA)

MİLLİ EMLAK'A SIZMAK İSTEDİLER

Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne yönelik sahte kimlik ve e-imza ile sızma girişimi, kurum içinde fark edilerek engellendi.

  • Genel Satış Daire Başkanı, kendi adına düzenlenen sahte e-imzayı fark etti.

  • Derhal Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

  • Sahte e-imza aynı gün iptal edildi.

  • Bakanlık ve Rehberlik-Teftiş Başkanlığı devreye girdi.

  • Sisteme herhangi bir zarar verilmeden güvenlik sağlandı ve 25 Haziran 2025'te resmi suç duyurusu yapıldı.

Siber Vatan'ı hedef alan 3 büyük algı operasyonu etki ajanlarının elinde patladı

Devletin siber güvenlik noktasında zayıf olduğu algısını oluşturmak için etki ajanları tarafından kamuoyuna gerçekler çarpıtılarak servis edilen 3 büyük manipülasyonun perde arkası ortaya çıktı.

Siber saldırı (AA)Siber saldırı (AA)

HEDEF DEVLET KURUMLARI
Buna göre, "Milli Emlak'ta sahte kimlik skandalı" , "400 akademisyen usulsüz şekilde atandı" ve "Sahte ehliyet düzenleyen çeteler" başlıklı haberleri sosyal medyada yaymaya çalışan etki ajanları devletin siber güvenlik noktasında zayıf olduğu algısı oluşturmaya çalıştı.

Toplumun devlete olan güvenini sarsmaya çalışanların oyunlarını yine Siber Vatan'ı koruyan ve tüm süreçleri adım adım takip eden kurumlar verdi.

Nitekim haberleri servis edenlerin iddia ettiği gibi olayın basına yansımasının sebebi sözde araştırmacı gazeteciler değil işini yapan devlet görevlileriydi.

Bakanlık yalanı ortaya çıkardı (Sosyal medya hesabı)Bakanlık yalanı ortaya çıkardı (Sosyal medya hesabı)

MİLLİ EMLAK'A SIZMA GİRİŞMİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü Genel Satış Daire Başkanı'nın bilgisi dışında adına düzenlenen e-imzayı kısa sürede iptal ettirmesi sonucunda bu yolla herhangi bir işlemin gerçekleştirilmediğini belirtti. Bakanlık, "Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nde sahte kimlikle sisteme giriş yapıldığı" iddiaları üzerine yazılı açıklama yaptı.

Milli Emlak Genel Müdürlüğü Genel Satış Daire Başkanı'nın bilgisi dışında e-Devlet hesabına elektronik imzayla giriş yapıldığını öğrenmesi üzerine Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayetçi olduğu belirtilen açıklamada, aynı gün adına düzenlenen e-imzayı iptal ettiren Daire Başkanı'nın, durumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına bildirdiği aktarıldı.

Siber saldırı (AA)Siber saldırı (AA)

Bakanlığın konuyla ilgili hızla araştırma başlattığı bilgisine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yapılan araştırma sonucunda Genel Satış Daire Başkanı'nın kısa sürede adına düzenlenen e-imzadan haberdar olup e-imzayı iptal ettirmesi sonucunda e-imza kullanılarak herhangi bir işlem gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. E-imzayı üretenler ve e-imza ile Bakanlığımız Belgenet sistemine bağlanmaya çalışan kişiler IP adreslerinden tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında işlem yapılmak üzere 25 Haziran 2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur."

400 akademisyen yalanı (Sosyal medya)400 akademisyen yalanı (Sosyal medya)
400 AKADEMİSYEN USULSÜZ ATANDI YALANI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), 400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı iddiasına ilişkin, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye'de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır." ifadesini kullandı.

DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında yer alan "400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı" yönündeki haberlerin, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açık bir dezenformasyon olduğu belirtildi.

ARALARINDA AKADEMİSYEN YOK
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye'de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır."
 ifadesi kullanılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan herhangi bir öğretmenin de şüpheliler arasında yer almadığı bildirildi.

Siber saldırı (AA)Siber saldırı (AA)

Soruşturmada, sadece bir sürücü kursu eğitmeni ile bir beden eğitimi hocasının adının geçtiği ve bu kişilerin de öğretmen statüsünde olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi düzenlendiği tespit edilmiştir. 2 kişi dışında, düzenlenen hiçbir diplomanın herhangi bir meslek ifasında kullanıldığına dair bir tespit de bulunmamaktadır. '400 akademisyenin usulsüz atandığı' yönündeki iddia, dosya şüphelilerinden birinin soyut beyanına dayanmaktadır. Bu ifade dışında herhangi bir somut bilgi, belge veya tespit mevcut değildir. Türk akademisini ve eğitim camiasını hedef alan bu tür yayınlar, sistematik bir karalama kampanyasının ürünüdür. Nitekim soruşturma da bir dış ihbarla değil, bizzat bir üniversitenin iç denetimi sonucunda adli makamlara yapılan bildirimle başlatılmıştır. Kamuoyunun manipülasyon amacı taşıyan bu tür içeriklere itibar etmemesi, yalnızca resmi ve doğrulanmış kaynaklardan yapılan açıklamaların dikkate alınması büyük önem taşımaktadır."

Ehliyet (AA)Ehliyet (AA)

EHLİYET SAHTECİLİĞİ MANİPÜLASYONU
Bir Milli Eğitim Bakanlığı personelinin e-imzası taklit edilerek, teori sınav notu başarısız olan kişilerin başarılı gösterildiği ve bu şekilde yaklaşık 90 kişinin ehliyet aldığı iddia edildi.

Ancak iddia edildiği gibi 90 kişinin ehliyet almadığı ortaya çıktı.

GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
MEB'de bir daire başkanı adına sahte kimlik ve e-imza üretildi. Sistem bunu fark etti, işlemler iptal edilerek savcılığa suç duyurusu yapıldı.

Durumu fark eden ve sahtecilik yaşanmadan müdahale eden MEB olmasına rağmen CHP fondaşları bu haberi de manipülasyonlarına alet etti.

65 SANIK HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak çeşitli belgelerden sahte e-imza üreten 65 sanık hakkında, 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak ve çeşitli belgelerden sahte e-imza üreterek, sistemlere yetkisiz erişim sağlayıp, sürücü belgesi, sahte üniversite ve lise diplomaları düzenlenmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.

400 akademisyen usulsüz atandı iddialarına yalanlama: DMM’den açıklama geldi

“400 akademisyen usulsüz atandı” iddialarına yalanlama: DMM’den açıklama geldi

Siber Suçlarla Mücadele birimleri saldırılara karşı anında devreye girdi (AA) Siber Suçlarla Mücadele birimleri saldırılara karşı anında devreye girdi (AA)

BAKANLIK: HERHANGİ BİR İŞLEM YAPILMADIĞI TESPİT EDİLDİ

Konuya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan da açıklama gelirken şu ifadeler kullanıldı:

"Kamuoyuna yansıyan Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nde sahte kimlikle sisteme giriş yapıldığı iddiaları üzerine açıklama ihtiyacı doğmuştur.

Milli Emlak Genel Müdürlüğü Genel Satış Daire Başkanı bilgisi dışında e-Devlet hesabına elektronik imza ile giriş yapıldığını öğrenmesi üzerine Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek şikayetçi olmuştur. Aynı gün adına düzenlenen e-imzayı iptal ettirmiş ve durumu Bakanlığımız Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'na bildirmiştir. Bakanlık konu ile ilgili ivedi olarak araştırma başlatmıştır.

Yapılan araştırma sonucunda; Genel Satış Daire Başkanı'nın kısa sürede adına düzenlenen e-imzadan haberdar olup e-imzayı iptal ettirmesi sonucunda e-imza kullanılarak herhangi bir işlem gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir. E-imzayı üretenler ve e-imza ile Bakanlığımız belgenet sistemine bağlanmaya çalışan kişiler IP adreslerinden tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında işlem yapılmak üzere 25/06/2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Bu haber 84887 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
İsrailli yazar Grossman'dan Gazze'de soykırım itirafı: Gördüklerime sessiz kalamazdım
İsrailli yazar Grossman'dan Gazze'de soykırım itirafı:...
AK Partili Çankırı'dan Alaçatı'daki olaya çok sert tepki: Kıyafet tercihi üzerinden yöneltilen sistematik tahammülsüzlük
AK Partili Çankırı'dan Alaçatı'daki olaya çok sert tepki:...